İş Dünyası
“Blue Origin NS‑31: Hollywood Şovu mu, Gerçek Uzay Deneyimi mi?”

Blue Origin NS‑31 uçuşunun gerçek mi yoksa kurgu mu olduğu tartışmaları, teknik detaylar, komplo teorileri ve uzman görüşleriyle mercek altında.
Özet
Bu hafta başında, 14 Nisan 2025’te gerçekleştirilen Blue Origin’in NS‑31 numaralı uzay turizmi uçuşu, Katy Perry, Gayle King, Aisha Bowe, Amanda Nguyen, Kerianne Flynn ve Lauren Sánchez’den oluşan ilk tamamen kadın mürettebatıyla yaklaşık 11 dakika sürerek uzaya çıkıp döndü . Uçuşun tamamı West Texas’taki Launch Site One’dan canlı yayınlandı ve telemetri verileri ile bağımsız gözlemciler tarafından doğrulandı . Ancak sosyal medyada “Hollywood numarası” ve “son derece pahalı fotoğraf operasyonu” iddiaları geniş yankı buldu . Bu makalede, komplo teorilerinin kökeni, uçuşun gerçekliği ve uzay turizminin geleceğine dair detaylı bilgiler ele alınacaktır.
1. NS‑31 Uçuşunun Teknik ve Operasyonel Detayları
Blue Origin’in geliştirdiği New Shepard roketi, 14 Nisan 2025 günü saat 13:31 UTC’de West Texas’tan fırlatıldı ve mürettebat yaklaşık 11 dakika süren suborbital bir yolculuk yaptı . Uçuş sırasında katılımcılar, Kármán çizgisine (yaklaşık 100 km yükseklik) ulaşarak kısa süreli yer ağırlıksızlık deneyimi yaşadı . Bu, New Shepard programının 11. insanlı, toplamda ise 31. görevidi .
1.1 Mürettebat
-
Katy Perry: Pop yıldızı ve uzaydaki ilk müzisyen denencek katılımcı
-
Gayle King: CBS Mornings sunucusu, medyada geniş yankı uyandırdı .
-
Aisha Bowe: Eski NASA roket bilimcisi, uçuş sırasında güvenlik protokollerini denetlemekle sorumlu .
-
Amanda Nguyen: İnsani haklar aktivisti ve Nobel Barış Ödülü aday adayı, kadın sağlığına yönelik mikro yerçekimsiz deneyler gerçekleştirdi .
-
Kerianne Flynn: Film yapımcısı, uçuş boyunca canlı kayıtlar aldı .
-
Lauren Sánchez: Jeff Bezos’un nişanlısı, ticari uzay turizminin tanıtım yüzü oldu .
2. İnternette Yayılan Komplo Teorileri
Sosyal medya kullanıcıları ve bazı blog yazarları, uçuşu “sahte” göstermek amacıyla kurgulanmış bir PR şovu olarak nitelendirdi . İki ana komplo teorisi öne çıktı:
-
“Hollywood Numarası” Teorisi
-
İniş sırasında kapsül kapısının kapatılıp tekrar açıldığı görüntüler, uçuşun stüdyo ortamında çekildiği iddiasını doğurdu .
-
-
“Pahalı Fotoğraf Operasyonu” Teorisi
-
Yanık izi eksikliği ve kapsül penceresinden görülen plastik bir el, yolculuğun gerçek değil, sadece fotoğraf çekimine yönelik bir organizasyon olduğunu savunanları cesaretlendirdi .
-
3. Komplo Teorilerinin Çürütülmesi
-
Kapsül Kapısı: Daily Mail kaynaklı açıklamaya göre, New Shepard kapsüllerinin her iki kapısı da açılabilir şekilde tasarlanmıştır; NASA güvenlik standartları uyarınca kapılar, tek bir mürettebat üyesi tarafından her iki taraftan 60 saniyede açılabilmelidir .
-
Yanık İzleri: Suborbital uçuşlar, atmosfere çok kısa süreli yeniden giriş yaptığı için tipik bir yeniden giriş yanığı (aerotermal ısı) oluşmaz .
-
“Kukla” İddiası: Pencereden görülen manken benzeri el görüntüsü, 2017’deki New Shepard Crew Capsule 2.0 test uçuşundan kalma bir kare olarak doğrulandı; NS‑31 göreviyle ilgisi bulunmuyor .
4. Uzay Turizmi: Maliyet ve Ekonomik Boyut
-
Blue Origin, uzay turizmi bilet talebi sürecine başlamak için $150.000 tutarında geri ödenebilir bir depozito talep ediyor .
-
2021’de gerçekleştirilen müzayede sonucunda, bir koltuk için en yüksek teklif $28 milyon seviyesinde gerçekleşti .
-
Warwick Business School’dan Prof. Loizos Heracleous’a göre, tek bir New Shepard fırlatmasının maliyeti $1–3 milyon aralığında ve koltuk başına en az yarım milyon USD ödeme yapılması gerekiyor ki iş modelinin sürdürülebilirliği sağlansın .
-
Uzay turizmi 2021’den beri faaliyette ve bugüne kadar 58 kişi bu deneyimi yaşadı .
5. Uçuşun Amacı ve İlham Verici Yönleri
-
NS‑31, kadın temsili ve STEM alanında ilham yaratma amacıyla planlandı; “ilk tam kadın mürettebat” olarak tarihe geçti .
-
Amanda Nguyen, uçuş sırasında göğüs kanseri tespit edebilen mikroçip ve kadın sağlığına dair NASA kumaş testleri gerçekleştirdi .
-
Mürettebat üyeleri, sosyal medya ve basın toplantılarında, uzay keşfinin genç kızlara ve bilim insanlarına ilham verme potansiyelini vurguladılar .
6. Eleştiriler ve Gelecek Perspektifi
-
Eleştirmenler, bu tür yüksek maliyetli ticari uçuşların insanlığı ileri taşımaktan ziyade elitist tüketim aracı haline geldiğini savunuyor
-
Kara Swisher gibi isimler, uçuşu “reklam ve PR şovu” olarak nitelendirerek bilimsel kazanımlardan uzak olduğunu iddia etti .
-
Öte yandan, Blue Origin’in fırlatma aracı New Shepard’ın yeniden kullanılabilirliği ve maliyet düşürme hedefleri, uzun vadede uzay turizminin geniş kitlelere yayılmasına olanak tanıyabilir .
Sonuç
Blue Origin’in NS‑31 uçuşu, hem uzay turizminin somut bir örneğini sundu hem de komplo teorileriyle internetin gündemine oturdu. Ancak uçuşun gerçekliği, canlı yayınlar, telemetri verileri ve bağımsız tanıklarla defalarca teyit edildi. Yüksek maliyet ve eleştiriler, ticari uzay turizminin hâlâ erişilebilirlik ve sürdürülebilirlik sınavını geçtiğini gösteriyor. Gelecekte daha fazla yeniden kullanım, ölçek ekonomisi ve yeni teknolojilerle bu alandaki maliyetler düşerken, uzayın sıradan insanlara açılımı hız kazanabilir.
İş Dünyası
Amerika bu olayı konuşuyor: Milyoner finansçının “işkence odası” ve kadınlara uyguladığı ŞİDDET iddiaları
Amerika bu olayı konuşuyor: Milyoner finansçının “işkence odası” ve kadınlara uyguladığı ŞİDDET iddiaları
Yayın Tarihi: 26 Eylül 2025 • Saat: 22:30 (TSİ)
Okuma süresi: ~4 dakika
New York merkezli emekli finansçı Howard Rubin ve eski asistanı Jennifer Powers, kadınları seyahat ettirip Manhattan’daki lüks bir penthouse’da “işkence odası” olarak tanımlanan ses yalıtımlı bir odaya götürüp şiddet uyguladıkları ve seks ticareti yaptıkları iddiasıyla federal bir iddianameyle suçlandı. Savcılık, olayların 2009–2019 yılları arasında gerçekleştiğini ve mağdurların bazılarının ekonomik olarak savunmasız olduğu ya da geçmişte travma yaşadığı̀nı belirtiyor.

Olayın kısa kronolojisi ve iddialar
Federal iddianameye göre Rubin (70) ile Jennifer Powers (45) arasında yıllarca süren bir yapı oluştu; Powers kadınları organize edip Rubin ile görüşmeleri ayarlıyordu. İddialarda, Rubin’in Midtown’daki penthouse’unun bir odasını kırmızıya boyattığı, ses yalıtımı yaptırdığı ve BDSM ekipmanlarıyla donattığı; hatta mağdurlara elektrik verebilen bir cihaz bulunduğu öne sürülüyor. Savcılar, olayların hem lüks otellerde hem de bu penthouse’da gerçekleştiğini söylüyor.
Rubin ve Powers’ın, kadınlara ödeme yaptıkları; bazı durumlarda NDAlar (gizlilik sözleşmeleri) imzalattıkları ve mağdurları susturmak için hukuki tehditler savurdukları iddia ediliyor. Savcılık ayrıca şüphelilerin mağdurları yolculuk ettirerek eyaletler arasında taşıdığı ve 2018’de bir kadınla ilgili Las Vegas’ta da insan ticareti iddiası bulunduğunu belirtiyor.
Kim bu Howard Rubin? (kısa profil)
Howard Rubin, Wall Street’te uzun yıllar çalışmış, bazı dönemlerde büyük yatırım kuruluşlarıyla bağlantılı bir paraya yönetici olarak biliniyor. Basın notlarına göre Rubin’in geçmişte Merrill Lynch, Bear Stearns ve Soros Fund Management ile ilişkileri olmuş; medya profilleri bu bağlantılara dikkat çekti. Ancak unutulmamalı: şu anki açıklamalar resmi iddianameye dayanmakta ve yargılama süreci devam etmektedir.
Hukuki durum ve geçmiş dava kayıtları
Savcılar tarafından hazırlanan federal iddianame 10 ayrı suçlama içeriyor; bunların arasında seks ticareti, eyaletler arası ulaştırma ve banka dolandırıcılığı gibi ağır suçlamalar da bulunuyor. DOJ (ABD Doğu Bölgesi) tarafından yapılan açıklamada, iddiaların 2009–2019 dönemine yayıldığı ve şüphelilerin mağdurları sömürdüğü ifade edildi. Rubin, tutuklanırken Connecticut’taki evinde yakalandı; Powers ise Texas’ta gözaltına alındı.
Bu dava, Rubin hakkında daha önce açılmış sivil davaların da geçmişinin olduğu bilgisiyle dikkat çekiyor: 2017 ve sonrası dönemlerde bazı mağdurların sivil mahkemede kazandığı kararlar bulunuyor ve daha önce mahkeme tarafından tazminat kararı verildiği rapor edildi. Rubin bu kararlara karşı temyiz başvuruları yapmıştı.
Yetkililerin açıklamaları ve soruşturmanın boyutu
ABD Bölge Başsavcılığı ve FBI yetkilileri, olayı “insan sömürüsü ve cinsel istismar” olarak tanımladı ve soruşturmanın devam ettiğini bildirdi. Yetkililer halka, soruşturmayla ilgili bilgi sahibi olanların FBI veya savcılıkla iletişime geçmesi çağrısında bulundu. Ayrıca ele geçirilen deliller arasında çok sayıda cep telefonu ve iddialara ilişkin yazışmaların bulunduğu belirtildi.
Amerika’da ve medyada yankıları
Olay, ABD medyasında geniş yer buldu; Associated Press, People, Guardian, Bloomberg gibi büyük haber ajansları ve ulusal yayınlar gelişmeleri aktarırken sosyal medya platformlarında da geniş tartışma başladı. Hem mağdurların anlatımları hem de sınıf/iktisat-dünya bağlantıları kamuoyunda tepkiyle karşılandı.
Hukuki uyarı — “İddia” ile “suçlu” farklıdır
Haberde aktarılan tüm bilgiler, resmi iddianame ve soruşturma dosyalarına dayanan iddialardır. Rubin ve Powers şu an için “suçlu” değil; hukuki süreç devam etmekte ve her iki tarafın da savunma hakları saklıdır. Gazetemiz, mahkeme sürecini izlemeye ve doğrulanmış bilgileri aktarmaya devam edecektir.
Ne olacak? Bir sonraki adımlar
-
Tutuklamadan sonra öne çıkan ilk adli işlemler (tehdit, kefalet değerlendirmeleri, ilk duruşma tarihleri) federal mahkemede yürütülecek; savcılar ve savunma avukatları belge ve tanık beyannamelerini sunacak.
-
Yetkililer mağdurların korunması ve yeni mağdurların ortaya çıkması ihtimaline karşı uyarıda bulundu; soruşturmanın genişleyebileceği belirtiliyor.
-
ASELSAN, Borsa İstanbul’da piyasa değeri 1 trilyon TL’yi aşan ilk şirket oldu
-
Tarih: 25 Eylül 2025
-
Saat: 14:30 (yaklaşık)
-
Okuma Süresi: ~ 3 dakika
-
Türkiye savunma sanayisinin önde gelen firması ASELSAN, bugün itibarıyla Borsa İstanbul’da endekslere dahil şirketler arasında piyasa değeri 1 trilyon TL sınırını aşan ilk şirket** unvanına ulaştı.
Bu gelişme, şirketin hisse performansı, stratejik yatırımları ve sektörel uygun konjonktürle birleşerek dikkat çekici bir başarı hikâyesine dönüştü. -

Detaylar & Arka Plan
ASELSAN’ın Hisse Performansı
-
Yıl başında yaklaşık 72,50 TL seviyesinde başlayan ASELSAN hissesi, zamanla istikrarlı bir yükseliş gösterdi.
-
Haber tarihine gelindiğinde hisse fiyatı 220,80 TL seviyesine ulaştı.
-
Bu değerlemeyle birlikte ASELSAN, BIST 100 endeksindeki şirketler arasında piyasa değeri açısından bir ilke imza attı
Piyasa Koşulları ve Destekleyici Faktörler
-
Küresel risklerin azalması ve ABD Merkez Bankası (Fed) tarafından faiz indirimi beklentileri, yatırımcı iştahını artırdı
-
Türkiye’de enflasyonun düşürülmesine yönelik adımlar ve Merkez Bankası’nın faiz indirim yaklaşımı, yerli yatırımcıları cesaretlendirdi.
-
Savunma sanayi şirketlerine olan uluslararası talep artışı ve jeopolitik riskler, ASELSAN gibi firmaların değerini yukarı çekti.
Şirketin Stratejisi: aselsaneXt ve 2030 Hedefi
-
ASELSAN, 2024 yılında başlattığı aselsaneXt programıyla “alanında en iyi ürünleri üretme”, “oyun değiştirici teknolojiler geliştirme” ve “ihracat odaklı büyüme” gibi hedefleri öne çıkardı.
-
Şirket, 2030’a kadar dünya çapında savunma sanayisinin ilk 30 firması arasına girmeyi amaçlıyor.
Mali Veriler ve Sözleşmeler
-
ASELSAN, kritik savunma sistemleri, radar, elektro-optik ve yapay zeka destekli çözümler geliştiriyor.
-
Şirketin AR-GE harcamaları ve ihracat gelirlerinde güçlü büyüme gözleniyor.
-
2025 itibarıyla ASELSAN’ın piyasa değeri dolar bazında da dikkat çekici seviyelere ulaşmış durumda.
Sektörel Etki ve Yatırımcı Algısı
-
Savunma sanayi özellikle jeopolitik gerilimlerle yakından bağlantılı bir sektör olarak, yatırımcılarda “güvenli liman” algısı yaratabiliyor.
-
ASELSAN’ın 1 trilyon TL barajını aşması, sadece şirkete değil, sektöre olan güvenin de güçlü olduğuna işaret ediyor.
-
Bu başarı, diğer teknoloji ve savunma firmalarına da sermaye akışı açısından olumlu sinyaller gönderebilir.
Sonuç ve Gelecek Beklentileri
ASELSAN’ın bu tarihi başarıya ulaşması, hem şirket hem de Türkiye sermaye piyasaları açısından sembolik bir dönüm noktasıdır.
Önümüzdeki günlerde, hisse fiyatının ve şirket değerlemesinin bu seviyede tutulabilmesi için;-
finansal disiplinin devamı,
-
stratejik ihalelerin kazanılması,
-
küresel talebin korunması ve
-
jeopolitik risklerin yönetilmesi
kritik önem taşıyacaktır.
-
İş Dünyası
Ford, direksiyon kolonu arızası nedeniyle 115.539’dan fazla ABD aracını geri çağırıyor
Tarih: 24 Eylül 2025
Saat: 15:30 (Europe/Istanbul)
Okuma süresi: ~3 dakika
Ford Motor Company, ABD’de 115.539 aracın (yaklaşık 115.500) direksiyon kolonu içindeki bir parçanın ayrılma riski nedeniyle geri çağrıldığını açıkladı. Bu adım, sürüş sırasında direksiyon kontrolünün kaybedilmesine yol açabilecek bir sorunu düzeltmeyi amaçlıyor.

Hangi araçlar etkileniyor?
Geri çağırma, model yılları 2020–2021 arasındaki F-250, F-350 ve F-450 Super Duty kamyonetleri kapsıyor. Etkilenen araç sayısı ve model aralığı NHTSA raporunda ve Ford açıklamalarında açıkça belirtiliyor.
Sorunun niteliği
NHTSA raporuna göre sorunun kaynağı, direksiyon kolonunun üst milindeki bağlantı elemanının ayrılabilmesi; bu durumda sürücünün direksiyon hâkimiyetini kısmen veya tamamen kaybetme riski doğuyor. Ford yetkilileri, üretim sürecindeki bir bileşen/hata nedeniyle söz konusu parçanın olması gerektiği gibi sabitlenemeyebildiğini tespit etti
Ford ve yetkili servislerin yapacağı işlemler
Ford, etkilenen araçlar için yetkili servislerde ücretsiz muayene ve gerekli olması halinde parçanın onarımı veya değiştirilmesi işlemini yapacağını duyurdu. Araç sahipleri, araçlarının geri çağırma kapsamında olup olmadığını Ford’un resmi geri çağırma sayfasından VIN ile sorgulayabilir veya NHTSA duyurusundaki kampanya numarasını kullanarak kontrol edebilirler.
NHTSA kampanya numarası / rapor: 25V163 (ilgili NHTSA raporunda detaylar yer alıyor)
Araç sahiplerinin yapması gerekenler
-
Öncelikle Ford’un resmi geri çağırma sayfasından veya NHTSA veri tabanından VIN ile kontrol edin.
-
Eğer aracınız etkilenen araçlar arasındaysa, mümkün olan en kısa sürede yetkili Ford servisine randevu alın. Onarım ücretsizdir.
-
Direksiyonla ilgili herhangi bir gevşeme, aşırı titreşim ya da şafttan ayrılma hissi gibi anormallik gözlemlerseniz aracı derhal güvenli bir yere çekin ve servise başvurun.
Olası riskler ve uyarılar
NHTSA ve Ford, şu ana kadar bu kusurun yol açtığı bildirilen ölümlü kaza hakkında bir açıklama yapmamış olsa da, direksiyon kontrolünün kısmi veya tamamen kaybedilmesinin ciddi güvenlik riskleri doğurabileceğini vurguluyor. Bu nedenle araç sahiplerinin çağrıya kayıtsız kalmamaları önem taşıyor.
-
Teknoloji1 hafta önceChatGPT’nin erkeklere verdiği “korkunç flört tavsiyeleri”
-
Son Dakika1 hafta önceSon dakika deprem mi oldu? Az önce deprem nerede oldu? İstanbul, Ankara, İzmir ve il il AFAD son depremler 17 Ekim 2025
-
Teknoloji6 gün önceNASA astrofizikçisinden yeni teori: Uzaylılar “sıkıcı” olabilir
-
Teknoloji5 gün önceOpenAI, ChatGPT tarayıcısını tanıttı: Mac kullanıcılarına özel
-
Teknoloji1 hafta önceSamanyolu’nun merkezindeki kara delik uzay-zamanı nasıl büküyor?
-
Ekonomi6 gün önceCANLI ALTIN FİYATLARI 20 EKİM: Haftanın ilk gününde altın fiyatları ne kadar? (Gram, çeyrek, yarım ve tam altın fiyatı)
-
Spor7 gün önceFenerbahçe 2-1 Fatih Karagümrük — Maç Sonucu ve Detaylı Özet
-
Gündem1 hafta önceİğdır’da yağmur altında İstiklal Marşı’nı okuyan Zeynep Ece Doğan’a Vali Ercan Turan’dan altın ödül
