Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

İmamoğlu’nun ikinci ifadesi: Terör suçlaması neler içeriyor ne dedi?

Yayımlandı

üzerinde

İmamoğlu’nun terör örgütü KCK ile bağlantısı olduğuna ilişkin başlatılan soruşturmada, ifadesi ortaya çıktı. İmamoğlu ifadesinin başında, “Türkiye Cumhuriyet Devleti ve Milleti aşığı bir kişiyim. Öyle bir
ailede doğdum büyüdüm ben hiç kimse ile vatan sevgisi konusunda yarışmam. Çünkü her vatandaşı vatansever olarak kabul ederim. Ama bana göre milletini vatanını ve bayrağını benden çok seven yoktur.” dedi.

İmamoğlu’na, yerel seçimler öncesi, Halkın Demokrasi Kongresi ve KCK, kent uzlaşısı gibi organizasyonlarla bağlantısı soruldu, iddialar yöneltidi.  İmamoğlu, bu suçlamaya, “Yukarıda ismi geçen Terör örgütleri ve bağlantılı bir kısım terör örgütü üyelerinin ne isimlerini ne söylemlerini biliyorum, ne de takip ettim öyle bir merakım da yoktur. 2024 yerel seçimleri öncesi bilindiği üzere İstanbul’da DEM parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı çıkarmıştır. Buna rağmen CHP İstanbul ve bir çok ilimizde Türkiye ittifakı söylemi ile ve sloganlaştırırsak kapsayıcı bir yerel seçim politikası gütmüştür.” yanıtını verdi.

İmamoğlu’na ikinci olarak, “kent uzlaşısı” yapılanmasından 18 ismin il ve ilçe belediye meclus üyeliklerine aday gösterilmesi konusu soruldu. İmamoğlu, bu suçlamaya yanıt verirken, adayların Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespitinin yapılması gerektiği halde yapılmamasına işaret etti ve 1500 kişilik aday listesindeki isimlerin tümünü bilmesinin imkansız olduğunu söyledi.

– Terör örgütüyle bağlantılı 252 şahıs ile görüşme, 118 şahısla irtibatınızı izah ediniz?

İmamoğlu: Bahsi geçen telefon numaraları bana ya da şirketime kayıtlı olan telefonlardan ikisi olmakla birlikte bu telefonlar ağırlıklı olarak yakın çalışma arkadaşlarım tarafından kullanılıyor ve notlar alınır. Günlük telefon akışlarımın çok yoğun olduğu bir gerçektir. Bahsi geçen yaklaşık 2500 gün içerisinde görüşüldüğü ya da irtibat kurulduğu iddia edilen 252+138 şahıs kavramının anlamsız, geçersiz ve sorulmasının dahi kasıtlı olduğunu düşündüğüm bir boyuttadır. Bahsi geçen zaman
dilimi içerisinde 3 yerel seçim ve bir de genel seçim yaşanmış, Türkiye’nin gündemde bir siyasi kişiliği olarak bazen sadece 1 günde gelen yüzlerce aramanın içerisinde kum tanesi gibi kalır. İlave olarak ifade etmeliyim ki bu soruyu sorun savcılara tavsiyem odur ki bu
kadar terörle iltisaklı olan kimselerin belli olduğu bir detaya sahipseler Türkiye’de ki GSM operatör firmalara bir uyarıda bulunarak bu kişiler birini aradığında Terör örgütü üyesi sizi arıyor şeklinde bir sinyalin verilmesi isabetli olacaktır. Yine ifade edeyim ki bu kadar önemli siyasi bir kişiliği bu kadar sayıda terör örgütü üyesi aradıysa çok kereler
bir kısım terör örgütü tarafından ölüm tehdidi dahil almış bir kişi olarak beni uyarmamaları ve beklemeleri bu soruşturma kapsamında dile getirmelerini kasıtlı hatta bir pusu stratejisi olarak görmekte ve bu beyan üzerinden ilgili kurum ve kuruluşlar kimler ise haklarında suç duyurusunda bulunacağımı da beyan etmek isterim. Her
vatandaşı koruma görevi devleti aittir.

– Azad Barış isimli şahısla yapılan telefon görüşmelerinizi izah ediniz;

İmamoğlu; Bu şahısyla ilgili tüm soruları gördükten sonra cevap vermek istiyorum.

– Azad Barış isimli şahısla birçok ortak baz kaydınız var bu durumu izah ediniz?

İmamoğlu: Azad BARIŞ isimli tanıyorum. Azad Barış’la irtibat kurduğum
yaklaşık 7 yıl içerisinde sohbet ya da toplantıların hemen hemen tamamında DEM partili bir kısım Milletvekillerinin de olduğu buluşmalar yaptım. Azad Bey bu toplantıların tümünde tam eğitimini bilmemekle beraber sosyolog, siyaset bilimce ve toplumsal, siyasi araştırmalar yapan bir kurumu üzerinden değerlendirmeler yapmak ve siyasi
açılımlarını paylaşmak adına DEM partili Milletvekilleri ile gelerek bizim de masamızda bulunan bazı arkadaşlarımızla birlikte siyasi değerlendirmelerini dinlediğimiz muhtelif toplantılar yaptık.

– Bir gizli tanık beyanında, “2024 Yerel Seçimlerinde DEM Parti’nin seçimlerde CHP’yi desteklemesi için sağlanan para trafiği Murat ONGUN tarafından gerçekleştirildi. DEM ile CHP arasındaki bağlantıyı ise Genel Sekreter Yardımcısı Mahir POLAT ile Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah ŞAHAN ve Ekrem İMAMOĞLU’nun kurduğu Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali ÇALIŞKAN sağladı.” iddiasında bulundu izah ediniz?

İmamoğlu: Mehmet ALİ ÇALIŞKAN 2018 yılında İBB başkan adayı olduğum tarih itibari ile tanıştığım, o dönemde CHP ile çalışan bir araştırma ve Siyasi analiz Şirketi sahibi olduğunu bildiğim bir arkadaşımdır. Daha sonraları kendisi ile siyasi analiz konusunda çok kereler birlikte olduğumuz kendisini bir kısım araştırmalar yaptırdığımız
ancak daha yoğun bir şekilde CHP ile birlikte çalıştığını sildiğimiz fikir ve yetenekleri kamuoyunca da biline bir araştırmacıdır. Reform Enstitüsü ismi eli birlikte bir vakfa dönüştürerek düşünce kuruluşu olarak geliştirmek arzusunda olduğumuz bir kurumdur. Ancak zaman içerisinde henüz çok etkin bir şekilde faaliyetlerde bulunmaya dönük
planlama kurgulanamamıştır. Kurucuları arasında ben de varım. Yukarı da bahsi geçen finans veya DEM ile CHP arasında ki bağlantıyı kurmakla ilgili ne Murat ONGUN’un, ne Mahir POLAT’ın ne de Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah ŞAHAN’ın ilişkisi yoktur. Her hangi bir tespitim ve şahitliğim olmamıştır.

İmamoğlu’na bir belediye çalışanan HDP üyelerini işe yerleştirmede etkili olduğuna ilişkin gizli tanık beyanları soruldu, açıklama istendi. İmamoğlu, bu soruya,  “Yukarıda bana okunan tanık ifadeleri şiddetle reddediyorum. Tümü ile yalan iftira, uydurma, bahsi geçen insanların namusuna şerefine haysiyetine hakaret içeren seviyesi çok düşük cümlelerle doludur.” karşılığını verdi.

İfadesinde İmamoğlu’na belediye iştiraki BİMTAŞ’da 22 kişinin terör örgütüyle bağlantılı olmasına rağmen işe alınması soruldu. İmamoğlu bu soruya, ” Bu konuda daha önce hakkımda yürütülen ve Savcılığını dönemin İçişleri Bakanının yaptığı bakanlık tarafından gönderilen müfettişlerce soruşturmalar yapılıp her hangi bir dava açılmamıştır. Gizli tanık dinlemek yerine bu soruşturma dosyasını hazırlayan savcılık gerekli bilgileri ilgili yerlerden temin edebilir.” cevabını verdi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Konyaaltı’nda Kan Donduran Vahşet: Polisten Kaçarken Saklandığı Odunlukta Kız Arkadaşını Vuran Sezer Bozkurt

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde kimlik kontrolünden kaçan 33 yaşındaki Sezer Bozkurt, saklandığı odunlukta yanındaki 17 yaşındaki Elif Güneş’i tabancayla başından vurduktan sonra intihar etti. Olayın tüm detayları, ikna çabaları ve soruşturma süreci bu makalede.

Özet

Antalya­’nın Konyaaltı ilçesinde 25 Nisan 2025 sabahı meydana gelen dehşet verici olayda, bekçilerin kimlik kontrolünden kaçan 33 yaşındaki Sezer Bozkurt, saklandığı sitenin odunluk kısmında yanındaki 17 yaşındaki kız arkadaşı Elif Güneş’i tabancayla vurarak öldürdü ve ardından kendisini de vurdu . Olay yerinde yapılan müdahalelere rağmen Güneş hayatını kaybederken, ağır yaralanan Bozkurt tüm çabalara rağmen kurtarılamadı . Polis ve bekçi ekiplerinin saatler süren ikna çabaları sonuçsuz kaldı  Olay, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde noktalanan kurtarma çabaları ve adli tıp süreçleriyle Türkiye gündemine oturdu.


Olayın Gerçekleştiği Saat ve Yer

Olay, 25 Nisan 2025 günü saat 01:00 sıralarında Konyaaltı ilçesi Siteler Mahallesi 1327 Sokak’ta devriye görevi yapan bekçilerin kimlik kontrolü sırasında başladı . Kimlik kontrolünde şüpheli bulunan Sezer Bozkurt’un aranması olduğu anlaşılınca kaçtığı anons edildi . Polis ekipleri hızla olay yerine sevk edildi ve kısa süre sonra Bozkurt’un izleri tespit edilerek takibe başlandı .


Saklanma ve İkna Çabaları

Kaçan şüpheli, yanındaki kız arkadaşı Elif Güneş ile birlikte apartmanın bodrum katındaki odunluğa girdi . Olay yerine gelen güvenlik güçlerine elinde tabanca olduğunu söyleyerek kız arkadaşını rehin aldığını ifade etti . Polis ve bekçiler, saatlerce süren ikna çabalarına rağmen Bozkurt’u teslim olmaya ikna edemedi .


Vurulma ve İntihar Anı

Sabah saat 05:00 civarında odunluktan art arda silah sesleri duyuldu  Ekiplerin içeri girmesiyle bulunan korkunç manzarada, Elif Güneş’in başından vurularak yaşamını yitirdiği görüldü . Aynı silahı başına dayayan Bozkurt ise hemen ardından intihar etti . Ekipler Güneş ve Bozkurt’u kanlar içinde bulduğunda acil sağlık ekipleri çağrıldı .


Mağdur ve Fail Profili

Öldürülen mağdur Elif Güneş’in 17 yaşında olduğu ve olay sırasında yanında bulunduğu belirlendi . 33 yaşındaki şüpheli Sezer Bozkurt’un ise çeşitli suç kayıtlarının bulunduğu ve eski eşi Z.S.B.’nin evine girmeye çalıştığı ortaya çıktı . Adli mercilerce yapılan ilk incelemede, aralarında yaşanan tartışma ve Bozkurt’un psikolojik durumu soruşturmanın odak noktalarını oluşturdu .


Adli Süreç ve Soruşturma

Olayla ilgili soruşturma Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatıldı  Elif Güneş’in cenazesi Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılarak otopsi işlemleri gerçekleştirildi . Yaralı kurtarılamayan Bozkurt’un cenazesi de aynı kuruma gönderildi ve olay yeri incelemesi sonrası delil toplama çalışmaları tamamlandı .


Toplumsal ve Hukuki Değerlendirme

Kadın cinayetleri Türkiye’de toplumsal cinsiyet krizi olarak değerlendiriliyor; bu tür vakalar aile içi şiddet ve ruhsal bunalımın en uç noktaya taşınmış hali olarak görülüyor . Uzmanlar, olayın tekrar etmemesi için psikolojik destek, uzaklaştırma kararlarının etkin uygulanması ve erken müdahale programlarının önemine dikkat çekiyor .


Sonuç

Antalya Konyaaltı’ndaki bu acı vaka, polis operasyonlarının ardından yaşanan trajedinin hem güvenlik güçleri hem de toplum açısından ne denli zorlu bir ikna süreci gerektirdiğini gösterdi. Olay, kadınlara yönelik şiddetin ve intiharla sonuçlanan vakaların önlenmesi için tüm paydaşların bir araya gelerek etkili önlemler almasının gerekliliğini bir kez daha hatırlattı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Kütahya’da 4,6 büyüklüğünde yeni deprem

Yayımlandı

üzerinde

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) aktardığı bilgiye göre ‘nın Simav ilçesinde saat 07.23’te 4,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. , 8.81 kilometre derinlikte gerçekleşti. 

Saat 07.29’da 3,9 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. 

AFAD’tan yapılan açıklamada, “Kütahya ilimizin Simav ilçesinde saat 07.23’te meydana gelen 4.5 büyüklüğündeki deprem sonrası, an itibarıyla, olumsuz bir durum bulunmamaktadır.” denildi.

Vali Musa Işın, NTV’de depremle ilgili son durumu aktardı. Oumsuz bir durum ve ihbarın bulunmadığını belirten Işın, her ihtimale karşı teyakkuzda bulunduklarını belirtti. 

YENİ DEPREM

AFAD’dan yapılan yeni açıklamaya göre, saat 10.20’de 4,6 büyüklüğünde yeni deprem meydana geldi. 

Deprem çevre illerden de hissedilirken artçı sarsıntılar devam ediyor.  

“STRES BOŞALDI”

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, depremin Karakoca ile Madenköy arasında meydana geldiğini belirtti.

Depreme neden olan fayın baskın eğim atımlı normal fay niteliğinde olduğundan söz eden Sözbilir, “Bu deprem 2011-2012 yıllarında Naşa-Simav civarında 5,7 büyüklüğüne kadar meydana gelen depremler sonrasında, Naşa kuzeyindeki kesimlerde biriken stresin boşalması ile oluşan bir deprem olarak değerlendirilebilir.” dedi.

Sözbilir, şöyle devam etti:

“Bu bölgede, 2011-2012 yılları arasında küçük ölçekli depremlerin ana şoktan sonra yoğun bir şekilde tekrarlayan deprem fırtınaları şeklinde yaşandığı bilindiğinden, benzer bir aktivitenin tekrar etme olasılığı yüksek olarak değerlendirilmektedir.”

“PANİK OLUŞTURACAK BİR DURUM YOK”

Sözbilir, bölgede ana fayın kuzeye eğimli Simav Fayı olduğuna değinerek, “Bu depremlerin Simav Fayı’nın tavan bloğundaki küçük ölçekli sintetik faylanmalarla ilişkili olduğu kabul edilebilir. Bu kapsamda, küçük ölçekli artçı depremlerin belirli bir süre daha devam edeceği öngörülebilir. Panik oluşturacak bir durum yok.” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

Gündem

“Şok Uyarı: İstanbul’da Aynı Noktada 6.2’lik Bir Deprem Daha Kapıda! Şener Üşümezsoy İlk Kez Açıkladı”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Silivri ve Kumburgaz çukurlarında “aynı noktada, aynı büyüklükte” 6.2’lik bir deprem daha beklediğini açıkladı. İstanbul’daki risk ve hazırlanmanız gereken adımlar makalemizde.

İlk kez Prof. Dr. Şener Üşümezsoy tarafından yapılan bu değerlendirme, İstanbul’da 23 Nisan 2025’de yaşanan 6.2 büyüklüğündeki Silivri depreminden hemen sonra “büyük Marmara depremi riskinin geçtiğini” savunmasının ardından geldi. Üşümezsoy, Silivri çukurunun orta kesimindeki kırılmayan fay hattında Kumburgaz çukurunda da benzer bir deprem kırılmasının muhtemel olduğunu belirterek, “Aynı noktada, aynı büyüklükte bir 6.2’lik sarsıntı daha bekliyorum” ifadelerini kullandı . Bu makalede, uzman tahmininin detaylarını, olası etkilerini ve almanız gereken önlemleri ele alacağız.

Özet

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İstanbul Silivri açıklarında 20 gün önce yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından “Büyük Marmara Depremi riski bitti” açıklaması yapmış, ancak şimdi aynı bölgede “6.2 büyüklüğünde bir deprem daha” beklendiğini vurgulamıştır . Tahmin, Kumburgaz çukurunda kırılmayan yaklaşık 20–25 km’lik bir fay hattına işaret ediyor. Uzman, tekrar edecek depremin etkisinin benzer olacağını ancak biraz daha yıkıcı unsurlar içerebileceğini belirtti .

Tahminin Detayları

Kumburgaz ve Silivri Çukuru Hattı

  • Silivri Çukuru’nun Orta Kısmı: Üşümezsoy’a göre bölgedeki kırılma hattı, 200 km’den fazla bir yüzey alanı oluşturacak şekilde yırtıldı; geride kırılmayan yaklaşık 20–25 km’lik bir bölüm kaldı .

  • Kumburgaz Çukuru: Orta sırt olarak adlandırılan bu bölgede benzer uzunlukta ikinci bir fay hattı bulunuyor. Burada yeni bir kırılma, 6.2 büyüklüğünde sarsıntıya yol açabilir .

Tahminin Bilimsel Dayanağı

  • Fay Yüzeyi ve Derinlik İlişkisi: Üşümezsoy, 100 km yüzey kırılmasıyla 6.0, 200 km kırılmasıyla 6.2 büyüklük üretebileceğini açıkladı. Silivri’deki ilk depremde 200 km’lik bir alan yırtıldı; geride kalan 200 km’lik bölüm benzer bir sarsıntı potansiyeli taşıyor

  • Tarihsel Kırılma Modelleri: 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi sonrasında Marmara’nın kuzey kenar fayları temel alınırken, Üşümezsoy bu kez deniz içi orta sırt faylarındaki aktifliği vurguladı .

Uzman Görüşü ve Kamuoyuna Mesaj

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Beyaz TV’de katıldığı “Ne Var Ne Yok” programında, “İstanbul 6.2’yle yıkılmadı, ama aynı noktada, aynı büyüklükte bir deprem daha bekliyoruz. Bir 6.2’lik deprem oldu mu etkisi biraz daha sert olabilir” açıklamasını yaptı . Uzman, bölge halkını paniğe kapılmadan gerekli tedbirleri almaya çağırdı.

Sonuç ve Öneriler

Olası Etkiler

  • Bina hasarlarında artış, özellikle eski veya güçsüz yapılar için risk.

  • Altyapı ve ulaşımda aksamalar; İstanbul Boğazı ve köprülerde titreşim artışı.

  • Psikososyal etkiler: Halkta deprem korkusu ve kaygı düzeyinin yükselmesi.

Alınması Gereken Tedbirler

  1. Yapısal Güçlendirme: Deprem yönetmeliğine uygun güçlendirme çalışmaları hızlandırılmalıdır.

  2. Acil Durum Planları: Ailelerde toplanma alanları, acil durum çantaları ve iletişim kodları belirlenmelidir.

  3. Erken Uyarı Sistemleri: Mobil uygulamalar ve SMS bazlı bilgilendirme yaygınlaştırılmalıdır.

  4. Eğitim ve Tatbikat: Okullarda ve işyerlerinde deprem tatbikatları düzenlenmeli, bilinçlendirme çalışmaları sürdürülmelidir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar