Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Politika

DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen Partisinden İstifa Etti: Gerekçeler ve Siyasi Yansımalar

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Seda Kaya Ösen, fikir ve görüş ayrılıklarını gerekçe göstererek DEVA Partisi’nden istifa etti. İzmir Milletvekili Ösen’in kararının Meclis’teki sandalye dağılımı ve siyasi geleceği üzerindeki etkilerini detaylı olarak inceliyoruz.

Özet

DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamayla partiden istifa ettiğini duyurdu . Kararını “fikir ve görüş ayrılıkları” olarak açıklayan Ösen, 2020 yılında kurucu İzmir İl Başkanı olarak başladığı ve sonrasında sürdürdüğü milletvekilliği görevine son verdiğini belirtti  Bu gelişme, DEVA Partisi’nin Meclis’teki sandalye sayısını 12’den 11’e düşürdü ve siyaset camiasında geniş yankı uyandırdı

Olayın Gelişimi

DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, 22 Nisan 2025 akşamı sosyal medya hesabından paylaştığı mesajla parti üyeliğini sona erdirdiğini bildirdi Cumhuriyet Haber. Ösen açıklamasında, “2020 yılında Kurucu İzmir İl Başkanı olarak başladığım, ardından İzmir Milletvekili olarak sürdürdüğüm görevimi; her kademesinde emek verdiğim DEVA Partisi’nden istifa ederek sonlandırıyorum” ifadelerine yer verdi  Yine aynı paylaşımda kararın temel gerekçesini “fikir ve görüş ayrılıkları” olarak açıkladı

İstifanın Gerekçeleri

Ösen, yaptığı açıklamada parti içindeki bazı politika ve strateji anlayışlarıyla uyumsuzluk yaşadığını belirterek, bu farklılıkların mesai arkadaşlık sınırını aştığını vurguladı . Ayrıca, Ali Babacan ve diğer kurucu isimlere teşekkür ederek, “Beni siyasete katılmaya ikna eden Sayın Ali Babacan başta olmak üzere, tüm parti kurucularına teşekkür ederim” dedi  Bu minnet duygusunun yanında, İzmir teşkilatı ve yol arkadaşlarına da özel bir teşekkür iletti

Seda Kaya Ösen Kimdir?

  • Doğum ve Eğitim: İstanbul doğumlu olan Seda Kaya Ösen, üniversite eğitimini hukuk alanında tamamladı.

  • Siyasi Kariyer Başlangıcı: 2020 yılında DEVA Partisi’nin Kurucu İzmir İl Başkanı olarak siyaset sahnesine giriş yaptı

  • Milletvekilliği: 2023 genel seçimlerinde, DEVA Partisi’nin CHP listelerinden Meclis’e 15 milletvekilinden biri olarak seçildi

  • Öne Çıkan Çalışmaları: Kadın hakları ve yerel kalkınma projeleri üzerine aktif rol aldı.

Meclis’teki Etkisi

Seda Kaya Ösen’in istifasıyla DEVA Partisi’nin TBMM’deki sandalye sayısı 12’den 11’e düştü  Bu durum, küçük partilerin temsil gücünü ve muhalefet blokundaki dengeyi bir kez daha gündeme taşıdı. 2023’ten bu yana DEVA Partisi’nden Burak Dalgın, Mustafa Yeneroğlu ve Selma Aliye Kavaf gibi isimler de çeşitli gerekçelerle ayrılmıştı

Geleceğe Bakış

Ösen, açıklamasının sonunda “Adaletin su gibi berrak, refahın ise eşit dağıldığı bir Türkiye hedefiyle yoluma devam edeceğimi” belirterek yeni siyasi yol haritasına işaret etti . İlerleyen dönemde bağımsız milletvekili olarak mı devam edeceği yoksa başka bir oluşuma katılıp katılmayacağı merak konusu

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Politika

İmamoğlu suç örgütü davası 9 Mart’ta başlıyor

Yayımlandı

üzerinde

İmamoğlu suç örgütü davası 9 Mart’ta başlıyor

İmamoğlu suç örgütü davasıyla ilgili yeni bir gelişme yaşandı. 407 sanıklı davanın tarihi belli oldu. İlk duruşma 9 Mart’ta Silivri’de yapılacak.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu Suç Örgütü’ne yönelik açılan davanın ilk duruşmasının 9 Mart 2026 tarihinde Silivri’de görüleceğini açıkladı. 407 sanıklı davada, tüm sanıkların tutukluluk hallerinin de devamına karar verildi.

İDDİANAME KABUL EDİLMİŞTİ

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, 25 Kasım tarihinde İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti.

 

407 ŞÜPHELİ VAR

 

3 bin 900 sayfadan oluşan iddianamede 407 isim şüpheli sıfatıyla yer alıyor.

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu iddianamede “örgüt yöneticisi” olarak gösteriliyor. İddianamede, altı ismin de örgüt yöneticisi olduğu belirtiliyor.

 

İmamoğlu hakkında 828 yıl 2 aydan, 2 bin 352 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyor.

 

İmamoğlu’na yöneltilen suçlamalar şöyle:

 

– Suç işlemek amacıyla örgüt kurma

– Rüşvet (12 kez)

– Suç gelirlerinin aklanması (7 kez)

– Kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık (7 kez)

– Kişisel verilerin kaydedilmesi (2 kez)

– Kişisel verileri ele geçirme ve yayma (2 kez)

– Suç delillerini gizleme (2 kez)

– Haberleşmenin engellenmesi

– Kamu malına zarar verme

– Rüşvet alma (47 kez)

– Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma

– İrtikap (9 kez)

– İhaleye fesat karıştırma (70 kez)

– Çevrenin kasten kirletilmesi

– Vergi Usul Kanunu’na muhalefet

– Orman Kanunu’na Muhalefet

– Maden Kanunu’na muhalefet

 

Kamunun 10 yıllık süreçte 160 milyar lira zarara uğratıldığı öne sürülüyor. Metro ve İSKİ projeleri için alınan kredilerin amacı dışında kullanıldığı belirtiliyor.

Okumaya Devam Et

Politika

Barış Süreci’nde kritik adım: Bahçeli, DEM Parti heyetini kabul etti, “İkinci aşamaya geçtik” mesajı verildi

Yayımlandı

üzerinde

Barış Süreci’nde kritik adım: Bahçeli, DEM Parti heyetini kabul etti, “İkinci aşamaya geçtik” mesajı verildi

 Tarih: 12 Aralık 2025 Cuma | ⏱️ Okuma Süresi: 4 DAKİKA Saat: 15:00

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti İmralı heyetini TBMM’de kabul etti. Yaklaşık 50 dakika süren kapalı görüşmenin ardından yapılan ortak açıklamada, barış sürecinin “ikinci aşamaya” geçtiği ve bu aşamada “yasal, hukuki bir düzene ihtiyaç duyulduğu” vurgulandı. Heyette TBMM Başkanvekili ve DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar ve avukat Faik Özgür Erol yer aldı.

 Görüşmenin Detayları ve Açıklamalar

Görüşme, 12 Aralık Cuma günü saat 14.57’de TBMM’de gerçekleşti. Bahçeli, DEM Parti heyetini makamının kapısında karşıladı. Basına kapalı yapılan görüşme sonrası açıklama yapan Pervin Buldan, 2 Aralık’ta İmralı’da yapılan görüşmeler ve sonrasındaki gelişmeler hakkında Bahçeli’yi bilgilendirdiklerini söyledi.

Buldan’ın açıklamalarındaki kritik noktalar şunlardı:

· “İkinci aşamaya geçtik”: Sürecin yeni bir zeminde ilerlemesi gerektiğini belirtti.
· “Yasal düzenleme şart”: İkinci aşamanın yasal ve hukuki bir zemine ihtiyaç duyduğunu, bunun da bir “barış yasası” olması gerektiğini özellikle vurguladı.
· “Komisyon ve partiler çalışmalı”: Bundan sonraki süreçte Meclis komisyonunun ve siyasi partilerin çalışmalarının kritik önem taşıyacağını ifade etti.

Ardından söz alan MHP Lideri Devlet Bahçeli ise kısa ama çarpıcı bir açıklama yaparak, “Pervin hanım her konuyu açıklıkla ifade ettiler. Her cümlesine imzamı atıyorum” dedi. Bu ifade, sürece dair ortak mutabakatın güçlü bir işareti olarak yorumlandı.

Sürecin Arka Planı ve Meclis’teki Durum

Bu görüşme, “Terörsüz Türkiye”, “Barış ve Demokratik Toplum Süreci” olarak adlandırılan siyasi sürecin önemli bir halkası. Süreç, MHP Lideri Bahçeli’nin 2024 Ekim ayındaki çağrısıyla başlamış, PKK’nın silah bırakma ve fesih kararı almasıyla devam etmişti.

· Komisyon Çalışmaları: TBMM’de kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” süreci yönetiyor. Komisyon, 24 Kasım’da İmralı’ya bir ziyaret gerçekleştirmişti.
· Raporların Sunulması: Şu anda siyasi partiler, komisyona bu sürece dair görüş ve önerilerini içeren raporlarını sunma aşamasında. MHP’nin 120 sayfalık bir rapor sunduğu bilgisi kamuoyuna yansımıştı.
· Yaklaşan Son Tarih: Komisyonun görev süresi 31 Aralık 2025’te doluyor, ancak gerekirse birer aylık periyotlarla uzatılabilecek.

 Siyasi Tablo ve Diğer Görüşmeler

DEM Parti heyeti, Bahçeli görüşmesinin aynı günü sabahı, DEM Parti Lideri Ali Babacan ile de bir araya gelmişti. Bu ziyaretler, heyetin siyasi partilerle süreci istişare etme ve yasal zemin arayışındaki temaslarının bir parçası.

Sürece dair farklı partilerin tutumları şöyle özetlenebilir:

· İktidar ve MHP: Sürecin mimarı olarak aktif rol oynuyor.
· DEM Parti: Sürecin içinde yer alarak, yasal güvence talebini ön planda tutuyor.
· CHP ve Yeni Refah Partisi: Komisyonun İmralı ziyaretine katılmayan partiler arasında yer aldı.
· DEVA Partisi ve diğerleri: Sürece dair görüş alışverişinde bulunuyor.

 Analiz: Ne Anlama Geliyor?

Uzmanlara göre “ikinci aşama” vurgusu ve “barış yasası” talebi, somut adımların ve kalıcı hukuki düzenlemelerin zamanının geldiğinin sinyalini veriyor. PKK’nın silah bırakma ve geri çekilme adımlarının ardından, sıranın siyasi ve hukuki reformlara geldiği değerlendiriliyor.

Bahçeli’nin Buldan’ın her cümlesine imza atması ise, ulusalcı bir partinin Kürt siyasi hareketinin temsilcileriyle vardığı bu düzeyde bir mutabakatın sürecin geleceği açısından taşıdığı tarihsel önemi gösteriyor.

Önümüzdeki günlerde, TBMM komisyonundaki müzakerelerin hız kazanması ve somut bir yasa taslağının gündeme gelmesi bekleniyor. Sürecin, Türkiye’nin yıllardır kanayan yarası olan bu meseleye kalıcı bir çözüm getirip getiremeyeceği, atılacak bu hukuki adımların içeriğine bağlı olacak.

Okumaya Devam Et

Politika

Sanal Bahis Pandemiye Dönüştü: Çelik’ten Sert Mücadele ve Suriye Mesajı

Yayımlandı

üzerinde

Sanal Bahis Pandemiye Dönüştü: Çelik’ten Sert Mücadele ve Suriye Mesajı

📅 Yayın Tarihi: 9 Aralık 2025
⏰ Yayın Saati:09:30
⌛ Okuma Süresi:4 dakika

Son dakika haberi: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, futbolda bahis ve sanal kumarı “bir pandemi” olarak nitelendirerek, en sert ve tavizsiz şekilde mücadele edileceğini açıkladı. Çelik, Suriye’de ise SDG’nin 10 Mart anlaşmasına uyması ve silah bırakması gerektiğinin altını çizdi.

 

 Haberin Kısa Özeti

· Sanal Kumar Tehdidi: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, bahis ve sanal kumarın toplum için milli güvenlik ve ahlak problemi haline geldiğini belirtti.
· Futbolda Operasyon: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında onlarca şüpheli gözaltına alındı.
· Suriye’den Net Mesaj: Çelik, Suriye’de barışın yolunun SDG’nin 10 Mart anlaşmasına uyarak silah bırakmasından ve terör örgütü kimliğinden vazgeçmesinden geçtiğini vurguladı.
· Bölgesel Tehditler: Suriye’nin, Esad artıkları, Siyonist rejim yanlısı gruplar ve SDG/PYD yapılanması olmak üzere üç iç tehditle karşı karşıya olduğu ifade edildi.

 

 MYK Toplantısı Sonrası Kritik Açıklamalar

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından basına önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, toplantının gündem maddeleri ve Türkiye’nin güncel meselelerine dair net mesajlar verdi.

Toplantıda, Mali ve İdari İşler Başkanlığı, Teşkilat Başkanlığı ve Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanlığının sunumlarının yapıldığını belirten Çelik, TBMM çalışmalarının da değerlendirildiğini kaydetti.

 Futbolda Bahis Skandalı: “En Sert Mücadele” Vurgusu

Ömer Çelik’in açıklamalarının odağında, son aylarda Türk futbolunu derinden sarsan bahis ve şike soruşturması yer aldı. Çelik, bu konuyu “sanal kumar pandemisi” olarak tanımladı.

Çelik’in konu ile ilgili çarpıcı ifadeleri şöyle:

· “Bahis ve sanal kumar meselesi adeta bir pandemi halini almıştır.”
· “Bazı aile facialarının, bazı intiharların arkasında bu ve benzeri yanlışlıklar olduğunu tespit ediyoruz.”
· “Bu, milli güvenlik problemi, ahlak problemi ve gelecek nesillerle ilgili bir problemdir.”
· “Cep telefonlarıyla kolay ulaşılabilir olması tehdidin büyüklüğünü artırıyor.”

Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuyla ilgili talimat verdiğini, hazırlanan bir eylem planı çerçevesinde “en sert, en tavizsiz mücadelenin” hukuk içinde yürütüleceğini bildirdi.

Futbolda Bahis Soruşturması: Kronolojik Gelişmeler

Skandalın boyutu ve soruşturmanın gelişim aşamaları şu şekilde özetlenebilir:

· 27 Ekim 2025: TFF Başkanı, yaptığı açıklamada 571 hakemden 371’inin bahis hesabı olduğunu, 152’sinin ise aktif bahis oynadığını duyurdu.
· 31 Ekim 2025: TFF, bahis oynadığı tespit edilen 152 hakemden 149’u hakkında 8 ila 12 ay arasında hak mahrumiyeti cezası verdi.
· 5 Aralık 2025: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın operasyonuyla aralarında ünlü futbolcular, hakemler ve yorumcuların olduğu 46 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı, 38’i gözaltına alındı.
· Güncel Süreç: Soruşturma, organize suç bağlantıları da araştırılarak genişletilmiş durumda. TFF ayrıca 1000’den fazla futbolcuyu da soruşturmaya dahil etti.

 Suriye’de Kalıcı Barışın Şartı: “10 Mart Anlaşması ve Silah Bırakma”

Çelik, açıklamalarının ikinci önemli ayağında Türkiye’nin Suriye politikasına ve “Terörsüz Türkiye, Terörsüz Bölge” hedefine odaklandı.

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve onun omurgasını oluşturduğu belirtilen PYD/YPG yapılanmasına yönelik net bir tutum sergileyen Çelik, “Hiçbir terör örgütünün varlığı meşru kavramlarla maskelemez” dedi.

Çelik’e göre, Suriye’de kalıcı barış ve istikrarın yolu açıktır:

1. 10 Mart Anlaşmasının Uygulanması: Aralık 2024’te Esad rejiminin devrilmesinin ardından yeni Şam yönetimi ile SDG arasında imzalanan entegrasyon anlaşmasının hayata geçirilmesi.
2. Silah Bırakmanın Tamamlanması: SDG’nin bir terör örgütü olmaktan çıkıp silahlı varlığına son vermesi.

Türkiye, bu anlaşmanın SDG’nin askeri kabiliyetlerini ortadan kaldırması, yapıyı feshederek merkezi hükümete bağlanması ve Suriyeli olmayan unsurların bölgeden ayrılmasını içermesini beklemektedir.

⚠️ Suriye’yi Bekleyen Üçlü Tehdit

Çelik, Suriye’nin içinden geçtiği bu kritik dönemde üç ana tehditle karşı karşıya bırakıldığını öne sürdü:

· Esad Artığı Unsurlar: Lazkiye bölgesinde mevcut Suriye yönetimine karşı kalkışma planladığı iddia edilen gruplar.
· Siyonist Rejim Yanlısı Gruplar: Dürzi toplumu içinde, Suriye’nin birliğini hedef alan ve İsrail yanlısı olduğu belirtilen bir kanaat önderliğindeki yapı.
· SDG/PYD Terör Örgütü: Kuzey ve Kuzeydoğu Suriye’de faaliyet gösteren ve eylemlerini Kürtlerin kazanımı olarak göstermeye çalıştığı ifade edilen yapı.

 Kıbrıs ve AB’ye Sert Tepki

Ömer Çelik, açıklamalarında Kıbrıs meselesine de değinerek, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) Lübnan ile imzaladığı münhasır ekonomik bölge (MEB) anlaşmasını “baştan sona hukuksuz” ve “işgalcilik” olarak nitelendirdi.

Çelik, Avrupa Birliği’ni (AB) de sert bir dille eleştirerek, “Avrupa Birliği, yıllarca Güney Kıbrıs Rum kesiminin şımarıklığına direnememiş, bu şımarıklığın peşinden sürüklenmiştir” ifadelerini kullandı. AB’nin önümüzdeki dönemde Konsey Dönem Başkanlığını üstlenecek olan Rum kesiminin bu tutumunun, AB’nin güvenlik mimarisine darbe vuracağını savundu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar