Politika
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Netanyahu, Hitler ile ideolojik açıdan adeta akrabadır”
-
Yayın tarihi: 16 Eylül 2025.
-
Yayın saati (örnek): 12:58 (TSİ)
-
Okuma süresi (tahmini): ~3 dakika (yaklaşık 520–600 kelime).
Erdoğan, Katar ziyareti dönüşünde yaptığı açıklamada İsrail yönetimini sert sözlerle eleştirirken, Netanyahu’yu Hitler’e benzetti ve uluslararası toplumun harekete geçmesi çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Eylül 2025 tarihinde gazetecilerin sorularını yanıtlarken, İsrail ve Başbakan Binyamin Netanyahu hakkında sert ifadeler kullandı; Netanyahu’yu “Hitler ile ideolojik açıdan akraba” olarak niteleyen Erdoğan, İsrail’in bölgedeki politikalarını “faşist” ve “cinayet şebekesi” olarak tanımladı.
Gövde:
Ankara — Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar’daki İslam İşbirliği Teşkilatı / Arap Ligi zirvesi dönüşünde gazetecilere yaptığı açıklamada, İsrail yönetimini ve Başbakan Binyamin Netanyahu’yu sert sözlerle eleştirdi. Erdoğan, Netanyahu için “Hitler’le ideolojik açıdan adeta akrabadır” ifadelerini kullanarak, İsrail politikalarının bölge ve dünya için tehlike oluşturduğunu vurguladı.
Erdoğan konuşmasında, “İsrail’i yönetenler kendi radikal anlayışlarını, faşist bir ideolojiye dönüştürmüş bir cinayet şebekesinden başka bir şey değil. Netanyahu, Hitler’le ideolojik açıdan adeta akrabadır. Nasıl Hitler kendini bekleyen hezimeti göremediyse, Netanyahu da aynı nihai akıbeti yaşayacaktır” dedi. Açıklamada ayrıca BM zemininde Filistin’in daha fazla desteklenmesi gerektiği ve İsrail’in eylemlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğu vurgulandı.
Söz konusu benzetme, Erdoğan’ın daha önceki dönemlerde de İsrail ve liderlerine karşı kullandığı güçlü dilin bir devamı niteliğinde. Daha önceki sert açıklamalar ve benzetmeler uluslararası medyada geniş yankı bulmuştu; 27 Aralık 2023 tarihli açıklamalarında da Erdoğan, Netanyahu’yu Hitler ile kıyaslamıştı. Bu tarihsel bağlam, Ankara ile Tel Aviv arasındaki ilişkilerin son dönemdeki gerilimini göstermesi bakımından önem taşıyor.
Erdoğan’ın sözleri Türk medyasında geniş yer bulurken, konuya ilişkin uluslararası tepkiler ve İsrail cephesinden karşı açıklamaların gelip gelmediği yakından izleniyor. (Not: Bu haber yayımlanırken Tel Aviv’den resmi bir yanıt henüz kamuoyuna duyurulmamıştı; gelişmeler geldiğinde güncelleme yapılacaktır.)
Kısa bağlam / arka plan: Erdoğan ile Netanyahu arasında benzetmeler ve sert karşılıklı açıklamalar geçmiş yıllarda da yaşanmış, iki ülke ilişkileri dönem dönem diplomatik iniş-çıkışlar geçirmiştir. Gazze’ye yönelik askeri operasyonlar ve insani krizler bu gerilimlerin temelinde yer alıyor.
Politika
Mısır, “NATO tarzı” ortak Arap askeri gücü kurmayı gündeme getirdi — Amaç: Herhangi bir üye devleti saldırı sırasında savunmak
Tarih.Saat: 14 Eylül 2025, 12:00 (TSİ)
Okuma süresi: 4 dakika
Mısır, Arap dünyasında NATO’ya benzer bir ortak askeri güç kurma planını yeniden gündeme getirdi. Plan, herhangi bir Arap ülkesine yönelik saldırı hâlinde hızlı müdahale ve kolektif savunmayı amaçlıyor; Kahire’nin önerisine göre Mısır’ın katkısı on binlerce asker düzeyinde olabilir. Konu, bölgedeki son gelişmelerin ardından Arap zirvesinde ve dışişleri/savunma kanallarında tartışılıyor.
Detaylar — Ne öneriliyor, kim ne diyor?
-
Öneri neyi kapsıyor?
Kahire kaynaklarının aktardığına göre plan, Arap Birliği üyesi ülkelerin katkısıyla oluşturulacak bir “ortak müdahale gücü” oluşturmayı hedefliyor. Gücün amacı, bir üye devlete yönelik saldırı durumunda kolektif savunma mekanizması işletmek olacak. -
Neden şimdi?
Bu teklifin yeniden canlanmasının arkasında, son dönemde bölgedeki askeri gerilimler ve özellikle Doha’ya yönelik iddia edilen saldırılar gibi vakaların yarattığı güvenlik endişeleri gösteriliyor; Kahire kaynakları ve bölge medyası bu gelişmeleri tetikleyici faktör olarak işaret ediyor. -
Mısır ne kadar katkı verecek?
Yerel ve bölge medyasında çıkan haberlere göre Mısır, ortak güce yaklaşık 20.000 asker ve gerekli lojistik desteği sunmayı önerebilir; planın operasyonel yapısı ve komuta düzeni hâlen tartışılıyor. -
Ne zaman ve nerede görüşülecek?
Konunun Arap zirvesi gündeminde olduğu, dışişleri ve savunma bakanları düzeyinde ön görüşmeler yapıldığı bildiriliyor; nihai karar için üye devletlerin onayı gerekecek.
Tarihçe ve benzer girişimler
Ortak Arap askeri gücü fikri yeni değil. Tarihte Arap ülkeleri arasında ortak savunma girişimleri olmuş; 1950’de imzalanan Arap Ortak Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması ile 2010’lu yıllarda da benzer ortak yapıların kurulması gündeme gelmişti. Bu tür girişimler, bölgesel farklılıklar ve politik ayrışmalar nedeniyle hayata geçirilmesi zor projeler olarak kayıtlara geçti.
Olası etkiler ve tartışma başlıkları
-
Bölgesel denge: Ortak bir Arap müdahale gücü, bölgesel güç dengesini değiştirebilir; Suudi Arabistan, Mısır, Cezayir, Fas gibi ülkelerin katılım tercihleri belirleyici olacak.
-
Komuta ve hukuk: Komuta kime bağlanacak, hangi koşullar müdahaleye izin verecek, sivil denetim nasıl sağlanacak gibi hukuki-operasyonel sorular netleştirilmeden uygulama zor.
-
Uluslararası yansımalar: ABD, AB ve bölge dışı aktörlerin tutumu; İsrail-Filistin gerilimi ve İran faktörü bu planın algılanışını etkileyecek.
Resmi açıklamalar ve doğrulama durumu
Şu an için Kahire’den resmi, ayrıntılı bir beyannamenin yayımlandığına dair tüm devlet kanallarından ortak bir onay görünmüyor; haberler büyük ölçüde Arap medyası kaynaklı ve birkaç dış haber kuruluşu tarafından aktarıldı. Konunun nihai haline ilişkin güvenilir resmi açıklamalar gelene kadar detaylarda değişiklik yaşanabilir. (Bu paragraf, mevcut haber raporlarının doğrulama durumuna dayanır.)
Kısa arka plan: Neden uygulanması zor?
-
Katılımcı ülkelerin politika ve çıkar farklılıkları,
-
Komuta/kontrol, finansman ve lojistik uyumu gerekliliği,
-
Bölgesel aktörlerin birbirine karşı güvensizlikleri,
-
Uluslararası hukuk ve dış aktörlerle koordinasyon ihtiyacı.
Bu nedenlerle benzer fikirler daha önce de gündeme gelmiş, ancak kalıcı bir mekanizme dönüşememiştir.
Sonuç (editoryal not)
Mısır’ın önerisi, Arap dünyasında kolektif savunma fikrini yeniden tartışmaya açtı. Teknik ve siyasi engellerin yüksek olduğu bu alanda, önerinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, zirve kararları ve üye ülkelerin katılım iradelerine bağlı olarak şekillenecek. Okurlarımızı resmi açıklamalar çıktıkça güncelleyeceğiz.
Politika
NATO topraklarında Rus drone’ları krizi: Polonya savaşa dahil oldu
Tarih: 10 Eylül 2025
Saat: 12:40 (Europe/Istanbul) — FatihDoganMedya Haber Merkezi
Okuma süresi: ~6 dakika
Polonya, 10 Eylül 2025 sabaha karşı düzenlenen geniş kapsamlı Rus saldırısı sırasında hava sahasını ihlal eden insansız hava araçlarını (İHA) düşürdüğünü açıkladı. Varşova, ihlali “saldırı” olarak nitelendirip NATO içinde istişareler başlattı; NATO hava unsurları da müdahaleye destek verdi. Olay, NATO üyesi bir ülkede Rusya kaynaklı İHA’lara karşı doğrudan müdahalenin en ciddi örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor.
Haber Metni
Olayın kısa anlatımı
Polonya Savunma Bakanlığı ve Başbakan Donald Tusk, 10 Eylül sabaha karşı en az 19 İHA’nın Polonya hava sahasını tekrar tekrar ihlal ettiğini ve bunlardan bazılarının NATO unsurlarıyla koordineli şekilde vurulduğunu bildirdi. Varşova bu ihlali “büyük çaplı bir provokasyon” ve “egemenliğe yönelik saldırı” olarak tanımladı.
NATO müdahalesi ve Article 4
Olayın ardından Polonya, NATO içinde danışma mekanizması olan Madde 4 (Article 4)‘ü harekete geçirdi; müttefikler acil toplantı düzenledi ve bölgedeki hava savunma hazırlığı yükseltildi. NATO uçaklarının bazı İHA’ları tespit edip müdahale ettiği bildirildi; bu, ittifakın bir üyesinin topraklarında yaşanan benzeri vakalara verilen koordineli cevapların en belirgin örneklerinden biri oldu.
Saldırının bağlamı — Ukrayna genelinde büyük taarruz
Olay aynı gece Rusya tarafından Ukrayna’ya yönelik geniş çaplı drone ve füze taarruzunun bir parçasıydı. Uluslararası haber ajanslarına göre saldırıda yüzlerce İHA ve onlarca füze kullanıldı; Ukrayna hava savunması büyük ölçüde etkin olsa da bazı hedeflerde hasar ve can kayıpları bildirildi. Bu yaygın saldırı dalgası sırasında bazı araçların rotalarının Polonya sınırına sapması veya sınırı geçmesi sonucu sınır ötesi ihlaller gerçekleşti.
Rusya ve Belarus açıklamaları
Rusya kaynakları, Polonya hava sahasındaki İHA’ların Rus yapımı olduğuna dair iddiaları reddetti veya konuyu karmaşıklaştırdı; Belarus ise bazı İHA’ların “elektronik karıştırma” nedeniyle rotasından çıktığını iddia etti. Bu karşılıklı açıklamalar, olayın uluslararası siyasette daha büyük bir gerilime dönüşme riskini artırıyor.
Sahadan ilk bilgiler ve etkiler
-
Bazı raporlara göre Polonya’nın doğu bölgelerinde bir ev hasar gördü; can kaybı haberleri sınırlı veya teyit edilmemiş olarak bildirildi.
-
Varşova hava sahası kısmi olarak kapatıldı; sivil uçuşlarda gecikmeler yaşandı.
Zaman çizelgesi (kısa)
-
10 Eylül 2025, gece yarısı — 04:00 aralığı: Rusya kaynaklı geniş çaplı hava saldırısı başlıyor; yüzlerce drone/füze kullanıldığı raporlanıyor.
-
10 Eylül 2025, sabah: Polonya hava sahasında çoklu ihlaller tespit ediliyor; Polonya ve NATO unsurları müdahale ediyor.
-
10 Eylül 2025, öğle: Polonya Madde 4’ü etkinleştiriyor; NATO acil istişarelerine başladı.
Uzman yorumu ve olası sonuçlar
-
İttifak dayanışması testi: NATO ülkelerinin hava savunma koordinasyonu sınanıyor; eğer vaka daha da tırmanırsa siyasi ve askeri adımlar hızlanabilir.
-
Genişleme riski: Bir NATO üyesinin topraklarında düşürülen drone’lar, ittifak için kırmızı çizgi sınırını zorlayabilir ve daha sert diplomatik yaptırımlar veya caydırıcı önlemler gündeme gelebilir.
-
Ukrayna cephesine etkiler: Saldırı dalgası Ukrayna için ciddi hasar riski taşıyor; komşu ülkelerde hava sahası güvenliği daha fazla gündeme gelecek.
Politika
Başkan Erdoğan’dan İsrail’in Katar’daki saldırısına sert tepki: “Hedeflerine asla ULAŞAMAYACAK”
Yayın: 09 Eylül 2025 — 21:45 (TSİ)
Okuma süresi: ~3 dakika
Kaynak: FATİHDOGANMEDYA
Ana Hat: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Katar’ın başkenti Doha’da Hamas heyetine yönelik düzenlenen hava saldırısını kınayarak, “Terörizmi bir devlet politikası haline getirenler hedeflerine asla ulaşamayacaktır” dedi. Türkiye, hem Filistinli kardeşlerinin hem de stratejik ortağı Katar’ın yanında olduğunu vurguladı.
Olayın özeti ve uluslararası tepkiler
İsrail, 9 Eylül 2025 günü Doha’da Hamas’ın siyasi ofisini ve üst düzey yöneticilerini hedef aldığını açıkladı; patlama ve duman görüntüleri şehirden duyuldu. Saldırının, Katar’da devam eden ateşkes/rehineler görüşmeleri sırasında gerçekleştiği bildiriliyor. Saldırıda ölü ve yaralılar olduğu bildirildi; Katar yetkilileri ise egemenliğe yönelik açık ihlal olarak nitelendirdi.
Birçok uluslararası aktör ve bölge ülkesi saldırıyı kınadı; Birleşmiş Milletler, bazı Arap ülkeleri ve Batılı başkentlerden itirazlar geldi. Olay, Doha’daki arabuluculuk çabalarını doğrudan zedeleyebilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Erdoğan’ın açıklaması — Ne dedi, ne vurguladı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya paylaşımı ve resmi açıklamalarla saldırıya tepki gösterdi: “Uluslararası hukukun ve Katar’ın egemenliğinin açık ihlali olan saldırıyı lanetliyorum. Türkiye, tüm imkânlarıyla Filistinli kardeşlerinin ve kardeş ülke Katar Devleti’nin yanındadır. Terörizmi bir devlet politikası haline getirenler hedeflerine asla ulaşamayacaktır.” Erdoğan ayrıca barış, uluslararası hukuk ve Filistin halkının özgürlüğünü savunmaya devam edeceklerini belirtti.
AK Parti sözcüleri de saldırıyı “barbarca” ve “uluslararası hukuka aykırı” olarak nitelendirirken, Türkiye’nin diplomatik ve insani destek taahhüdünü yinelediler.
Olayın bölgesel ve diplomatik yansımaları
-
Katar: Saldırıya güçlü tepki gösterdi; Doha, egemenliğinin ihlal edildiğini açıkladı ve olayın soruşturulmasını talep etti.
-
Uluslararası toplum: BM ve bazı ülkeler saldırıyı kınadı; ABD yönetimi ve bazı Batılı aktörler olayın seyrine ilişkin farklı değerlendirmeler paylaştı.
-
Müzakereler: Olay, Doha’daki ateşkes/rehine görüşmelerini tehlikeye atabilecek bir adım olarak yorumlanıyor; bölgesel gerilim artma riski taşıyor.
Sonuç ve değerlendirm
Erdoğan’ın açıklaması, Türkiye’nin bölgedeki diplomatik duruşunu ve Filistin meselesindeki tutumunu bir kez daha netleştirdi. Saldırının uluslararası hukuka etkileri, Doha’daki arabuluculuk sürecinin akıbeti ve bölgesel güvenlik dengeleri önümüzdeki saatlerde/ günlerde belirleyici olacak. Haber akışı devam ettiği için gelişmeler takip ediliyor.
-
Gündem1 hafta önce
“Kafa kesme videoları” detayı kan dondurdu: Türkiye’nin konuştuğu Eren Bigül olayı — Ailenin sözleri şok etti
-
Sağlık1 hafta önce
Bakan Işıkhan duyurdu: 5 kanser ilacı daha SGK geri ödeme listesine alındı
-
Spor1 hafta önce
İspanya deplasmanda Türkiye’yi 6-0 mağlup etti — Detaylı maç haberi
-
Teknoloji1 hafta önce
Sosyal medya uygulamalarına bant daraltması sürüyor — EngelliWeb: X, Instagram, YouTube ve TikTok etkileniyor
-
Teknoloji6 gün önce
5 Soruda iPhone 17 — En Büyük Yenilikler
-
Sağlık1 hafta önce
Bangladeş’te dang humması son 24 saatte 3 can aldı
-
Ekonomi6 gün önce
Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) nedir? Emeklilik yaşı ve devletten yüzde 30 katkı — Detaylı haber
-
Sağlık1 hafta önce
Uzmanlar uyarıyor: Uçuş sonrası sıcak duş tehlikesi