İsrail ordusu harekete geçti: Hedefte Batı Şeria var!

Filistin’i tanıma kararlarına askeri yığınakla yanıt

Tarih: 22 Eylül 2025 – Saat: 11:45
Okuma süresi: 3 dk

Dünya ülkelerinin peş peşe gelen Filistin Devleti’ni tanıma kararlarının ardından İsrailli siyasetçiler Batı Şeria’nın ilhak edilmesi yönünde çağrılar yaptı. İsrail ordusu, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na hitabı öncesinde Batı Şeria’daki askeri yığınağını artırdı. İsrail medyası, hazırlıkların Batı Şeria’ya yönelik bir operasyonun habercisi olabileceğini belirtti.

İsrail ordusu, Batı Şeria’da geniş çaplı bir askeri yığınak başlattı. Son günlerde Avrupa’da ve Latin Amerika’da art arda gelen “Filistin’i tanıma kararları”, Tel Aviv yönetimi tarafından sert tepkiyle karşılanırken, bölgede tansiyon yükseldi.

Askeri kaynaklardan edinilen bilgilere göre İsrail, Batı Şeria’nın çeşitli bölgelerine zırhlı araçlar, ek birlikler ve mühimmat sevkiyatı yaptı. Özellikle Nablus ve Ramallah çevresinde yoğunlaşan hareketlilik, bölge halkında tedirginlik yarattı.

Tanıma kararlarına tepki

İspanya, Norveç ve İrlanda’nın ardından bazı Latin Amerika ülkeleri de Filistin devletini tanıdığını duyurmuştu. İsrail hükümeti ise bu adımları “tek taraflı ve barışa zarar verici” olarak nitelendirerek sert açıklamalarda bulundu. Uzmanlar, son askeri yığınağın bu diplomatik gelişmelere bir yanıt niteliğinde olduğuna dikkat çekiyor.

Bölgedeki gerilim artıyor

Batı Şeria’da uzun süredir devam eden güvenlik operasyonları, yeni askeri sevkiyatlarla birlikte daha da yoğunlaşabilir. Filistinli yetkililer, uluslararası topluma “gerilimi düşürme” çağrısı yaptı. İsrail tarafı ise güvenlik gerekçesini öne sürüyor.

Orta Doğu’da art arda yaşanan gelişmeler, hem diplomatik alanda hem de sahada taraflar arasındaki tansiyonu yeniden gündemin ilk sıralarına taşıdı

Tarih/Saat: 22 Eylül 2025, 15:39.
Yazar / Kaynak: FatihDoganMedya (İHA kaynaklı bilgilerle derlenmiştir).
Okuma süresi: ~3 dakika

SULUOVA — Amasya’nın Suluova ilçesinde yaşayan ve Osmanlı’nın son üç padişahı ile Cumhuriyet tarihinin 12 cumhurbaşkanına tanıklık etmiş olan 127 yaşındaki Ayşe Bayrı (Ayşe Nine) hayatını kaybetti. Bir süredir nefes darlığı ve organ yetmezliği nedeniyle hastanede tedavi gören Ayşe Bayrı’nın vefatı yakınları ve mahalle sakinleri tarafından üzüntüyle karşılandı.

CENAZE TÖRENİNE KATILDIĞI BAYRI’YI GEÇEN SENE BAYRAMDA EVİNDE ZİYARET ETTİĞİNİ HATIRLATAN SULUOVA BELEDİYE BAŞKANI RIFAT UZUN, “AYŞE NİNEMİZ MEMLEKETİMİZİN, YÖREMİZİN EN YAŞLISIYDI. ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM. AİLESİNİN BAŞI SAĞOLSUN” DİYE KONUŞTU. (SEYFULLAH UZUN/AMASYA-İHA)
Amasya’nın Suluova ilçesinde 127 yaşındaki Ayşe Bayrı, hayatını kaybetti. 3 padişah ile 12 cumhurbaşkanı dönemine tanıklık eden 5 çocuk ve 20 torun sahibi Ayşe Nine, son yolculuğuna uğurlandı.

Ayşe Bayrı’nın kayıtlarına göre doğum tarihi 1 Temmuz 1898 olarak bulunuyor; uzun yaşamında II. Abdülhamit, V. Mehmed Reşad ve VI. Mehmed Vahdeddin dönemlerini ile Cumhuriyet’in Cumhurbaşkanları — Mustafa Kemal Atatürk’tan başlayıp günümüze kadar gelen isimlere kadar — gördüğüne dair haberler paylaşılmıştır.

Cenaze töreni, Suluova’daki Hacı Mustafa Camii’nde kılınan namazın ardından ilçeye ait mezarlıkta defnedilmek suretiyle gerçekleştirildi. Törene ilçe sakinleri, yakınları ve yerel yöneticiler katıldı; Suluova Belediye Başkanı Rıfat Uzun, Ayşe Nine’nin bölgenin en yaşlısı olduğunu belirterek ailesine başsağlığı diledi.

Kısa yaşam öyküsü ve toplumsal yankı

Ayşe Bayrı, haberlere göre beş çocuk ve çok sayıda torun sahibiydi; komşuları ve yerel yöneticiler tarafından “mahallemizin çınarı” diye anıldı. Yıllar içinde yaşam öyküsü yerel ve ulusal medyada sık sık yer aldı; hem uzun ömrü hem de tarihe tanıklığı haberlere konu olmuştu.

Sağlık durumu ve vefat sebebi

Resmi açıklamalara göre Bayrı, son dönemde nefes darlığı ve organ yetmezliği nedeniyle tedavi altındaydı ve bu sağlık sorunları neticesinde hayatını kaybetti. Haber kaynakları tedavi gördüğü hastane ve yakın çevresinden alınan bilgileri aktardı.

Tarih: 22.09.2025
Saat: 13:20
Okuma süresi: 3 dakika

Samsun’un Bafra ilçesinde Kızılırmak’a uçan otomobilde hayatını kaybeden eşi Gülşah Karaman Kıyak ve oğlu hakkında yürütülen soruşturmada yeni, çarpıcı ayrıntılar ortaya çıktı. Aracın sürücüsü olan ve daha sonra “eşini ve çocuğunu öldürme” iddiasıyla tutuklanan Dr. Serdar Kıyak ile ilgili soruşturma, kaza şüphesini giderek zayıflatıyor; polis ve savcılık incelemeleri “kasten öldürme” şüphesini derinleştiriyor

Soruşturmada öne çıkan gelişmeler

• Olay, 12 Eylül’de Altınkaya Barajı yolunda yaşandı; araç Kızılırmak Nehri’ne uçtu, anne ve küçük çocuk boğularak hayatını kaybetti, sürücü (Dr. Serdar Kıyak) yaralı şekilde kurtarıldı. Soruşturmada sürücünün ifadesindeki çelişkiler, tanık anlatımları ve olay yerindeki bulgular cinayet şüphesini öne çıkardı.

• Evde yapılan aramada, ölen kadına ait bir günlük (diary) bulundu. Günlüğün soruşturma dosyasına konulduğu ve içeriğinin adli makamlarca incelendiği bildirildi; bu günlük, olayın ‘kaza’ değil ‘tasarlanmış saldırı’ olduğu yönündeki iddiaları güçlendiren deliller arasında sayılıyor.

• Aile içi mesajlaşmalarda öne çıkan bir ayrıntı, Gülşah Karaman Kıyak’ın yakınlarına gönderdiği ve “Beni tehdit ediyor” ifadesini içeren mesajların çıkması. Bu mesajlar, soruşturmanın yönüne doğrudan etki etti.

Tanık ifadeleri ve teknik bulgular

Tanıklar, olay anında sürücünün araçtan çıkış biçimi, üzerinde kuru kıyafetler olması ve bölgede 112 çağrısını geciktirdiğine dair iddiaları paylaştı. Bazı haber kaynakları, aracın suya itilmiş olabileceği ihtimalinin de değerlendirildiğini yazdı. Adli tıp ve bilirkişi raporları ile teknik incelemelerin sonuçları bekleniyor; bunlar soruşturmanın kaderini belirleyecek.

Şüpheliyle ilgili ek iddialar

Soruşturma kapsamında, Dr. Kıyak’ın görev yaptığı kurumda ilişki iddiaları ve “yasak aşk” dedikoduları da gündeme geldi. Bazı haberler, soruşturmanın sadece trafik kazası incelemesi olmayıp aile içi dinamikleri ve olası bir tasarlama soruşturmasını da kapsadığını belirtiyor. Bu iddialar, soruşturmanın çok yönlü yürütülmesine neden oluyor; savcılık iddiaları tek tek değerlendiriyor.

Savcılık ve adli sürecin durumu

Dr. Serdar Kıyak, yürütülen soruşturma sonucunda “tasarlayarak kasten öldürme” şüphesiyle tutuklandı. Tutuklama sonrası cezaevinde intihar girişimi haberleri de gündeme geldi; Kıyak’ın sağlık durumu ve adli kontroller sürüyor. Soruşturma hâlen devam etmekte olup, yetkili makamların açıklamaları ve adli raporlar bekleniyo

Kısa değerlendirme — Neler önemli?

1. Günlük delili soruşturmayı derinleştiren en yeni ve “şoke eden” unsur olarak öne çıkıyor. Bu günlük içeriğinin adli incelemesi sonucunda soruşturmanın yönü netleşecek.

2. “Beni tehdit ediyor” mesajı, fail ile mağdur arasındaki gerilimi belgeleyen önemli bir elektronik delil olarak değerlendiriliyor.

3. Teknik ve adli tıp raporları ile bilirkişi görüşleri nihai tespiti sağlayacak; medya haberleri şu an için “iddia/tutuklama” çerçevesinde kamuoyuna aktarılıyor.