Gündem
Erdoğan’dan Güçlü Mesaj: “Gazze’de Omuz Omuza Şükür Namazı Kılacağız”
Açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜGVA Yaz Okulları Finali’nde Gazze’ye ilişkin güçlü bir destek mesajı verdi. “O kutlu gün geldiğinde, inşallah Gazze’de omuz omuza şükür namazı kılacağız” sözlerinin perde arkası ve bölgesel yansımalarını bu makalede keşfedin.
1. Konuşmanın Yapıldığı Zaman ve Mekân
1 Ağustos 2025 günü Beşiktaş TÜPRAŞ Stadyumu’nda düzenlenen TÜGVA Yaz Okulları Finali Programı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin halkına yönelik Türkiye’nin kararlı duruşunu bir kez daha vurguladı. Programın başlangıcında gençlere hitap eden Erdoğan, konuşmasının odağını Gazze’ye ve oradaki insanlık dramına yoğunlaştırdı.
2. “Omuz Omuza Şükür Namazı” Mesajının İçeriği
Erdoğan, Gazze’de yaşanan insanlık trajedisine işaret ederek, “Gazzeli kardeşlerimiz öz yurtlarında ebediyen özgürce yaşayacak. O kutlu gün geldiğinde, Allah nasip ederse biz de orada olacağız. Kardeşlerimizle birbirimize muhabbetle sarılacak, kucaklaşacak, inşallah hep beraber omuz omuza şükür namazı kılacağız” ifadelerini kullandı.
Bu vurgu, hem siyasi hem de manevi anlamda Türkiye’nin Filistin davasına verdiği önemi simgeleyen güçlü bir geleceğe dair umudu yansıtıyor.
3. Konuşmanın Politik Bağlamı
Erdoğan, konuşmasında muhalefetin Filistin’e yönelik sözlerini de eleştirerek “Düne kadar topraklarını savunan Gazzelilere ‘terörist’ diyen siz değil miydiniz?” diyerek tepki gösterdi. Bu bölüm, Türkiye iç politikasında Filistin konusunda sert tartışmaların sürdüğüne işaret ediyor.
4. Bölgesel ve Uluslararası Etkileri
-
Filistin İntifadası ve Türkiye: Erdoğan’ın mesajı, Türkiye’nin Filistin yönetimiyle yürüttüğü diplomatik temasları kuvvetlendirebilir.
-
İslam Dünyasındaki Yansımalar: Mekke – Medine hattında yükselen dayanışma çağrılarına ek olarak, Gazze’de yapılacak sembolik bir namaz, tüm İslam dünyasındaki dayanışma duygusunu pekiştirebilir.
-
Batı Dünyası Tepkisi: İsrail-Filistin krizinde aktif rol oynayan Türkiye’nin bu tür açıklamaları, özellikle Avrupa Birliği ve ABD’de diplomatik yankı yaratma potansiyeline sahip.
5. Gazze’deki Mevcut Durum
Birleşmiş Milletler, Gazze’de son iki günde gıdaya ulaşmaya çalışırken 100’den fazla kişinin öldüğünü raporladı. Bu ağır tablo, Erdoğan’ın “zulmün sona erdiğini göreceğiz” mesajının ne kadar kritik olduğunu ortaya koyuyor.
6. Türkiye’nin Yardım ve İşbirliği Projeleri
-
İnsani Yardım Sevkiyatları: Son 6 ayda Türkiye’den Gazze’ye gönderilen gıda ve tıbbi malzeme destekleri hız kesmeden devam ediyor.
-
Eğitim ve Sağlık İşbirlikleri: TÜGVA, AFAD ve Kızılay ortaklığıyla yürütülen projeler, Gazze’deki okulların ve hastanelerin onarımını içeriyor.
7. Sonuç ve Beklentiler
Erdoğan’ın “Gazze’de şükür namazı” ifadesi, siyasi söylemin ötesinde sembolik bir umut ışığıdır. Eğer uluslararası arenada gerekli barış ortamı tesis edilebilirse, Türkiye liderliğinde düzenlenecek bu sembolik ibadet, Filistin halkının özgürlük mücadelesine manevi bir destek sunacaktır.
Gündem
SON DAKİKA — Suudi Arabistan ile Pakistan “Stratejik Karşılıklı Savunma Anlaşması”nı resmen imzaladı
Tarih & Saat: 17 Eylül 2025, 22:41 (TSİ) · Okuma süresi: 4–5 dakika
Haber kaynağı (temel): Reuters, AP, Al Jazeera, Arab News, Chatham House.
Suudi Arabistan ve Pakistan bugün Riyad’da, Al-Yamamah Sarayı’nda düzenlenen törenle “Stratejik Karşılıklı Savunma Anlaşması”nı imzaladı. Ortak açıklamaya göre; “herhangi birine yönelik saldırı, her ikisine yönelik saldırı sayılacak” hükmü anlaşmanın ana maddelerinden biri olarak yer alıyor. Anlaşma ayrıca ortak askeri tatbikatlar, istihbarat paylaşımı ve savunma teknolojisi iş birliği başlıklarını da kapsıyor.
Anlaşmanın ana maddeleri (kısa)
-
Karşılıklı savunma maddesi: Bir tarafa yapılan saldırının diğer tarafa yapılmış sayılması ilkesi.
-
Ortak tatbikatlar ve istihbarat paylaşımı: Düzenli ortak tatbikatlar, planlama ve istihbarat değişimi taahhütleri.
-
Savunma teknolojisi ortaklığı: Ortak geliştirme, teknoloji transferi ve eğitim alanlarında genişletilmiş iş birliği.
-
Bölgesel güvenlik koordinasyonu: Orta Doğu’daki tırmanışlar nedeniyle bölgesel koordinasyon ve caydırıcılığın güçlendirilmesi hedefleniyor.
Neden şimdi? (kısa bağlam)
Yetkililer anlaşmanın “yıllara dayanan görüşmelerin kurumsallaşması” olduğunu söylerken, bölgedeki son dönemdeki gerilimler—özellikle Katar’daki (Doha) saldırı iddiaları ve Gazze’deki çatışmaların yarattığı belirsizlikler—anlaşmanın zamanlamasını açıklayan faktörler arasında gösteriliyor. Uzmanlar, bu hamlenin Körfez ülkelerinin güvenlik stratejilerinde çeşitlenmeye işaret ettiğini belirtiyor.
Uzman analizi & öne çıkan endişeler
-
Reuters’e konuşan üst düzey Suudi kaynaklar, anlaşmanın “özgül bir olaya tepki” değil, uzun yılların kurumsallaşması olduğunu vurguladı, ancak bunun bölgedeki stratejik dengeleri değiştirebileceği uyarısı yapıldı.
-
Bazı analistler, iki ülkenin ilişkisini “stratejik ortaklık” seviyesine yükseltecek bu adımın, Körfez’de ABD’ye dayalı güvenlik mimarisine duyulan güvensizlikle bağlantılı olduğunu söylüyor. (Bunun arka planında bölgedeki saldırı iddiaları ve ABD-İsrail-Bölge ilişki dinamiklerindeki gerilimler bulunuyor.)
-
Pakistan’ın nükleer kabiliyeti nedeniyle “nükleer alanın bu anlaşmaya nasıl yansıyacağı” en çok tartışılan soru başlıklarından. Reuters muhabirinin sorduğu noktaya üst düzey Suudi yetkili “bu kapsamlı bir savunma anlaşmasıdır; tüm askeri imkanları kapsar” diye yanıt vererek belirsizliği korudu — yani nükleer işbirliğinin sınırları henüz netleşmedi. Bu belirsizlik, diplomasi ve silah kontrolü çevrelerinde dikkat çekiyor.
Olası bölgesel ve küresel etkiler
-
Körfez güvenlik mimarisi: Anlaşma, Körfez ülkelerinin güvenlik stratejilerinde ABD’ye bağımlılığı azaltma eğilimi içinde oldukları yorumlarına güç veriyor; bu, askerî iş birliklerinin çeşitleneceği anlamına gelebilir.
-
Hindistan-Pakistan dengesi: Riyad’ın aynı zamanda Hindistan ile geliştirdiği ilişkileri vurgulayarak denge kurmak istediği belirtiliyor; yine de Pakistan’ın nükleer statüsü bu denklemi daha kırılgan hale getiriyor.
-
Silahlanma ve teknoloji transferi riskleri: Anlaşma kapsamında teknoloji transferi ve ortak geliştirilecek sistemler, bölgesel silahlanmayı ve teknoloji yayılımını hızlandırabilir; uluslararası denetimler ve hukuki çerçeveler ileride tartışma konusu olacak.
Hukuki/uygulama (pratik) soruları — kısa liste
-
Caydırıcılık nasıl işletilecek? (Askerî faaliyet, hava/deniz/karada hangi mekanizmalar devreye girecek?)
-
İstihbarat paylaşımı protokolleri nasıl düzenlenecek? (Hukuki sorumluluk, sızma/istismar riskleri)
-
Savunma teknolojisi transferinin sınırları neler olacak? (Üçüncü ülkelere etkiler, ihracat kontrolleri)
-
Nükleer boyut: Pakistan’ın nükleer kapasitesinin doğrudan bir “sağlanan nükleer örtü”ye dönüşüp dönüşmeyeceği belirsiz — resmi metinler ve ikili protokoller açıklanınca netleşecek.
Tören, katılımcılar ve resmî açıklamalar
Törene Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif katıldı; Pakistan Genelkurmay Başkanı da görüşmede hazır bulundu. Her iki ülke devlet medyası ortak açıklamayı yayımladı ve anlaşmanın “kardeşlik, stratejik ortaklık ve bölgesel istikrar” hedeflerine hizmet edeceği vurgulandı.
Ne olacak — bir sonraki adımlar
-
Detaylı uygulama protokolleri (tatbikat takvimleri, istihbarat kanalları, teknoloji anlaşmaları) önümüzdeki haftalarda açıklanacak.
-
Bölgesel aktörlerin ve Batı’nın tepkileri takip edilecek; bu tür anlaşmaların diplomatik yankıları olabilir.
-
Uluslararası hukuki/denetim mekanizmaları ve nükleer silah kontrolü çevreleri, anlaşmanın olası sonuçlarını yakından izleyecek.
Kısa Arka Plan Zaman Çizelgesi
-
2015–2024: Pakistan ile Suudi Arabistan arasında düzenli tatbikatlar, eğitim ve savunma iş birlikleri devam etti.
-
2025 (erken aylar): Yüksek düzey askeri toplantılar ve JMCC görüşmeleriyle iş birliği yoğunlaştı.
-
9 Eylül 2025: Doha’daki saldırı iddiaları bölgesel güvenlik endişelerini artırdı — açıklanan bağlam anlaşmanın zamanlamasında etkili oldu
-
17 Eylül 2025: Stratejik Karşılıklı Savunma Anlaşması imzalandı.
Uzman Görüşü (özet, kaynaklara dayalı):
Uzmanlar genel olarak anlaşmanın “kurumsallaştırma” niteliğinde olduğunu, ancak nükleer boyut ve uygulama detaylarının belirsiz kalmasının diplomasi ve denetim tartışmalarını beraberinde getireceğini söylüyor. Suudi stratejistlerin niyetinin bölgesel caydırıcılığı güçlendirmek ve güvenlik ortaklıklarını çeşitlendirmek olduğu analizleri öne çıkıyor.
Gündem
Adana’da çift çelik kapılı kumarhaneye baskın — 49 kişi suçüstü yakalandı
Tarih: 17.09.2025
Saat: 22:42 (son güncelleme)
Okuma süresi: 2 dakika
Adana Seyhan’da emlak ofisi görünümlü kumarhaneye polis koçbaşıyla girdi. 2’si kadın 49 kişi suçüstü yakalandı; toplam 453.103 TL idari para cezası uygulandı. İş yeri sahibi “eğlence amaçlı tombala” savunması yaptı.
Olayın detayları
Adana İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Ahlak Büro Amirliği ekipleri, Seyhan ilçesi Tepebağ Mahallesi’ndeki bir iş merkezinde emlak ofisi görünümlü bir dükkânda kumar oynatıldığı ihbarı üzerine operasyon düzenledi. Polis ekipleri, içeriye güçlendirilmiş çift çelik kapıyı koçbaşı ile kırarak girdi ve içeride kumar oynayan 2’si kadın olmak üzere 49 kişiyi suçüstü yakaladı.
Operasyon sırasında kumar oynadığı tespit edilen şahıslara toplam 453.103 TL idari para cezası uygulandığı bildirildi.
İş yeri sahibinin savunması ve soruşturma
Gözaltına alınan iş yeri sahibi A.Ş., ifadesinde “Ofise gelenler tanıdığımdı, eğlence amaçlı tombala oynuyorduk — kumar oynatmadım” şeklinde savunma yaptı. Ancak A.Ş. hakkında “kumar oynanması için yer ve imkan sağlama” suçundan adli işlem başlatıldığı belirtildi.
Operasyonun görüntüleri ve güvenlik önlemleri
Baskın anlarına ilişkin güvenlik kamerası kayıtlarının bulunduğu ve operasyon sırasında kapının koçbaşı ile kırılma anının görüntülendiği, basına yansıyan fotoğraf ve videolarda ekiplerin müdahalesinin yer aldığı bildirildi. Güçlendirilmiş kapı ve kapıda yapılan kırma işlemi, suç örgütlerinin veya yasadışı oyun yerlerinin girişlerini gizlemek için kullandığı yöntemlere örnek teşkil ediyor.
Hukuki süreç ve beklenen işlemler
İl Emniyet tarafından gözaltına alınan şahıslar hakkında idari para cezaları uygulanmış olup, iş yeri sahibi hakkında adli soruşturma devam ediyor. Kamu düzenini sağlamaya yönelik bu tür operasyonlarda, savcılık ve emniyet işlemleri tamamlandıktan sonra şüpheli hakkında ek adli kararlar verilebileceği bildirildi.
Gündem
Emekli Albay Orkun Özeller tutuklandı
Tarih: 17 Eylül 2025
Saat: 16:17 (ilk resmi duyuruların yayınlandığı zaman)
Okuma süresi: ~3 dakika
Emekli Albay Orkun Özeller, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin şikâyeti üzerine hakkında verilen gözaltı kararının ardından adliyeye teslim oldu ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla tutuklandı. Olayla ilgili işlemler ve avukat açıklamaları adliyede sürdü.
Olayın kronolojisi ve savcılık işlemleri
Ordu Adliyesi’ne giden Orkun Özeller hakkında, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yönelik sosyal medya ve açıklamalarına ilişkin suç duyurusunun ardından “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve hakaret iddialarıyla gözaltı kararı çıkarıldı. Kararın ardından Özeller, adliyeye gelerek ifadesini verdi; soruşturma savcılığı tarafından tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildi ve tutuklama kararı verildi.
Suçlamanın içeriği ve resmi açıklamalar
Soruşturma dosyasında, Özeller’in kamuoyuna yönelik yaptığı bazı açıklamaların ve paylaşımların “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” kapsamında değerlendirildiği ve bunun üzerine ilgili kişinin (Bahçeli) şikâyetçi olduğu belirtildi. Adliyede avukatının yaptığı açıklamalarda ise müvekkilinin sosyal medya üzerinden gelen tehdit ve hakaretlere uğradığı; bu yönlü şikâyetlerin de bulunduğu fakat bu şikâyetler yönünde işlem yapılmadığı iddia edildi.
Avukatın ve tarafların açıklamaları
Özeller’in avukatı, müvekkilinin ifade verme sürecinde hukuki haklarını kullandığını ve tutuklama kararına itiraz edileceğini belirtti. Avukat basına, müvekkilinin sosyal medya üzerinden yoğun tehdit ve hakaret aldığını, bu şikâyetlerin de soruşturma kapsamında dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Yine bazı yerel ve ulusal kaynaklarda, Özeller’in teslim olurken ve savunma verirken gösterdiği tutumla ilgili ayrıntılar yer aldı.
Kamuoyu ve tepkiler
Olay kısa sürede sosyal medyada geniş yankı buldu; bazı kullanıcılar tutuklama kararını haklı bulurken bazı kesimler ifade özgürlüğü vurgusu yaptı. Ayrıca Özeller’in açıklamalarının ardından kendisine yönelik ölüm tehditleri ve ağır tepkiler geldiğine dair haberler de paylaşıldı; bu iddialar soruşturma kapsamında değerlendiriliyor.
Ne olacak? Hukuki süreç nasıl ilerler?
-
Tutuklama kararı sonrası savunma avukatları üst mahkemelere itiraz ve itiraz hukuku çerçevesinde başvurular yapabilir.
-
Sulh ceza hâkimliği kararına karşı bir üst merciye itiraz yolları ve tutukluluğun devamı/nakli gibi uygulamalar gündeme gelebilir.
-
Soruşturmanın yöneldiği suçlamalar ceza hukukunun ilgili maddeleri kapsamında değerlendirilecek; delillerin toplanması, ifade tespitleri ve dijital verilerin incelenmesi süreçte belirleyici olacaktır.
Kısa notlar / Bilinmesi gerekenler
-
Haberde verilen bilgiler, yetkili makamların ve güvenilir haber kaynaklarının yayımladığı ilk verilere dayanmaktadır. İlerleyen saatlerde savcılık ve mahkeme açıklamalarıyla yeni bilgiler gelebilir.
-
Gündem1 hafta önce
“Kafa kesme videoları” detayı kan dondurdu: Türkiye’nin konuştuğu Eren Bigül olayı — Ailenin sözleri şok etti
-
Teknoloji1 hafta önce
Sosyal medya uygulamalarına bant daraltması sürüyor — EngelliWeb: X, Instagram, YouTube ve TikTok etkileniyor
-
Teknoloji1 hafta önce
5 Soruda iPhone 17 — En Büyük Yenilikler
-
Sağlık1 hafta önce
Uzmanlar uyarıyor: Uçuş sonrası sıcak duş tehlikesi
-
Ekonomi1 hafta önce
Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) nedir? Emeklilik yaşı ve devletten yüzde 30 katkı — Detaylı haber
-
Sağlık1 hafta önce
Yuttuğu salatalık akılalmaz gerçeği ortaya çıkardı: 5,5 saatte çıkarıldı, tam 18 santimetre!
-
Sanat1 hafta önce
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’ndan Romanya’da konser
-
Spor1 hafta önce
A Milli Takım yarı finalde: Türkiye 91–77 Polonya (EuroBasket 2025 Çeyrek Final)