Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

İBB yolsuzluk soruşturmasındaki kamera görüntüleri: Kameraların bantlanması rutin bir uygulama

Yayımlandı

üzerinde

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan ‘nun da aralarında bulunduğu zanlılar hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” suçlarından yürütülen yolsuzluk soruşturması devam ediyor.

Operasyon kapsamında gözaltı sayısı 52’ye yükseldi.

KORUMADAN BANT AÇIKLAMASI

Gözaltına alınan şüpheliler arasında 12 Ekim 2024 tarihli görüntülerde yer alan ve güvenlik kamerasının görüntü almasını engellediği tespit edilen Ekrem İmamoğlu’nun koruması Çağlar Türkmen de yer alıyor.

Ekrem İmamoğlu’nu İBB Başkanı olmasından dolayı tanıdığını, ticari faaliyetleri hakkında bilgi sahibi olmadığını savunan Türkmen’e, Beşiktaş’taki bir otelden temin edilen ve 8-12 Ekim 2024’de kaydedilen güvenlik kamera kayıtlarıyla ilgili bazı sorular yöneltildi.

Türkmen’e, iki kişinin toplantı salonu katındaki güvenlik kamerasına bant çektiği görüntüler gösterilip, “Görüntüyü karartan iki erkek şahıs kimdir?”, “Görüntülerde bulunan şahıslardan biri siz misiniz?” “Bahse konu bant ne amaçla çekilmiştir?”, “Kameraları ne amaçla ve kimin talimatıyla 4 gün boyunca kapalı tuttunuz?” soruları yöneltildi.

Kamera görüntülerinde yer alan iki kişiyi tanımadığını savunan Türkmen, “Görüntülerde bulunan şahıslardan biri ben değilim. Bant çekildikten sonra kamera açısından kimlerin geçtiği hakkında bilgi sahibi değilim. Kamera görüntülerini kapatan ben olmadığım için ne amaçla ve kimin talimatıyla kapatıldığını bilmiyorum. Kamera görüntülerini kapatan şahıslar arasında yer almadığım için bu görüntülere dair herhangi bir bilgim yoktur.” ifadelerini kullandı.

“RUTİN OLARAK YAPILIR”

Şüpheli Çağlar Türkmen, “12 Ekim 2024’te beyaz renkli 34 EEC 632 plakalı araçtan, üzerinde siyah ceket bulunan ve elinde çekçekli valiz olan bir kişinin otele giriş yapması”yla ilgili görüntüler de soruldu.

Türkmen, aracın İBB bünyesinde kullanıldığını, sahibinin kim olduğu konusunda emin olmadığını belirterek, “Araç belediyeye ait veya kiralanmış olabilir. Aracı kimlerin kullandığını bilmiyorum. Görüntülerde elinde valiz taşıyan kişi benim. Valizin içerisinde jammer cihazı bulunmaktadır. Genelde bu cihazın bir yere götürülmesini ekip şefleri söyler. Fakat o zaman bana kimin söylediğini bilmiyorum ve neden götürüldüğü hakkında da bir bilgim yoktur.” dedi.

Bu iş rutin olarak, önlem amaçlı yapıldığına dikkat çeken Çağlar, “Bana valiz verildi. ben de götürdüm. Ayrıntısını sorgulamadım. Cihazın bahse konu yere getirildiği hakkında da bilgim yoktur.” beyanını verdi.

“KENDİM KAMERA GÖRÜNTÜLERİNİ BANTLANDIM”

Oteldeki toplantı salonunu gören kameralara bant çekilmesine ilişkin görüntü kayıtları gösterilip, “Toplantı katında bulunan kameralara bant çeken şahıs kimdir?”, “Kameranın görüş açısı kapatılmak suretiyle bant çekilmesinin sebebi nedir?” soruları yöneltilen Türkmen, şunları söyledi:

“Toplantı katında bulunan kameralara bant çeken kişi benim. Ekrem İmamoğlu buraya geleceğinden dolayı kamera görüntüleri kapatılmıştır. Çünkü Balıkçı Kahraman isimli restoranda İmamoğlu’nun görüntülerinin basına sızdırılması sebebiyle, daha sonra İmamoğlu’nun gideceği yerlerdeki kamera görüntüleri bantlanır ve kameranın görüntü alması engellenir. Bu karar, Ekrem İmamoğlu’nun koruma ekibi tarafından alınmış bir karardır. Rutin olarak yapılan bir işlem olduğu için bana kimse talimat vermedi. Ben kendim kamera görüntüleri bantladım.”

“VALİZDE JAMMER CİHAZI BULUNMAKTADIR”

Türkmen’e söz konusu güne ait güvenlik kamerası görüntüleriyle ilgili, “Valizle çıktığı kameralara yansımış şahıs kimdir?”, “Otelden ne amaçla valizle çıkmıştır?”, “Valizlerin içerisinde ne bulunmaktadır?”, “Burada Ekrem İmamoğlu herhangi bir görüşme ya da toplantı yapmış mıdır?” ve “Yaptıysa kim katılmıştır?” soruları da yöneltildi.

Şüpheli Türkmen, cevabında, “Elinde 2 adet valizle otelden ayrılan şahıs benim. Elimdeki valizlerde jammer cihazı bulunmaktadır. Valizlerin 34 EEC 632 plaka sayılı araçla otelden ayrılmasının herhangi bir anlamı yoktur. Belediye hizmetlerinde kullanılan bir araçtır. O gün bu aracın kullanılması tamamen tesadüftür. Toplantı katında kimlerin bulunduğunu bilmiyorum. Ekrem İmamoğlu’nun görüşme yapıp yapmadığını bilmiyorum. İmamoğlu’nun hiçbir toplantısında yer almadım. Yapılan her görüşmede lüzum görüldüğü takdirde rutin olarak kameralar bantlanırdı.” savunmasını yaptı.

“EKİPÇE ALINAN KARAR”

“Eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ikametinde bulunan kamera kayıt cihazını siz mi söktünüz, söktüyseniz kimden talimat aldınız, kayıt cihazını nerede muhafaza ettiniz?” sorusunu Türkmen, “Ekrem İmamoğlu’nun ikametinde bulunan kamera kayıt cihazını ben almadım. Kimin aldığı hakkında bilgim yoktur. Kamera görüntülerinin bantlanması olayı ekipçe alınan bir karar nedeniyle yapılan rutin bir işlemdir. Valiz içerisindeki şey jammer cihazıdır. Bunun haricinde başka bir şey yoktur.”şeklinde yanıtladı.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Hipersonik güç savaşı: Rusya Zirkon füzesini ATEŞLEDİ

Yayımlandı

üzerinde

FATİHDOGANMEDYA — 14 Eylül 2025, 11:47 (TSİ) · Okuma süresi: 4 dakika

Rusya, Belarus ile birlikte düzenlenen “Zapad” (Batı) ortak askeri tatbikatı kapsamında Kuzey Filosu unsurlarından 3M22 Zirkon (Tsirkon) hipersonik seyir füzesini Barents Denizi’ndeki bir hedefe doğru fırlattığını açıkladı. Savunma Bakanlığı tarafından yayımlanan görüntülerde gemiden dikey fırlatma şeklinde çıkan Zirkon’un hedefi “doğrudan isabet” ile imha ettiği bildirildi.


Olayın detayları

Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, tatbikat kapsamında Kuzey Filosu’na ait Admiral Golovko firkateyninden ateşlenen Zirkon, planlanan rotasını izleyerek Barents Denizi’ndeki hedefi vurdu. Bakanlık, “gerçek zamanlı objektif izleme verilerine göre hedefin doğrudan isabetle imha edildiğini” duyurdu ve tatbikatın Su-34 taarruz uçakları ile entegre yürütüldüğünü belirtti.

Bu hamle, Moskova ile Minsk’in tatbikatın savunmaya yönelik olduğunu tekrarladığı bir dönemde geldi; buna karşın NATO, bölgedeki hareketliliğe karşı “Eastern Sentry” adıyla izleme adımları başlattı.


Zirkon nedir? Teknik profil ve kapasite

Zirkon (3M22, Tsirkon) Rus yapımı bir hipersonik seyir füzesidir. Resmî ve analist kaynaklar Zirkon’un:

  • Hız: Maksimumta Mach 6–9 aralığında hareket ettiği (Rus iddiaları Mach 9’a kadar),

  • Menzil: Farklı kaynaklarda 400–1.000+ km aralığı (Rus açıklamaları 1.000 km’ye yakın menzil iddia ediyor),

  • Yük: Tahmini savaş başlığı kütlesi 300–400 kg civarı,

  • Platformlar: Gemi, denizaltı (Yasen/Yasen-M sınıfı denizaltılardan fırlatma) ve kara konuşlu varyantlar üzerinde çalışıldığı şeklinde raporlanmıştır.

Bu özellikler Zirkon’u klasik seyir füzelerine kıyasla çok daha zor tespit ve imha edilebilir hale getiriyor; yüksek hızı ve manevra kabiliyeti hava savunma sistemleri için zorluk oluşturuyor. Ancak bağımsız doğrulama ve gerçek işletme performansı konusunda analizlerde farklı görüşler bulunuyor.


Neden şimdi? Stratejik bağlam

Rusya’nın Zirkon fırlatması, Zapad-2025 tatbikatının bir parçası olarak gerçekleşti. Moskova, tatbikatın amacı olarak komuta-kontrol yeteneklerini iyileştirmeyi ve savunma koordinasyonunu geliştirmeyi gösteriyor. Ancak bölgedeki bu tür hipersonik gösteriler, hem askeri caydırıcılığı pekiştirme hem de uluslararası izleyicilere teknoloji ve taarruz kabiliyetini sergileme amacı taşıyor. NATO ve bölge aktörleri bu hareketleri yakından izliyor.

Ayrıca Rusya daha önce Yasen-M sınıfı denizaltıların Zirkon ile donatılacağını açıklamış, Mart 2025’te yeni bir Yasen-M denizaltısının (Perm) suya indirilmesi sırasında Zirkon entegrasyonuna vurgu yapılmıştı; bu da deniz platformlarından konuşlandırılmış Zirkon kapasitesinin güçlendiğine işaret ediyor. Reuters


Geçmiş kullanım ve savunma yetenekleri

Zirkon ile ilgili tartışmalarda hem sahadaki kullanıma ilişkin iddialar hem de hava savunma sistemlerinin performansı ele alınıyor. Ukrayna tarafı, daha önce Zirkon kullanıldığı iddialarında bulunmuş; 2024’te Kiev yönetimi Rusya’nın Zirkon füzeleriyle saldırılar düzenlediğini açıklamıştı. Bu tür iddialar ve karşı-analizler, füzenin gerçek dünya etkinliğine dair tartışmaları canlı tutuyor.

Batılı uzmanlar, hipersonik hız ve manevra kabiliyetinin savunma sistemleri için zorluk oluşturduğunu kabul etmekle birlikte, füzenin terminal fazda hız düşüşü ve tespit-edilebilirlik gibi zayıf noktalarının da olduğu görüşünde. Bu alandaki yetenekler ve karşı tedbirler, önümüzdeki yıllarda savunma teknolojileri yarışının ana başlıklarından biri olacak.


Analiz — Ne değişir?

  • Bölgesel güvenlik: Böyle adımlar Baltık, Kuzey ve Karadeniz havzalarında gerginliği artırabilir; tatbikatlar sırasında operasyonel provokasyon riski yükselir

  • Askerî denge: Denizden ve denizaltılardan ateşlenebilen hipersonik füzelerin yaygınlaşması, deniz ve kıyı savunmalarını yeniden şekillendirme ihtiyacı doğurur.

  • Diplomasi ve caydırıcılık: Böyle gösteriler, iç politikada güç sergileme ve dışarıya gözdağı verme unsuru taşıyor; karşılıklı gerilimler diplomatik kanallar üzerinden yönetilmeli.


Sonuç: Rusya’nın bugün açıkladığı Zirkon fırlatması, teknolojik gösteri ve tatbikat bağlamında değerlendirilmeli. Füzenin saha performansı, muhtemel kullanımı ve bunun getireceği stratejik sonuçlar önümüzdeki dönemde askeri analiz ve diplomatik gündemin üst sıralarında kalmaya devam edecek.

Okumaya Devam Et

Gündem

Yayımlandı

üzerinde

Tarih: 14 Eylül 2025, Pazar
Saat: ~10:20
Okuma Süresi: ~2 dakika

Özet

Suçla mücadelede uluslararası sınırları aşan bir operasyon olarak öne çıkan bu gelişme, Türkiye’nin adalet ve güvenlik açısından kaçak suçluların yurt dışındayken dahi takibinin sürdüğünü göstermektedir. Ayrıca, kamu kurumlarının iş birliği ve uluslararası platformlarla kurulan koordinasyonların operasyonel başarıyı artırdığı görülmektedir.


Kırmızı Bültenle Aranan 6 Kişi Yakalandı – Ayrıntılı Haber

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, uluslararası iş birliği çerçevesinde kırmızı bültenle aranan 6 ve ulusal seviyede aranan 2 olmak üzere toplam 8 kişinin yurt dışından yakalanarak Türkiye’ye iadesine ilişkin bilgilendirme yaptı.


Kimler, Nerelerde, Hangi Suçlarla?

Aşağıda yakalananların isimleri (baş harfleriyle), suçları, yakalandıkları ülkeler ve iade durumları yer alıyor:

Kişi Suç Yakalandığı Ülke Durum
M.A. Kasten Yaralama & Resmi Belgede Sahtecilik; E.Y. Organize Suç Örgütü üyesi Gürcistan İade edildi
E.S. Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Gürcistan İade edildi
A.K. Kasten Öldürme Gürcistan İade edildi
İ.C. Kasten Öldürme Azerbaycan İade edild
Ş.S. Bilişim Sistemleri, Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Almanya İade edildi
H.K. Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma Avusturya İade edildi
M.B. Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İhraç Etmeye Teşebbüs (ulusal seviyede aranan) Kuzey Makedonya İade edild
A.A.D. Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama (ulusal seviyede aranan) İrlanda İade edildi

Operasyon Detayları & Açıklamalar

  • Bakan Yerlikaya, zulüm veya hukuk dışı davranış gözetmeden yurt dışına kaçan suçluların peşinin bırakılmayacağını vurguladı.

  • Yapılan operasyonların Interpol-Europol, istihbarat birimleri, KOM, Narkotik, Siber Suçlar, Asayiş gibi birçok birimin koordinasyonuyla gerçekleştiği kaydedildi.

  • İade işlemlerinin yürürlükteki uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde tamamlandığı açıklandı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Erdoğan, Kudüs Rum Ortodoks Patriği Giannopoulos’u kabul etti

Yayımlandı

üzerinde

Recep Tayyip Erdoğan, Rum Ortodoks Patriği Theofilos Giannopoulos ve beraberindeki heyeti kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’ndeki kabulde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran ile Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç da hazır bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Patrik Giannopoulos, kabul sonunda hediyeleşti.

NE KONUŞULDU? 

Kabulde İsrail’in Gazze’deki saldırganlığı ve ağırlaşan insani durum ele alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabulde İsrail’in Kudüs’teki tasarruflarının Kudüs’ün tarihi statüsüne ve kutsiyetine zarar vermeyi amaçladığını, Müslüman, Hristiyan ve Yahudi toplumunun bir arada yaşama geleneğini açıkça tehdit eden bu durumun kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Erdoğan, soykırımcı Netanyahu’nun en son Katar’a saldırarak barış yanlısı olmadığını ortaya koyduğunu, İsrail’in cami ve kilise ayrımı yapmadan saldırılarını sürdürdüğünü, İsrail işgali altındaki topraklarda Hristiyan ve Müslüman mirasının korunması için yakın temas içinde bulunmayı temenni ettiklerini belirtti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar