Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan Özgür Özel’in “cunta” sözlerine tepki: Artık haddini bil!

Yayımlandı

üzerinde

Kabine üyesi bakanlar ve AK Parti Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’e kurultayda yaptığı konuşmada kullandığı “cunta yönetimi” sözü üzerinden tepki gösterdi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Artık haddini bil!” başlığıyla yaptığı paylaşımında, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, milletimizden aldığı destekle senelerdir Türkiye’ye hizmet etmiş, her türlü vesayete karşı savaşmıştır.

Biz, milletimiz dışında kimseden emir almadık; halkımız dışında kimseden icazet istemedik.

Türkiye’yi hedef alan her türlü güç ve vesayet odağına karşı mücadele ettik.

Yıllarca millet iradesine karşı darbelerin gölgesinde siyaset izleyen bir geleneği temsil eden Özgür Özel’dir. Meşruiyeti sandık dışında arayan, siyaseti sokakta dizayn etmeye çalışan Özgür Özel’dir.

Haftalardır dış güçlerden medet uman, “terk edilmiş hissediyoruz” diyerek yabancı başkentlerden destek dilenen Özgür Özel’dir.

Yolsuzlukla ilgili bir davadan kahramanlık hikayesi çıkarmaya çalışan Özgür Özel’dir.

Kendi kişisel hırslarını, komplo teorileriyle harmanlayıp siyaset kisvesi altında sunan bu zihniyeti reddediyoruz!

Biz, milletimize hizmet yolunda kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

CEVDET YILMAZ: MİLLİ İRADEYİ YOK SAYMAKTIR

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Özel’in, Mayıs 2023 seçimlerinde milletin yüzde 50’den fazla oyunu alarak seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümeti “cunta” olmakla suçladığını belirterek, “Halkın seçtiğine ‘cunta’ demek, esas itibarıyla halkı ‘cuntacı’ olarak nitelendirmektir. Milli iradeyi yok saymaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Yılmaz, şöyle devam etti:

“Bu dil demokratik siyasetin değil, vesayetçi geleneğin bugünkü dışa vurumudur. Olsa olsa içindeki ‘cunta’ özlemini başkalarına yansıtma halidir. AK Parti ve Cumhur İttifakı tabanını aşağılayan, siyasi nezaketten nasibini almamış bu dil, fırsat bulunca her türlü aşırılığı ve baskıyı yapacağını şimdiden ortaya koymaktadır.

Gerginliği, kutuplaştırmayı, kamplaştırmayı hedefleyen bu muhalefet dilinin, ana muhalefet partisine de ülkemize ve demokrasimize de zarardan başka bir sonucu olmayacaktır. Sorumsuz ve saldırgan siyaset tarzı, geçmişte defalarca olduğu gibi zamanı gelince halkımızdan gerekli demokratik cevabı sandıklarda alacaktır.”

Özgür Özel’e yönelik bir diğer tepki AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten geldi. Çelik, “Siyasi tarihimizde on yıllar boyunca cunta yönetimlerinin siyasi destekçisi her zaman CHP olmuştur.” dedi.

Çelik, “CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize dönük olarak “cunta yönetimi” ifadesini kullanmış. Demokratik siyasi sözlükte “Cunta eşittir CHP” yazar.
Özgür Özel siyasi tarih bilmediği gibi siyasi cümle kurmayı da bilmiyor. Girdiği her seçimi millet iradesiyle kazanmış Cumhurbaşkanımıza karşı bu ifadeleri kullanmak kötü niyetli bir siyasi cehaletten başka bir şey değildir.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunarak CHP yönetimini eleştirdi. Altun, “Kendi siyasi tarihleri darbelerle, vesayet odaklarıyla, anti-demokratik müdahalelerle dolu olanların; hayatını millet iradesine adayan, vesayet odaklarına karşı kararlılıkla mücadele eden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a “cunta başkanı” gibi ahlak dışı ve izansız hakaretlerde bulunmaları en hafif tabiriyle siyasi ahlaksızlıktır, had bilmezliktir.” dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın, adli soruşturmalar üzerinden Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelttiği çirkin ifadeler; hedef saptırma, algı oluşturma ve yargıyı baskı altına alma çabasından ibarettir.” ifadelerini kullandı.

Bakan Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Milletimizin hür iradesiyle seçilmiş Sayın Cumhurbaşkanımıza ve meşru hükümetimize ‘cunta’ demek, sandığı, milli iradeyi ve demokrasiyi hedef almaktır. ‘Cunta yönetimi’ iftirası, Türkiye’yi yurtdışına şikayet etme alışkanlığının bir tezahürüdür. Bu söylem ne siyasi eleştiri ne de muhalefettir, doğrudan millete hakarettir. Milletin iradesine dil uzatanlar, vesayet heveslileridir. Aziz milletimiz yakın siyasi tarihten maalesef cunta nedir, darbeler neye yol açar çok iyi bilmektedir. 27 Mayıs’ta Demokrat Parti hükümeti darbeyle devrildi, Başvekil Adnan Menderes ve dava arkadaşları Yassıada’da sözde ‘yargılandı’, ardından idam edildiler. Darağacına mahkum edilenler sadece Menderes ve arkadaşları değildi, bizatihi milletin özgür iradesiydi” ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, sosyal medya hesabından, “Seçilmiş milli iradeyi keyfi bir şekilde yoksayan bir dil kabul edilemez.” mesajını paylaştı.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarına tepki göstererek, “Ülkemizin ilerleyişini kirli yollarla durdurmak isteyenler şunu iyi bilmelidir ki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, milletimizin güveni ve desteğiyle, tarımdan sanayiye, her alanda ülkemizi Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaştırmak için var gücümüzle çalışacağız.” ifadesini kullandı.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Bugün Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize ‘cunta yönetimi’ diyerek konuşanlar, dün cuntayla kol kola yürüyen zihniyetin devamıdır. Arşivler, CHP’nin darbelerle iç içe geçmiş siyasi sicilini bir bir ortaya koymaktadır.” diye konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Sayın Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize dil uzatan, meşruiyetini sorgulayan hadsizler önce kendi tarihlerini, vesayetle kol kola yürüdükleri dönemleri, demokrasiyi hiçe saydıkları uygulamaları hatırlasınlar.” ifadesini kullandı.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Ömrünü milletine hizmet etmeye adamış ve 22 yıldır milletinin büyük desteğiyle girdiği her seçimden zaferle ayrılmış Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve hükümetimizin ismini ‘cunta’ ile yan yana anmak tek kelimeyle iftiradır.” dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarına tepki göstererek, “Türkiye, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı yeni dünya düzeninin oyun kurucu güçlerinden olacak. Bu yolculuğu akamete uğratmak için içeriden-dışarıdan yapılan hiçbir saldırı başarıya ulaşamayacak.” ifadesini kullandı.

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, “Milletin helal oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanımıza ‘cuntacı’ demek, ancak sırtını vesayete dayayanların dilidir. Kişi kendinden bilir işi.” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’ndan da Özgür Özel’e tepki var.

Özel’in tehlikeli ve çirkin bir siyaset dili izlediğini savunan Yazıcı, “Cumhurbaşkanımız, milletimizin oylarıyla Cumhurbaşkanlığı makamındadır ve Milletimizin temsilcisidir, gücünü milletten almaktadır. Milli iradeyi içine sindiremeyenlerin Milletimiz nezdinde yeri yoktur.” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Şişli’de can pazarı: Yangında can verdi

Yayımlandı

üzerinde

Meşrutiyet Mahallesi Kodaman Sokak’taki 4 katlı binanın en üst katındaki dairede henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı.

Haber verilmesi üzerine olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

Ekiplerin müdahalesiyle yangın kısa sürede söndürüldü. Dairede yapılan incelemede, Şenol Gün’ün yaşamını yitirdiği belirlendi.

İncelemelerin ardından Gün’ün cenazesi Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.

Okumaya Devam Et

Gündem

Resmi Gazete’de bugün (26 Ekim 2025 Resmi Gazete kararları)

Yayımlandı

üzerinde

YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ

YÖNETMELİK

– Trakya Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliği

TEBLİĞ

– Ulusal Meslek Standartlarına Dair Tebliğ (No: 2025/5)

İLÂN BÖLÜMÜ

a – Yargı İlanları
b – Artırma, Eksiltme ve İhale İlânları
c – Çeşitli İlânlar

– T.C. Merkez Bankasınca Belirlenen Devlet İç Borçlanma Senetlerinin Günlük Değerleri

Okumaya Devam Et

Gündem

“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”

Yayımlandı

üzerinde

“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”

hazırlayan: Fatih Doğan

Gazze’ye dönen bir aile, buldozerlerle yıkılmış mezarlar ve çok az umutla karşılaşır.
Hiba ve Muhammed, İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşında çok acı çekmişlerdir ve geleceğe dair pek bir beklentileri yoktur.

Gazze Şehri – Hiba el-Yazji ve eşi Muhammed, son iki yıldır cehennem azabı çektiler ve geri döndüler. İsrail saldırılarında onlarca aile üyesini kaybettiler. Evleri yok oldu. Birçok kez yerlerinden edildiler. Ve şimdi, geleceğin kendilerine ve 10 yaşındaki kızları İman’a ne getireceğinden emin olmadan bekliyorlar.

Aile, Gazze ateşkesinin başlamasından birkaç gün sonra, ancak İsrail saldırılarının anlaşmayı çökertmekle tehdit etmesinden sadece bir gün önce, geçen Cumartesi günü Kuzey Gazze’ye geri döndü.

Hiba, çadırının yanında dağınık eşyalarını düzenlerken uzaktan gelen patlamaları duyduğunu ve savaşın geri dönüp dönmediğini merak ettiğini söyledi. Bu durum, aileyi muhtemelen güneye geri dönmeye ve savaş sırasında defalarca yaptıkları bir yolculuğu tekrarlamaya zorlayacaktı.

Hiba, günler sonra Al Jazeera’ya, ailesinin çadırının kurulu olduğu kum yığınının üzerine bir sandalye çekip otururken, “Dürüst olmak gerekirse artık hiçbir şey anlamıyoruz,” dedi.

Aile öldürüldü
İsrail’in geçen Pazar günü en az 42 kişiyi öldürdüğü şiddetli şiddet olaylarının ardından ateşkes büyük ölçüde sürdürüldü.

Ancak Hiba ve Muhammed son iki yılda o kadar çok acı çektiler ki, gelecekleri konusundaki belirsizlikleri anlaşılabilir.

Çift, savaş başladığında Kuzey Gazze’de kalmıştı. Ancak savaşın başlamasından iki aydan kısa bir süre sonra bu karar onlara pahalıya mal oldu.

“Bütün ailemi kaybettim: Babamı, annemi, tüm kardeşlerimi. Aynı zamanda kuzenim olan kocam da tüm ailesini kaybetti,” dedi. Gözleri yaşlarla doluyken, Mohammad sessizce yanında oturuyordu ve kendi gözleri kıpkırmızıydı.

3 Aralık 2023’te, Gazze Şehri’nin Şeyh Rıdvan semtindeki dört katlı aile evleri bombalandı. Bu ev, diğer bölgelerden gelen birkaç akrabanın da sığındığı evdi.

Hiba, Mohammad, kızları İman ve Hiba’nın küçük erkek kardeşi, enkazın altından hafif yaralı olarak çıkarılan tek kurtulanlardı.

Saldırıda, geniş ailelerinden 60 kişi hayatını kaybetti.

“Neredeyse tüm ailem yok oldu: annem, babam, altı kardeşim, eşleri ve çocukları. Eşimin ailesi de -anne babası, kardeşleri ve çocukları. Amcalarım ve ailelerinin hepsi öldürüldü,” dedi Mohammad.

Mohammad, anne babası, altı kardeşi, çocukları ve eşleri de dahil olmak üzere toplam 36 akrabasını kaybetti.

Hiba aynı grevde anne babasını, dört kardeşini ve iki yeğenini kaybetti.

 

Buldozerle yıkılmış mezarlar
Dışarıdan bakan biri için Hiba ve Muhammed’in yaşadığı kayıplar neredeyse akıl almaz. Savaş sona ermiş olsa bile, bu öylece geçip gidebilecekleri bir şey değil.

“Ölmek istiyordum,” dedi. “Kocam ve ben bir ağaçtan koparılmış dallar gibiyiz. Dayanılmaz bir acıyla yaşıyoruz. Keşke bir saldırı bizi de alsaydı. Hayatta kalmak bir ceza gibi.”

Eylül ayında, İsrail tankları yaklaşırken çift, güneye gitmek üzere Gazze Şehri’nden ayrıldı. Ancak bildikleri her şeyden uzakta, mülteci kamplarındaki hayatın dayanılmaz olduğunu gördüler.

Ateşkes nedeniyle İsrail’in Gazze Şehri’ne ilerlemesi durdurulunca geri dönmeye karar verdiler.

Ama hiçbir şey onları bulacakları şeye hazırlamamıştı.

Gazze’de emlak işleriyle tanınan ailesinden Muhammed, “Tüm aile evlerimiz yıkıldı, hatta yakın zamanda taşındığımız ev, eşimin ailesinin evi bile yok oldu. Arabalarımız, düğün salonu işletmemiz, hepsi yerle bir oldu,” dedi.

FatihDoganMedya

 

 

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar