Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

D vitamini eksikliğiniz var mı? Vücuttaki şaşırtıcı işaretler

Yayımlandı

üzerinde

D vitamini eksikliğiniz var mı? Vücuttaki şaşırtıcı işaretler

Vücudunuz her zaman D vitaminine ihtiyaç duyar. Vücudunuzun güçlü kemikler için temel yapı taşlarından biri olan kalsiyumu emmesine yardımcı olan D vitamini eksik olduğunda bazı belirtilerle ortaya çıkar. İşte vücudunuzun D vitaminine ihtiyacı olduğunu gösteren işaretler.

Özellikle belinizde geçmeyen, rahatsız edici bir sırt ağrınız varsa, bunun sorumlusu düşük D vitamini olabilir. Çalışmalar, D vitamini eksikliğinin özellikle yaşlı yetişkinlerde ve menopoz sonrası kadınlarda lomber disk dejenerasyonu ve kalıcı alt sırt ağrısıyla bağlantılı olduğunu göstermektedir.
Birçok kişi bu ağrının yaşlanmanın bir parçası olduğunu varsayar, ancak vücudunuzun sizi düşük D vitamini seviyeleri konusunda uyarma yolu olabilir.
Uykuya dalmakta zorluk mu çekiyorsunuz veya gece boyunca birkaç kez uyanıyor musunuz? D vitamini uyku-uyanıklık döngünüzü düzenlemede büyük bir rol oynar. Sizi uykulu yapan hormon olan melatonin üretiminde yardımcı olur. Yeterli D vitamini almadığınızda, melatonin seviyeleriniz düşebilir ve bu da düşük uyku kalitesine, uykuya dalmada zorluğa ve sık sık uyanmalara yol açabilir. Uyku apnesi gibi uyku bozuklukları bile düşük D vitamini ile ilişkilendirilmiştir.
Cildinizin sağlıklı kalması için D vitaminine ihtiyacı vardır. Cildinizin aniden kuruduğunu, kaşındığını veya alışılmadık lekeler veya yamalar geliştirdiğini fark ederseniz, bunun nedeni bir eksiklik olabilir. D vitamini cilt hücrelerinin büyümesine ve onarımına yardımcı olur ve iltihap önleyici özellikleri egzama ve sedef hastalığı gibi rahatsızlıkları kontrol altında tutar. Yeterli D vitamini olmadan daha fazla cilt tahrişi, kuruluk veya hatta yeni pigmentasyon lekeleri görebilirsiniz.
D vitamini bağışıklık sisteminizi güçlü tutmada önemli bir rol oynar. Sık sık hastalanıyorsanız veya otoimmün sorunlarla uğraşıyorsanız, düşük D vitamini sorunun bir parçası olabilir. Araştırmalar, D vitamininin bağışıklık hücrelerini düzenlemeye yardımcı olduğunu ve otoimmün hastalıklarda olduğu gibi kendi vücudunuza saldırmalarını engellediğini göstermektedir. D vitamini eksikliği, tip 1 diyabet ve diğer otoimmün bozukluklar gibi rahatsızlıklar geliştirme riskinizi artırabilir.
Kendinizi kötü hissediyor veya kan basıncınızın yükseldiğini mi fark ediyorsunuz? D vitamini hem ruh halinizi hem de kalp sağlığınızı etkiler. Düşük seviyeler, muhtemelen D vitamininin dopamin ve norepinefrin gibi önemli beyin kimyasallarını etkilemesi nedeniyle daha yüksek depresyon oranlarıyla ilişkilendirilmiştir.
Birkaç çalışma, daha yüksek D vitamini seviyelerine sahip kişilerin daha az depresif semptom yaşadığını bulmuştur. Ayrıca D vitamini eksikliğinin yüksek kan basıncına katkıda bulunabileceğine ve kalp hastalığı ve felç gibi rahatsızlıklardan dolaylı olarak sorumlu olabileceğine dair kanıtlar da vardır.Bu makale sadece genel bilgi verme amacıyla yazılmıştır ve doktor tavsiyesi olarak ele alınmaması gerekir. Makalenin içeriğinden yola çıkarak okurun kendi başına koyduğu teşhislerden ntv.com.tr sorumlu değildir. Sağlığınızla ilgili herhangi bir endişeniz varsa doktorunuza danışın.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Galataport İstanbul’da Jazz zamanı

Yayımlandı

üzerinde

Galataport İstanbul'da Jazz zamanı

Galataport İstanbul Jazz müziğinin önde gelen isimlerini ağırladı. Konserler bugün de devam edecek ve ücretsiz olacak.

Okumaya Devam Et

Magazin

The Boys dizisinin yıldızı Erin Moriarty hastalığını açıkladı

Yayımlandı

üzerinde

Erin Moriarty hastalığını açıkladı

The Boys dizisiyle şöhreti yakalayan Erin Moriarty, kendisine Graves hastalığı teşhisi konulduğunu açıkladı.

Garth Ennis ve Darick Robertson’ın imzasını taşıyan çizgi romandan uyarlanan “The Boys” dizisi son dönemin en popüler yapımları arasında yer alıyor.

Dizinin başrol oyuncularından Erin Moriarty, sosyal medya hesabından hastalığını duyurdu.

Bir ay önce Graves hastalığı teşhisi aldığını ifade eden 30 yaşındaki ünlü oyuncu, rahatsızlığının tiroid bezini etkileyerek aşırı hormon üretimine yol açtığını belirtti.

Tedaviye başladıktan sonraki 24 saat içinde kendisini daha iyi hissetmeye başladığını ifade eden ünlü isim, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

“Otoimmün hastalık herkeste farklı şekilde ortaya çıkar. Benim deneyimim sizinkinden farklı olabilir. Söyleyebileceğim bir şey var: Her şeyi strese ve yorgunluğa bağlamasaydım, bunu daha erken öğrenebilirdim. Bir ay önce bana Graves hastalığı teşhisi kondu. Tedaviye başladıktan sonraki 24 saat içinde, ışığın geri geldiğini hissettim. Eğer ışığınız sönüyorsa gidin kontrol ettirin.”

GRAVES HASTALIĞI NEDİR?

Graves hastalığı, toksik (zehirli) guatr adıyla da bilinen otoimmün bir hastalıktır. Bu rahatsızlık, tiroit bezinin çok çalışmasına ve aşırı miktarda hormon üretmesine neden olur.

Okumaya Devam Et

Magazin

Dermatolog açıkladı: Güneş kremi seçerken mutlaka dikkat etmeniz gerekenler

Yayımlandı

üzerinde

Dermatolog açıkladı: Güneş kremi seçerken mutlaka dikkat etmeniz gerekenler

Yaz aylarında artan güneş ışınları, cilt sağlığı için ciddi riskler barındırıyor. Uzmanlar, güneş kremi kullanımının sadece plajda değil, günlük hayatta da ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çiziyor.

Dr. Lisa Akintilo’ya göre, cilt bakım rutininizin yaz aylarında tamamen değişmesine gerek yok ancak soğuk havalarda kullandığınız yoğun kremler, yerini daha hafif nemlendiricilere bırakabilir.
UVA ışınları cilt yaşlanmasına, lekelere ve istenmeyen cilt oluşumlarına neden olabildiği gibi cilt kanserine de yol açabilir. Düzenli güneş kremi kullanımı, cildimizi zararlı ultraviyole ışınlardan (UV) korur. 
Peki güneş kreminde kaç faktör güçlü bir koruma sağlar?
Dr.  Akintilo, günlük kullanım için SPF 30’un yeterli olabileceğini ancak uzun süre güneşe maruz kalacaksanız, SPF 50 tercih etmeniz gerektiğini söylüyor. Uzman isim, güneş kreminin kapalı havalarda bile kullanılması gerektiğinin de altını çiziyor.
Güneş kremi hakkında sıkça sorulan bir diğer soru ise kimyasal güneş kremi mi yoksa mineral güneş kremi mi? New York Post’a konuşan Dr. Lisa Akintilo, her iki türün de fayda sağlayabildiğini, önemli olanın cildinize uygun ürünü seçmek olduğunu ifade etti.
Kimyasal güneş kremleri, UV ışınlarını emerek ısıya dönüştürür. Mineral güneş kremleri ise bu ışınları cilt yüzeyinde yansıtarak engeller.
Mineral kremler, gözenekleri tıkama ve ciltte tahrişe yol açma ihtimali daha düşük olduğu için hassas ciltler için daha uygundur. Fakat eğer kimyasal güneş kremi tercih ediyorsanız, avobenzone ve oxybenzone içeren ürünleri satın almanız daha doğrudur.
Dr. Akintilo, UV ışınlarının her cilt tipi için zararlı olduğunu ve koyu ten rengine sahip kişilerin de güneş kremi kullanması gerektiğini vurguladı.
ABD’li dermatoloğa göre, eğer lazer ya da ışık tedavisi gördüyseniz, güneşe karşı ekstra dikkatli olmalısınız. Bu tür durumlarda gölgede yürümeye çalışın ve en az SPF 30 içeren geniş spektrumlu bir güneş kremi tercih edin.
Bazı makyaj ürünleri, SPF içerse de genellikle bu oran 10–15 SPF civarındadır. Bu koruma seviyesi tek başına yeterli değildir, mutlaka makyajdan önce güneş kremi uygulanmalıdır.
Güneş kremlerine şüpheyle yaklaşan biriyseniz Japonya veya Kore menşeli ürünleri tercih edebilirsiniz. Bu ürünler, genellikle UVA ve UVB ışınlarına karşı yüksek koruma sağlayan, hafif dokulu seçeneklerdir. Ancak ürünün “non-komedojenik” yani gözenekleri tıkamayan bir formüle sahip olduğundan emin olun.
Güneş kremini her iki saatte bir yenilemelisiniz. Eğer terliyorsanız ya da yüzüyorsanız, bu süre bir saate kadar düşebilir. Etiket üzerinde belirtilen suya dayanıklılık süresi de mutlaka kontrol edilmelidir. Bazı ürünlerde bu süre, 80 dakikanın bile altındadır.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Tarihi geçmiş güneş kremlerini kullanmayın. Etkinliği azalmış olabilir. Açıldıktan sonra ürünler genellikle bir yıl içinde tüketilmelidir.
Ev yapımı güneş kremlerinden kaçının. Cilt için zararlı maddeler içerebilir.
Güneş yanıklarını hafife almayın. Soğuk kompres, ibuprofen ve aloe vera gibi basit tedavi yöntemleri de cildi rahatlatabilir.
Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar