Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Ekrem imamoglu ‘nun avukatları ” sahte diplomayla ” ilgili iddalar için acıklama yaptı.

Yayımlandı

üzerinde

Hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla soruşturma başlatılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun avukatları, söz konusu iddialara ilişkin basın toplantısı düzenledi. Avukatlar, İmamoğlu’nun yatay geçişin yasal mevzuata uygun olduğunu ve bütün koşulları sağladığını söylediler. Avukatlar, denklik ve tanınmanın o dönemde yatay geçişin konusu olmadığını ifade ettiler.

 

Hakkında, diplomasının sahte olduğuna ilişkin iddialar üzerine “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla soruşturma başlatılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun avukatları, İBB binasında basın toplantısı düzenleyerek iddialara yanıt verdi.

Avukatlar, İmamoğlu’nun yatay geçişinin hukuka uygun olduğunu ve başvurunun kendi döneminde taşıması gereken bütün kriterleri karşıladığını söylediler.

Basın toplantısında konuşan İmamoğlu’nun avukatı Prof. Dr. Adem Sözüer şunları söyledi:

“Geçişinde bir sorun yok. O zamanki mevzuat için bir sorun yok. Çalışkan öğrenciler için bu hak tanınıyor. Komisyonlar karar veriyor. Orada da bir sorun yok. Not ortalamasına da bakılıyor, orada da sorun yok. Başvuruda da koşullarda da sorun yok. İlan açılmış başvurmuş, derslerini verip mezun olmuş. Bu nasıl ceza hukuku meselesi yapılıyor?”

“BÜTÜN ŞARTLARI SAĞLAMIŞ”

Bu konunun yeni olmadığını ve ilk olarak 2019’da kamuoyu gündemine siyasi saiklerle sokulduğunu belirten avukat Mehmet Pehlivan ise şunları söyledi:

“5 Eylül 1988’de Girne Amerikan Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne giriyor. 1990’da Milliyet gazetesinde üniversitelerin yatay geçiş ilanları veriyor. İlanda, 1990-91 eğitim-öğretim yılında yatay geçiş ile kabul edilecek öğrencilere dair koşullar veriliyor. İlanda İstanbul Üniversitesi de var ve Ekrem Bey başvuruyor.”

‘NOT ORTALAMASI 62,5’

Bazı iddiaların aksine İmamoğlu’nun not ortalamasının da belirlenen kriterin üzerinde olduğunu belirten Pehlivan, açıklamasına şöyle devam etti:

“Başvuru tarihi, öğrencinin okuduğu üniversitedeki bütün sınavları başarmış olması ve not ortalamasının en az 60 olması gerektiğine dair bütün kriterleri karşılıyor. Sayın İmamoğlu’nun yatay geçiş için not ortalaması 62,5’tur. İstanbul Üniversitesi bu kriterleri kafasına göre koymuyor. Bu kriterler tüm üniversitelere geçişte aynı. 

KARARI YÖNETİM KURULU VERİYOR’

Başvurular üzerine fakültede yatay geçiş komisyonu kuruluyor. Yatay geçiş komisyonu, geçişin kabulünü yönetim kuruluna öneriyor. 12 Eyül 1990’da İstanbul Üniversitesi Yönetim kurulu toplanıyor ve aralarında Sayın İmamoğlu’nun da bulunduğu yatay geçişler onaylanıyor ve resmiyet kazanıyor. Komisyonun önerisi üzerine kabulü 51 kişi için yönetim kurulu veriyor. İmamoğlu 2 Ekim 1990’da İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne kayıt oluyor ve 2. sınıf talebesi olarak başlıyor. 

Okul takımında kalecilik yaptığını da arkadaşları olduğunu da herkes biliyor. Bu alan bazıları için gizemli olsa da sayın İmamoğlu için böyle bir gizem yok.”

TARTIŞILAN YÖK RAPORU

Başsavcılığın talebi üzerine YÖK’ün hazırladığı ve kamuoyunda tartışılan rapora da değinen avukatlar, şunları söylediler:

“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığın talebi üzerine hazırlanan YÖK raporu, İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı dönem için tüm şartları taşıdığını belirtiyor. YÖK, hazırladığı raporda İmamoğlu aleyhine hangi veriyi ortaya koyuyor? 18 Kasım 1991 tarihli YÖK yönetim kurulu kararına göre Girne Amerikan Üniersitesi YÖK tarafından tanınıyor ama Girne’deki kampüs tanınmıyor. İşin bam teli burası.

‘YÖK’ÜN KURALI 6 SENE SONRA’

Bir yatay geçiş işleminin hukuka uygun olup olmadığı, geçişin yapıldığı dönemdeki yasal mevzuat ile belirlenir. Sayın İmamığlu’nun yatay geçiş başvurusu Ağustos 1990’da. Yani YÖK’ün istismar edilen raporundan 1.5 sene önce. O dönem için tanınırlık ve denklik şartı getirilmiş değildir. Mevzuatta da buna dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle tanınırlık şartı aranması hukuken mümkün değildir. YÖK’ün tanıma ve denklik kuralı 1996’da geitirilmiştir. 6 yıl sonra getirilen kuralı geriye yürütmek hukuken mümkün değildir.”

Avukat Mehmet Pehlivan, YÖK raporunun 17 Şubat’ta düzenlendiğini ancak Başsavcılığa iletilme tarihinin bilinmediğini söyledi.

“BELGELERİN GERÇEKLİĞİ KONUSUNDA BİR TARTIŞMA YOK”

Daha sonra tekrar sözü alan Adem Sözüer, denkliğin yatay geçişin konusu olmadığını, belgelerin ve diplomanın gerçekliği konusunda hiçbir şüphe olmadığını söyledi:

“Belgelerin gerçekliği konusunda bir tartışma yok. İmamoğlu’nun hileli veya hukuka aykırı bir davranışı yok. Cumhuriyet Başsavcılığının İmamoğlu’nu neden ifadeye davet ettiği yazmıyor. Normalde kanuna göre neyle suçlandığınız yazar. Burada yürütülen bir soruşturma deniyor. Bir fiil söylenmesi lazım ama anlaşılan bir suç tespit edilememiş. Böyle hukuka uygun işlemleri sorgulama yeri değildir savcılık. Başvuru yapıldığı dönemde, yatay geçiş açısından tanıma ve denklik işlemlerinin bir muhataplığı yok. O tarihte böyle bir uygulama zaten yok. Denklik yatay geçişin konusu değil.”

Gündem

Ciğerlerimiz yanıyor

Yayımlandı

üzerinde

Milli Savunma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, AFAD, Kızılay, jandarma, belediyeler, DSİ, il özel idareleri, Kardemir ve sivil toplum kuruluşlarının destek verdiği yangını söndürme çalışmalarında 2 uçak ve 23 helikopter yer alıyor.

Ayrıca bölgeye yangın yönetim aracı da konuşlandırıldı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Handala Gemisine İsrail Operasyonu: Gazze Ablukasını Kırma Girişimi Engellendi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
İsrail donanması, Gazze’ye insani yardım götüren Özgürlük Filosu’nun “Handala” gemisine operasyon düzenledi. Operasyonun ayrıntıları, uluslararası tepkiler ve geminin misyonuna dair kapsamlı analiz.

Operasyonun Özeti ve Gelişmeler

26 Temmuz 2025 akşam saatlerinde İsrail Deniz Kuvvetleri, Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun “Handala” adlı gemisine operasyon başlattı. Operasyon haberi, X (eski Twitter) üzerinden yapılan duyuruyla kamuoyuna duyuruldu; İsrail ordusunun geminin seyir rotasını değiştirmeyi reddetmesi halinde müdahale edileceği belirtild.

“Handala”nın Misyonu ve Geçmişi

“Handala”, Norveç menşeli eski bir trol teknesi olup, Freedom Flotilla Coalition tarafından Filistin’e Özgürlük Çizgisi’ni vurgulamak üzere yeniden adlandırıldı. Geminin adı, Naci el-Ali’nin ikonik çizgi kahramanı Handala’dan gelmekte ve Filistin halkının direniş simgesi niteliği taşımaktadır  20 Temmuz 2025’te İtalya’dan 21 gönüllü aktivist ve tıbbi yardım malzemeleriyle denize açılan gemi, daha önce Madleen gemisinin alıkonulduğu Akdeniz rotasını başarıyla geçmişti .

Hukuki Zemin ve İsrail’in Gerekçesi

İsrail yönetimi, Gazze ablukasının ulusal güvenlik gerekçeleriyle sürdüğünü ve herhangi bir girişimin ablukayı kırma teşebbüsü olarak değerlendirileceğini vurguluyor. Ynet kaynaklarına göre, geminin rotasını değiştirmeyi reddetmesi durumunda “gemiye el konulacağı” tehdidi yapıldı . Uluslararası deniz hukuku uzmanları ise ablukaya karşı sivil insiyatiflerin eylemlerinin “insani yardım taşıdığı için meşru olduğunu” savunuyor.

Uluslararası Tepkiler ve İnsani Boyut

Birleşmiş Milletler raporlarına göre, Gazze’de gıda, ilaç ve yakıt krizi derinleşirken sivil halk zor durumda kalıyor. İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Gazze’deki şiddeti kınarken insani yardımların kesintisiz ulaşmasının önemini vurguladı . Özgürlük Filosu Koalisyonu, operasyon sonrasında takipçilerine hükümet temsilcilerine ve uluslararası medyaya baskı yapılması çağrısında bulundu.

Sonuç ve Gelecek Adımlar

Handala gemisine yapılan müdahale, Gazze ablukasının deniz yoluyla kırılmasına dönük en önemli girişimlerden birini engelledi. Uluslararası toplumun baskısı ve hukuki süreçler, geminin durumu ve ablukaya yönelik politikaların geleceğini belirleyecek. Özgürlük Filosu Koalisyonu ise başka gemilerle yardım koridorları oluşturma kararlılığını sürdürüyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Bursa’da Korkutan Orman Yangını: Rüzgar Alevleri Kara Yoluna ve Yerleşim Yerlerine Taşıdı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Bursa’nın Gürsu–Kestel hattında çıkan orman yangını rüzgârın etkisiyle hızla büyüyor. Kara yoluna ve yerleşim yerlerine yaklaşan alevlere karadan ve havadan müdahale sürüyor.

Giriş ve Yangının Başlangıcı

Bursa’nın Gürsu ile Kestel ilçeleri arasındaki ormanlık alanda 26 Temmuz 2025 akşam saatlerinde henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Rüzgârın etkisiyle kısa sürede büyüyen alevler, özellikle Karahıdır ve Ağlaşan mahalleleri yakınlarında yoğunlaştı .

Rüzgârın Rolü ve Yangının Yayılımı

Yangın, lodos yönündeki rüzgârın taşıdığı kıvılcımlar sayesinde hızla yayıldı. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen Orman Bölge Müdürlüğü ve Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri, yangını kontrol altına almak için hem karadan hem de havadan müdahale ediyor . Alevler bir noktada Orhaneli–Harmancık kara yoluna kadar ulaştı ve yol trafiğe kapatıldı

Yerleşim Yerlerinde Tahliye ve Güvenlik Önlemleri

Karahıdır Mahallesi’nde, rüzgârın yön değiştirmesiyle alevlerin mahalleye yaklaşması üzerine tahliye kararları alındı. Yetkililer vatandaşları anons ve SMS yoluyla uyararak, “Yetkililerin tüm duyurularına riayet edin” çağrısı yaptı  Orhaneli–Harmancık kara yolunun kapatılması da bölge halkının güvenliği için atılan adımlardan biri oldu

Müdahale Çalışmaları ve Ekip Dağılımı

  • Havadan müdahale: Bölgede 3 yangın söndürme uçağı ve 2 helikopter görev yapıyor.

  • Karadan müdahale: 55 kara aracı, Orman İşletme Müdürlüğü personeli, Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri ve AFAD personeli sahada çalışmalarını sürdürüyor.

  • Yerel desteği: Bölge çiftçileri traktörleriyle su taşıma ve yol açma çalışmalarına destek veriyor

Güncel Durum ve Beklenen Gelişmeler

Yangının ilerleyişi, rüzgârın şiddetine bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Yetkililer, önümüzdeki saatlerde lodos hızının artmasının yangının kontrolünü zorlaştırabileceği uyarısında bulunuyor. Şu anda yangının tamamen kontrol altına alınması için tüm imkanlar seferber edilmiş durumda

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar