Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

İznik’te 3. Yüzyıla Ait Evin Zemininde Ortaya Çıkan 2.500 Yıllık Mozaik: Kraliçe Nicea’nın Sarayına Mı Ait?

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
Bursa’nın İznik ilçesinde, Papa 14. Leo’nun ziyareti öncesi Beyler Mahallesi’nde yürütülen kazıda keşfedilen 2.500 yıllık mozaik, göz kamaştıran “geyik” ve “gemi” figürleriyle dikkat çekiyor. Kraliçe Nicea sarayı olasılığı, arkeoloji dünyasında heyecan yarattı.

Giriş ve Keşfin Arka Planı

Bursa’nın tarihî dokusuyla meşhur ilçesi İznik, bu kez Beyler Mahallesi’nde bir evin temelinde yapılan kurtarma kazısında ortaya çıkan mozaikle gündeme oturdu. Katoliklerin yeni ruhani lideri Papa 14. Leo’nun da ziyaret etmesinin beklendiği İznik’te, İznik Müzesi ekipleri tarafından iki ay önce başlatılan çalışmalarda, dünyanın ilk kez gördüğü nitelikte bir mozaik zemin keşfedildi. Bu mozaik, geyik, gemi ve av sahnesini betimleyen figürleriyle dönemin sosyal yaşamına ışık tutuyor ve bulunduğu konum itibarıyla 2.500 yıl önceye, yani MÖ 5. yüzyıla tarihlenebileceği iddiasıyla büyük sükse yaptı .

Tarihî ve Kültürel Bağlam

İznik (antik adıyla Nicaea), antik Çağ’dan Bizans Dönemi’ne uzanan zengin tarihî mirasıyla bilinir. MÖ 8. yüzyıla dek uzanan yerleşimine rağmen, özellikle 3. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Konstantinos’un Hristiyanlığı resmî din kabul etmesi sonrası bölge, Büyük İznik Konsili’ne ev sahipliği yapmasıyla da tarihe geçti . Ancak keşfedilen mozaik deseni, hem stil hem de malzeme kullanımına göre MÖ 5. yüzyıla—Kraliçe Nicea dönemine—ait olabileceği yorumlarını gündeme taşıdı. Kraliçe Nicea efsanesi, şehrin adını aldığı MÖ 4. yüzyıl kraliçesiyle özdeşleştirilir; dolayısıyla mozağin bu döneme uzanan izler taşıması, İznik’in Helenistik Dönem’den Bizans’a uzanan kültürel sürekliliğinin benzersiz bir kanıtı olarak görülüyor .

Kazı Alanı ve Koruma Önlemleri

Mozaik, İznik Müzesi’ne bağlı uzman arkeologlar ve restoratörler eşliğinde titizlikle yürütülen kurtarma kazısı çalışmaları sırasında açığa çıktı. Evin temeline kadar inen sondajlarda, yaklaşık 150 metrekarelik bir alanda kaplanan mozaik zeminin, mavi brandalarla çevrilerek koruma altına alındığı bildirildi. Kazı alanına “Girmek Yasaktır” tabelası asılarak bölge güvenlik çemberine alındı. Sahanın 3. yüzyıl Roma mozaikleriyle benzerlikler taşıyan renk paleti ve taş işçiliği, incelemede yer alan uzmanlarca ilk etapta MÖ–MS geçiş dönemi olarak değerlendiriliyor .

Figürler ve İkonografi Analizi

Gün yüzüne çıkan mozaikte geyik, kalyon (yelkenli gemi) ve av sahnesi betimlemelerine rastlanıyor. Geyik figürü, antik dönemde hem avcılık hem de tanrısal simgelik açısından önem taşırken, kalyon motifi o dönemin denizcilik ve ticaret ilişkilerine dair ipuçları veriyor . Arkeologlar, bu ikonografik unsurların Helenistik Dönem’in zengin kültür-karmaşasını yansıttığını, Hristiyanlık öncesi Süryani, Grek ve Pers etkilerinin mozaik motiflerine yansımış olabileceğini belirtiyorlar. Ayrıca, mozaikteki av sahnesinin, dönemin soylu sınıfının günlük eğlence ve ritüellerine dair somut bir bellek haritası sunduğu kaydediliyo.

Kraliçe Nicea’nın Saray İddiası

Kazı ekibi ve bölgedeki yerel tarihçi-halk arasında dolaşan iddialara göre, mozaik, İznik’in efsanevi kurucusu Kraliçe Nicea’ya ait saray yapısından geriye kalmış bir parça olabilir. 2.500 yıl öncesine tarihlenen bu yapının, Helenistik Dönem’de kraliyet ailesi tarafından kullanılan gösterişli bir rezidans işlevi gördüğü ve sarayın marmara taşlarıyla süslü duvarlarının yerini bu mozaik zeminin koruduğu ileri sürülüyor . Ne var ki resmi arkeolojik raporlara göre mozaik, stil ve malzeme açısından 3. yüzyıl Roma mozaiklerine yakınlık arz ediyor; bu da Kraliçe Nicea’nın hüküm sürdüğü MÖ 4. yüzyıla tarihlenen orijinal sarayla arasındaki kronolojik uyumsuzluğu gündeme getiriyor. Gelecek analizlerde yapılacak stratigrafik incelemeler, radyo-karbon testleri ve mineral analizleri; mozağin kesin tarihini ve kronolojisini netleştirecek önemli veriler sağlayacak .

İznik ve Papa 14. Leo’nun Ziyareti Bağlamı

Papa 14. Leo’nun Haziran 2025’te Bursa ve İznik’i ziyaret etmesi planlanıyor. Papa’nın ziyaret rotasında, erken Hristiyanlık tarihinin mihenk taşlarından biri olan İznik Konsili’nin yapıldığı Ayasofya Kilisesi ile bu mozaik kazı alanının da yer alması bekleniyor . Vatikan heyeti, bölgedeki erken dönem Hristiyanlık kalıntılarına özel ilgi gösterirken, mozaik keşfi; Papa’nın konuşma ve programlarında İsa dönemine ait sanat eserleri örnekleri arasında sergilenecek. Bu vesileyle İznik, dünya çapında bir defa daha hem arkeolojik hem de dinî turizm açısından ön plana çıkacak.

Koruma, Restorasyon ve Gelecek Planları

İznik Müzesi tarafından yürütülen çalışmalarda, mozaik zeminin korunması amacıyla üstü geçici olarak şeffaf örtülerle kapatıldı. Restorasyon ekibi, mozaikteki renkleri güçlendirmek, kopan parçaları bir araya getirmek için titiz bir laboratuvar aşamasına hazırlanıyor. Ayrıca, bölge kazı raporuna göre, yakın zamanda yapılacak stratigrafik sondajlar ve dijital fotogrametri teknikleriyle mozaik tabanın uydu görüntüleri ve 3B modellemeleri oluşturulacak. Tüm bunlar, hem akademik araştırmalara kaynak teşkil edecek hem de İznik Müzesi’nin düzenleyeceği sergilerde dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerin beğenisine sunulacak .

Sonuç ve Değerlendirme

İznik’te 3. yüzyıldan kısmen miras taşıyan bu mozaik keşfi, bölgenin Helenistik’ten Bizans’a uzanan kültürel çeşitliliğini gözler önüne seriyor. Kraliçe Nicea’nın sarayına ait olabileceği yönündeki popüler iddialar, henüz bilimsel verilerle tam desteklenmese de şehrin mitolojik-kültürel dokusunu zenginleştiriyor. Öte yandan arkeolojik bulgular, mozaikteki figürlerin dönemin dinî, sosyal ve ticari yaşantısına dair nadir birer pencere açıyor. Bu keşif, Papa 14. Leo’nun ziyaretiyle uluslararası platforma taşınırken, İznik’in tarihî mirası bir kez daha dünya gündemine oturacak

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Koyunlar tarlaya girdi diye komşusunu vurdu: 1 ölü, 6 yaralı

Yayımlandı

üzerinde

‘nın Beypazarı ilçesinde iddialara göre, B.D.’nin tarlasına, komşusu A.T’nin koyunları girdi. İkili arasında çıkan tartışmanın kısa sürede alevlenerek kavgaya dönüşmesi üzerine A.T., tabanca ile B.D.’ye ateş etti.

İki aile arasında çıkan silahlı kavgada B.D’nin oğlu M.D. ve A.T. tabancayla, diğer 4 kişi ise darp edilmesi nedenyle yaralandı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi.

Hastaneye nakledilen B.D. tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kavgada yaralanan kişilerin ise hastanedeki tedavilerinin devam ettiği öğrenildi.

Olayla ilgili her iki aileden de kişilerin gözaltına alındığı belirtildi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Devlet Bahçeli: İran’a saldırı İsrail’in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti

Yayımlandı

üzerinde

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı, İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırılara tepki gösterdi.

Bahçeli, İran’a yönelik saldırıların İsrail’in kanlı yüzünü bir kez daha deşifre ettiğini söyledi.

Yazılı bir açıklama yapan MHP lideri, “İran’a yapılan operasyon bir yönüyle ’ye verilmiş sinsi mesajdır.” ifadesini kullandı.

Bahçeli, “Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef ‘dir.” dedi.

Türkiye’nin etrafının ateşle çevrildiğini belirten Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir.” ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli: İran'a saldırı İsrail'in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti - 1 MHP lideri Devlet Bahçeli

yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bölgesel ve küresel istikrarsızlık dalgasının tehlike sınırlarını aşarak iyice sertleştiği, bunun da ötesinde insanlığın merhamet ve medeniyet değerler birikimini vahim düzeyde tehdit ettiği görülmektedir.

Maalesef barış, huzur ve diyalog beklentileri sürekli boşa düşürülmektedir.

Bu süreçte felaket senaryolarına her gün bir yenisi eklenmektedir.
Uluslararası hukuk devre dışı, uluslararası kuruluşlar ahlaken ve fiilen tasfiye halindedir.

Masum ve mazlum toplumlar katliam markajında, hatta soykırım mahzenindedir.

Özellikle ülkemizin etrafı ateşle çevrilmektedir.

Husumet ve huşunet markası, dehşet ve şiddet mahsulü olan İsrail’in açtığı derin yaralar, yaptığı büyük yıkımlar, neden olduğu devasa facialar sadece ve bölgemiz açısından değil esasen dünyanın tamamı için ağır bir sancıdır.

Sözde İran’ın nükleer programını vurmak amacıyla dün gece yarısı icra edilen “Yükselen Aslan” isimli kombine terör saldırısı İsrail’in vandal ve kanlı yüzünü tekrar deşifre etmiştir.

Altıncısı önümüzdeki pazar günü Umman’da yapılması planlanan İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereler yoğun olarak sürüyorken İsrail’in savaş ve diline müracaatı başka hesapların varlığına delalettir.

Bu kapsamda İran’a ait nükleer tesis ve askeri üslerin yanı sıra sivil hedefler de acımasızca vurulmuş, İran Genelkurmay Başkanı ile Devrim Muhafızları Komutanı, yanı sıra bilim insanları katledilmiştir.

Gazze’de insanlık ve savaş suçu işleyen, tarihin en trajik soykırımını planlı ve sistematik olarak gerçekleştiren İsrail’in Siyonist ve emperyalist barbarlıkta devamlı çıta yükselttiği bariz şekilde ortadadır.

Artık günü kurtarmaktan başka bir şeye yaramayan bıktırıcı mahiyetli cılız ve kısır kınama mesajlarından çok daha fazlasını aktif ve çok boyutlu yerine getirmek hem küresel adaletin hem de insanlık onurunun haysiyet ve şeref konusudur.

İsrail önüne gelene saldırı düzenlemekte, sabotaj ve suikast kurgusuyla örtülü operasyonlarını coğrafyanın her yerine taşımaktadır.

Periyodik olarak Filistin, Yemen, Suriye, Irak, Lübnan ve İran’a dünyanın gözü önünde saldıran; ikide bir ’nin ayağına dolaşan bu alçak cehalet ve cinayet suç makinesine karşı askeri, ekonomik ve stratejik önleyici tedbirler alınmazsa dünya her ihtimale açık hale gelecektir.

Bu ihtimalin tezahürü halinde korkunç olayların vasat bulması kaçınılmazdır.

Devlet Bahçeli: İran'a saldırı İsrail'in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti - 2 MHP lideri Devlet Bahçeli

Bebekleri öldüren, yardım gemilerinin önünü kesen, Gazze’yi günbegün eritip yutmak için seferberlik içinde hareket eden bir barbarlığa dayanmak ve katlanmak geldiğimiz bu aşamada akıl ve ahlak dışılıktır.

İsrail Başbakanı’nın Siyonist yayılmacılığın refakatinde, iç politikada sıkışma yaşamasıyla birlikte yakın zamanda yapılacak seçimlerde koltuğundan inme korkusunu içten içe duyması otokontrolünü ziyadesiyle kaybettirmektedir.

Gazze katili Netanyahu derhal atılması gereken bir safradır.

Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili spekülasyonu ise farklı emel ve hedeflere hizmet eden sipariş propagandadır.

Bu safra aynı zamanda İsrail toplumunu da zehirlemekte, daha kötüsü ise küresel ölçekte Yahudi düşmanlığını körüklemektedir.

Gelişmelerin püf noktasında elbette vardır.

İsrail’in terörist yönetimi ülkemizin görüş menzilini kapatmak, terörsüz hedefini baltalamak, bölgemizi karanlığa mahkum etmek için her fırsattan istifade etmenin peşindedir.

Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef Türkiye’dir.

Türk milleti Siyonizm’in ve emperyalizmin tertip ve tuzaklarına karşı birdir, beraberdir, taviz ve teslimiyeti düşünülemeyecektir.

İran’a yapılan operasyon bir yönüyle Türkiye’ye verilmiş sinsi mesajdır.
Aynı şekilde Türkiye Yüzyılına mühür vuracak kutlu hedeflere, terörsüz geleceğe ve ayağa kalkan diriliş ruhuna karşı dolaylı tepkidir.

İçimizdeki İsrail lobisine rağmen milli birlik ve dayanışma şuurumuz kudret ve kuvvetimiz olarak düşmana korku, dosta da güven verecektir.
İsrail’in durdurulması hem milli güvenliğimiz hem de bölge barış ve istikrarı adına tarihi bir sorumluluktur.

Bahse konu sorumluluğun inkar veya ihmali halinde öngörülemez sorunların çıkması mukadder ve muhakkaktır.

ABD ise tarihin ve insanlığın doğru yerinde konuşlanmalıdır.

Bu ülke içinde yükselen siyasi basınç ve ayrılık talepleri, 14 Haziran’da pek çok eyalette yapılacak gösteri ve protestolar hiçbir devletin kendi içinde rahat ve güvenli olmadığına açık işarettir.

Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir.

Zira başka bir seçenek kalmamıştır.

Kaldı ki sözün hükmü bitmiş, diplomasi ve diyalog arayışları her fırsat ve zamanda etkisini kaybetmektedir.

Video:  İsrail’de misilleme hazırlığı!

NTV’yi sosyal medyadan takip edin

Okumaya Devam Et

Gündem

İZSU 13 Haziran su kesintisi programı: İzmir’de sular ne zaman gelecek?

Yayımlandı

üzerinde

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) günlük programını paylaştı. Prograam göre, Torbalı, Urla, Karabağlar, Karaburun, Buca, Çiğli ilçelerine su verilemeyecek. Kesintilerden etkilenen vatandaşlar, programın ayrıntılarını merak ediyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar