Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Maydonoz Döner’in eski çalışanından savcılıkta itiraflar

Yayımlandı

üzerinde

NTV uygulamasını indirin, gelişmelerden haberdar olun

’nin dört bir yanında şubeleri bulunan Maydonoz Döner isimli zincire yönelik başlatılan soruşturması sürüyor.

Antalya merkezli 31 şehirde düzenlenen operasyonlarda 353 şüpheli gözaltına alındı. Operasyonda yeni ayrıntılar ortaya çıktı.

Operasyon kapsamında alınan ifadelerde, örgütün döner restoran zincirinde hisse payı ile ortaklık verdiği kişileri daha önce adli işlem geçirmelerine rağmen özellikle etkin pişmanlıktan faydalanmayan, FETÖ’ye sadık kişilerden seçtiği anlaşılıyor.

Döner restoran zincirinde müdür ya da yönetici olarak çalışabileceği, zamanla hissedar olup ekstra para kazanabileceği vaadiyle işe alınan ancak daha önce FETÖ soruşturması kapsamında etkin pişmanlıktan faydalandığı öğrenilince ortaklık verilmeyen R.Ö.’nün savcılıktaki ifadesi dikkat çekti.

CİMER’E ŞİKAYETTE BULUNDU

İtiraflarında örgüte gelir sağlamak için kurulan kirli çarkı deşifre eden tanık R.Ö.’nün ifadesinde, restoran zincirinde, terör örgütü soruşturması kapsamında kamudan ihraç edilenlerin toplantılar yaptığına ve milyonluk sermaye artışına ilişkin CİMER’e şikayette bulunduğu bilgisi yer aldı.

Daha önce kamudan ihraç edilen İ.B. ve A.T.’nin mağazada resmi olarak ortaklıkları bulunduğunu belirten R.Ö, “Bu kişilerin 3-4 aylık süreçte çok hızlı bir şekilde büyümeye gittiklerini gördüm. Haklarında yargılama ve ihraç kaydı olan bu kişilerin bu kadar hızlı bir şekilde nasıl büyüdüklerini bilmiyorum.” ifadesini kullandı.

R.Ö, mağazada servis elemanı, kurye, dönerci gibi çalışanların örgüt iltisaklarına denk gelmediğini ancak tüm mağazalarda mağaza sorumlularının bir kısmının mahrem hizmet görmüş, bir kısmının da KHK’den ihraç kaydı olan kişiler olduğunu belirtti.

Maydonoz Döner’in eski çalışanından savcılıkta itiraflar - 1 Maydonoz Döner’in yurt dışında da şubeleri bulunuyor

“KAÇ YIL CEZA ALDIĞIMI SORDU”

Restoranda çalışırken, gayriresmi hissedarların olduğunu fark ettiğini anlatan R.Ö, şu bilgileri verdi:

“Bu hissedarların genellikle ihraç memur, ihraç mahrem yapı öğrencisi gibi şahısların olduğunu gördüm. Bu tarz hissedarlar resmi bir evrakta yoklardı.

Benim sorumluluğunu yaptığım mağazada İ.B. ile A.T. resmiyette ortaktı. Mağazada benim üst konumumda bulunan müdür rütbesiyle M.A. ihraç edilmiş kamu personeliydi.

Bu kişinin hakkında yürütülen yargılamada etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmadığı için ceza aldığını E.K.’den öğrendim. Dosyasının Yargıtay’da olduğunu ve bir dönem cezaevinde kaldığını biliyorum.

Bir gün mağaza müdürü M.A. ile konuştuğumuzda bana kaç yıl ceza aldığımı sordu. Kendisine 1 yıl 6 ay ceza aldığımı belirtince bu tarz bir cezayı nasıl aldığımı, genelde 5 ya da 7 yıl insanların ceza aldığını bana tekrar sordu. Ben kendisine etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandığımı o an için söylemedim ancak kendisi benim bu durumda ifade verdiğimi anlamıştı.”

R.Ö., kendisini işe alan ortaklardan E.K.’nin örgüt üyeliği suçlamasıyla yargılandığını ve yüksek ceza aldığını belirtti.

“İŞE REFERANSLA GİRDİM”

E.K.’nin, kendisinin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandığını bildiğini belirten R.Ö., “Örgütle bağlantısını bildiğim arkadaşımın referansı ile garson olarak işe başladım. Sonrasında üç farklı şubeden sorumlu olarak görevlendirilmiştim. Arkadaşım beni davet ederken yüzde 5 hisse payı ile ortak olabileceğimi belirtmişti ancak etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandığım öğrenilince hisse verilmedi, önce baskı kuruldu, sonra da işten çıkarıldım.” dedi.

Maydonoz Döner’in eski çalışanından savcılıkta itiraflar - 2 Zincirin İzmir’deki şubelerine yönelik operasyonda 50 kişi gözaltına alındı

“GÜVENİLMEYEN HİÇ KİMSEYE HİSSE PAYI VERİLMEDİ”

R.Ö, şunları anlattı:

“Bana ciro düşüşü, iş yeri dağınıklığı, uygulama sitelerindeki puan düşüklüğü gibi gerekçelerle mobbing uygulanmaya başlandı.

Vadedilen hissedarlıktan da faydalanamadım. Bana hisse verilmeyeceği söylendi. Sonraki bir görüşmede de E.K. bu hususun şaka olduğunu ifade etmişti. Bana verilmesi vadedilen hisse yüzde 5 oranındaydı.

Bu hisse karşılığında bir para konuşulmamıştı. Yüzde 5’lik hisse payı verilse dahi gayri resmi bir şekilde olacaktı.

Bunun sebebini E.K.’ye sorduğumda herkesin güvenilir insan olduğunu, güvenilmeyen hiç kimseye hisse payı verilmediğini söyledi.”

Yüzde 5’lik hissenin üzerinde de kimseye pay verilmediğini E.K’nin beyanıyla öğrendiğini bildiren R.Ö., şu bilgileri verdi:

“Mağaza sorumlularına farklı şubelerde yine yüzde 5’lik paylar verilebiliyordu ancak tek mağazada söz sahipliği artmaması ve idari kontrolün elden çıkmaması için yüzde 5 üzerine pay kesinlikle verilmiyordu.

Bu bahsettiğim harici hissedarlıklar tamamıyla güven ilişkisine dayalı gayriresmi ortaklıklardır.

Resmiyette şirket sahibi gözüken kişilerin de iltisakları vardır. Dışarıdan bir kişiye hisse ya da franchising açmasına müsaade edilmediğini düşünüyorum.”

10’U KAMU PERSONELİ 353 KİŞİ GÖZALTINDA

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 21 Şubat’ta sosyal medya hesabından, Antalya merkezli 31 ilde FETÖ’ye yönelik eş zamanlı düzenlenen Kıskaç-40 operasyonunda, Maydonoz Döner isimli restoran zinciri üzerinden örgüte finansman sağladığı belirlenen, aralarında kamu personeli 10 kişinin de bulunduğu 353 şüphelinin yakalandığını açıklamıştı.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

İsrail, Küresel Sumud Filosu’nu Durdurdu: Organizatörler 39 Teknenin Engellendiğini, Sadece Bir Geminin Yoluna Devam Ettiğini Açıkladı

Yayımlandı

üzerinde

İsrail, Küresel Sumud Filosu’nu Durdurdu: Organizatörler 39 Teknenin Engellendiğini, Sadece Bir Geminin Yoluna Devam Ettiğini Açıkladı

02 Ekim 2025 — Saat: 11:00 (TSİ)
Okuma süresi: 3 dakika

Filonun organizatörleri, İsrail güçlerinin Gazze’ye insani yardım ve yabancı aktivistler taşıyan 39 tekneyi durdurduğunu; filoda yer alan yaklaşık 40 tekne ve 500 kişilik grubun büyük bölümünün engellendiğini, yalnızca bir geminin hâlen Filistin kıyılarına doğru seyredebildiğini bildirdi. Olayla ilgili aktivistlerin alıkonulması ve uluslararası tepkiler gündemde.


Olayın Detayları

Küresel Sumud (Global Sumud) adlı inisiyatif tarafından düzenlenen filonun organizatörleri, İsrail donanmasının Akdeniz’de harekete geçerek filonun çok sayıda teknesini durdurduğunu açıkladı. Organizasyon, toplamda 40 civarında teknenin bulunduğu görevde 39 teknenin engellendiğini, yalnızca bir teknenin Gazze kıyılarına doğru ilerlemekte olduğunu belirtti.

Filoda, tıbbi malzeme ve gıda taşıdığı ileri sürülen teknelerin yanı sıra aralarında milletvekilleri, hukukçular ve uluslararası aktivistlerin bulunduğu yaklaşık 500 kişinin yer aldığı bildirildi. Bazı uluslararası isimlerin (haberlere göre ikonik aktivistler ve kamuoyuna mal olmuş bazı figürler) filoda olduğu yönünde raporlar yer aldı.

İsrail’in Açıklaması ve Uyguladığı İşlem

İsrail askeri yetkilileri, filonun abluka ihlali yaptığını ve denizde güvenlik gerekçesiyle müdahale edildiğini belirtti. Yetkililer, yakalanan aktivistlerin güvenli olduklarını ve ilerleyen süreçte sınır dışı edileceklerini açıkladı; bazı aktivistlerin İsrail’in güney limanı Ashdod’a getirildiği bildirildi.

Uluslararası Tepkiler

Operasyon haberlerinin yayılmasının ardından birçok ülkeden sert tepkiler geldi. Reuters’ın aktardığına göre Türkiye, bazı vatandaşlarının gözaltına alınması üzerine olayı kınadı; Kolombiya gibi bazı ülkeler ise diplomatik tepkiler verdi. Bazı ülkeler İsrail’in eylemini “uluslararası hukuka aykırı” olmakla suçladı ve diplomatik adımlar atılacağına dair açıklamalar yapıldı.

Filonun Amacı ve Arka Plan

Küresel Sumud filosu, uzun süreli abluka altında olduğu belirtilen Gazze’ye sembolik ve gerçek insani yardım ulaştırmak amacıyla organize edildi. Bu tür filolar geçmişte de gerilimlere sahne olmuş; 2010 yılında yaşanan Mavi Marmara olayı gibi örnekler bölgesel gerilimleri tırmandırmıştı. Bu sefer de hem bölgesel hem küresel kamuoyunda yoğun tartışma yaratıld

Okumaya Devam Et

Gündem

İsrail’in Sumud Filosu Baskını: “Operasyon Değil Askeri Gösteri” — 8 Metrelik Tekneye 8 Askerin Çıkışı Tartışma Yarattı

Yayımlandı

üzerinde

İsrail’in Sumud Filosu Baskını: “Operasyon Değil Askeri Gösteri” — 8 Metrelik Tekneye 8 Askerin Çıkışı Tartışma Yarattı

Yayın Tarihi: 02 Ekim 2025, 09:45 (TSİ)
Okuma Süresi: ~4 dakika
Yer: Uluslararası Sularda, Akdeniz (Gaza yönü)

Global Sumud Filosu’nu hedef alan deniz müdahalesinde İsrail deniz kuvvetleri birçok tekneyi durdurdu ve bazı aktiviteleri limana götürdü. Filonun organizatörleri ile görgü tanıkları, bir 8 metrelik tekneye yaklaşık 8 İsrail askerinin hızla çıkarak “gösteri amaçlı” bir müdahalede bulunduğunu iddia etti. İsrail ise müdahaleyi ablukanın uygulanması ve güvenlik gerekçesiyle savundu. Uluslararası kamuoyu tepki gösteriyor.


Olayın seyri — kısa, net

Global Sumud Filosu, Gazze’ye insani yardım ulaştırmayı ve abluka politikalarını protesto etmeyi amaçlayan 40’ın üzerinde sivil tekne ve yaklaşık 500 aktivistin katıldığı bir konvoydu. İsrail donanması dün gece/sabah saatlerinde filonun bazı gemilerine müdahale ederek, çok sayıda aktivisti gözaltına alıp gemileri yönlendirdiğini açıkladı. Organizatörler ise müdahalenin orantısız bir güç gösterisi olduğunu savun

Birden fazla bağımsız haber kaynağı ve filonun paylaşımlarına göre, özellikle küçük bir 8 metrelik teknede gerçekleşen anlarda askerlerin hızlı çıkışı ve teknede kısa süreli sert müdahale görüntüleri yayımlandı; organizatörler bu anları “askeri gösteri” olarak nitelendiriyor. Bazı Türk ve bölgesel haber ajansları, teknede yaklaşık 8 askerin görüldüğünü bildirdi. Görüntüler ve tanıklıklar hâlen doğrulanmaya çalışılıyor.


Tarafların açıklamaları

İsrail yetkilileri: Dışişleri ve ordu kaynakları müdahaleyi deniz ablukasının uygulanması ve bölgedeki güvenlik risklerinin önlenmesi amacıyla yapıldığını belirtiyor; aktivistlere güvenli alternatif yollar ve yardım kanalları teklif edildiği iddia edildi.

Filonun organizatörleri ve aktivistler: Filonun barışçıl ve insani amaçlı olduğunu, müdahalenin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve özellikle küçük teknelerde uygulanan sert tutumun gösteri amaçlı olduğunu savunuyorlar. Uluslararası insan hakları grupları ve bazı parlamenterler de sert tepki gösterdi.


“Operasyon değil askeri gösteri” iddiasının dayanakları

  1. Görüntüler: Sosyal medyada ve bazı haber kanallarında paylaşılan video karelerinde, bir 8 metrelik tekneye 7–8 askerin hızla çıktığı ve teknede sert müdahale izlenimi bırakan anlar bulunuyor. Bu görüntüler organizatörler tarafından delil olarak gösteriliyor; bağımsız doğrulama sürüyor.

  2. Operasyonun kapsamı: Çok sayıda sivil teknenin durdurulması ve bazı teknelerin en azından geçici olarak denetim altına alınması, aktivistler tarafından “güç gösterisi” şeklinde yorumlanıyor.

  3. Uluslararası hafıza: 2010’ta yaşanan Mavi Marmara olayı da akıllarda olduğundan, deniz müdahaleleri kamuoyunda hızlı şekilde “gösteri” veya orantısız güç kullanımı olarak algılanabiliyor; uzmanlar bağlama dikkat çekiyor.


Uluslararası yankılar ve tepkiler

Olay, birçok ülkede ve uluslararası platformda tepki topladı. AB üyesi bazı ülkeler ve insan hakları örgütleri müdahaleyi eleştirirken, bazı devletler İsrail’in güvenlik argümanlarına referans verdi. Filonun içinde milletvekilleri, hukukçular ve ünlü aktivistler olduğu için olay medyada geniş yer buldu.


Ne bilinmiyor / doğrulanması gerekenler

  • Küçük teknedeki asker sayısının kesin adedi (organizatörler 8 diyor; bağımsız kaynaklar farklı rakamlar verebiliyor).

  • Olayın tam olarak hangi koordinatlarda ve hangi saat diliminde gerçekleştiği üzerine resmi ayrıntılı rapor.

  • Müdahalenin hukuki dayanağına ilişkin uluslararası yargı ya da bağımsız bir denetim henüz yayımlanmadı.


Sonuç ve değerlendirme

Mevcut görüntüler ve tanıklıklar müdahalenin askeri bir operasyonun ötesinde, caydırıcı veya gösteri amaçlı unsurlar içerdiği yönünde tartışma başlattı. Ancak bağımsız doğrulama ve resmi ayrıntıların tamamlanması gerekiyor. Olay, hem deniz hukuku hem de insani yardım erişimi konularındaki tartışmaları yeniden alevlendirecek gibi görünüyor.

 

Okumaya Devam Et

Gündem

ASKİ su kesintisi programı (Etimesgut, Keçiören ve Yenimahalle): Sular ne zaman gelecek?

Yayımlandı

üzerinde

Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü, kentte 6 Ekim’e kadar dönüşümlü su kesintileri yapılacağını bildirdi.ASKİ’den yapılan açıklamada, Ankara’ya Çamlıdere, Kurtboğazı ve Kesikköprü hatlarından paçallama ile günde ortalama 1530 bin metreküp su sağladığı, verilen suyun üçte birinin Kesikköprü’den gelen 3 hattan tedarik edildiği belirtildi.

Defalarca arızalanan CTP hatların çelik hatlarla değiştirilmesi için imalata başlandığı ve yaklaşık 1 hafta süreceği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Kuraklık nedeniyle barajlardaki su seviyesi de kritik seviyelere düştüğü için 6 Ekim tarihine kadar Ankara genelinde dönüşümlü olarak su kesintisi yapılacaktır. Su kesintilerinin hayatın olağan akışını asgari düzeyde etkilemesi için her türlü çaba gösterilmektedir. Bu çerçevede, bugün saat 09.00 itibarıyla Eryaman bölgesi, Susuz ile Kazan Saray bölgesinde kesinti yapılmıştır. Hatta yarın saat 09.00 itibarıyla yeniden su verilecektir. Halkımızın kuraklıkla mücadele kapsamında gösterdiği hassasiyet ve anlayış için teşekkür ederiz. Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar