Gündem
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Üniter yapıyı tartıştırmayız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
NTV ekibinden Funda Görey, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajlarını aktardı.
Tiran’da gerçekleşen Avrupa Siyasi Topluluğu’nun 6’ncı zirvesinde “Yeni bir dünyada, yeni Avrupa” temasıyla Avrupa’nın karşı karşıya olduğu sorunları ele aldıklarını anlatan Erdoğan, “Avrupa’nın ekonomik ve askeri güvenliği, rekabetçiliğin korunması ve göç gibi ortak sınamalar ve bunlara mukabelede bulunmak üzere iş birliği yöntemleri değerlendirildi.” dedi.
“RUSYA-UKRAYNA TEMASLARINA DAİR BİLGİ PAYLAŞTIM”
Arnavutluk’ta gerçekleşen zirvede, Türkiye‘nin Avrupa’nın güvenliği, refahı ve istikrarı için kilit rol oynadığının altını çizdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesi için son günlerde sürdürdüğümüz temaslara dair bilgi paylaştım.” şeklinde konuştu.
Avrupa Güvenlik Mimarisi ve Savunma Sanayii alanındaki mekanizmaları yeniden ele aldıklarını söyleyen Erdoğan, “Tüm bu alanlarda daha derin iş birliğinin önündeki siyasi engellerin ve ön yargılı tutumların artık geride bırakılması zamanı gelmiştir. Aksi takdirde Avrupa’nın çok ihtiyaç duyduğu dönüşümü yakalaması mümkün olmayacak ve rekabet gücü her anlamda çok daha azalacaktır.” dedi.
“TÜM TARAFLARIN DESTEĞİNİ BEKLİYORUZ”
Rusya-Ukrayna savaşını sonlandırmak için yürütülen sürece, Avrupa Birliği dahil tüm tarafların desteğini beklediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada Gazze’de yaşanan insanlık dramı ve Batı Şeria’ya yönelik saldırılara dikkat çektiğini de ifade etti.
Erdoğan, “Netanyahu hükümeti üzerindeki baskının artırılması için eldeki tüm araçları kullanmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
“DOSTUM TRUMP’IN KARARI ÖRNEK OLMALI”
Suriye’nin terörden temizlenmesi, yaptırımların kaldırılarak inşa faliyetlerine başlanması için Avrupa’nın da sorumluluk alması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ABD Başkanı Sayın Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması kararını bu bağlamda çok önemli ve anlamlı buluyorum. Dostum Trump’ın kararının, Avrupa Birliği başta olmak üzere ilgili tüm taraflara örnek olmasını temenni ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Gazetecilerin Erdoğan’a yönelttiği sorular ve cevapları ise şöyle:
SORU: Sayın Devlet Bahçeli’yle birlikte 50 yıllık bir kâbusu bitirdiniz. Bu, aslında Nobel Barış Ödülü gerektiren bir adım, bir devrim. Çünkü PKK, tarihinde ilk kez, fesih ile birlikte, silah bıraktığını açıkladı. Bundan sonra beklenti ya da beklentilerimiz ne olacak? Tam olarak ne olduğunda biz “tamam işte oldu” diyeceğiz?
Terörsüz Türkiye‘nin nihai hedefi bellidir. Silahları gömmek. Terör örgütünün silahlarını tamamen bırakması, fesih kararının eksiksiz biçimde uygulanması, illegalitenin terk edilmesi şart. Alınan kararların tatbikini çok yakından takip edeceğiz. Şehitlerimizin manevi hatırasına, şehit yakını ve gazilerimizin haklarına halel getirmeden terörsüz Türkiye’ye kavuşacağız. Terörün, Türkiye’nin gündeminden tamamen çıkmasıyla birlikte yepyeni bir dönemin kapısı aralanacaktır. Bakın, terör belası yıllarca bu ülkenin ayağına vurulmuş bir prangaydı. Hızımızı azaltan, ayaklarımızı bağlayan zincirleri kırmaya başladık. Terör örgütünün, bulunduğu bölgeleri terk etmesiyle Güneydoğu’da, Doğu’da halaylar niye çekildi? Bütün bu halayların bir anlamı vardı. Artık Doğu’ya, Güneydoğu’ya huzur geldi diye benim vatandaşım orada halaylar çekti. Bölgeye gelen bu huzuru, bu refahı Tayyip Erdoğan kendi için istemiyor, ülkesi için istiyor, bölgesi için istiyor. Şunu bir defa çok iyi bilmemiz lazım. Bütünüyle bu bölgede ekonomik ayağa kalkış, bu huzur iklimiyle beraber olacak. Benim Doğu’daki, Güneydoğu’daki halkımın yaşamı çok daha farklı bir hale gelecek. Hem ticari hayat canlanacak hem de benim vatandaşım caddelerde, sokaklarda nefes alacak. Yaylalar canlanacak, ayağa kalkacak. Çobanlarımız yaylada sürüsüyle beraber güvenli şekilde hayat sürdürebilecek. Ülkemin dört bir yanında da artık huzur, tam anlamıyla hissedilecek. Birkaç cılız ses çıkıyor, vatandaşımız sürece sahip çıktıkça bu sesler de kesilecek. Beklentimiz, terör defterinin bir daha açılmamak üzere kapanmasıdır.
SORU: Bu sürecin devamı için, Suriye’de Şam yönetimi ile yapılan anlaşmanın sonuçlarına mı bakılacak? Yine Bağdat ve Erbil yönetimlerinin teröristlerin silah bırakması ve bu silahların teslimi ile ilgili süreçlerdeki rolleri neler olacak?
Bundan sonra örgütün feshi ve silahların teslimi ile ilgili çalışmaların nasıl yapılacağı, devletimizin güvenlik birimlerinin takibindedir. Sınırlarımız dışındaki teröristlerin silahlarının ne şekilde teslim edileceği ile ilgili komşularımızdaki muhataplarıyla da görüşmeler yürütülüyor. Bağdat ve Erbil yönetiminin bu süreçte nasıl yer alacağına ilişkin planlamalar var. Silahların teslimi ve örgütün tamamen tasfiyesi gerçekleştiğinde ise birlik ve beraberliğimizi güçlendiren adımlarla terörün tamamen Türkiye gündeminden çıkışı sağlanacaktır. Annelerin, babaların yüreklerine su serpilecektir. Şiddetin tamamen devreden çıkması, sivil siyasetin güçlenmesini beraberinde getirecek. Türkiye’nin hedeflerine daha kolay ulaşması mümkün olacaktır. Bu adım, aynı zamanda Irak ve Suriye’nin de huzuruna, kalkınmasına, istikrarına hizmet edecektir. Biz halihazırda Suriye yönetimi ile çok iyi ilişkilere sahibiz. Suriye Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara iki kez Türkiye’ye geldi. Son derece verimli görüşmelerimiz oldu. Sorduğunuz soruyla ilgili ilk etapta Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, İstihbarat Başkanımız İbrahim Kalın ve Savunma Bakanımız Yaşar Güler görüşmeler yaptılar. Temaslarımız sürüyor. İnşallah umduklarımıza vasıl olacağız.
SORU: Sayın Cumhurbaşkanım son grup konuşmanızda Terörsüz Türkiye ile ilgili gelinen noktayı çok başarılı bulduğunuzu söylemiştiniz. Bu başarının altında da 86 milyon nüfusumuzun yattığını vurgulamıştınız. Bu konuyu biraz açabilir misiniz? Bu başarıda milletin ne tür bir fonksiyonu, rolü oldu?
Milletin içinde olmadığı, milletin fonksiyonel olmadığı bir zafer düşünülebilir mi? Şu anda benim en Doğu’dan en Batı’ya, en Kuzey’den en Güney’e vatandaşım bu işin içinde. Millet bu işin içinde. Bu kararlılıkta milletimin çok çok büyük payları var. Allah milletimden razı olsun. Hep beraber bu gelişmeleri, bu oluşumu paylaşıyoruz ve paylaşmaya da devam edeceğiz. Nitekim bu sürecin içerisinde eğer büyük bir heyecanla, büyük bir coşkuyla Doğu, Güneydoğu halay çekebiliyorsa, Hakkâri’ye kadar, Iğdır’a kadar bu halaylar çekiliyorsa, demek ki artık bu iş onların ciğerlerinden geliyor. Bu heyecanı, bu coşkuyu işte caddelerdeki halaylarla dile getiriyorlar. Teröre karşı milletimizin tamamı dimdik durdu. Terörle mücadelede elde ettiğimiz başarılar sadece devlet politikalarıyla olmadı; milletimizin kararlılığı ve dayanışmasıyla da oldu. Bu mücadelenin neticesi bizi Terörsüz Türkiye’yi inşa sürecine getirdi. Dolayısıyla bu sonuç, milletin tamamının başarısıdır. Bu başarıda hiçbir ayrıma, hiçbir istisnaya yer yoktur. Terörle mücadeledeki başarımızda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da terör örgütüne karşı devletinin yanında yer alan bölge insanımızın payı vardır. Karadeniz’e teröristlerin girmesine engel olan insanımızın payı vardır. Bazı dönemler hemen her gün şehit cenazelerinin kalktığı İç Anadolu insanımızın payı vardır. Ekonomiye katkısıyla savunma sanayimizin gelişmesini sağlayan Marmara’nın, Ege’nin, Akdeniz’in payı vardır. Milletimizin başarısı derken 86 milyonun ortak kararlılığıyla elde edilen bir başarıdan söz ediyorum. Malazgirt ruhuyla geleceğimizi hep birlikte inşa ediyoruz ve edeceğiz. Gençlerimiz, çocuklarımız terörün gölgesinde değil; özgür, huzurlu ve güvenli bir ortamda yaşamalıdır. İktidar ve ittifak olarak tek arzumuz, onlara huzurlu ve güvenli bir Türkiye; güvenli ve müreffeh bir bölge bırakmaktır.
SORU: PKK terör örgütünün yapmış olduğu son açıklamada, biliyorsunuz Lozan’a bir vurgu yapılmıştı. Bu Lozan’a vurgu yapılması sonrasında sanki bu açıklamayı iktidar yapmışçasına tepkiler gelmeye başladı, eleştiriler gelmeye başladı. Hatta muhalefet Lozan’la ilgili çok böyle sert tepki gösterirken CHP lideri Özgür Özel, “Bu açıklamanın altında Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin imzası var” dedi. Oysa siz son grup toplantısında hani tabiri caizse 10 adım daha muhalefete yaklaşmıştınız ve orada bu sürece CHP’nin lideri Özgür Özel’in de vermiş olduğu desteği takdirle yad etmiştiniz. Fakat sizin bu açıklamanızdan sonra böyle bir açıklama geldi. Bunu nasıl değerlendireceğiz? Bu dil böyle mi devam edecek?
Ben hiçbir konuşmamda bu gelişmelerin Lozan’la ilişkisinin olup olmadığına dair en ufak bir ifade kullanmadım. Sizler duydunuz mu benden? Ne millete seslenişlerde böyle bir beyanım oldu, ne dar kapsamlı toplantılarda bu tür bir açıklama yaptım. Böyle bir şey düşünmedik. Bunun Terörsüz Türkiye ile yakından uzaktan alakası yok. Bunlar maalesef duymuyorlar, uyduruyorlar. Bu gelişmeler karşısında Doğu ve Güneydoğu’daki halkımın yaklaşımını çok önemsiyorum. Onlar da zaten Diyarbakır’da gereken cevabı verdi. Bizim muhatabımız milletimizdir, bölgedeki kardeşlerimizdir. Bizim ne dediğimiz, neyi desteklediğimiz, neyi öncelediğimizi de milletimiz çok iyi bilir. Bizim gündemimizde, terörün tamamen devre dışı, saf dışı bırakılması var. Terör örgütünün kendini feshetmesi, silahı bırakması var. Bunun eksiksiz, sorunsuz ve yol kazası yaşanmadan gerçekleşmesine odaklanıyoruz. Devletimizin birliği, bütünlüğü, üniter yapısı, rejimi, bayrağı, resmi dili gibi konuların tartışmaya açılmasına rıza göstermeyiz. Kimsenin tereddüdü olmasın, devletimiz, hükümetimiz gündemine hakimdir. Cumhur İttifakı tam bir dayanışma içindedir.
SORU: İstanbul’da Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Volodimir Zelenskiy arasındaki görüşme ihtimali tarihi bir fırsat olarak görülmüştü. Siz, gerek arabuluculuk noktasında gerekse kalıcı bir ateşkes ve barışın sağlanması noktasında dünyada en samimi ve yoğun gayreti gösteren dünya liderisiniz. Bu görüşmelerin gerçekleşememesi, Putin ve Zelenskiy arasındaki görüşmenin olmaması hangi faktörlere bağlı acaba? Nerede aksaklık yaşandı? Bundan sonra sürecin yine olumlu bir noktaya gelinebilmesi için hangi adımların atılması gerekir? Sizin beklentiniz nedir efendim?
Burada bizden kaynaklı herhangi bir durum söz konusu değil. Burada aktif konumda olan liderler kimlerdir diye baktığımız zaman, Sayın Putin burada önemli bir başat aktör. Sayın Trump da aynı şekilde başat aktör. Sayın Zelenskiy de aynı durumda. Biz bunların hepsine çağrımızı yaptık. İstanbul’da iki ülkenin heyetlerini bir araya getirmemiz 24 Şubat 2022’de başlayan savaşın sona ermesi ve bölgede barışın tesisi için son derece önemli. Biz başından beri savaşın sona ermesi için yoğun bir çaba sarf ediyoruz. Bu zirve de gayretlerimizin nihayetinde barışın kapılarını açacak önemli bir adım olarak planlandı. Türkiye olarak adil ve kalıcı barış için gayret gösteriyoruz. Sadece “savaş bitsin” demekle kalmıyor, bunun için yöntem öneriyor, zemin hazırlıyor, çağrılar yapıyoruz. Öncelikle savaşın sona ermesi için silahların susması, diplomasinin konuşması lazımdır. Barış müzakereleri başlamalı, bu fırsat kaçırılmamalıdır. Bu savaşın çatışmalarla, silahlarla bir neticeye ulaşması mümkün değildir. Barış görüşmelerinden kesin bir sonuç almak en büyük arzumuz. Dolayısıyla biz bu savaşın nihayete ermesi için arabuluculuk rolümüzü sürdürmeye kararlıyız. Taraflar arasında diyalog kanallarının açık tutulması ve müzakerelerin devam etmesi için her türlü çabayı göstereceğiz.
SORU: ABD direkt Hamas ile görüşerek Hamas’ın elindeki Amerikalı vatandaşı serbest bırakması Netanyahu’yu açıkçası biraz kızdırdı. Netanyahu’ya yönelik Avrupa’dan da tepki sesleri artmış durumda. Siz de son konuşmanızda “Gazze için yüreklere su serpen müjdeli haber almayı umut ediyoruz” dediniz. Gazze’ye sizin girişimleriniz sayesinde Kurban Bayramı’ndan önce müjdeli bir haber gelebilir mi?
Biz şu anda Kızılay’ımızla, kendi altyapımızla Gazze’ye her türlü gıda yardımını yapıyoruz, yapmaya devam ediyoruz. 7’den 70’e o çoluk çocuk, kadın, erkek Gazzelilerin ellerinde tencere, tava ile nasıl yemek sırasına girdiklerini görüyorsunuz. Orada adeta açlığa mahkûm edilen bir millet var ve bunlara yönelik neler yapıldığını görüyoruz, görüyorsunuz. Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ve bölgeye yönelik gıda yardımını yapmış durumdayız. Sağ olsun Kızılay’ımız orada çok ciddi bir görev icra ediyor. Ellerinde ciddi miktarda konserve kavurma var. Bu konservelerle Kızılay o fakir fukaranın, aç açıkta kalmış olanların imdadına yetişmenin gayretinde. İşte Kurban Bayramı geliyor. Kurban Bayramı ile birlikte de yine inşallah bölgeye gerek et olarak, gerek kurban olarak yardımlarımızı ulaştırmanın gayreti içindeyiz. Aynı şekilde yine konserve türü yardımlarla oralara ulaşmanın gayreti içerisinde olacağız. Gazze bu noktada gerçekten çok mağdur, çok mahrum. Allah yardımcıları olsun. Gazze’nin bir gün bile kaybedecek zamanı yok. Bunu her platformda dile getiriyoruz. Biz görüştüğümüz her lidere, her muhatabımıza bunu anlatıyoruz. Gazze’deki İsrail saldırganlığı durdurulmalı. Bunun için elimizden geleni yapıyoruz. Bölgede kalıcı barışın yolu iki devletli çözümden geçer. 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğü haiz Filistin devletinin kurulması en etkin yoldur. Daha fazla yıkımla, bombayla, ölümle varılacak bir yer yok. İsrail vatandaşlarının güvenliğini, her gün onlarca Gazzeli çocuğu, kadını, masumu katlederek sağlayamaz. Bu cinnet halini ne kadar erken terk ederlerse, herkes için o kadar iyi olur.
SORU: Gazze konusundan sonra aslında onunla çok ilintilenecek bir konu Keşmir meselesi. Türkiye, Hindistan ve Pakistan arasında kronikleşmiş daha çok defa savaş sebebi olmuş Keşmir meselesinde de bir arabulucu görevi üstlenecek mi?
Bu konuyla ilgili de elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Nitekim bu son gelişmelerde biz Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile her türlü görüşmeleri yaptık. Ne yapabiliriz? Biz size nasıl yardımcı olabiliriz? Bunları kendileriyle konuşarak planladık. Ona göre adımlarımızı attık. Hamdolsun belli bir yere de iş geldi. Sonunda barıştılar. Sükûnet ortamı neyse ki sağlandı. Gerilimin yeniden tırmanmaması için meselelerin itidalli bir şekilde ele alınması tarafları çözüme yaklaştırabilir. Türkiye olarak uluslararası kuruluşların da dahil olduğu, insan haklarını temel alan bir yaklaşımla sorunun çözüme kavuşmasını arzu ediyoruz. Taraflardan talep gelmesi halinde biz tabii ki üzerimize düşeni yaparız. Biz barış istiyoruz, iki komşu arasında gerilim olmasın istiyoruz.
SORU: ABD Dışişleri Bakanlığı Türkiye’ye 300 milyon doları aşan havadan havaya füze satışına onay verdiğini açıkladı. Bu CAATSA yaptırımlarının aşılması anlamında bir ilk adım mıdır? Devamı gelir mi? F-35 süreci hızlanır mı? Ve onun ötesinde son dönemde yaşanan gelişmeler Türkiye-Amerika ilişkileri açısından iş birliğinin daha da güçleneceği anlamına mı geliyor? Yeni bir döneme mi giriliyor?
CAATSA’da şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, bir yumuşama var. ABD Başkanı Sayın Donald Trump ile ve Türkiye’ye yeni atanan ABD Büyükelçisi Tom Barrack’ı kabulümüzde kendisiyle bunları görüştük, konuştuk. Öyle zannediyorum ki CAATSA sürecini de çok daha süratli aşacağız. Bizim iki büyük müttefik NATO üyesi olarak aramızda savunma alanında hiçbir kısıtlama, engel olamaması lazım. Alınan karar, bu bakımdan çok isabetli bir karardır. Stratejik ortaklığımızın ruhuna aykırı olan tüm engellerin kaldırılması, en büyük beklentimiz. Bu yönde atılan her olumlu adım bizim için kıymetli. Devamının geleceğine de inanıyorum. Dostum Trump’ın göreve gelmesiyle birlikte bu konularda daha açık, daha yapıcı, daha samimi bir iletişime kavuştuk. Savunma sanayiinden ekonomik ilişkilere, bölgesel güvenlikten küresel sorunlara kadar Amerika Birleşik Devletleri ile ortak çıkarlarımız var. İş birliğimizi her zaman olduğu gibi karşılıklı saygı ve anlayış temelinde devam ettireceğiz. Bölgemizde ve dünyada istikrarın tesisi için Türkiye-ABD ortaklığı hayati öneme sahip. Bu doğrultuda, yapıcı ve sonuç odaklı bir diyalog zemini oluşturmanın gayretindeyiz.
Gündem
Adana’da işe alınmayan 17 yaşındaki genç, garsonu bacaklarından vurdu — Şüpheli tutuklandı
Yayın Tarihi: 10 Eylül 2025 · Saat: 20:48.
Okuma süresi: 2 dakika
Adana Çukurova’da bir restoranda iş başvurusu reddedildiği iddia edilen 17 yaşındaki A.K., tartıştığı garson Nizamettin Y.’ye tabancayla ateş ederek bacaklarından yaraladı. Olay, restoranda akşam saatlerinde meydana geldi
Olayın yaşandığı yerin Çukurova ilçesi, Süleyman Demirel Bulvarı üzerinde olduğu; saldırının dün akşam saat 17.00 civarında gerçekleştiği bildirildi. Olay sonrası bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.
Çıkan silahlı saldırıda bacaklarından yaralanan 44 yaşındaki garson Nizamettin Y., olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yaralının hayati tehlikesinin olmadığı, tedavisinin sürdüğü yönünde haber kaynakları bilgi aktardı.
Güvenlik kamerası ve görgü tanıklarının ifadeleri doğrultusunda kısa sürede yakalanan şüpheli A.K., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Sulh ceza hâkimliğinde ifadesi alınan A.K. hakkında “silahla kasten yaralama” suçundan tutuklama kararı verildi ve cezaevine gönderildi. Bazı haberlerde saldırıda kullanılan silahın ruhsatsız olduğuna dair bilgiler yer aldı
Soruşturmanın seyri: Olayla ilgili soruşturmayı yürüten polis ekipleri, olaya ilişkin delil çalışması ve görgü tanıklarının beyanlarını topluyor. Adli süreç devam ederken, yetkililer konuyla ilgili daha ayrıntılı açıklama yapacaklarını belirtti.
Gündem
İSRAİL, YEMEN’İN BAŞKENTİ SANA’YI VURDU
Tarih.Saat: 10 Eylül 2025 — 18:10 (TSİ)
Okuma süresi: ~3 dakika
Kaynak & Haber Portalı: FATİHDOGANMEDYA
İsrail savaş uçakları 10 Eylül 2025’te Yemen’in başkenti Sana’ya ve Al-Jawf bölgesine hava saldırısı düzenledi. Hedefler Husi teşkilatına ait askeri kamp, savunma bakanlığı çevresi, propaganda merkezi ve yakıt depoları olarak açıklandı; Husi kaynakları can kayıplarını bildirdi. Gelişme bölgesel gerilimi artırdı.
Ne oldu?
10 Eylül 2025 Çarşamba günü İsrail hava kuvvetlerine ait uçaklar Yemen’in başkenti Sana ve kuzeydeki Al-Jawf vilayetine yönelik hava harekâtı düzenledi. Husi-idareli medyada ve bölge görgü tanıkları saldırılarda ölü ve yaralıların olduğu yönünde bildiriler yapıldı.
Hedefler ve hasar
İsrail ordusunun açıkladığına göre operasyonun hedefleri arasında Husi askeri kampları, Husi “askeri propaganda (public relations)” merkezi ile yakıt depolama tesisleri yer aldı. Görgü tanıkları ve Husi kanalları ise savunma bakanlığı civarında ve komuta-kontrol merkezleri olarak kullanılan bölgelerde vurulduğunu bildirdi. Bazı haberlerde sağlık sektörüne yakıt sağlayan istasyonların da hedef alındığı aktarıldı.
Taraflardan gelen açıklamalar
-
İsrail askeri yetkilileri, saldırının Husi’den kaynaklanan füze ve insansız hava aracı (İHA) tehditlerine karşı gerçekleştirildiğini; hedeflerin Husi’nin saldırı planlama ve lojistiğini zayıflatmayı amaçladığını belirtti.
-
Husi sözcüleri ve Al-Masirah medya kanalı, bazı hedeflerin vurulduğunu, ölü ve yaralıların bulunduğunu ve Husi hava savunma sistemlerinin bazı saldırıları püskürtmeye çalıştığını bildirdi. Ayrıca Husi liderliği misilleme tehdidini yineledi.
Neden şimdi? — Bağlam
Bu saldırı, İsrail ile Yemen’deki İran-yanlısı Husi hareketi arasında bir yılı aşkın süredir süren karşılıklı saldırı-misilleme döngüsünün son halkalarından biri olarak değerlendiriliyor. Geçmişte Husiler, Kızıl Deniz’de seyre çıkan gemilere ve İsrail topraklarına füzeler/İHA’lar fırlatmış; İsrail de Hodeida ve Sana gibi Husi kontrolündeki bölgelerde zaman zaman darbe vuruşları gerçekleştirmişti. Ayrıca ağustos sonunda Sana’ya düzenlenen bir saldırıda Husi yönetimine yakın üst düzey isimlerin hedef alındığı bildirildi; bu da gerilimi artırmıştı.
Uluslararası yankılar
Operasyon, bölgesel gerilimi yükseltirken Avrupa Komisyonu Başkanı’nın İsrail’e karşı yaptırım arayışları ve ticaret tedbirleri gündeme alma niyeti gibi diplomatik sonuçları da beraberinde getirdi. Batılı ve bölgesel aktörler olayları yakından izliyor; insani boyut ve deniz güvenliği özel olarak vurgulanıyor.
Analiz — Ne beklenebilir?
-
Operasyon Husi altyapısına kısa vadede zarar verse de, daha geniş bir tırmanış riski bulunuyor; Husiler misilleme kapasitesine sahip.
-
Kızıl Deniz’de denizcilik güvenliği ve bölge ticareti üzerinde yeni etkiler görülme olasılığı yüksek.
-
Diplomasi kanalları (Bölgesel arabulucular, BM, AB) gerilimi sınırlamaya çalışabilir; fakat son dönemde bölgesel saldırılar ve karşı-saldırılar sürmekte.
- Not: Bu haber FATİHDOGANMEDYA tarafından derlenmiştir. Gelişmeler geldikçe doğrulanmış bilgilerle güncellenecektir. (Kaynaklar tarafsız bir şekilde uluslararası haber ajanslarından alınmıştır.)
Gündem
Malatya’da İki Yük Treni Kafa Kafaya Çarpıştı — 1 Yaralı
Tarih: 10 Eylül 2025 · Saat (ilk bildirim): 14:39 (yerel) · Okuma süresi: 3 dakika
Kaynak: FatihDoganMedya için derlendi.
Malatya Hekimhan Hasan Çelebi mevkiinde demir cevheri ve yakıt yüklü iki yük treni kafa kafaya çarpıştı. Bir makinist yaralandı, bölgeye sağlık, itfaiye, UMKE ve jandarma ekipleri sevk edildi; demiryolu trafiği kapatıldı, teknik inceleme başlatıldı. FatihDoganMedya güncel gelişmeleri takip ediyor.
Haber Metni
Malatya — Malatya’nın Hekimhan ilçesi Hasan Çelebi (Hasançelebi) mevkiinde bugün öğle saatlerinde iki yük treninin kafa kafaya çarpışması sonucu 1 makinistin yaralandığı bildirildi. Olayla ilgili ilk ihbarların ardından bölgeye sağlık, itfaiye, UMKE ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralı makinist, olay yerinde ilk müdahalesinin ardından Hekimhan Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
Çarpışan trenlerden birinin demir cevheri, diğerinin ise yakıt taşıdığı; çarpışmanın etkisiyle her iki lokomotifte de ciddi hasar oluştuğu yönünde haber ajanslarının aktarımları bulunuyor. Olayın güvenlik ve çevresel risk boyutu nedeniyle itfaiye ve belediye ekipleri güvenlik tedbirleri aldı.
Kaza nedeniyle bölgedeki demiryolu ulaşımı geçici olarak durduruldu. Yetkililer, kazanın nedenini belirlemek üzere teknik bir inceleme başlatıldığını; soruşturmanın Ulaştırma yetkilileri ve ilgili demiryolu işletmeleri tarafından yürütüleceğini açıkladı. Trafik açılana kadar bölgedeki seferlere rota ve zamanlama değişiklikleri uygulanabileceği bildirildi.
Resmi açıklamalar ve soruşturma: Olayın kesin nedenine ilişkin resmi açıklama henüz yapılmadı. İlk haber akışında “karşı yönden gelen trenlerle çarpışma” ifadesi yer almakla birlikte (hat planlaması, sinyal hatası veya insan hatası gibi) olası nedenler yetkili kurumların teknik raporuyla netleşecek. FatihDoganMedya, yetkililerden gelecek resmi açıklamaları ve bölgedeki gelişmeleri aktarmaya devam edecektir.
Alıntılar / Görgü tanığı notu
Bazı yerel kaynaklar ve sosyal medya paylaşımları kazanın ardından bölgeye yoğun ekip sevkiyatı gerçekleştiğini bildiriyor; görgü tanıkları makinistler ve ilk müdahale ekiplerinin hızlı davranarak daha büyük bir yaralanmayı önlediğini aktarıyor. Bu tip görgü tanıklıkları haberin ilk aşamasında değişkenlik gösterebileceğinden, FatihDoganMedya resmi raporlar geldiğinde bilgiyi güncelleyecektir.
-
Gündem2 gün önce
“Kafa kesme videoları” detayı kan dondurdu: Türkiye’nin konuştuğu Eren Bigül olayı — Ailenin sözleri şok etti
-
Gündem1 hafta önce
EVLİLİK YILDÖNÜMÜ KABUSA DÖNDÜ: FİTNESS EĞİTMENİ İREM KARATUTLU TIR’IN ÇARPMAĞI SONUCU İKİ BACAKLARINI KAYBETTİ
-
Teknoloji1 hafta önce
Instagram’da yeni dönem başlıyor: Abonelik ücreti belli OLDU!
-
Teknoloji6 gün önce
SON DAKİKA | Küresel çapta Google krizi — erişim kesintisi
-
Sağlık1 hafta önce
Konuşmayı unutturan tümörden kurtuldu… “Çocuklarımın ismini bile unutuyordum”
-
Sağlık1 hafta önce
En mutsuz yaş grubu belirlendi
-
Sanat1 hafta önce
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Romanya’ya gidiyor
-
Sağlık1 hafta önce
Skandal! Ekmeğin içinden kablo çıktı