Gündem
Erdoğan Başkanlığındaki MGK Toplantısı Sona Erdi: 8 Maddelik Bildiriyle “Terörsüz Türkiye” Hedefi Pekiştirildi
Açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında 22 Mayıs 2025’te toplanan Milli Güvenlik Kurulu, terörle mücadele ve bölgesel iş birliği öncelikleriyle ilgili 8 maddelik bildirisini yayımladı.
Giriş
22 Mayıs 2025’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında düzenlenen Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı, yaklaşık 2,5 saat süren görüşmelerin ardından sona erdi. Toplantı sonrası yayınlanan 8 maddelik bildiri, “Terörsüz Türkiye” hedefine vurgu yaparken, hem iç hem de dış güvenlik önceliklerini net bir şekilde ortaya koydu.
MGK Bildirisi: 8 Maddede Öncelikler ve Kararlılık
1. Yurt İçi ve Yurt Dışı Terörle Mücadele
PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ başta olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı azim ve kararlılıkla yürütülen operasyonlar ile uluslararası gelişmeler Kurul’da değerlendirildi.
2. “Terörsüz Türkiye” Hedefi
Türkiye’nin terörden tamamen arındırılması amacıyla atılan adımlar gözden geçirildi; tasfiye sürecinin her aşamasının hassasiyetle takip edilmesine ve milletimizin birlik-tutumunun pekiştirilmesine yönelik kararlılık vurgulandı.
3. Komşu Ülkelerle İş Birliğinin Güçlendirilmesi
Irak, Suriye ve İran başta olmak üzere bölge ülkeleriyle güvenlik iş birliğinin derinleştirilmesi; müşterek coğrafyanın terör unsurlarından temizlenmesinin huzur ve istikrara katkı sağlayacağına dikkat çekildi.
4. Suriye’nin Egemenliği ve İstikrarı
Suriye yönetiminin istikrarı sağlama çabalarına destek verilmesi; ülke insanını mağdur eden uluslararası yaptırımların kaldırılması eğiliminin memnuniyetle karşılandığı ve ülkenin egemenliğine zarar verecek tüm girişimlere karşı ilkeli tutum benimsenmesi çağrısı yapıldı.
5. Gazze ve Orta Doğu’daki Barış Çabaları
İsrail’in Gazze’deki saldırıları ve bölgedeki yayılmacı emelleri nedeniyle Orta Doğu’daki barış çabalarının sekteye uğradığı, uluslararası aktörlerin sorumluluklarını yerine getirerek risk ve tehditleri bertaraf etmesi gerektiği belirtildi.
6. Afrika Kıtası’na Destek
Kuzey ve Doğu Afrika’daki gelişmeler değerlendirildi; Türkiye’nin bölgedeki kardeş ülkelere güvenlik ve istikrar desteğinin artırılarak devam ettirileceği taahhüt edildi.
7. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Barış Diplomasisi
Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakerelerde Türkiye’nin barış diplomasisi ve ara buluculuk rolü öne çıktı; kalıcı ve adil bir barışın tesisine katkı sunma kararlılığı yinelendi.
8. Azerbaycan-Ermenistan Barış Süreci
Azerbaycan ve Ermenistan’ın barış anlaşması taslağı üzerinde mutabakata varılmasından duyulan memnuniyet ifade edildi; nihai barışın tesisi için gerekli koşulların oluşturulması beklentisi teyit edildi.
Sonuç
Yayımlanan bildiri, Türkiye’nin hem terörle mücadeledeki kararlılığını hem de bölgesel ve küresel barış süreçlerine aktif katkısını ortaya koydu. MGK’da alınan kararlar, “Terörsüz Türkiye” hedefinin yanı sıra komşularla iş birliğinden Afrika’ya, Orta Doğu’dan Rusya-Ukrayna barışına kadar geniş bir coğrafyada Türkiye’nin stratejik vizyonunu yansıtıyor.
Gündem
Bahçeli: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağı daha çok hizmetler var

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündeme ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın “Benim tekrar aday olma derdim yok.” ifadesiyle ilgili de mesajlar verdi.
Bahçeli açıklamalarından şu ifadelere yer verdi:
“Yükselen, yükseldikçe aşılmaz engelleri geçen, bunun yanı sıra öteden beri kambura dönüşen ağırlıklarını birer birer hafifleten bir Türkiye tablosu dostları sevindirecek düşmanları endişelendirecek derece ve düzeydedir. Harcı vatan ve millet sevdasıyla karılmış milli yürekler bu sarih ve somut gerçekten gurur ve memnuniyet duymaktadır. Adım adım yürünen Türkiye Yüzyılı rotasında umutlarımız diri, hedeflerimiz büyük, coşku ve heyecanımız sınırsızdır.
Bu kapsamda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın hizmeti, geceyi gündüze katan fedakar ve haysiyetli mücadelesi samimiyetle ifade ederim ki, her türlü övgünün üstündedir. Türkiye Cumhuriyeti devleti ilk kez çok güçlü bir ivme kazanmıştır. Nevzuhur sorun alanlarına rağmen ufuk ötesine kilitlenen, milli ülküleri ekonomi-politik düzlemde kifayetle kavrayıp önümüzdeki yüzyılı doğru okuyan ve yorumlayan bir yönetim anlayışı çok şükür teşekkül etmiş vaziyettedir.
Milletimizin özlemleri hayal olmaktan çıkmış haldedir. Geleceğin büyük ve süper güç Türkiye’sine kararlı, karakterli, kaliteli ve inançlı siyasi hamlelerle vasıl olmak için samimi, dürüst ve ilkeli siyasi duruş sahnelenmektedir. İstikbal, Türkiye’nin ve Türk milletinindir. İstiklal ise Cumhur İttifakının aziz milletimizden aldığı destek ve duayla muhafaza ve müdafaa edilecektir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın yapacağı daha çok hizmetler vardır.
Tarihi geriye sarmak akıl dışılıktır. Tarihin gerisine düşmek izmihlalle eşdeğerdir. Bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanımızın Macaristan ziyaretinin hitamında yaptığı açıklamalar arasında bulunan, “Benim tekrar aday olma derdim yok” ifadesi bizim nazarımızda adil ve hakkaniyetli bir hal beyanı değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk milletinin, yeni yüzyılın yol haritasını çizen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a çok ihtiyacı olduğu tartışmasız bir tarih ve hayat gerçeğidir.
Derdi vatan ve millet olan bir Cumhurbaşkanının yolundan caymaya hakkı yoktur. Kaldı ki bu durum bugünkü şartlarda ne ülke ne de bölgesel ve küresel gelişmelerle uyumludur. Terörsüz Türkiye’de aşılacak nice merhale söz konusudur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kurum ve kurallarıyla kökleşmesi hususunda elbirliğiyle yapacağımız pek çok şey olduğu her türlü izahtan varestedir. Bulanık suda balık avlama merakında olan kriz ve kaos müellifi siyaset bezirganlarının el ovuşturmasına, bozgun heveslerinin azgınlaşmasına, yapılanı yıkmak için pusuya yatmalarına göz yumacak bir vicdan ve siyasi ahlak Milliyetçi Hareket Partisi’nde ve Cumhur İttifakı’nda olması baştan ayağa muhal bir hayaldir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sadağından çekilip fırlattığı ok menziline ulaşmalıdır. Bunun için zatı devletlerinin varlığı olmazsa olmaz değer ve önemdedir.”
Gündem
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Aile ve Nüfus Yılı açıklaması

Uluslararası Aile Forumu, İstanbul’da gerçekleşti.
Foruma, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada bir konuşma gerçekleştirdi.
Erdoğan konuşmasında doğurganlık hızına ilişkin uyarıda bulundu.
Türkiye‘nin doğurganlık hızının tarihin en düşük seviyesine gerilediğine dikkat çeken Erdoğan, “Bu bir felaket. Bu rakam, kritik eşik olan 2,1’in çok altında bir seviyedir.” dedi.
Erdoğan ister muhalefet, ister iktidar; hiç bir kesimin bu soruna kayıtsız kalamayacağını söyledi.
2026-2035 AİLE VE NÜSUF 10 YILI İLAN EDİLDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2026-2035 döneminin “Aile ve Nüfus 10 Yılı” ilan ettiklerini de açıkladı.
Erdoğan, bu dönemde tüm alanlarda aileyi merkeze alan güçlü adımlar atacaklarını anlattı.
Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“İnsanlar, aile ortamında dünyaya gözlerini açmış, hayatı ilk orada öğrenmiş, ömürlerini bu şekilde idame ettirmiştir. Aile insan neslinin devamı için de vazgeçilmez bir role sahiptir. Aile toplumu bir arada tutan bir çimentodur. Aile, huzur bulduğumuz ve kendimizi bulduğumuz en korunaklı limanımızdır.
Modernleşmeyi ailesizleşme ve yalnızlaşma gibi iki kavram üzerine bina eden anlayışın, topluma huzur vermesi mümkün değildir. Ailenin çöktüğü, çözüldüğü, yıprandığı her toplum kökünden çürümeye mahkumdur.
“ÖZGÜRLÜK ANLAYIŞIYLA SUNULAN KÖLELİK DÜZENİ”
Modern çağın, insanlığın pek çok değeri gibi aile kurumu üzerinde ciddi tahribatlara yol açtığını biliyoruz. Çağdaşlaşma adına bizleri ayakta tutan manevi değerlerin önemsiz hale getirildiğini görüyoruz.
Birileri ısrarla kabul etmek istemese de; ailesinden koparılmış, millet bağı zayıflamış bireyin özgün ve özgür olmasına imkan yoktur. Aile kurumunun irtifa kaybetmesiyle popüler kültürün tüketim nesnesi haline gelmektedir. Özgürlük ambalajıyla sunulan aslında büyük bir kölelik düzenidir. Bunun en çarpıcı örneği ise cinsiyetsizleştirme projesidir.
“MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Bugün insanlık kendi varlığının en temel hakikatleriyle sınanıyor. İnsan fıtratı organize bir kuşatma altındadır. Adına özgürlük denilen ancak özünde insanın yaradılışına karşı inkar hareketi olan bu kuşatma, kadını da çocuğu da insan onurunu da tehdit ediyor. LGBT denilen sapkınlığın ne derece vahim boyutlara ulaştığını ibretle takip ediyoruz. Bu sapkınlık bugün farklı hiçbir sese tahammülü olmayan bir zorbalığa dönüştü.
Türkiye olarak aileye savaş açan hiçbir ideolojiye, insanın doğasını inkar eden hiçbir zorbalığa eyvallah demeyeceğimizi ifade ediyorum. Şunun da bilinmesini isterim; her ne kadar ülkemiz içinde muhalefet partileri ve kimi kadın örgütleri tarafından himaye ediliyor olsa da milli bünyemizi açıkça tehdit eden cinsiyetsizleştirme projeleriyle mücadelemizi sürdüreceğiz.
“BU BİR FELAKET”
1960’lardan itibaren ülkemizde de benzer politikalar uygulandı. Tıbbi zorunluluklar haricinde özünde bir cinayet olan kürtaj, masumlaştırıldı, sıradan hale getirildi. Neticede demografik dengemiz alt üst oldu. Bugün bu yanlışın can yakıcı sonuçlarıyla çok dramatik bir şekilde yüzleşiyoruz.
TÜİK’in açıkladığı veriler, ülkemizin karşı karşıya olduğu tehditleri açıkça ortaya koyuyor. Türkiye’nin doğurganlık hızı tarihimizde ilk kez 1,48’e gerilemiş durumda. Bu bir felaket. Bu rakam, kritik eşik olan 2,1’in çok altında bir seviyedir. İster iktidar, ister muhalefet olsun hiç kimse buna kayıtsız kalamaz.
Bugün muhalefetin adeta üzerinde tepindiği bir gerçeği burada açıklığa kavuşturmakta fayda görüyorum. Ülkemizde doğum hızının düşmesi, asla ekonomide yaşanan dönemsel sorunlar değildir.
2025 senesini Aile Yılı ilan ettik. Gençlerin evlenmelerini kolaylaştıracak desteklerimizi yaygınlaştırdık. 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde vaadimiz olan Aile ve Gençlik Fonu’nu ilk etapta deprem bölgemizde daha sonra da 81 ilimizde hayata geçirdik. Şimdiye kadar 114 bin kardeşimiz müracat etti.
“AİLE VE NÜFUS 10 YILI”
Aile kurumu üzerindeki küresel baskılar ve nüfus yapımızdaki değişim uzun vadeli bir vizyonla yönetilebilir. Yalnızca demografik göstergelere odaklanan değil, aileyi koruyan, değerleri yaşatan, kalıcı politikalar geliştirmek mecburiyetindeyiz.
2026-2035 dönemini “Aile ve Nüfus 10 Yılı” ilan ediyoruz. Bu 10 yıl içerisinde tüm alanlarda aileyi merkeze alan güçlü adımlar atacağız. Mutlu aile, mutlu bir birey, mutlu bir toplum demektir.
Gündem
Arefe günü ne zaman? Arefe bayram tatiline dahil mi?

AREFE GÜNÜNÜN ANLAM VE ÖNEMİ
Arefe (Arife), Kurban bayramının bir gün öncesi olan Zilhicce ayının dokuzuncu günüdür. Haccın iki rüknünden biri olan vakfe bugünde yapılır. Arefe günü Arafat’ta, öğle namazının farzı ile ikindi namazının farzı öğle vaktinde peş peşe kılınır (cem-i takdim).
Arefe günü güneş batınca hacılar Arafat’tan Müzdelife’ye hareket ederler. Arefe günü, Arafat’ta hacılar, vakitlerini dua, namaz, zikir, tesbih, va’z dinleme, Kur’ân okuma vb. ibadetlerle geçirirler.
Peygamberimiz arefe gününün faziletine ilişkin olarak “Arefe gününden daha çok Allah’ın cehennem ateşinden insanları âzat ettiği bir gün yoktur” buyurmuş, yine “Arefe günü tutulan orucun bundan önce ve sonra birer yıllık günahları örteceği Allah’tan umulur” dediği (Müslim, “Sıyâm”, 196-197) nakledilmiştir.
-
Gündem7 gün önce
ABD’den Tartışmalı Adım: Gazze’den 1 Milyon Filistinliyi Libya’ya Taşıma Planı
-
Gündem4 gün önce
“Gazze Cephelerinden Son Durum: 7 Ekim’den Bu Yana İsrail-Filistin Çatışmasının Anatomisi”
-
Gündem1 hafta önce
Osmaniye’de Evlat Dehşeti: Suriye Uyruklu Oğul, Annesi Nura Zemzem’i Dövüp Boğarak Öldürdü
-
Gündem3 gün önce
Kocaeli’de Solaryum Kabininde Unutulan Kadın 22 Dakika Boyunca Yanıklarla Hastanelik Oldu: Hukuki Süreç Başladı
-
Magazin1 hafta önce
Metin Arolat’ın Otopsi Raporu Bomba Gibi Düştü: Kalp Krizi Ortaya Çıkardı, “Sarı Serum” Spekülasyonu Çürüdü
-
Gündem1 hafta önce
Hamitler Barınağı’nda Skandal: “T61” Zehriyle Katliam ve Çuvallara Atılan Canlar
-
Gündem1 hafta önce
İsrail’in “Gideon’un Arabaları” Operasyonu: Gazze’yi Tamamen İşgal Girişimi ve 36 Saatte 250’den Fazla Şehit
-
Gündem1 hafta önce
Ceyhan Devlet Hastanesi’ndeki ‘Bıçak Parası’ Skandalı: Ortopedi Doktoru A.E. Gözaltında