Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi son 16 turu play-off ilk maçında Anderlecht’i konuk ediyor.

Sarı-lacivertlilerde teknik direktör Jose Mourinho ve futbolcu Filip Kostic kritik mücadele öncesinde basın toplantısı düzenledi.

Mourinho’nun açıklamaları şöyle: 

“İlk maçı içeride veya dışarıda oynamanın avantaj olduğunu düşünmüyorum, ben o şekilde bakmıyorum. Deplasman gol kuralı değişince olaya şöyle bakıyorum; biz aslında 180 dakikalık tek maç oynuyoruz. Biri bana sorarsa avantajlı skor ne olur diye, yarın için iyi bir sonuç diye bir şey yok. Önemli olan ikinci maç sonrası turu atlayabilmek. İlk maçlarda hep rahat olurum, biliyorum ki belirleyici olan iki maçın sonucu.

“BEN ATEŞE SU ATARIM”

Düşüncem şu ki, insanlar konuşuyorlar ama ne hakkında konuştuklarını bilmeden konuşuyorlar. Geçen sezonun aynı dönemine bakınca farklı durumdayız. Geçen sene şubat ortasındaki sakatlıklara bakınca yüzde 50 fark var. Yüzde 5-10 değil, yarı yarıya daha az sakatlık yaşanmış. İnsanların neden bu kadar gözüne batıyor bu sakatlıklar, çünkü hepsi savunma oyuncuları. Eğer bu sakatlıklar bir stoper, orta saha, kanat, forvet olsaydı dikkat çekmezdi. Geçmişten farklı olarak, kimse benim çalıştığım insanlara dokunamaz. Geçmişte insanları ateşe atmışlar. Ancak, ben ateşe su atarım, birlikte çalıştıklarımı korurum.

“TEK FAKTÖR DOKTOR DEĞİL”

Tek suçlayacak faktör yok, doktor tek faktör değil. Geçen sene de doktor suçlanmış, muhtemelen doktor değil.Suçlanması gereken şey futbol. Futbolda sakatlık olur. Bugünlerde futbolcular daha çok koşuyor, daha şiddetli koşuyor, daha az süreye sahipler. Sakatlıklarda birçok faktör vardır, tek bir sebep gösteremezsiniz. Diego Carlos, temas sebebiyle. Yusuf aynı. Almış olduğu darbe nedeniyle. İsmail, Çağlar, Livakovic kas sakatlığı yaşadı. Birçok faktörü var bunun, soğuk hava, zeminler, yorgunluk, yorgunluğun birikmesi… Kimse doktora dokunamaz, ben buradayken böyle bir şey olmaz.

DERBİ YANITI

Ben ‘Special’ olduğumu gösterdim. 25 yıl boyunca 26 kupa kazandım. Bir maç benim kariyerimi belirlemez. 25 yıllık kariyerim benim kim olduğumu belirliyor.

“ICARDI BİR GOAT”

Icardi bir ‘GOAT’. O da çok büyük bir ‘GOAT’ olduğu için onun hakkında yorum yapmayı tercih etmiyorum, susup kabul ediyorum.

Soru: “Bu ligin sportif gerçekliği var mı? Paylaşımlarınız nedeniyle Süper Lig’in marka değerine zarar verdiğiniz söyleniyor. Böyle düşünüyor musunuz?”

Duruma nasıl baktığınıza bağlı. Mevcut durumdan mutluysanız zarar veriyorum. Mevcut durumdan mutlu değilseniz, çocuklarınızın bunu öğrenerek büyümesini istemiyorsanız tam tersini düşünürsünüz. Ben aslında buraya geldiğim zaman, söylediğim şeyi yapıyorum. Ben Fenerbahçe ve bu ülke için çalışıyorum. Bu harika ülkede çalışıyorum. Milyonlarca insan burada futbola aşık. Eğer bu durumdan mutlularsa, zarar verdiğimi düşünürler. Sadece bu yıl değil, birkaç yıldır süregelen bir durum var. Bu durumdan mutlu olmayan insanlar, benim yurt dışında yarattığım bu etki yardım ediyor. İnsanlar, buradaki bazı insanların mutlu olmadığını öğreniyor.”

Filip Kostic’in açıklamaları ise şöyle:

“Ben lig aşamasında listeye yazılamamıştım, çünkü takıma geç katıldım. Kolay değildi tribünde olmak. O maçların hepsinde oynayabilmeyi dilerdim. Yardımcı olabileceğimi düşünüyordum. Takımla sürekli birlikte olmam önemli. Fenerbahçe ile ilk Avrupa maçını oynayacağım için mutluyum. Taraftarlarımız önünde oynuyor olmak önemli. Bize ekstra enerji veriyorlar. Birlik olmamız önemli, birlikte çok şey başarabiliriz.

Bizler şu anda finali düşünemeyiz. Finalden çok uzaktayız. Adım adım, maç maç bakmalıyız. Pozitif düşünüyorum, iyi bir takımımız var ama sıkı çalışmalıyız. Büyük bir şansımız olduğunu düşünüyorum, çünkü bu takım her şeyi kazanma mentalitesinde bir takım.

Bizler kendi aramızda her şeyi konuşuyoruz. Forvetlerimizin ne yapacaklarını çok iyi biliyorum. Hava topuna çıkma imkanı yakalıyorlar, ceza alanı içinde zamanlamaları çok iyi. Benim yapmam gereken iyi orta yapmak, evet bazen kötü orta da yapıyorum. Ben de daha iyi olmak ve gelişmek isterim. Önümüzdeki maçlarda da muhakkak onları daha fazla topla buluşturacağım.”