Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama

Erdoğan, TBMM’deki Filistin Dostu Parlamento Başkanları Toplantısı’nda Gazze’deki saldırıları “son asrın en büyük haydutluklarından biri” olarak nitelendirip insani yıkım verilerini ve Türkiye’nin diplomatik adımlarını paylaştı.

Özet

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen Filistin Dostu Parlamento Başkanları Toplantısı’nda, “7 Ekim 2023’ten bu yana Gazzeli ve Filistinli kardeşlerimiz son asrın en büyük haydutluklarından birine maruz kalıyor” diyerek İsrail’in saldırılarını şiddetle kınadı . Erdoğan, kadın, çocuk, bebek ve yaşlı ayrımı gözetilmeksizin 60 bine yakın Filistinlinin vahşice katledildiğini ve nüfusun yüzde 7’sinden fazlasının ya hayatını kaybettiğini ya da sakat kaldığını vurguladı  . Sahadaki gerçekleri dünyaya aktarmaya çalışan 212 gazetecinin infaz edildiğini, Gazze’deki binaların yüzde 80’inin yıkıldığını ve 50 milyon tonu aşkın enkaz yığını oluştuğunu belirterek insanlığın üç maymunu oynadığını dile getirdi   Bu makalede, Erdoğan’ın açıklamasının arka planı, detayları, Gazze’deki insanî yıkım ve Türkiye’nin diplomatik girişimleri ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.

1. Olayın Arka Planı

7 Ekim 2023’te Hamas’ın Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden İsrail’e yönelik saldırılarıyla başlayan dönemde, İsrail’in hem askeri hem de sivil hedeflere yönelik karşı saldırıları yoğunlaştı. Bu saldırılar, özellikle Gazze Şeridi’ni ağır şekilde etkiledi ve bölge halkı büyük kayıplar verdi . Birleşmiş Milletler ve uluslararası sivil toplum kuruluşları, insani krizin giderek derinleştiğini defalarca raporladı ancak somut bir çözüme ulaşılamadı.

2. Erdoğan’ın Açıklamasının Detayları

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 18 Nisan 2025 tarihli konuşmasından öne çıkan başlıklar şunlardır:

  • Haydutluk Vurgusu: “7 Ekim 2023’ten bu yana Gazzeli ve Filistinli kardeşlerimiz son asrın en büyük haydutluklarından birine maruz kalıyor” .

  • Kadın, Çocuk ve Yaşlı Kayıplar: İsrail’in saldırılarında 60 bine yakın Filistinlinin hayatını kaybettiği, ekseriyetinin kadın ve çocuklardan oluştuğu belirtildi .

  • Gazetecilere Yönelik İnfazlar: Sahadaki gerçekleri dünyaya aktarmaya çalışan 212 gazetecinin infaz edildiği, son olarak bir kadın gazetecinin 10 kişilik ailesiyle birlikte şehit edildiği ifade edildi .

  • İnsani Altyapının Tahribatı: Gazze’deki binaların yüzde 80’inin yıkıldığı, 50 milyon tonu aşkın enkaz yığını oluştuğu ve temiz su kaynaklarının sistematik şekilde imha edildiği vurgulandı .

3. Gazze’deki İnsanî Yıkım

Gazze Şeridi’nde yaşananlar sadece bir askeri operasyonun ötesinde, derin bir insani krizi ortaya koyuyor:

  • Enkaz Yığını: 50 milyon tonu geçen devasa enkaz, bölgedeki yaşam alanlarını tamamen ortadan kaldırdı .

  • Yaşam Kaynaklarının Yok Edilmesi: Hastaneler, okullar, cami ve kiliselerin yanı sıra bölgenin temiz su kaynakları da vurularak sivil halk temel ihtiyaçtan mahrum bırakıldı .

  • Sağlık Sektörüne Saldırılar: Yüzlerce doktor, hemşire ve sağlık personeli kurşunların hedefi haline geldi; yardım görevlileri öldürüldü ve ilaç-su yokluğu yüzünden bebekler hayatını kaybetti .

  • Sivil Yerleşim Alanları: Batı Şeria’daki yerleşimci saldırılarıyla birlikte Batı medyasının ve uluslararası kuruluşların sessiz kaldığı eleştirisi yapıldı .

4. Türkiye’nin Diplomatik Girişimleri

4.1 Filistin Dostu Parlamento Başkanları Toplantısı

İstanbul’da düzenlenen toplantıya Türkiye Büyük Millet Meclisi ev sahipliği yaptı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada Türkiye’nin Filistin davasını insanlık, barış ve adalet meselesi olarak gördüğünü kaydetti .

4.2 İnsanî Yardım ve Diplomasi

  • İnsani Yardım: Türkiye, Gazze’ye insani yardım koridorları açılması için yoğun diplomasi yürüttü.

  • Uluslararası Baskı: Avrupa Parlamentosu, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi nezdinde Türkiye’nin öncülüğünde Türkiye’nin öncülüğünde yeni diplomatik girişimler gündeme getirildi.

5. Sonuç ve Değerlendirme

Erdoğan’ın “son asrın en büyük haydutluğu” olarak nitelediği açıklama, Gazze’deki insani trajedinin uluslararası arenada daha yüksek sesle duyurulmasına hizmet etti. Türkiye’nin diplomatik ve insani çabaları, bölgedeki krizin hafifletilmesi ve kalıcı bir barışın sağlanması adına kritik önem taşıyor. Önümüzdeki dönemde, uluslararası toplumun birlikte hareket ederek sivil halkın korunmasını sağlaması ve kalıcı bir barış zemini oluşturması bekleniyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Yalova’da 45 İşçi Gıda Zehirlenmesi Şüphesiyle Hastanelik Oldu: Hayati Tehlike Bulunmuyor

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Yalova’nın Çiftlikköy ilçesindeki ilaç fabrikalarında çalışan 45 işçi, aynı yemek firmasından temin edilen öğle yemeği sonrası gıda zehirlenmesi şüphesiyle Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve özel bir hastaneye kaldırıldı. İşçilerin hayati tehlikesi bulunmazken, olayla ilgili inceleme ve laboratuvar analizleri sürüyor.

Olayın Genel Çerçevesi

29 Temmuz 2025 günü öğle vaktinde, Yalova’nın Çiftlikköy ilçesinde faaliyet gösteren bir yemek firması aracılığıyla öğle yemeği alan 45 işçi, yedikleri yemekler sonrası mide bulantısı, kusma ve karın ağrısı şikayetleriyle rahatsızlandı . İşçilerden 40’ı Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, kalan 5’i ise kentteki özel bir hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı .

Etkilenen Şirketler ve Çalışan Sayısı

Olayda rahatsızlanan işçiler, Çiftlikköy’deki Beno Plastik, Proses, Smak Makine ve Dem İlaç firmalarında istihdam ediliyordu . Farklı sektörlerdeki bu dört fabrikada çalışan 45 kişi, ortak bir yemek firması aracılığıyla dağıtılan menüyü tükettikten sonra benzer semptomlar göstermeye başladı .

Valilik Açıklaması ve Hayati Tehlike Yok

Yalova Valiliği’nden yapılan resmi açıklamada, “Hastaneye başvuran şahısların hayati tehlikelerinin bulunmadığı” belirtilirken, olayla ilgili idari ve adli işlemlerin başlatıldığı vurgulandı . Valilik aynı açıklamada, eğilimlerin küresel gıda güvenliği standartları açısından takipte olduğunu ve benzer vakaların tekrarlanmaması için denetimlerin sıkılaştırılacağını duyurdu .

Laboratuvar İncelemeleri ve Soruşturma Süreci

Rahatsızlanan işçilerin yediği yemeklerden numuneler alınarak Yalova Halk Sağlığı Laboratuvarı’na gönderildi. Numune analizleri, gıda kaynaklı bakteri, toksin veya kimyasal madde varlığı yönünden gerçekleştirilecek; sonuçlar kesin teşhisi sağlayacak . Olayla ilgili yemek firması, üretim ve dağıtım süreçlerine dair belgelerle birlikte soruşturmaya dahil edildi.

Uzman Görüşleri ve İşçi Sağlığına Yönelik Öneriler

Gıda zehirlenmeleri genellikle Staphylococcus aureus, Salmonella veya Clostridium perfringens gibi mikroorganizmaların kontrolsüz çoğalmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Uzmanlar, toplu tüketime sunulan yemeklerde hijyen koşullarının, pişirme ve saklama süreçlerinin titizlikle denetlenmesini öneriyor . Ayrıca, işçi sağlığı birimleri tarafından işletmelerde düzenli eğitim ve denetim programlarının hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Benzer Vakalar ve Yasal Düzenlemeler

Türkiye’de toplu gıda zehirlenmesi olayları son yıllarda denetim mekanizmalarının güçlendirilmesiyle azalma eğilimi gösterse de, gıda işletmelerinin kayıt dışı süreçlerinin devam ettiği vakalar azımsanmayacak düzeyde. Türk Gıda Kodeksi mevzuatına göre, toplu tüketim yapan mutfak ve şirket kantinlerinde her gün en az bir kez numune alma zorunluluğu bulunuyor .

Sonuç ve Gelecek Adımlar

Yalova’daki 45 işçinin sağlık durumunun stabil olması sevindirici bir gelişme olarak öne çıkarken, vaka sonrası başlatılan laboratuvar incelemeleri ve soruşturmanın sonuçları, hem işletmeler hem de kamu kurumları açısından kritik önemde. Yetkililer, sürecin şeffaf şekilde yürütülerek gıda güvenliğine ilişkin eksikliklerin belirlenmesini ve giderilmesini hedefliyor. Olay, toplu beslenme hizmetlerinde hijyen ve kalite standartlarının korunmasının gerekliliğini bir kez daha göstermiştir.

Okumaya Devam Et

Gündem

65 yıl sonra Türkiye’ye döndü: Marcus Aurelius’un heykeli ziyarete açıldı

Yayımlandı

üzerinde

MS 2’nci ve 3’üncü yüzyıllara tarihlenen Marcus Aurelius heykeli, Burdur’un Gölhisar ilçesindeki Boubon Antik Kenti’nde 1960’lı yıllarda yapılan kaçak kazılar sonucu yurt dışına çıkarıldı.

Eser, yıllar içinde el değiştirerek ABD’nin Ohio eyaletindeki Cleveland Sanat Müzesi koleksiyonuna girdi. Roma İmparatoru Marcus Aurelius’u bir filozof olarak tasvir etmesi nedeniyle antik sanat tarihinde özel bir yere sahip eser, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yürüttüğü bilimsel çalışmalar sonucu 65 yıl sonra ‘ye iade edildi.

Türkiye’ye getirilen Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Millet Kütüphanesi’nde ziyarete açıldı. Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “İmparator Marcus Aurelius’in dünyaca ünlü bronz heykeli 65 yıl önce Burdur’dan çalınmıştı.

Kültür ve Turizm Bakanlığımızın çalışmaları sonucu ait olduğu topraklara döndürülen 13 bin 291’inci eser olan Marcus Aurelius, bir süreliğine Beştepe Millet Kütüphanesi’nde ziyaretçilerini bekliyor olacak” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Erdoğan’dan Sert Çıkış: “Katil Devlet İsrail, Gazzeli Kardeşlerimize Soykırım Uyguluyor”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan ziyareti sırasında düzenlenen ortak basın toplantısında İsrail’in Gazze’ye yönelik eylemlerini “soykırım” olarak nitelendirerek uluslararası kamuoyuna çağrıda bulundu.

Erdoğan’ın “Soykırım” Vurgusu ve Uluslararası Mesajı

1. Gündeme Hızlı Bakış

29 Temmuz 2025’te Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile gerçekleştirilen ortak basın toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonlarını “soykırım” olarak niteledi. Erdoğan’ın sert ifadeleri, uluslararası kamuoyunda geniş yankı buld

2. Toplantının Arka Planı

  • Stratejik Ortaklık: Türkiye ile Kazakistan arasındaki ilişkiler, üç yıl önce stratejik ortaklığa yükseltilmişti. İki ülke ticaret hacminde 15 milyar doları hedefliyor.

  • Bölgesel Akademik ve Siyasi İşbirliği: Rusya-Ukrayna savaşı, Afganistan krizi ve Orta Doğu’daki son durum da toplantıda ele alındı

3. Erdoğan’ın Temel Mesajları

  1. “Katil devlet İsrail Gazze’de Soykırım Uyguluyor”
    “Gazzeli kardeşlerimize soykırım uygulanıyor. İnsanlık dışı fotoğraflar geliyor. Bir halk açlık ve susuzlukla öldürülüyor. Gazze’de insani durum felaket boyutunda.

  2. Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları İhlali
    Erdoğan, İsrail’in insani yardımları engelleyerek açlığı silah olarak kullandığını, bu eylemlerin uluslararası hukuku çiğnediğini vurguladı

  3. Çağrı: Sesimizi Yükseltelim
    “Barbarlık karşısında İslam ülkeleri başta olmak üzere vicdan sahibi tüm devletlerin sesini yükseltmesi şarttır.” şeklinde güçlü bir çağrıda bulundu

4. Uluslararası Boyut

  • İslam İşbirliği Teşkilatı’na Mesaj: Erdoğan, İİT ve BM nezdinde Türkiye’nin bu zulme karşı aktif diplomasi yürüteceğini belirtti.

  • Türkiye’nin Diplomatik Adımları: Ankara, insani yardımların ulaştırılması ve ateşkes çağrıları için Birleşmiş Milletler ve ilgili aktörlerle temaslarını yoğunlaştırıyor.

5. Türkiye’nin Rolü ve Gelecek Adımlar

  • İnsani Yardım Operasyonları: Türkiye Kızılay ve SİHA’lar aracılığıyla sahada aktif operasyonlar düzenliyor.

  • Diplomatik Girişimler: TBMM’de kurulan Filistin Araştırma Komisyonu, rapor ve önerilerini yakında açıklayacak.

  • Kamuoyu ve STK’lar: Sivil toplum kuruluşları, bu açıklamanın ardından protesto ve farkındalık kampanyalarını hızlandırdı.


Sonuç
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “soykırım” vurgusu, Türkiye’nin Filistin meselesine bakışını bir kez daha ortaya koydu. Ankara, önümüzdeki dönemde hem diplomatik hem de insani cephelerde aktif rol almaya devam edecek.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar