Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

AK Parti 8. Olağan Büyük Kongresi: Hazırlıklar tamamlandı

Yayımlandı

üzerinde

AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Erkan Kandemir ve Hamza Dağ ile Genel Sekreter Fatih Şahin, Ankara Spor Salonu’nda basın mensuplarına kongre hazırlıklarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Başladıkları maratonun son finalini yarın yapacaklarını belirten Kandemir, Türkiye’nin dört bir yanından partililerin Ankara’daki 8. Olağan Büyük Kongre’de bir araya geleceğini söyledi.

Kandemir, kongrenin sadece AK Parti ve Türk siyaseti açısından değil dünya demokrasisi için de örnek teşkil eden bir süreç içerisinde tamamlanacağını vurguladı.

AK Parti’nin 8. Olağan Büyük Kongre sürecinin 7 Ekim’de belde ve ilçelerde başladığını, sonrasında illerde devam ettiğini hatırlatan Kandemir, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 29 kongreye bizzat katılım sağladığını ifade etti.

“TÜRKİYE’NİN İKİNCİ YÜZYILININ İLK BÜYÜK KONGRESİ”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kandemir, kongreye 100 binin üzerinde bir katılım beklediklerini belirterek, “Şu anda Hakkari’den, Ardahan’dan, Van’dan otobüslerimiz hareket ettiler, arkadaşlarımız yola çıktılar. Bu heyecana ortak olmak üzere kongre salonumuza doğru hareket ettiler. İnşallah yarın Genel Başkanımızın da teşrifi ile bu muazzam kongre ile yeni bir dönemin kapısını aralamış olacağız. Bu kongre bizim açımızdan şu sebeple çok önemli; Türkiye Yüzyılı’nın, Türkiye’nin ikinci yüzyılının ilk büyük kongresi. Genel Başkanımızın vereceği mesajlarla, salondaki arkadaşlarımızın coşkusuyla Türkiye yeni bir dönemin kapısını aralamış olacak.” şeklinde konuştu.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kongredeki konuşmasının 3 ana başlık altında gerçekleşeceğini aktaran Kandemir, “23 senenin muhasebesini yapacağız AK Parti olarak. Milletimizin, toplumun farklı kesimlerinin beklentilerine uygun mesajları vereceğimiz bir başlığımız olacak. Tabii ki en önemlisi, dünya siyasetine dair, Türkiye’nin bu yüzyılı nerede okuduğunu, Türkiye’yi nereye taşıyacağının mesajlarını vereceği bir manifesto niteliğinde konuşmayla inşallah buluşmuş olacağız.” ifadesini kullandı.

Kandemir, kongrede özellikle uluslararası katılımın çok yoğun olduğunu, hem büyükelçiler düzeyinde hem de siyasi parti temsilcileri anlamında dünyanın dört bir tarafından kongreye teşvik olacağını anlattı.

Kongrenin, sadece Türkiye ve içinde bulunduğu coğrafya için değil, dünya siyaseti açısından yeni bir dönemin de kapısını aralayacağına dikkati çeken Kandemir, “Heyecanla, küresel bir vizyonla tam da partimizin, ülkemizi taşıdığı bu küresel iddianın gereği olarak inşallah bu salonda hep birlikte yeni yüzyılın Türkiye’sinin ilk adımlarını, ilk ışığını, ilk tohumlarını hep birlikte görmüş olacağız.” diye konuştu.

Kandemir, AK Parti’nin sürprizlere açık bir siyasi parti olduğuna dikkati çekerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kongrede gerçekleştireceği 1,5 saatlik konuşmasında hem içeriye hem dışarıya vereceği mesajlarla AK Parti kongrelerinin tüm dünyayı kapsayan mesajlarını dile getireceğini ifade etti.

“TÜRKİYE YÜZYILI’NDAKİ 17 BAŞLIK ORTAYA KONACAK”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da kongreye ve hazırlıklara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kongreye ilişkin kampanya sürecine değinen Dağ, bu sürecin bir süredir devam ettiğini, özellikle 14 Ağustos’ta, AK Parti’nin kuruluş yıl dönümüyle “Umudun, İcraatın, Geleceğin Adı AK Parti” konseptiyle sürdürüldüğünü söyledi.

Dağ, 81 il, 972 ilçede yine “Umudun, İcraatın, Geleceğin Adı AK Parti” konseptiyle gençlik kollarında, kadın kollarında, ana kademede kongreleri gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, şunları kaydetti:

“Yarın da hem bu konseptin devamı hem de Türkiye Yüzyılının ilk kongresi olması sebebiyle inşallah ‘Türkiye Yüzyılı’ başlıklarında bulunan başlıklarla ‘istikbal, istikrar, güç, şefkat, verimlilik’ bunların hepsini bir arada tutup ‘Adında AK Işığında İstikbal’, ‘Adında AK Işığında İstikrar’, ‘Adında AK Işığında Barış’ bunun gibi çoklama şekilde hem önceki konseptimizin devamı hem de Türkiye Yüzyılı’ndaki 17 başlığımızı ortaya koyarak, ikisini cem ederek inşallah Türkiye Yüzyılı’nda AK Parti’nin iddiasını ortaya koyacak bir ana tema belirlemiş durumdayız. İnşallah yarın bunu icra edip bundan sonraki kampanyamızda bu şekilde sürdüreceğiz.”

Yarınki kongrede AK Parti’ye ilişkin 3 yeni müziğin kamuoyu ile paylaşılacağını dile getiren Dağ, partilileri etkili sahne performansları ve tanıtım filmleriyle de buluşturacaklarını ifade etti.

Dağ, yarın asıl vurucu konunun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması olacağına dikkati çekerek, “Heyecanımız çok yüksek. Türkiye’nin her bir tarafından gönüldaşlarımız yola çıkmaya başladılar ve hepsi heyecanlı şekilde bu salona geliyor. Biz bu salonda birçok organizasyon gerçekleştirdik. Hepsinden çok heyecanla, coşkuyla ayrıldık. İnşallah yarın da bu salonda Türkiye’nin her bir tarafına çok güzel bir mesaj, bir heyecan, bir coşku vereceğiz.” şeklinde konuştu.

Salonda gerçekleşecek sahne performansında izleyicileri bir sürprizin de beklediğini belirten Dağ, performansın dışında AK Parti teşkilatlarının bugüne kadarki çalışmalarını gösteren 4 dakika 40 saniyelik bir filmin yayımlanacağını söyledi.

“TÜRKİYE’NİN ÇEŞİTLİLİĞİNİ YANSITAN BİR MİSAFİR PROFİLİMİZ OLACAK”

AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin ise parti kurucularının, önceki dönem milletvekillerinin, önceki dönem bakanlarının ve önceki dönemlerde partide görev yapan kişilerin de kongreye katılım sağlayacağını ifade etti.

AK Parti’nin kurumsal ve siyasal kapasitesini tam manasıyla yansıtacağı bir kongreyi yarın gerçekleştireceklerini belirten Şahin, partinin Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığınca siyasi partilere de davet gönderildiğini hatırlattı.

Şahin, davetlere olumlu geri dönüş yapan siyasi partilerin temsilcilerinin de yarınki kongrede olacağını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bunun yanında birçok sivil toplum örgütümüz, meslek birlikleri, meslek odaları yarın bizlerle birlikte olacaklar. Bu manada Türkiye’nin bütün zenginliğini, çeşitliliğini yansıtan bir misafir profilimizin olduğunu da ifade edebiliriz. Zaten yabancı misafirlerimizle ilgili hususa arkadaşlarımız değindiler. Türkiye’nin tüm zenginliklerini yarın burada kongremizde hep birlikte görmüş olacağız.”

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

9 Belediye Başkanı AKP’ye Geçti: Yerel Temsilin ve Seçmen Güveninin Anatomisi

Yayımlandı

üzerinde

Yazar: Fatih Doğan — FATİHDOGANMEDYA
Tarih: 15 Ağustos 2025
 

Bugün siyaset sahnesinde hızlı bir dalga yaşandı: farklı partilerden seçilmiş 9 belediye başkanının AK Parti’ye katıldığı duyuruldu. Bu tür toplu geçişler, yalnızca rakamların yer değiştirmesinden ibaret değil; yerel demokrasinin işleyişi, seçmen temsili ve siyasetin kurumsal güveni açısından önemli sınavlar içerir. Burada asıl sorulması gereken sorular basit ama kritik: Bu geçişler hangi şartlarda gerçekleşti? Seçmen iradesi nasıl etkileniyor? Ve demokratik hesap verebilirliği güçlendirmek için ne tür düzenlemeler gereklidir?

Öncelikle olgulara sadık kalalım: Parti değiştiren belediye başkanlarının sayısı ve törenin kamuoyuna yansıtılış biçimi, siyasetin “görsel” ve ritüel ağırlığını gösteriyor. Merkezi bir törende rozet takma sahnesi, siyasi mesajların hızlıca iletilmesi ve kamu algısının şekillendirilmesi için etkili bir araç. Ancak törenin görselliği, seçmenin karar verme sürecine dair daha derin soruları örtmemeli.

İkinci olarak, temsil ilişkisini düşündüğümüzde seçim bir tür sözleşmedir: Vatandaşlar hangi parti politikalarını ve hangi adayları onaylayarak oy kullandıysa, o çerçevede temsil edilme beklentisi taşırlar. Bir belediye başkanının seçim öncesi programı ve parti kimliği, seçmenin kararında belirleyicidir; seçim sonrası parti değişikliği, seçmende “beklenmeyen sapma” hissi yaratabilir. Bu, özellikle yerel hizmetlerin sürekliliği, bütçe öncelikleri ve kaynak erişimi konularında belirsizlik doğurur.

Üçüncü boyut “motivasyon” sorusu. Nedenler çeşitlidir ve basitçe “fırsatçılık”la açıklanamaz — yerel aktörler merkezi kaynaklara erişim ihtiyacı, projelerin devamlılığı endişesi veya yerel siyasi dengelerin yeniden kurulması gibi gerekçeler öne sürebilir. Öte yandan, şeffaf ve gerekçelendirilmiş davranış sergilenmezse kamuoyu algısı hızla fırsatçılığa yönelir. Bu algı, demokratik kültürü aşındırır.

Dördüncü olarak, hukuki ve kurumsal çerçeve sorunludur. Türkiye’de milletvekili ve belediye başkanı düzeyinde “parti değişikliğine” dair tartışmalar uzun zamandır sürüyor. Mevcut düzenlemeler, seçmenin korunması, temsil hakkının korunması ve siyasi istikrarın sağlanması açısından bazı boşluklar içeriyor. Bu boşluklar, parti değişikliklerinin hem yasal hem de etik açıdan soru işaretleriyle karşılanmasına yol açıyor.

Beşinci ve belki en önemlisi, sonuçlardır. Yerel yönetimlerde ani değişimler, belediye meclisinde dengeleri sarsabilir; devam eden projelerin finansmanı ve önceliklerinde kayma yaşanabilir. Personel-politika uyumu zorlanır; projelerin sürekliliği riske girer. Bunun vatandaşlara yansıması, yerel hizmet kalitesinde dalgalanma olabilir.

Peki ne yapılmalı? Aşağıda kısa ve uygulanabilir bazı öneriler sunuyorum:

  1. Şeffaflık yükümlülüğü: Parti değiştiren belediye başkanları, kararlarını kamuoyuna açık, yazılı ve gerekçelendirilmiş biçimde sunmalı. Bu, hem seçmene saygıdır hem de kamu tartışmasını zenginleştirir.

  2. Seçmenin hakları üzerine düzenleme: Parti değişikliğinin yerel temsil üzerindeki etkilerini azaltacak yasal mekanizmalar (örneğin seçime yeniden gitme zorunluluğu veya belirli durumlarda meclis onayı) tartışılmalı.

  3. Yerel demokrasi güçlendirme: Belediye meclislerinin, denetim mekanizmalarının ve şeffaf bütçe uygulamalarının güçlendirilmesi, kişisel siyasi değişimlerin hizmete yansımasını sınırlayabilir.

  4. Ayrıştırıcı olmayan siyaset kültürü teşviki: Siyasi aktörler, kişisel veya yerel hesapları nedeniyle seçmen iradesini aşındırmayacak siyaset tarzını benimsemeli; bunun için partiler arası protokoller ve etik kurullar geliştirilebilir.

  5. Medya ve sivil toplum denetimi: Bağımsız medya ve sivil toplum organları, benzer geçişlerin arka planını soruşturarak kamuoyunu bilgilendirmeli; bunun için hızlı erişimli veri ve belgelendirme yöntemleri kullanılmalı.

Sonuç olarak bugün yaşananlar, yerel siyasetin kırılganlığını ve temsil ilişkilerinin ne kadar kolayca değişebildiğini gösterdi. Demokrasi yalnızca seçim günüyle sınırlı değildir; seçim sonrası dönemde de seçmenin iradesinin korunması, hesap verebilirliğin sağlanması ve yerel yönetimlerin istikrarının korunmasıyla tamamlanır. Siyasetin görselliğinin arkasındaki somut çerçeveleri tartışmak, sadece bugüne değil, geleceğe yatırım yapmaktır.

Okuyucuya çağrı: Bulunduğunuz yerde benzer bir durum olsa nasıl hissederdiniz? Belediye temsilciliğinin partisel dönüşümü sizce hangi mekanizmalarla denetlenmeli? Yorumlarınızı bekliyorum — bu konu siyasetin ötesinde, kamusal güvenin meselesidir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Düğün salonunda silahlı kavga: 3’ü ağır 4 yaralı

Yayımlandı

üzerinde

‘de Engindere Mahallesi’nde bir salonunu ortak işletenler ile mal sahibi arasında kira anlaşmazlığı nedeniyle tartışma yaşandı.

Tartışma kısa sürede silahlı kavgaya dönüşünce, taraflar birbirlerine tabancayla ateş etti. Mermilerin isabet ettiği R.Ç., Y.K., S.K. ve D.H. yaralanırken, ihbar üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

Gelen sağlık ekiplerinin müdahale ettiği yaralılar, ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı.

Tedavi altına alınan yaralılardan; R.Ç., Y.K. ile D.H.’nin hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi.

Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Yer: Bolu — Tanınmış iş insanı ve şoförü tutuklandı; hastanede gazetecilere küfür yağdırdı

Yayımlandı

üzerinde

Özet : Bolu’da bir tartışma sonrası meydana gelen kavgayla ilgili olarak iş insanı Abdullah Onur ve şoförü Alihan Kaydın “kasten yaralama” ve “tehdit” suçlamalarıyla tutuklandı. Onur’un, sağlık kontrolü için getirildiği hastanede kendisini görüntüleyen basın mensuplarına hakaret ettiği bildirildi.


Olayın kısa özeti

İddiaya göre, Paşaköy Mahallesi’nde geçen Pazar gecesi aralarında tartışma çıkan Abdullah Onur ile Haktan Y. arasında kavga çıktı. Olay sırasında Onur’un şoförüyle birlikte Haktan Y.’yi darbettiği, darp sonucunda Haktan Y.’nin şikayetçi olduğu ve savcılık işlemlerinin ardından Onur ile şoförünün tutuklandığı bildiriliyor.

Gözaltı, sağlık kontrolü ve tutuklama

Polis tarafından gözaltına alınan Onur ve şoförü emniyetteki işlemlerinin ardından sağlık kontrolü için Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Savcılık sorgusunun ardından mahkemeye sevk edilen ikili, “kasten yaralama” ve “tehdit” suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Gazetecilere yönelik sözlü saldırı

Hastaneye götürülme sırasında kendisini görüntüleyen gazetecilere küfür ettiği ve hakaretlerde bulunduğu yönünde haberler yer aldı. Bu anlara ilişkin haberler ve görsel notlarda, Onur’un basına yönelik tepkisi vurgulanıyor

Hukuki çerçeve ve olası süreç

Yayılan haberlere göre suçlama başlıkları “kasten yaralama” ve “tehdit” olarak kaydedildi. Bu tür suçlamalarda soruşturma savcılık tarafından yürütülür; deliller, tanık beyanları ve varsa kamera kayıtları değerlendirilerek iddianame düzenlenir ve dava süreci başlar. Haber kaynakları henüz duruşma tarihleri veya savunma açıklamalarıyla ilgili ek bilgi paylaşmadı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar