Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Denizlerde Av Yasağı Başlıyor; Uymayanlara 170 Bin Liraya Kadar Ceza Uygulanacak!

Yayımlandı

üzerinde

Özet:
Ege Denizi başta olmak üzere ülkemizde denizlerde av yasağı 15 Nisan 2025 tarihinde yürürlüğe giriyor. Yasak döneminde su ürünleri kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarının artırılması hedefleniyor. Mevzuata aykırı hareket edenlere ise 5 bin 600 liradan 170 bin liraya kadar idari para cezaları kesilecek. Makalemizde, av yasağının amacı, uygulanacak cezalar, denetim detayları ve balıkçılar için yeni sezona hazırlık süreci hakkında kapsamlı bilgi bulacaksınız.


Av Yasağının Amacı ve Kapsamı

Denizlerde her yıl belirli dönemlerde uygulanan av yasağı, özellikle üreme ve yavrulama dönemlerini korumak amacıyla hayata geçirilmekte. Bu yıl, 15 Nisan 2025’te başlayacak olan yasağın süresi 31 Ağustos’a kadar devam edecek. Ana hedef, Ege Denizi ve benzeri su kütlelerinde deniz ürünlerinin popülasyonunun sağlıklı bir şekilde çoğalmasını sağlamak ve ekosistemin dengede kalmasına katkıda bulunmaktır.

  • Sürdürülebilir Avcılık:
    Av yasağı ile birlikte, balıkçılar yasağın geçerli olduğu süre boyunca denize açılmayacak ve mevcut teknelerini bakım, onarım ve yeni sezona hazırlık amacıyla demirleyecekler.

  • Ekosistem Koruması:
    Yasağın önemli bir diğer amacı, aşırı avlanmayı önleyerek su altı ekosisteminde canlı çeşitliliğin sürdürülebilirliğini temin etmektir.


Uygulanacak Cezalar ve Denetim Detayları

İlgili resmi makamlarca yapılan son denetimlerde, mevzuata aykırı balıkçılık faaliyetlerine yönelik toplamda milyonlarca lirayı bulan cezalar kesildi. Bu kapsamda:

  • Ceza Aralıkları:
    Yasağa uymayan balıkçılara, 5 bin 600 liradan başlayarak 170 bin liraya kadar idari para cezaları uygulanacak.

  • Denetim Süreci:
    İzmir gibi ülkemizin önemli deniz ürünleri merkezlerinde yapılan denetimlerde, 1.500 civarında balıkçı teknesi kontrol altına alınırken; usulsüz işlemler tespit edilip tutanaklar düzenlendi. Ayrıca, 23 ton balığa el konulduğu bildiriliyor.

  • Ceza Uygulamasında Hedef:
    Denetim ekipleri, özellikle kotaya tabi olan türlerin avlanması, usule aykırı hareketler ve yasağının ihlali gibi durumlarda titiz bir denetim uyguluyor. Bu şekilde, yasa dışı avcılığın önüne geçilmesi hedefleniyor.


Balıkçılar ve Yeni Sezona Hazırlık Süreci

Balıkçılar için av yasağı, aynı zamanda sezon öncesi teknelerin bakım ve onarım çalışmalarına hız verilmesi anlamına geliyor. Yasağın devreye girmesiyle birlikte:

  • Teknelerin Onarımı ve Bakımı:
    Balıkçılar, denizlere açılmadan önce teknelerini detaylı bir şekilde kontrol edip onarım çalışmalarını tamamlayarak, gelecek sezonda daha verimli çalışmayı hedefliyor.

  • Kota Uygulaması ve Sürdürülebilirlik:
    Bu yıl itibariyle, bazı su ürünleri için kota uygulamalarına başlanmış durumda. Özellikle hamsi, sardalya ve istavrit gibi türlerin avlanmasında, belirlenen kotalara uyulması kritik önem taşıyor.

  • Gelecek Sezon Beklentileri:
    Balıkçılar, mevcut av sezonunda elde edilen deneyimler doğrultusunda, yeni sezonda daha planlı ve sürdürülebilir avcılık yaparak, hem ekosistemi korumaya hem de ticari kazançlarını artırmaya yönelik adımlar atmayı planlıyor.


Yasağın Ekonomik ve Sosyal Yansımaları

Av yasağı, sadece ekosistemin korunmasına katkıda bulunmayıp, aynı zamanda balık üretimi ve deniz ürünleri tüketimi üzerinde de önemli etkiler yaratacak:

  • Taze Deniz Ürünlerine Erişim:
    Yasağın sona ermesiyle birlikte, denizlerde dinlenme ve üreme süreçlerinin desteklenmesi sonucunda, daha taze ve sağlıklı deniz ürünleri tüketicilere sunulacak.

  • Balık Piyasasında Değer Artışı:
    Sınırlı avlanma dönemleri ve belirlenen kotalar sayesinde, su ürünlerinin değerinde artış öngörülüyor. Bu durum, hem tüketicilere hem de üreticilere olumlu ekonomik katkılar sağlayabilir.

  • Yasal Düzenlemelerin Güçlendirilmesi:
    Cezai yaptırımların artırılması ve denetim faaliyetlerinin sıkılaştırılması, yasa dışı avcılığın önüne geçilerek, balıkçılık sektöründe düzen ve şeffaflığın sağlanmasına destek olacaktır.


Sonuç

Denizlerde başlayacak av yasağı, hem ekosistemin korunması hem de sürdürülebilir avcılık uygulamalarının desteklenmesi açısından kritik bir adım olarak öne çıkıyor. 15 Nisan 2025’te yürürlüğe girecek yasağın, mevzuata aykırı hareket edenlere uygulanacak 5 bin 600 TL’den 170 bin liraya kadar ceza kesintileri ile desteklenmesi, deniz ürünleri avcılığında ciddi bir düzenleme getiriyor. Balıkçılar, yeni sezona hazırlanırken, teknolojik ve bakım çalışmalarıyla desteklenen bu düzenlemenin, hem çevre hem de ekonomik açıdan ülkemize uzun vadede fayda sağlayacağı bekleniyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Ayakkabı, oyuncak ve deri ürünlerinde yurt dışı siparişlerine kısıtlama — Önceden verilen siparişler ne olacak?

Yayımlandı

üzerinde

Ayakkabı, oyuncak ve deri ürünlerinde yurt dışı siparişlerine kısıtlama — Önceden verilen siparişler ne olacak?

FATİHDOGANMEDYA / Haber — 26 Ekim 2025, 14:00 | Okuma süresi: 3 dakika

Ticaret Bakanlığı, e-ticaret denetimleri ve laboratuvar analizleri sonucunda yüksek risk taşıdığı tespit edilen ayakkabı, oyuncak ve saraciye (deri çanta/bavul vb.) ürünlerinin posta veya hızlı kargo yoluyla—“basitleştirilmiş gümrük beyannamesi” (ETGB) kapsamında—ülkeye girişine kısıtlama getirdi. Düzenleme 20 Ekim 2025 tarihli ve 2025/11 sayılı Genelge ile yürürlüğe girdi.


Neden kısıtlama getirildi?

Ticaret Bakanlığı’nın denetim ve laboratuvar incelemelerinde incelenen 182 üründen 148’inin ürün güvenliği kriterlerini karşılamadığı; uygunsuzluk oranının %81 olduğu bildirildi. İncelemelerde fitalat, kurşun, kadmiyum ve PAH’lar gibi yasal sınırların üstünde toksik kimyasallara rastlandığı açıklandı. Bakanlık, insan sağlığını koruma amacıyla posta ve hızlı kargo yoluyla gelen bu ürünlerde kısıtlama uygulamaya koydu.


Hangi gönderiler etkileniyor?

Düzenleme özellikle posta ve hızlı kargo (ETGB / basitleştirilmiş gümrük) ile bireysel tüketiciler tarafından yurt dışındaki platformlardan satın alınan ayakkabı, oyuncak ve saraciye ürünlerini kapsıyor. Diğer ithalat kanalları (ör. normal gümrük işlemiyle ithal edilen ticari sevkiyatlar) bu kısıtlamanın dışında kalabilir; yani ürünün ülkeye giriş şekli belirleyici.


Peki, daha önce verilen siparişler ne olacak?

Bakanlık ve yetkili haber ajanslarının bildirdiğine göre, kısıtlama sonrası tüketicilerin üç temel seçeneği bulunuyor:

  1. Satın alma platformuyla iade sürecini başlatmak — satıcı ile iletişim kurarak geri ödeme talep edilebilir.

  2. Gümrüğe normal usulde beyanla (tam gümrük işlemi) getirme — eğer teknik olarak mümkünse ve ilgili belgeler sağlanabiliyorsa ürün normal gümrük prosedürüne göre ülkeye sokulabilir; bu yol genellikle masraflı olur.

  3. Gümrüğe iade veya “terk etme” seçenekleri — kargonun ülkeye girişine izin verilmezse paket gümrüğe iade edilir veya ithalatçı tarafından bırakılabilir; tüketici/ithalatçı bu süreçler için kargo firması ve satıcıyla görüşmelidir. Anadolu Ajansı

Özetle: Siparişler otomatik olarak “iletilir” diye düşünülmemeli — etkilenen gönderiler ya iade sürecine girecek, ya tüketici tarafından normal gümrük beyanı ile getirilmeye çalışılacak ya da gümrüğe iade/terk edilecek. https://ticaret.gov.tr+1


Tüketiciler ve satıcılar için pratik öneriler

  • Sipariş verdiyseniz önce satıcı/alışveriş platformu ile iletişime geçin; iade ve geri ödeme seçeneklerini sorun

  • Kargo takibini kontrol edin. Kargonuz ETGB kapsamında görünüyorsa bu düzenlemeye takılabilir.

  • Kabul etmeyin veya teslim almadan önce bilgi alın. Gümrükten işlem yapılması gerekiyorsa maliyet oluşabilir.

  • Satıcı/işletmeler için: piyasa gözetimi ve uygunluk belgeleri, laboratuvar testleri ve mevzuata uyum zorunluluğu daha da önem kazandı — tedarik zincirinizi gözden geçirin.


Etkileri ve soru işaretleri

Kısıtlama, bireysel yurt dışı alışverişlerini ve bazı e-ticaret platformlarının tüketiciye sunduğu ürün çeşitliliğini kısmen sınırlayabilir. Sektör temsilcileri ile tüketiciler arasında kısa vadede iade/mağduriyet süreçleri artabilir; uzun vadede ise iç piyasada mevzuata uygun üretim ve tedarik öne çıkabilir. (Gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz.)

Okumaya Devam Et

Gündem

Kağıthane’de vahşet: Nilay’ı sokak ortasında katletti

Yayımlandı

üzerinde

Kağıthane’de vahşet: Nilay’ı sokak ortasında katletti

Tarih: 26 Ekim 2025 · Saat: İlk haberler 11:58 (güncelleme: 14:15) · Okuma süresi: ~2 dakika

İstanbul Kağıthane Çağlayan Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde, 42 yaşındaki Nilay Kotan sokak ortasında silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti. Olayın şüphelisi, eski sevgilisi olduğu öne sürülen 64 yaşındaki Ali K., polis tarafından Silivri’de yakalandı.


Olayın ayrıntıları

İddiaya göre saldırı 26 Ekim 2025 sabah saatlerinde Çağlayan Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde meydana geldi. Saldırganın Nilay Kotan’a çok sayıda (haber kaynaklarına göre 15) el ateş ettiği; ağır yaralanan Kotan’ın olay yerindeki ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldığı, burada tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdiği bildirildi.

Şüphelinin yakalanması ve kimlik bilgileri

Olay yerinden kaçan şüpheli A.K. (64) olduğu iddia edilen kişi, polis ekiplerinin titiz çalışması sonucu Silivri’de yakalandı. Şüphelinin yakalandığı ve olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. Bazı haberlerde şüphelinin daha önce sabıkasının olduğu yönünde bilgiler yer aldı; soruşturma ekipleri bu kayıtları inceliyor.

Emniyet ve adli süreç

Olayın ardından Kağıthane Asayiş Büro Amirliği ve olay yeri inceleme ekipleri bölgeye sevk edildi; çevredeki güvenlik kamera kayıtları ve görgü tanıklarının ifadeleri toplandı. Savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında şüpheli adliyeye sevk edilmeden önce emniyetteki işlemleri sürüyor.

Görgü tanıkları ve mahalle sakinlerinin tepkisi

Mahalle sakinleri olay karşısında şok yaşadıklarını; sokakta böyle bir saldırının gerçekleşmesinin bölge halkını tedirgin ettiğini belirtti. Polis, olayla ilgili görgü tanıklarının bildirimleri için çağrı yaptı ve ilave güvenlik önlemleri alındı.

Okumaya Devam Et

Gündem

PKK, Türkiye sınırındaki kampları boşaltıyor — Zap ve Metina ile mağaralar tahliye edilecek

Yayımlandı

üzerinde

PKK, Türkiye sınırındaki kampları boşaltıyor — Zap ve Metina ile mağaralar tahliye edilecek

Tarih / Saat: 26 Ekim 2025 — 14:30
Okuma süresi: 3 dakika
Yazar: FatihDoğanMedya Haber Merkezi

Kuzey Irak kaynaklı açıklamalara göre PKK, Türkiye sınırına yakın Zap ve Metina başta olmak üzere bazı kamp ve mevzilerini boşaltma kararı aldı; örgütün bölgedeki mağara ve barınak alanlarını da terk edeceği bildirildi. Süreçle ilgili ayrıntılar ve bölgedeki askeri-güvenlik gelişmeleri devam ediyor.


Gelişme: Hangi alanlar boşaltılacak?

Kuzey Irak’ta yayılan haberlere göre PKK, Türkiye sınırına yakın Zap ve Metina kamp bölgelerinde kademeli çekilme kararı aldı; aynı açıklamada mağara ve sınır hattına yakın bazı mevzilerin de tahliye edileceği ifade edildi. Bu duyurunun örgütün üst düzey iletişim kanallarından mı yoksa bölgedeki kaynaklardan mı yapıldığına dair detaylar henüz bütünlüklü şekilde paylaşılmadı.

Süreç ve uygulama iddiaları

Bazı medya kuruluşlarının aktardığı iddialara göre, silah bırakma ve çekilme sürecinin bölge bölge yürütüleceği; mağaraların tespit edilip girişlerinin kapatılması veya imha edilmesi gibi uygulamaların yer alabileceği belirtiliyor. Bu ayrıntılarla ilgili kaynaklar, sürecin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve güvenlik birimleri gözetiminde ilerleyebileceğine işaret ediyor. Ancak bu tür operasyonel detayların sahada nasıl uygulanacağına dair resmi bir açıklama henüz yapılmadı.

Türkiye cephesinden bağlam

Türkiye, PKK’ya karşı sınırötesi operasyonlarını sürdürüyor; geçmiş dönemlerde Zap, Metina, Hakurk gibi bölgeler hava ve kara harekâtlarıyla hedef alınmıştı. Bölgedeki askeri faaliyetler ve istihbarat çalışmaları, olası çekilme ve silah bırakma süreçlerinin güvenlik boyutunu belirleyecek. Uluslararası ajanslar da Türkiye’nin operasyonlarını ve bölgedeki durumu yakından takip ediyor.

Uzman yorumları ve olası sonuçlar

Güvenlik uzmanları ve bölge analistleri, kampların boşaltılması ve mağaraların terkedilmesinin kalıcı barışa doğru atılmış önemli bir adım olabileceğini; ancak sahada denetim, teslim, rehabilitasyon ve siyasi-mekanik süreçlerin eş zamanlı ve şeffaf biçimde yönetilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, çekilme sonrası bölge güvenliğinin sağlanması, geri dönüş ve ceza adımları gibi hukuki-siyasi konuların da çözülmesi gerekiyor. (Uzman değerlendirmeleri medya kaynaklarından ve analiz raporlarından derlenmiştir.

Ne takip edilmeli?

  • PKK veya bağlı yapılanmalardan gelecek resmi açıklamalar, sürecin kapsamını netleştirecek.

  • Türkiye Cumhuriyeti makamları (MSB, MİT, Dışişleri) ve bölgedeki yerel aktörlerin açıklamaları takip edilmeli.

  • Uluslararası gözlemciler ve bağımsız raporlar, iddiaların doğruluğunu teyit edebilecek üçüncü kaynaklar sağlayabilir.


Not: Bu haber, kamuoyuna yansıyan güvenilir medya ve kaynaklara dayanarak hazırlanmıştır; iddiaların bir kısmı sahadaki fiili uygulamalarla teyit edilmeyi beklemektedir. Okurlarımız, resmi makam açıklamalarını öncelikli kaynak olarak takip etmelidir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar