Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Mersin Bozyazı’da Kan Donduran Olay: “Herkes Namuslu Olacak” Diyerek Darp ve Bıçaklama

Yayımlandı

üzerinde

12 Mayıs 2025’te Mersin’in Bozyazı ilçesinde A.T.E., kendisine küfür ettiği iddiasıyla 49 yaşındaki M.G.’yi sokak ortasında darp edip bacağından bıçakladı. Zanlının “Dövüp, bıçakladım, herkes namuslu olacak” sözleri dehşet anlarını gözler önüne seriyor. Olayın detayları, yakalama süreci ve hukuki gelişmeler makalemizde.

Özette Olayın Ana Hatları

12 Mayıs 2025 akşamı, Mersin’in Bozyazı ilçesi Merkez Mahallesi Mustafa Deniz Caddesi’nde, 21 yaşındaki A.T.E. kendisine küfür ettiğini iddia ettiği 49 yaşındaki M.G.’yi önce sokakta darp etti, ardından bacağından bıçakladı . Zanlı, yaralı şahsın yerde can çekiştiği esnada cep telefonu kamerasıyla o anları kaydetti ve “Dövüp, bıçakladım, herkes namuslu olacak. Bak bak, ölüyor” diyerek itirafta bulundu .


Olayın Detayları

  • Yer: Bozyazı Merkez Mahallesi, Mustafa Deniz Caddesi .

  • Zanlı ve Mağdur: Şüpheli A.T.E. (21) ile mağdur M.G. (49)

  • İddia: Zanlı, mağdurun kendisine küfür ettiğini öne sürerek saldırıya başladı

  • Saldırı: Olay yerindeki güvenlik kamerası görüntülerine göre A.T.E., öncelikle mağduru yumruk ve tekmelerle darp edip yere yıktı, ardından bacağından bıçakladı

  • İlk Müdahale: Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi; yaralı M.G., yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı

  • Delil: Savcılık talimatıyla yapılan çevre aramasında olayda kullanılan bıçak sitenin bahçesinde ele geçirildi .


Şüphelinin İtirafı

Zanlının cep telefonunda yapılan incelemede, suç anında çekilmiş video kayıtlarına ulaşıldı. Videoda A.T.E.’nin, mağduru öldürmeye teşebbüs ettiğini açıkça itiraf ettiği ve “Herkes namuslu olacak” sözleriyle suçunu meşrulaştırmaya çalıştığı belirlendi. Bu belge, soruşturmanın en kritik kanıtı olarak dosyaya eklendi .


Yakalama ve Hukuki Süreç

  • Kaçış ve Takip: Olay sonrası kaçan A.T.E.’nin yeri, İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin koordineli çalışmasıyla kısa sürede tespit edildi ve kovalamaca sonucu yakalandı

  • Adli İşlemler: “Kasten Adam Öldürmeye Teşebbüs” suçu kapsamında gözaltına alınan şüpheli, 13 Mayıs 2025 sabahı Anamur Adliyesi’ne sevk edildi ve tutuklanarak cezaevine gönderildi

  • Soruşturma: Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, saldırının niteliği ve video kayıtları nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor .


Toplumsal ve Hukuki Boyut

Bu menfur saldırı, Türkiye’de “namus” kavramı bahane edilerek işlenen şiddeti bir kez daha gündeme taşıdı. Uzmanlar, benzer olayların önüne geçmek için hukuki düzenlemelerin yanı sıra toplumsal farkındalığın da artırılması gerektiğini vurguluyor.


Sonuç ve Öneriler

Mersin Bozyazı’daki bu dehşet verici olay, yapısal sorunların çözümü için şunları gösteriyor:

  1. Hukuki Caydırıcılık: Namus kavramını suç gerekçesi sayan yaklaşımın cezai müeyyidelerle önlenmesi.

  2. Eğitim ve Farkındalık: Kadına ve erkeğe yönelik şiddetin her türlüsüne karşı toplumsal bilinçlendirme.

  3. Güvenlik İyileştirmeleri: Sokak güvenliğini artırmak için yerel yönetimlerce kamera sistemleri ve devriye denetimlerinin güçlendirilmesi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

PLO’nun 1988 Bildirisi ve Bugün: Filistin Devleti Hangi Noktada?

Yayımlandı

üzerinde

Yayın Tarihi: 22 Eylül 2025 — Saat: 14:30 (TSİ) — Okuma Süresi: ~5 dakika

YAZAR: FATİHDOGAN

15 Kasım 1988’de Cezayir’de (Cezayir, Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti) Filistin Kurtuluş Örgütü (PLO) tarafından ilan edilen Filistin Devleti, kurulduğu günden bu yana dünya çapında yaygın tanınma aldı. Bugün, BM üyesi 193 ülkenin çok büyük bir çoğunluğu Filistin’i resmi veya fiili olarak tanımış durumda; farklı sayımlarda 144 ile 151 arasında değişen rakamlar telaffuz ediliyor. Son dönemde bazı Batılı ülkelerin de tanıma adımlarıyla bu sayı yeniden gündemde.


Tarihçe: 15 Kasım 1988 ve Bir İlanın Uluslararası Yankıları

PLO, 15 Kasım 1988’de Cezayir’deki Filistin Ulusal Konseyi oturumunda Filistin Devleti’nin bağımsızlığını ilan etti; bu ilan, PLO’nun uluslararası siyasette daha geniş meşruiyet kazanmasına zemin hazırladı. Aynı yılın Aralık ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 43/177 sayılı kararla (1988) bu ilanın tanınmasını ve Filistin halkının 1967 sınırları içindeki haklarına vurgu yaptı.


Bugünkü Durum: Kaç Ülke Tanıyor? (Farklı Sayaçlar ve Nedenleri)

Uluslararası sayımlar değişmekle birlikte, güvenilir haber ajansları ve kaynaklara göre BM üyesi 193 ülkenin yaklaşık 144–151’i Filistin devletini tanımış durumda. AFP ve diğer ajansların güncel sayımları genelde 144–147 aralığını verirken; bazı kurumların ve Filistin makamlarının açıkladığı rakamlar 150+’ye ulaşabiliyor. Son haftalarda İngiltere, Kanada, Avustralya ve Portekiz gibi ülkelerin tanıma kararlarıyla verilen rakamlar daha da yükseldi. Bu farklılık, bazı ülkelerin tanımayı yeni resmi belgelerle teyit etmesi veya önceki siyasi pozisyonlarını yeniden tanımlaması gibi nedenlerden kaynaklanıyor.


Tanımanın Uluslararası ve Hukuki Boyutu

Devlet tanıma pratiği hem siyasi hem de hukuki sonuçlar doğurur; ancak BM Genel Kurulu’nda tanınmış olmak, otomatik olarak üye statüsü veya BM Güvenlik Konseyi onayı anlamına gelmez. Filistin, 2012’den beri BM Genel Kurulu’nda “gözlemci devlet” statüsünde bulunuyor; tam üyelik için Güvenlik Konseyi’nden onay gerekmektedir ki bu da siyasi engellere tabidir.


Bölgesel ve Küresel Etkiler — Küresel Güney’in Rolü

Soğuk Savaş sonrası dönemde özellikle Afrika, Asya ve Latin Amerika’daki pek çok ülke Filistin’i tanıdı; bu durum “küresel Güney” ülkelerinin Filistin meselesinde tarihsel olarak güçlü bir dayanışma çizgisi oluşturduğunu gösteriyor. Son yıllardaki diplomatik hamleler, çatışma ve insani krizin tırmanmasıyla birlikte yeni siyasi dengelerle birleşince Batılı bazı başkentler de tanıma yoluna gitmeye başladı.


Ne Değişir? Ne Değişmez?

  • Sembolik ve siyasi ağırlık artar: Çok sayıda ülkenin tanıması Filistin’in uluslararası meşruiyetini güçlendirir; barış müzakerelerinde ve uluslararası platformlarda siyasi bir argüman olarak kullanılabilir.

  • BM üyeliği hâlâ siyasi bir süreç: Tam üyelik Güvenlik Konseyi onayı gerektirir; burada veto yetkisi olan üyelerin tavrı belirleyici olmaya devam edecektir.

  • Fiili sonuçlar karmaşıktır: Tanıma, münhasır hukukî sonuçlar doğurmazken diplomatik, ekonomik ve sembolik etkileri olabilir; iki devletli çözüm tartışmalarını yeniden canlandırabilir.


Uzman Görüşleri ve Diplomasinin Kırılganlığı

Uluslararası hukukçular ve bölge analistleri, tanımanın çatışmanın çözümünü hızlandırmayabileceğini ancak diplomatik zemini genişletebileceğini belirtiyor. Aynı zamanda bazı ülkelerin tanımayı, insani krize ve diplomatik çıkmaza tepki olarak kullandığı yorumları yapılıyor.


Sonuç

15 Kasım 1988’de PLO tarafından yapılan Filistin Devleti ilanı, uluslararası tanınma sürecini başlatan dönüm noktasıydı. Bugün, farklı kaynaklara göre yaklaşık 144–151 BM üyesi ülke Filistin’i tanımış durumda; sayı zaman içinde diplomatik adımlarla dalgalanabiliyor. Bu süreç, hem hukuki hem de siyasî yönleriyle bölge barışı ve uluslararası ilişkiler için belirleyici olmaya devam ediyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Ankara Sincan’da Pompalı Tüfek Dehşeti: 14 Yaşındaki Hiranur Ağır Yaralandı

Yayımlandı

üzerinde

Yayın Tarihi: 22 Eylül 2025 — Saat: 17:24 (kaynak: İHA / yerel haber ajansları)
Okuma süresi: ~3 dakika

Ankara Sincan’daki bir sitede, 60 yaşındaki bir kişinin bahçede oyun oynayan çocuklara gürültü yaptıkları iddiasıyla balkondan pompalı tüfekle ateş açması sonucu 14 yaşındaki Hiranur Şimşek ağır yaralandı. Olay sonrası şüpheli gözaltına alındı; yaralı çocuk ileri müdahale için Etlik Şehir Hastanesi’ne sevk edildi ve yoğun bakımda entübe edildi.


Olayın ayrıntıları

Olay, Sincan ilçesi Fatih Mahallesi’ndeki bir sitenin bahçesinde dün akşam saatlerinde meydana geldi. İddialara göre 60 yaşındaki Hasan P. adlı komşu, çocukların yüksek sesle konuştukları ve oyun oynadıkları gerekçesiyle sözlü uyarıda bulundu. Uyarıların ardından öfkelenen zanlının, evinin balkonundan pompalı tüfekle çocuklara rastgele ateş açtığı; tüfekten çıkan saçmaların bir kısmının Hiranur Şimşek’e isabet ettiği belirtildi.

Yaralının durumu ve müdahale

Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan 14 yaşındaki Hiranur, ilk müdahalenin ardından Sincan Devlet Hastanesi’ne götürüldü; ardından durumunun ciddiyeti nedeniyle Ankara Etlik Şehir Hastanesi’ne sevk edildi ve yoğun bakım servisinde entübe edildiği bildirildi. Aile kaynakları saçmaların kalp ve akciğer bölgesine isabet ettiğini belirtiyor; Hiranur’un hayati tehlikesinin devam ettiği aktarılıyor.

Şüphelinin yakalanması ve soruşturma

Olayı gerçekleştirdiği iddia edilen zanlı, olay yerinde suç aletiyle birlikte yakalanarak gözaltına alındı. Emniyet kaynakları zanlının sabıkalı olduğunu ve işlemlerinin sürdüğünü bildirdi; adli sürecin başladığı, savcılık tarafından soruşturmanın yürütüleceği kaydedildi. Polis ekipleri olayla ilgili delil toplama ve tanık ifadeleri çalışmalarını sürdürdü.

Ailenin tepkisi

Hiranur’un babası Recep Şimşek, basına yaptığı açıklamada kızının bankta otururken saldırıya uğradığını, “saçmaların kalbine ve akciğerine isabet ettiğini” ve bu acının tarif edilemez olduğunu söyledi. Baba, zanlının en ağır cezayı almasını istediğini belirt

Hukuki ve toplumsal boyut

Olay, silah taşıma, silahla tehdit/yaralama ve çocuk güvenliği konularını tekrar gündeme getirdi. Uzmanlar ve hak savunucuları, toplu yaşam alanlarında silah bulundurmanın risklerine dikkat çekiyor; benzer olayların önlenmesi için yerel yönetimler, apartman yönetimleri ve emniyetin ortak çalışmasının önemine vurgu yapıyor. (Yerel yetkililerden resmi açıklamalar geldikçe haber güncellenecektir.)

Not: Haber, yerel haber ajanslarının verdiği bilgiler ve polis/hasta bilgilerine dayanmaktadır; resmi adli süreç ve hastane açıklamaları geldikçe içerik güncellenecektir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Dünya devletlerine çağrımız nettir — Filistin Devleti’ni tanıyın”

Yayımlandı

üzerinde

Tarih: 22 Eylül 2025
Saat: 16:35 (yerel)
Okuma süresi: ~3 dakika

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Newsweek makalesinde dünya devletlerine Filistin Devleti’ni tanıma çağrısı yaptı. Türkiye’nin hedefleri ve BM gündemi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD merkezli Newsweek dergisinde yayımlanan makalesinde dünya devletlerine açık çağrıda bulunarak “Dünya devletlerine çağrımız nettir: Filistin Devleti’ni tanıyın” ifadelerini kullandı. Erdoğan, Filistin’in 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olmak üzere bağımsız bir devlet olarak tanınmasının bölgesel barış için zorunlu olduğunu vurguladı.

Detaylar

  • Erdoğan’ın “Adalet ve Refah için Türkiye’nin Diplomatik Vizyonu” başlıklı makalesi Newsweek’te yayımlandı; makalede Türkiye’nin insani diplomasi yaklaşımı, Gazze’deki insani durum ve iki devletli çözüm hedefi detaylandırıldı. Erdoğan, Filistin’in tanınmasının işgale, abluka ve zulme karşı güçlü bir uluslararası cevap olacağını belirtti.

  • Türkiye Cumhurbaşkanlığı kaynaklarına göre Erdoğan, makalede Türkiye’nin BM ve uluslararası platformlarda Filistin davasını gündemde tutmaya devam edeceğini ifade etti. Cumhurbaşkanlığı iletişim ofisinin açıklamaları, makalenin içeriğini ve Türkiye’nin diplomatik önceliklerini özetledi.

  • Uluslararası bağlam: Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantıları öncesinde bazı ülkeler Filistin’i tanıma adımları atmaya hazırlanıyor; bu gelişmeler iki devletli çözüme ivme kazandırma beklentileriyle karşılanıyor. Erdoğan’ın çağrısı, bu diplomatik hareketliliğin parçası olarak değerlendiriliyor

  • Erdoğan ayrıca makalesinde, Türkiye’nin Gazze’ye insani yardım ulaştırma, ateşkes çabalarına destek verme ve iki devletli çözüm için aktif diplomasi yürütme kararlılığını tekrarledi. Türkiye, uzun süredir Filistin konusunda diplomatik ve insani adımlar atıyor; Cumhurbaşkanlığı mesajları bu stratejiyi pekiştiriyor.

Ne anlama geliyor? (Kısa analiz)

Erdoğan’ın Newsweek’te yayımlanan metni, Türkiye’nin uluslararası platformlarda Filistin meselesini görünür kılma stratejisinin bir parçası. Bu çağrı, BM Genel Kurulu çevresinde artan tanıma hamleleriyle aynı zamana denk geliyor; dolayısıyla hem sembolik hem de pratik diplomatik etkileri olabileceği değerlendiriliyor. Türkiye’nin hedefi, iki devletli çözüm lehine uluslararası desteği genişletmek ve Gazze’deki insani krize dikkat çekmek. N

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar