Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

İnsan genomunda gizli bir hayalet kod bulundu

Yayımlandı

üzerinde

İnsanlık, 1869’da İsviçreli hekim Friedrich Miescher’in ’yı ilk kez izole etmesinden bu yana genom biliminde muazzam bir yol kat etti. Bu yolculuğun dönüm noktalarından biri ise 1940’larda sitogenetikçi Barbara McClintock’un “zıplayan genler” olarak da bilinen hareketli öğeleri (transposable elements, TE) keşfetmesiydi.

Onlarca yıl sonra, İnsan Genomu Projesi bu öğelerin insan genomunun yüzde 45’ini oluşturduğunu ortaya koydu. Bu öğeler, milyonlarca yıl boyunca “kopyala-yapıştır” mekanizmasıyla genomda yayılmayı başarmıştı.

Şimdiyse bir grup araştırmacı, zıplayan genleri derinlemesine araştırarak insan genomunu etkileyen “hayalet kodları” ortaya çıkardı.

ÇÖP DNA’LARIN ÖNEMİ

Zıplayan gen dizileri, birbirine son derece benzediği ve sık tekrarlandığı için uzun süre “çöp DNA” olarak küçümsenmiş ve eski virüslerden kalma genetik kalıntılar olarak görülmüştü.

Son yıllarda ise bu bakış açısı değişmeye başladı. insanları artık zıplayan genlerin genom işlevi, kromozom evrimi, türleşme ve genetik çeşitlilikte önemli roller oynayabileceğini düşünüyor.

Bilim dünyasını heyecanlandıran yeni bir uluslararası araştırmada bu gizemli dizileri analiz etmek için yepyeni bir yöntem geliştirildi ve gen ifadesinden sorumlu gizli kalıplar ortaya çıkarıldı. Araştırma hakemli bilimsel dergi Science Advances’ta yayınlandı.

Kyoto Üniversitesi’nden çalışmanın ortak yazarı Fumitaka Inoue, “Genomumuz uzun zaman önce dizilendi ama pek çok bölümünün işlevi hâlâ bilinmiyor” diyerek zıplayan genlerin anlaşılmasının genetik biliminin en büyük gizemlerinden birini çözebileceğini belirtti.

YENİ BİR YAKLAŞIM

Araştırma ekibi, zıplayan genleri daha iyi anlayabilmek için onları sınıflandırmada yeni bir yaklaşım benimsedi. Geleneksel araçlar yerine, bu dizileri hem evrimsel ilişkilerine hem de primat genomundaki koruma düzeylerine göre gruplandırdılar.

Özellikle MER11 adlı bir zıplayan gen ailesine odaklanan araştırmacılar, bu dizileri MER11_G1’den G4’e kadar dört alt gruba ayırdı. G1 en eski evrimsel dizileri, G4 ise en genç olanları temsil ediyordu.

MER11 ailesine bu yeni bakış açısıyla bakan ekip, bu grupların genom içinde düzenleyici bir işlev üstlenebileceğini ortaya koydu. Yani bu diziler, özellikle insan gelişiminin erken aşamalarında gen ifadesini açıp kapayan anahtarlar gibi davranıyor olabilir.

Gen ifadesini açıp kapamak, bir genin aktifleşip pasifleşmesini kontrol etmek anlamına geliyor. Gen ifadesi açıksa gen çalışıyor demektir, yani o genin taşıdığı talimatlara göre bir protein üretilir. Gen ifadesi kapalıysa gen devre dışıdır; protein üretimi gerçekleşmez.

EN GENÇ GRUP EN GÜÇLÜ ETKİYE SAHİP

Araştırmacılar, “lentiMPRA” adı verilen özel bir teknik de kullandı. İnsan kök hücreleri ve erken dönem sinir hücreleri üzerinde 7 bin MER11 dizisi test edildi.

Sonuçlar, en genç grup olan MER11_G4’ün gen ifadesi üzerinde en güçlü etkiye sahip olduğunu gösterdi. Araştırmaya göre bu grup, gen gelişimini ve tepkisini etkileyen kısa DNA dizilerini, yani “düzenleyici motifleri” kullanıyor.

Bu grubun evrimsel geçmişini izleyen bilim insanları, kadim virüslerden miras alınan DNA dizilerinin halen primat genomunun şekillenmesinde ve işlemesinde aktif rol oynayabildiğini ortaya koydu.

İnsan genomunu anlama yolculuğu 150 yılı aşkın süredir devam etse de, her yeni buluşta şaşırtmaya devam ediyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

Yapay zeka şirketlerine davalar başladı

Yayımlandı

üzerinde

Perplexity AI, Encyclopedia Britannica ve Merriam-Webster’ın internet aramaları için “cevap motorunda” içeriklerini kötüye kullandığını iddia etmesinin ardından telif hakkı sahipleri tarafından ihlal iddiasıyla dava edilen son şirketi oldu.

Şirketin avukaları, çarşamba günü New York federal mahkemesinde Perplexity’nin kendi materyallerini yasadışı bir şekilde kopyaladığını ve web trafiğini yapay zeka tarafından oluşturulan özetlere yönlendirerek gelirlerini azalttığını iddia eden dilekçeyi sundu. 

Öte yandan, San Francisco’daki bir federal yargıç, yapay zeka şirketi Anthropic ile telif hakkı ihlali nedeniyle şirkete dava açan bir grup yazar arasında, cuma günü duyurulan 1,5 milyar dolarlık tarihi anlaşmayı şimdilik onaylamadı.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Hawking’in teorisi test edildi: “En güçlü fiziksel kanıt”

Yayımlandı

üzerinde

2015’te kütleçekim dalgalarını ilk kez doğrudan tespit eden LIGO, 10. yıl dönümünde yeni bir tarihi gözlem duyurdu. LIGO-VIRGO-KAGRA ekibi, ilk keşfe benzer bir kara delik birleşmesi saptadı.

EŞİ GÖRÜLMEMİŞ TESTLER

Bu kez, dedektörlerin son 10 yılda artan hassasiyeti sayesinde sinyal çok daha net kaydedildi ve Genel Görelilik teorisine dair eşi görülmemiş testler yapılabildi.

Araştırma, Physical Review Letters dergisinde “GW250114: Hawking’in alan yasasını ve kara deliklerin Kerr doğasını test etmek” başlığıyla yayımlandı.

Bilim insanları, birleşme sırasında yayılan kütleçekim dalgalarının frekanslarını inceleyerek, Stephen Hawking’in 1971’de öne sürdüğü kara delik alan teoremi için şimdiye kadarki en güçlü gözlemsel kanıtı elde ettiklerini açıkladı.

HAWKİNG’İN TEORİSİ NEYDİ?

Hawking, 1971 yılında kara deliklerin yüzey alanına dair bir fizik yasası önerdi:

Bir kara deliğin olay ufku (event horizon) yüzey alanı hiçbir zaman küçülemez, sadece aynı kalabilir ya da büyüyebilir. Yani, kara delikler birleştiğinde veya madde yuttuklarında toplam yüzey alanı artar, ama hiçbir durumda azalmaz.

Bu teoriye göre, kara deliklerin yüzey alanı da zamanla yalnızca artar. Bu yüzden “kara deliklerin ikinci yasası” olarak da anılır. Hawking’in bu fikri, kara deliklerin termodinamik özellikleri olduğunu ve aslında doğa yasalarıyla sıkı bir bağa sahip olduklarını ortaya koyan önemli bir dönüm noktasıdır.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Twitter (X) çöktü mü, sorun mu var? 10 Eylül 2025 X hata bildirimi

Yayımlandı

üzerinde

Masaüstü ve mobil uygulama üzerinden  platformu X’e (eski adıyla ) giriş yapmak isteyen bazı kullanıcılar, hata ile karşılaştıklarını, trendler bölümüne erişemediklerini ve medya yüklemede hata aldıklarını belirtti. 

Henüz Twitter’da erişim sorunun kaynağına ve çözümüne ilişkin resmi bir açıklama yapılmadı.

Downdetector’a göre bazı kullanıcılar, hesaplarına giriş yapamadıklarını ve hata mesajları aldıklarını bildirse de genel anlamda bir erişim problemi yaşanmıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar