Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Netanyahu’nun Gazze’de “Açlıktan Ölüm Yok” İddiası Çürüdü: Rakamlar ve Tanıklar Şoke Ediyor

Yayımlandı

üzerinde

“İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Gazze’de açlıktan kimsenin ölmediği iddiası, Birleşmiş Milletler, WHO ve Gazze Sağlık Bakanlığı verileriyle çürütülüyor. Gerçek rakamlar ve tanık ifadeleri makalemizde.”

Giriş

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, 28 Temmuz 2025’te yaptığı açıklamada Gazze’de hiçbir sivilin “açlıktan ölmediğini” ve “açlık politikası” yürütmediklerini iddia etti. Bu söylem, sahadaki tablo ve uluslararası kuruluşların raporlarıyla doğrudan çelişiyor. Aşağıda, Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Gazze Sağlık Bakanlığı verileri ile tanık ifadeleri ışığında gerçeği ortaya koyuyoruz.


Netanyahu’nun İddiası

“Gazze’de açlıktan kimse ölmedi ve bir açlık politikamız yok.”
— Benjamin Netanyahu, 28 Temmuz 2025

Bu iddia, İsrail Hükûmeti tarafından tekrarlanıyor olsa da:

  • İsrail’in günlük insani yardım koridorları, en az 120 kamyondan oluşmasına rağmen ihtiyaçların sadece %15–20’sini karşılayabiliyor.

  • Airdrop (hava yolu) yardımları, hem teknik sebepler hem de güvenlik riskleri nedeniyle yetersiz kalıyor.


Resmi Kurumların Verileri

Birleşmiş Milletler (IPC) – Famine Aşamaları

BM’nin Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) sistemi, Gazze’nin “en kötü açlık aşamasına” (Aşama 5 – Famine) ulaştığını resmen onayladı. Bu sınıflandırma; gıda tüketimi, ciddi yetersiz beslenme oranları ve ölüm oranlarına dayanıyor.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO)

  • WHO, 24 Temmuz 2025 itibarıyla açlık ve malnütrisyona bağlı ölümlerde keskin artış rapor ediyor.

  • Gazze’de son bir haftada malnütrisyona bağlı ölümler 147’ye ulaştı, bunların 88’i çocuk.

  • Özel beslenme merkezleri üç kat kapasite fazlası ile çalışıyor; çok sayıda çocuk kritik beslenme desteği alamıyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı

  • Bakanlık, Temmuz ayı başından bu yana en az 48 kişinin açlığa bağlı komplikasyonlarla hayatını kaybettiğini açıkladı. Bu ölümler arasında 28 yetişkin ve 20 çocuk bulunuyor.

  • Sadece son 24 saatte bile 14 kişi malnütrisyona bağlı ölümler gerçekleştirdi.


Tanık Görüşleri ve Olaylar

  1. Zikim Sınır Kapısı Önünde Ateş
    Shifa Hastanesi personeli, gıda yardımı kamyonlarına yaklaşan sivillere açılan ateş sonucu 25’in üzerinde sivilin öldüğünü, çoğunun yiyecek beklediği sırada kurşunlandığını belirtti.

  2. Sahadaki Yardım Çalışanlarının İfadeleri
    – “Kamyonlar sadece sabah saatlerinde, kısa bir koridor açıldığında geçebiliyor; günde en fazla 2000 kişi faydalanabiliyor.”
    – “Aç kalan aileler, kumların üzerinde bekleyip düşen kamyon parçalarıyla hasar gören çadırlarında hastalanıyor.”


Sonuç

Netanyahu’nun “Gazze’de açlıktan ölümü yok” söylemi, hem uluslararası raporlar hem de saha tanıkları tarafından net bir şekilde çürütülüyor. Gerçekler şu şekilde özetlenebilir:

  • Gazze’de famine düzeyinde açlık hüküm sürüyor (IPC Aşama 5).

  • WHO ve Gazze Sağlık Bakanlığı verileri, yüzlerce açlık ve malnütrisyona bağlı ölümleri belgeliyor.

  • Uluslararası kamuoyu ve İnsan Hakları örgütleri, insani yardımların serbestçe ve kesintisiz ulaşması için acil müdahale çağrısı yapıyor.

Bu bilgiler ışığında, Gazze’deki krizin gerçek boyutunu anlamak ve uluslararası toplumun harekete geçmesi için güçlü delillere dayanan, şeffaf bir sürece ihtiyaç var.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Haritadan Silindi: Kırıkkale’nin Pırıklı Köyü 35 Yıldır Boş — Son Muhtar 5 Yıl Tek Başına Yaşadı, Ardından Göç Etti

Yayımlandı

üzerinde

Haritadan Silindi: Kırıkkale’nin Pırıklı Köyü 35 Yıldır Boş — Son Muhtar 5 Yıl Tek Başına Yaşadı, Ardından Göç Etti

FATİHDOGANMEDYA — 03.11.2025 / 12:30
Okuma süresi: 3 dk

Kırıkkale’nin Delice ilçesi, Çerikli beldesi sınırlarında bulunan Pırıklı Köyü, uzun yıllar süren kırsal göç sonrası yaklaşık 35 yıl önce tamamen boşaldı. Köyde yaşamın son temsilcisi olarak bilinen son muhtar yaklaşık 5 yıl tek başına kaldı; daha sonra mazbatasını iade edip köyü terk ederek Pırıklı resmî kayıtlardan ve uydu/haritalardan silindi.

Köyün kısa tarihi ve terk ediliş süreci

Pırıklı, bir zamanlar yaklaşık 30 haneye kadar ulaşan küçük ama canlı bir köydü; tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlıyordu. 1980’ler ve sonrasında başlayan genç nüfusun büyük şehirlere göçü, köydeki demografiyi hızla azalttı. Yıllar içinde evler boşaldı, zamanla kerpiç ve taş yapılardan geriye yalnızca yıkıntılar kaldı. Yaklaşık 35 yıl önce köyün tüzel kişiliği fiilen sona erdi ve resmi kayıtlarda başka yerleşimlere bağlanma süreçleri işletildi.

Son muhtarın hikâyesi

Yerel kaynaklar, köyde yaşanan göç sürecinin sonunda geride kalan son muhtarın yaklaşık 5 yıl süreyle Pırıklı’da tek başına kaldığını; dayanamayarak mazbatasını kaymakamlığa iade edip köyü terk ettiğini aktarıyor. Bu ayrılma sonrası köy resmî işlerden düşürüldü ve adres kayıt sistemlerinde ile uydu haritalarında görünürlüğü azaldı veya kaldırıldı.

Bugünkü görünüm — haritalarda “kaybolan” köy

Bugün Pırıklı’nın bulunduğu alanda yalnızca yıkık taş ve kerpiç ev kalıntıları, birkaç meyve ağacı ve geçmiş yıllardan kalan izler görülebiliyor. Bazı haber ve ajans fotoğrafları alanın uydu görüntülerinde de adının yer almadığını veya kolayca tespit edilemediğini gösteriyor. Bölgeyi bilenlerin aktardığına göre köyün nüfus kayıtları yakın bir köye (ör. Karpuz) devredilmiş durumda.

Tanıklık ve kültürel bağlar

Pırıklı’da çocukluğunu geçirenlerin anlattığı anılarda köyün Türkmen kökenli ailelerden oluştuğu, yöresel geleneklerin ve kolektif tarım hayatının hâlâ hatırlarda yer ettiği belirtiliyor. Birkaç eski sakin, köyün geçmişteki sosyal dokusunu ve “orada geçen yılların hâlâ kalplerinde” olduğunu vurguluyor.

Konum bilgisi (kısa)

Pırıklı Köyü’nün coğrafi koordinatlarına dair halk kaynaklı nokta işaretlemelerinde yaklaşık 39°57’14″N, 33°57’38″E gibi değerler gösteriliyor; ancak resmî haritalardaki görünüm ve güncel kayıt durumu haber ajanslarının aktardığı şekliyle netlik kazanıyor.


Neden önemli?

  • Bu tür terk edilmiş yerleşimler, kırsal göçün ve demografik değişimin somut izlerini gösteriyor.

  • Resmî kayıtlardan düşme ve haritalardan silinme süreçleri, yerel kimlik ve mirasın korunması açısından tartışma yaratıyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Ölülerin arasında yaşam: Mezar taşları oturak oldu

Yayımlandı

üzerinde

Ölülerin Arasında Yaşam — Khan Yunis’te Mezarlıklar Sığınak Oldu

Tarih / Saat: 03 Kasım 2025 — 12:00 (Yerel)
Okuma süresi: 2–3 dakika
Yayın: FATİHDOGANMEDYA

Han Yunus’ta savaş nedeniyle evleri yıkılan onlarca aile mezarlıklarda barınıyor. Mezar taşları oturak, mezarlar sığınak oldu; aileler korku ve güvensizlik içinde hayatta kalma mücadelesi veriyor. (AP, Reuters, Al Jazeera kaynaklı güncel raporlar.)


Khan Yunis (Han Yunus) kentinde, devam eden çatışmalar ve evlerin yıkılması sonucu barınacak yer bulamayan onlarca Filistinli aile mezarlıklarda yaşamaya başladı. Aileler mezar taşlarını oturak, açık mezarları ise sığınak olarak kullanıyor; geceleri çocukların köpekler ve mezarlardaki örtük mezunlar nedeniyle korku yaşadığı bildiriliyor.

Yaklaşık 30 aileden oluşan bazı grupların aylar boyunca mezarlıklarda çadır kurduğu, eşyalarını mezar taşlarına koyarak yaşamlarını idame ettirmeye çalıştıkları aktarıldı. Bu yerleşimler, hem kalıcı bir barınak olmaktan uzak hem de su, yiyecek ve temel hijyen malzemeleri açısından yetersiz. Yardımın sınırlı olması ve bölgedeki güvenlik tehdidi, hayatı daha da zorlaştırıyor.

Uluslararası haber ajansları ve saha raporları, mezarlıkların bile güvenli bir seçenek olmaktan çıktığını; bazı mezarlık alanlarının bombardımana uğradığını veya askeri operasyonlarla yakın temas halinde olduğunu bildiriyor. Bu durum, hayatta kalan sivillerin güvenli alan arayışını daha da karmaşık hale getiriyor. Uluslararası kuruluşlar ve insani yardım aktörleri, Gazze’de geniş çaplı yerinden edilmeye bağlı insani ihtiyaçların sürdüğünü vurguluyor.

Mezarların sığınak olarak kullanılması, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan ağır sonuçlar doğuruyor. Saha görüşlerine göre, geceleyin artan korku, çocukların travmatizasyonu ve temel sağlık riskleri (yetersiz su, temizlik ve gıda) acil müdahale gerektiriyor. Yerel sakinler ve yardım çalışanları, kalıcı çözümler ve güvenli tahliye/yeniden yerleştirme planlarının hızla uygulanması çağrısında bulunuyor.

Mevcut durum ve talepler

  • Barınma: Mezarlıklar geçici sığınak olmasına rağmen güvenli değil; alternatif barınma ve çadır desteği acil ihtiyaç.

  • Temel hizmetler: Su, gıda, sağlık hizmetleri ve hijyen malzemeleri eksikliği devam ediyor.

  • Güvenlik: Mezarlıkların yakınındaki askeri hareketlilik ve bombardıman riski, sivillerin hayatını tehdit ediyor. Uluslararası aktörler daha güçlü koruma mekanizmaları talep ediyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Manisa’da öğrenci servisi alev alev yandı — İtfaiye müdahalesiyle söndürüldü

Yayımlandı

üzerinde

Manisa’da öğrenci servisi alev alev yandı — İtfaiye müdahalesiyle söndürüldü

Yayın: 03 Kasım 2025, 11:45
Yer: Manisa — Turgutlu, Cumhuriyet Mahallesi (Türkmen Yolu)
Okuma süresi: 3 dakika

Manisa’nın Turgutlu ilçesinde öğrenci taşıyan servis minibüsünün motor bölümünde çıkan yangın kısa sürede büyüyerek park halindeki bir otomobile sıçradı. Sürücünün hızlı müdahalesiyle öğrenciler tahliye edildi; itfaiye ekipleri yangını söndürdü. Araçlarda maddi hasar oluştu, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

TURGUTLU İLÇESİNDE ÇOCUKLARI ALMAK İÇİN DURAN ÖĞRENCİ SERVİSİNDE ÇIKAN YANGIN PANİĞE NEDEN OLDU. (SERKAN TATLI/MANİSA-İHA)

TURGUTLU İLÇESİNDE ÇOCUKLARI ALMAK İÇİN DURAN ÖĞRENCİ SERVİSİNDE ÇIKAN YANGIN PANİĞE NEDEN OLDU. (SERKAN TATLI/MANİSA-İHA)


Haber metni

Manisa’nın Turgutlu ilçesi Cumhuriyet Mahallesi Türkmen Yolu üzerinde sabah saatlerinde öğrenci taşıyan bir servis minibüsünde yangın çıktı. Motor bölümünden yükselen dumanlar kısa sürede alevlendi; servis aracının yanında park halinde bulunan bir otomobile yangın sıçradı. Olay, çevrede panik yaratırken sürücünün soğukkanlı davranarak araçtaki öğrencileri hızla tahliye etmesi olası bir faciayı önledi.

İhbar üzerine olay yerine polis ve Turgutlu İtfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiyenin hızlı müdahalesiyle alevler kontrol altına alınarak söndürüldü; can kaybı veya ciddi yaralanma bildirilmedi. Ancak servis minibüsü ile park halindeki otomobil kullanılamaz hale geldi ve çevredeki bir kafenin tente ve cephe malzemelerinde de hasar oluştu.

Olay yerinde edinilen ilk bilgilere göre yangının motor bölümünde başlayan arıza nedeniyle çıktığı değerlendiriliyor. Sürücünün ilk müdahalesi ve yolcu tahliyesi sayesinde öğrenciler zarar görmeden olay yerinden uzaklaştırıldı; bazı ajans haberlerinde tahliye edilen öğrenci sayısı 13 olarak verildi. Yangının kesin çıkış sebebi ve hasarın boyutu polis ve itfaiye ekiplerinin yapacağı teknik inceleme ile netlik kazanacak.

Turgutlu Belediyesi ve itfaiye ekipleri olayla ilgili soruşturma ve inceleme başlattıklarını bildirdi. Yetkililer, elektrikli ya da motor kaynaklı olabilecek alevlenmelere karşı araç sahiplerini periyodik bakım ve kontrol yaptırmaya çağırdı. Ayrıca bölgedeki görgü tanıklarının beyanları ve güvenlik kameraları üzerinden yangının çıkış anına ilişkin tespitler yapılacağı öğrenildi.

Olayın önemi ve alınması gereken önlemler

  • Servis araçlarında motor ve elektrik aksamlarının düzenli bakımının yapılması, yangın riskini azaltır.

  • Başta şoförler olmak üzere araç içerisindekilerin yangın söndürme cihazı kullanımı ve tahliye prosedürleri hakkında eğitilmesi hayati önem taşır.

  • Park halinde bulunan araçların servislere yakın yerlerde bırakılmaması, yangının sıçrama riskini azaltır.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar