Gündem
Beyoğlu’nda “Bastonlu Dede” Lakaplı 74 Yaşındaki H.B. Termos İçinde Uyuşturucu Satarken Yakalandı — Tutuklandı
Beyoğlu’nda “Bastonlu Dede” Lakaplı 74 Yaşındaki H.B. Termos İçinde Uyuşturucu Satarken Yakalandı — Tutuklandı
Tarih: 5 Ekim 2025 — Saat: Yaklaşık 15:00 (medyada 14:44–16:15 arası farklı saatler bildirildi).
Okuma süresi: 2 dakika
Beyoğlu’nda “Bastonlu Dede” lakabıyla bilinen 74 yaşındaki H.B., polis ekiplerinin düzenlediği operasyonda termosun içinde satışa hazır şekilde uyuşturucu bulundurduğu iddiasıyla yakalandı. Şüpheli, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olayın ayrıntıları
İstanbul Emniyeti’ne bağlı Güven Timleri, Kalyoncu Kulluğu Mahallesi’ndeki bir adreste uyuşturucu ticareti yapıldığı yönündeki ihbar üzerine çalışma başlattı. Yapılan fiziki takip sonucunda adrese operasyon düzenleyen ekipler, ev ve çevresinden çıkan şüphelilere üst araması yaptı; ardından eve giren ekipler “Bastonlu Dede” olarak tanınan H.B.’yi gözaltına aldı.
Ele geçirilenler
Farklı yayınlarda yer alan bilgilere göre, evde ve termos içinde yapılan aramalarda satışa hazır paketler halinde çok sayıda uyuşturucu madde ile önemli miktarda nakit ele geçirildi. Bazı kaynaklar ele geçirilen maddelerin dökümü olarak şunları aktarıyor:
-
41 adet termos içinde satışa hazır uyuşturucu paketi,
-
81 adet uyuşturucu karışımlı tütün (ve/veya satışa hazır tütün paketleri),
-
10 adet peçeteye emdirilmiş uyuşturucu paketleri,
-
Toplamda yaklaşık 318 gram uyuşturucu (bazı kaynaklarda 132 parça şeklinde de geçmekte),
-
Yaklaşık 96.900 TL (farklı kaynaklarda 97.000 TL civarı) nakit para.
Not: Basındaki rakamlar haber kaynaklarına göre farklılık göstermektedir; yukarıdaki sayılar ilgili haber ajanslarının ve yerel yayınların aktardığı rakamların derlenmesidir.
Soruşturma ve son durum
Gözaltına alınan H.B. ile birlikte adreste bulunan diğer 3 kişi de emniyete götürüldü. H.B. hakkında “uyuşturucu ticareti yapmak” suçlamasıyla işlem başlatıldı; ifadesinin ardından nöbetçi hakimlikte sorgulanan şüpheli tutuklanarak cezaevine sevk edildi. Diğer şüpheliler hakkında ise “uyuşturucu kullanmak” ve benzeri işlemler uygulandığı, bazılarının serbest bırakıldığı bildirildi.
Gündem
Halep’te Şiddetli Çatışma: SDG ile Suriye Ordusu Arasında Ateş Açıldı
Halep’te Şiddetli Çatışma: SDG ile Suriye Ordusu Arasında Ateş Açıldı
Yayın: 07 Ekim 2025 — 00:45 (TSİ)
Okuma süresi: 2 dakika
Yazar: FatihdoğanMedya Haber Merkezi
Özet: 6 Ekim 2025 tarihinde Halep ve çevresinde SDG (Suriye Demokratik Güçleri) ile Suriye Ordusu unsurları arasında yoğun çatışmalar yaşandı. Resmi ve yerel kaynaklara göre çatışmaların bazı yerleşimlere sıçradığı, en az bir güvenlik görevlisinin hayatını kaybettiği ve birden fazla yaralanma meydana geldiği bildirildi.

Lavc59.13.101
Olayın Detayları
6 Ekim öğleden sonra ve akşam saatlerinde Halep çevresinde, özellikle Deir Hafer hattı ile Şeyh Maksud / Eşrefiye çevresinde SDG ile Suriye Ordusu arasında şiddetli silahlı çatışmalar meydana geldi. Haber ajanslarının ortak aktardığı bilgilere göre çatışmalar makineli tüfek, havan ve orta kalibreli ateş destek unsurlarıyla sürdü.
Can ve Mal Kaybı
Xinhua’nın aktardığına göre çatışmalarda en az bir Suriye güvenlik görevlisi öldü; bazı yerel haber kaynakları ise yaralı sayısının birden fazla olduğunu bildirdi. Bu sayılar henüz resmi bir ortak tabloda netleşmemiştir.
Yerel Durum ve Güvenlik Önlemleri
Görgü tanıkları ve bölge haberleri, Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerine giden yolların kapatıldığını, güvenlik konuşlandırmalarının önemli ölçüde arttığını ve sivil hareketliliğinin kısıtlandığını bildiriyor. Bazı kaynaklar, hastane binalarına yönelik hasar raporları ve yerel altyapıya etkiler olduğuna dikkat çekti.
Tarafların İddiaları ve Karşılıklı Suçlamalar
Çatışma sürecinde taraflar birbirini hedef almakla suçladı. Yerel haber ajansları, karşılıklı atışlar ve topçu/saldırı iddialarının her iki taraf tarafından da dile getirildiğini aktardı; bölgedeki haber takibi halen devam ediyor.
Neden Tırmandı? Kısa Arka Plan
2025 boyunca Suriye’deki siyasi ve askeri yeniden yapılanma, bölgesel güç dengelerinde değişikliklere neden oldu. Ekim başında bazı alanlarda yeniden konuşlanma, yol ve kontrol noktası düzenlemeleri ile takviye sevkiyatları rapor edildi; bu süreç gerginliği artıran etkenlerden biri olarak gösteriliyor.
Okur İçin Uyarı
Çatışma bölgelerinden gelen bilgiler hızla değişiyor ve sosyal medyada dolaşan görüntüler/iddialar her zaman doğrulanamayabiliyor. FatihdoğanMedya olarak yalnızca doğrulanmış, güvenilir kaynaklardan gelen bilgileri yayımlamaya devam edeceğiz; yeni doğrulanmış bilgiler geldikçe haber güncellenecektir.
Gündem
28 Şubat davasında yeniden yargılama: 13 sanığa 18’er yıl ceza

Yargıtay’ın bozma kararının ardından emekli orgeneraller Orhan Yöney ve Şükrü Sarıışık ile dönemin YÖK Başkanı Prof. Dr. Halil Kemal Gürüz’ün de aralarında bulunduğu 16 sanığın yeniden yargılandığı 28 Şubat davasında karar açıklandı.
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanıklardan bazıları ile avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı, dosyaya gelen evrakı okuduktan sonra esasa ilişkin mütalaanın açıklandığını hatırlatarak, sanıklara söz verdi.
Sanık emekli Korgeneral Köksal Karabay, soruşturmanın ilk aşamasında görev yapan savcı ve hakimlerin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden ihraç edildiğini ve hukuken ceza aldıklarını, iddianamede yer alan suçlamalara yönelik hiçbir somut delil olmadığını öne sürerek, mahkemeden beraatini istedi.
Sanık emekli Koramiral Altaç Atılan ise Deniz Kuvvetleri’nde görev yaptığı süre boyunca vatana ve millete sadakatle hizmet ettiğini kaydederek, “Ben mesleğimi Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda icra ettim. Askeriyede verdiğim yemine hep sadık kaldım. Dosyada delil olarak yer alan belgelerin üzerinde oynandığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca 13 yılı aşkın süren bu davanın FETÖ kumpası olduğu da açıktır. Galiba tek suçumuz asker olmaktı. Şahsıma atılan hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum” dedi.
Sanık emekli Tuğgeneral Metin Yaşar Yükselen de 28 Şubat davasının özel olarak kurgulanmış bir kumpas davası olduğunu ileri sürerek, şunları ifade etti:
“Soruşturmanın başında olan herkesin FETÖ ile bağlantısı çıkmıştır. Davanın iddianamesini hazırlayan savcı, bize karşı kin ve husumet ile hareket etmiştir. Necmettin Erbakan yaşarken hiçbir askerden şikayetçi olmamıştır. 28 Şubat davasının açılması için onun ölümü beklenmiştir. Dosyada yer alan müşteki ve mağdur dilekçeleri tek tiptir. Suçsuzum. Askerliğim boyunca subaylık yeminime bağlı kaldım. Türkiye Cumhuriyeti yasalarını çiğnemedim. Beraatimi talep ediyorum.”
AVUKATLAR SOMUT DELİLİN BULUNMADIĞINI ÖNE SÜRDÜ
Sanık eski YÖK Başkanı Halil Kemal Gürüz de iddianamede belirtilen suçlamaların iftiradan ibaret olduğunu savunarak, “Dönemin YÖK başkanı olarak istesem de üzerime atılı suçları işleyemezdim. İkna odalarıyla ilgili uygulama İstanbul Üniversitesinin uygulamasıdır, orada başlamıştır. YÖK’ün bu işle hiçbir ilgisi yoktur. Bana kimseden bir bilgi, belge gelmedi, kimse bana bir şey yaptırmaya çalışmadı. Yargıtay ilamı da kendi içerisinde çelişmektedir. Delillerin belirleyici olmadığını ifade edip, ardından bozma kararı vermişlerdir” beyanında bulundu.
Sanıklar emekli Tümgeneral Muhittin Erdal Şener, emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık, emekli Korgeneral Erdoğan Öznal da iddianamenin somut delillere dayanmadığını ve üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmediklerini söyleyerek mahkemeden beraatini talep etti.
Beyanların ardından söz alan sanık avukatları, mütalaayı kabul etmediklerini, 13 yıldır yargılamanın devam ettiğini, müvekkillerinin yaşlı insanlar olduğunu, iddianamede de sanıklara atılı suçlara dair hiçbir somut delilin bulunmadığını öne sürerek, mahkemeden, sanıkların beraatini istedi.
13 SANIĞA 18’ER YIL
Kararını açıklayan mahkeme, vefat eden sanıklar Şevket Turan, İzzettin İyigün ve Kamuran Orhon’un dosyadan düşürülmelerine, 13 sanık hakkında “darbe girişimine yardım” suçundan 18’er yıl hapis cezası verilmesine hükmetti.
YARGITAY 16 SANIK HAKKINDAKİ HÜKMÜ BOZMUŞTU
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, eski orgeneraller Çevik Bir, Çetin Doğan, Fevzi Türkeri, Ahmet Çörekçi ve İlhan Kılıç, emekli korgeneraller Çetin Saner, Yıldırım Türker, Vural Avar ve Hakkı Kılınç, emekli koramiral Aydan Erol, emekli tümgeneraller Erol Özkasnak, Cevat Temel Özkaynak, Kenan Deniz ve emekli tuğgeneral İdris Koralp hakkında “hükümeti cebren vazife görmekten men” suçundan verilen müebbet hapis cezasını onamıştı.
Aynı cezaya çarptırılan sanıklar Halil Kemal Gürüz, Erdoğan Öznal, Hayri Bülent Alpkaya ve Muhittin Erdal Şenel’in ise “yardım eden” sıfatıyla cezalandırılmalarının gerektiği gerekçesiyle haklarındaki mahkumiyet kararını bozan Daire, “zaman aşımı” nedeniyle düşme kararı verilen sanıklar Orhan Yöney, Şükrü Sarıışık, İzzettin İyigün, Kamuran Orhon, Köksal Karabay, Altaç Atılan, Ersin Yılmaz, Şevket Turan, Yücel Özsır, Metin Yaşar Yükselen, Refik Zeytinci ve İbrahim Selman Yazıcı’nın ise diğer sanıklarla “gizli ittifakları”nın bulunduğu gerekçesiyle cezalandırılmalarını istemişti.
Haklarında bozma kararı verilen 16 sanığın, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden yargılanmasına başlanmıştı.
Gündem
Karahantepe’de tarihte bir ilk: İnsan yüzlü T biçimli dikilitaş bulundu
Karahantepe’de tarihte bir ilk: İnsan yüzlü T biçimli dikilitaş bulundu
Tarih: 6 Ekim 2025 · Saat: 14:10 (Europe/Istanbul) · Okuma süresi: 4 dakika
Şanlıurfa’daki Karahantepe kazılarında, T biçimli bir dikilitaşın yüz bölgesine insan yüzü betimlemesi işlenmiş olarak bulundu. Buluntu, Taş Tepeler kültürünün insan-anthropomorfik temsil anlayışına dair yeni tartışma başlatıyor.
Detaylı haber
Şanlıurfa — Taş Tepeler projesi kapsamındaki Karahantepe kazı alanında yürütülen çalışmalarda, üzerinde belirgin insan yüzü işçiliği bulunan T biçimli bir dikilitaş gün yüzüne çıkarıldı. Kazı ekipleri, daha önce ağırlıklı olarak hayvan tasvirleri ve soyut sembollerle bilinen T biçimli dikilitaşlar üzerinde ilk kez bu kadar açık bir insan yüzü betimlemesine rastlandığını belirtiyor. Bu bulgu, bölgedeki simgesel anlatının insan figürünü nasıl konumlandırdığına ilişkin yeni veriler sağlıyor.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI’NIN YÜRÜTTÜĞÜ TAŞ TEPELER PROJESİ KAPSAMINDA ŞANLIURFA KARAHANTEPE’DE YAPILAN KAZILAR SONUCU İLK KEZ İNSAN YÜZLÜ, T BİÇİMLİ BİR DİKİLİTAŞI GÜN YÜZÜNE ÇIKARTILDI. (İHA/ANKARA-İHA)

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI’NIN YÜRÜTTÜĞÜ TAŞ TEPELER PROJESİ KAPSAMINDA ŞANLIURFA KARAHANTEPE’DE YAPILAN KAZILAR SONUCU İLK KEZ İNSAN YÜZLÜ, T BİÇİMLİ BİR DİKİLİTAŞI GÜN YÜZÜNE ÇIKARTILDI. (İHA/ANKARA-İHA)

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI’NIN YÜRÜTTÜĞÜ TAŞ TEPELER PROJESİ KAPSAMINDA ŞANLIURFA KARAHANTEPE’DE YAPILAN KAZILAR SONUCU İLK KEZ İNSAN YÜZLÜ, T BİÇİMLİ BİR DİKİLİTAŞI GÜN YÜZÜNE ÇIKARTILDI. (İHA/ANKARA-İHA)
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yürüttüğü Taş Tepeler Projesi kapsamında Şanlıurfa Karahantepe’de yapılan kazılar sonucu ilk kez insan yüzlü, T biçimli bir dikilitaşı gün yüzüne çıkartıldı.
Dikilitaşın yüz bölümünde yer alan betimleme; derinlemesine oyulmuş göz çukurları, belirgin burun hatları ve çene çizgileriyle dikkat çekiyor. Arkeologlar, taşın stilistik özelliklerinin Karahantepe’den daha önce çıkarılan insan ve hayvan figürleriyle benzerlik gösterdiğini, bunun bölge topluluklarının ortak bir sembolik dil kullandığına işaret edebileceğini söylüyor. Bu tür antropomorfik ifadelerin Neolitik dönem ritüelleri ve sosyal kimlik üretimi hakkında önemli ipuçları taşıdığı vurgulanıyor
Karahantepe, Göbeklitepe ile akraba bir yerleşim olarak Taş Tepeler ağının önemli halkalarından biri. Bölgedeki kazılarda şimdiye kadar yüzlerce T biçimli dikilitaş ortaya çıkarıldı; bu yeni buluntu ise T biçim taşların yalnızca sembolik motifler ve hayvan tasvirleri taşımadığı, aynı zamanda doğrudan insan betimlemelerine de yer verebildiğini gösteriyor. Bu durum, erken Neolitik dönemde insanın ritüel ve simgesel temsillerindeki çeşitliliğe dair literatüre yeni bir boyut ekliyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yürütülen kazı çalışmalarında ortaya çıkan bu tip yeni bulgular, Karahantepe’nin korunmasına yönelik adımları da hızlandırıyor. Son aylarda alana koruma çatısı inşa edilmesi ve ziyaretçi kabulü hazırlıklarının devam etmesi kararları alındı; yetkililer buluntuların hem bilimsel incelemeye alınacağını hem de korunarak sergilenmesi için gerekli projelerin yönetileceğini açıkladı.
Uzmanların değerlendirmesi
Arkeologların ilk değerlendirmesine göre bu dikilitaş, bölgedeki sosyal yapının ve ritüel pratiklerin çözülmesinde kilit rol oynayabilir. İnsan yüzünün taşın ön yüzüne işlenmiş olması, simgesel hiyerarşiler, ataya tapınma veya belirli bir kimliği/rolü temsil eden bireylerin anısının taşlaştırılması gibi farklı yorumlara açık. Ancak kesin işlev ve anlam tespiti için taşın bağlamı, stratigrafisi ve ilişkilendirildiği diğer arkeolojik buluntuların ayrıntılı incelemesi gerekiyor.
Ne değişecek?
Bu bulgu, Karahantepe ve çevresindeki Neolitik yerleşimlerin anlaşılmasında küçük ama önemli bir dönüm noktası olabilir. Araştırmacılar şimdi taşın detaylı 3B taramasını, petrolojik analizini ve çevresindeki katmanların tarihlendirilmesini planlıyor. Bu analizler tamamlandığında, bulgunun ait olduğu kültürel bağlam ve tarihsel aralığa ilişkin daha net sonuçlar elde edilebilecek.
-
Spor1 hafta önce
Galatasaray–Liverpool maçına PREMIUM bilet 50.000 TL’ye satıldı — Bilet fiyatları açıklandı
-
Magazin1 hafta önce
Güllü nasıl öldü? 6. katta neler yaşandı — Son görüntülerde duyulan “ses” dikkat çekti
-
Ekonomi1 hafta önce
Yeni yasa ile Türkiye’de emekli sayısı 20 milyona dayanacak — Genç nüfus 8 milyon sınırının altına gerileyebilir
-
Son Dakika1 hafta önce
Karur’daki Siyasi Mitingde İzdiham: En Az 31–38 Ölü, Onlarca Yaralı
-
Son Dakika1 hafta önce
Kütahya Simav’da 5,4 Büyüklüğünde Deprem — İstanbul ve İzmir’de de HİSSEDİLDİ
-
Sağlık1 hafta önce
Rekabet Kurulu’ndan Beyaz Et Sektörüne Rekor Ceza: 13 Şirkete 3,7 Milyar TL
-
Gündem1 hafta önce
Yemek yerken hayatının şokunu yaşadı
-
Magazin1 hafta önce
Kızının feryadı yürekleri dağladı: “Annem gitti, baba…” — Güllü son yolculuğuna uğurlandı