Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Baykuş musun tavuk mu? 20 dakikada uyuyamıyorsanız kalkın

Yayımlandı

üzerinde

Baykuş musun tavuk mu?

Uyku sağlık için beslenme ve spor kadar önemli. Uykusuzluksa çağımızın en önemli sorunlarından biri. Hep ideal uyku için  saat 22.00-02.00  tavsiye edilirdi. Ama son günlerde bu saat aralığının önemli olmadığı, günlük 7-9 saat arasında uyumanın önemli olduğu söyleniyor.  Türk Uyku Tıbbı Derneği Önceki Başkanı Prof. Dr. Hikmet Fırat NTVRadyo’nun Doktor Bana Doğruyu Söyle programında Zeynepgül Alp’in sorularını yanıtladı.

Uykunun süresi önemli. Ne zaman uyuduğun değil, ne kadar uyuduğun önemli Doktor Bana Doğruyu Söyle’de bu hafta uykuyu konuştuk.

– Biz hep sağlıklı yaşam için beslenme ve spora dikkat çekiyoruz ama sanki uyku bunların hepsinden daha önemli gibi, ne dersiniz?

Prof. Fırat: Doğru, uykuyu kesinlikle bir tarafa atmamamız gerekiyor. Çünkü hayatımızın 3’te 1’i, siz isteseniz de istemeseniz de uykuda geçiyor. Bu bir ihtiyaç, bunu en kıymetli şekilde kullanmamız ve bundan fayda görmemiz gerekiyor.

– Peki uykunun saat aralığı mı miktrarı mı önemli? Bu süreyi gün içinde bölüm bölüm karşılayabilir miyiz? Daha erken uyumanın bir faydası yok, hatta gece yarısıyla uykunun bir alakası yok diyenler de var. Siz ne dersiniz?

Prof.Fırat: Burada aslında insan vücudunun doğasına bakmak gerekiyor. Tarih öncesi zamanlara gidecek olursak o zaman hava karardığında hayat yok, güneşin doğmasıyla da yaşam başlıyor. Bu süreç aslında vücudumuzun doğal bir süreci. Ama biliyorsunuz sanayileşme devriminden sonra insanlarda çalışma ve yaşam şartları değişti. Hele hele son 30 yıl içinde televizyonun, tabletin, cep telefonlarının gelişmesi ve hayatımıza girmesiyle uyku kalitemiz allak bullak oldu. Uyku vücudun yenilendiği, tamir edildiği bir dönem. Hatta, öğrendiğimiz şeylerin tekrarı uykuda oluyor. Düşünün ki bir öğrenci derslerini çalışıyor, uykuda da bu bilgileri pekişiyor. Dolayısıyla uyku insan vücudunun olmazsa olmazı. 22.00-02.00 ya da 23.00-03.00 arasında denilen bu süreç melatonin denilen uyku hormonundan kaynaklanıyor. Bu zaman aralığı en fazla salgılandığı ve gittikçe pik yaptığı bir aralık. Bu sebeple bu uykunun daha kaliteli ve daha, önemli olduğu vurgulanıyor. Ama bu sadece bu saatler arasında uyuyun demek değildir.

UZUN UYUCUCULAR VE KISA UYUCUYUCULAR

Prof.Fırat: Daha bebekken günde 15-16 saatimizi uykuyla geçiriyoruz. Yaş ilerledikçe de uykuya olan ihtiyacımız gittikçe azalıyor. Erişkin bir kişinin normal uyku süresi 6-8 saattir. Ama bunu biraz daha genişletebilirsiniz.  Belki 5-10 saat aralığında diyebilirsiniz. Çünkü bazı uzun uyuyucu dediğimiz bir ekip var. 10 saatten aşağı uyuduklarında uykusunu alamazlar. Bir de kısa uyuyucular var. Mesela bunlar da 5 saat uyduklarında yeterli olur.

– O zaman uyku süresi kişiye göre değişiyor, öyle mi?

Prof.Fırat: Evet, kişiye göre değişir. Burada bir standart olması mümkün değil. Biliyoruz ki tavuk-baykuş meselesi, kimi insanlar erken yatar erken kalkar. Kimisi geç yatar, geç kalkar. Kimisi de geç yatıp erken kalkar. İnsan vücudunun ihtiyacı kadar uyumalı. 4 saatten fazla uyumamam gerekiyor deyip kendinizi uyandıramazsınız.

20 DAKİKADA UYUYAMIYORSANIZ KALKIN

– Az önce saat aralıklarından ve melatonin salgılanmasından bahsettiniz. Bu saat aralığını kaçırmak istemeyip, pijamalarını giyen ve yatağa giren ama uyuyamayanlar da var. Peki bu zarar veriyor mu uyku sürecine?

Prof.Fırat: Zaten doğrusu şu; yatak odasını uyumak amaçlı kullanacağız. Uykum gelsin diye yatak odasına gidilmesi kesinlikle önermediğimiz birşey. Kişilerin kendilerini kısıtlamaması lazım. 10’da 11’de yatmam gerekiyor diye kısıtlamasınlar. Ne zamanki salonda uykunuzun geldiğini hissedersiniz, o zaman yatağa gidip yatmanız lazım. Biz şunu da öneririz, eğer yatakta 20 dakika içinde uyuyamıyorsanız zorlamayın, kalkın.

– Bazen televizyon karşısında uyumak yatakta uyumaktan daha kaliteli de olabiliyor. Öyle değil mi?

Prof.Fırat: Kısa şekerlemeler aslında çok kaliteli uykudur. Bu, gün içinde de olabilir. Mesela öğlen yemek yedikten sonra şekerleme dediğimiz uykular çok kaliteli ve gerekli uykulardır. Ama bunun tabii 20-25 dakikayı geçmemesi gerek. Bu çok değerli ve dinlendirici bir uyku. Sanki saatlerce uyumuş gibi kendimizi zinde hissederiz.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Bebek bekleyen Ferdi Kadıoğlu ile Sera Vrij’den yeni poz

Yayımlandı

üzerinde

Bebek bekleyen Ferdi Kadıoğlu ile Sera Vrij'den yeni poz

Milli futbolcu Ferdi Kadıoğlu, baba olacağını müjdeledi. İlk çocuklarını bekleyen çiftten Sera Vrij, karnı burnunda objektif karşısına geçti.

İngiltere Premier Lig ekiplerinden Brighton’da forma giyen Ferdi Kadıoğlu, baba olacağını müjdeledi.
Uzun süredir birlikte olduğu Sera Vrij ile objektif karşısına geçen 25 yaşındaki futbolcu heyecanını paylaştı.
Ünlü çift, mutluluklarını “Bir bebeğimiz olacak. Bu yeni bölüm için heyecanlı ve minnettarım” diye duyurdu.
İlk bebeklerini bekleyen ünlü çiftten Sera Vrij, Kadıoğlu ile gittikleri Ibiza tatilinden fotoğraflar paylaştı.Sera Vrij’in Ferdi Kadıoğlu ile paylaştığı karede, büyüyen karnı dikkat çekti.
Öte yandan Ferdi Kadıoğlu, birkaç ay önce Sera Vrij’e evlenme teklif etmiş ve bu anları “Sen ve ben, sonsuza kadar ve daima” notuyla paylaşmıştı.
Okumaya Devam Et

Magazin

Demans riskini yüzde 40 oranında azaltan alışkanlık: 500 binden fazla kişinin verileri incelendi

Yayımlandı

üzerinde

Demans riskini yüzde 40 oranında azaltan alışkanlık: 500 binden fazla kişinin verileri incelendi

İngiltere’de yaklaşık 500 bin kişi üzerinde yapılan kapsamlı bir araştırma, orta yaşta bisiklet kullanmanın demans riskini önemli ölçüde azaltabileceğini ortaya koydu.

Araştırmaya göre, bisikleti birincil ulaşım aracı olarak kullanan bireylerin; araba, otobüs veya tren gibi daha hareketsiz ulaşım araçlarını tercih edenlere kıyasla herhangi bir demans türüne yakalanma riski yaklaşık yüzde 19 daha düşük.
Aktif bisiklet kullanıcılarında ise 65 yaş altındaki kişilerde giderek daha sık görülen erken başlangıçlı demansa yakalanma riski yüzde 40 daha az.
Çin’in Wuhan kentindeki Huazhong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden araştırmacılar, bisikletin beyni birden fazla yolla koruyabileceğini ifade etti. Bisiklet sürmenin fiziksel çabası beyine giden kan akışını artırıyor, bu da beyindeki iltihabı azaltıyor ve obezite gibi demansla ilişkilendirilen hastalıklarla mücadeleye yardımcı oluyor.
Bisiklet sürerken yol üzerindeki tehlikeleri fark etme ve güzergâhı zihinde haritalama gibi zihinsel faaliyetlerin de bilişsel kapasiteyi desteklediği düşünülüyor. Araştırma ayrıca düzenli bisiklet kullanan bireylerde, öğrenme ve hafıza açısından kritik öneme sahip hipokampus bölgesinin daha büyük olduğu sonucuna ulaştı.
JAMA Network Open dergisinde yayımlanan araştırmada dikkat çeken bir diğer nokta ise, Alzheimer’a genetik yatkınlığı olan bireylerin de bisikletin koruyucu etkisinden fayda görebilmesi oldu.
Yaklaşık her 50 kişiden birinde bulunan ve Avustralyalı aktör Chris Hemsworth’ün de taşıdığı bilinen APOE-e4 geninin, Alzheimer riskini 10 kat artırdığı biliniyor. Araştırma, bu gene sahip bireylerde bisikletin koruyucu etkisinin daha az belirgin olduğunu ancak yine de demans riskini azaltmada olumlu etkiler sunduğunu ortaya koydu.
Çalışma, yaş ortalaması 56 olan yaklaşık 500 bin İngiliz’in verileri üzerinden yürütüldü.
Katılımcılara son dört hafta boyunca en çok hangi ulaşım aracını kullandıkları soruldu. Bu bireyler, daha sonra 13 yıl boyunca sağlık açısından takip edildi ve demans teşhisi alıp almadıkları kaydedildi. Sürecin sonunda, yaklaşık 9 bin kişide demans, 4 bin kişide ise Alzheimer tespit edildi.
Veriler, birincil ulaşım yöntemi olarak bisikleti seçenlerin, uzun süre oturarak yapılan ulaşım tercihlerine kıyasla yüzde 19 oranında daha az demans riski taşıdığını ortaya koydu.
İngiltere’de genç yaşta başlayan demans vakalarında son 10 yılda belirgin bir artış gözleniyor. Son verilere göre, ülkede yaklaşık 71 bin kişi bu tür bir demans ile yaşıyor ve bu sayı, tüm demans vakalarının yüzde 7,5’ini oluşturuyor.
Yeni araştırma, geçen ay yayımlanan ve uzun süre oturmanın Alzheimer riskini artırabileceğini gösteren bir çalışmayı da destekler nitelikte.
Demansın erken belirtileri arasında hafıza kaybı, düşünme ve karar verme güçlükleri ile dil problemleri yer alıyor. Bu belirtiler zamanla kötüleşerek bireylerin günlük yaşamını ciddi şekilde etkileyebiliyor.
Okumaya Devam Et

Magazin

Menajer Haluk Şentürk’ün anne acısı: Gölcük’te toprağa verildi

Yayımlandı

üzerinde

Menajer Haluk Şentürk’ün anne acısı

Menajer Haluk Şentürk’ün annesi Yüksel Şentürk, Antalya’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Şentürk, Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde toprağa verildi.

Birçok ünlü ismin menajerliğini üstlenen Haluk Şentürk, anne acısıyla sarsıldı. Yüksel Şentürk, dün yaşlılığa bağlı hastalıklar nedeniyle yaklaşık bir aydır tedavi gördüğü Antalya’daki özel bir hastanede hayatını kaybetti.
Haluk Şentürk’ün 87 yaşındaki annesi Yüksel Şentürk’ün cenazesi ailesi tarafından teslim alınarak, memleketi Gölcük ilçesine getirildi.
Haluk Şentürk ve ailesi, Gölcük Merkez Camisi’nde taziyeleri kabul etti.
Cenazeye, Şentürk’ün menajerliğini yaptığı Deniz Seki, Linet Mor Menashe ile Aşkın Nur Yengi, Rober Hatemo, Sinan Özen ile ‘Kuşum Aydın’ lakabıyla tanınan Muharrem Aydın Uğurlular katıldı.
Öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrası Yüksel Şentürk, Gölcük Şehitler Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Öte yandan, Bengü, Merve Özbey, Emre Altuğ, Haluk Levent, Edis ve İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu cenazeye çelenk yolladı.
Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar