Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Adana’da Dere Yatağında At ve Eşek Atıkları: Şok Edici Haber Detayları

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama: Adana’da Yüreğir ilçesi Bahçelievler Mahallesi’nde dere yatağında at ve eşek atıklarının biriktiği şok edici görüntüler ortaya çıktı. Yetkililerden açıklamalar, temizlik çalışmaları ve çevre sağlığı riskleriyle ilgili detaylar haberimizde!

Adana – Yüreğir, Bahçelievler Mahallesi: Adana’nın merkez ilçesi Yüreğir’de, özellikle Bahçelievler Mahallesi sınırlarında yer alan dere yatağında, at ve eşek atıklarının gözle görülür şekilde biriktiği şok edici görüntüler sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Çevre sakinleri tarafından bildirilen olay sonrası, ilgili yerel ve il düzeyindeki yetkililer konuyla ilgili inceleme başlattı.


Olayın Gelişimi ve İlk Belirtiler

İhbar üzerine bölgede harekete geçen belediye zabıta ekipleri, dere yatağında bir kısmı çuvallara doldurulmuş at ve eşek kalıntılarına ulaştı. Vatandaşların cep telefonlarıyla kaydettiği görüntülerde, hayvan başlarının, kemiklerin ve organik atıkların bulunduğu alan, bölge halkı arasında endişeye neden oldu. İlk tespitler, hayvansal atıkların bilinçsizce veya kasıtlı olarak bölgeye bırakıldığı şeklinde değerlendirildi.


Yetkililerden Açıklamalar ve Yapılan İncelemeler

Olayla ilgili olarak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile yerel zabıta ekipleri harekete geçti. Yetkililer, “Bölgedeki hayvansal atıkların düzenli olarak denetlenmediğini ve bu tür olayların tekrarlanmaması için gerekli adımların atıldığını” belirtti. İnceleme kapsamında;

  • Kanal kenarındaki kalıntıların toplanması ve temizlik çalışmaları için belediye ekipleri devreye alındı.

  • Çevre ve sağlık risklerinin minimize edilmesi amacıyla, ilgili birimler tarafından detaylı analizler başlatıldı.

  • Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün, gıda işletmelerinde kullanılan hayvan ürünlerinin kontrolü amacıyla numune alma çalışmaları devam ettirildi.

Bu açıklamalarda, bölgede atıkların izinsiz bırakılmasının çevresel ve sağlık açısından tehlike oluşturduğu vurgulandı.

Vatandaşların Tepkileri ve Sosyal Medyada Yankıları

Olay, sosyal medya üzerinden kısa sürede geniş kitlelere ulaştı. Mahalle sakinleri ve çevre halkı, dere yatağında karşılaştıkları kötü koku ve rahatsız edici görüntüler hakkında tepkilerini dile getirirken, “Kebap kenti Adana’nın böyle görüntülerle anılması kabul edilemez” ifadelerini kullandı. Vatandaşlar, yetkililerden daha etkin ve kalıcı çözümler beklediklerini belirterek, olayın tekrar etmemesi için kamu bilincinin artırılmasını talep etti.

Çevresel ve Sağlık Açısından Oluşan Riskler

Hayvansal atıkların dere yatağında birikmesi, sadece görsel olarak rahatsızlık yaratmakla kalmıyor; aynı zamanda çevre ve insan sağlığı için ciddi riskler barındırıyor.

  • Kötü koku ve bakteriyel enfeksiyon riski: Organik atıkların çürümesi sonucu yayılan koku, çevrede yaşayan vatandaşların yaşam kalitesini düşürürken, bulaşıcı hastalık risklerini artırabilir.

  • Su kirliliği: Dere ve sulama kanallarına karışan hayvansal atıklar, su kaynaklarının kirlenmesine yol açarak tarımsal üretimi ve içme suyu kalitesini olumsuz etkileyebilir.

  • Ekolojik dengenin bozulması: Bölgede doğal yaşamın sürdürülebilirliğine zarar verebilecek kimyasal ve biyolojik bozulmalar meydana gelebilir.

Bu nedenle, yerel yönetimler ve ilgili kurumlar tarafından uzun vadeli çözüm stratejilerinin geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır.

Alınan Önlemler ve Geleceğe Yönelik Çalışmalar

Olayın tespit edilmesinin ardından, belediye ve İl Tarım Müdürlüğü iş birliğiyle kapsamlı temizlik ve denetim çalışmaları başlatıldı. Yapılan açıklamalara göre:

  • Temizlik operasyonları: Atıkların toplanması, uygun şekilde bertaraf edilmesi ve bölgenin yeniden düzenlenmesi için çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.

  • Denetimlerin artırılması: Geçmişte benzer olayların yaşanmaması için, kanal ve dere yataklarının düzenli aralıklarla denetlenmesi ve hayvansal atıkların izlenmesi kararlaştırıldı.

  • Kamu bilincinin artırılması: Vatandaşların, çevreye duyarlı davranışlar sergilemeleri ve atık yönetimi konusunda bilinçlendirilmeleri için seminerler ve bilgilendirme kampanyaları düzenleneceği bildirildi.

Uzmanlar, bu tür olayların sistematik olarak önlenmesi için yerel yönetimler ile çevre kurumlarının ortak çalışmasının şart olduğunu belirtiyor.

Son Gelişmeler ve Olayın Yaygınlığı

Adana’da yaşanan bu olay, sadece yerel halk arasında değil, bölge genelinde de dikkat çekti. Diğer ilçelerde benzer olaylara rastlanıp rastlanmadığı konusunda yetkililer bilgi verirken, sosyal medya platformlarında paylaşılan görseller ve kullanıcı yorumları, olayın geniş yankı bulduğunu ortaya koyuyor. Özellikle, “at ve eşek kemikleri” ifadesi, haberin anahtar unsurlarından biri olarak öne çıkarken, bu durumun uzun vadeli çözüm yollarının aranmasını gerektirdiği vurgulanıyor.

Özet ve Değerlendirme

Adana’nın Yüreğir ilçesinde, dere yatağında at ve eşek atıklarının birikmesi, hem görsel açıdan hem de sağlık ve çevre açısından ciddi sorunlara işaret ediyor. Yetkililer tarafından başlatılan inceleme ve temizlik çalışmaları, olayın tekrarlanmaması için uzun vadeli stratejilerin oluşturulması yönünde atılmış önemli adımlar olarak değerlendiriliyor. Vatandaşların sosyal medyada paylaştığı tepkiler ve olayın geniş yankı bulması, yerel yönetimlerin bu tür çevresel sorunlara karşı daha proaktif bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Bu kapsamlı inceleme ve alınan önlemler ışığında, Adana’da benzer olayların önüne geçilmesi ve sağlıklı bir çevre düzeninin sağlanması adına kamu, özel sektör ve ilgili kurumların ortak çalışmalarının önemine dikkat çekiliyor.

Gündem

Deprem Sonrası İstanbul’a 2 Saatte 20 000 Kişilik Sıcak Çorba: Hızır 41 Afet Mutfağı’nın Başarı Hikayesi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :
Marmara Depremi’nden hemen sonra Hızır 41, 2 saatte İstanbul’a 20 000 kişilik sıcak çorba ulaştırdı. Afet anında beslenme desteğinin örnek operasyonu.

Özet

23 Nisan 2025 günü Silivri merkezli 6,2 büyüklüğündeki Marmara Depremi’nin ardından İstanbul’da binlerce vatandaş, evlerine giremeyerek toplanma alanlarına yöneldi. Bu kritik saate hızlı müdahale eden Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait “Hızır 41 Afet Mutfağı”, sadece 2 saat içinde İstanbul’a 20 000 kişilik sıcak çorba ulaştırarak afet anında beslenme desteğinin ne denli insan odaklı ve etkili olabileceğini gösterdi. Türkiye’nin en büyük afet mutfağı unvanına sahip tesisin altyapısı, mobil afet tırları ve deneyimli personeli sayesinde, afet altyapısı planlamasında örnek bir başarı hikâyesi ortaya konuldu.

1. Giriş: Depremin Ardından Beslenme İhtiyacı

23 Nisan 2025 günü saat 12:49’da, Silivri açıklarında 6,2 büyüklüğünde meydana gelen deprem, İstanbul’da büyük korku ve tahliye süreçleri başlattı . Güvenlik endişesiyle evlerine giremeyen vatandaşlar, parklar ve cami avluları da dâhil olmak üzere birçok toplanma alanına yönlendirildi .

Afet anlarında ilk saatler, hayatta kalma ve moral açısından kritik önem taşırken, sıcak yemek ve özellikle çorba dağıtımı, hem bedensel hem de psikolojik destek sunuyor.


2. Hızır 41 Afet Mutfağı: Türkiye’nin En Büyük Tesisi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından 6 Şubat 2025’te hizmete açılan Hızır 41 Afet Mutfağı, planlı kapasitesiyle günde 150 000 kişilik çorba ve 20 000 kişilik 3 öğün yemek hazırlayabiliyor .

  • Kuruluş Amacı: Olası büyük Marmara Depremi başta olmak üzere çevre illere yardım etmek amacıyla tasarlandı

  • Mobil Afet Tırları: Tesiste hazırlanan yemekler ve ekmekler, 3 yemek tırı ve 1 fırın tırı aracılığıyla afet bölgesine hızlıca sevk edilebiliyor .


3. 2 Saatte 20 000 Kişilik Çorba Operasyonu

Depremin hemen ardından 2 saat içinde hareket gecikmeden Haydarpaşa’daki toplanma alanlarına sevk edilen 20 000 kişilik sıcak çorba, Hızır 41 personeli ve mobil tırlarla ulaştırıldı .

“2 saat içerisinde afet tırımızı personellerimizle birlikte bölgeye gönderdik. 20 000 kişiye sıcak çorba hizmetinde bulunduk,”
diyor Hızır 41 Üretim Müdürü Yasemin Talaş .

Aynı operasyonda, tırlarda ekmek ve su da taşınarak farklı mobil ikram noktalarında toplam 10 000 kişilik destek sağlandı .


4. Lojistik ve İnsan Kaynağı

  • Personel: Saha ekiplerinde 70 gönüllü ve personel görev aldı .

  • Araç Filosu: Mobil tırlar, bağımsız 5 gün çalışabilecek altyapı ve 15 dakikada kurulum özelliği ile 24/7 faaliyete hazır .

  • Tesis Altyapısı: 5 300 m² kapalı, 10 350 m² açık alana yayılmış olup tam donanımlı yemek ve fırın üretim hattına sahip.


5. Etki ve Geri Bildirim

  • Vatandaş Memnuniyeti: Tahliye alanlarında çorba ve sıcak yemek ikramı, belirsizlik içindeki vatandaşlara moral desteği sağladı.

  • Yerel İşbirlikleri: Kocaeli Büyükşehir’in yanı sıra ilçe belediyeleri ve STK’lar da destek vererek toplam 6 000 kişiye ek çorba dağıtımı gerçekleştirdi.

Afet mutfağının esnek yapısı, normal zamanlardaki sosyal hizmet faaliyetlerine de katkı sunuyor.


6. Çıkarımlar ve Öneriler

  1. Erken Hazırlık: Afet mutfakları, önceden belirlenen lojistik ve personel planlaması ile acil durumlarda kritik roller üstleniyor.

  2. Mobil Çözümler: Sahada üretim yapabilen mobil tırlar, ana mutfaktan bağımsız çalışarak dağıtım ağını güçlendiriyor.

  3. Toplum Katılımı: STK’lar ve yerel yönetimlerin koordine desteği, operasyonun ölçeğini genişletiyor.


7. Sonuç

Hızır 41 Afet Mutfağı’nın 2 saat içinde 20 000 kişilik çorba operasyonu, afet yönetiminde hız, etkin lojistik ve insan odaklı yaklaşımın başarılı bir örneği oldu. Bu model, gelecekteki afet senaryoları için standart bir referans niteliğinde.

Okumaya Devam Et

Gündem

Osman Boyner kimdir, öldü mü? İş insanı Cem Boyner’in babası Osman Boyner’in hayatı

Yayımlandı

üzerinde

Osman Boyner, 1926 yılında Kastamonu’nun Tosya ilçesinde dünyaya geldi. İş insanı Cem Boyner’in babasıdır. Hasan, Fazıl ve Güzide isimli 3 kardeşi olan Osman Boyner eğitim hayatına İstanbul’da başladı. Sultanahmet Ticaret Lisesi’ni ve ardından Yüksek Ticaret Okulu’nu tamamladı.

1952 yılında Ahmet Sadıkoğlu, Hasan Boyner ve Fazıl Boyner ile birlikte Altınyıldız’ı kurdu. İlk ihracatını 1956 yılında gerçekleştiren şirket, Türk kumaşının dünyaya tanıtımında büyük rol oynamıştı.

1960’lı yılların sonunda ‘de henüz bulunmayan hazır giyim sektörüne adım atma çalışmalarına başlayan Osman Boyner, modacı arkadaşı Kerim Kerimol ve İtalyan moda evi sahibi Silvano Corsini’nin işbirliğiyle Beymen markasının temellerini attı. Beymen’in ilk mağazası, 1971 yılında İstanbul Şişli’de açıldı. Önce erkek koleksiyonu ile büyük ilgi gören Beymen, zamanla kadın koleksiyonunu ve 1985 yılında spor giyimde farklı bir yaklaşım sunan Beymen Club koleksiyonunu da eklemiştir.

Ali Osman Boyner, sadece bir iş insanı değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk bilinciyle de tanınıyordu. TÜSİAD’ın kurucuları arasında yer almış ve 2010 yılına kadar Boyner Grubu Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütmüştü.

Osman Boyner’in eşi Ayten Boyner 2021 yılında vefat etmişti.

Okumaya Devam Et

Gündem

6 aydır takip ediliyorlardı: Düzce’de fuhuş operasyonu

Yayımlandı

üzerinde

‘de 112 Acil Çağrı Merkezi’ne 23 Ekim ve 22 Aralık 2024’te Beçiyörükler bölgesinde fuhuş yapıldığı, bazı kişilerin kadınları zorla tuttuğu, fuhşa teşvik ve aracılık yapıldığı yönünde ihbar yapıldı.

Düzce İl Emniyet Müdürlüğü Ahlak Bürosu ekipleri, ihbarın geldiği dönemde evlere baskınlar yaptı, ancak yeterli delile ulaşamadı. Polis daha sonra şüphelendikleri kişileri teknik ve fiziki takibe aldı.

Şüphelilerle ilgili deliller elde edildikten sonra önceki gün 20 polisin katılımıyla 10 farklı adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonlarda H.U., M.K., K.K., Y.U. ve B.B. gözaltına alındı.

Adreslerde yapılan aramalarda suçta kullanıldığı tespit edilen 12 cep telefonu, 23 bin 980 TL para, bir laptop, iki hard disk ve 18 telefon hattı ele geçirildi.

5 şüpheli, emniyetteki sorgularının ardından bugün adliyeye sevk edildi. Diğer yandan T.R., G.B. ve C.N. isimli fuhşa sürüklenen 3 kadın kurtarıldı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar