Politika
“Kararı Millet Versin: Özel’den Erdoğan’a Siyasetin En Büyük Düello Daveti”
Açıklaması
CHP lideri Özgür Özel, Mersin mitinginde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Ekrem İmamoğlu yargılamasının canlı yayınlanacağı, halkın anket ortalamasına göre kazananın siyaseti bırakacağı tarihi düelloya davet etti. Detaylar için tıklayın.
Özet
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 26 Nisan 2025’te Mersin Yenişehir Meydanı’nda düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı siyasetin “en büyük düellosu”na davet etti. Özel, Ekrem İmamoğlu’nun yargı sürecinin canlı yayında gerçekleşmesini, ardından ise tüm anket şirketlerinin sonuçlarının ortalamasına göre suçluluğa karar verilmesini teklif etti. İddiaların doğru çıkması hâlinde siyaseti bırakacağını; yanlış çıkması hâlinde ise Erdoğan’ın görevi devretmesi gerektiğini vurgulayarak meydan okudu.
Giriş
26 Nisan 2025 tarihinde CHP’nin Mersin’deki mitinginde konuşan Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik cesur bir teklif sundu . Bu teklif, Türkiye siyasetinin en tartışmalı dosyalarından biri olan Ekrem İmamoğlu’nun yargılanma sürecini ve sonuçlarını doğrudan millete dayandırmayı amaçlıyor . Siyasi gerilimin yüksek olduğu bu dönemde Özel’in “hodri meydan” çıkışı, parti tabanında geniş yankı buldu .
Davetin Detayları
Özel, teklifini şu şekilde açıkladı: “Canlı yayında yargılama olacak. Sonra Türkiye’nin bütün anket şirketlerinin ortalamasını alacağız. Eğer Ekrem İmamoğlu’nun suçluluğuna millet ikna olursa, siyaseti ben bırakıyorum. Olmazsa sen bırakmaya var mısın?” . TRT başta olmak üzere tüm ulusal kanalların yayına açılmasını öneren Özel, savcılar ve yargı heyetinin şeffaf biçimde sorgulama yapmasını talep etti
Özel’in Öne Çıkan Mesajları
-
Anayasal yetki ve halkın iradesi: “Kararı millet versin, hodri meydan” sözleriyle halkın doğrudan karar mekanizmasındaki rolüne vurgu yaptı.
-
Yargıya güven çağrısı: İddiaların doğru olması hâlinde Özel’in siyaseti bırakacağını belirterek Erdoğan’a güven testine davet etti .
-
Siyasi sorumluluk: “Eğer senin savcın haklı çıkarsa ben istifa edeceğim. Ekrem İmamoğlu’nun haklılığı ortaya çıkınca sen istifa edecek misin?” sorusuyla karşı tarafı da sorumluluğa çağırdı .
Siyasi Düellonun Şartları
-
Canlı yayın: Yargılama sürecinin canlı ve kesintisiz yayınlanması, medya organlarının erişimine açılması .
-
Anket ortalaması: Yargı sonucunun değil, halkın kanaatinin belirleyici olması için tüm anket şirketlerinin eşit ağırlıkta değerlendirilmesi .
-
Siyasetçilere istifa şartı: İddialar doğruysa Özel, yanlışsa Erdoğan istifa edecek
Potansiyel Etkiler ve Tepkiler
Özel’in meydan okuması, muhalefide moralleri yükseltirken iktidar cephesinden resmi bir yanıt henüz gelmedi . Siyasi analistler, canlı yayınla halkoyunun ölçülmesinin yeni bir demokratik atılım olarak görülebileceğini belirtiyor . Ancak iktidar yandaşı medya kuruluşlarının tepkili yayınları, tartışmanın daha da sertleşeceğine işaret ediyor .
Sonuç
Özel’in Erdoğan’a yönelik “en büyük siyasi düello” teklifi, Türkiye siyasetinin gündemini bir kez daha değiştirdi. Canlı yayın, halkın iradesi ve siyasetçi sorumluluğunu içeren bu öneri, seçmen nezdinde önemli bir tartışma başlatacak. Sürecin nasıl şekilleneceği, hem anket sonuçlarına hem de resmi açıklamalara bağlı olarak netlik kazanacak.
Politika
İmamoğlu suç örgütü davası 9 Mart’ta başlıyor
İmamoğlu suç örgütü davası 9 Mart’ta başlıyor
İmamoğlu suç örgütü davasıyla ilgili yeni bir gelişme yaşandı. 407 sanıklı davanın tarihi belli oldu. İlk duruşma 9 Mart’ta Silivri’de yapılacak.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu Suç Örgütü’ne yönelik açılan davanın ilk duruşmasının 9 Mart 2026 tarihinde Silivri’de görüleceğini açıkladı. 407 sanıklı davada, tüm sanıkların tutukluluk hallerinin de devamına karar verildi.
İDDİANAME KABUL EDİLMİŞTİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, 25 Kasım tarihinde İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti.
407 ŞÜPHELİ VAR
3 bin 900 sayfadan oluşan iddianamede 407 isim şüpheli sıfatıyla yer alıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu iddianamede “örgüt yöneticisi” olarak gösteriliyor. İddianamede, altı ismin de örgüt yöneticisi olduğu belirtiliyor.
İmamoğlu hakkında 828 yıl 2 aydan, 2 bin 352 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyor.
İmamoğlu’na yöneltilen suçlamalar şöyle:
– Suç işlemek amacıyla örgüt kurma
– Rüşvet (12 kez)
– Suç gelirlerinin aklanması (7 kez)
– Kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık (7 kez)
– Kişisel verilerin kaydedilmesi (2 kez)
– Kişisel verileri ele geçirme ve yayma (2 kez)
– Suç delillerini gizleme (2 kez)
– Haberleşmenin engellenmesi
– Kamu malına zarar verme
– Rüşvet alma (47 kez)
– Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma
– İrtikap (9 kez)
– İhaleye fesat karıştırma (70 kez)
– Çevrenin kasten kirletilmesi
– Vergi Usul Kanunu’na muhalefet
– Orman Kanunu’na Muhalefet
– Maden Kanunu’na muhalefet

Kamunun 10 yıllık süreçte 160 milyar lira zarara uğratıldığı öne sürülüyor. Metro ve İSKİ projeleri için alınan kredilerin amacı dışında kullanıldığı belirtiliyor.
Politika
Barış Süreci’nde kritik adım: Bahçeli, DEM Parti heyetini kabul etti, “İkinci aşamaya geçtik” mesajı verildi
Barış Süreci’nde kritik adım: Bahçeli, DEM Parti heyetini kabul etti, “İkinci aşamaya geçtik” mesajı verildi
Tarih: 12 Aralık 2025 Cuma | ⏱️ Okuma Süresi: 4 DAKİKA Saat: 15:00
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti İmralı heyetini TBMM’de kabul etti. Yaklaşık 50 dakika süren kapalı görüşmenin ardından yapılan ortak açıklamada, barış sürecinin “ikinci aşamaya” geçtiği ve bu aşamada “yasal, hukuki bir düzene ihtiyaç duyulduğu” vurgulandı. Heyette TBMM Başkanvekili ve DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar ve avukat Faik Özgür Erol yer aldı.

Görüşmenin Detayları ve Açıklamalar
Görüşme, 12 Aralık Cuma günü saat 14.57’de TBMM’de gerçekleşti. Bahçeli, DEM Parti heyetini makamının kapısında karşıladı. Basına kapalı yapılan görüşme sonrası açıklama yapan Pervin Buldan, 2 Aralık’ta İmralı’da yapılan görüşmeler ve sonrasındaki gelişmeler hakkında Bahçeli’yi bilgilendirdiklerini söyledi.
Buldan’ın açıklamalarındaki kritik noktalar şunlardı:
· “İkinci aşamaya geçtik”: Sürecin yeni bir zeminde ilerlemesi gerektiğini belirtti.
· “Yasal düzenleme şart”: İkinci aşamanın yasal ve hukuki bir zemine ihtiyaç duyduğunu, bunun da bir “barış yasası” olması gerektiğini özellikle vurguladı.
· “Komisyon ve partiler çalışmalı”: Bundan sonraki süreçte Meclis komisyonunun ve siyasi partilerin çalışmalarının kritik önem taşıyacağını ifade etti.
Ardından söz alan MHP Lideri Devlet Bahçeli ise kısa ama çarpıcı bir açıklama yaparak, “Pervin hanım her konuyu açıklıkla ifade ettiler. Her cümlesine imzamı atıyorum” dedi. Bu ifade, sürece dair ortak mutabakatın güçlü bir işareti olarak yorumlandı.
Sürecin Arka Planı ve Meclis’teki Durum
Bu görüşme, “Terörsüz Türkiye”, “Barış ve Demokratik Toplum Süreci” olarak adlandırılan siyasi sürecin önemli bir halkası. Süreç, MHP Lideri Bahçeli’nin 2024 Ekim ayındaki çağrısıyla başlamış, PKK’nın silah bırakma ve fesih kararı almasıyla devam etmişti.
· Komisyon Çalışmaları: TBMM’de kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” süreci yönetiyor. Komisyon, 24 Kasım’da İmralı’ya bir ziyaret gerçekleştirmişti.
· Raporların Sunulması: Şu anda siyasi partiler, komisyona bu sürece dair görüş ve önerilerini içeren raporlarını sunma aşamasında. MHP’nin 120 sayfalık bir rapor sunduğu bilgisi kamuoyuna yansımıştı.
· Yaklaşan Son Tarih: Komisyonun görev süresi 31 Aralık 2025’te doluyor, ancak gerekirse birer aylık periyotlarla uzatılabilecek.
Siyasi Tablo ve Diğer Görüşmeler
DEM Parti heyeti, Bahçeli görüşmesinin aynı günü sabahı, DEM Parti Lideri Ali Babacan ile de bir araya gelmişti. Bu ziyaretler, heyetin siyasi partilerle süreci istişare etme ve yasal zemin arayışındaki temaslarının bir parçası.
Sürece dair farklı partilerin tutumları şöyle özetlenebilir:
· İktidar ve MHP: Sürecin mimarı olarak aktif rol oynuyor.
· DEM Parti: Sürecin içinde yer alarak, yasal güvence talebini ön planda tutuyor.
· CHP ve Yeni Refah Partisi: Komisyonun İmralı ziyaretine katılmayan partiler arasında yer aldı.
· DEVA Partisi ve diğerleri: Sürece dair görüş alışverişinde bulunuyor.
Analiz: Ne Anlama Geliyor?
Uzmanlara göre “ikinci aşama” vurgusu ve “barış yasası” talebi, somut adımların ve kalıcı hukuki düzenlemelerin zamanının geldiğinin sinyalini veriyor. PKK’nın silah bırakma ve geri çekilme adımlarının ardından, sıranın siyasi ve hukuki reformlara geldiği değerlendiriliyor.
Bahçeli’nin Buldan’ın her cümlesine imza atması ise, ulusalcı bir partinin Kürt siyasi hareketinin temsilcileriyle vardığı bu düzeyde bir mutabakatın sürecin geleceği açısından taşıdığı tarihsel önemi gösteriyor.
Önümüzdeki günlerde, TBMM komisyonundaki müzakerelerin hız kazanması ve somut bir yasa taslağının gündeme gelmesi bekleniyor. Sürecin, Türkiye’nin yıllardır kanayan yarası olan bu meseleye kalıcı bir çözüm getirip getiremeyeceği, atılacak bu hukuki adımların içeriğine bağlı olacak.
Politika
Sanal Bahis Pandemiye Dönüştü: Çelik’ten Sert Mücadele ve Suriye Mesajı
Sanal Bahis Pandemiye Dönüştü: Çelik’ten Sert Mücadele ve Suriye Mesajı
📅 Yayın Tarihi: 9 Aralık 2025
⏰ Yayın Saati:09:30
⌛ Okuma Süresi:4 dakika
Son dakika haberi: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, futbolda bahis ve sanal kumarı “bir pandemi” olarak nitelendirerek, en sert ve tavizsiz şekilde mücadele edileceğini açıkladı. Çelik, Suriye’de ise SDG’nin 10 Mart anlaşmasına uyması ve silah bırakması gerektiğinin altını çizdi.

Haberin Kısa Özeti
· Sanal Kumar Tehdidi: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, bahis ve sanal kumarın toplum için milli güvenlik ve ahlak problemi haline geldiğini belirtti.
· Futbolda Operasyon: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında onlarca şüpheli gözaltına alındı.
· Suriye’den Net Mesaj: Çelik, Suriye’de barışın yolunun SDG’nin 10 Mart anlaşmasına uyarak silah bırakmasından ve terör örgütü kimliğinden vazgeçmesinden geçtiğini vurguladı.
· Bölgesel Tehditler: Suriye’nin, Esad artıkları, Siyonist rejim yanlısı gruplar ve SDG/PYD yapılanması olmak üzere üç iç tehditle karşı karşıya olduğu ifade edildi.
MYK Toplantısı Sonrası Kritik Açıklamalar
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından basına önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, toplantının gündem maddeleri ve Türkiye’nin güncel meselelerine dair net mesajlar verdi.
Toplantıda, Mali ve İdari İşler Başkanlığı, Teşkilat Başkanlığı ve Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanlığının sunumlarının yapıldığını belirten Çelik, TBMM çalışmalarının da değerlendirildiğini kaydetti.
Futbolda Bahis Skandalı: “En Sert Mücadele” Vurgusu
Ömer Çelik’in açıklamalarının odağında, son aylarda Türk futbolunu derinden sarsan bahis ve şike soruşturması yer aldı. Çelik, bu konuyu “sanal kumar pandemisi” olarak tanımladı.
Çelik’in konu ile ilgili çarpıcı ifadeleri şöyle:
· “Bahis ve sanal kumar meselesi adeta bir pandemi halini almıştır.”
· “Bazı aile facialarının, bazı intiharların arkasında bu ve benzeri yanlışlıklar olduğunu tespit ediyoruz.”
· “Bu, milli güvenlik problemi, ahlak problemi ve gelecek nesillerle ilgili bir problemdir.”
· “Cep telefonlarıyla kolay ulaşılabilir olması tehdidin büyüklüğünü artırıyor.”
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuyla ilgili talimat verdiğini, hazırlanan bir eylem planı çerçevesinde “en sert, en tavizsiz mücadelenin” hukuk içinde yürütüleceğini bildirdi.
Futbolda Bahis Soruşturması: Kronolojik Gelişmeler
Skandalın boyutu ve soruşturmanın gelişim aşamaları şu şekilde özetlenebilir:
· 27 Ekim 2025: TFF Başkanı, yaptığı açıklamada 571 hakemden 371’inin bahis hesabı olduğunu, 152’sinin ise aktif bahis oynadığını duyurdu.
· 31 Ekim 2025: TFF, bahis oynadığı tespit edilen 152 hakemden 149’u hakkında 8 ila 12 ay arasında hak mahrumiyeti cezası verdi.
· 5 Aralık 2025: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın operasyonuyla aralarında ünlü futbolcular, hakemler ve yorumcuların olduğu 46 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı, 38’i gözaltına alındı.
· Güncel Süreç: Soruşturma, organize suç bağlantıları da araştırılarak genişletilmiş durumda. TFF ayrıca 1000’den fazla futbolcuyu da soruşturmaya dahil etti.
Suriye’de Kalıcı Barışın Şartı: “10 Mart Anlaşması ve Silah Bırakma”
Çelik, açıklamalarının ikinci önemli ayağında Türkiye’nin Suriye politikasına ve “Terörsüz Türkiye, Terörsüz Bölge” hedefine odaklandı.
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve onun omurgasını oluşturduğu belirtilen PYD/YPG yapılanmasına yönelik net bir tutum sergileyen Çelik, “Hiçbir terör örgütünün varlığı meşru kavramlarla maskelemez” dedi.
Çelik’e göre, Suriye’de kalıcı barış ve istikrarın yolu açıktır:
1. 10 Mart Anlaşmasının Uygulanması: Aralık 2024’te Esad rejiminin devrilmesinin ardından yeni Şam yönetimi ile SDG arasında imzalanan entegrasyon anlaşmasının hayata geçirilmesi.
2. Silah Bırakmanın Tamamlanması: SDG’nin bir terör örgütü olmaktan çıkıp silahlı varlığına son vermesi.
Türkiye, bu anlaşmanın SDG’nin askeri kabiliyetlerini ortadan kaldırması, yapıyı feshederek merkezi hükümete bağlanması ve Suriyeli olmayan unsurların bölgeden ayrılmasını içermesini beklemektedir.
⚠️ Suriye’yi Bekleyen Üçlü Tehdit
Çelik, Suriye’nin içinden geçtiği bu kritik dönemde üç ana tehditle karşı karşıya bırakıldığını öne sürdü:
· Esad Artığı Unsurlar: Lazkiye bölgesinde mevcut Suriye yönetimine karşı kalkışma planladığı iddia edilen gruplar.
· Siyonist Rejim Yanlısı Gruplar: Dürzi toplumu içinde, Suriye’nin birliğini hedef alan ve İsrail yanlısı olduğu belirtilen bir kanaat önderliğindeki yapı.
· SDG/PYD Terör Örgütü: Kuzey ve Kuzeydoğu Suriye’de faaliyet gösteren ve eylemlerini Kürtlerin kazanımı olarak göstermeye çalıştığı ifade edilen yapı.
Kıbrıs ve AB’ye Sert Tepki
Ömer Çelik, açıklamalarında Kıbrıs meselesine de değinerek, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) Lübnan ile imzaladığı münhasır ekonomik bölge (MEB) anlaşmasını “baştan sona hukuksuz” ve “işgalcilik” olarak nitelendirdi.
Çelik, Avrupa Birliği’ni (AB) de sert bir dille eleştirerek, “Avrupa Birliği, yıllarca Güney Kıbrıs Rum kesiminin şımarıklığına direnememiş, bu şımarıklığın peşinden sürüklenmiştir” ifadelerini kullandı. AB’nin önümüzdeki dönemde Konsey Dönem Başkanlığını üstlenecek olan Rum kesiminin bu tutumunun, AB’nin güvenlik mimarisine darbe vuracağını savundu.
-
Gündem5 gün öncesparta’da kayıp çoban: “Öldürmüşler, kafasını kesmişler” — Başsız ceset ve arayış sürdü
-
Ekonomi1 hafta önceöğretmen,polis,hemşire ne kadar maaş alacak
-
Ekonomi1 hafta önceLipton, Türkiye’de 39 yıllık üretimini sonlandırdı — Rize’deki iki tesis Öz-Gür Çay’a devredildi
-
Sağlık1 hafta önceTütün Bağımlılığının Bilançosu: Türkiye’nin Sessiz Krizi
-
Ekonomi1 hafta önceEvli öğrenciler için apart yurt projesi
-
Magazin1 hafta önceSON DAKİKA: Hande Sarıoğlu, uyuşturucu soruşturması kapsamında gözaltına alındı
-
Ekonomi1 hafta önceAlanya’da “tropikal dönüşüm”: Avokado, mango, papaya ve ejder meyvesine yurt dışından yoğun talep
-
Magazin3 gün önceIMDb 2025’in En Çok Konuşulan Yıldızlarını Açıkladı: İşte Yılın En Popüler Oyuncuları
