Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Berkin Elvan’ın Ailesine Verilen Hapse Ceza: Hukuki Süreç ve Gelişmeler

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama: Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan’ın 11 ay 20 gün, babası Sami Elvan’ın ise 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasına çarptırılması ile ilgili gelişmeler; davanın hukuki yönleri, tartışmalar ve geleceğe ilişkin değerlendirmeler.

Giriş

Son dönemde gündeme oturan Berkin Elvan davası, toplumun ve siyasal çevrelerin yakından takip ettiği konulardan biri olmaya devam ediyor. Davaya konu olan “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan’ın 11 ay 20 gün, babası Sami Elvan’ın ise 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasına çarptırılması, hukuk dünyası ve kamuoyu arasında geniş yankı uyandırdı. Bu makalede, davanın hukuki dayanakları, ceza süreci ve toplumda yarattığı etki detaylı biçimde ele alınıyor.

Gezi eylemlerinde polisin biber gazı fişeğiyle öldürülen Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ile babası Sami Elvan hakkında “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla görülen davada karar çıktı.

Gülsüm Elvan 11 ay 20 gün ile babası Sami Elvan 1 yıl 2 ay 17 gün hapse çarptırıldı. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi.

Mahkeme Kararı ve Ceza Detayları

Suçlamanın Dayanağı

Mahkeme, Berkin Elvan’ın ailesine yöneltilen “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlaması kapsamında davayı titizlikle değerlendirirken, ifade ve eylemlerinin Cumhurbaşkanı’na yönelik kamuoyunda yarattığı algıyı ve itibar zararını göz önünde bulundurdu. İddiaların savunulması sürecinde, yargılama ve deliller detaylı şekilde incelendi.

Verilen Cezalar

  • Anne Gülsüm Elvan: Mahkeme tarafından 11 ay 20 gün hapis cezası kararı verildi.

  • Baba Sami Elvan: Daha uzun süren değerlendirmeler sonucunda 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Bu cezalar, ifadenin ve eylemlerin kamu düzenine, devletin itibarına ve yüksek makamların korunmasına yönelik algıya zarar vermesi nedeniyle cezai yaptırımla sonuçlandırıldı.

Tartışmalar ve Hukuki Süreç

Hukuki Dayanaklar

Verilen karar, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve ilgili ceza kanunları çerçevesinde değerlendirilmiştir. Özellikle, cumhurbaşkanına yönelik hakaret suçunun kamu güvenliği, milli birlik ve devletin yüksek makamlarının korunması gibi unsurları içerdiği savunulmaktadır. Hukuki çevrelerde, ifadenin sınırları, özgürlükler ile devlet itibarının korunması arasındaki denge tartışmaları yeniden gündeme gelmiştir.

Toplum ve Siyasi Yansımalar

Bu karar, toplumsal ve siyasi alanda geniş yankı uyandırmıştır. Bir yandan, devletin yüksek makamına yönelik saygı ve itibarın korunması gerektiği savunulurken; diğer yandan, ifade özgürlüğünün sınırları ve demokratik tartışmanın önemi vurgulanmaktadır. İddiaların niteliği ve verilen cezaların ağırlığı, kamuoyunda tartışmalara yol açarken, benzer davaların gelecekteki seyrine de ışık tutması beklenmektedir.

İtiraz ve Hukuki Yollar

Karara karşı henüz temyiz yoluna gidilip gidilmediği ve atılacak hukuki adımlar, hukuki süreç açısından dikkatle takip edilmektedir. Savunma tarafının ve kamuoyunun bu konudaki görüşleri, ilerleyen dönemde yargı sürecinde daha fazla açıklığa kavuşabilir.

Geleceğe Yönelik Değerlendirmeler

Kararın, ifade özgürlüğü ve devlet itibarının dengelenmesi açısından emsal teşkil edip etmeyeceği, hukuk dünyasında tartışma konusu olmaya devam edecektir. Bu bağlamda;

  • Yargı Kararlarının Analizi: Gelecekte benzer davaların nasıl şekilleneceği, yargı kararlarına yansıyacaktır.

  • Toplumsal Algı: Kamuoyunun bu tür davalara yaklaşımı, demokratik tartışmaların ve ifade özgürlüğünün sınırlarının yeniden gözden geçirilmesine neden olabilir.

  • Siyasi İklim: Gerek siyasi çevrelerde gerekse toplumda, cumhurbaşkanına yönelik hakaret suçlarına ilişkin algı ve uygulamalar, tartışmaların merkezinde yer almaya devam edecektir.

Sonuç

Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ve babası Sami Elvan’a verilen hapis cezaları, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlaması kapsamında Türk hukuk sisteminin yaklaşımını yeniden gündeme getirdi. Bu kararda, yargının suçun niteliği ve ifadenin kamu düzenine etkisini göz önünde bulundurarak belirlediği cezalar, toplumda ve siyasal arenada geniş tartışmalara yol açtı. Hukuki süreç ve temyiz aşaması da yakından izlenirken, benzer davaların gelecekteki yargı kararları üzerinde önemli bir etkisi olması bekleniyor.

Gündem

Ayakkabı, oyuncak ve deri ürünlerinde yurt dışı siparişlerine kısıtlama — Önceden verilen siparişler ne olacak?

Yayımlandı

üzerinde

Ayakkabı, oyuncak ve deri ürünlerinde yurt dışı siparişlerine kısıtlama — Önceden verilen siparişler ne olacak?

FATİHDOGANMEDYA / Haber — 26 Ekim 2025, 14:00 | Okuma süresi: 3 dakika

Ticaret Bakanlığı, e-ticaret denetimleri ve laboratuvar analizleri sonucunda yüksek risk taşıdığı tespit edilen ayakkabı, oyuncak ve saraciye (deri çanta/bavul vb.) ürünlerinin posta veya hızlı kargo yoluyla—“basitleştirilmiş gümrük beyannamesi” (ETGB) kapsamında—ülkeye girişine kısıtlama getirdi. Düzenleme 20 Ekim 2025 tarihli ve 2025/11 sayılı Genelge ile yürürlüğe girdi.


Neden kısıtlama getirildi?

Ticaret Bakanlığı’nın denetim ve laboratuvar incelemelerinde incelenen 182 üründen 148’inin ürün güvenliği kriterlerini karşılamadığı; uygunsuzluk oranının %81 olduğu bildirildi. İncelemelerde fitalat, kurşun, kadmiyum ve PAH’lar gibi yasal sınırların üstünde toksik kimyasallara rastlandığı açıklandı. Bakanlık, insan sağlığını koruma amacıyla posta ve hızlı kargo yoluyla gelen bu ürünlerde kısıtlama uygulamaya koydu.


Hangi gönderiler etkileniyor?

Düzenleme özellikle posta ve hızlı kargo (ETGB / basitleştirilmiş gümrük) ile bireysel tüketiciler tarafından yurt dışındaki platformlardan satın alınan ayakkabı, oyuncak ve saraciye ürünlerini kapsıyor. Diğer ithalat kanalları (ör. normal gümrük işlemiyle ithal edilen ticari sevkiyatlar) bu kısıtlamanın dışında kalabilir; yani ürünün ülkeye giriş şekli belirleyici.


Peki, daha önce verilen siparişler ne olacak?

Bakanlık ve yetkili haber ajanslarının bildirdiğine göre, kısıtlama sonrası tüketicilerin üç temel seçeneği bulunuyor:

  1. Satın alma platformuyla iade sürecini başlatmak — satıcı ile iletişim kurarak geri ödeme talep edilebilir.

  2. Gümrüğe normal usulde beyanla (tam gümrük işlemi) getirme — eğer teknik olarak mümkünse ve ilgili belgeler sağlanabiliyorsa ürün normal gümrük prosedürüne göre ülkeye sokulabilir; bu yol genellikle masraflı olur.

  3. Gümrüğe iade veya “terk etme” seçenekleri — kargonun ülkeye girişine izin verilmezse paket gümrüğe iade edilir veya ithalatçı tarafından bırakılabilir; tüketici/ithalatçı bu süreçler için kargo firması ve satıcıyla görüşmelidir. Anadolu Ajansı

Özetle: Siparişler otomatik olarak “iletilir” diye düşünülmemeli — etkilenen gönderiler ya iade sürecine girecek, ya tüketici tarafından normal gümrük beyanı ile getirilmeye çalışılacak ya da gümrüğe iade/terk edilecek. https://ticaret.gov.tr+1


Tüketiciler ve satıcılar için pratik öneriler

  • Sipariş verdiyseniz önce satıcı/alışveriş platformu ile iletişime geçin; iade ve geri ödeme seçeneklerini sorun

  • Kargo takibini kontrol edin. Kargonuz ETGB kapsamında görünüyorsa bu düzenlemeye takılabilir.

  • Kabul etmeyin veya teslim almadan önce bilgi alın. Gümrükten işlem yapılması gerekiyorsa maliyet oluşabilir.

  • Satıcı/işletmeler için: piyasa gözetimi ve uygunluk belgeleri, laboratuvar testleri ve mevzuata uyum zorunluluğu daha da önem kazandı — tedarik zincirinizi gözden geçirin.


Etkileri ve soru işaretleri

Kısıtlama, bireysel yurt dışı alışverişlerini ve bazı e-ticaret platformlarının tüketiciye sunduğu ürün çeşitliliğini kısmen sınırlayabilir. Sektör temsilcileri ile tüketiciler arasında kısa vadede iade/mağduriyet süreçleri artabilir; uzun vadede ise iç piyasada mevzuata uygun üretim ve tedarik öne çıkabilir. (Gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz.)

Okumaya Devam Et

Gündem

Kağıthane’de vahşet: Nilay’ı sokak ortasında katletti

Yayımlandı

üzerinde

Kağıthane’de vahşet: Nilay’ı sokak ortasında katletti

Tarih: 26 Ekim 2025 · Saat: İlk haberler 11:58 (güncelleme: 14:15) · Okuma süresi: ~2 dakika

İstanbul Kağıthane Çağlayan Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde, 42 yaşındaki Nilay Kotan sokak ortasında silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti. Olayın şüphelisi, eski sevgilisi olduğu öne sürülen 64 yaşındaki Ali K., polis tarafından Silivri’de yakalandı.


Olayın ayrıntıları

İddiaya göre saldırı 26 Ekim 2025 sabah saatlerinde Çağlayan Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde meydana geldi. Saldırganın Nilay Kotan’a çok sayıda (haber kaynaklarına göre 15) el ateş ettiği; ağır yaralanan Kotan’ın olay yerindeki ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldığı, burada tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdiği bildirildi.

Şüphelinin yakalanması ve kimlik bilgileri

Olay yerinden kaçan şüpheli A.K. (64) olduğu iddia edilen kişi, polis ekiplerinin titiz çalışması sonucu Silivri’de yakalandı. Şüphelinin yakalandığı ve olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. Bazı haberlerde şüphelinin daha önce sabıkasının olduğu yönünde bilgiler yer aldı; soruşturma ekipleri bu kayıtları inceliyor.

Emniyet ve adli süreç

Olayın ardından Kağıthane Asayiş Büro Amirliği ve olay yeri inceleme ekipleri bölgeye sevk edildi; çevredeki güvenlik kamera kayıtları ve görgü tanıklarının ifadeleri toplandı. Savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında şüpheli adliyeye sevk edilmeden önce emniyetteki işlemleri sürüyor.

Görgü tanıkları ve mahalle sakinlerinin tepkisi

Mahalle sakinleri olay karşısında şok yaşadıklarını; sokakta böyle bir saldırının gerçekleşmesinin bölge halkını tedirgin ettiğini belirtti. Polis, olayla ilgili görgü tanıklarının bildirimleri için çağrı yaptı ve ilave güvenlik önlemleri alındı.

Okumaya Devam Et

Gündem

PKK, Türkiye sınırındaki kampları boşaltıyor — Zap ve Metina ile mağaralar tahliye edilecek

Yayımlandı

üzerinde

PKK, Türkiye sınırındaki kampları boşaltıyor — Zap ve Metina ile mağaralar tahliye edilecek

Tarih / Saat: 26 Ekim 2025 — 14:30
Okuma süresi: 3 dakika
Yazar: FatihDoğanMedya Haber Merkezi

Kuzey Irak kaynaklı açıklamalara göre PKK, Türkiye sınırına yakın Zap ve Metina başta olmak üzere bazı kamp ve mevzilerini boşaltma kararı aldı; örgütün bölgedeki mağara ve barınak alanlarını da terk edeceği bildirildi. Süreçle ilgili ayrıntılar ve bölgedeki askeri-güvenlik gelişmeleri devam ediyor.


Gelişme: Hangi alanlar boşaltılacak?

Kuzey Irak’ta yayılan haberlere göre PKK, Türkiye sınırına yakın Zap ve Metina kamp bölgelerinde kademeli çekilme kararı aldı; aynı açıklamada mağara ve sınır hattına yakın bazı mevzilerin de tahliye edileceği ifade edildi. Bu duyurunun örgütün üst düzey iletişim kanallarından mı yoksa bölgedeki kaynaklardan mı yapıldığına dair detaylar henüz bütünlüklü şekilde paylaşılmadı.

Süreç ve uygulama iddiaları

Bazı medya kuruluşlarının aktardığı iddialara göre, silah bırakma ve çekilme sürecinin bölge bölge yürütüleceği; mağaraların tespit edilip girişlerinin kapatılması veya imha edilmesi gibi uygulamaların yer alabileceği belirtiliyor. Bu ayrıntılarla ilgili kaynaklar, sürecin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve güvenlik birimleri gözetiminde ilerleyebileceğine işaret ediyor. Ancak bu tür operasyonel detayların sahada nasıl uygulanacağına dair resmi bir açıklama henüz yapılmadı.

Türkiye cephesinden bağlam

Türkiye, PKK’ya karşı sınırötesi operasyonlarını sürdürüyor; geçmiş dönemlerde Zap, Metina, Hakurk gibi bölgeler hava ve kara harekâtlarıyla hedef alınmıştı. Bölgedeki askeri faaliyetler ve istihbarat çalışmaları, olası çekilme ve silah bırakma süreçlerinin güvenlik boyutunu belirleyecek. Uluslararası ajanslar da Türkiye’nin operasyonlarını ve bölgedeki durumu yakından takip ediyor.

Uzman yorumları ve olası sonuçlar

Güvenlik uzmanları ve bölge analistleri, kampların boşaltılması ve mağaraların terkedilmesinin kalıcı barışa doğru atılmış önemli bir adım olabileceğini; ancak sahada denetim, teslim, rehabilitasyon ve siyasi-mekanik süreçlerin eş zamanlı ve şeffaf biçimde yönetilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, çekilme sonrası bölge güvenliğinin sağlanması, geri dönüş ve ceza adımları gibi hukuki-siyasi konuların da çözülmesi gerekiyor. (Uzman değerlendirmeleri medya kaynaklarından ve analiz raporlarından derlenmiştir.

Ne takip edilmeli?

  • PKK veya bağlı yapılanmalardan gelecek resmi açıklamalar, sürecin kapsamını netleştirecek.

  • Türkiye Cumhuriyeti makamları (MSB, MİT, Dışişleri) ve bölgedeki yerel aktörlerin açıklamaları takip edilmeli.

  • Uluslararası gözlemciler ve bağımsız raporlar, iddiaların doğruluğunu teyit edebilecek üçüncü kaynaklar sağlayabilir.


Not: Bu haber, kamuoyuna yansıyan güvenilir medya ve kaynaklara dayanarak hazırlanmıştır; iddiaların bir kısmı sahadaki fiili uygulamalarla teyit edilmeyi beklemektedir. Okurlarımız, resmi makam açıklamalarını öncelikli kaynak olarak takip etmelidir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar