Gündem
İĞNE ORUÇ BOZAR MI? Diyanet’e göre iğne oruç bozar mı?

İNSÜLİN İĞNESİ ORUCU BOZAR MI?
İnsülin iğnesi, gıda yerine geçmez. Şeker hastalarının düzenli olarak kullandığı bu enjeksiyon, kan şekerini dengelemek için hormon takviyesidir. Diyanet fetvalarında, “şeker hastalarının insülin kullanması orucu bozmaz” ifadesi bulunur. Bu enjeksiyonun amacı beslemek değil, kan şekeri değerini normal seviyede tutmaktır. Bu nedenle oruçlu kişi, doktorunun önerisi doğrultusunda insülini gündüz de vurabilir. Ancak sağlık riskine karşı dikkat edilmesi gerekir. Eğer oruç tutmak hastaya zarar verecekse, dinî açıdan bu kişiye kolaylık tanınır. Temel prensip olarak insülin enjeksiyonu, orucun bozulmasına sebep olmaz.
İĞNE OLMAK ORUCU BOZAR MI?
“İğne olmak” genel ifadesi, tedavi veya aşı amaçlı enjeksiyon yaptırmayı kapsar. Bu işlem besleyici değilse orucu bozmaz. Çünkü bu eylem yeme-içme sınıfında değerlendirilmez. Diyanet kaynaklarında da “yemek-içmek anlamına gelmeyen iğneler orucu etkilemez” görüşü öne çıkar. Ağrı kesici, antibiyotik, insülin veya benzeri maddeler, vücudu beslemediği için orucun geçerliliği sürer. İhtiyaç duyulduğunda gündüz de yaptırılabilir. Yalnız, vitamin veya serum gibi besin değeri taşıyan sıvılar için durum farklıdır ve bu maddeler orucu bozar. Genel kural: İğne olmak, gıda takviyesi içermiyorsa oruca zarar vermez.
RAMAZAN’DA İĞNE ORUCU BOZAR MI?
Ramazan ayında gündüz vakti iğne yaptırmak, besin içeriği bulunmuyorsa orucu bozmaz. Ağrı kesici, antibiyotik veya benzeri tıbbi enjeksiyonlar, yeme-içme hükmünde olmadığı için oruç geçerli kalır. Diyanet, “Ramazan’da besleyici olmayan iğneler, orucu bozmaz” şeklinde görüş bildirir. Ancak serum, vitamin veya gıda takviyesi içeren enjeksiyonlar, yemek gibi değerlendirilir ve orucu bozar. Bu nedenle hastalık veya zorunlu tedavi söz konusuysa, doktorun uygun gördüğü iğne yapılarak oruç bozulmadan devam edilebilir. Genellikle oruçlu kişiler, eğer imkân varsa iğneyi iftardan sonraya erteleyebilir. Bu, tamamen sağlık ve rahatlık tercihidir.
ORUÇLUYKEN İĞNE YAPTIRILIR MI?
Oruç tutan biri, tedavi veya koruyucu amaçla iğne yaptırabilir. Diyanet’in verdiği fetvalara göre, gıda içermeyen enjeksiyonlar oruç bütünlüğünü bozmaz. Bu yüzden “Oruçluyken iğne yaptırılır mı?” sorusunun cevabı, evettir. İlaç veya aşı iğnesi, yeme içme yerine geçmediğinden orucu iptal etmez. Burada önemli olan, enjeksiyonun besleyici bir özelliği bulunmamasıdır. Serum, vitamin gibi gıda hükmündeki iğneler orucu bozar. Ama normal tedavi süreci için enjeksiyon gerekli ise gündüz yapılabilir. Daha rahat hissedilmek isteniyorsa, iğne iftar sonrasına alınabilir. Ancak sağlık söz konusuysa, oruçluyken de iğne yaptırmak dinen mümkündür.
Gündem
“Ticaret Bakanlığı’ndan Sıkı Denetim: Deprem Çadırı ve Çantasında 236 Fırsatçı Firma Mercek Altında”
Açıklaması:
“İstanbul depremi sonrası ilk yardım çantası, deprem çadırı ve çantasında 1.079 üründe fahiş fiyat tespit edildi. 236 işletme mercek altına alındı; 1.439.300 TL’ye kadar para cezası yolda. Tüketici haklarınızı koruyacak önerilerimizle detayları öğrenin.”
Özet: İstanbul’da 23 Nisan 2025’te meydana gelen depremin ardından, ilk yardım çantası, deprem çadırı ve deprem çantası gibi kritik malzemelerde “fahiş fiyat” uygulandığına dair gelen şikâyetler üzerine Ticaret Bakanlığı derhal sahaya indi. Yapılan denetimlerde 1.079 üründe 236 işletmede fiyat artışı tespit edildi ve e-ticaret platformları da mercek altına alındı. İnceleme tamamlandığında, 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un Ek 1’inci maddesine aykırılıkları bulunan işletmelere Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından ürün başına 1.439.300 TL’ye kadar idari para cezası uygulanacak. Piyasa şeffaflığı ve tüketici haklarının korunması amacıyla başlatılan bu süreçte, tüketicilere doğru ürün seçimi ve fiyat takibi konusunda öneriler sunulmaktadır.
Denetim Süreci ve Kapsamı
Ticaret Bakanlığı, depremin hemen ardından İstanbul İl Müdürlüğü koordinasyonunda saha denetimlerine başladı; ardından Ankara ve İzmir İl Müdürlükleri de sürece dâhil edildi
E-ticaret platformlarında deprem ihtiyaç malzemelerini satan satıcılardan ivedi bilgi ve belge talep edilerek sanal ortamda da geniş çaplı inceleme başlatıldı .
Tespit Edilen Fahiş Fiyat Artışları
Sahadan toplanan verilerde, 1.079 farklı üründe, 236 işletmenin normal liste fiyatlarına kıyasla orantısız artış yaptığı belirlendi
Bu kapsamda;
-
İlkyardım çantası ve deprem çadırı gibi temel afet malzemeleri,
-
Deprem çantası içeriğinde yer alan tıbbi ve yaşam destek ekipmanları,
-
Diğer kriz yönetimi setleri,
alanlarında fahiş fiyatlar tespit edildi
Uygulanacak Yaptırımlar
İnceleme sonunda, 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un Ek 1’inci maddesine aykırılık saptanan her bir ürün için Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’na 1.439.300 TL’ye kadar idari para cezası yetkisi tanınıyor.
Bakanlık, adil ve şeffaf bir piyasa düzeni sağlanana dek denetimlerin devam edeceğini; vatandaşları mağdur eden kişi ve kuruluşlara karşı cezai işlemlerin kararlılıkla uygulanacağını duyurdu
Piyasa ve Tüketici Güvenine Etkisi
Afet dönemlerinde yaşanan fırsatçılık, hem acil yardım çalışmalarını sekteye uğratıyor hem de toplumun mağduriyetini derinleştiriyor
Bu denetimler, piyasa aktörleri arasında güven duygusunu güçlendirerek uzun vadede istikrarlı fiyat oluşumuna katkı sağlayacak
Tüketiciler İçin Öneriler
-
Önceden Fiyat Karşılaştırması Yapın: Alışveriş öncesi farklı platformlardaki fiyatları kontrol edin.
-
Güvenilir Satıcı Tercihi: Resmî belgeli ve bilinen markaların ürünlerini tercih edin.
-
Fatura ve Belge Talebi: Ürünün faturasını ve teknik özellik listesini mutlaka isteyin.
-
Bakanlığın İhbar Hattını Kullanın: Şüpheli fiyat artışlarını 175 Çağrı Merkezi’ne bildirin.
Sonuç
Ticaret Bakanlığı’nın hızlı müdahalesi, afetten etkilenen vatandaşların korunması ve piyasada fırsatçılığın önlenmesi yolunda önemli bir adım oldu. Bu denetim dalgası, kriz anlarında toplumun ihtiyaç duyduğu malzemelere adil erişimi güvence altına almak adına model teşkil edecek nitelikte.
Gündem
Tunceli’de 3 gün mahsur kalan şahıs kurtarıldı

Tunceli‘nin Bor köyünde olumsuz hava şartları nedeniyle bir vatandaş 3 gündür arazide mahsur kaldı. Haber verilmesi üzerine AFAD ekipleri bölgeye yönlendirildi.
Zorlu arazi ve olumsuz hava şartlarına rağmen yürütülen başarılı operasyon sonucunda vatandaş güvenli bir şekilde Tunceli merkeze ulaştırıldı.
Gündem
Diplomasız Erdoğan Sloganı Veren 20 Yaşındaki Gencin Ev Hapsinden Tutuklamaya Uzanan Hukuk Mücadelesi
Açıklaması:
24 Nisan’da “Diplomasız Erdoğan” sloganı nedeniyle ev hapsi verilen 20 yaşındaki genç, bugün “suç işlemeye alenen tahrik” suçlamasıyla tutuklandı. Olayın hukuki süreci, avukat itirazları ve ifade özgürlüğü tartışmaları bu makalede.
Özeti
24 Nisan 2025’te İstanbul’da “Diplomasız Erdoğan” sloganı attığı için ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasağına çarptırılan 20 yaşındaki genç, dün akşam yeniden gözaltına alınarak bugün “suç işlemeye alenen tahrik” suçlamasıyla tutuklandı. Olayın arka planı, hukuki süreç ve avukatların itiraz gerekçeleri ele alınarak Türkiye’de ifade özgürlüğü tartışması çerçevesinde değerlendirilmektedir.
Olayın Arka Planı
İstanbul’da 24 Nisan 2025 tarihinde bir grup genç, sokakta yürürken “Diplomasız Erdoğan” sloganı attı. Bu anlar sosyal medyada paylaşıldı ve sloganı atan gençler ile videoyu paylaşan kişi hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “suç işlemeye alenen tahrik” suçlamalarıyla işlem başlatıldı
İlk Hukuki Süreç: Ev Hapsi ve Yurt Dışı Yasağı
Gençler, 24 Nisan’da İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde ifadeleri alındıktan sonra Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık, “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “suç işlemeye alenen tahrik” suçlamalarıyla tutuklama talep etti. İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği ise sloganı atanlar hakkında “ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasağı” içeren adli kontrol kararı verdi
Yeniden Gözaltı ve Tutuklama
Ev hapsiyle serbest bırakılan 20 yaşındaki şüpheli, dün akşam yeniden İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Bugün İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen genç, “suç işlemeye alenen tahrik etme” suçlamasıyla tutuklama kararı aldı. Hakimlik, şüphelinin kaçma ihtimali bulunduğunu ve adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kaldığını belirtti
Avukatların İtiraz Gerekçeleri
Genç hakkında tutuklama kararı verilmesine karşı avukatları, şu gerekçeleri sundu:
“Zehirli ağacın meyvesi zehirli olur” ilkesiyle hukuka aykırı delillerin değerlendirmeye alınamayacağı,
Gencin yöneticiliği iddia edilen sosyal medya hesaplarının tarihlerinin çelişkili olduğu,
Slogan eyleminin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği,
Yeni delil iddiasıyla dosyanın Sulh Ceza Hakimliği’ne taşınmasının hukuku dolandırma olduğu .
İfade Özgürlüğü ve Toplumsal Tartışma
Türkiye’de son yıllarda ifade özgürlüğü ve “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamaları çerçevesinde açılan davalar toplumsal hassasiyet yaratıyor. Uzmanlar, siyasi eleştirinin demokratik toplumların temel dinamiklerinden biri olduğunu vurgularken, hukukçular keyfi tutuklamalar ve adli kontrol kararlarının azaltılması çağrısında bulunuyor.
Sonuç ve Değerlendirme
20 yaşındaki gencin “Diplomasız Erdoğan” sloganı nedeniyle başlayan ve ev hapsiyle devam eden süreç, kısa sürede tutuklamayla sona erdi. Gencin avukatları, bu kararın orantısız olduğunu ve ifade özgürlüğünü zedelediğini savunuyor. Olay, Türkiye’de siyaset, hukuk ve sosyal medya etkileşiminin iç içe geçtiği bir döneme damgasını vuruyor.
-
Ekonomi4 gün önce
Eskişehir’de Ormanlık Alanda Yakılarak Öldürülen 30 Yaşındaki Kadın Dehşeti: Sadece Saç ve Kemik Kaldı
-
Gündem2 gün önce
Şanlıurfalı Genç İşçi 3 Günlük Korkunç İşkenceyle Yüzleşti: Dişleri Kırıldı, Hamam Böceği Yedirildi
-
Gündem3 gün önce
“Silivri’de 6,2’lik Depremin Derinden Gelen Uğultusu: Sismik Kayıtların Ardındaki Gerçek”
-
Son Dakika1 hafta önce
Oyuncu Sevil Akdağ Arkadaşını Öldürdü: Fatih İskenderpaşa’daki Cinayet Olayının Tüm Detayları
-
Son Dakika3 gün önce
İstanbul’da 6.2 Büyüklüğünde Korkutan Deprem: Vatandaşlar Panikle Sokağa Döküldü Medyatava +4
-
Gündem1 hafta önce
Adana’daki Güzellik Merkezi Sahibi Sinem Çekinmez Yüzlerce Kişiyi Dolandırdı, Yurt Dışına Kaçtı
-
Gündem3 gün önce
İstanbul’da 6.2’lik Deprem Korkuttu: Aynısı Anadolu’da Meydana Gelse Sonuçlar Nasıl Olurdu?
-
Gündem2 gün önce
Konyaaltı’nda Kan Donduran Vahşet: Polisten Kaçarken Saklandığı Odunlukta Kız Arkadaşını Vuran Sezer Bozkurt