Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Sanat

CSO, Sesler ve Küller eserinin dünya prömiyerine imza attı

Yayımlandı

üzerinde

Ankara Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Demir’in librettosunu yazdığı, orkestra şefi ve besteci Hasan Niyazi Tura’nın bestelediği “Sesler ve Küller: Karanlığın Orta Yerinde Küçücük Bir Kalpten Yükselen Ağıt” isimli sahne kantatı, CSO Ada Ankara Ziraat Bankası Ana Salon’da dünya prömiyeri yaptı.

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’na, Şef Burak Onur Erdem yönetimindeki Devlet Çoksesli Korosu eşlik etti.

Çocukların savaşlarda uğradıkları zulme, kayıplarına ve çocukluklarını yaşayamamalarına vurgu yapılan eserin “çocuk” karakterini 13 yaşındaki çocuk solist Ada Reyhan Günay, “Anne” karakterini çocuk solist Günay’ın annesi, soprano Hülya Kazan, “Antigone” karakterini soprano Ceren Aydın, “Baba”yı ise bariton Kamil Kaplan seslendirdi.

Başkemancılığını Melodi Eylül Kayış’ın üstlendiği bir saatlik eserin son sahnesi, Antigone’nin Birleşmiş Milletler kürsüsünden dünyaya şu sözlerle seslenmesiyle son buldu:

“Nefesinizden ses çıkmaz sizin/ Yaşamak bahşettiğiniz bir izin/ Kaybolmuş ruhunuz, içinde bir gizin/ Bana aittir hepsi, dizin dizin/ Elinizde kılıç, ne isterseniz çizin/ Nefesinizden ses çıkmaz sizin/ Sorulur nihayetinde sebebi vahşetinizin/Gün gelir, bir çocuk elinden tutar kimsesizliğinizin.”

Konserin sonunda eserin yazarı Prof. Dr. Yavuz Demir ve besteci Hasan Niyazi Tura sahnede davetlileri selamladı. Konseri, başkentli sanatseverler ayakta alkışladı. Eserin dünya prömiyerine, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdür Yardımcısı Erkan Tarhan ve sanatseverler katıldı.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sanat

45 yaşında dudak kanserine yakalandı: Eski kaleciden sokaklara sanat dokunuşu

Yayımlandı

üzerinde

Gençliğinde yaklaşık 20 takımda oynadığını ifade eden Atilla Uçan, “En son Aydınspor’da oynadım. Urla Masterler Spor Kulübü’nde kaleye geçiyorum. Sporculuk yanım bir tarafa, sanata olan düşkünlüğüm de var. Çocukluğumdan beri Aydınspor’un kamplarında bile odada resim yapardım. Urla’nın sokaklarını, mekanlarını her şeyini dekore etmeye, elimden ne geliyorsa yapmaya çalışıyorum.

Okumaya Devam Et

Sanat

44. İstanbul Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu

Yayımlandı

üzerinde

Oyuncu Onur Özaydın sunumuyla Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleştirilen kapanış ve ödül töreninde, Uluslararası ve Ulusal Yarışma’da en iyi filmler ödüllendirildi.

Bu yıl 139 uzun metrajlı ve 15 kısa filmin yer aldığı festivalde, usta yönetmenlerin son eserleri ve dünya festivallerinden filmler sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Festivalde kısa ve uzun metrajlı toplam 51 film yarışırken, törende 18 ödül sahiplerini buldu.

“ALTIN LALE YARIŞMASI”

Başkanlığını Shekhar Kapur’un yaptığı “Altın Lale Yarışması” kategorisinde Ada Solomon, Ebru Ceylan, Saadet Işıl Aksoy ve Cameron Bailey jüride yer aldı.

Bu yıl, Ulusal Yarışma ile Uluslararası Yarışma, Altın Lale Yarışması’nda birleşti ve bu bölümde yerli ve yabancı toplam 15 film yarıştı.

Jüri başkanı, yönetmen Shekhar Kapur’un açıkladığı “Altın Lale En İyi ” ödülünü, Balint Szimler’ın yönettiği “Ders Olsun” filmi aldı.

Ödüllü yönetmen Marianna Brennand’ın açıkladığı “Kariyo-Ababay Jüri Özel Ödülü”, “Tayfa” filmiyle Sahand Kabiri’ye verildi.

“En İyi Yönetmen” ödülünü “Yeni Şafak Solarken” filmiyle Gürcan Keltek kazanırken, “En İyi Senaryo” ödülüne “O Da Bir Şey Mi” filmiyle Pelin Esmer layık görüldü.

“En İyi Kadın Oyuncu” kategorisinde ödül “Yanardağın Altında” filmiyle Sofia Berezovska’nın olurken, “En İyi Erkek Oyuncu” ödülü “Uçan Köfteci” ile Nazmi Kırık’a gitti.

“KISA FİLM YARIŞMASI”

Kısa film yapımını özendirmek, bu alandaki gelişimi desteklemek ve nitelikli kısa filmleri festival izleyicisiyle buluşturmak amacıyla düzenlenen yarışmaya bu yıl Türkiye’den ve dünyadan 12 film katıldı.

Sofia Bohdanowicz, Sinan Kesova ve Herve Le Phuez’den oluşan jüri “En İyi Kısa ” ödülünü Jan Bujnowski’nin yönettiği “Köşe Dansı” filmine verirken, mansiyon ödülüne Umut Şilan Oğurlu’nun yönettiği “Dilan Hakkında Konuşmalıyız” layık görüldü.

“YENİ BAKIŞLAR”

Genç yönetmenleri desteklemek ve yeni çalışmaları daha görünür kılabilmek için yalnızca ilk ve ikinci filmlerini çeken yerli yönetmenlere açık olan “Yeni Bakışlar” bölümünün jürisinde Florent Herry, Bulut Reyhanoğlu, Vuslat Saraçoğlu ve Tibet Çam yer aldı.

“Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü” ise Necmi Sancak’ın yönetmenliğini yaptığı “Ayşe” filmine verildi.

“En İyi Görüntü Yönetmeni” ödülünü “Atlet” filmiyle Ayşe Alacakaptan, “En İyi Kurgu” ödülünü “Zamanın Kıyısında Sınav” filmiyle Eşref Gürkan Kılıç, “En İyi Sanat Yönetmeni” ödülünü “Adresi Olmayan Ev” filmiyle Atilla Çelik, “En İyi Özgün Müzik” ödülünü “Zamanın Kıyısında Sınav” filmiyle Türkay Nişancı, Sevan Amiroğlu ve İlkay Nişancı aldı.

“BAĞIMSIZ ÖDÜLLER”

Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu (FIPRESCI) ve Türkiye’den üç farklı meslek kuruluşunun bulunduğu (Film-Yön, BSB ve SİYAD) “Bağımsız Ödüller” bölümünde filmleri, Dmytro Desiateryk, Ayla Kanbur ve Simon Popek’in yer aldığı jüri değerlendirdi.

Altın Lale Yarışması’nda Balint Szimler’in yönettiği “Ders Olsun” filmi, Kısa Film Yarışması’nda ise Hesam Eslami’nin yönettiği “Tutuklu Vatandaş” filmi FIPRESCI ödülüne layık görüldü.

Film Yönetmenleri Derneği Film-Yön jürisi, Şerif Gören anısına verilen “En İyi Yönetmen” ödülünü “Ölü Mevsim” filmiyle Doğuş Algün’e takdim etti.

Belgesel Sinemacılar Birliği BSB jürisi, “En İyi Belgesel” dalında İlkay Nişancı’nın yönettiği “Zamanın Kıyısında Sınav” filmini ödüllendirdi.

Yazarları Derneği (SİYAD) jürisinin değerlendirdiği “En İyi Film” ödülü ise Emine Yıldırım’ın “Gündüz Apollon Gece Athena” filmine verildi.

Okumaya Devam Et

Sanat

64 yaşındaki emekli öğretmen atıl malzemeleri dönüştürüyor: Bahçesini açık hava müzesine dönüştürdü

Yayımlandı

üzerinde

Çam kozalağı, ağaç dalı, taş, eski eşya parçalarını tasarımlarında kullanan Kuzu, hazırladığı aslan, tavus kuşu, zürafa, Bremen Mızıkacıları gibi birçok çalışmasını evinin bahçesinde sergileyerek burayı bir nevi el işi müzesine dönüştürdü.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar