Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

2 milyon lira dolandırıldığını polisten öğrendi

Yayımlandı

üzerinde

Nilüfer ilçesinde Ali Uluğ, telefonda kendisini polis olarak tanıtıp adının FETÖ soruşturmasına karıştığını söylediği M.Y. isimli kadından, evinde bulunan ziynet eşyaları ile paraları, muhafaza amacıyla kendisine teslim etmesini istedi.

M.Y., 2 milyon değerindeki 104 adet altın ile euro ve nakti, muhafaza altına alacağını söyleyen şüpheliye verdiği adrese gidip teslim etti.

SUÇUNU KABUL ETTİ

Olay, Ali Uluğ’un altınlarla dövizleri bozdurmak için gittiği kuyumcunun, kendisinden şüphelenmesiyle ortaya çıktı.

Uluğ, kuyumcunun ihbarıyla olay yerine sevk edilen polis ekibi tarafından gözaltına alındı. Uluğ, Asayiş Şube Müdürlüğü Büro Amirliği ekiplerinin yaptığı sorgusunda, suçunu kabul etti.

DOLANDIRILDIĞINI POLİSTEN ÖĞRENDİ

Asayiş Şubesi ekipleri, M.Y.’ye, şüphelinin, adı, soyadı ve telefon numarasını vermesi sonucu ulaşıp, evine giderek 2 milyon lira değerindeki altın, euro ve Türk Lirası’nı kendisine teslim etti.

Dolandırıldığını polislerden öğrendiğini söyleyen M.Y., ekiplere teşekkür etti.

Sorgusunda benzer şekilde Kuşadası’nda da bir kişiyi 1 milyon lira dolandırdığını itiraf eden Ali Uluğ, tutuklandı.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

SON DAKİKA: Fatih Altaylı’nın YouTube Kanalına Erişim Engeli Kararı – İçerikler Kaldırılacak

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama :
İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği’nin “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla aldığı kararla, tutuklu gazeteci Fatih Altaylı’nın YouTube kanalına erişim engeli ve içerik kaldırma kararı verildi. Gelişmenin ayrıntıları ve hukukî zemini bu makalede.

SON DAKİKA: YouTube Kanalına Erişim Engeli ve İçerikler Kaldırılacak

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine, İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği, tutuklu gazeteci Fatih Altaylı’nın YouTube kanalına erişim engeli getirilmesine ve kanaldaki mevcut içeriklerin yayından kaldırılmasına hükmetti . Karar, internet servis sağlayıcılarına bildirildi ve “milli güvenlik ile kamu düzeninin korunması” amaçlarıyla alındığı belirtildi .

Kararın Gerekçesi: Cumhurbaşkanına Hakaret İddiası

Altaylı hakkında, 20 Haziran 2025 tarihli YouTube yayınındaki ifadeleri nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştı  İddianamede, Altaylı’nın söz konusu yayında Erdoğan’ın ömür boyu iktidarı kalmasına karşı toplumun yüzde 70 oranında “Hayır” dediğine dair anketi yorumlamasının, “tehdit” ve “hakaret” boyutuna taşındığı öne sürüldü  Hakimlik, bu yayınları kanaatlerin ötesine geçen bir “suç işlenmesi riski” olarak değerlendirdiğini açıkladı .

RTÜK Lisans Süreci ve Daha Önceki Uyarılar

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Fatih Altaylı’nın kanaldan önce de lisanssız internet yayını yaptığı gerekçesiyle uyarıda bulunmuş, gerekli ücret ve lisans başvurusunun yapılması için bildirimde bulunmuştu . Ancak Altaylı’nın kanalının lisans sürecini tamamlamadığı gerekçesiyle RTÜK tarafından başlatılan idari süreç, bugünkü erişim engeli kararının hukukî zemininin tamamlayıcısı olarak gösteriliyor .

İfade Özgürlüğü Tepkileri

İfade Özgürlüğü Derneği, kararı “sansür ve demokratik gerileme” olarak nitelendirdi. Dernek yetkilileri, “Basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkı korunmalıdır” açıklamasını yaptı . Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Yaman Akdeniz ise kararın RTÜK talebiyle mi alındığı netleşmediğini, hukuki sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiğini vurguladı .

Kanal Hâlâ Erişilebilir Durumda

Medyascope’un haberine göre, erişim engeli kararı henüz YouTube tarafından uygulanmadı ve kanal Türkiye’den hâlâ görüntülenebiliyor  Bu durum, kararın YouTube’a ulaşması ve uygulamaya konması arasında teknik/gecikmeli bir sürecin varlığına işaret ediyor .

Ne Bekleniyor? İhtimalî Gelişmeler

  • Temyiz ve İtiraz: Altaylı’nın avukatları, Sulh Ceza Hakimliği kararına karşı bir üst mahkemeye itiraz başvurusunda bulunabilir.

  • YouTube Uygulaması: YouTube’un erişim engeli kararını teknik olarak devreye alması birkaç gün sürebilir.

  • Uluslararası Gündem: Kararın basın özgürlüğü açısından yarattığı yankı, yabancı insan hakları kuruluşlarının da dikkatini çekebilir.

  • Toplumsal Tepki: Sosyal medyada #FatihAltaylı etiketi altında hem destek hem de eleştiri içeren kampanyalar devam edecek gibi görünüyor.


Yazarın Notu:
Bu haber gelişmeler ışığında hızla değişebileceğinden, kararın uygulanma durumu ve olası temyiz süreçleri düzenli olarak güncellenmelidir

Okumaya Devam Et

Gündem

Yargıtay’dan Emsal “Şezlong” Kararı: “Kıyılar Halkındır” Diyen Yüksek Mahkeme Onadı

Yayımlandı

üzerinde

 Açıklaması:
Yargıtay’ın İzmir Çeşme’deki “şezlong” davasında verdiği “kıyılar halkındır” kararı emsal oluşturdu. Kararın dayanağı, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve anayasal düzenlemeler. Plaj işletmelerine şezlong ya da şemsiye dayatılmasının hukuka aykırı olduğuna dair detaylı analiz.

Giriş

Yüksek Mahkeme, yaz sezonlarının tartışmalı konularından biri haline gelen plajlarda “şezlong” dayatmasını hukuka aykırı bularak emsal niteliğinde bir karar verdi. Bu gelişme, herkesin kamuya açık kıyı alanlarından serbestçe yararlanabileceği haklı durumu kesinleştirdi.

Olayın Özeti

İzmir’in Çeşme ilçesinde, Eşref Kaya adlı bir vatandaş, yanına havlusunu alarak denize girmek isteyince özel bir plaj işletmesinin çalışanları tarafından engellendi ve eşyalarının denize atılmakla tehdit edildi. Olay, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan üç sanığın yerel mahkemede 1 yıl 8 ay hapis cezası almasıyla sonuçlandı.

Yerel Mahkeme Kararı ve İtiraz Süreci

Yerel mahkemenin, özel işletmenin azmettirmesiyle gerçekleştiğini belirttiği ceza kararına yapılan itiraz sonrasında dosya Yargıtay’a taşındı. İstinaf talebi, plaj işletmelerinin kıyı hattı üzerindeki uygulamalarının hukuka uygun olup olmadığını tartışmaya açtı.

Yargıtay’ın “Kıyılar Halkındır” Kararı

Yargıtay, kıyıların mülkiyetinin devlete ait olduğunu ve kullanma hakkının anayasal düzenlemeler gereği tüm vatandaşlara eşit ve serbestçe tanındığını vurguladı. Kararda şu hususlar öne çıktı:

  • Hiçbir özel işletme, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyı alanlarını kendi özel mülkü gibi kullanamaz.

  • Şezlong ya da şemsiye kiralama zorunluluğu koymak, Kıyı Kanunu ve ilgili yönetmeliklere aykırıdır.

  • Vatandaşlar yanlarında getirdikleri havlu, minderi veya benzeri eşyalarla plaj alanlarını ücretsiz ve serbestçe kullanabilir.

Hukuki Dayanak: 3621 Sayılı Kıyı Kanunu

3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 4. maddesinde “…kıyıların mülkiyeti Devlet’e aittir; yararlanma bakımından herkesin eşit ve serbest” olduğu açıkça düzenlenmiştir. Yönetmelik hükümleri de bu serbest kullanım hakkını korumaktadır.

Kararın Önemi ve Uygulamadaki Beklentiler

Bu emsal karar, Türkiye genelindeki plaj işletmeleri için bağlayıcı nitelikte olup, yerel yönetimler ve denetleyici kurumların uygulamayı sıkılaştırması bekleniyor. Özellikle turistik bölgelerde vatandaş haklarının korunması ve işletmelerin keyfi uygulamalarına son verilmesi amaçlanıyor.

Toplumsal ve Sektörel Tepkiler

  • Hukukçuların Görüşü: Kararı, anayasal haklar açısından güçlü bir içtihat olarak nitelendiriyorlar.

  • BELEDİYELER: Denetim ve bilgilendirme faaliyetlerinin artırılması çağrısında bulunuldu.

  • Plaj İşletmecileri: Bazı işletmeciler uyum sürecinde rehavete kapılmamak için alternatif iş modelleri araştırıyor.

Sonuç

Yargıtay’ın “Kıyılar Halkındır” vurgulu şezlong kararı, kamuya açık kıyı alanlarından ücretsiz ve serbestçe yararlanma hakkını pekiştirdi. Bu karar, plaj işletmelerine hukuka aykırı dayatmalara son vermesi açısından emsal teşkil edecek ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesine zemin hazırlayacaktır.

Okumaya Devam Et

Gündem

MİT’ten Kritik Operasyon: FETÖ’nün Üst Düzey Mahrem İmamı Hakan Kahraman Manisa’da Yakalandı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) düzenlediği operasyonda, hakkında kesinleşmiş mahkumiyet ve arama kararı bulunan FETÖ’nün mahrem imamı Hakan Kahraman, Manisa’da yurt dışına kaçma hazırlığındayken ele geçirildi.

Operasyonun Özeti

7 Ağustos 2025 akşamı saat 18:26 civarında, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) koordinesinde yürütülen istihbari çalışmalar sonucu FETÖ’nün mahrem yapılanmasında üst düzey pozisyonda yer alan Hakan Kahraman, Manisa’da yurt dışına kaçma hazırlığındayken yakalandı . Olay, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla Manisa Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin de katıldığı ortak bir operasyonla gerçekleştirildi .

Hakan Kahraman Kimdir?

Hakan Kahraman, FETÖ’nün “mahrem imam” yapılanmasında sözde üst düzey yönetici olarak görev yapıyordu. Hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı ve yakalama emri bulunan Kahraman, uzun süredir aranan terör şüphelileri listesinde yer alıyordu . Örgütün kritik bilgi akışını sağlamak ve üyeleri koordine etmekle suçlanan mahrem imamlar, FETÖ soruşturmalarında öncelikli hedefler arasında bulunuyor.

Operasyon Detayları

MİT’in istihbarat birimleri, Kahraman’ın yurt dışına kaçmak için sahte belge ve gizli güzergâhlar hazırladığı bilgisini aldı. Buna dayanarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı ve Manisa Emniyet Müdürlüğü ile ortaklaşa düzenlenen operasyon, Kahraman’ın Manisa çıkışında bulunduğu araçta ani müdahale ile gerçekleşti . Operasyon sırasında herhangi bir çatışma yaşanmadı; Kahraman, kimlik tespiti ve arama işlemlerinin ardından güvenlik güçlerine teslim edildi.

Hukuki Süreç ve Mevcut Durum

Hakan Kahraman hakkında daha önce verilen mahkumiyet kararının infazı için işlemler başlatıldı. Suç örgütü üyeliği ve terör suçlarından yargılanan Kahraman’ın dosyası, yakalama işleminin tamamlanmasının ardından yeniden ilgili ağır ceza mahkemesine sevk edilecek . Kaçma teşebbüsü ve yeni delil durumları da eklenerek mevcut cezai süreç güçlendirilecek.

Terörle Mücadelede MİT’in Rolü

Yakalama, FETÖ’ye karşı yürütülen mücadelenin ne denli disiplinli ve kararlı bir şekilde sürdürüldüğünü bir kez daha gösterdi. Mahrem imamlar gibi örgütün hiyerarşik yapı taşlarına yönelik operasyonlar, bilgi akışını keserek hücre yapılanmalarını zayıflatmayı hedefliyor . MİT’in koordinasyonundaki bu tip kritik müdahaleler, iç güvenliği sağlamada hayati önem taşıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar