Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Ekonomi

Binlerce BYD Elektrikli Araç Türkiye’ye Geldi! Manisa Fabrika Yatırımıyla Arz Sonu Gözükmüyor

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
Çinli elektrikli araç devi BYD, 25 Şubat’ta “BYD Changzhou” gemisiyle 7 bin adet aracı Türkiye’ye sevk etti. Manisa’da kurulacak 1 milyar dolarlık fabrika ile hem iç hem dış pazarda üretim kapasitesini yıllık 150 bin adede çıkaracak BYD’nin Türkiye macerası hız kesmeden devam ediyor.

Özeti

Çin merkezli elektrikli araç devi BYD, 25 Şubat 2025’te Çin’in Ningbo Limanı’ndan yola çıkan ileri teknolojiye sahip “BYD Changzhou” gemisiyle 7 bin adet elektrikli aracı 39 günlük bir yolculuğun ardından 5 Nisan 2025’te Kocaeli’deki Safiport Derince Limanı’na teslim etti . Bu dev teslimat, Türkiye pazarındaki hızlı büyümeyi işaret ederken, Manisa’da yapılması planlanan yaklaşık 1 milyar dolarlık fabrika yatırımının da öncüsü olarak dikkat çekiyor . Proje hayata geçtiğinde yıllık 150 bin araç üretim kapasitesi ve 5 bin kişiye kadar istihdam sağlaması hedeflenen tesis, Türkiye’nin elektrikli araç ekosisteminde stratejik bir rol üstlenecek


Giriş

Çin’in elektrikli araç üretiminde dünya liderlerinden BYD, 2025 yılı itibarıyla Türkiye pazarını devasa bir operasyonla hedef aldı . Şirket, Şubat ayında “BYD Changzhou” isimli araç taşıma gemisiyle 7 bin sıfır kilometre elektrikli aracı Türkiye’ye sevk ederek, arz kapasitesinin sınırsız olduğunu gösterdi . Bu adım, Türkiye’de artan elektrikli araç talebine hızlı yanıt verme ve pazar payını hızla büyütme stratejisinin bir parçası olarak öne çıkıyor


BYD’nin Türkiye Stratejisi

Dev Teslimat Operasyonu

BYD, dünya çapında özel tasarlanmış “BYD Changzhou” gemisi ile 7 bin araçlık dev bir sevkiyat gerçekleştirdi . 39 günlük deniz yolculuğunun ardından 5 Nisan 2025’te Derince Safiport Limanı’na ulaşan gemiden indirilen araçlar, hem Türkiye hem de bölge ülkeleri için stokları yeniledi . Havadan çekilen görüntüler, limanda bekleyen binlerce elektrikli aracın etkileyici bir panoramasını sundu .

Pazara Etkisi

Türkiye’de elektrikli araç pazarının 2024’te %25 büyüdüğü; 2025 hedefinin ise iki kat artışı yakalamak olduğu tahmin ediliyor. BYD’nin geniş araç stokuyla bayilere hızlı dağıtım yapması, pazarın doygunluk sınırlarını erteleyecek bir unsur olarak görülüyor . Ayrıca, teslimat sonrası servis ağının güçlendirilmesi ve şarj altyapı yatırımları da planlar arasında bulunuyor.


Manisa Fabrika Projesi

ÇED ve İzin Süreci

BYD, Manisa’daki fabrika yatırımı için 2024’ün son çeyreğinde Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecini başlattı . Yaklaşık 1 milyar dolarlık proje kapsamında sıfır atık yönetim planı, geri dönüşüm ve enerji geri kazanım stratejileri uygulanacak . İnşaatın 2025 yılında başlaması, 2026’nın ilk çeyreğinde makine ekipman kurulumuna geçilmesi ve aynı yılın sonunda üretime geçilmesi hedefleniyor .

Üretim Kapasitesi ve İstihdam

Fabrika açıldığında yıllık 150 bin araç üretim kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük elektrikli araç üretim tesislerinden biri haline gelecek . Tesis bünyesinde elektrikli ve şarj edilebilir hibrit modellerin yanı sıra batarya teknolojileri üzerine Ar-Ge merkezi de kurulacak . Proje, doğrudan 5 bin kişiye, dolaylı olarak ise on binlerce kişiye istihdam sağlayacak.


Ekonomik ve Bölgesel Etkiler

BYD’nin Manisa yatırımı, Ege Bölgesi’nin sanayi altyapısını güçlendirirken, bölge ekonomisine can suyu olacak  Yerel tedarikçilerle kurulacak iş birlikleri, otomotiv yan sanayisinin gelişimini hızlandıracak; Türkiye’nin elektrikli araç ekosistemindeki yetkinliği artırılacak. Ayrıca, bölgedeki lojistik ve liman kapasitesinin de artırılması planlanıyor.


Geleceğe Bakış

Türkiye’de elektrikli araç penetrasyonunun 2030’a kadar %50’nin üzerine çıkması öngörülürken, BYD’nin bu erken yatırımı, pazarın şekillenmesinde kritik rol oynayacak . Manisa fabrikası faaliyete geçtiğinde, sadece iç pazara değil, ihracata da hizmet verecek bir merkez olacak. Böylece, Türkiye hem bölgesel bir elektromobilite üssü hem de küresel tedarik zincirinde kilit bir konuma yükselecek.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

Kayseri’den yurt dışına gidiyor: Hasat sabahın erken saatlerinde başladı

Yayımlandı

üzerinde

İç piyasada bu kadar rağbet görmüyor. Dış piyasa daha güzel oluyor. Günlük 80’e yakın işçi çalıştırıyoruz. Şu an tarlamızda Otolia, Marabel, Madeleine gibi çeşitlerimiz var. İhracat için Arizona çeşitlerinden ekiyoruz. İç piyasada sofralık olarak Madeleine ekiyoruz. Sanayilik olarak ‘Jelly’ gibi çeşitlerimiz var. Bu sene biraz kurak geçti. Havalarda sıcak geçti. Bu da bizim rekoltemizi biraz düşürdü. Üreten çiftçilerimiz planlı ekimler yapsın. Sözleşmeli ekimlere yönelsin. Çünkü pazar olmadan ekim, çiftçiye yük oluyor. Önce pazarını bulsun sonra eksin” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Süt litre fiyatı 2025: Çiğ süt fiyatı ne kadar oldu, zamlandı mı?

Yayımlandı

üzerinde

Ulusal Süt Konseyi tarafından yapılan son açıklamaya göre %3,6 yağ ve %3,2 protein içeriğine sahip olan çiğ inek sütü litre başına 19,60 TL oldu. Güncellenen yeni fiyatlar 1 Ekim itibarıyla uygulamaya konacak.

Ayrıca dikkat edilen yağ ve protein oranlarının değişimi durumunda 29 kuruş fark uygulanacak.

Söz konusu tutar, Aralık 2025 tarihinde yeniden değerlendirilecek.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Powell’dan faiz indirimi açıklaması:  “Yaygın bir destek yoktu”

Yayımlandı

üzerinde

​​​​​​​ Merkez Bankası () Başkanı Jerome Powell, politika faizini beklentiler dahilinde 25 baz puan düşürerek yüzde 4-4,25 aralığına indirmelerinin ardından basın toplantısı düzenledi.

İşsizlik oranının düşük kalmaya devam etse de yükseliş gösterdiğini belirten Powell, istihdam artışlarının yavaşladığını ve istihdama yönelik aşağı yönlü risklerin arttığını söyledi.

Powell, istihdam artışındaki yavaşlamanın önemli bir kısmının daha düşük göç ve daha düşük iş gücüne katılım nedeniyle iş gücü artışındaki gerilemeyi yansıtıyor olabileceğini, yine de iş gücü talebinin zayıfladığını ve son dönemdeki istihdam yaratma hızının işsizlik oranını sabit tutmak için gerekli olan “başa baş” seviyesinin altında göründüğünü anlattı.

Ücret artışının da yavaşlamaya devam etse de hala enflasyonun üzerinde seyrettiğine işaret eden Powell, “Genel olarak, hem iş gücü arzında hem de talebinde belirgin bir yavaşlama yaşanması olağan dışı bir durum. Daha az dinamik ve bir miktar zayıflamış bu iş gücü piyasasında, istihdama yönelik aşağı yönlü riskler artmış görünüyor.” dedi.

TARİFE ELEŞTİRİSİ

Powell, enflasyonun ise son dönemde hızlandığını ve bir miktar yüksek seyretmeye devam ettiğini belirtti.

Fed Başkanı Powell, hizmet sektöründe ise dezenflasyonun devam ettiğinin görüldüğünü aktardı.

Kısa vadeli enflasyon beklentilerinin bu yıl boyunca tarifelerle ilgili haberler doğrultusunda hem piyasa hem de anket bazlı göstergelerde yansıtıldığı şekilde genel olarak yükseldiğini belirten Powell, uzun vadeli beklentilerin çoğunun ise hala yüzde 2’lik enflasyon hedefiyle uyumlu kalmaya devam ettiğini kaydetti.

“TÜKETİCİ HARCAMALARINDA YAVAŞLAMA VAR” 

Powell, son göstergelerin ekonomik faaliyetteki büyümenin de ılımlı hale geldiğini gösterdiğini belirterek, “​​​​​​​​Büyümedeki yavaşlama büyük ölçüde tüketici harcamalarındaki yavaşlamayı yansıtıyor” diye konuştu.

Hükümet politikalarındaki değişiklikler olmaya devam ettiğini belirten Powell, bunların ekonomi üzerindeki etkilerinin belirsizliğini koruduğunu ifade etti.

Powell, “Yüksek tarifeler bazı mal kategorilerinde fiyatları yukarı çekmeye başladı, ancak bunların ekonomik faaliyet ve enflasyon üzerindeki genel etkileri henüz belli değil” dedi.

Makul bir temel senaryonun tarifelerin enflasyon üzerindeki etkilerinin nispeten kısa süreli olacağı yani tek seferlik bir fiyat artışı yaşanacağı yönünde olduğunu belirten Powell, ancak enflasyonist etkilerin daha kalıcı olma ihtimalinin de bulunduğunu, bunun değerlendirilip yönetilmesi gereken bir risk olduğunu aktardı.

“KISA VADEDE ENFLASYON RİSKLERİ YUKARI YÖNLÜ”

Powell, “Kısa vadede, enflasyon riskleri yukarı yönlü, istihdam riskleri ise aşağı yönlü, bu zorlu bir durum.” dedi.

İstihdama yönelik aşağı yönlü risklerin artmasıyla risk dengesinin değiştiğini belirten Powell, “Bu doğrultuda, bu toplantıda daha nötr bir politika duruşuna doğru bir adım daha atmanın uygun olduğuna karar verdik” diye konuştu.

Powell, Banka’nın bugünkü kararıyla olası ekonomik gelişmelere zamanında yanıt vermek için iyi bir konumda olmaya devam ettiğini ifade etti.

⁠”POLİTİKADA HIZLI DEĞİŞİKLİK GEREKTİĞİNİ HİSSETMİYORUM”

Yıl boyunca iş gücü piyasasının sağlam durumda olması dolayısıyla para politikasını kısıtlayıcı bir seviyede tutabildiklerini işaret eden Powell, risk dengesinin enflasyondan istihdama doğru kaydığını ifade etti.

Powell, 25 baz puanın üzerinde bir faiz indiriminin hangi koşullar altında gerekeceğine yönelik soru üzerine, “Bugün 50 baz puanlık bir indirim için hiç de yaygın bir destek yoktu” dedi.

Son 5 yılda büyük faiz artışları ve büyük faiz indirimleri yaptıklarını anımsatan Powell, bunun politikanın hızlı şekilde yeni bir noktaya taşınması gerektiğinde yapıldığını, ancak şu anda böyle bir durum hissetmediğini dile getirdi.

Powell, “Bu yıl şimdiye kadarki politikamızın doğru olduğunu düşünüyorum. Gümrük vergileri, enflasyon ve iş gücü piyasasının nasıl gelişeceğini bekleyip görmekle doğru bir karar verdik. Şu anda, istihdam yaratımındaki düşüş ve iş gücü piyasasındaki diğer zayıflama belirtilerine tepki gösteriyoruz” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar