Gündem
Ece Gürel’e Cadılık Eğitimi Verdiği İddia Edilen Hale Nur Özen Gözaltına Alındı
Açıklaması:
İstanbul’da Belgrad Ormanı’nda kaybolan peyzaj mimarı Ece Gürel’in ölümünün ardından, Ece’ye cadılık eğitimi verdiği iddia edilen Hale Nur Özen hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “halka yanıltıcı bilgiyi alenen yayma”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “Vergi Usul Kanunu’na muhalefet” suçlamalarıyla gözaltı kararı verildi. Olayın detayları, Ece Gürel’in kayboluşu, ölüm süreci ve iddiaların arka planı makalemizde.
Olayın Genel Özeti
2 Mart 2025 tarihinde İstanbul’un Kağıthane bölgesinden çıkan 36 yaşındaki peyzaj mimarı Ece Gürel, Belgrad Ormanı’nda spiritüel bir ritüel ya da meditasyon amacıyla bulunduğu iddia edilen bir etkinlik için ormana gitmişti. Ancak, ormanda kaybolduğu bildirildi. Yakınlarının ihbarı ve geniş çaplı arama kurtarma çalışmaları sonucunda, Gürel 4 gün sonra sarp bir alanda baygın halde bulunarak Maslak’taki özel bir hastaneye kaldırıldı. Ne yazık ki, yoğun bakımda tedavi altına alınan Ece Gürel, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Ece Gürel Kimdir?
-
Peyzaj Mimarı Olarak:
Ece Gürel, İstanbul’da yaşayan ve peyzaj mimarlığı alanında çalışan, yaratıcı tasarımlara imza atan bir isim olarak tanınıyordu. Mesleği gereği doğa ile iç içe çalışması, onu farklı projelerde ve etkinliklerde ön plana çıkarmıştı. -
Spiritüel İlgi ve Sosyal Medya:
Gürel’in sosyal medya hesaplarında astroloji, meditasyon ve tarot gibi konulara da ilgi duyduğu, bu doğrultuda paylaşımlar yaptığı biliniyordu. Bazı kaynaklar, Eylül ayında “cadılık eğitimi” aldığı iddiasına yer verirken, bu durum olayın farklı boyutlarını da gündeme getirmiştir.
Belgrad Ormanı ve Kayboluş Süreci
Ormanda Yaşananlar
-
Arama Kurtarma Operasyonu:
Ece Gürel’in evinden çıkıp Belgrad Ormanı’na gitmesi üzerine, yakınlarının ihbarıyla geniş çaplı arama kurtarma çalışmaları başlatıldı. Ormanda 4 gün süren aramalar sonucunda, Gürel’in cep telefonu ve bazı kişisel eşyalarına ulaşılmış; sonrasında sarp ormanlık alanda baygın halde bulunduğu bildirildi. -
Hastaneye Kaldırılması ve Tedavi:
Bulunan Ece Gürel, Maslak’taki özel bir hastaneye sevk edildi. İlk müdahalelere rağmen, yoğun bakımda geçirilen süre sonunda, aşırı hipotermi nedeniyle hayatını kaybetti. Otopsi ve adli tıp incelemeleri, ölüm nedeninin netleşmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Cadılık Eğitimi İddiası ve Hale Nur Özen
İddianın Ortaya Çıkışı
-
Sosyal Medya ve Açıklamalar:
Ece Gürel’in ormanda kaybolmadan önce, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımların ardından “cadılık eğitimi” aldığı yönündeki iddialar gündeme geldi. İddialara göre, Gürel uzun süredir spiritüel ritüeller ve alternatif eğitimlere ilgi duyuyor, bu kapsamda “Witchcraft” yani cadılık eğitimi aldığı ileri sürüldü. -
Eğitimi Veren Kişi: Hale Nur Özen:
Birçok kaynak, Ece Gürel’in eğitim aldığı kişi olarak Hale Nur Özen’i işaret ediyor. Özen, YouTube ve diğer sosyal medya platformlarında yaptığı açıklamalarda, Ece Gürel’in kendisine 1,5–2 yıldır öğrenci olduğunu belirtmiş; tarot, kurşun dökme, simya, enerji kullanımı, ritüeller ve beden dili gibi konuları kapsayan “cadılık zanaati” eğitimi verdiğini söylemiştir.
Gözaltı Kararı ve Suçlamalar
-
Hukuki Süreç:
Ece Gürel’in ölümünün ardından, bu iddiaların kamuoyunu yanıltıcı nitelik taşıdığı gerekçesiyle, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti. Hale Nur Özen hakkında;- Halka yanıltıcı bilgiyi alenen yayma,
- Nitelikli dolandırıcılık,
- Vergi Usul Kanunu’na muhalefet
suçlamalarıyla gözaltı kararı verildi.
-
Gözaltı İşlemleri:
Polis ekipleri, ilgili soruşturma kapsamında Hale Nur Özen’i gözaltına alarak, ifadesi alınmak üzere işlemleri başlattı. Özen’in, eğitim faaliyetleriyle ilgili yaptığı açıklamaların kayıt altında olduğu ve bu kayıtların soruşturma kapsamında incelendiği bildirilmektedir.
Soruşturma Süreci ve Olası Gelişmeler
Adli Tıp İncelemeleri
- Otopsi Raporu:
Ece Gürel’in ölüm nedeninin netleşmesi için Adli Tıp Kurumu tarafından kapsamlı bir otopsi ve toksikolojik inceleme yapılmaktadır. Raporda; kullanılan ilaçlar, antidepresanlar veya uyuşturucu maddelerin varlığı, ayrıca başka etkenlerin rolü araştırılacaktır.
Hukuki Sürecin İlerlemesi
-
Hukuki İddialar:
Başsavcılık tarafından Hale Nur Özen’e yöneltilen suçlamaların detayları ve elde edilecek kanıtlar, ilerleyen süreçte kamuoyuyla paylaşılacaktır. Soruşturmanın kapsamı, yalnızca yanlış bilgi yayma ve dolandırıcılık ile sınırlı kalmayıp, belki de diğer olağanüstü iddiaların aydınlatılmasını da içerebilir. -
Kamuoyu ve Sosyal Medya Tepkileri:
Olay, sosyal medyada geniş yankı bulmuş, kullanıcılar arasında farklı görüşler ortaya çıkarmıştır. Bazı kesimler, spiritüel eğitimlerin güvenilirliğini sorgularken, bazıları da Ece Gürel’in kişisel çalkantıları ve iş hayatındaki sorunlarının bu iddialara zemin hazırlamış olabileceğini öne sürüyor.
Sonuç ve Değerlendirme
Ece Gürel’in Belgrad Ormanı’nda yaşadığı trajik olay ve ölüm, yalnızca kişisel bir kayıp olarak değil, aynı zamanda alternatif eğitim ve spiritüel uygulamalarla ilgili tartışmaları da yeniden alevlendirdi. Ece’ye “cadılık eğitimi” verdiği iddia edilen Hale Nur Özen’in gözaltına alınması, bu iddiaların ciddiyetini ve kamu düzenine etkilerini gözler önüne sermektedir.
Soruşturmanın ilerleyen günlerde netleşecek olan otopsi ve adli inceleme sonuçları, olayın tüm yönlerini aydınlatacak ve ilgili hukuki süreç tamamlandığında, kamuoyuna detaylı bilgi sunulacaktır. Ece Gürel’in kaybı, hem meslektaşları hem de yakın çevresi tarafından derin üzüntüyle karşılanırken, yaşanan bu gelişmeler alternatif eğitim alanındaki uygulamaların ve bu alanda faaliyet gösteren kişilerin denetime alınmasının gerekliliğine dair tartışmaları da beraberinde getirmiştir.
Gündem
Kendisinden ayrılan kız arkadaşını silahla öldürdü
Kendisinden ayrılan kız arkadaşını silahla öldürdü
Kahramanmaraş’ta bir kişi, kendisinden ayrılan kız arkadaşını aracının içindeyken silahla vurarak öldürdü. Genç kız son yolculuğuna uğurlandı.
13.12.2025 09:13
Son Güncelleme: 13.12.2025 15:53

Olay Onikişubat ilçesinin Tekerek mahallesinde yaşandı.
Edinilen bilgilere göre şüpheli İ.T.K., aracıyla sitenin otoparkına giriş yapan S.D.’yi silahla vurarak kaçtı.
Çevredekilerin ihbarı üzerine sağlık ve polis ekipleri olay yerine sevk edildi.
Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede genç kızın hayatını kaybettiği öğrenildi.
Genç kızın cansız bedeni olay yerinde yapılan incelemenin ardından adli tıpa gönderildi. Polisler kaçan şüphelinin gittiği güzergahı tespit ederek kısa süre sonra şüpheliyi silahla beraber yakaladı. Gözaltına alınan şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklandı.
Şüphelinin cinayeti, genç kızın kendisinden bir süre önce ayrıldığı için işlediği ve genç kızı aracıyla takip ettiği öne sürüldü.
CENAZESİ DEFNEDİLDİ
Silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden D.’nin naaşı Sütçü İmam Üniversitesi Sağlık, Araştırma ve Uygulama Hastanesi morgundan alınarak Pazarcık İlçesi Karaköyük Mahallesine getirildi.
Karaköyük Mahalle Mezarlığı’nda kılınan cenaze namazının ardından genç kız son yolculuğuna uğurlandı.
Gündem
Şarkıcı Güllü’nün Kızı Tutuklandı: “Tasarlayarak Kasten Yakınını Öldürme” Suçlaması
Şarkıcı Güllü’nün Kızı Tutuklandı: “Tasarlayarak Kasten Yakınını Öldürme” Suçlaması
11.12.2025 09:28
Son Güncelleme: 13.12.2025 12:53
Son Dakika | Arabesk müziğin sevilen ismi Güllü‘nün (Gül Tut) 26 Eylül’de Yalova’daki evinden düşerek hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmada, “tasarlayarak kasten yakınını öldürme” suçlamasıyla gözaltına alınan kızı Tuğyan Ülkem Gülter tutuklandı. Olay gecesi evde bulunan arkadaşı Sultan Nur Ulu ise ev hapsi şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı.

Yalova, 13 Aralık 2025 — Ünlü şarkıcı Güllü’nün (52) ölümüyle ilgili soruşturmada şoke eden bir gelişme yaşandı. Kızı Tuğyan Ülkem Gülter, “tasarlayarak kasten yakınını öldürme” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Gülter’in yurt dışına kaçma hazırlığı sırasında yakalandığı ve TÜBİTAK analizlerinin cinayet şüphelerini güçlendirdiği öğrenildi.
Okuyacağınız Başlıklar:
· Olayın kronolojisi ve tutuklama kararı
· TÜBİTAK’ın ses analizi ve 3D simülasyon bulguları
· Sanık ve tanık ifadelerindaki çelişkiler
· Yurt dışına kaçış planının ayrıntıları
–
1. Olayın Kronolojisi ve Kritik Gelişmeler
Şarkıcı Güllü, 26 Eylül 2025 tarihinde Yalova’nın Çınarcık ilçesindeki 6. kattaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetti. İlk başta kaza olarak değerlendirilen ölüm, ardından gelen bilirkişi raporları ve teknik incelemeler nedeniyle cinayet soruşturmasına dönüştü.
· Gözaltı ve Tutuklama: Soruşturma kapsamında, 9 Aralık’ta Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve olay gecesi evde bulunan arkadaşı Sultan Nur Ulu, “kasten öldürme” şüphesiyle gözaltına alındı. İfadeleri alındıktan sonra Tuğyan Ülkem Gülter tutuklandı; Sultan Nur Ulu ise ev hapsine tabi tutuldu.
· Kaçış Girişimi: İki şüphelinin, polisin teknik takibi altında yurt dışına kaçma hazırlığı yaptıkları tespit edildi. Gürcistan veya Fransa’ya gitmek üzere İstanbul Büyükçekmece’de valizleriyle yakalandıkları bildirildi.
2. Suçlamanın Dayanağı: Deliller ve Bilimsel Raporlar
Savcılık soruşturmasını cinayet şüphesiyle derinleştiren ve tutuklamaya götüren iki temel bilimsel çalışma öne çıkıyor.
TÜBİTAK Ses Analizi Bulguları
Olay evindeki güvenlik kamerasından alınan ses kayıtları, TÜBİTAK tarafından ayrıştırılarak analiz edildi. Analize göre kayıtlarda şu ifadeler tespit edildi:
· Tuğyan Ülkem Gülter’in annesine hitaben, “Atacağım şimdi seni” dediği.
· Ardından boğuşma seslerinin duyulduğu.
· Güllü’nün düşmesinin hemen sonrasında ise Tuğyan Ülkem Gülter’in “Hadi görüşürüz bay bay” sözlerinin kayda girdiği iddia edildi.
3D Simülasyon ve Bilirkişi Raporu
Ankara’dan gelen fizik mühendisleri ve kriminal uzmanlardan oluşan bilirkişi heyeti, 3 boyutlu modelleme ve çoklu simülasyon teknikleri kullandı. Raporda ortaya konan başlıca sonuç şu yönde:
· Güllü’nün ölümü “normal bir düşme” ile açıklanamaz.
· Düşüşün fiziksel parametreleri, “itme veya fiziksel baskı ile düşürülme” ihtimalini kuvvetlendirmektedir.
· Elde edilen veriler, düşüşün doğal bir refleksle değil, dışarıdan bir fiziksel kuvvetle gerçekleşmiş olma ihtimalinin yüksek olduğunu gösterdi.
3. Tarafların Birbirine Zıt İfadeleri
“ANNEMİN NASIL DÜŞTÜĞÜNÜ BİLMİYORUM”
Annesi Gül Tut’un ölümüne ilişkin soruşturma kapsamında tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Tuğyan Ülkem Gülter, ifadesinde olayın nasıl gerçekleştiğine dair bilgisi olmadığını belirterek suçlamaları reddetti.
Gülter, olay günü arkadaşı Sultan Nur Ulu ile birlikte annesinin Çınarcık’taki evinde olduklarını, akşam saatlerinde yemek yediklerini ve film izlediklerini anlattı. Annesinin film izlerken alkol aldığını belirten Gülter, yaklaşık 3,5 şişe şarap içtiğini iddia etti.
İadesinde, bir süre odasına geçerek eski nişanlısıyla görüntülü konuştuğunu, salona döndüğünde annesi ile Ulu’nun film izlemeye devam ettiğini aktaran Gülter, daha sonra müzik açarak eğlenmeye başladıklarını söyledi.
Gülter, odada dans ettikleri sırada yüksek bir “güm” sesi duyduğunu, annesini göremeyince panikle aşağıya koştuğunu belirterek, “Annemin nasıl düştüğüne dair bir fikrim yok. O an sırtım dönüktü. Onu itmem ya da kaldırmam mümkün değil” dedi.
Sultan Nur Ulu’nun aleyhine verdiği ifadeleri kabul etmediğini dile getiren Gülter, aralarında herhangi bir husumet bulunmadığını, Ulu’nun bu süreçte kendisine destek olduğunu savundu. Ulu’nun uyuşturucu testleri nedeniyle tedirgin olduğunu öne süren Gülter, aleyhindeki beyanların bu nedenle verilmiş olabileceğini iddia etti.
Geçmişte annesine sinirli olduğu bir dönemde attığı mesajların olayla ilgisi olmadığını belirten Gülter, o dönem yaşanan tartışmanın daha sonra aile içinde çözüldüğünü ifade etti.
Yurt dışına kaçma iddialarını da reddeden Gülter, küçük bir çocuğu olduğunu ve kaçma niyetinin bulunmadığını söyledi. Bilirkişi raporundaki “dış kuvvet” değerlendirmesini kabul etmediğini dile getiren Gülter, “Her ne kadar bilirkişi raporunda düşme olayının dış kuvvet ve temas varlığıyla olduğu söylenmiş olsa da ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Eğer annemi itmiş olsaydım ses kayıtlarındaki ‘görüşürüz’ ifadesi yerine annemin bağırma ya da yardım isteme sesi gerekirdi. Kaldı ki ‘görüşürüz’ kelimesini ben söylemedim “Annemi kesinlikle öldürmedim. Ben masumum” dedi.
Soruşturma dosyası, sanıkların ve tanıkların birbiriyle çelişen beyanları ile dikkat çekiyor.
· Tuğyan Ülkem Gülter’in Savunması: Savcılık ifadesinde suçlamaları kesinlikle reddetti. “Annemi ben kesinlikle öldürmedim. Eğer itmiş olsaydım, annemin bağırma sesi olurdu” dedi. Ses kaydındaki “görüşürüz” ifadesini de kendisinin söylemediğini iddia etti.
· Arkadaş Sultan Nur Ulu’nun İddiası: Ulu, savcılıkta ifade verirken etkin pişmanlık kapsamında konuştuğu öne sürüldü. Ulu’nun, “Gül anne camdaydı. Tuğyan, dizlerinin üstünden sarılarak onu itti ve böylelikle dengesini kaybedip düştü” şeklinde ifade verdiği belirtildi.
· Tanık İddiaları: Daha önce ifade veren bir tanık, Tuğyan Ülkem Gülter’in annesine “Anne, pencerede kelebek var, bunu alır mısın?” dedikten sonra, annesi “Bıktım sizden” deyince, “Öyle mi? O zaman hadi görüşürüz bay bay” diyerek onu ittiğini öne sürmüştü.
4. Savcılığın Gizli Soruşturması ve Kaçış Planı
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı, dosya hakkında gizlilik kararı aldı. Başsavcı Duygu Bayar Öksüz, yaptığı açıklamada, “İğneyle kuyu kazar gibi ayrıntılı, dikkatli, gizli bir soruşturma yürüttük” ifadelerini kullandı.
Şüphelilerin yakalanma süreci de soruşturmanın titizliğini gösteriyor:
· Polis, Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu’nun olağan dışı hareketlerini ve yoğun iletişim trafiğini tespit ederek teknik takibe aldı.
· İkiliyi Yalova’dan İstanbul’a götüren araç sürücüsü ve İstanbul’da kaldıkları evin sahibi de gözaltına alındı.
· Şüphelilerin, havaalanına gitmemek için deniz yolu veya bir TIR’ın kasasında yurt dışına çıkma planı yaptıkları iddia edildi.
Soruşturma kapsamında ayrıca, Güllü’nün sahne aldığı mekanın işletmecisi Ferdi Aydın’ın ve diğer bazı tanıkların, Gülter hakkında “annesini öldürmek istediği”ne dair önceki ifadeleri ve WhatsApp mesajları da dosyaya delil olarak sunulmuştu.
Güllü Dosyasında Şok Gelişme: Kızı ve 4 Şüpheli Adliyeye Sevk Edildi
Gündem
İstanbul Erkek Lisesi’nde Taciz Listesi Skandalı: Okul Müdürü Açığa Alındı
İstanbul Erkek Lisesi’nde Taciz Listesi Skandalı: Okul Müdürü Açığa Alındı
· Tarih: 13 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 4 DAKİKA SAAT: 11:00
Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından İstanbul Erkek Lisesi’nde yaşanan taciz listesi ve şiddet iddiaları, ardından gelen nakil ve örtbas tartışmalarıyla büyük bir krize dönüştü. Soruşturma kapsamında Okul Müdürü Yılmaz Arslan açığa alındı.

· Olay: 9. sınıf öğrencilerinin kız arkadaşları hakkında 507 maddelik taciz listesi hazırladığı iddiası ve ardından 11. sınıf öğrencilerinin bu öğrencilere şiddet uyguladığı iddiası.
· Yönetimde Değişiklik: Olayların yönetim zaafından kaynaklandığı gerekçesiyle Okul Müdürü Yılmaz Arslan açığa alındı.
· Nakil Kararı: Liste hazırlamakla suçlanan 7 öğrencinin altısı Ankara Fen Lisesi’ne, biri Adana Fen Lisesi’ne nakledildi.
· Bakanlık Desteği: Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), mağdur öğrencilere psikolojik destek sağladı ve soruşturma müfettişlerinin raporunu tamamlamak üzere olduğunu açıkladı.
Olayların Kronolojisi
İddianın Ortaya Çıkışı ve Şiddet
İddialara göre,İstanbul Erkek Lisesi’nde 9. sınıfta okuyan bir grup erkek öğrenci, okuldaki kız öğrenciler hakkında cinsel içerikli, aşağılayıcı, tehdit ve taciz ifadeleri içeren 507 maddelik bir liste hazırladı. Bu listenin öğrenciler arasında dolaştığı ve bir öğrenci tarafından fark edilerek okul genelinde duyurulduğu belirtiliyor.
Bunun üzerine, 11. sınıf öğrencilerinden oluşan bir grubun, 24 Kasım’da 9. sınıf öğrencilerinin yatakhanesine girerek, listeyi hazırladığı iddia edilen 7 öğrenciyi darp ettiği öne sürüldü. Yaşanan bu şiddet olayı, durumu daha da karmaşık hale getirdi.
İdari ve Hukuki Süreç
Konunun basına yansıması ve kamuoyunda infial yaratmasının ardından Milli Eğitim Bakanlığı derhal soruşturma başlattı.Soruşturma kapsamında müfettiş raporunun tamamlanmak üzere olduğu bildirildi.
Velilerin başvurusu üzerine, taciz listesi hazırlamakla suçlanan 7 öğrencinin nakil işlemleri tamamlandı. MEB yetkilileri, bu öğrencilerin soruşturma sonucuna göre isterlerse eski okullarına dönebileceklerini ifade etti.
Son ve çarpıcı gelişme ise, Okul Müdürü Yılmaz Arslan’ın soruşturma kapsamında açığa alınması oldu. Arslan’ın, soruşturma sonucuna bağlı olarak ya görevine iade edileceği ya da görevden ihraç edileceği öğrenildi.
Taraflardan Gelen Tepkiler ve Açıklamalar
Kız Öğrencilerden Güçlü Manifesto
Olaylara en net ve etkili tepki,okulun kız öğrencilerinden geldi. Yayınladıkları manifestoda, “Ölüm tehdidine, taciz ve tecavüzü normalleştirmeye varan ifadelerde bulunan hastalıklı zihinler bu eğitim kurumunda barındıkça, hiçbirimiz için huzur ve güven ortamı sağlanamayacaktır” ifadelerini kullandılar.
Manifestoda, yaşananların “buzdağının görünen kısmı” olduğu vurgulanarak, sorunun kaynağının asla mağdurlar olmadığı, sorunun “büyük bir özgüvenle aramızda dolaşan ve hâlâ ifşa olmamış failler” olduğu belirtildi.
Öğrenci Birliği: “Bireysel Sapma, Kültürümüzle Bağdaşmaz”
İstanbul Erkek Lisesi Öğrenci Birliği,Instagram hesabından yaptığı açıklamada olayı “bireysel sapma” olarak nitelendirdi. Açıklamada, “Bu okulun abla-abi-kardeş sistemi, dışarıdan görüldüğünden çok daha derin bir anlam taşır. Bu hiyerarşi, baskı kurmak için değil, korumak için vardır” denilerek, yaşananların okulun köklü değerleriyle bağdaşmadığı savunuldu.
Mezunlar Derneği’nden 4 Talep
İstanbul Erkek Liseliler Derneği Yönetim Kurulu da bir açıklama yayınlayarak yetkililere dört maddelik bir talep listesi iletti.Talepler arasında şeffaf soruşturma, mağdurların korunması ve benzer olayların önlenmesi için altyapı oluşturulması gibi konuların yer aldığı belirtildi.

Daha Geniş Bir Sorunun Parçası mı?
Uzmanlar, İstanbul Erkek Lisesi’ndeki bu skandalın, Türkiye’deki okullarda artan akran zorbalığı ve öğrenci suçları krizinin sadece görünen yüzü olabileceğine dikkat çekiyor.
Bu olay, geçtiğimiz ay İzmir’de öğrencilerin yapay zeka (AI) kullanarak kız sınıf arkadaşları ve eğitimcilerin müstehcen deepfake görüntülerini üretip yaydığı skandalı akıllara getirdi. Her iki vaka da, dijital taciz ve okul ortamındaki cinsel şiddet söylemlerinin endişe verici boyutlara ulaştığını gösteriyor.
Okul-Aile Birliği, konunun kamusal alana taşınmasından derin üzüntü duyduklarını belirterek, “Ancak kapsamlı, tarafsız ve çok yönlü bir soruşturma, öğrencilere daha fazla zarar gelmesini önleyebilir ve kurumun köklü itibarını koruyabilir” açıklamasını yaptı.
Sırada Ne Var?
· Müfettiş Raporu: MEB müfettişlerinin soruşturma raporunun tamamlanması ve sonuçlarının açıklanması bekleniyor.
· Müdürün Kaderi: Açığa alınan Okul Müdürü Yılmaz Arslan’ın, rapor doğrultusunda göreve iade edilip edilmeyeceği veya ihraç edileceği belli olacak.
· Kalıcı Önlemler: Okul içinde ve genel olarak eğitim sisteminde, bu tür vakaların tekrarlanmaması için nasıl önleyici mekanizmalar kurulacağı tartışılacak.
Bu skandal, sadece prestijli bir lisenin değil, Türkiye’deki eğitim ortamında güvenlik, ahlak ve disiplin konularının yeniden ve acilen masaya yatırılması gerektiğini gösterdi.
-
Gündem6 gün öncesparta’da kayıp çoban: “Öldürmüşler, kafasını kesmişler” — Başsız ceset ve arayış sürdü
-
Teknoloji3 gün önceAvustralya tarihi kararı uyguladı: 16 yaş altına sosyal medya yasağı başladı
-
Sağlık1 hafta önceTütün Bağımlılığının Bilançosu: Türkiye’nin Sessiz Krizi
-
Magazin1 hafta önceSON DAKİKA: Hande Sarıoğlu, uyuşturucu soruşturması kapsamında gözaltına alındı
-
Ekonomi1 hafta önceEvli öğrenciler için apart yurt projesi
-
Magazin4 gün önceIMDb 2025’in En Çok Konuşulan Yıldızlarını Açıkladı: İşte Yılın En Popüler Oyuncuları
-
Ekonomi1 hafta önceAlanya’da “tropikal dönüşüm”: Avokado, mango, papaya ve ejder meyvesine yurt dışından yoğun talep
-
Magazin1 hafta önceAdliye soygunu sonrası Bakan Tunç düğmeye bastı: 4 başmüfettiş görevlendirildi, Türkiye geneli denetim başladı
