Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Ekrem İmamoğlu Hakim Karşısında: 7 Yıl 4 Aya Kadar Hapis İstemiyle İddianame Detayları

Yayımlandı

üzerinde

Giriş

İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Ekrem İmamoğlu, başsavcı Akın Gürlek ve ailesine yönelik açıklamaları nedeniyle açılan dava kapsamında bugün Silivri’de hakim karşısına çıktı. İddianamede; “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret”, “tehdit” ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemi öne sürülüyor. Bu durum, siyasi ve hukuki çevrelerde tartışmalara yol açarken, kamuoyunun ve medya organlarının yakından takip ettiği bir dava halini almış durumda


Dava Sürecinin Arka Planı

İddianamenin Hazırlanması ve Suçlamalar

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun katıldığı bir panelde; İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesine yönelik kullandığı ifadeler nedeniyle suç içerikli sözler söylemekle suçlandığı bildiriliyor. İddianamede suçlamalar şu başlıklar altında toplanıyor:

  • Kamu Görevlisine Karşı Alenen Hakaret: İmamoğlu’nun, görevde bulunan başsavcının itibarını zedeleyecek ifadeler kullandığının belirtildiği.

  • Tehdit: İddia edilen ifadelerin, başsavcı Gürlek ve ailesi üzerinde korku yaratmaya yönelik olduğu öne sürülüyor.

  • Terörle Mücadelede Görev Alanları Hedef Gösterme: Söylemlerin, terörle mücadelede görev almış kişilere yönelik yapıcı olmayan ve caydırıcı nitelikte olduğu savunuluyor.

Buna ek olarak, iddianamede İmamoğlu’nun memuriyet hizmetlerinden yoksun bırakılması talebi de yer almakta; yani, işlediği suç nedeniyle kamu görevlerinde çalışmasının engellenmesi isteniyor.


Mahkeme Görüşmeleri ve Duruşma Detayları

İlk Duruşma ve Güvenlik Önlemleri

Duruşmanın Silivri Cezaevi yakınlarındaki Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi içinde bulunan duruşma salonunda gerçekleşti. Duruşma öncesinde alınan güvenlik önlemleri kapsamında, jandarma köpekleri ve sıkı giriş kontrolleri ile salon çevresi dikkatle denetlendi. Bu önlemler, davanın yüksek öneme sahip olması ve olası protesto ya da gerginlik durumlarının engellenmesi amacıyla hayata geçirildi.

Suçlamaların Ayrıntılı İncelenmesi

Mahkemede, iddianamedeki suç tanımlamalarının detaylı bir şekilde tartışıldığı belirtildi. Savcılar, İmamoğlu’nun:

  • “Kamu Görevlisine Karşı Alenen Hakaret” ifadesinin, mağdur sıfatıyla bildirilen başsavcı Akın Gürlek’in kişisel ve mesleki itibarını zedelemeyi hedef aldığını,

  • “Tehdit” suçlaması kapsamında, kullanılan ifadelerin, mağdur üzerinde korku yaratabilecek nitelikte olduğunu,

  • “Terörle Mücadelede Görev Alanları Hedef Gösterme” suçuyla ilgili olarak ise, söz konusu konuşmanın terörle mücadele kapsamındaki görevli kişilere yönelik sistematik bir küçümseme ve tehdit içerdiği ileri sürüldü.

Mahkemenin sonunda, İmamoğlu’nun 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması, seçme ve seçilme ehliyetinden yoksun bırakılması ve memuriyet hizmetlerinden men edilmesi isteniyor.


İddianamenin İçeriği ve Hukuki Tartışmalar

Dili Aşan İfadeler ve Hukuki Değerlendirme

İddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun kamuoyunda konuştuğu panelde kullandığı ifadelerin, düşünceyi açıklama özgürlüğünün ötesine geçerek saldırgan ve küçültücü bir nitelik taşıdığı değerlendiriliyor. Savcılar, kullanılan ifadelerin yalnızca eleştiri sınırlarını aşmakla kalmadığını, aynı zamanda kişilerin saygınlığını hedef aldığını ve bu nedenle ifade hürriyeti kapsamında hukuki koruma altına alınamayacağını savunuyor.

Politik ve Siyasi Sonuçlar

Dava, yalnızca hukuki anlamda değil, aynı zamanda siyasi arenada da büyük yankı uyandırdı. İmamoğlu’nun daha önceki görevden uzaklaştırılması ve tutuklanma süreçleri ışığında, bu dava; muhalefetin iddiasına göre, siyasi baskı ve yargı bağımsızlığının sorgulanması yönündeki tartışmaları yeniden alevlendirdi. İmamoğlu’nun açıklamalarında, davanın “başsavcının yardımcısı” tarafından hazırlandığının belirtilmesi, sürecin siyasi etkilendiği yönündeki eleştirileri beraberinde getirdi.


Davanın Güncel Seyri ve İlgili Diğer Dava Süreçleri

Ek İdari ve Hukuki Süreçler

İmamoğlu hakkında yürütülen dava, yalnızca Akın Gürlek’e yönelik açıklamalarla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda geçmişteki belediye başkanlığı dönemindeki diğer davalarla paralel seyrediyor. Özellikle, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine ilişkin ihale davası ve CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda kaydedilen “para sayma” görüntüleriyle ilgili davalar da aynı gün hukuk sahnesinde yer alıyor. Bu durum, kamuoyunda İmamoğlu’nun üzerine kurulan hukuki baskının sistematik olduğuna dair tartışmaları beraberinde getiriyor.

Siyasi Yasak ve Memuriyet Hizmetlerinden Men

İddianamede, yalnızca hapis cezası değil, aynı zamanda İmamoğlu’nun siyasi hayatta ve kamu görevlerinde bulunmasının engellenmesi talep ediliyor. Bu tür yaptırımlar, hem ceza infazı hem de gelecekteki siyasi faaliyetler açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, suç işleyen kişilerin kamu görevlerinden men edilmesi talep ediliyor.


Halk ve Siyasi Çevrelerden Gelen Tepkiler

Kamuoyu ve Medya Yaklaşımları

Dava hakkında yayınlanan haberler, hem destekleyen hem de eleştiren görüşlerin yoğunlukta olduğunu gösteriyor. Bazı siyasi çevreler, davayı siyasi bir baskı olarak nitelendirirken; muhalefet ve bazı sivil toplum kuruluşları ise, yargı bağımsızlığının zedelendiğini ve bu davanın demokrasiye zarar verdiğini savunuyor. Sosyal medya platformlarında İmamoğlu’nun savunması, ifade özgürlüğü ve siyaset üzerindeki etkiler konusunda geniş çaplı tartışmalara yol açtı.

Uluslararası Tepkiler

Uluslararası arenada, özellikle Avrupa’daki bazı siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşları, davanın siyasi motivasyonlu olduğunu belirterek eleştirilerini dile getiriyor. Avrupa’daki bazı büyükşehir belediye başkanları, İmamoğlu’ya destek çağrıları yaparken, davanın adil bir yargılamaya tabi tutulması gerektiğini vurguluyorlar.


Son Gelişmeler ve Gelecek Beklentileri

Duruşma Sonrası İfade ve Açıklamalar

Mahkeme salonundan çıkan İmamoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada; “Başsavcı incindi diye hakkımda hazırlanan iddianame, iktidar medyasının panik yaratma çabalarının bir yansımasıdır” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, hem destekçileri hem de eleştirmenler arasında geniş yankı uyandırdı.

Geleceğe Yönelik Hukuki Süreç

İmamoğlu, mahkemenin vermiş olduğu kararın temyiz aşamasına götürüleceğini belirterek, davanın siyasi yansımalarını da göz önünde bulundurduğunu söyledi. Şu an itibariyle, ceza ve siyasi yasak kararının kesinleşmemiş olması, İmamoğlu’nun savunma sürecine ve gelecekteki siyasi faaliyetlerine etkisini sürdürecek.

Siyasi Arenada Beklentiler

Bu davanın siyasi arenada yaşattığı çalkantılar, Türkiye’de seçmen davranışları ve siyasi kutuplaşma üzerinde uzun vadeli etkiler yapabilir. Özellikle yaklaşan yerel ve genel seçimler öncesinde, davayla ilgili gelişmelerin siyasi kampanyalara yön verecek nitelikte olması bekleniyor.


Sonuç

Ekrem İmamoğlu’nun hakim karşısına çıkışı, sadece kişisel bir dava olmanın ötesinde, Türkiye’de ifade özgürlüğü, siyasi baskı ve yargı bağımsızlığı konularında geniş çaplı tartışmalara yol açan önemli bir süreç olarak değerlendiriliyor. İddianamede öne sürülen 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası, siyasi yasak ve kamu görevlerinden men talepleri, davanın yalnızca hukuki yönünü değil, aynı zamanda siyasi arenadaki yansımalarını da gözler önüne seriyor.

Bu gelişmeler ışığında, davanın temyiz süreci ve ilerleyen aşamalarının, Türk siyasi hayatı ve demokrasi tartışmaları üzerinde belirleyici etkiler yapması bekleniyor. Hem ulusal hem de uluslararası kamuoyu, bu süreci yakından takip etmeye devam ederken, adil ve bağımsız bir yargılamanın teminat altına alınması gerekliliği üzerine vurgu yapılıyor.


Ek Bilgiler ve Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Soru: İmamoğlu’nun hangi suçlamalarla yargılanıyor?
Cevap: İmamoğlu, “kamu görevlisine karşı alenen hakaret”, “tehdit” ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamalarıyla yargılanıyor.

Soru: Hangi cezalar isteniyor?
Cevap: İddianamede, İmamoğlu’nun 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası alması, seçme ve seçilme ehliyetinden yoksun bırakılması ve memuriyet hizmetlerinden men edilmesi talep ediliyor.

Soru: Duruşma nerede gerçekleşiyor?
Cevap: Duruşma, Silivri Cezaevi yakınlarındaki Marmara Ceza İnfaz Kurumları yerleşkesindeki duruşma salonunda yapılıyor.

Soru: Bu dava ne gibi siyasi sonuçlar doğurabilir?
Cevap: Dava, Türkiye’de ifade özgürlüğü, siyasi baskı ve yargı bağımsızlığı konularında geniş tartışmalara yol açarken, yaklaşan seçimler öncesinde siyasi kutuplaşmayı da artırabilecek potansiyele sahip.


Son Söz

Ekrem İmamoğlu davası, hukuk ve siyaset kesişiminde yaşanan gelişmelerin ne kadar çetin ve tartışmalı olduğunu gözler önüne seriyor. Gerek mahkeme süreci gerekse kamuoyundaki tartışmalar, Türkiye’de demokrasinin ve ifade özgürlüğünün korunması noktasında önemli bir sınav olarak değerlendirilebilir. Gelişmeleri yakından takip etmek, hem siyasi hem de hukuki perspektiften kritik önem taşımaktadır.

Gündem

Ciğerlerimiz yanıyor

Yayımlandı

üzerinde

Milli Savunma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, AFAD, Kızılay, jandarma, belediyeler, DSİ, il özel idareleri, Kardemir ve sivil toplum kuruluşlarının destek verdiği yangını söndürme çalışmalarında 2 uçak ve 23 helikopter yer alıyor.

Ayrıca bölgeye yangın yönetim aracı da konuşlandırıldı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Handala Gemisine İsrail Operasyonu: Gazze Ablukasını Kırma Girişimi Engellendi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
İsrail donanması, Gazze’ye insani yardım götüren Özgürlük Filosu’nun “Handala” gemisine operasyon düzenledi. Operasyonun ayrıntıları, uluslararası tepkiler ve geminin misyonuna dair kapsamlı analiz.

Operasyonun Özeti ve Gelişmeler

26 Temmuz 2025 akşam saatlerinde İsrail Deniz Kuvvetleri, Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun “Handala” adlı gemisine operasyon başlattı. Operasyon haberi, X (eski Twitter) üzerinden yapılan duyuruyla kamuoyuna duyuruldu; İsrail ordusunun geminin seyir rotasını değiştirmeyi reddetmesi halinde müdahale edileceği belirtild.

“Handala”nın Misyonu ve Geçmişi

“Handala”, Norveç menşeli eski bir trol teknesi olup, Freedom Flotilla Coalition tarafından Filistin’e Özgürlük Çizgisi’ni vurgulamak üzere yeniden adlandırıldı. Geminin adı, Naci el-Ali’nin ikonik çizgi kahramanı Handala’dan gelmekte ve Filistin halkının direniş simgesi niteliği taşımaktadır  20 Temmuz 2025’te İtalya’dan 21 gönüllü aktivist ve tıbbi yardım malzemeleriyle denize açılan gemi, daha önce Madleen gemisinin alıkonulduğu Akdeniz rotasını başarıyla geçmişti .

Hukuki Zemin ve İsrail’in Gerekçesi

İsrail yönetimi, Gazze ablukasının ulusal güvenlik gerekçeleriyle sürdüğünü ve herhangi bir girişimin ablukayı kırma teşebbüsü olarak değerlendirileceğini vurguluyor. Ynet kaynaklarına göre, geminin rotasını değiştirmeyi reddetmesi durumunda “gemiye el konulacağı” tehdidi yapıldı . Uluslararası deniz hukuku uzmanları ise ablukaya karşı sivil insiyatiflerin eylemlerinin “insani yardım taşıdığı için meşru olduğunu” savunuyor.

Uluslararası Tepkiler ve İnsani Boyut

Birleşmiş Milletler raporlarına göre, Gazze’de gıda, ilaç ve yakıt krizi derinleşirken sivil halk zor durumda kalıyor. İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Gazze’deki şiddeti kınarken insani yardımların kesintisiz ulaşmasının önemini vurguladı . Özgürlük Filosu Koalisyonu, operasyon sonrasında takipçilerine hükümet temsilcilerine ve uluslararası medyaya baskı yapılması çağrısında bulundu.

Sonuç ve Gelecek Adımlar

Handala gemisine yapılan müdahale, Gazze ablukasının deniz yoluyla kırılmasına dönük en önemli girişimlerden birini engelledi. Uluslararası toplumun baskısı ve hukuki süreçler, geminin durumu ve ablukaya yönelik politikaların geleceğini belirleyecek. Özgürlük Filosu Koalisyonu ise başka gemilerle yardım koridorları oluşturma kararlılığını sürdürüyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Bursa’da Korkutan Orman Yangını: Rüzgar Alevleri Kara Yoluna ve Yerleşim Yerlerine Taşıdı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Bursa’nın Gürsu–Kestel hattında çıkan orman yangını rüzgârın etkisiyle hızla büyüyor. Kara yoluna ve yerleşim yerlerine yaklaşan alevlere karadan ve havadan müdahale sürüyor.

Giriş ve Yangının Başlangıcı

Bursa’nın Gürsu ile Kestel ilçeleri arasındaki ormanlık alanda 26 Temmuz 2025 akşam saatlerinde henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Rüzgârın etkisiyle kısa sürede büyüyen alevler, özellikle Karahıdır ve Ağlaşan mahalleleri yakınlarında yoğunlaştı .

Rüzgârın Rolü ve Yangının Yayılımı

Yangın, lodos yönündeki rüzgârın taşıdığı kıvılcımlar sayesinde hızla yayıldı. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen Orman Bölge Müdürlüğü ve Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri, yangını kontrol altına almak için hem karadan hem de havadan müdahale ediyor . Alevler bir noktada Orhaneli–Harmancık kara yoluna kadar ulaştı ve yol trafiğe kapatıldı

Yerleşim Yerlerinde Tahliye ve Güvenlik Önlemleri

Karahıdır Mahallesi’nde, rüzgârın yön değiştirmesiyle alevlerin mahalleye yaklaşması üzerine tahliye kararları alındı. Yetkililer vatandaşları anons ve SMS yoluyla uyararak, “Yetkililerin tüm duyurularına riayet edin” çağrısı yaptı  Orhaneli–Harmancık kara yolunun kapatılması da bölge halkının güvenliği için atılan adımlardan biri oldu

Müdahale Çalışmaları ve Ekip Dağılımı

  • Havadan müdahale: Bölgede 3 yangın söndürme uçağı ve 2 helikopter görev yapıyor.

  • Karadan müdahale: 55 kara aracı, Orman İşletme Müdürlüğü personeli, Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri ve AFAD personeli sahada çalışmalarını sürdürüyor.

  • Yerel desteği: Bölge çiftçileri traktörleriyle su taşıma ve yol açma çalışmalarına destek veriyor

Güncel Durum ve Beklenen Gelişmeler

Yangının ilerleyişi, rüzgârın şiddetine bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Yetkililer, önümüzdeki saatlerde lodos hızının artmasının yangının kontrolünü zorlaştırabileceği uyarısında bulunuyor. Şu anda yangının tamamen kontrol altına alınması için tüm imkanlar seferber edilmiş durumda

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar