Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Bakan Kurum’dan AFAD Toplantısı Sonrası Kritik Karar: 12 Bina Tedbiren Boşaltıldı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul’da meydana gelen depremler sonrası AFAD koordinasyon merkezi toplantısının ardından 12 binayı tedbiren boşalttıklarını açıkladı. Hasar tespit çalışmaları 4 gün içinde tamamlanacak.

Özet

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Marmara Denizi’nde yaşanan depremler sonrası AFAD Koordinasyon Merkezi’nde yapılan toplantının ardından yaptığı açıklamada, İstanbul genelinde 378 yapısal ihbarın değerlendirildiğini ve 12 binanın “tedbiren” boşaltıldığını bildirdi  Detaylı hasar tespit çalışmalarını yürütecek üç bin kişilik ekip sahaya sevk edilirken, süreç 4 gün içinde tamamlanacak . Ayrıca Bakan Kurum, vatandaşları riskli binalara girmemeleri konusunda uyardı


1. Depremin Etkisi ve AFAD Toplantısı

İstanbul’da Silivri açıklarında, en büyüğü 6,2 şiddetinde olmak üzere ardı ardına depremler meydana geldi. Artçı sarsıntıların en büyüğü 5,9 olarak kaydedildi . Depremler; İstanbul’un yanı sıra İzmir, Balıkesir, Çanakkale, Ankara ve Uşak gibi illerden de yoğun şekilde hissedildi .

Bu gelişmeler üzerine İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile birlikte AFAD Koordinasyon Merkezi’nde kriz değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi . Toplantının ana gündem maddesi, hasar tespit ve tahliye sürecinin hızlı ve etkili bir şekilde yönetilmesiydi .


2. Bakan Kurum’un Açıklamaları

  • Yapısal İhbarlar: Bakan Kurum, “Şu ana kadar 378 yapısal ihbar bize ulaştı. Hemen incelemelerimizi yaptık” ifadelerini kullandı .

  • Binaların Tahliyesi: Güvenlik amaçlı, metruk ve riskli olarak değerlendirilen 12 bina tedbiren boşaltıldı .

  • Hasar Tespit Ekipleri: Sahada en az 3 bin personelden oluşan hasar tespit ekibi görevlendirildiğini vurguladı .

  • Süreç Takvimi: “Bu 4 gün içerisinde tüm hasar tespit çalışmalarını bitirmiş olacağız” diyerek hızlı sonuç alınacağını belirtti .


3. Boşaltılan Binalar ve Hasar Tespit Çalışmaları

Boşaltma kararı alınan 12 bina; öncelikle görsel inceleme ve ölçümler yapılarak risk seviyesine göre derecelendirildi

Detaylı İnceleme: Yapısal mühendisler tarafından röntgen cihazı ve drone destekli taramalarla binaların taşıyıcı sistemleri analiz edilecek .

  1. Raporlama: Her bina için “hasar tespit raporu” hazırlanacak ve ilgili belediyeler ile AFAD’a sunulacak

  2. Yeniden Yerleşim: Tahliye edilen vatandaşların geçici konaklama ihtiyaçları AFAD ve Kızılay işbirliğiyle karşılanacak .


4. Vatandaşlar İçin Uyarılar

  • Riskli Alanlar: Bakan Kurum, vatandaşları “riskli binalara girmemeleri” konusunda uyardı ve panik yapmamalarını, resmi kurumlardan gelen bilgilere itibar etmelerini istedi .

  • 112 Hattı: Deprem sonrası yaşanan sorunlar ve ihbarlar için 112 Acil Çağrı Merkezi’nin aktif olarak çalıştığı hatırlatıldı .

  • Bilimsel Danışma: AFAD’daki bilim kurulunun, deprem ve afet alanındaki uzmanlarla sürekli görüş alışverişi halinde olduğu belirtildi .


5. Sonuç ve Beklentiler

Bakan Kurum’un açıklamaları, hasar tespit ve tahliye sürecinin planlandığı gibi hızlı işleyeceğini gösteriyor. Toplam 3 bin kişilik ekip 4 gün içinde çalışmaları tamamlayacak, ardından riskli binaların tamir, güçlendirme veya yıkım süreçleri başlamış olacak . Bu süreç, İstanbul genelindeki deprem dayanıklılığının artırılması yönünde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Gündem

Su Kanalında Kayıp İz: Antalya’da 2 Gündür Haber Alınamayan 13 Yaşındaki Sefa İçin Seferberlik

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Antalya’nın Serik ilçesinde 22 Nisan’dan bu yana kayıp olan 13 yaşındaki Sefa Çağlar Glavuz’u bulmak için polis, Su Altı Arama ve Kurtarma ekipleri ile vatandaşlar seferber oldu. Bisikleti su kanalında bulunan Sefa’nın bulunması için baraj kapakları kapatıldı.

Antalya’nın Serik ilçesinde 22 Nisan Salı günü okul çıkışı bir daha evine dönmeyen 13 yaşındaki Sefa Çağlar Glavuz’un bulunması için arama çalışmaları su kanalı çevresinde yoğunlaştı.

Olayın Detayları

Antalya’nın Serik ilçesi Kökez Mahallesi’nde oturan 13 yaşındaki Sefa Çağlar Glavuz, 22 Nisan Salı günü arkadaşlarıyla okuldan çıktıktan sonra evine dönmedi . Ailesi, çocuklarından haber alamayınca aynı gün polis merkezine başvurarak kayıp ihbarında bulundu

Güvenlik Kameraları ve İlk Bulgular

Polis ekipleri, bölgedeki güvenlik kameralarını inceleyerek Glavuz’un en son Burmahancı Mahallesi yakınlarındaki bir su kanalında görüldüğünü tespit etti . Arama kurtarma ekiplerinin kanalda yaptığı incelemede, Sefa’ya ait olduğu değerlendirilen bisiklet su içinde bulundu .

Arama ve Kurtarma Çalışmaları

Antalya Emniyet Müdürlüğü Su Altı Arama ve Kurtarma ekipleri, bölgeye sevk edilerek kanal boyunca dalış ve yüzey taramaları gerçekleştirdi . Kanalın su seviyesinin yüksek olması nedeniyle baraj kapakları kapatıldı ve su seviyesi düşürülerek arama çalışmaları hızlandırıldı . Ekipler, su seviyesinin düşmesinin ardından çalışmaları daha kapsamlı biçimde derinleştirmeyi planlıyor .

Yetkililerden Açıklama

Yetkililer, şu ana kadar Sefa Çağlar Glavuz’a ulaşılamadığını, arama çalışmalarının hem kara hem de hava unsurlarıyla devam ettiğini bildirdi . Ayrıca, vatandaşlardan bölgede gören ya da işitenlerin 155 Polis İmdat hattına bilgi vermeleri istendi .

Toplum Desteği ve Çağrı

Serik halkı ve çevre köylerden gelen gönüllüler de çalışmalara destek veriyor; tedirginlik her geçen dakika artarken, herkes Sefa’nın sağ salim bulunması için dua ediyor . Baraj kapakları kapatıldıktan sonra suyun çekilmesiyle, vatandaşlar ve ekipler birlikte kanalı didik didik aramaya devam ediyor .


Yukarıdaki bilgiler ışığında, Sefa Çağlar Glavuz’un biran önce bulunması için hem yetkililer hem de yerel halk arama ve kurtarma çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Bir gelişme olması durumunda yetkililer ve basın kurumları yeni bir açıklama yapacak. Kayıp ihbarı ya da bilgi paylaşımı için 155 Polis İmdat hattı aktif olarak hizmet vermektedir.

Okumaya Devam Et

Gündem

“Kayseri’de 35 Yıl Sonra Şok Beraat: ‘Elini Ayağını Öpeyim Başkanım’ Diyerek Yargıdan Aklandı”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :

“Kayseri’de tandıra gömülen iki cinayet sanığı Yusuf Turhan, kız kardeşini 35 yıl önce öldürdüğü ileri sürülürken delil yetersizliğinden beraat etti. Detaylar ve mahkeme süreci burada.”

Öne Çıkanlar

Kayseri’de 19 Mayıs 2021 tarihinde ağabeyi Mehmet Turhan ve eski eşi Firdevs Öztürk’ü öldürüp cesetlerini tandıra gömdüğü gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Yusuf Turhan’ın, 35 yıl önce kaybolan kız kardeşi Havva Turhan’ı öldürdüğü iddiasıyla yargılandığı davada “delil yetersizliği” gerekçesiyle beraatine karar verildi . Mahkeme kararının ardından “Bu mahkeme böyle bitmesin. Elini ayağını öpeyim başkanım” diyen sanık Yusuf Turhan’ın sözleri sosyal medyada geniş yankı buldu


Olayın Geçmişi

  • Tandır Cinayeti: 19 Mayıs 2021 tarihinde Faydevs Öztürk (52) ve Mehmet Turhan (55), Kayseri’nin Kocasinan ilçesi Emmiler Mahallesi’nde kayboldu. Polis, Mehmet Turhan’ın kardeşi Yusuf Turhan’ın çelişkili ifadeleri üzerine takibe aldı ve evinin bahçesindeki tandırda kadavra köpeğiyle arama yaptı; betonla kaplı tandırdan Ürkütücü manzarayla Firdevs ve Mehmet Turhan’ın cesetleri çıkarıldı

  • İlk Mahkeme Kararı: 22 Kasım 2021’de Kayseri 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanık Yusuf Turhan’a ‘kardeşi kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘yengesine yönelik eylem’ suçundan da müebbet hapis cezası verildi; oğlu Bedirhan Turhan’a iki kez müebbet hapis, eşi Nejla Turhan ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı ve beraat etti

  • Yargıtay Onayı: Yerel mahkemenin beraat kararını içeren hükmü, yapılan itirazlar üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından hukuka uygun bulunarak onandı


Havva Turhan Davası ve Beraat Kararı

  • Yeni İddianame: Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı, en son 1990 yılında görülen ve o tarihten beri kendisinden haber alınamayan Havva Turhan’ın ölümüyle ilgili olarak ağabey Yusuf Turhan hakkında ‘yakın akrabayı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı

  • Mektup ve Deliller: İddianamede, Yusuf Turhan’ın ağabeyi Mehmet Turhan’ın, ‘ihanet ve intikam’ duygularını anlattığı mektubu ile tanık beyanları yer aldı; ancak maktulün cesedi bulunamadı, resmi kayıtlarda izine rastlanmadı

  • Üçüncü Duruşma ve Savunma: ️Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen üçüncü duruşmada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları müdahil oldu, savcı mütalaasında ‘delil yetersizliği’ vurgusu yaptı; Yusuf Turhan ise “Ben beraatimi değil, suçlu kimse onun ortaya çıkmasını istiyorum. Bunun böyle bitmemesi lazım. Adil yargılama istiyorum” dedi

  • Beraat Kararı: Mahkeme heyeti, Bakanlık avukatının yeniden keşif talebini reddederek delil yetersizliğinden dolayı sanığın beraatine karar verdi; karar sonrası Yusuf Turhan, “Bu mahkeme böyle bitmesin. Elini ayağını öpeyim başkanım” sözleriyle kararı değerlendird


Hukuki Değerlendirme

  • Delil Yetersizliği: Cesedin bulunamaması ve zaman aşımı süresinin olayın üzerinden 35 yıl geçmesi, ceza muhakemesinde “somut kanıt” gerekliliğini ön plana çıkardı

  • Zaman Aşımı ve Usul: Türk Ceza Kanunu’nda aile içi öldürme eylemleri için özel hükümler olsa da, maktulün bulunamaması ve resmi belgelerde ölüm kaydının yer almaması, ‘kesin ve kuşkuya yer bırakmayacak’ usuli şartları sağlayamadı

  • Bakanlık’ın Rolü: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın davanın tarafı olarak yeniden keşif talebi, sosyal hizmet uzmanlarının delil toplama sürecine katılımının önemini gösterdi

Okumaya Devam Et

Gündem

Yenidoğan Çetesi’nde dördüncü duruşma: Mahkeme başkanından deprem uyarısı

Yayımlandı

üzerinde

Bakırköy Adalet Sarayı’nda 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma saat 11.00 sıralarında başladı. Tanıkların dinlendiği duruşma kimlik tespitiyle başladı. İstanbul’da Silivri açıklarında dün meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem mahkemenin de gündemindeydi.

“OLASI BİR DURUMDA PANİK YAPMAYIN”

Tanıkların dinlendiği duruşma öncesi, mahkeme başkanından artçı sarsıntı uyarısı geldi. Duruşma öncesi mahkeme başkanı, “23 Nisan’da yaşanan deprem sonrası bir uyarı yapmak istiyorum. Artçılar devam ediyor olası bir durumda panik yapmayın. Hengame olmasın sandalye ve masaların altına saklanabilirsiniz. Lütfen kaçmaya çalışırken birbirinize zarar vermeyin.” dedi.

“DOKTOR SÖYLER EPİKRİZİ SEKRETER YAZAR”

Tanıkların dinlendiği duruşmada, ilk tanık olarak Avcılar Hospital Hastanesi’nde hemşire olarak çalışan tanık Fulya Fulya Akbal dinlendi. Akbal, “Ben Avcılar Hospital’da çalışıyordum. Hemşire olarak yenidoğan yoğun bakım ünitesinde çalıştım 2 yıl boyunca. Çalıştığım dönemde, hemşire Serenay Şenkalay, doktor olarak Dursun Hoca, Zeki Hoca ve sekreter Gözde Hanım’ı tanırım. 14 Ağustos’ta Tokluoğlu doğduğunda hastanede değildim izinliydim. Ayrıca epikrizi doktor yazardı sekreteriyle. Ben hiç görmedim başka birisinin epikriz yazdığını. Doktor söyler sekreter epikrizi yazardı. Sekreterin doktorun söylediğinin dışında birşey yazması mümkün değildi.” dedi.

Yenidoğan Çetesi'nde dördüncü duruşma: Mahkeme başkanından deprem uyarısı - 1 Bakırköy Adalet Sarayı’nda 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma saat 11.00 sıralarında başladı.

“CİMER’E ŞİKAYET ETTİM”

Bir diğer tanık Sezgin Demirci ise, “Reyap Hastanesi’nde Mart 2023 ile Eylül 2023 arasında acil hekimi olarak çalıştım. Eylül ayında yönetim tarafından ayrılmam istendi. Çalıştığım dönemde 112 ekipleri, 28 günlükten büyük bebekleri getirirdi. CİMER’e şikayet ettim. Bu bebekleri yenidoğan yoğun bakıma aldığımda bir şey olursa sorumlu ben olurdum. Çünkü Yenidoğan yoğun bakımı vardı ama çocuk yoğun bakım yoktu. 28 günlükten büyük bebekleri çocuk yoğun bakıma koymalıyız yenidoğana koymak diğer hastaları risk altına alırdı. Halbuki bize yakın bölgelerde çocuk yoğun bakım odası olan hastaneler vardı. Yönetime şikayet ettiğim zaman ‘Bu konuyu kapat’ dediler. Bana mobbing uyguladılar. Ben de istifa ettim.” dedi.

“BU HASTA SIRADIŞI BİR DURUMDU”

Avcılar Hospital’da çalışan nöbetçi hemşire Meryem Akyürek ise, “Tokluoğlu hakkında bir bilgim yok. O dönemde yıllık izindeydim. Ben bebek odasında çalışıyordum. Sonrasında da hiçbirşey duymadım. Zeki doktor ile çalıştığım sürece blr ihmaline rastlamadım. Çağırdığım zaman hemen gelirdi” dedi. Duruşma saat 15.00 sıralarında verilen aranın ardından 16.00’da yeniden başladı.

Aranın ardından Beylikdüzü Medilife Hastanesi’nde çalışan doktor Raşit Çaparoğlu söz aldı. Çaparoğlu, “Opara bebekle ilgili, bir gün iş yerine geldiğimde 6 aylık bir bebeğin yattığını gördüm. 28 günlükten büyük bebekler burada yatmazdı. Şaşırdım ‘Burada yatması yasal değil’ dedim hemşireye. Birkaç gün önce, acile geldiğini ama sevk alamadığını bu nedenle burada yattığını söyledi. Yönetim ve işletmeci işbirliğinde yatışına karar verildiğini söyledi. Bu bebekle ilgilenen kişi Fırat Sarı’ydı. Bu hasta sıradışı bir durumdu. Ben orada bulunduğum sürece mesleğimin niteliği gereği ilgilenmedim.” dedi.

Yenidoğan Çetesi'nde dördüncü duruşma: Mahkeme başkanından deprem uyarısı - 2

“BİZE MÜDAHALE YAPILMAMASI SÖYLENDİ”

Birinci Hastanesi’nde Paramedik olarak çalışan Yaren Sena Kayır ise, “Opara bebeğin sevki yapıldı. Küveze aldık bakımlarını yaptık. Doğukan Bey geldi Fırat Sarı ile konuştu ve tedavisi için order aldık. Akşam oldu ve bebeğin bakımlarını akşam sorumlusuna teslim ettik. Ertesi gün 18.00 gibi hastaneye gittim. Direkt onun başına gittim sağlıklıydı bir problemi yoktu. Teslim saatine yakın kötüleşti. Monitör uyarı verdi kalbini hissetmedik. Doğukan Bey’i aradık ‘Sorun olmaz büyük bebekte duyamayabilirsiniz’ dedi. Bizim monitörler eskiydi prob lazımdı ama yeterli prob hastanede yoktu. Tuğçe hemşire kalp masajı yaptı. Hepimiz bebeğin başında müdahale ettik. Biz teslim ettiğimizde bebek yaşıyordu. Daha sonra bebeğin öldüğünü öğrendik. Bize herhangi bir müdahale yapılmaması gerektiği söylendi ama biz kızlar yine de tüm müdahaleleri yaptık. Aileden para alınmış ama ‘Ertesi gün para aileye teslim edilsin’ denildi. Konuyla ilgili başka bir bilgim yok. Doktorlar genelde düzenli olarak viziteye çıkmazdı.” dedi.

“BEBEK EKS OLDUĞU SIRADA BEN AŞAĞIDAYDIM”

Güney Hastanesi’nde çalışan hemşire Yağmur Acıyan’a ölen Kaya bebek hakkında soru soruldu. Acıyan savunmasında, “ bize geldiğinde zaten kötü durumdaydı. Bebeğin eks olduğu sırada ben aşağıdaydım. Batuhan Çelik beni arayıp, ‘Bebeğin eks olduğu alana gel’ dedi. Ben de oraya gittim. Bebeğin babası geldi. Babası ‘Doktor bana bilgi vermişti zaten’ dedi. Bunun dışında bir bilgim yok” ifadesini kullandı.

DURUŞMA ERTELENDİ

Duruşma, yarın saat 10.00’a ertelendi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar