Gündem
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çiftçiye 37 milyar lira hibe vereceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen çiftçilerle iftar programında konuştu.
15 Temmuz darbe girişiminde çiftçilerin milli iradeyi ve ülkeyi korumak için en ön safta yer aldığını belirten Erdoğan, “Darbecileri engellemek için mahsulünü ateşe verecek kadar vatanlarına sevdalı çiftçilerimizin fedakarlığını hiçbir zaman unutmayacağız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldikleri günden itibaren tüm vatandaşların saadeti, refahı ve kardeşliği için geceli gündüzlü koşturduklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarımda son 22 yılda 110 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdiklerini belirterek, 186 ülkeye 2 bin 250 çeşit tarımsal ürünün ihraç edildiğini söyledi.
Türkiye’nin ihracatta 13 üründe dünyada ilk 3 ülke arasında yer aldığını, ayrıca 104 ülkeye tohum ihracatı gerçekleştirildiğini dile getiren Erdoğan, bu listeyi daha da uzatmanın mümkün olduğunu ifade etti.
“Önümüze çıkan engellere takılmadan, şahsımızı ve hükümetimizi hedef alan saldırılara teslim olmadan, Türkiye’nin iyiliğini istemeyen alçakların sabotajlarına prim vermeden 85 milyonun huzuru ve esenliği için gayret gösteriyoruz.” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Hem tarıma hem de yaz kış demeden üretim yapan çiftçi kardeşlerimize hak ettiği değeri vermenin çabasındayız. Gayretlerimizin, emeklerimizin olumlu neticelerini hamdolsun çok geniş bir yelpazede bizzat görmeye başladık. Bitkisel üretimden hayvancılığa, balıkçılıktan kırsal kalkınma yatırımlarına, tarımın her alanında ülkemizin gerçek potansiyeli ortaya çıkıyor. Burada elbette uzun uzadıya anlatacak değilim. Sektörün içinde olanlar zaten neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Sadece birkaç önemli rakamı paylaşmak arzusundayım. Özellikle ellerine geçirdikleri her fırsatı Türk tarımını ve onun arkasındaki milyonlarca kahramanı kötülemek için kullananların burayı çok dikkatli dinlemesini tavsiye ediyorum.”
206 ÇEŞİT MAHSUL ÜRETİLİYOR
Erdoğan, verimli ve kaliteli üretimin artması için son 22 yılda reel rakamlarla 2 trilyon 70 milyar lira tarım desteği verdiklerini, 2025 yılında şu ana kadar 24 milyar lira ödeme yaptıklarını vurguladı.
Yıl sonunda bu rakamın 135 milyar lirayı bulacağına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
“Yine burada, birilerinin ‘Türkiye’de tarım bitti’ dediği rakamları söylüyorum. Ülkemizde 206 çeşit tarım mahsulü üretiliyor. Bunların bir çoğunda hamdolsun kendimize yeter durumdayız. Sebze ve meyve üretiminde dünyada 4’üncüyüz. Bitkisel üretimde 11’inciyiz. 21 üründe dünyada ilk 3’teyiz. Çiğ süt üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da 3’üncü sıradayız. Sığır eti üretiminde dünyada 7’nci, Avrupa’da 1’inci konumdayız. Tavuk eti üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da ise 2’nciyiz. Yumurta üretiminde dünyada 10’uncu, Avrupa’da 2’nci. Bal üretiminde dünyada 2’nci, Avrupa’da ilk sırada bulunuyoruz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde dünyada 16’ncı, Avrupa’da 2’nci sıradayız.”
Tarım sektörünün geçen yıl Türkiye ortalamasının da üzerinde büyüme gerçekleştirdiğini belirten Erdoğan, 2002 yılında 25 milyar dolar olan tarımsal hasılayı üç katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara yükselttiklerini söyledi. Erdoğan şöyle konuştu:
“Şuraya da özellikle dikkatinizi çekiyorum; ‘Tarım bitti’ iftirası atılan Türkiye bugün, tarımsal hasılada Avrupa’da lider, dünyada ise 8’inci sıradadır. Aynı dönemde ihracatımızı 3,8 milyar dolardan aldık geçen sene 32,6 milyar dolara ulaştırdık. Yani 2002’de ülke olarak neredeyse bir yılda yaptığımız ihracatı bugün sadece tarımda gerçekleştiriyoruz.”
“TARIM SEKTÖRÜNÜ KARALAMAYA DEVAM EDERLER”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, idrakleri kapanmamış olanlar için bu rakamların ziyadesiyle kafi olduğuna vurgu yaparak, “İktidarla muhalefeti karıştıranlara ne desek boş. Onlar bir yalan bulup, değilse uydurup hükümetimizi ve tarım sektörünü karalamaya devam ederler. Güneş balçıkla sıvanmaz. Yalan ne kadar büyük olursa olsun hakikat güneşini kapatamaz. Muhalefetin çarpıtmalardan medet umarak perdelemeye çalıştığı tarım sektörümüzün gerçekleri bunlardır. Bütün bu başarıda emeği olan, alın teri döken siz çiftçi kardeşlerimi bugün bir kez daha yürekten tebrik ediyorum.” şeklinde konuştu.
Fırsatçılarla mücadelenini sürdüğünü belirten Erdoğan, kurumların fahiş fiyat incelemelerinin sürdüğünü ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca ürün arzına dönük önlemleri de aldıklarına işaret ederek, temel gıda ürünlerinde arz sıkıntısının belirtti. Erdoğan şunları söyledi:
“İnsanımızın ücretini ödediği üründe hile, hurda, aldatmaca olmamasıdır. Bakanlığımız sizlerin alın terinizle ürettiğiniz ürünleri vatandaşlara sahtecilikle, taklitle sunanlara karşı bir denetim seferberliği başlattı. Denetimler sonucunda taklit, tağşiş yapılan sağlıksız ürünler artık anlık olarak yayınlanıyor. Sağlıklı ve güvenilir gıda denetimleri yanında fahiş fiyatla mücadelemizde hız kesmeden sürüyor. Aç gözlüler özellikle mübarek ramazan ayını fırsata çevirmek için eskiden beri malumunuz her yola başvurmaktadır. Bu ramazan öncesinde fırsatçılara meydanın boş olmadığını göstermek adına bir dizi tedbir aldık. Devlet olarak adeta dört koldan çok yoğun bir mücadele içine girdik. Ticaret Bakanlığımız, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Rekabet Kurulumuz fahiş fiyat artışı yapanlarla ilgili incelemeler başlattı.”
Birçok işletmenin, indirim kampanyalarıyla hem enflasyonla mücadeleye destek verdiğine hem de ramazan ayında vatandaşın daha uygun maliyetle ürünlere ulaşmasına destek olduğuna dikkati çeken Erdoğan, “İnşallah ramazan ayından sonra da bu mücadelemiz sürecek. Vatandaşın helal lokmasına göz dikenlerin heveslerini Allah’ın izniyle kursaklarında bırakmaya devam edeceğiz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün tarım politikalarının merkezine, üretimin en temel faktörü suyu aldıklarını belirtti.
Son 22 yılda tam 3 trilyon 350 milyar lira maliyetli 11 bine yakın su ve sulama tesisini hizmete aldıklarını hatırlatan Erdoğan, “Bu yıl içinde de 132 milyar lira yatırımla 321 tesisi daha sizlerin hizmetine sunacağız. Şurası bir gerçek ki sadece devletimizin yatırımları ve sizlerin emeğiyle üretimde istenen sonuçların alınması mümkün değil. Her geçen yıl iklim değişikliğinin sebep olduğu sıkıntılara daha fazla maruz kalıyoruz. Maalesef bu yıl da benzer bir durumla karşılaştık. Bu tür durumlar için tarım sigortasının ehemmiyetini tekrar hatırlatıyor, sigorta yaptırmayan çiftçi kardeşlerimizi sigorta yapmaya davet ediyorum. Prim ödemelerinin 3’te 2’sine kadarını devlet olarak karşıladığımız TARSİM’in kapsamını her geçen yıl genişletiyor, yeniliklerle çiftçimizin ürünlerini koruma altına almasına destek sağlıyoruz.”
18,5 MİLYAR LİRALIK KIRSAL KALKINMA DESTEĞİ
Kırsalda hayat standardının yükseltilmesi, kadın ve genç nüfusun üretime teşvik edilmesine yönelik çalışmalarının sürdüğünü, uyguladıkları kırsal kalkınma programlarında yüzde 50 ile yüzde 100 arası hibe desteklerinin bulunduğunu aktaran Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Şu müjdelerimizi de paylaşmak istiyorum; 2025 yılında bütçeden ve uluslararası kurum, kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteğiyle 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız. Ayrıca uluslararası finans kuruluşlarından sağlanan yeni kaynakları taşkın koruma projelerinden kuraklık önleme sistemlerine, kırsal kalkınmadan ormancılığa kadar sektörümüzün gelişimi için kullanmayı sürdürüyoruz. Bu seneden itibaren 5 yıl boyunca tarımın çeşitli alanlarında kullanılmak üzere 1 milyar dolar yani 37 milyar lira yeni kaynağı çiftçilerimize hibe olarak vereceğiz. Bunun 250 milyon dolarının sadece deprem bölgesine tahsis edildiğini de ayrıca ifade etmek isterim. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum.”
Gündem
Türkiye’de Yeni Trend: Arı Kovanı Havası ile Apiterapinin Şifa Dolu Dünyası
Açıklaması
Türkiye’de de popülerleşen apiterapinin eşsiz uygulaması “arı kovanı havası”; astım, bronşit, alerji ve stres başta olmak üzere pek çok soruna doğal destek sunuyor.
Giriş: Arı Kovanı Havası Nedir?
Apiterapi (arı terapisi) kapsamında uygulanan “arı kovanı havası terapisi”, aktif kovanların içindeki temiz, nemli ve yüksek oranda iyonize havanın solunması esasına dayanır. Arılar kovan içinde kanat çırparken havayı filtreler, propolis, balmumu ve bal kokularıyla zenginleştirir; bu atmosfer, solunduğunda hem fizyolojik hem de psikolojik pek çok fayda sunar.
1. Global Uygulama Alanları
-
Amerika Birleşik Devletleri: Bowterra Farm gibi merkezlerde, ziyaretçiler kovanların üzerine inşa edilmiş “Hive Therapy House” yapılarında dinlenerek, mikro titreşim ve iyonize havadan yararlanır .
-
Almanya: Api-Air sistemini ilk geliştiren Alman arıcı Hans Munsch’un uygulamalarıyla yayılmıştır .
-
Rusya ve Orta Avrupa: Apimondia sempozyumlarında sunulan çalışmalarla, bu bölgedeki apiterapi merkezlerinde rutin olarak kullanılmaktadır .
-
Türkiye: İzmir Karaburun’da Hüsseyin Ceylan’ın kurduğu merkezde, geleneksel tedaviye ek destek amacıyla sunuluyor .
2. Arı Kovanı Havasının Bilimsel Faydaları
2.1. Solunum Sistemi Üzerine Etkileri
-
Astım, bronşit ve KOAH semptomlarını hafifletir. Beehive air inhalation, solunum yollarındaki serbest radikalleri azaltarak hava yollarını rahatlatır .
-
Kronik sinüzit ve alerjik reaksiyonlarda nefes açıcı etki gösterir .
2.2. Bağışıklık Sistemi ve Anti-inflamatuar Etki
-
Propolis ve diğer uçucu bileşikler, antimikrobiyal ve anti-inflamatuar özellik sergiler; enfeksiyonlara karşı direnci artırır .
-
İyonize hava, vücuttaki serbest radikal seviyesini düşürerek oksidatif stresi azaltır .
2.3. Psikolojik ve Sinir Sistemi Faydaları
-
Arı kovanının doğal kokusu ve hafif kanat çırpma titreşimleri, derin gevşeme sağlar; stres, kaygı ve uyku problemlerine destek olur .
-
“Kovan havasi sesi” terapisi, sinir sistemi dengesini koruyarak zihinsel berraklık ve iyileşmeyi destekler .
2.4. Anti-aging ve Genel Canlılık
-
İyonoterapi özelliği sayesinde hücre yenilenmesini teşvik eder, cilt ve genel metabolizmayı canlandırır.
3. Uygulamanın Türkiye’ye Uyarlanması
-
Merkez Seçimi: Çevre sessiz, kovanların rahatça yerleştirilebileceği doğal alanlar tercih edilmeli.
-
Seans Süresi: Günlük 45–60 dakikalık nefes seansları, 1–3 farklı kovanda tekrarlanmalı.
-
Hijyen ve Güvenlik: Kovanlarla araya koruyucu mesh bariyer, düzenli kovan kontrolü ve profesyonel gözetim şart.
-
Konaklama ve Ek Hizmetler: İzmir Karaburun örneğinde olduğu gibi, doğa içi bungalov konseptiyle paketler sunulabiliyor.
4. Dikkat Edilmesi Gerekenler
-
Alerjik Reaksiyon Riski: Çok şiddetli arı alerjisi olanlar öncesinde doktora danışmalı.
-
Tıbbi Destek: Apiterapi, geleneksel tedavi yerine değil, tamamlayıcı destek olarak uygulanmalı.
-
Resmi Onay: Türkiye’de henüz Sağlık Bakanlığı tarafından resmen tanınmıyor; bu sebeple deneyimli merkezler tercih edilmeli.
Sonuç
Astımdan alerjiye, stresten anti-aging’e uzanan geniş etki yelpazesiyle “arı kovanı havası terapisi”, ABD ve Avrupa uygulamalarının ardından Türkiye’de de ilgi görüyor. Doğal, yan etkisiz ve hem beden hem ruh sağlığına destek sunan bu yöntemi deneyimlemek için yetkin apiterapi merkezlerini tercih etmek en doğru adım olacaktır.
Gündem
“Banyoda Boğazından Bıçaklanarak Öldürüldü: Trans Birey Nida Nazlıer Cinayeti ve Ardındaki Gerçekler”
Açıklama
Antalya Muratpaşa’da 31 Temmuz 2025’te banyoda yüzü ve boğazı kesilerek öldürülen trans birey Nida Nazlıer’in dosyasında yabancı uyruklu zanlı Arif Ömer El Hüseyin itirafçı oldu. Olayın perde arkası, şüphelilerin ifadeleri ve Türkiye’de trans cinayetlerine karşı hukuki süreç bu makalede.
Giriş
Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde 31 Temmuz 2025 akşamı korkunç bir olay yaşandı. Zerdalilik Mahallesi’ndeki bir apartmanda, 45 yaşındaki trans birey Nida Nazlıer’in banyoda yüzü ve boğazından bıçaklanarak öldürülmüş cesedi bulundu. Olay, hem yerel hem de ulusal basının gündemine oturdu; trans bireylere yönelik nefret suçları tartışmaları yeniden alevlendi.
Olayın Detayları
-
Tarih ve Yer: 31 Temmuz 2025, Muratpaşa/Zerdalilik Mahallesi, Cebesoy Caddesi’nde 4 katlı bir apartmanın birinci katı.
-
Kurgu: Gazeteye yansıyan bilgilere göre, Nazlıer’i öldüren bıçak, apartman girişi yakınındaki bir saksı içinde bulundu.
-
Bulgular: Olay yerindeki kamera kayıtları, dışarı çıkan şüphelinin kısa sürede tespit edilmesini sağladı. Polis, Kepez’de yakaladığı yabancı uyruklu zanlıyı parmak izi incelemesiyle teşhis etti.
Zanlının İtirafları ve İfade Süreci
Yabancı uyruklu 28 yaşındaki Arif Ömer El Hüseyin’in ifadesine göre, Nazlıer’le ücret karşılığı ilişkiye girdiler. Görüşme sırasında trans birey olduğunu fark eden zanlı ile Nazlıer arasında sözlü tartışma çıktı. Nazlıer’in aynaya doğru ittiği şüpheli, “boğuşma sırasında bıçak elime geldi, olayın bu şekilde geliştiğini” öne sürdü.
“Görüşme sırasında trans olduğunu fark ettim, çıkan tartışmada yansıyan benliğimle yüzleşemeyince boğuşma yaşandı. Tamamen meşru müdafaa kastım yoktu fakat elimdeki bıçakla…”
Diğer Şüpheliler ve Adli Süreç
-
Olay evinde bulunan ev arkadaşı H.İ. (23) ve Nazlıer’in en son görüştüğü H.H. (39), emniyette ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.
-
Yalnızca Arif Ömer El Hüseyin, mahkemeye sevk edilerek tutuklandı ve cezaevine gönderildi.
Türkiye’de Trans Cinayetleri ve Hukuki Durum
-
Resmî İstatistikler: Türkiye’de son beş yılda bildirilen trans nefret suçları artış eğiliminde.
-
Hukuki Boşluklar: “Nefret suçları” tanımının Ceza Yasası’nda yer almaması, trans cinayetlerine yönelik cezaların caydırıcılığını zayıflatıyor.
-
Sivil Toplumun Çağrısı: LGBTİ+ örgütleri, “Acil eylem planı” talebiyle Meclis’i yasayı acilen güncellemeye çağırıyor.
Sonuç ve Çağrı
Nida Nazlıer cinayeti, yalnızca bir failin cezasıyla kapanmayacak kadar derin yaralar içeriyor. Trans bireylerin toplum içindeki görünürlüğü ve haklarının korunması için:
-
Yasal Düzenlemeler hızla tamamlanmalı, nefret suçları tanımına eklenmeli.
-
Toplumsal Farkındalık kampanyaları yaygınlaştırılmalı.
-
Güvenlik Önlemleri LGBTİ+ dostu mekan ve mahallelerde artırılmalı.
Bu trajik olay, daha adil bir hukuk ve daha kapsayıcı bir toplum için hepimize görev düştüğünü gösteriyor.
Gündem
Saadet Partisi Gazze’ye Gemilerini Hazırlıyor: “Kaptan Saadet, Rota Gazze”
Açıklama:
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, “Kendi gemilerimizi hazırlayıp Gazze’ye yelken açacağız” diyerek uluslararası yardım filosu planını açıkladı. Planın ayrıntıları, tarihsel bağlamı ve olası zorlukları bu makalede bulabilirsiniz.
Giriş
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, 2 Ağustos 2025 tarihinde Ankara’daki Milli Görüşçü Kuruluşlar Toplantısı’nda çarpıcı bir açıklama yaptı. Arıkan, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukanın “askeri güçle” kırılabileceğini savunarak, partisi ve bağlı kuruluşlarıyla kendi gemi filosunu organize edeceklerini duyurdu .
1. Açıklamanın Detayları
-
Liderlik ve Organizasyon: Arıkan, “En yakın zamanda, birçok ülkede hazırlıkları yapılan uluslararası filonun Türkiye’den kalkacak gemilerini biz, Milli Görüşçü kuruluşlarımızla birlikte organize edeceğiz” dedi.
-
Slogan: “Kaptan Saadet, Rota Gazze”
-
Vurgu: “Bana ne İsrail’den deyip abluka deleceğiz. Bana ne Amerika’dan deyip reel politiği denizin dibine gömeceğiz.”
2. Uluslararası Yardım Filosunun Planı
-
Gemi Hazırlıkları:
-
Teknik ekip kurma
-
Mürettebat ve lojistik planlama
-
-
Rotanın Belirlenmesi:
-
Türkiye limanlarından çıkış noktaları
-
Abluka hattını kırma stratejileri
-
-
Zamanlama ve Takvim:
-
Önümüzdeki günlerde detaylı takvimin açıklanması bekleniyor .
-
3. Tarihsel ve Politik Bağlam
-
Geçmişteki Filolar: 2010’daki Mavi Marmara olayı, Türkiye–İsrail ilişkilerinde dönüm noktası olmuştu. Yeni plan, benzer sivil yardım girişimlerinin devamı niteliğinde.
-
Milli Görüş’ün Rolü: Arıkan, “Milli Görüş bu toprakların mayası, bu coğrafyanın vicdanı” diyerek hareketin ideolojik temelini vurguladı .
4. Olası Zorluklar ve Hukuki Durum
-
Deniz Hukuku: Uluslararası sularda hareket serbestisi ve abluka uygulamasının hukuki boyutları.
-
Güvenlik Riskleri: İsrail donanmasının müdahale ihtimali, uluslararası baskılar.
-
Diplomatik Tepkiler: AB, ABD ve Arap Ligi’nin reaksiyonları takip edilecek.
5. Uluslararası Tepki ve Benzer Girişimler
-
Benzer Girişimler: 2018’deki “Özgürlük Filosu” projeleri.
-
Uluslararası Hukuk Kuruluşları: BM ve Uluslararası Kızılhaç’ın yardım koridoru çağrıları.
6. Sonuç ve Beklentiler
Saadet Partisi’nin bu hamlesi, Türkiye’nin Ortadoğu politikasında etkin bir sivil girişim olarak tarihe geçebilir. Gemi filosunun ayrıntılı takvimi açıklandığında hem ulusal hem uluslararası kamuoyu tarafından yakından izlenecek.
-
Gündem6 gün önce
MOSSAD İddiası ve Bursa Yangınında Sabotaj Şüphesi: Gerçek Ne?
-
Gündem3 gün önce
“Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı Duyurdu: Bursa Harmancık‑Orhaneli Yangını Kontrol Altına Alındı”
-
HAVA DURUMU3 gün önce
Meteoroloji Uzmanı Tekin Tarih Verdi: Cuma Günü Sıcaklık Düşüyor, Yağış Geliyor!
-
Gündem1 gün önce
Aydın’ı Sarsan Bebek Skandalı: 9 Günlük Bebeği Para Karşılığı Satın Alan Çocuk Doktorunun Kan Donduran İtirafı
-
Gündem1 gün önce
Denizli’de Polis Dehşeti: Ailesini Katleden Memur İntihar Etti, Şok Gerçekler Ortaya Çıktı
-
Gündem3 gün önce
Türkiye, Azerbaycan Üzerinden Cumartesi Günü Suriye’ye Günlük 6 Milyon m³ Doğalgaz Tedarikine Başlıyor
-
Gündem2 gün önce
“1994’ten Gelen Mucize: 31 Yaşında “Yeni” Bir Bebek Dünyaya Geldi”
-
Gündem1 hafta önce
Alanya’da Skandal: Ünlü Doktor A.D. ve Hemşirenin Uygunsuz Görüntüleri, “Pes” Dedirten Yapay Zeka Savunması