Magazin
Baykuş musun tavuk mu? 20 dakikada uyuyamıyorsanız kalkın

Uyku sağlık için beslenme ve spor kadar önemli. Uykusuzluksa çağımızın en önemli sorunlarından biri. Hep ideal uyku için saat 22.00-02.00 tavsiye edilirdi. Ama son günlerde bu saat aralığının önemli olmadığı, günlük 7-9 saat arasında uyumanın önemli olduğu söyleniyor. Türk Uyku Tıbbı Derneği Önceki Başkanı Prof. Dr. Hikmet Fırat NTVRadyo’nun Doktor Bana Doğruyu Söyle programında Zeynepgül Alp’in sorularını yanıtladı.
Uykunun süresi önemli. Ne zaman uyuduğun değil, ne kadar uyuduğun önemli Doktor Bana Doğruyu Söyle’de bu hafta uykuyu konuştuk.
– Biz hep sağlıklı yaşam için beslenme ve spora dikkat çekiyoruz ama sanki uyku bunların hepsinden daha önemli gibi, ne dersiniz?
Prof. Fırat: Doğru, uykuyu kesinlikle bir tarafa atmamamız gerekiyor. Çünkü hayatımızın 3’te 1’i, siz isteseniz de istemeseniz de uykuda geçiyor. Bu bir ihtiyaç, bunu en kıymetli şekilde kullanmamız ve bundan fayda görmemiz gerekiyor.
– Peki uykunun saat aralığı mı miktrarı mı önemli? Bu süreyi gün içinde bölüm bölüm karşılayabilir miyiz? Daha erken uyumanın bir faydası yok, hatta gece yarısıyla uykunun bir alakası yok diyenler de var. Siz ne dersiniz?
Prof.Fırat: Burada aslında insan vücudunun doğasına bakmak gerekiyor. Tarih öncesi zamanlara gidecek olursak o zaman hava karardığında hayat yok, güneşin doğmasıyla da yaşam başlıyor. Bu süreç aslında vücudumuzun doğal bir süreci. Ama biliyorsunuz sanayileşme devriminden sonra insanlarda çalışma ve yaşam şartları değişti. Hele hele son 30 yıl içinde televizyonun, tabletin, cep telefonlarının gelişmesi ve hayatımıza girmesiyle uyku kalitemiz allak bullak oldu. Uyku vücudun yenilendiği, tamir edildiği bir dönem. Hatta, öğrendiğimiz şeylerin tekrarı uykuda oluyor. Düşünün ki bir öğrenci derslerini çalışıyor, uykuda da bu bilgileri pekişiyor. Dolayısıyla uyku insan vücudunun olmazsa olmazı. 22.00-02.00 ya da 23.00-03.00 arasında denilen bu süreç melatonin denilen uyku hormonundan kaynaklanıyor. Bu zaman aralığı en fazla salgılandığı ve gittikçe pik yaptığı bir aralık. Bu sebeple bu uykunun daha kaliteli ve daha, önemli olduğu vurgulanıyor. Ama bu sadece bu saatler arasında uyuyun demek değildir.
UZUN UYUCUCULAR VE KISA UYUCUYUCULAR
Prof.Fırat: Daha bebekken günde 15-16 saatimizi uykuyla geçiriyoruz. Yaş ilerledikçe de uykuya olan ihtiyacımız gittikçe azalıyor. Erişkin bir kişinin normal uyku süresi 6-8 saattir. Ama bunu biraz daha genişletebilirsiniz. Belki 5-10 saat aralığında diyebilirsiniz. Çünkü bazı uzun uyuyucu dediğimiz bir ekip var. 10 saatten aşağı uyuduklarında uykusunu alamazlar. Bir de kısa uyuyucular var. Mesela bunlar da 5 saat uyduklarında yeterli olur.
– O zaman uyku süresi kişiye göre değişiyor, öyle mi?
Prof.Fırat: Evet, kişiye göre değişir. Burada bir standart olması mümkün değil. Biliyoruz ki tavuk-baykuş meselesi, kimi insanlar erken yatar erken kalkar. Kimisi geç yatar, geç kalkar. Kimisi de geç yatıp erken kalkar. İnsan vücudunun ihtiyacı kadar uyumalı. 4 saatten fazla uyumamam gerekiyor deyip kendinizi uyandıramazsınız.
20 DAKİKADA UYUYAMIYORSANIZ KALKIN
– Az önce saat aralıklarından ve melatonin salgılanmasından bahsettiniz. Bu saat aralığını kaçırmak istemeyip, pijamalarını giyen ve yatağa giren ama uyuyamayanlar da var. Peki bu zarar veriyor mu uyku sürecine?
Prof.Fırat: Zaten doğrusu şu; yatak odasını uyumak amaçlı kullanacağız. Uykum gelsin diye yatak odasına gidilmesi kesinlikle önermediğimiz birşey. Kişilerin kendilerini kısıtlamaması lazım. 10’da 11’de yatmam gerekiyor diye kısıtlamasınlar. Ne zamanki salonda uykunuzun geldiğini hissedersiniz, o zaman yatağa gidip yatmanız lazım. Biz şunu da öneririz, eğer yatakta 20 dakika içinde uyuyamıyorsanız zorlamayın, kalkın.
– Bazen televizyon karşısında uyumak yatakta uyumaktan daha kaliteli de olabiliyor. Öyle değil mi?
Prof.Fırat: Kısa şekerlemeler aslında çok kaliteli uykudur. Bu, gün içinde de olabilir. Mesela öğlen yemek yedikten sonra şekerleme dediğimiz uykular çok kaliteli ve gerekli uykulardır. Ama bunun tabii 20-25 dakikayı geçmemesi gerek. Bu çok değerli ve dinlendirici bir uyku. Sanki saatlerce uyumuş gibi kendimizi zinde hissederiz.
Magazin
Ünlülere uyuşturucu operasyonu: Yusuf Güney gözaltına alındı
Ünlülere uyuşturucu operasyonu: Yusuf Güney gözaltına alındı
Tarih: 22.12.2025 — Saat: 12:20
Okuma süresi: 3 dk

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ünlülere yönelik uyuşturucu soruşturması kapsamında şarkıcı Yusuf Güney gözaltına alındı. Güney, jandarma eşliğinde sağlık kontrolünden geçirilip ifade işlemleri için adliyeye sevk edildi. Soruşturma kapsamında daha önce birçok ünlü isme yönelik operasyon yapılmıştı; soruşturma devam ediyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan Yusuf Güney, bu sabah jandarma ekiplerince yakalanarak önce Seyrantepe Hamidiye Etfal (veya ilgili hastane) sağlık biriminde sağlık kontrolünden geçirildi. İşlemlerinin ardından ifadesi alınmak üzere adliyeye getirildiği bildirildi.
Soruşturma daha önce gerçekleştirilen baskınlarla başlamış; başta Aleyna Tilki, İrem Sak, Danla Biliç ve Mümine Senna Yıldız gibi isimler hakkında da işlemler yapılmış, bazıları örnek verme ve serbest bırakılma süreçlerinden geçmişti. Bu geniş kapsamlı soruşturma çerçevesinde adresinde bulunamayan bazı isimler için yakalama çalışmaları yürütüldü.
Son dönemde soruşturmaya ilişkin ajans kaynaklı haberlerde, savcılık ve jandarma ekiplerinin titiz çalışmalar yürüttüğü, adli süreç ilerledikçe yeni gelişmelerin olabileceği vurgulanıyor. Güney cephesinden ise şu ana dek resmi bir açıklama yapılmadı; adli süreç ve alınacak ifadeler doğrultusunda dosyanın seyrinin netleşeceği belirtiliyor.
Hukuki süreç ve olası gelişmeler
-
Sağlık kontrolü ve adli tıptan alınacak örneklerin ardından şüphelilerin ifadeleri alınacak; savcılık tutuklama talebiyle sulh ceza hâkimliğine sevk kararı verebilir ya da serbest bırakma yönünde işlem yapabilir.
-
Soruşturma çok sayıda isim ve farklı kanıt unsurlarına dayandığından, yeni gözaltı ya da serbest bırakma kararları beklenebilir. (Genel prosedür açıklaması.)
Bu soruşturma, son aylarda ünlü isimlere yönelik yürütülen benzer dosyaların bir parçası olarak kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Basında yer alan haberler, soruşturmanın birkaç aşamada yürütüldüğünü; bazı ünlülerin örnek verip serbest kaldığını, bazılarının ise ifadeye çağrıldığını gösteriyor. Soruşturmanın teknik ve yasal ayrıntıları savcılık belgeleriyle netleşecek.
Magazin
Sosyal Medya Fenomeni Murat Övüç, ‘Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik’ Suçlamasıyla Tutuklandı
Sosyal Medya Fenomeni Murat Övüç, ‘Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik’ Suçlamasıyla Tutuklandı
Tarih: 20 Aralık 2025 • Okuma Süresi: 3 dakika| SAAT: 17:00

Sosyal medya fenomeni Murat Övüç, sosyal medya hesabından başörtüsü takarak paylaştığı bir video nedeniyle ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olay, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın video paylaşımı üzerine resen soruşturma başlatmasıyla başladı. İncelemeler sonucunda, paylaşımın nefret söylemi içerdiği ve toplumsal ayrımcılığı körükleyebileceği değerlendirildi.
Soruşturma ve Tutuklama Süreci
Olayın yasal süreci şu aşamalardan oluştu:
· Soruşturmanın Başlaması
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Murat Övüç’ün sosyal medyada başörtüsü takarak yaptığı video paylaşımını incelemeye aldı. Videonun kamuoyunda tepki çekmesi ve suç unsuru taşıdığı iddiaları üzerine soruşturma başlatıldı.
· Gözaltı ve İfade
Soruşturma kapsamında polis ekipleri tarafından gözaltına alınan Övüç, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Emniyetteki sorgusunda suçlamaları reddettiği öğrenildi.
· Mahkeme Kararı
Nöbetçi sulh ceza hakimliği önüne çıkarılan Övüç hakkında, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçunu işlediğine dair kuvvetli şüphe bulunduğu gerekçesiyle tutuklama kararı verildi. Kararın ardından Övüç cezaevine gönderildi.
Övüç’ten Savunma: “3 Yıl Önceki Paylaşım”
Olayın gündeme gelmesinin ardından Murat Övüç, sosyal medya üzerinden bir açıklama yaptı. Övüç, eleştirilen paylaşımın eski bir içerik olduğunu belirterek, “Allah aşkına yeter. Artık normal davranıyoruz, smokinle çıkıyoruz. Artık insanlara güzel örnek olmak istiyoruz. 3 yıl önceki paylaşımı gündeme getiriyorsunuz, ayıp” ifadelerini kullandı.
Ancak, savcılık soruşturması ve mahkeme, paylaşımın içeriği ve potansiyel etkisi üzerinden hukuki değerlendirmeyi yaparak tutuklama kararını verdi.
Toplumsal Tepkiler ve Hukuki Çerçeve
Uzman Görüşü
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan hukukçular,Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesinde düzenlenen “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçunun, toplumun bir kesimine karşı nefret ve düşmanlığın alenen tahrik edilmesi durumunda gündeme geldiğini hatırlattılar. Sosyal medya paylaşımlarının geniş kitlelere anında ulaşma özelliği nedeniyle, bu tür içeriklerin ceza hukuku kapsamında ağır sonuçları olabileceğinin altını çizdiler.
Sosyal Medyada Yansımalar
Olay,sosyal medya kullanıcıları arasında da iki yönlü bir tartışma başlattı. Bir kesim, ifade özgürlüğü sınırlarına vurgu yaparak hukuki sürecin doğru işlediğini savunurken, diğer bir kesim ise gündemde başka öncelikler olduğuna dair görüşlerini paylaştı.
Soruşturmanın derinleştirilerek sürdürüldüğü öğrenilirken, Murat Övüç’ün yargı sürecinin ilerleyen günlerde devam edeceği bildirildi.
Magazin
Ünlü Sanatçı Cansever’den Yürek Burkan Açıklama: “Lösemi Teşhisi Konuldu, Dualarınızı Bekliyorum”
Ünlü Sanatçı Cansever’den Yürek Burkan Açıklama: “Lösemi Teşhisi Konuldu, Dualarınızı Bekliyorum”
Haber Tarihi: 17 Aralık 2025, 23:00
Okuma Süresi: 4 dakika

Arabesk müziğin sevilen ismi Cansever, sağlık durumuna ilişkin sevenlerini derinden üzen bir açıklama yaptı. Uzun yıllardır yaşamını sürdürdüğü Almanya’da kendisine lösemi (kan kanseri) teşhisi konulduğunu duyuran sanatçı, tedavi süreci nedeniyle sahnelere ara verdiğini bildirdi.
“Her Şey Çok Güzel Olacak”
Cansever, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı samimi video paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Basında da duyduğunuz gibi bana bir lösemi teşhisi konuldu, yani kan kanseri. O yüzden bu paylaşımı yapmak istiyorum. Çok fazla arayan, yazan var; hepsine tek tek cevap veremiyorum. Fakat her şey çok güzel olacak. Almanya’dayım, doktorlarım çok iyi. Cuma günü kemoterapiye başlayacağım. Allah’ın adıyla ve sizin dualarınızla inşallah… Sizi çok seviyorum, dualarınızı bekliyorum”.
Sanatçının, tedavisinin Mülheim an der Ruhr kentindeki Evangelische Krankenhaus’ta devam ettiği ve moralinin yüksek olduğu öğrenildi.

Sahnelere Zorunlu Ara
Açıklamasında, müzik hayatına verdiği bu aranın tamamen tedavi sürecine odaklanmak için olduğunu vurgulayan Cansever, sevenlerinden anlayış ve destek beklediğini iletti. Sanatçı, bu zorlu dönemi güçlü bir inanç ve pozitif bir ruh haliyle karşıladığını belirterek, sahnelere daha güçlü ve sağlıklı bir şekilde dönmeyi hedeflediğini ifade etti.
Cansever Kimdir?
Gerçek adıDzansever Dalipova olan sanatçı, 90’lı yıllardan itibaren kendine has yorumu ve tarzıyla arabesk müzik sahnesinde önemli bir yer edindi. “Ağla Gözbebeğim”, “Sen de Gittin”, “Kime Bu İnat” gibi unutulmaz şarkılarıyla geniş bir hayran kitlesine ulaştı. Cansever, son yıllarda bazı sağlık sorunları nedeniyle ara sıra sahne aldı.
Lösemi (Kan Kanseri) Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Cansever’in mücadelesini verdiği lösemi, kemik iliğinde başlayan bir kan kanseri türüdür. Son yıllarda tıp alanında kaydedilen önemli ilerlemeler, lösemi tedavisinde umut verici sonuçlar doğurmuştur.
Tedavide Çığır Açan Gelişmeler
· Hedefe Yönelik Tedaviler ve İmmünoterapi: 2025 itibarıyla, özellikle akut lenfoblastik lösemi (ALL) gibi bazı türlerde, monoklonal antikorlar ve CAR T-hücre tedavisi gibi yöntemlerle kemoterapi yoğunluğu azaltılabilirken, sağ kalım oranları önemli ölçüde artırılmıştır.
· Kronik Lösemilerde Devrim: Örneğin, Kronik Miyeloid Lösemi’de (KML) kullanılan BCR::ABL1 tirozin kinaz inhibitörleri sayesinde hastaların yaşam beklentisi neredeyse normale yaklaşmış ve bir kısmı ilaç tedavisini bırakabilir hale gelmiştir.
· Yüksek Sağ Kalım Oranları: Güncel tıbbi verilere göre, doğru tedaviyle birçok lösemi alt türünde 5 yıllık sağ kalım oranı %70’in üzerine çıkabilmektedir. Hairy Cell Lösemi, Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) ve bazı akut lösemi türlerinde bu oran %80-90’lara ulaşmaktadır.
İstatistiklerle Lösemi
· ABD’de 2025 yılı için tahmini yeni lösemi vakası sayısı 66,890, tahmini ölüm sayısı ise 23,540 olarak belirtilmektedir.
· Lösemi, tüm yeni kanser vakalarının yaklaşık %3.3’ünü oluşturmaktadır.
· Son verilere göre, lösemide 5 yıllık nispi sağ kalım oranı %72’nin üzerindedir. Bu oran, 1970’lerdeki %33’lük oranın iki katından fazladır ve tedavideki ilerlemeyi açıkça göstermektedir.
Sanatçı Cansever, Almanya’da alacağı modern tedavi yöntemleri ve yüksek moraliyle bu süreci atlatacağına olan inancını tekrarlıyor. Tüm sevenleri ve müzik camiası, ünlü sanatçıya acil şifalar diliyor ve dualarının kendisiyle olduğunu iletiyor.
-
Gündem1 hafta önceParis, “güvenlik gerekçeleriyle” yılbaşı kutlamalarını iptal ETTİ.
-
Gündem3 gün önceÇifte Cinayet Sonrası Çorbacıya Gitti: Ahmet Sarı’nın İfadesi Kan Dondurdu
-
Ekonomi1 hafta önceBankaların Mevduat Faiz Oranları Güncellendi: 1 Milyon Liraya Aylık 29.140 TL Kazanç Fırsatı
-
Gündem1 hafta önceBursa’da eğlence mekanı önünde silahlı kavga: Polis memurunun başından vurduğu Berk Keleş hayatını kaybetti
-
Magazin1 hafta önceSON DAKİKA: Mehmet Akif Ersoy ve Ela Rumeysa Cebeci’nin Uyuşturucu Test Sonuçları Pozitif Çıktı
-
Ekonomi1 hafta öncePapara’ya Dava Yoluyla Nefes: Mahkemeden Yürütmeyi Durdurma Kararı
-
Gündem3 gün önceSiirt’te Dehşet: Bahis Borcu İki Çocuk Annesini Komşusuna Öldürttü
-
Ekonomi1 hafta öncePrim borçlarında kritik 15 gün: Yılbaşından önce borçlanma yapmayanlar yüzde 45 zamla karşılaşacak
