Gündem
Now TV’de Kritik Dönem: İsim Değişikliği ve RTÜK Uyarısı: “Son 1 gün”
Now TV’de Kritik Dönem: İsim Değişikliği ve RTÜK Uyarısı
Now TV, dijital medyada yeniden yapılandırma sürecinde adını yenilemeye hazırlanırken, RTÜK tarafından kritik bir uyarı almış durumda. Şirketin isim değişikliği için son 24 saatin geride kalmasının yanı sıra, RTÜK’ün Now TV’ye tanıdığı 30 günlük süre zarfında yeni isimle sahneye çıkmaması halinde kanal kapatma kararı alma ihtimali, süreci daha da dramatik hale getiriyor.
1. Stratejik Rebranding ve Yeni Vizyon
Now TV yönetimi, dijital dönüşüm ve artan rekabet ortamında ayakta kalabilmek amacıyla kapsamlı bir rebranding sürecine girişti. Bu değişim, şirketin;
- Yeni Nesil İzleyiciye Ulaşma: Genç ve teknolojiye yatkın kitleye hitap etme,
- Küresel Rekabet: Uluslararası arenada güçlü bir varlık oluşturma,
- İçerik Kalitesi ve Çeşitliliği: Yenilikçi ve özgün dijital içerikler üretme
gibi stratejik hedeflerini yansıtıyor.
2. RTÜK’ten Kritik Süre ve Uyarı
RTÜK, Now TV’ye isim değişikliği konusunda toplam 30 günlük bir süre tanımış durumda. Bu sürenin sonunda;
- Zaman Aşımı Durumu: Eğer Now TV, belirlenen süre içerisinde yeni ismini kamuoyuna duyurmazsa, RTÜK kanalın kapatılmasına yönelik karar alacak.
- Sektörde Gerilim: Bu uyarı, hem izleyici hem de sektör paydaşları arasında endişe yaratırken, kanalın geleceği konusunda soru işaretleri bulunuyor.
RTÜK’ün bu sert uygulaması, medya düzenlemeleri çerçevesinde isim değişikliği ve marka bütünlüğü konularında ne kadar titiz bir yaklaşım benimsediğini gösteriyor.
3. Yeni İsim ve Beklentiler
Henüz kesinleşmemiş olsa da, sektör analizcileri yeni ismin;
- Modern ve Çekici: Günümüz dijital trendlerine uygun, enerjik bir kimlik yansıtacağını,
- Global Perspektif: Uluslararası arenada fark yaratacak bir imaj sergileyeceğini öngörüyor.
RTÜK uyarısı, bu sürecin sadece görsel bir değişiklikten ibaret olmadığını, aynı zamanda ciddi düzenleyici baskılarla da şekillendiğini ortaya koyuyor
.4. Sosyal Medya ve Sektörün Tepkileri
İsim değişikliği ve RTÜK’ün 30 günlük süresiyle ilgili gelişmeler sosyal medyada hızla yayıldı:
- İzleyici Yorumları: Kullanıcılar, hem kanalın geleceğini merak ederken hem de bu sürecin içerik kalitesi ve marka değerlerine nasıl yansıyacağını tartışıyor.
- Sektör Uzmanları: Medya analistleri, RTÜK’ün aldığı bu sert önlemin, Now TV’nin stratejik hamlelerini hızlandırabileceğini belirtiyor. Ayrıca, isim değişikliğinin uygulanmaması durumunda kanalın kapatılmasının, medya sektöründe geniş yankı uyandırabileceği vurgulanıyor.
- 5. Ekonomik ve Rekabetçi Boyutlar
Now TV’nin karşı karşıya olduğu bu süreç, sadece marka imajını değil, ekonomik dinamikleri de etkileyebilir:
- Reklam ve Sponsorluk Gelirleri: İsim değişikliğinin başarılı olması, kanalın reklamverenler ve iş ortakları nezdindeki değerini artırabilir.
- Yatırımcı Güveni: RTÜK’ün uyarısı, stratejik adımların zamanında atılmasının yatırımcı güveni açısından kritik olduğunu ortaya koyuyor.
- Sonuç
Now TV’nin isim değişikliği süreci, hem marka yenileme çabalarının hem de düzenleyici kurum RTÜK’ün uyguladığı sıkı denetimin birleştiği bir döneme işaret ediyor. Şirket, belirlenen 30 günlük süre zarfında yeni kimliğini kamuoyuna duyurmak zorunda; aksi takdirde RTÜK’ün kanal kapatma tehdidiyle karşı karşıya kalacak. Bu kritik dönemin, dijital medya sektöründe örnek teşkil edecek stratejik bir hamle olarak değerlendirilmesi bekleniyor.
Gündem
Banka şubesine tüfekle girip kredi istedi! İfadesi ortaya çıktı

Tepebaşı ilçesi İsmet İnönü-2 Caddesi üzerindeki bir banka şubesine, dün 41 UE 595 plakalı otomobille gelen Selim T., araçtan aldığı tüfekle içeri girdi.
BÜYÜK PANİK YAŞANDI
İddiaya göre; çok borcu olduğunu söyleyerek kredi isteyen Selim T., olumsuz yanıt alması üzerine elindeki tüfeği gösterdi. Bankada büyük panik yaşanırken, banka görevlilerinin sakinleştirdiği Selim T., ihbarla gelen polis ekiplerince yakalandı.
İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Sağlık kontrolünden geçirilen Selim T., işlemleri için Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi’ne götürüldü. Selim T.’nin ifadesinde, “Çok borcum vardı, ödeyemedim. Ben de böyle bir yol denedim” dediği öğrenildi.
Emniyetteki işlemleri tamamlanan Selim T., adliyeye sevk edilerek savcılık sorgusuna alındı. Soruşturma sürüyor.
Gündem
Koyunlar tarlaya girdi diye komşusunu vurdu: 1 ölü, 6 yaralı

Ankara‘nın Beypazarı ilçesinde iddialara göre, B.D.’nin tarlasına, komşusu A.T’nin koyunları girdi. İkili arasında çıkan tartışmanın kısa sürede alevlenerek kavgaya dönüşmesi üzerine A.T., tabanca ile B.D.’ye ateş etti.
İki aile arasında çıkan silahlı kavgada B.D’nin oğlu M.D. ve A.T. tabancayla, diğer 4 kişi ise darp edilmesi nedenyle yaralandı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi.
Hastaneye nakledilen B.D. tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kavgada yaralanan kişilerin ise hastanedeki tedavilerinin devam ettiği öğrenildi.
Olayla ilgili her iki aileden de kişilerin gözaltına alındığı belirtildi.
Gündem
Devlet Bahçeli: İran’a saldırı İsrail’in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı, İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırılara tepki gösterdi.
Bahçeli, İran’a yönelik saldırıların İsrail’in kanlı yüzünü bir kez daha deşifre ettiğini söyledi.
Yazılı bir açıklama yapan MHP lideri, “İran’a yapılan operasyon bir yönüyle Türkiye’ye verilmiş sinsi mesajdır.” ifadesini kullandı.
Bahçeli, “Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef Türkiye‘dir.” dedi.
Türkiye’nin etrafının ateşle çevrildiğini belirten Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir.” ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bölgesel ve küresel istikrarsızlık dalgasının tehlike sınırlarını aşarak iyice sertleştiği, bunun da ötesinde insanlığın merhamet ve medeniyet değerler birikimini vahim düzeyde tehdit ettiği görülmektedir.
Maalesef barış, huzur ve diyalog beklentileri sürekli boşa düşürülmektedir.
Bu süreçte felaket senaryolarına her gün bir yenisi eklenmektedir.
Uluslararası hukuk devre dışı, uluslararası kuruluşlar ahlaken ve fiilen tasfiye halindedir.
Masum ve mazlum toplumlar katliam markajında, hatta soykırım mahzenindedir.
Özellikle ülkemizin etrafı ateşle çevrilmektedir.
Husumet ve huşunet markası, dehşet ve şiddet mahsulü olan İsrail’in açtığı derin yaralar, yaptığı büyük yıkımlar, neden olduğu devasa facialar sadece Türkiye ve bölgemiz açısından değil esasen dünyanın tamamı için ağır bir sancıdır.
Sözde İran’ın nükleer programını vurmak amacıyla dün gece yarısı icra edilen “Yükselen Aslan” isimli kombine terör saldırısı İsrail’in vandal ve kanlı yüzünü tekrar deşifre etmiştir.
Altıncısı önümüzdeki pazar günü Umman’da yapılması planlanan İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereler yoğun olarak sürüyorken İsrail’in savaş ve diline müracaatı başka hesapların varlığına delalettir.
Bu kapsamda İran’a ait nükleer tesis ve askeri üslerin yanı sıra sivil hedefler de acımasızca vurulmuş, İran Genelkurmay Başkanı ile Devrim Muhafızları Komutanı, yanı sıra bilim insanları katledilmiştir.
Gazze’de insanlık ve savaş suçu işleyen, tarihin en trajik soykırımını planlı ve sistematik olarak gerçekleştiren İsrail’in Siyonist ve emperyalist barbarlıkta devamlı çıta yükselttiği bariz şekilde ortadadır.
Artık günü kurtarmaktan başka bir şeye yaramayan bıktırıcı mahiyetli cılız ve kısır kınama mesajlarından çok daha fazlasını aktif ve çok boyutlu yerine getirmek hem küresel adaletin hem de insanlık onurunun haysiyet ve şeref konusudur.
İsrail önüne gelene saldırı düzenlemekte, sabotaj ve suikast kurgusuyla örtülü operasyonlarını coğrafyanın her yerine taşımaktadır.
Periyodik olarak Filistin, Yemen, Suriye, Irak, Lübnan ve İran’a dünyanın gözü önünde saldıran; ikide bir Türkiye’nin ayağına dolaşan bu alçak cehalet ve cinayet suç makinesine karşı askeri, ekonomik ve stratejik önleyici tedbirler alınmazsa dünya her ihtimale açık hale gelecektir.
Bu ihtimalin tezahürü halinde korkunç olayların vasat bulması kaçınılmazdır.

Bebekleri öldüren, yardım gemilerinin önünü kesen, Gazze’yi günbegün eritip yutmak için seferberlik içinde hareket eden bir barbarlığa dayanmak ve katlanmak geldiğimiz bu aşamada akıl ve ahlak dışılıktır.
İsrail Başbakanı’nın Siyonist yayılmacılığın refakatinde, iç politikada sıkışma yaşamasıyla birlikte yakın zamanda yapılacak seçimlerde koltuğundan inme korkusunu içten içe duyması otokontrolünü ziyadesiyle kaybettirmektedir.
Gazze katili Netanyahu derhal atılması gereken bir safradır.
Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili spekülasyonu ise farklı emel ve hedeflere hizmet eden sipariş propagandadır.
Bu safra aynı zamanda İsrail toplumunu da zehirlemekte, daha kötüsü ise küresel ölçekte Yahudi düşmanlığını körüklemektedir.
Gelişmelerin püf noktasında elbette Türkiye vardır.
İsrail’in terörist yönetimi ülkemizin görüş menzilini kapatmak, terörsüz Türkiye hedefini baltalamak, bölgemizi karanlığa mahkum etmek için her fırsattan istifade etmenin peşindedir.
Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef Türkiye’dir.
Türk milleti Siyonizm’in ve emperyalizmin tertip ve tuzaklarına karşı birdir, beraberdir, taviz ve teslimiyeti düşünülemeyecektir.
İran’a yapılan operasyon bir yönüyle Türkiye’ye verilmiş sinsi mesajdır.
Aynı şekilde Türkiye Yüzyılına mühür vuracak kutlu hedeflere, terörsüz geleceğe ve ayağa kalkan diriliş ruhuna karşı dolaylı tepkidir.
İçimizdeki İsrail lobisine rağmen milli birlik ve dayanışma şuurumuz kudret ve kuvvetimiz olarak düşmana korku, dosta da güven verecektir.
İsrail’in durdurulması hem milli güvenliğimiz hem de bölge barış ve istikrarı adına tarihi bir sorumluluktur.
Bahse konu sorumluluğun inkar veya ihmali halinde öngörülemez sorunların çıkması mukadder ve muhakkaktır.
ABD ise tarihin ve insanlığın doğru yerinde konuşlanmalıdır.
Bu ülke içinde yükselen siyasi basınç ve ayrılık talepleri, 14 Haziran’da pek çok eyalette yapılacak gösteri ve protestolar hiçbir devletin kendi içinde rahat ve güvenli olmadığına açık işarettir.
Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir.
Zira başka bir seçenek kalmamıştır.
Kaldı ki sözün hükmü bitmiş, diplomasi ve diyalog arayışları her fırsat ve zamanda etkisini kaybetmektedir.
Video: İsrail’de misilleme hazırlığı!
-
Eğlence3 gün önce
SOSYAL MEDYA AŞKI: Dijital Çağın Umudu mu, Tuzak mı?
-
Gündem5 gün önce
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Evinde Elektrik Kazası Sonucu Hayatını Kaybetti
-
Gündem1 hafta önce
Özgür Özel Hakkında Akın Gürlek’e Hakaret Nedeniyle Resen Soruşturma Başlatıldı
-
Teknoloji3 gün önce
Türk Telekom’dan İnternet Ücretlerine Büyük Zam: 1 Temmuz 2025’ten İtibaren Geçerli Yeni Tarifeler
-
Gündem1 hafta önce
Diyarbakır Narin Cinayetinde Yeni Dönemeç: İstinaf Savcısından Nevzat Bahtiyar İçin Ağırlaştırılmış Müebbet Talebi
-
Gündem1 hafta önce
Alman İş İnsanı Bernd Kebbel, Namibya Safari’sinde Aslan Saldırısında Hayatını Kaybetti
-
Spor3 gün önce
Galatasaray’ın Yeni Yıldızı Leroy Sané: Şampiyonluk Yolunda Dev Transfer
-
Gündem3 gün önce
Türkiye’nin Yerli KAAN Beşinci Nesil Savaş Uçakları Endonezya’ya İhraç Edilecek: Tarihi Savunma Anlaşması Erdoğan’dan