Gündem
Tavanı delip daireye girdi: Anne ve kızına saldırdı
Filistin ve Cezayirli iki kız öğrenci Parseller Mahallesi’nde 3 katlı binanın 3’üncü katında kirada oturuyordu. Öğrencilerden birinin annesi de bir süreliğine kızının evine yerleşti. İddiaya göre, Filistinli anneye takıntılı olan H.S. (30) evlerinin bulunduğu binanın çatısına saklandı.
H.S 20 Şubat’ta tavan arasında delik açarak havalandırma boşluğundan daireye indi. Önce şalterleri indiren şüpheli, evin elektriğini kesip anne ve kızlarının gelmesini bekledi. Saldırgan anne ve kızı eve gelince elindeki sopayla saldırdıktan sonra kaçtı. Kafasından yaralanan anne ve kızı hastaneye kaldırıldı. Annenin ve kızların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, polis saldırganı Gaziosmanpaşa’da yakaladı.

“ASMA TAVANDAN BANYOYA İNİYOR”
Ev sahibi Cengiz Yaşar, “Apartmanımızın WhatsApp grubu var bize oradan haber geldi, saat gece 11 gibi. Biz de olayın tam detayını öğrenemedik çünkü mağdur kiracılarım hastanedeydiler. Biz de netleştirmek ve olayın ne olduğunu anlamak için ailecek çıktık geldik buraya. Geldiğimizde kiracımın annesinin yaralı olduğunu gördüm. Şu anda iyiler ama psikolojik olarak yıkıldılar tabi” dedi.
Olayın nasıl gerçekleştiğini anlatan Yaşar, Banyonun tavanında patlak vardı, onun haricinde herhangi bir yerde bir şey yoktu. Oradan girmiş. Havalandırma boşluğunda tuğlaları kırıyor, oradan giriyor. Asma tavandan banyoya iniyor, ışıkları kapatıyor.Eve kiracılarım geldikleri zaman da kafalarına vuruyor, saldırıyor. Tabi kaçıp gidiyor hemen, olay bundan ibaret. Muhtemelen taşınacaklar çünkü psikolojik olarak orada oturmaları biraz zor gibi görünüyor. Gerçi biz her türlü güvenlik önlemini aldık. Her türlü imkanı onlara sağladık ama yine de tabii ki haklı olarak psikolojik olarak yıkılmışlar oturun devam edin deme şansım yok. Artık onların tercihine bıraktık, istiyorlarsa oturabilirler, istemezlerse taşınabilirler çünkü zor bir durumdan geçtiler” dedi.

“SADECE AYNI İŞ YERİNDE BİR SÜRE ÇALIŞMIŞLAR”
Yaşar “Cuma sabah erken saatlerde çıktım, 12 gibi buradaydım. Olayın içine direkt müdahil olduk. Şu an süreç devam ediyor, inşallah bir an önce yakalanır, cezasını bulur insanları da bir daha mağdur etmezler. Benim iki kiracım vardı, iki öğrencim vardı. Onlara sonrasında anneleri misafir olarak gelmiş. Annesine takıntılı olan bir kişi. Yeri gelmişken söyleyeyim çok fazla bilgi kirliliği var. Sadece anneye takıntılı olan bir insan, bunların başına bu olayı getirdi. Zaten başınıza bir şey gelmesin, insanlar her şeyi söylüyor. Anneye takıntılı biri, diğerleri zaten okulunda işinde gücünde insanlar. Sabah gidip akşam gelen insanlar. Evle veya dışarıyla çok alakalı insanlar değiller. Eski eş diye bir şey yok sadece aynı iş yerinde bir süre çalışmışlar, oradan takıntılı hale gelen bir insan bu. Ağustos ayında biz kontrat yapmıştık 6-7 aydır oturuyorlar” dedi.
Gündem
9 Belediye Başkanı AKP’ye Geçti: Yerel Temsilin ve Seçmen Güveninin Anatomisi
Yazar: Fatih Doğan — FATİHDOGANMEDYA
Tarih: 15 Ağustos 2025
Bugün siyaset sahnesinde hızlı bir dalga yaşandı: farklı partilerden seçilmiş 9 belediye başkanının AK Parti’ye katıldığı duyuruldu. Bu tür toplu geçişler, yalnızca rakamların yer değiştirmesinden ibaret değil; yerel demokrasinin işleyişi, seçmen temsili ve siyasetin kurumsal güveni açısından önemli sınavlar içerir. Burada asıl sorulması gereken sorular basit ama kritik: Bu geçişler hangi şartlarda gerçekleşti? Seçmen iradesi nasıl etkileniyor? Ve demokratik hesap verebilirliği güçlendirmek için ne tür düzenlemeler gereklidir?
Öncelikle olgulara sadık kalalım: Parti değiştiren belediye başkanlarının sayısı ve törenin kamuoyuna yansıtılış biçimi, siyasetin “görsel” ve ritüel ağırlığını gösteriyor. Merkezi bir törende rozet takma sahnesi, siyasi mesajların hızlıca iletilmesi ve kamu algısının şekillendirilmesi için etkili bir araç. Ancak törenin görselliği, seçmenin karar verme sürecine dair daha derin soruları örtmemeli.
İkinci olarak, temsil ilişkisini düşündüğümüzde seçim bir tür sözleşmedir: Vatandaşlar hangi parti politikalarını ve hangi adayları onaylayarak oy kullandıysa, o çerçevede temsil edilme beklentisi taşırlar. Bir belediye başkanının seçim öncesi programı ve parti kimliği, seçmenin kararında belirleyicidir; seçim sonrası parti değişikliği, seçmende “beklenmeyen sapma” hissi yaratabilir. Bu, özellikle yerel hizmetlerin sürekliliği, bütçe öncelikleri ve kaynak erişimi konularında belirsizlik doğurur.
Üçüncü boyut “motivasyon” sorusu. Nedenler çeşitlidir ve basitçe “fırsatçılık”la açıklanamaz — yerel aktörler merkezi kaynaklara erişim ihtiyacı, projelerin devamlılığı endişesi veya yerel siyasi dengelerin yeniden kurulması gibi gerekçeler öne sürebilir. Öte yandan, şeffaf ve gerekçelendirilmiş davranış sergilenmezse kamuoyu algısı hızla fırsatçılığa yönelir. Bu algı, demokratik kültürü aşındırır.
Dördüncü olarak, hukuki ve kurumsal çerçeve sorunludur. Türkiye’de milletvekili ve belediye başkanı düzeyinde “parti değişikliğine” dair tartışmalar uzun zamandır sürüyor. Mevcut düzenlemeler, seçmenin korunması, temsil hakkının korunması ve siyasi istikrarın sağlanması açısından bazı boşluklar içeriyor. Bu boşluklar, parti değişikliklerinin hem yasal hem de etik açıdan soru işaretleriyle karşılanmasına yol açıyor.
Beşinci ve belki en önemlisi, sonuçlardır. Yerel yönetimlerde ani değişimler, belediye meclisinde dengeleri sarsabilir; devam eden projelerin finansmanı ve önceliklerinde kayma yaşanabilir. Personel-politika uyumu zorlanır; projelerin sürekliliği riske girer. Bunun vatandaşlara yansıması, yerel hizmet kalitesinde dalgalanma olabilir.
Peki ne yapılmalı? Aşağıda kısa ve uygulanabilir bazı öneriler sunuyorum:
-
Şeffaflık yükümlülüğü: Parti değiştiren belediye başkanları, kararlarını kamuoyuna açık, yazılı ve gerekçelendirilmiş biçimde sunmalı. Bu, hem seçmene saygıdır hem de kamu tartışmasını zenginleştirir.
-
Seçmenin hakları üzerine düzenleme: Parti değişikliğinin yerel temsil üzerindeki etkilerini azaltacak yasal mekanizmalar (örneğin seçime yeniden gitme zorunluluğu veya belirli durumlarda meclis onayı) tartışılmalı.
-
Yerel demokrasi güçlendirme: Belediye meclislerinin, denetim mekanizmalarının ve şeffaf bütçe uygulamalarının güçlendirilmesi, kişisel siyasi değişimlerin hizmete yansımasını sınırlayabilir.
-
Ayrıştırıcı olmayan siyaset kültürü teşviki: Siyasi aktörler, kişisel veya yerel hesapları nedeniyle seçmen iradesini aşındırmayacak siyaset tarzını benimsemeli; bunun için partiler arası protokoller ve etik kurullar geliştirilebilir.
-
Medya ve sivil toplum denetimi: Bağımsız medya ve sivil toplum organları, benzer geçişlerin arka planını soruşturarak kamuoyunu bilgilendirmeli; bunun için hızlı erişimli veri ve belgelendirme yöntemleri kullanılmalı.
Sonuç olarak bugün yaşananlar, yerel siyasetin kırılganlığını ve temsil ilişkilerinin ne kadar kolayca değişebildiğini gösterdi. Demokrasi yalnızca seçim günüyle sınırlı değildir; seçim sonrası dönemde de seçmenin iradesinin korunması, hesap verebilirliğin sağlanması ve yerel yönetimlerin istikrarının korunmasıyla tamamlanır. Siyasetin görselliğinin arkasındaki somut çerçeveleri tartışmak, sadece bugüne değil, geleceğe yatırım yapmaktır.
Okuyucuya çağrı: Bulunduğunuz yerde benzer bir durum olsa nasıl hissederdiniz? Belediye temsilciliğinin partisel dönüşümü sizce hangi mekanizmalarla denetlenmeli? Yorumlarınızı bekliyorum — bu konu siyasetin ötesinde, kamusal güvenin meselesidir.
Gündem
Düğün salonunda silahlı kavga: 3’ü ağır 4 yaralı

Rize‘de Engindere Mahallesi’nde bir düğün salonunu ortak işletenler ile mal sahibi arasında kira anlaşmazlığı nedeniyle tartışma yaşandı.
Tartışma kısa sürede silahlı kavgaya dönüşünce, taraflar birbirlerine tabancayla ateş etti. Mermilerin isabet ettiği R.Ç., Y.K., S.K. ve D.H. yaralanırken, ihbar üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.
Gelen sağlık ekiplerinin müdahale ettiği yaralılar, ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı.
Tedavi altına alınan yaralılardan; R.Ç., Y.K. ile D.H.’nin hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi.
Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.
Gündem
Yer: Bolu — Tanınmış iş insanı ve şoförü tutuklandı; hastanede gazetecilere küfür yağdırdı
Özet : Bolu’da bir tartışma sonrası meydana gelen kavgayla ilgili olarak iş insanı Abdullah Onur ve şoförü Alihan Kaydın “kasten yaralama” ve “tehdit” suçlamalarıyla tutuklandı. Onur’un, sağlık kontrolü için getirildiği hastanede kendisini görüntüleyen basın mensuplarına hakaret ettiği bildirildi.
Olayın kısa özeti
İddiaya göre, Paşaköy Mahallesi’nde geçen Pazar gecesi aralarında tartışma çıkan Abdullah Onur ile Haktan Y. arasında kavga çıktı. Olay sırasında Onur’un şoförüyle birlikte Haktan Y.’yi darbettiği, darp sonucunda Haktan Y.’nin şikayetçi olduğu ve savcılık işlemlerinin ardından Onur ile şoförünün tutuklandığı bildiriliyor.
Gözaltı, sağlık kontrolü ve tutuklama
Polis tarafından gözaltına alınan Onur ve şoförü emniyetteki işlemlerinin ardından sağlık kontrolü için Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Savcılık sorgusunun ardından mahkemeye sevk edilen ikili, “kasten yaralama” ve “tehdit” suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Gazetecilere yönelik sözlü saldırı
Hastaneye götürülme sırasında kendisini görüntüleyen gazetecilere küfür ettiği ve hakaretlerde bulunduğu yönünde haberler yer aldı. Bu anlara ilişkin haberler ve görsel notlarda, Onur’un basına yönelik tepkisi vurgulanıyor
Hukuki çerçeve ve olası süreç
Yayılan haberlere göre suçlama başlıkları “kasten yaralama” ve “tehdit” olarak kaydedildi. Bu tür suçlamalarda soruşturma savcılık tarafından yürütülür; deliller, tanık beyanları ve varsa kamera kayıtları değerlendirilerek iddianame düzenlenir ve dava süreci başlar. Haber kaynakları henüz duruşma tarihleri veya savunma açıklamalarıyla ilgili ek bilgi paylaşmadı.
-
Spor1 hafta önce
Jose Mourinho Canlı Yayında Gözyaşlarını Tutamadı: Jorge Costa’nın Ölüm Haberi Futbol Dünyasını Sarstı
-
Sağlık1 hafta önce
10 bin adımı unutun: Bu teknikle yürümek kalp krizi ve felç riskini azaltıyor
-
Ekonomi1 hafta önce
İş İnsanlığı Halit Yukay, Lüks Yatıyla Denizde Kayboldu: Parçalanmış Yat Marmara Adası Açıklarında Bulundu
-
Ekonomi3 gün önce
Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır pazarda tartıştı — 36.000 TL’lik ayakkabı iddiası sosyal medyayı salladı
-
Spor1 hafta önce
Feyenoord De Kuip’te Fenerbahçe’yi 2-1 Mağlup Ederek İlk Avantajı Yakladı
-
Teknoloji1 hafta önce
Sokaklarda Akıllı Dönem: Vatandaş Ücretsiz Şarj ve İnternet Hizmetinin Keyfini Çıkarıyor
-
Spor1 hafta önce
Son Dakika: Türk Spor Basınının Duayen İsmi Ümit Aktan, 76 Yaşında Hayatını Kaybetti
-
Sağlık1 hafta önce
Aşırı Karpuz Tüketimi Migreni Tetikliyor: Yeni Araştırma Nitrit Patlamasını Ortaya Koydu