Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

“Uzaylı” olduğu iddia edilen gizemli ziyaretçide tuhaf bir özellik keşfedildi

Yayımlandı

üzerinde

Güneş Sistemi’nin iç bölgelerine yüksek hızla yaklaşan gizemli cisim 3I/ATLAS hakkındaki kanıtlar onun bir kuyrukluyıldız olduğunu gösterse de bir grup bilim insanı buna ikna olmuyor.

Harvard Üniversitesi’nden uzaylılara dair iddialarıyla ünlü astronom Avi Loeb, bu cismin dünya dışı bir uygarlık tarafından gönderilmiş olabileceği olasılığını gündeme getiriyor.

Loeb, geçen ay kaleme aldığı blog yazısında büyük ihtimalle 3I/ATLAS’ın doğal bir kuyrukluyıldız olduğunu kabul etmişti. Ancak Astronomy & Astrophysics dergisine gönderdiği yeni bir mektupta bu görüşünü sorguladı.

“KUYRUK YOK, SORUNLAR ÇOK”

Kuyrukluyıldızlar genellikle Güneş’e yaklaştıkça gaz ve tozdan oluşan parlak bir kuyruk geliştirir. Ancak uluslararası bir astronom ekibinin makalesine göre 3I/ATLAS, gözlem sürecinde artan toz aktivitesi ve kızarmaya başlayan renkler gösterse de görünür bir kuyruğa sahip değil.

Araştırmacılar, bunun muhtemelen gözlem açısına bağlı olduğunu veya toz üretiminin düşük seviyede kalmasından kaynaklandığını düşünüyor.

Bilim insanları, Güneş ışığı altındaki yıldızlararası maddeleri daha iyi anlamak için gözlemlerin devam etmesi çağrısında bulundu. Loeb de bu çağrıyı destekleyerek, “Ne kadar çok veri toplarsak, bilim insanlarının 3I/ATLAS’taki anormallikleri geleneksel düşünce halısının altına süpürmesi o kadar zorlaşır” dedi.

HUBBLE’DAN SIRADIŞI GÖZLEMLER

Loeb, NASA’nın Hubble Teleskobu’nun çektiği ilk görüntülerde cismin çekirdeğinin çok daha büyük bir toz bulutuyla çevrili olduğunu ve toz yayılımının Güneş’e doğru hareket yönünde olduğunu belirtti. Bu durum, tipik kuyrukluyıldızlarda görülen geriye doğru uzanan kuyruğun aksine farklı bir yapı sergiliyor.

Ayrıca Loeb ayrıca, cismin yörüngesinin Jüpiter, Mars ve Venüs’e olağandışı derecede yakın geçecek şekilde “ince ayarlanmış” göründüğünü, bunun doğal olarak gerçekleşme ihtimalinin son derece düşük olduğunu savunuyor.

Hesaplamalarına göre yaklaşık 20 kilometre çapındaki bu cisim, 10 bin yılda bir görülebilecek büyüklükte.

ALTI PUAN VERDİ

Loeb ve ekibi, gök cisimlerinin uzaylı teknolojisi olma olasılığını ölçmek için “Loeb Ölçeği” adını verdikleri bir sistem geliştirdi. Ölçek; yörünge anormallikleri, tayfsal özellikler, geometrik yapılar gibi gözlemlerden yola çıkarak 1’den (muhtemelen doğal) 10’a (kesin yapay) kadar puan veriyor.

Loeb, mevcut verilere dayanarak 3I/ATLAS’a 6 puan verdiğini, ancak bu değerlendirmenin yeni veriler geldikçe değişebileceğini söyledi.

Astronom ayrıca, bilimsel topluluğun, ne kadar sıra dışı olursa olsun, ilk temas ihtimalini tamamen göz ardı etmemesi gerektiğini vurguladı:

“Bilimsel yöntem, tüm olasılıkların sorulmasına ve verilerle doğrulanıp çürütülmesine dayanır. Kesin veriler toplanmadan, merak kaynaklı soruları bastırmak bilim karşıtıdır.”

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

NASA, Ay’a çarpma ihtimali olan göktaşına karşı plan yapıyor: Nükleer seçenek masada

Yayımlandı

üzerinde

Geçen yıl keşfedildiğinde Dünya’ya çarpma olasılığı yüzde 3 olarak hesaplanan 2024 YR4 adlı asteroid için modeller güncellendi: Artık Dünya’ya çarpma ihtimali neredeyse yok, fakat ve ortak araştırmacıların yeni değerlendirmelerine göre asteroidin Aralık 2032’de Ay’a çarpma ihtimali yaklaşık yüzde 4.

Olası çarpma tarihine yaklaştıkça ihtimal daha kesinleşecek; ancak bilim insanları potansiyel yıkıcı etkileri önlemek için senaryolar ve görev planları üzerinde çalışıyor.

DÜNYA’YI NASIL ETKİLEYECEK?

Yeni çalışmaya göre Ay’a çarpması halinde ortaya çıkacak büyük enkaz bulutu, birkaç gün boyunca Dünya çevresindeki mikro-meteorit akışını normalin bin katına çıkarabilir.

Bu durum, istasyonlarındaki astronotlar ve yörüngedeki uydular için ciddi riskler doğurabilir.

SAPTIRMAK VEYA YOK ETMEK

Araştırma, 2024 YR4 tehdidini ortadan kaldırmak için pratikte iki yol olduğunu belirtiyor: Asteroidi yörüngesinden hafifçe saptırmak (defleksiyon) ya da parçalayarak yok etmek.

Tercih edilen yöntem saptırma; çünkü yörüngede küçük bir değişiklik hem Ay’ı hem de Dünya’yı güvenle geçmesini sağlayabilir. Erken müdahale daha az kuvvet gerektirdiği için mümkün olan en erken zamanda harekete geçmek avantajlı.

Saptırma görevini planlarken en kritik parametre ise asteroidin kütlesi. Çapı hakkında nispeten iyi bir tahmin (yaklaşık 60 metre ± yüzde 10) olsa da yoğunluk bilinmediğinden kütle tahminleri 51 milyon kilogram ile 711 milyon kilogram arasında değişiyor.

Bu geniş aralık, kayayı hareket ettirmek için gereken enerjiyi ciddi biçimde etkiliyor; yanlış kütle hesaplanması ise kazara yörüngesini daha tehlikeli hâle getirebilir.

ZAMAN DARALIYOR

Universe Today’e göre, kütleyi doğru kestirecek keşif görevleri en uygun 2028’de yapılabilir. Ancak 2028’e kadar tasarım ve fırlatma yapmak olağanüstü sıkışık bir takvim gerektiriyor.

Bu nedenle araştırmacılar, halihazırda uzayda veya geliştirme aşamasında olan görevlerin (OSIRIS-APEX, Psyche gibi) yeniden yönlendirilerek 2024 YR4’e yaklaştırılıp veri toplamasının bir seçenek olarak değerlendirilebileceğini yazıyor.

NÜKLEER PATLAMA BİR SEÇENEK

Saptırmanın belirsizlikleri göz önüne alındığında, çalışmada yok etme seçeneklerinin de uygulanabilir olduğu vurgulanıyor.

Kinetik yöntem, büyük bir cismin çarptırılarak asteroidi 10 metre ölçeğinde parçalara ayırmayı hedefliyor; DART misyonu bu yaklaşımın kanıtını göstermişti. Bu tür bir görev için olası fırlatma penceresi Nisan 2030 ile Nisan 2032 arasında yer alıyor.

Diğer seçenek daha tartışmalı: Asteroidi bir nükleer patlamayla parçalayıp “bozmak.” Çalışma, uygun yükseklikte yapılacak bir patlamayla 1 megaton güçte bir nükleer cihazın 2024 YR4’ü boyutundan bağımsız olarak “parçalamak/bozmak” için yeterli olabileceğini hesapladı.

Ancak nükleer seçenek hem teknik hem de politik açıdan büyük tartışma ve koordinasyon gerektiriyor; uzayda nükleer müdahale daha önce hedef odaklı olarak test edilmedi.

Şu an için 2024 YR4’ün Ay’a çarpacağı kesin değil. Nihai kararları ve müdahale planlarını şekillendirecek daha iyi veriler 2028’e kadar gelmeyecek. Ancak araştırma, eğer çarpma riski doğrulanırsa hem keşif hem de müdahale yeteneğinin birkaç yıl içinde hazır olması gerektiğini vurguluyor; fırlatma pencereleri daraldıkça seçeneklerin maliyeti ve zorluğu artacak.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Beyin yaşlanması nasıl yavaşlatılır? Alışkanlıklar zihin üzerinde etkili

Yayımlandı

üzerinde

Beyin, vücudunuzun en önemli parçasıdır. Bu organ, vücudunuzda meydana gelen her şey üzerinde etkilidir. Bu nedenle onu formda tutmak çok önemlidir. Yeni çalışma, iyimserlik, iyi uyku, sosyal destek ve diğer olumlu faktörler gibi belirli faktörlerin daha sağlıklı beyinlerle güçlü bir şekilde bağlantılı olduğunu ortaya koydu. Bulgular ayrıca, insanların stresle nasıl yaşadıklarının ve başa çıktıklarının, kronik ağrı çekenlerde bile beyin yaşlanmasının hızını ölçülebilir şekilde etkileyebileceğini gösteriyor.

Florida Üniversitesi’nde klinik ve sağlık psikolojisi alanında araştırma görevlisi ve yeni çalışmaya liderlik eden Dr. Jared Tanner yaptığı açıklamada, “Bunlar insanların bir dereceye kadar kontrol edebildiği şeyler. Stresi farklı algılamayı öğrenebilirsiniz. Kötü uyku tedavi edilebilir. İyimserlik uygulanabilir,” dedi.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Ay’a insanlı görev için tarih belli oldu

Yayımlandı

üzerinde

ABD Ulusal Havacılık ve Dairesi (), ertelemelerin ardından Artemis II görevinin en geç Nisan 2026’da fırlatılacağını duyurdu. Yetkililer, olasılıkla Şubat 2026’da da fırlatmanın gerçekleşebileceğini belirtti.

NASA yöneticilerinden Lakiesha Hawkins, “Bu taahhüdümüzü yerine getirmek istiyoruz” dedi.

DÖRT KİŞİLİK MÜRETTEBAT 

Görevde üç Amerikalı ve bir Kanadalı yer alacak:

Reid Wiseman (NASA) – görev komutanı, Christina Hammock Koch (NASA), Victor Glover (NASA), Jeremy Hansen (Kanada Uzay Ajansı)

Mürettebat Ay’ın etrafında dolanacak ancak yüzeye inmeyecek. Ay’a inişin ise bir sonraki görev olan Artemis III ile gerçekleştirilmesi hedefleniyor.

ABD-ÇİN REKABETİ 

Artemis programı, ABD’nin Ay’a dönüşünü hızlandırmayı amaçlıyor. Çin de 2030’a kadar kendi insanlı Ay görevini planlıyor. Washington yönetimi bu durumu “ikinci uzay yarışı” olarak nitelendiriyor.
ABD Başkanı Donald Trump, yeniden başkanlık görevine gelir gelmez Artemis programını hızlandırmaları için NASA’ya baskı yapmaya başladı. Yönetim, hem Ay’a dönüşü hem de Mars’a insanlı yolculuğu öncelikli hedef ilan etti.

NİHAİ HEDEF: AY’DA ÜS KURMAK 

NASA ve Trump yönetiminin uzun vadeli hedefi, Ay yüzeyinde kalıcı üsler inşa etmek ve burayı Mars yolculuğu için bir sıçrama noktası haline getirmek.

Hawkins, “Ay’a dönme arzusu var ama NASA’nın önceliği güvenli bir şekilde dönmek” ifadelerini kullandı.

Artemis II’nin başarıyla tamamlanması halinde, insanlık 1972’deki Apollo 17’den bu yana ilk kez Ay yörüngesine astronot göndermiş olacak.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar