Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Esila Ayık Tahliye Kararı: Kadıköy Eylemi Davasında Kritik Sağlık Gerekçesiyle Serbest Bırakıldı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
15 Mayıs 2025’te İstanbul 77. Asliye Ceza Mahkemesi, kronik kalp ve böbrek hastası üniversite öğrencisi Esila Ayık’ı, “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklu bulunduğu davada ilk duruşmada tahliye etti. Tahliye gerekçesi, sağlık durumu ve yargı süreci ayrıntılarıyla ele alındı.

Özet

15 Mayıs 2025’te İstanbul 77. Asliye Ceza Mahkemesi, İstanbul Kadıköy’de “Diktatör Erdoğan” yazılı döviz taşıdıkları gerekçesiyle “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklanan üniversite öğrencileri Esila Ayık, Arda Öğüşlü ve Mehmet Efe Erdoğan’ın ilk duruşmada tahliyelerine karar verdi. Kronik kalp ve böbrek hastası olan Esila Ayık’ın sağlık durumu, savcının “tutukluluğa devam” talebine rağmen serbest bırakılmasında belirleyici oldu. Bu makalede, kararın hukuki süreci, mahkeme gerekçeleri ve kamuoyundaki tepkiler ayrıntılı şekilde ele alınmaktadır.


Arka Plan

Gösteri ve Gözaltı

  • Esila Ayık, 8 Nisan 2025’te Kadıköy Dayanışma Sahnesi’nde Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını protesto amacıyla düzenlenen eyleme katıldı ve “Diktatör Erdoğan” yazılı pankart taşıdığı gerekçesiyle gözaltına alındı .

  • Aynı eylemde tutuklanan Arda Öğüşlü ve Mehmet Efe Erdoğan da soruşturma kapsamında yargılanan diğer iki öğrenciydi.

İddianame ve Ceza Talebi

  • Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu’nun hazırladığı iddianamede, üç öğrenciye “cumhurbaşkanına alenen hakaret” suçlamasıyla 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası isteniyordu

  • NTV’nin haberine göre, Esila Ayık hakkında 4 yıl 8 aya kadar hapis talep edilmişti .


Tahliye Kararı Detayları

Mahkeme Süreci

  • 15 Mayıs 2025’te görülen ilk duruşmada mahkeme heyeti, savcının “tutukluluğa devam” yönündeki mütalaasına rağmen üç öğrenci hakkında tahliye kararı verdi .

  • Duruşma, İstanbul Anadolu Adliyesi 77. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı ve duruşma öncesi adliye çevresi polis barikatlarıyla çevrildi; salona sadece AA ve ANKA muhabirleri alındı .

Sağlık Gerekçesi

  • Kronik kalp ve böbrek hastası olan Esila Ayık’ın sağlık durumu mahkemenin kararında belirleyici oldu; Ayık, cezaevinde fenalaşarak hastaneye kaldırılmıştı .

  • Bir aya aşkın süredir tutuklu bulunan Ayık’ın serbest bırakılması, uluslararası insan hakları gözlemcileri ve sağlık savunucuları tarafından olumlu karşılandı


Hukuki Değerlendirme

Düşünce ve İfade Özgürlüğü

  • Birçok hukukçu, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunun düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor .

  • Türkiye’de bu suçlama gerekçesiyle yargılananların tahliye ve beraat sayıları son yıllarda tartışma konusu olurken, Ayık’ın dosyası benzer davalarla kıyaslanıyor

Gelecek Süreç

  • İddianamenin kabulü ve esas hakkında mütalaa süreci devam edecek; sonraki duruşmalarda savunma ve deliller üzerinden yargılama süreci işlenecek .

  • Olası temyiz ve Anayasa Mahkemesi başvuruları, kararın kesinleşmesi öncesi gündeme gelebilir .


Kamuoyu ve Siyasi Tepkiler

  • CHP ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, tahliye kararını “adli vicdanın zaferi” olarak nitelendirdi .

  • Bazı medya organları ve siyasi çevrelerden “mahkemenin hukuk kültürü”ne olumlu notlar gelirken, eleştiren kesimler “siyasi baskılar” üzerinde durdu

Gündem

Türkiye’nin en yoksul ve en zenginlerinin yaşadığı yerler belli oldu — TÜİK verileri açıklandı

Yayımlandı

üzerinde

FatihDoganMedya Haber — 18 Ağustos 2025 11:49
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ilk kez yayımladığı “Sosyoekonomik Seviye (SES) — 2023” bülteniyle, hanehalklarının sosyoekonomik durumunu il ve ilçe düzeyinde haritalandırdı. Araştırma, eğitim, meslek ve gelir gibi değişkenlerin birlikte değerlendirildiği bir SES skoru kullanılarak Türkiye’de “en zengin” ve “en yoksul” bölgeleri ortaya koydu.

KAYNAK:Türkiye İstatistik Kurumu


Özet

  • TÜİK verilerine göre il düzeyinde en yüksek sosyoekonomik seviye İstanbul, ilçe düzeyinde ise Çankaya (Ankara) ilk sırada yer aldı.

  • Orta ve uç dağılım dikkat çekici: hanehalklarının yalnızca %1,1’i “en üst” sosyoekonomik seviyede yer alıyor; %16,7’si ise “en alt” kategoride. Bu durum gelir/yaşam dengelerinde belirgin bir kutuplaşma gösteriyor.


Hangi iller ve ilçeler “zirve”de?

TÜİK’in ilçe bazlı ortalama SES skoru sıralamasında en yüksek SES puanlarına sahip ilk yedi ilçe şu şekilde açıklandı: Çankaya (Ankara), Kadıköy (İstanbul), Beşiktaş (İstanbul), Etimesgut (Ankara), Nilüfer (Bursa), Bakırköy (İstanbul) ve Güzelbahçe (İzmir). Bu ilçeler yüksek eğitim düzeyi, gelir ve beyaz-yakalı istihdamın yoğunluğu ile öne çıkıyor.

Ayrıca TÜİK verileri, “en üst” ve “üst” gruplarındaki hanehalklarının coğrafi yoğunluğunu da paylaştı: örneğin en üst ve üst gruptaki hanehalklarının büyük kısmı İstanbul ve Ankara’da yoğunlaşıyor; il düzeyinde üst ve en üst grupların önemli bir kısmı İstanbul’da bulunuyor.


“Dip”teki ilçeler — en düşük SES skoruna sahip yerler

Araştırma, ortalama SES skoru en düşük çıkan ilçeler olarak Çamoluk (Giresun), Derebucak (Konya), Doğanşar (Sivas), Felahiye (Kayseri), Dikmen (Sinop), Pınarbaşı (Kastamonu) ve Bayramören (Çankırı) isimlerini veriyor. Bu ilçelerde eğitim, istihdam yapısı ve gelir göstergeleri ülke ortalamalarının oldukça gerisinde kalıyor.


Neden önemli? Metodoloji ve politika etkileri

TÜİK’in SES ölçümü; hanehalkı fertlerinin eğitim düzeyi, meslek grubu, gelire ilişkin gösterge ve benzeri sosyo-ekonomik verilerin birlikte değerlendirilmesiyle oluşturuldu. Bu yaklaşım, yalnızca gelir değil, yaşam koşulları ve fırsat eşitsizliklerini de ortaya koyuyor. Sonuçlar, bölgesel kalkınma politikalarının hedeflenmesi, sosyal yardımların etkinleştirilmesi ve eğitim-istihdam programlarının coğrafi önceliklendirilmesi açısından yol gösterici olacak.


Ne diyor veriler — bazı kilit rakamlar

  • Hanelerin %1,1’i “en üst” seviyede.

  • Hanelerin %11,0’ı “üst” seviyede.

  • “En alt” seviyede bulunan hanehalkı oranı %16,7.
    Bu dağılım, toplumsal uçurumun varlığını ve büyüklüğünü net şekilde ortaya koyuyor.


Uzman görüşü (örn. editör yorumu)

Bölgeler arası bu farklılıklar tek başına ekonomik büyüme rakamlarıyla kapatılabilecek türden değil. Eğitim, nitelikli iş olanakları ve altyapı yatırımlarıyla uzun vadeli müdahaleler gerekiyor. Yerel yönetimler ve merkezi politika yapıcıların, TÜİK’in sunduğu bu detaylı coğrafi veri setini kullanarak hedefe yönelik programlar hazırlaması bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Tarih profesörü Mete Tunçay hayatını kaybetti (Prof. Dr. Mete Tunçay kimdir?)

Yayımlandı

üzerinde

Sağlık sorunları nedeniyle bir süredir Etiler Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde kalan Tunçay’ın vefat haberini İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyasi Anabilim Dalı Başkanı Mehmet Öznur Alkan duyurdu.

Alkan paylaşımında; “METE TUNCAY HOCAMIZI MAALESEF KAYBETTİK. Çok üzüldüm. Bir devir kapanmış gibi üzüldüm. Hocam, ağabeyim, yoldaşım, akıl hocam ve 45 yıllık dostumdu. Başta değerli eşi Gönül Paçacı olmak üzere bütün sevenlerine başsağlığı ve sabır dilerim. Cenazeyle ilgili bilgi gelince paylaşacağım” ifadelerini kullandı.

METE TUNÇAY KİMDİR?

1936’da İstanbul’da doğdu. A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okudu. Aynı kurumda 1961’de siyasal bilimler doktoru, 1966’da siyasal teoriler doçenti oldu. 1961’de Rockefeller bursuyla Londra İktisat ve Siyasal Bilimler Okulu’nda incelemeler yaptı. 1972-1973 yıllarında bir yıl süreyle DİSK’te araştırma uzmanlığı görevini yürüttü. 1979’da SSCB Bilimler Akademisi konuğu olarak Sovyetler Birliği’nde, 1979-1980’de Fulbright bursuyla ABD’deki Stanford Üniversitesi Hoover Kurumu’nda araştırmalar yaptı. 1987-1988’de Hür Berlin Üniversitesi Carl von Ossietzsky profesörü oldu. 1984’te ve Toplum (İletişim Yayınları) dergisini yayımlamaya başladı.

Ekonomik ve Toplumsal Vakfı’nın kuruluşunda yer aldı ve aynı kurumun yayımladığı Toplumsal Tarih dergisinin yöneticiliğini yaptı. Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü’nün kurucu başkanı olan ve aynı bölümde çalışmalarına devam eden profesör Mete Tunçay’ın pek çok çevirisi bulunmaktadır. Yayımlanmış eserleri: Türkiye’de Sol Akımlar 1908-1925 (AÜ, SBF Yayınları, 1967; İletişim Yayınları, 2009), Batı’da Siyasal Düşünceler Tarihi I-II-III (AÜ SBF Yayınları, 1969; Bilgi Üniversitesi Yayınları 2006), Sosyalist Siyasal Düşünüş Tarihi I-II (derleme, Bilgi Yayınevi 1976), TC’nde Tek-Parti Yönetiminin Kurulması 1923-1931 (Yurt Yayınları, 1981), Eski Sol Üzerine Yeni Bilgiler (Belge Yayınları, 1982), Bilineceği Bilmek (Alan Yayınları, 1983), 1923 Amele Birliği (BDS Yayınları 1989, Sosyal Tarih Yayınları, 2009), Türkiye’de Sol Akımlar II, 1925-1936 (BDS Yayınları, 1991; İletişim Yayınları, 2009), Cihat ve Tehcir: 1915-1916 Yazıları (Afa Yayınları, 1991), Mustafa Suphi’nin Yeni Dünya’sı (BDS Yayınları, 1995), Eleştirel Tarih Yazıları (Liberte Yayınları, 2006), BKP’nin Türkçe Yayın Organı Ziya Gazetesi (1920-1923) ve Türkiye (Sosyal Tarih Yayınları, 2009), Beynelmilel İşçiler İttihadı (Erden Akbulut ile birlikte, TÜSTAV Yayınları 2009, İletişim Yayınları 2016), Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası (1920-1923) (Erden Akbulut ile birlikte, TÜSTAV Yayınları 2007, İletişim Yayınları, 2016), Türkiye Sol Tarihine Notlar: Tarih ve Toplum Yazıları (İletişim Yayınları, 2017). Bilineceği Bilmek: Türkiye’de Siyasal Gelişmenin Evreleri ve Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Sol Akımlar (İletişim Yayınları, 2019).

Okumaya Devam Et

Gündem

Aşırı sıcaklar yeşil altını yaktı! Fiyatı fırlayacak

Yayımlandı

üzerinde

Siirt Fıstık Üreticileri Birliği Başkanı Şuayip Aslan, bu yıl “var yılı” olmasına rağmen fıstıkta ciddi kayıplar yaşandığını belirterek, yaklaşık 1 milyon fıstık ağacının kuruyabileceği uyarısında bulundu.

Aslan, kentte 450 bin dekar alanda fıstık üretimi yapıldığını, normal şartlarda 45 bin ton rekolte beklenirken yüzde 70-80 oranında kayıp öngörüldüğünü belirterek, “Maalesef bu kaybın cezasını da vebalini de üretici çekiyor. Eğer kuraklık bu şekilde devam ederse milyonlarca ağaç kuruyacak.” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar