Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Son Dakika

Dilek İmamoğlu’nu Hedef Alan Gökçek ve Birinci’ye Tepki: Apar Topar Sildiler, Biri Özür Diledi, Diğeri Yeni Paylaşım Yaptı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
Dilek İmamoğlu’nu hedef alan Melih Gökçek ve Mücahit Birinci’nin sosyal medya paylaşımları büyük tepki topladı. Makalemizde, yapılan paylaşımların içeriği, gelen tepkiler ve son gelişmeler detaylı olarak ele alınıyor.

Giriş

Sosyal medyanın gücü, siyasi arenada tartışmaları alevlendirmeye devam ediyor. Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu’na yönelik yapılan paylaşımlar, siyaset çevrelerinde ve kamuoyunda yoğun tartışmalara neden oldu. Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile AKP’li Mücahit Birinci’nin Dilek İmamoğlu hakkında attıkları mesajlar, tepki yağmuruna tutuldu. Yapılan açıklamalar kısa süre içerisinde silinirken, Birinci özür dilerken Gökçek ise yeni bir paylaşım yaparak gündeme geldi.


Sosyal Medyada Yapılan Paylaşımlar

Melih Gökçek’in Mesajı

Melih Gökçek, sosyal medya hesabından attığı mesajında:

“Dilek İmamoğlu belli ki kocanın içeriye girmesinden çok memnunsun. Aranız açıkmış. Bu kadar belli etmene gerek yok. Şimdi Ekrem bunu duyunca acayip canı sıkılmıştır.”
ifadesini kullanmıştı. Bu paylaşım, gelen yoğun tepkiler üzerine dakikalar içinde silindi.

Mücahit Birinci’nin Paylaşımı

AKP’li Mücahit Birinci ise, attığı bir paylaşımda:

“Dünyanın en mutlu adamı: Özgür Özel’dir… Kadını ise Ekrem’in kıymetli eşi hanımefendidir… Sözlerime kulak verin.”
ifadesiyle dikkat çekti. Gelen olumsuz tepkiler neticesinde, Birinci paylaştığı mesajı sildikten sonra özür diledi.


Tepkiler ve Kamuoyundan Gelen Eleştiriler

Bu paylaşımlar, kamuoyunun ve siyasi çevrelerin sert eleştirilerine maruz kaldı.

  • Gazeteci Enver Aysever, “Her şeyin bir raconu, ahlakı vardır, ne şeref yoksunu insanlarsınız! Mahpushanede olan biri hakkında yazılıp, çizilmez…” diyerek sert çıkış yaptı.

  • CHP Milletvekili Cemal Enginyurt ise “Alçakça paylaşım yapan İ.Melih Gökçek ve Mücahit Birinci çukurun çukuru zavallı tiplerdir. Bir eşe, bir anneye, bir kadına namertçe saldırdınız. Yazıklar olsun.” şeklinde açıklamada bulundu.

  • Avukat Cemil Çiçek de benzer şekilde, “Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu hakkında yapılan bu ahlaksızlık tasvip edilemez!” diyerek tepkisini dile getirdi.

Bu ve benzeri yorumlar, paylaşımların sadece siyasi bir saldırı değil, aynı zamanda aile ve bireysel saygınlığa yönelik ağır eleştiriler içerdiğini gösteriyor.

Özür ve Yeni Paylaşım Süreci

Gelen yoğun eleştirilere maruz kalan Mücahit Birinci, ilk mesajını sildikten sonra özür dilediğini belirten bir paylaşım yaptı. Açıklamasında, “Ekrem İmamoğlu’nun eşi hakkında attığım paylaşımın amacının ötesine geçtiğimi fark ettim; bu konuda yanlış bir adım attım. İçtenlikle özür dilerim.” ifadelerine yer verildi.

Öte yandan, Melih Gökçek ise mesajını silmekle yetinmeyip yeni bir paylaşım yaparak, Dilek İmamoğlu ve ailesine yönelik eleştirilerini sürdürdü. Gökçek, Dilek İmamoğlu’nun sosyal medyada yer alan görüntülerine referansla “Ya hayret etmemek mümkün değil. Karısı da oğlu da sanki kutlama yapıyorlar…” diyerek yeni bir açıklama yaptı.

Haber Gelişimi ve Son Durum

Özellikle Dilek İmamoğlu’nun kamuoyunda saygın bir figür olarak görülmesi, bu tür paylaşımların tepki almasına zemin hazırladı. Sosyal medya üzerinden hızla yayılan bu tür içerikler, kamuoyunun tepkisini çekerken siyasi tartışmaların da alevlenmesine neden oluyor. Hem Gökçek hem de Birinci’nin paylaşımları, siyasi arenada karşılıklı suçlamalara ve sert açıklamalara yol açtı.

Gelen tepkiler, sosyal medya kullanımının sorumluluk gerektirdiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle aile değerlerine, kadın haklarına ve saygınlık ilkesine yapılan saldırılar, kamuoyunun birlik ve beraberlik çağrılarıyla karşılandı.

Sonuç

Dilek İmamoğlu’nun hedef alınması, siyasi söylemlerde sınırların ne kadar zorlandığının göstergesi oldu. Melih Gökçek ve Mücahit Birinci’nin sosyal medya paylaşımları, kısa süre içerisinde silinmek zorunda kalırken, gelen sert tepkiler siyasi arenada ve kamuoyunda derin yankı uyandırdı. Bu gelişme, sosyal medyada yapılan açıklamaların sorumluluğunu ve etik sınırları yeniden tartışmaya açtı.

Siyasi figürlerin ve kamuoyunun bu tür tartışmalara karşı duyarlılığı, ilerleyen dönemlerde daha sağduyulu ve saygılı bir iletişimin gerekliliğini bir kez daha hatırlatıyorDİLŞE

Son Dakika

MİT’ten Yılbaşı Operasyonu: DEAŞ’ın İntihar Eylemcisi Yakalandı, Büyükşehirlere Yönelik Tehdit Bertaraf Edildi

Yayımlandı

üzerinde

MİT’ten Yılbaşı Operasyonu: DEAŞ’ın İntihar Eylemcisi Yakalandı, Büyükşehirlere Yönelik Tehdit Bertaraf Edildi

Tarih: 26 Aralık 2025 – Okuma Süresi: 3 dakika

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), yılbaşı öncesinde terör örgütü DEAŞ’a yönelik art arda kritik operasyonlara imza attı. İstihbaratın derinlemesine yürüttüğü çalışmalar, önce Afganistan-Pakistan bölgesinde yakalanan bir DEAŞ yöneticisinin ifadesine, ardından da Malatya’da yılbaşı için eylem planlayan bir şüphelinin yakalanmasına uzandı. Operasyonlar sayesinde büyükşehirlere yönelik olası saldırı planları önceden engellendi.

Operasyonun Arka Planı: Sınır Ötesinden Gelen İstihbarat

MİT’in bu operasyonlar zinciri, geçtiğimiz haftalarda Afganistan-Pakistan sınır bölgesinde düzenlenen hassas bir operasyonla başladı. Teşkilat, DEAŞ’ın sözde Horasan Vilayeti (ISKP) bünyesinde yönetici konumunda olan ve ‘Yahya’ kod adını kullanan Mehmet Gören’i yakalayarak Türkiye’ye getirdi.

Gören’in sorgusunda, kendisinin DEAŞ kamplarında silahlı ve dini eğitim aldığı ve intihar eylemi yapmak üzere görevlendirildiği ortaya çıktı. Ayrıca, daha önce yakalanan ‘Abu Yasir Al Turki’ kod adlı Özgür Altun ile bağlantılı olduğunu itiraf etti. Bu ifadeler, Türkiye’deki DEAŞ yapılanmaları, eleman kazanma yöntemleri ve hücrelerine ilişkin hayati bilgilerin deşifre edilmesini sağladı.

Malatya’da Yılbaşı Operasyonu: Şüpheli Yakalandı

Elde edilen bu kritik istihbarat ışığında MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Yapılan takipler sonucunda, Malatya’da ikamet eden İbrahim Burtakuçin isimli şahsın, DEAŞ adına faaliyet yürüttüğü ve yılbaşı döneminde bir saldırı planladığı tespit edildi.

Şüphelinin, yurt içi ve yurt dışında çok sayıda DEAŞ sempatizanıyla örgütsel irtibat halinde olduğu belirlendi. MİT’in koordinasyonu ve Emniyet birimlerinin katılımıyla Malatya’da düzenlenen ortak operasyonda Burtakuçin yakalanarak gözaltına alındı.

Operasyonda, şüphelinin evinde yapılan aramalarda önemli dijital delillere el konuldu. Ele geçirilen materyaller arasında:

· DEAŞ’a ait propaganda içerikleri, yazılımlar ve görseller
· Örgütün sözde bayrak ve flamalarına ilişkin dijital materyaller
· Canlı bomba eylemlerini öven video ve ses kayıtları bulunuyor.

Genişleyen Güvenlik Önlemleri ve Geçmiş Operasyonlar

Malatya operasyonu, daha geniş bir güvenlik kampanyasının parçası. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 19 Aralık’ta yaptığı açıklamada, 32 ilde DEAŞ’a yönelik düzenlenen operasyonlarda 170 şüphelinin yakalandığını, 10’unun tutuklandığını duyurmuştu.

MİT, son yıllarda terörle kaynağında mücadele stratejisi doğrultusunda, PKK, DEAŞ ve FETÖ gibi örgütlerin üst düzey yöneticilerine yönelik başarılı nokta operasyonları gerçekleştirmişti. Bu operasyonlarla örgütlerin istihbarat kabiliyetlerine darbe vurulmuş ve eylem planları daha oluşum aşamasındayken deşifre edilmişti.

Operasyonun Kritik Aşamaları

· İstihbarat Toplama: Afganistan-Pakistan’daki operasyonla DEAŞ yöneticisi Mehmet Gören yakalandı ve sorgulandı.
· Analiz ve Takip: Gören’in verdiği bilgiler ışığında, Malatya’da İbrahim Burtakuçin’in faaliyetleri tespit edilip takip altına alındı.
· Operasyon ve Yakalama: MİT-Emniyet ortak operasyonuyla Burtakuçin, yılbaşı saldırı planı yaparken yakalandı.
· Genişletilmiş Önlemler: Bilgiler doğrultusunda büyükşehirlerde ek güvenlik tedbirleri alındı ve diğer şüphelilere yönelik operasyonlar genişletildi.

Okumaya Devam Et

Son Dakika

İstanbul Başsavcılığı VEPARA’ya Operasyon Düzenledi: 6 İlde 31 Şüpheli Gözaltında

Yayımlandı

üzerinde

İstanbul Başsavcılığı VEPARA’ya Operasyon Düzenledi: 6 İlde 31 Şüpheli Gözaltında

Tarih: 26 Aralık 2025
Okuma Süresi:3 dakika| Saat:07:30

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, elektronik para ve ödeme platformu VEPARA hakkında “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” soruşturması başlattı. Soruşturma kapsamında 6 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda 31 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.

Operasyon detayları

İstanbul Başsavcılığı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi ve Aklama Suçu Soruşturma Bürosu, VEPARA Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri Sistemi şirketi hakkında resen soruşturma başlattı. Soruşturma dosyasına giren TCMB denetim raporları ve MASAK analizleri, yasa dışı faaliyet gelirlerinin elektronik para sistemleri üzerinden sistematik olarak aktarıldığını ortaya koydu.

Eş zamanlı operasyonlar, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü koordinesinde gerçekleştirildi. Operasyon kapsamında şüphelilere ait adreslerde, finansal ve dijital delillerin elde edilmesi amacıyla arama ve el koyma işlemleri yapıldı.

Öne Çıkan Bilgiler:

· Gözaltı Kararı: 31 şüpheli hakkında gözaltı talimatı verildi.
· Operasyon İlleri: Operasyonlar İstanbul, Ankara, Kastamonu, Tokat, Kocaeli ve Bursa’da eş zamanlı düzenlendi.
· Suç Tipi: Şüpheliler “para nakline aracılık etme” ve “malvarlığı değerlerini aklama” suçlarından soruşturuluyor.
· Kaynak: Soruşturma, TCMB ve MASAK raporlarına dayanılarak başlatıldı.
· Bağlantılı Dosya: Bu operasyon, Papara, Payfix, IQ Money ve PAYCO’ya yönelik son operasyonların ardından geldi.

 Suç Gelirleri Nasıl Aklanıyor?

Soruşturmaya göre, yasa dışı bahis ve yasa dışı forex/dolandırıcılık faaliyetlerinden elde edilen suç gelirleri, elektronik para ve ödeme hizmeti sunan kuruluşlar üzerinden finansal sisteme sokuldu. Bu gelirlerin daha sonra çok sayıda yurt içi ve yurt dışı şirket üzerinden aklanmaya çalışıldığı tespit edildi.

Soruşturmanın derinleştirilmesiyle, örgüt yapılanması içinde yazılım mühendisi, bilişim teknolojileri personeli ve proje yöneticisi sıfatıyla görev yapan şüphelilerin, bu sürece aktif şekilde katıldığı belirlendi. Şüphelilerin, suç gelirlerinin elektronik para altyapıları, yazılımsal sistemler ve finansal yönlendirme mekanizmaları aracılığıyla transfer edilmesine ve gizlenmesine iştirak ettikleri öne sürülüyor.

Fintech Sektörüne Yönelik Operasyonlar Devam Ediyor

VEPARA’ya yönelik bu operasyon, fintek sektöründeki denetimlerin ve soruşturmaların devam ettiğini gösteriyor. Papara, Payfix, IQ Money ve PAYCO gibi elektronik para kuruluşlarına yönelik son dönemdeki operasyonlar, bu alandaki kara para aklama risklerine karşı yetkili makamların dikkatini ve müdahalesini artırmış durumda.

Benzer bir operasyona maruz kalan Papara ile ilgili soruşturmada, 26 binden fazla hesabın, 12 milyar lirayı aşan suç gelirini aktarmak ve aklamak için kullanıldığı iddia edilmişti. Ayrıca, şüphelilere ait yaklaşık 5 milyar lira değerinde taşınır ve taşınmaz mala el konulmuştu.

Soruşturmanın G eleceğiİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı; mali güvenliğin korunması, suç gelirlerinin ekonomik sisteme girişinin engellenmesi ve örgütsel yapının tüm yönleriyle ortaya çıkarılması amacıyla titizlikle yürütmeye devam ettiğini açıkladı.

Okumaya Devam Et

Son Dakika

Gazeteci Barış Terkoğlu, Adli Kontrol Şartıyla Serbest Bırakıldı

Yayımlandı

üzerinde

Gözaltındaki gazeteci Barış Terkoğlu’nun ifadesi ortaya çıktı!

25 Aralık 2025, Perşembe – 19:08 | Okuma Süresi: 3 dk güncellenme:19:20

Gazeteci Barış Terkoğlu jandarma ekiplerince gözaltına alınmış ve ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçu yöneltilmişti

Terkoğlu’nun savcılık ifadesi ortaya çıktı.

Ayrıntılar geliyor…..

Gazeteci Barış Terkoğlu, Adli Kontrol Şartıyla Serbest Bırakıldı

Son Dakika: Gazeteci Barış Terkoğlu, YouTube yayınında yaptığı haber gerekçe gösterilerek “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçundan gözaltına alındı. Terkoğlu, savcılık ifadesinin ardından yurt dışına çıkış yasağı şartıyla adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı.

 

Gözaltı Gerekçesi ve Savunma

 

Olay, 24 Aralık Çarşamba günü Barış Terkoğlu’nun “Onlar” YouTube kanalında yayınlanan uyuşturucu soruşturmasına ilişkin programının ardından gelişti. Terkoğlu, programında İstanbul’daki bir eğlence mekanı olan “Kütüphane”‘ye düzenlenen polis baskını sırasında, mekanda bulunan bir savcı nedeniyle arama yapılamadığını iddia etmişti.

 

Bu iddia üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, TCK 217/a maddesi uyarınca soruşturma başlattı. Başsavcılık talimatı doğrultusunda Terkoğlu, 25 Aralık Perşembe günü jandarma ekiplerince gözaltına alındı.

 

Savcılıktaki ifadesinde Terkoğlu, 2008 yılından bu yana gazetecilik yaptığını belirterek, kaynaklarını açıklayamayacağını söyledi. Ayrıca, haberi yaptıktan sonra sosyal medyada konuyla ilgili daha detaylı başka haberlerin çıktığını ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da bir gazeteciye yaptığı açıklamada verdiği bilgileri doğruladığını iddia etti. Terkoğlu, “Yapmış olduğum haberin arkasındayım, yaptığım haber doğrudur” dedi.

 

Tepkiler ve Serbest Bırakılma

 

· Meslektaş ve Meslek Örgütlerinden Tepkiler

  · Barış Pehlivan (Gazeteci): “Kirli kamu görevlilerini gözaltına almak ve soruşturmak yerine, onları deşifre eden gazetecileri susturmak istiyorlar”.

  · Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD): “Bugün bir meslektaşımız daha, sadece gazetecilik yaptığı için gözaltına alındı”.

· RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu: “Haber alma hakkına yönelik, yıldırma amaçlı bu hukuksuzluğu kınıyoruz”.

· Siyasi Tepkiler

· Burhanettin Bulut (CHP): “Suçluların peşine düşmek yerine, halka gerçekleri duyurma sorumluluğu taşıyan gazeteciler hedef alınıyor”.

  · Veli Ağbaba (CHP): “Barış Terkoğlu’nun gözaltına alınması açık bir gözdağıdır”.

 

Savcılık ifadesinin tamamlanmasının ardından, Terkoğlu hakkında “yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri” uygulanması talebiyle Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edildi. Akşam saatlerinde ise gazeteci Barış Pehlivan, Terkoğlu’nun bu tedbirle serbest bırakıldığını sosyal medya hesabından duyurdu.

 

Uyuşturucu Haberinin İçeriği

 

Terkoğlu’nun gözaltına alınmasına neden olan yayınında öne çıkan iddialar şöyleydi:

 

· Terkoğlu, Türkiye’de geçen yıl 23 ton, bu yıl 28 ton olmak üzere toplam 51 ton uyuşturucu yakalandığını belirtti.

· Operasyonlarda adı sıkça geçen “Kütüphane” adlı mekana yapılan bir baskını anlattı. İddiasına göre, polisler baskın sırasında içeride bir savcıyla karşılaşmış ve bu kişi aramayı reddederek kimliğini göstermişti. Durum operasyondan sorumlu savcılığa bildirilince, polis ekiplerinin mekanı terk etmek zorunda kaldığı öne sürüldü.

· Terkoğlu, bu savcı hakkında Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK)’na disiplin soruşturması için bildirimde bulu nulduğunu da iddia etmişti.

 

 

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar