Sağlık
Nöroloji Uzmanı uyarıyor: Ağır Covid-19 geçirenler risk altında

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek Necioğlu Örken, Covid-19’un beyni nasıl etkilediğini şöyle açıklıyor;
“Bazı insanlar için bu etkiler hafif ve kısa ömürlü olabiliyor, ancak diğerleri için de bilişsel bozulma yaratan kalıcı sorunlar ortaya çıkartabiliyor. Bunun neden olabileceğine baktığımız zaman önümüzde bazı ipuçları var. Bu enfeksiyon ile nörodejenerasyon arasında biyolojik bir etkileşim var. Çünkü bu enfeksiyonu geçirenlerde nörodejeneratif biyo belirteçlerin seviyeleri, böyle bir hastalıkları olmamasına rağmen, enfeksiyonun ardından yükseliş gösteriyorlar. Ayrıca birtakım bağışıklık tepkileri aracılığıyla da santral sinir sistemine zarar vereceği düşünülüyor. Biliyorsunuz, daha önce İngiltere beyin biyo-bankasından elde edilen verilerde hem limbik hem de koku alma yollarında beyin hacminde küçülme gösterilmişti otopsilerde. Dolayısıyla bu koku alma bozukluğu ve bilişin etkilenmesi aynı sendromik spektrumda olabilir. Şimdi bu çalışmada da dünyada birkaç ülkeden hasta alınıyor. İşte Arjantin, Kanada, Şili, Yunanistan, Hindistan, İtalya, Rusya ve İngiltere’den ağırlıklı olarak aşağı yukarı 3537 kişilik bir grup. Bunun 2105’i enfekte, 1432 de enfekte olmayan, yani kontrol olarak alınan grup. Bu kişilere mental olarak bazı testler uygulandığında, genç ve orta yaşlı erişkinlerde hafif dikkat odaklanma bozukluğunu işaret ederken, yaşlı yetişkinlerde ise bellek, dil ve yürütme işlevlerinde bozulma olduğunu bulmuşlar. Dolayısıyla hem yaşla değişen bir bilişsel fonksiyonlarda bozulma var, hem de hastalığı ağır geçirenlerde ve koku alma bozukluğu yaşayanlarda bu bilişsel bozukluk daha fazla. Dolayısıyla Covid 19’un özellikle yaşlı yetişkinlerde beyin üzerinde derin ve kalıcı bir etki yaratabileceğini vurguluyor bu çalışma. Yani genç erişkinlerde daha seçici, daha dikkat üzerinde bir bozulma. Ama yaşlılarda, yani 59 yaş üzerindeki kimselerde hafif orta şiddette bunama ile erken Alzheimer hastalığından ayırt edilemeyecek bellek, dil ve yürütücü işlev bozuklukları görülüyor.”
Sağlık
Nemlendirici sandığınızdan daha önemli
Modern hayatın temposu, şehir havasının hengâmesi, uykusuz geceler ve ekranların mavi ışığı derken, cildimizin kendi dengesini koruması mucizeye dönüşmüş durumda. İşte bu yüzden, basit gibi görünen o tüp nemlendiricinin aslında tahminimizden çok daha büyük bir rolü var.
Nemlendirici; cildin su kaybetmesini önleyen, adeta ince bir koruma kalkanı görevi gören bir dost. Su, cildin en temel ihtiyacı. Ama ne yazık ki cilt, suyu tutmak konusunda pek de başarılı değil. Rüzgâr, soğuk, sıcak, klima, hatta sabah-akşam yaptığımız temizleme rutinleri bile cildin doğal bariyerini zayıflatabiliyor. Nemlendirici ise bu bariyerin yeniden kurulmasına yardımcı oluyor. Yani mesele sadece “cildim yumuşak olsun” değil; mesele cildin kendi sağlığını sürdürebilmesi.
Biraz da dürüst olalım: Nemlendirici kullanmayı ihmal ettiğimiz günlerin faturası hemen çıkıyor. Kuruluk çizgi gibi beliriyor, makyaj pürüzlü duruyor, cilt solgunlaşıyor. Sonra da aynadaki ifadeye “Ben ne yaptım sana?” dercesine bakıyoruz. Oysa her gün düzenli sürdüğümüz hafif bir katman bile cildin nefes almasını, kendini yenilemesini ve dış dünyaya karşı daha dayanıklı olmasını sağlıyor.
Dermatologlar yıllardır anlatıyor: “Cilt tipi ne olursa olsun nemlendirici şart.” Yağlı ciltlerin bile. Çünkü nemli cilt dengede kalır; dengede kalan cilt de ne fazla parlamaya ne de fazla kuruluğa meyleder. Bu işin matematiği basit: Nem varsa canlılık vardır.
Belki de rutinin en sıradan görünen adımının aslında en değerli adım olmasının nedeni bu: Cildimize “Seninle ilgileniyorum” deme biçimimiz. Her gün birkaç saniyeye sığan bu minik ritüel, günün geri kalanında cildin bize daha iyi görünümle karşılık vermesi demek.
Kısacası, nemlendirici sadece bir kozmetik ürün değil; modern yaşamın yıpratıcı akışında cildimizin nefes borusu. Bugün aynaya baktığınızda cildiniz size ne söylüyor bilmem ama söylemek istediği bir şey varsa, dinlemeye başlamak için bir nemlendirici fena bir başlangıç değil.
Sağlık
İskoç bilim insanları Amazon’da “kuduz taşıyan vampir yarasalar” tehdidine karşı sahaya indi
İskoç bilim insanları Amazon’da “kuduz taşıyan vampir yarasalar” tehdidine karşı sahaya indi
Haber / FatihDoganMedya
Tarih: 11 Kasım 2025 — Saat: 15:30
Okuma süresi: ~5 dakika
Amazon ormanlarında vampir yarasaların (Desmodus rotundus) taşıdığı kuduz virüsünün insan ve hayvanlara bulaşma riski, İskoç araştırmacıların yürüttüğü saha çalışmalarıyla yeniden gündeme geldi. Glasgow Üniversitesi başta olmak üzere İskoç bilim insanları, Amazon’daki topluluklara yönelik biyolojik izleme, genetik takip ve yeni koruyucu stratejiler geliştiriyor.

Neden tehdit artıyor?
Araştırmacılar, iki temel faktörü işaret ediyor: iklim değişikliği nedeniyle yükselen sıcaklıklar ve insan kaynaklı arazi kullanımı değişiklikleri — ormanların tahribi, hayvancılık yayılması ve insansız alanların küçülmesi. Bu değişimler, vampir yarasaların besin kaynaklarını ve dağılımını etkileyerek insanların ve çiftlik hayvanlarının yarasalarla daha sık temas etmesine yol açıyor. Bilimsel çalışmalar iklim ve arazi kullanımındaki değişimlerin vampir yarasa popülasyonlarının yayılımını ve kuduzun taşınmasını kolaylaştırdığını gösteriyo
İskoç ekip ne yapıyor?
Glasgow merkezli ekipler, Amazon’un farklı bölgelerinde şu yöntemleri kullanıyor:
-
Yarasaların bağışıklık profillerini, genomik izlerini ve virüs hatlarını izlemek için örnek toplama ve genetik analiz.
-
Miniatürleştirilmiş izleme cihazlarıyla yarasaların göç yollarını takip ederek, kuduzun bölgesel yayılım haritalarını çıkarmak.
-
Topluluk bilgilendirme, hayvancılık uygulamalarının düzenlenmesi ve aşı/koruyucu kampanyalar için yerel kurumlarla iş birliği.
Bu araştırma, hem halk sağlığı hem de tarım ekonomisi açısından büyük öneme sahip: vampir yarasalar sıklıkla büyükbaş hayvanlara saldırıyor ve kuduz hayvancılıkta kayıplara, insanlarda ise ölümcül vakalara neden olabiliyor.
Bilimde yeni umut: yayılabilir aşı çalışmaları ve saha çözümleri
Bilim insanları yalnızca izlemekle kalmıyor; yeni müdahale yöntemleri de geliştiriliyor. Son dönemde yayınlanan araştırmalar, yarasalar arasında temas yoluyla geçebilecek “yayılabilir” aşı jelleri ve sosyal bakım davranışlarını kullanarak aşılama stratejileri üzerinde umut verici sonuçlar veriyor. Bu tür yenilikler, sahada kitlesel aşılamaya kıyasla daha pratik ve maliyet etkin çözümler sunabilir. Ancak uygulamaya geçmeden önce etik ve ekolojik değerlendirmeler gerekiy
Risk ne kadar ciddi? — Uzman uyarısı
Kuduz, merkezi sinir sistemine ulaştığında hemen daima ölümcüldür; bu yüzden ısırık veya temas şüphesinde hızlı tıbbi müdahale şart. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve ulusal sağlık otoriteleri, şüpheli ısırık vakalarında derhal yara temizliği ve post-exposure prophylaxis (PEP) uygulamasını öneriyor. Amazon gibi kırsal alanlarda sağlık erişimi sınırlı olabilir; bu da riskin daha da büyümesine neden oluyor.
Yerel etkiler ve alınabilecek basit önlemler
-
Kırsal topluluklarda hayvan barınaklarının kapatılması ve gece kapılarının güvenli tutulması, yarasa erişimini azaltır.
-
Büyükbaş hayvan aşılamaları ve yarasa popülasyonunun doğal dengesini bozmadan yönetilmesi (kireç/sürü kontrolünden kaçınma) önem taşıyor.
-
Isırık durumunda: hemen yarayı sabun ve bol suyla yıkayın, tıbbi merkeze başvurun ve yerel sağlık yetkililerine haber verin. (WHO/CDC önerileri).
Ne değişecek?
İskoç ekiplerin Amazon’daki verileri, bölgesel sağlık stratejilerinin şekillenmesine yardımcı olabilir: erken uyarı sistemleri, hedeflenmiş aşılama kampanyaları ve hayvancılık uygulamalarında değişiklikler potansiyel olarak hem insan hayatını kurtarır hem de ekonomik kayıpları azaltır. Ancak başarı, yerel yönetimler, sağlık otoriteleri ve toplulukların iş birliğine bağlı.
Özet (kısa): Glasgow ve diğer İskoç araştırma grupları, Amazon’da vampir yarasa kaynaklı kuduzun izlenmesi ve kontrolü için genetik takip, saha çalışmaları ve yenilikçi aşı stratejileri geliştiriyor. İklim değişikliği ve arazi kullanımı değişiklikleri tehdidi artırıyor; vakalarda hızlı tıbbi müdahale hayat kurtarıyor.
Sağlık
Bebek mamalarında botulizm tehlikesi — 13 bebek hastaneye kaldırıldı
Bebek mamalarında botulizm tehlikesi — 13 bebek hastaneye kaldırıldı
Yayın: FATİHDOGANMEDYA
Tarih & Saat: 09 Kasım 2025, 12:15 (TSİ)
Okuma süresi: 3 dakika
ABD’de satılan ByHeart markalı “Whole Nutrition Infant Formula” ürününün iki partisiyle ilişkilendirilen botulizm şüphesi nedeniyle 10 eyalette toplam 13 bebek hastaneye kaldırıldı; yetkililer iki parti ürünün geri çağrıldığını açıkladı. Vakalar ve geri çağırma hakkında soruşturma devam ediyor.

Detaylar
-
Kaç vaka? Şu ana kadar 10 eyalette bildirilen ve aynı formülün iki partisini tüketen 13 bebek botulizm şüphesiyle hastaneye kaldırıldı.
-
Hangi ürün? Firma: ByHeart Inc. Ürün: Whole Nutrition Infant Formula. Geri çağrılan parti numaraları 206VABP/251261P2 ve 206VABP/251131P2 olarak açıklandı.
-
Hangi eyaletler? Vakalar Arizona, California, Illinois, Minnesota, New Jersey, Oregon, Pennsylvania, Rhode Island, Texas ve Washington eyaletlerinde görüldü.
-
Durumları nasıl? Tüm etkilenen bebekler hastaneye kaldırıldı ve raporlara göre tedavi altına alındı; şu ana kadar ölüme ilişkin bildirim bulunmuyor. Yetkililer vakaları, ürün kontaminasyon kaynağını ve olası başka ürünleri araştırıyor.
Botulizm nedir? Belirtiler ve risk
Botulizm, Clostridium botulinum adlı bakterinin ürettiği nörotoksinin yol açtığı ciddi bir zehirlenme türüdür. Bebek botulizmi, genellikle bakterinin bağırsakta toksin üretmesi sonucu gelişir ve yenidoğan/infant dönemde ağır kas zayıflığına yol açabilir. Tipik belirtiler:
-
Beslenme zorluğu veya yetersiz emme,
-
Baş kontrolü kaybı (baş tutamama),
-
Yutma güçlüğü, azalmış yüz ifadesi, gevşek kas tonusu, uyku hali.
Bu belirtilerden herhangi biri görülürse hemen sağlık kuruluşuna başvurulmalı.
Yetkililerin uyarısı — Ne yapmalı?
-
Parti numarasını kontrol edin. Elinizde ByHeart marka formül varsa, ambalajdaki parti numarasını kontrol edin; şüpheli partiler geri çağrıldı.
-
Temizlik: Formülle temas etmiş kap ve yüzeyleri bulaş riskine karşı bulaşık makinesi veya sıcak sabunlu su ile iyice temizleyin.
-
Belirti takibi: Beslenme güçlüğü, zayıf kas tonu veya yutma problemi gibi belirtiler birkaç hafta içinde ortaya çıkabileceğinden ebeveynlerin dikkatli olması gerekiyor. Belirti görünürse derhal sağlık kuruluşuna başvurun.
-
Sağlık merkezleri vakaları izliyor; tanı ve tedavi için ilgili sağlık birimleri ile koordinasyon devam ediyor. Tüm 13 bebeğin tedavi aldığı ve bazı vakalarda özel antitoksin (ör. BabyBIG®) uygulandığı rapor edildi.
Soruşturma ve firma açıklaması
FDA (ABD Gıda ve İlaç Dairesi) ve CDC tarafından yürütülen soruşturmada ürünün hangi aşamada kontamine olduğuna dair araştırma sürüyor. ByHeart Inc. hakkında yetkililer inceleme başlattı; firma ve yetkililerden gelen resmi açıklamalar takip edilmeli.
Kısa not — Ebeveynlere pratik öneriler
-
Evinizde bu markadan formül varsa, parti numarasını kontrol edin; şüpheli partileri kullanmayı
-
Bebekte iştahsızlık, baş kontrolünde azalma, aşırı uyku veya yutma güçlüğü görürseniz acilen sağlık kuruluşuna başvurun.
-
Ürünü satın aldığınız yere veya üreticiye iade/başvuru yapın; soruşturma ilerledikçe yeni bilgiler paylaşılacak.
-
Ekonomi1 hafta önceSivas’ın köyünde dev keşif: 424.000 ons (≈13,2 ton) altın tespit edildi — Resmi açıklama geldi
-
Gündem1 hafta önceKastamonu Bozkurt’ta çocuğuyla kaybolan kadın aranıyor: Annesinin yürek burkan çağrısı
-
Ekonomi1 hafta önce500 bin sosyal konut projesine TC KİMLİK NUMARASI şartı: İşte başvuru yapabilecek kişiler
-
Son Dakika1 hafta önceBilaspur yakınlarında yolcu treni kargo vagonuna çarptı — En az 11 ölü, onlarca yaralı
-
Spor1 hafta önceAJAX 0-3 GALATASARAY — AMSTERDAM’DA TARİHİ GECE: OSIMHEN HAT-TRICK YAPTI
-
Spor1 hafta önceViktoria Plzen 0-0 Fenerbahçe — Deplasmanda puan alındı, umutlar sürüyor
-
Ekonomi1 hafta önce“Natürel sızma” diye piyasaya sürmüşler: 2.054 litre yağ hileli çıktı — Bakanlık el koydu
-
Son Dakika1 hafta önceORDU — FATSA’DA TAŞ OCAĞINDA GÖÇÜK: 2 KİŞİ ENKAZ ALTINDA
