Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Ekonomi

Bakan Şimşek: Programda kararlıyız

Yayımlandı

üzerinde

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, uyguladıkları ekonomik program sayesinde Türkiye’nin kazanımlarının fazla olduğunu belirterek, “Ekonomik programı kararlı bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.

KKTC Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye ve Dünya Ekonomisindeki Gelişmeler ve Gelecek Vizyonu” temalı konferansta konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, küresel meydan okumalara karşın Türkiye’nin oldukça avantajlı bir pozisyonda olduğunu belirterek, dünyada büyük kırılmaların yaşandığı bir dönemde Türkiye’nin güçlü olmaya devam edeceğini vurguladı.

Konferansta Türkiye’nin özellikle savunma sanayi, inşaat, turizm, sağlık turizmi, oyun sektörü ve dizi ihracatı gibi hizmet sektörlerinde küresel rekabet gücüne dikkati çeken Şimşek, ekonomi alanında Batı ile entegrasyonu önemsediklerini söyledi.

Avrupa Birliği’nin (AB) Gümrük Birliği Anlaşması’nı güncellemesi halinde Türkiye ile AB arasındaki ticaret hacminin 200 milyar avro bandından 400 milyar avroya çıkabileceğini ve bunun her iki taraf için de önemli kazanımlar getireceğini anlatan Şimşek, “İnanıyorum ki AB ülkeleri gelecekte Türkiye’ye daha fazla ihtiyaç duyacaktır.” dedi.

ABD yönetiminin Türkiye ile ekonomik işbirliği ve entegrasyona eğilimli olduğunun altını çizen Şimşek, bunun birçok alanda olabileceği gibi üçüncü ülkelerle işbirliği şeklinde de gelişebileceğini kaydetti.

Gelecek için dijital dönüşüm ve iklim değişikliği konularında hassas davrandıklarını ifade eden Bakan Şimşek, Türkiye ve KKTC’nin bu alanda işbirliği yapabileceğini vurguladı.

“PROGRAMDA KARARLIYIZ”

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, konferanstaki konuşmasında, Türkiye’nin sürdürülebilir yüksek büyümesinin temellerini attıklarını belirterek, Türkiye’nin hem brüt hem de net döviz rezervlerindeki artışa işaret etti.

Rezervlerin devamlı surette arttığını belirten Şimşek, Türkiye’nin risk priminin ve kur oynaklığının düştüğünü kaydederek şunları söyledi:

“Ekonomik programı kararlı bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz. Tabii ki arada çıkan sorunlar için tedbirler alacağız. Program sayesinde Türkiye önemli kazanımlar elde etti.”

İçerdeki ve dışardaki dalgalanmaların uyguladıkları ekonomik programa etkisinin sınırlı olduğunu bildiren Şimşek, “Piyasalardaki bu türbülansı iyi yönettiğimiz kanısındayız. Enflasyon beklentisine etkisi 1-2 puan düzeyinde, liradaki değer kaybı çok cüzi oldu ve talep de çok güçlü olmadığı için liradaki değer kaybından enflasyona geçiş zayıfladı.” diye konuştu.

“ENFLASYON DÜŞÜYOR”

Bakan Şimşek konuşmasında, uyguladıkları program sayesinde enflasyondaki düşüşün devam edeceğinin altını çizerek, “Enflasyondaki düşüş bu yıl da devam edecek. Temel mallarda enflasyon yüzde 20’ye, bütün mallar baz alındığında ise de yüzde 31’e düşmüş durumda. Manşet enflasyon yüzde 38 ve hizmet sektöründe yüksek olan enflasyon düşüyor. 2025 yılında enflasyon düşmeye devam edecek. Düşen enflasyon sonucu Türkiye daha fazla yatırım yapacak ve önünü görebilecek.” diye konuştu.

Şimşek, iç talepteki yavaşlama, düşen petrol fiyatları, yurt içi petrol ve doğal gaz üretimindeki artış ile yeşil dönüşümün, dış ticaret açığını daraltarak cari dengeyi olumlu yönde etkileyebileceğini ifade etti.

“TERÖRSÜZ TÜRKİYE ÖNEMLİ”

Bakan Şimşek ayrıca, “Terörsüz Türkiye” sürecinin ekonomik kazanımlarının oldukça yüksek olacağına vurgu yaptı.

Şimşek, Türkiye’nin PKK terörüyle mücadelesinde son 50 yılda fırsat maliyetleriyle birlikte yaklaşık 1,8 trilyon dolar harcandığını, bu rakamın bugün 2 trilyon doları aşmış olabileceğini belirterek, bu kaynağın terör yerine ekonomiye yönlendirilmesinin ülke refahını ciddi ölçüde artırabileceğini vurguladı.

Terörün sona ermesiyle birlikte, bölgedeki yer altı kaynaklarının ve genç nüfusun ekonomiye kazandırılmasının büyük önem taşıdığını ifade eden Şimşek, özel sektörün tereddüt ettiği bölgelere yönelik yatırımların da artacağını söyledi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

Microsoft yapay zekanın devraldığı meslekleri belirledi: Yüzde 98’le en riskli grup belli oldu

Yayımlandı

üzerinde

Teorik öngörüler yerine iş yeri verilerini analiz eden yeni bir araştırmada karşısında en riskli meslekler belirlendi. Araştırma ekibi ’un üretkenlik araçlarına entegre edilen yapay zeka asistanı Copilot’un çalışanlarla yaptığı 200 bin gerçek görüşmeyi inceledi.

Araştırmanın ortaya koyduğu tabloya göre, bilgi işleme ve iletişim odaklı meslekler ciddi dönüşüm riski taşırken, fiziksel varlık ve insan etkileşimi gerektiren işler büyük ölçüde koruma altında kalıyor. Gerçek kullanım verilerine dayanan bu yaklaşım, şirketler üretken yapay zekayı hızla benimserken hangi mesleklerin en savunmasız olduğunu açıkça gösteriyor.

Araştırmaya göre mevcut yapay zeka yetenekleriyle en fazla örtüşen işler, bilgi toplama, analiz etme ve yazılı iletişim ağırlıklı meslekler:

TERCÜMANLAR

Verilere göre yüzde 98 ile en yüksek örtüşme oranı tercümanlar ve çevirmenler arasında.

Modern yapay zeka sistemleri, anlık çeviri yetenekleri sayesinde birden fazla dili eşzamanlı çevirebiliyor ve bu da mesleğin rutin işlevlerini doğrudan tehdit ediyor.

TARİHÇİLER VE ARAŞTIRMACILAR

Yapay zekanın akademik ve araştırma odaklı işlerle de yüksek uyum gösterdiği tespit edildi. Yapay zeka, büyük veri kümelerinde desen tanıma ve bilgi sentezleme yetenekleriyle bu alandaki temel görevleri yerine getirebiliyor.

YAZARLAR VE METİN ÜRETİCİLERİ

İçerik üretimi, taslaktan redaksiyona kadar birçok aşamada yapay zekaya uygun bir alan olarak öne çıktı. Çalışmada yazım desteği, en yaygın yapay zeka kullanım alanlarından biri oldu.

GAZETECİLER VE MEDYA ÇALIŞANLARI

Haber toplama, doğrulama ve makale taslağı hazırlama gibi süreçler, yapay zeka ile büyük ölçüde örtüştü. Ancak insan denetimi, doğruluk ve editoryal kararlar için hâlâ kritik.

EDİTÖRLER VE DÜZELTMENLER

Dilbilgisi, üslup ve tutarlılık kontrolü gibi temel metin düzenleme işleri, yapay zekanın güçlü olduğu alanlardan. Bu rollerin, mekanik düzeltme yerine stratejik editoryal planlamaya kayması bekleniyor.

HALKLA İLİŞKİLER UZMANLARI

Bülten hazırlama, medya takibi ve kamuoyu analizi gibi yazılı iletişim ağırlıklı işler de yapay zeka tarafından desteklenebilir veya kısmen otomatikleştirilebilir.

EN DAYANIKLI MESLEKLER NELER?

Öte yandan araştırmaya göre fiziksel beceri ve doğrudan insan etkileşimi gerektiren işler, mevcut yapay zeka teknolojileriyle en az uyum gösteren alanlar olarak öne çıkıyor.

SAĞLIK DESTEK ELEMANLARI

Hastaya fiziksel bakım, duygusal destek ve öngörülemeyen durumlarda anlık karar verme yetisi tamamen insana özgü kalmaya devam ediyor.

MASÖRLER VE KİŞİSEL BAKIM ÇALIŞANLARI

Fiziksel temas, duyusal geri bildirim ve birebir iletişim bu meslekleri otomasyona kapalı hale getiriyor.

MAKİNE OPERATÖRLERİ VE ŞOFÖRLER

Otonom araçlar gelecekte bir tehdit oluştursa da karmaşık fiziksel ortamlarda insan yargısı ve esnekliği kısa vadede bu işleri koruyor.

BEDEN GÜCÜ GEREKTİREN İŞLER

Çatı ustaları, bulaşıkçılar, temizlikçiler gibi manuel işlerde el becerisi, çevresel adaptasyon ve maliyet unsurları otomasyonu şu an için zorlaştırıyor.

RİSK VAR AMA YER DEĞİŞTİRME KESİN DEĞİL

Araştırma, yapay zekanın iş yerinde bilgi sağlama, yazım desteği, eğitim ve danışmanlık gibi alanlarda yoğunlaştığını ortaya koyuyor. Ancak yüksek uyum, mutlaka iş kaybı anlamına gelmiyor. Birçok mesleğin tamamen ortadan kalkması yerine, rutin işlerin yapay zekaya devredilip insan odaklı strateji, yaratıcılık ve müşteri ilişkileri gibi alanlara kayması bekleniyor.

Zamanlamayı ise yalnızca değil; maliyet, yasal düzenlemeler ve şirketlerin adaptasyon hızları belirleyecek. Bu nedenle iş gücü geçişini yönetmek şirketler için kritik olacak.

Yüksek riskli alanlarda çalışanların yaratıcı problem çözme, müşteri ilişkileri yönetimi veya stratejik planlama gibi insana özgü becerilere odaklanması önem kazanıyor.

Yapay zekaya dirençli işlerde olanlar da tamamen güvende olduklarını sanmamalı. Robotik ve yapay zeka geliştikçe, fiziksel ve yüz yüze işler de uzun vadede otomasyon baskısı görebilir.

Araştırma ayrıca, her alanda yapay zekanın yeteneklerini ve sınırlarını anlamanın rekabet avantajı sağladığını gösteriyor. Yapay zekayla uyumlu çalışmayı bilen, insan katkısını koruyan profesyoneller, dönüşen iş dünyasında avantajlı çıkacak.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Canlı altın: Gram altın, çeyrek altın, yarım altın, tam altın ne kadar?

Yayımlandı

üzerinde

Son dakika altın fiyatları piyasalar kadar yatırım yapanların da gündemini meşgul ediyor. 16 Temmuz altın alış ve satış fiyatlarında son durum nedir? Gram altın, çeyrek altın, yarım altın, tam altın, Cumhuriyet altını fiyatları ne kadar?

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Almanya güç kaybediyor

Yayımlandı

üzerinde

Merkez Bankası (Bundesbank), ekonominin ABD gümrük tarifesi politikasının etkisiyle ikinci çeyrekte ivme kaybettiğini belirtti.

Bundesbank’ın ekonomiye yönelik temmuz ayı raporu yayımlandı.

Raporda, Alman ekonomisinin ikinci çeyrekte ivme kaybettiğini belirtilerek bunun nedeninin diğer faktörlerin yanı sıra ilk çeyrekte beklenen yüksek ABD gümrük tarifeleri nedeniyle ihracat ve sanayi üretimindeki beklentisel etkilerin olduğu ifade edildi.

Ocak-mart döneminde daha güçlü sanayi üretimi ve daha yüksek ABD tarifeleri beklentisiyle artan ihracatın Alman Gayri Safi Yurtiçi Hasılasında (GSYH) yüzde 0,4’lük bir artışa yol açtığının bildirildiği raporda, ekonominin ikinci çeyrekte tekrar yavaşlamasının beklendiği aktarıldı. Raporda, “Alman ekonomik üretimi ikinci çeyrekte muhtemelen durgunlaştı.” ifadeleri yer aldı.

Raporda, Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), Almanya İş Ortamı Güven Endeksi gibi ekonomik duyarlılık göstergelerinde son zamanlarda toparlanma göründüğü belirtilerek yine de temel ekonomik eğilimin genel olarak zayıf kalmaya devam ettiği kaydedildi.

Kısa vadede Alman ihracat sektörünün “ABD’nin gümrük vergisi politikasından kaynaklanan ek rüzgarlarla” karşı karşıya olduğunun aktarıldığı raporda, ABD tarifelerinin tehdit edildiği gibi (yüzde 30) yürürlüğe girmesi halinde, bunun Alman ekonomisi için “önemli bir aşağı yönlü risk” oluşturacağı uyarısında bulunuldu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar