Sağlık
Yerli Akıllı Kanser İlaçlarıyla Umut: SGK’nın Karşılamadığı Maliyetler ve Erdoğan’ın Yerli Üretim Talimatı
Açıklaması:
Kanser tedavisinde kullanılan “akıllı” ilaçların SGK tarafından karşılanmaması, hastaların milyonlarca lirayı aşan maliyetlerle karşılaşmasına neden oluyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerli üretim talimatı, 100 bin–2 milyon TL aralığındaki akıllı ilaçların Türkiye’de üretilerek hastaların yükünü hafifletmeyi hedefliyor. Bu makalede, SGK kapsamındaki boşluklar, tedavi maliyetlerinin boyutları, Erdoğan’ın talimatının ayrıntıları, yerli üretime yönelik güncel adımlar ve sağlık sistemine etkileri detaylandırılacaktır.
Giriş
Türkiye’de kanser tedavisinde kullanılan yeni nesil “akıllı” ilaçlar, tüm dünyada kanserle mücadelede başarıyı artıran en önemli tedavi yöntemlerinden biri olarak ön plana çıkarken, SGK tarafından geri ödeme kapsamına alınmamaları nedeniyle hastalar ve aileleri üzerinde ciddi bir mali yük oluşturmaktadır. Bu ilaçların tek seferlik doz maliyetleri 15.000–65.000 TL arasında değişiklik gösterirken, tam tedavi kürlerinin toplam maliyeti 100.000 TL’den başlayıp 2.000.000 TL’ye kadar çıkabilmektedir . Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “yerli üretim” talimatı, hem mali yükü düşürmeyi hem de dışa bağımlılığı azaltmayı hedeflemektedir.
SGK’nın Akıllı İlaçları Karşılamama Durumu
SGK’nın akıllı hedefe yönelik onkoloji ilaçlarının birçoğunu geri ödeme listesine dahil etmemesi, kanser hastalarının tedaviye erişimini sınırlandırmaktadır. Özellikle mutasyon tipi kadar hastanın genetik özelliklerine yönelik tasarlanan bu ilaçlar; bağışıklık sistemini güçlendirerek hastanın yaşam süresini ve kalitesini artırmakta, kemoterapi ve cerrahi yöntemlere gerek kalmadan tedavi imkânı sunmaktadır .
-
Akıllı İlaç Tanımı: Hedefe yönelik moleküler tedavi içeren ilaçlar, kanser hücrelerini tanıyarak çoğalmalarını engellemekte ve diğer hücreleri mümkün olduğunca korumaktadır .
-
SGK Kapsamı Dışında Bırakılan İlaçlar: Trastuzumab (Herceptin), Bevacizumab (Altuzan), Rituximab (Mabthera), Cetuximab (Erbitux), Pembrolizumab (Keytruda), Atezolizumab (Tecentriq) gibi ilaçlar çoğunlukla SGK geri ödeme kapsamına alınmadığından hastaların cepten yüksek maliyetler ödemesi gerekmektedir .
Bu nedenle hastalar, SGK’dan geri ödeme alabilmek için yargı yoluna başvurmaktadır. Oysa akıllı ilaçların tedavi başarısı, kimi kanser türlerinde (örneğin akciğer, meme ve hematolojik kanserlerde) kemoterapiye kıyasla daha yüksek oranda yanıt ve daha az yan etki sunmaktadır.
Tedavi Maliyetleri ve Hastaların Yaşadığı Zorluklar
Akıllı ilaçların geri ödeme kapsamı dışında olması, hastaların ilaçlara ulaşmasını neredeyse imkânsız kılmaktadır. Örneğin;
-
Pembrolizumab (Keytruda): 100 mg’lık bir flakonun 2024 yılı fiyatı 53.505,72 TL’dir.
-
Atezolizumab (Tecentriq): 1.200 mg’lık bir flakonun fiyatı 65.712,83 TL’dir.
-
Rituximab (Mabthera): 500 mg’lık bir flakonun fiyatı 19.995,29 TL’dir.
-
Cetuximab (Erbitux): 100 mg’lık bir flakonun fiyatı 5.539,21 TL’dir.
-
Trastuzumab (Herceptin): 150 mg’lık bir flakonun fiyatı 8.849,21 TL’dir .
Bu fiyatlarla örnek bir tedavi planına baktığımızda:
-
Bir hastanın günde 200 mg Pembrolizumab kullanması durumunda tek seferlik doz maliyeti 107.011,44 TL’yi bulmakta,
-
Aylık 4 kür Atezolizumab tedavisinin maliyeti 262.851,32 TL’yi geçmektedir.
-
Rituximab veya Herceptin gibi biyobenzer ilaçlarda da aylık maliyet ortalama 50.000–100.000 TL’ye yaklaşabilmektedir .
Hastalar, çoğunlukla kişi başına düşen yıllık ortalama emekli aylığı (yaklaşık 4.000 TL/ay) ile bu maliyetleri karşılayamamaktadır. Bir hastanın “6 kutu ilaç için 240.000 TL” harcaması gerektiği ve bu ilacın bir haftada temin edilmesi gerektiğine dair gerçek hasta hikâyeleri, durumun aciliyetini gözler önüne sermektedir .
-
Baskı Altında Kalan Aileler: Bir hasta; “6 kutu kullandığında iyileşme şansının yüksek olduğunu söyledi. Ancak bir kutusu 40.000 TL olan bu ilacı bulması mümkün değil” diyerek Cumhurbaşkanı’ndan yardım istemiştir .
Bu ekonomik engeller, hastaların tedavi şansını kısıtlamakta ve moral motivasyonlarını yıpratmaktadır. Ayrıca, hastaların tedaviye geç başlaması veya uzak bir doğrudan tedavi arama sürecine girmesi, prognozu olumsuz etkileyebilmektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yerli Üretim Talimatı
Bu tabloya karşılık olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “SGK tarafından karşılanmayan akıllı kanser ilaçlarının Türkiye’de üretilmesi” için bakanlıklara yeni bir talimat vermiştir. Erdoğan’ın talimatı özetle şunları içermektedir:
-
Yerli İlaç Üretim Zincirinin Kurulması: Akıllı ilaçların formül aşamasından nihai ürüne kadar tüm süreçlerinin Türkiye’de yapılmasını sağlamak, böylece dışa bağımlılığı azaltmak.
-
Ar-Ge Desteğinin Artırılması: TÜSEB ve Sağlık Bakanlığı iş birliğiyle, kanser ilaçları geliştiren yerli firmalara Ar-Ge finansman desteğinin verilmesi; bunun için 2025 yılında Ar-Ge bütçesinin iki katına çıkarılması kararı alınması .
-
SGK Geri Ödeme Kapsamının Genişletilmesi: Yerli üretilen akıllı ilaçların SGK tarafından karşılanması için mevzuat düzenlemeleri yapılması; SGK’nın Faz 1–Faz 3 klinik çalışmalarında finansman desteği vermesi .
-
Stratejik Teşvik Belgeleri ve Mali Teşvikler: Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı aracılığıyla, biyoteknolojik ve onkolojik ilaç üretimi yapan firmaların teşvik kapsamına alınması; teknoloji odaklı yatırımların hızlandırılması .
Erdoğan’ın talimatıyla, “100 bin TL ile 2 milyon TL arasında değişen akıllı ilaç maliyetlerinin yerli üretimle düşürülmesi” ve “hastaların cepten ödediği rakamların minimize edilmesi” amaçlanmaktadır.
Yerli Üretime Yönelik Mevcut Gelişmeler
1. CAR-T Hücre Tedavisi ve Biyoteknolojik Adımlar
-
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) desteğiyle, CAR-T hücre tedavisinin klinik araştırmaları ve üretiminin yerli bir firma tarafından yürütüleceğini duyurmuştur. 2026’ya kadar hedeflenen yerli CAR-T hücre üretimi ile maliyetlerin yarı yarıya azalması öngörülmektedir.
2. Biyobenzer İlaç Üretimi
-
Abdi İlaç ve TRPharm gibi firmalar, biyobenzer ilaçlar (Mabthera yerine Redditux, Herceptin yerine Canhera) üretmek için fabrikalar kurmaktadır. Bu muadil ilaçların SGK geri ödeme listesine alınmasıyla, kamu tasarrufunun 200–300 milyon TL arasında olması beklenmektedir .
-
Muadil biyobenzerlerin ihalelerde fiyatı düşürmesiyle, aynı molekülün ithal edilenden %30–%50 daha ucuz sunulması hedeflenmektedir. Bu adım, SGK bütçesine doğrudan katkı sağlayarak hem bütçe dengesini koruyacak hem de hastaların erişimini kolaylaştıracaktır.
3. İlaç Fiyatlandırma ve Mevzuat Düzenlemeleri
-
Geliştirilen “Üreten Sağlık Modeli” kapsamında, TÜSEB’in onayladığı bilimsel çalışmaların SGK tarafından geri ödemesi sağlanacak. Klinik çalışma masrafları SGK tarafından karşılanarak ilaç geliştirme süreci hızlandırılacaktır .
-
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı, biyobenzerden immunoterapi ilaçlarına kadar 13 milyar TL’yi aşan yatırımı destekleyerek AR-GE altyapısını güçlendirmektedir .
Sosyoekonomik ve Sağlık Sistemi Üzerindeki Etkileri
1. Hasta ve Aile Üzerindeki Yükün Azaltılması
-
Yerli üretimin devreye girmesiyle akıllı ilaç maliyetlerinin %40–%60 azalması bekleniyor. Örneğin; 1.000.000 TL olan bir tedavi maliyeti, yerli üretimle 400.000–600.000 TL seviyelerine inebilir. Bu da ailelerin üzerindeki mali yükü büyük oranda hafifletecektir .
-
Hastaların tedaviye erişim hızlanacak, doz atlama veya tedaviyi yarıda bırakma oranları düşecektir.
2. SGK Bütçesine Katkı
-
Hasta başına yılda yüz binlerce lira yerine yerli üretimle elli bin lira seviyesine inen maliyetler, SGK’nın toplam ilaç bütçesini korumaya yardımcı olacaktır.
-
Biyobenzerlerin ihalelerde rekabet yaratarak fiyatları düşürmesi ve muadil ilaçların SGK kapsamına alınmasıyla, yüksek maliyetli ithal ilaçlara yapılan harcamalar kısılacaktır .
3. Uluslararası Rekabet ve İhracat Potansiyeli
-
Türkiye’nin biyoteknolojik ilaç üretim altyapısını güçlendirmesi, bölge ülkelerine ilaç ihracatını mümkün kılacaktır. Yakın gelecekte, Akdeniz, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerine biyobenzer ve kanser ilaçları ihraç ederek döviz geliri elde etme imkânı doğacaktır.
-
Örneğin TRPharm’ın REDDITUX isimli biyobenzer ilacı sadece iç piyasaya değil, bölge ülkelerine de pazarlanmak üzere üretilecektir.
4. Ar-Ge Ekosisteminin Güçlenmesi
-
TÜSEB ve Sanayi Bakanlığı destekli kuluçka merkezleri, yerli molekül geliştiren girişimcileri çekerek ilaç geliştirme ekosistemini büyütecek; hem akademi-sanayi iş birliğini hem de uluslararası araştırma projelerini gündeme getirecektir.
-
Faz 0–1–2–3 klinik çalışmalarının SGK finansman desteğiyle yürütülmesi, Türkiye’yi “faz çalışması” almak isteyen çok uluslu şirketler için cazip hale getirecektir.
Sonuç ve Öneriler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerli akıllı kanser ilaçları üretimi talimatı, hem hastaların mali yükünü hafifletmeyi hem de Türkiye’yi ilaçta dışa bağımlı olmaktan kurtarmayı hedefleyen stratejik bir adımdır. SGK’nın geri ödeme kapsamındaki boşluklar nedeniyle hastalar, yıllık yüz binlerce hatta milyonlarca lira maliyetle karşı karşıya kalırken, yerli üretimle bu maliyetlerin yarı yarıya düşmesi öngörülmektedir.
Öneriler:
-
Mevzuat Düzenlemelerinin Hızlandırılması: SGK’nın yerli üretilen akıllı ilaçları anında kapsamına alacak yasal düzenlemeler bir an önce yürürlüğe konulmalıdır.
-
Ar-Ge ve Finansman Desteğinin Artırılması: TÜSEB ve ilgili bakanlıklar, yerli onkoloji ilaçları geliştiren firmalara ek destekler sağlamalı; klinik çalışma maliyetlerini tamamen karşılayarak ilaç geliştirme sürecini hızlandırmalıdır.
-
Üretim Kapasitesinin Genişletilmesi: Biyoteknolojik tesis sayısı artırılarak üretim kapasiteleri genişletilmeli, mRNA temelli yeni jenerasyon onkoloji ilaçlarına yönelik altyapı yatırımları yapılmalıdır.
-
Hasta Bilgilendirme ve Hukuki Destek Mekanizmaları: SGK kapsamı dışında kalan hastalar için hukuki danışmanlık ve toplu dava süreçleri hızlandırılarak sosyal adalet sağlanmalıdır.
-
Uluslararası İş Birlikleri ve İhracat Stratejisi: Türkiye-AB ortak projeleri, WHO projeleri ve bölge ülkeleriyle doğrudan iş birliği yapılarak klinik araştırmalarda aktif rol alınmalı; ihracat hedefleri netleştirilmelidir.
Bu adımlarla, “yel silah” olarak adlandırılan akıllı kanser ilaçlarının ulaşılabilirliği artacak, kanserle mücadelede başarı oranları yükselecek ve Türkiye, hem bölgesel hem de küresel düzeyde ilaç üreten
Sağlık
Alzheimer tedavisinde yeni umut: 2 kanser ilacı çare olabilir

Alzheimer hastalığını tedavi etmek için yapılan çalışmalar devam ederken, pazartesi günü yayınlanan bir araştırma hastalığın tedavisinin geleceğinin kanser ilaçlarında olabileceğini ortaya koydu. İki kanser ilacının henüz tedavisi bulunamamış bir hastalık olan Alzheimer‘ın semptomlarını yavaşlatma ya da tersine çevirme etkisi gösterdiği görüldü.
ABD’deki Gıda ve İlaç Dairesi, (FDA) halihazırda Alzheimer’ın erken dönemindeki ilerleyişini durdurmak için iki ilacın kullanımına onay vermiş durumda. Bu iki ilaç Leqembi ve Kisunla. Fakat bilim insanlarına göre bu ilaçların faydaları da sınırlı.
Bazı ilaç şirketleri bu süreçte başarısız denemeler sebebiyle Alzheimer’a karşı ilaç geliştirme programlarını bir kenara bırakırken, diğerleri ise halihazırda mevcut olan ilaçların Alzheimer’a karşı kullanılıp kullanılamayacağını mercek altına alıyor. ABD’deki San Francisco Kaliforniya Üniversitesi’ndeki araştırmacılar da buradan hareketle bir araştırma yaptı.
BİRİ KOLON VE AKCİĞER, DİĞERİ MEME KANSERİ İLACI
Bilim insanları, bu çalışma kapsamında bin 300’den fazla ilacın olduğu veritabanını inceledi. Bu veritabanında antipsikotik, antibiyotik, mantar karşıtı ve kemoterapi ilaçları da bulunuyordu. Araştırmacılar, ardından bu ilaçların gen ifadesini nasıl etkilediğini araştırdı.
21 Temmuz’da Cell dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, iki kanser ilacı hastalardaki Alzheimer riskini azaltmak için en iyi adaylar olarak öne çıktı. Bu iki ilaç bir araya getirildiğinde deney farelerindeki Alzheimer belirtilerini ya yavaşlattı ya da tersine çevirdi. İlaçlardan birinin normalde meme kanseri için, diğer ilacın ise kolon ve akciğer kanseri için kullanıldığı ifade edildi.
Araştırma kapsamında mercek altına alınan ilaçlardan sadece 90’dan azının insanların beyin hücrelerindeki Alzheimer ile bağlantılı genlerin ifadesini tersine çevirdiği görüldü. Elektronik tıp kayıtlarına göre, özellikle beş ilacın da gerçek hastalardaki Alzheimer riskini azalttığı görüldü. Araştırmacılar, bu ilaçlar arasından FDA tarafından onaylanmış iki kanser ilacını seçerek fareler üzerinde denedi.
BİRLİKTE DAHA GÜÇLÜLER
Araştırmanın yazarlarından UCSF Bakar Bilgisayarlı Sağlık Bilimleri Enstitüsü Geçici Direktörü Marina Sirota, yaptıkları araştırmadan kanser ilaçlarının çıkmasını beklemediklerini anlattı.
Araştırmada paylaşılan bilgilere göre, meme kanseri ilacı letrozole sinir hücrelerindeki gen ifadesini değiştirirken, kolon ve akciğer kanseri ilacı irinotecan sinir sistemini destekleyen gliyal hücrelerdeki gen ifadesini değiştirdi. Alzheimer, sinir hücrelerini yok edebiliyor ve gliyal hücrelerin artmasına yol açabiliyor, bu da beyinde inflamasyona sebep oluyor.
Araştırmacılar, iki ilacı birlikte kullanıldıklarında, yaşlandıkça Alzheimer semptomları gösteren farelerdeki beyin dejenerasyonunun tersine döndüğünü ve hafızalarının iyileştiğini gördü.
Farelerde elde edilen sonuçlar her zaman insanlarda aynı sonuçları vermediğinden araştırmacılar şimdi ilacı Alzheimer hastaları üzerinde denemeyi umuyor.
Sağlık
Kadınlarda astım riski: Bu ürünler sıklıkla kullanılıyor

Araştırmalar, ruj, göz farı ve maskara gibi kozmetik ürünleri kullanan kişilerde, İngiltere’de 5,4 milyon kişiyi etkileyen kronik solunum yolu hastalığının geç başlangıçlı vakalarında belirgin bir artış olduğunu gösteriyor.
Araştırma, yaklaşık 40 bin kişi üzerinde yapılan kapsamlı bir çalışma sonucunda elde edilen verilerle destekleniyor. Çalışmaya göre, takma tırnak, allık ve ruj gibi ürünleri düzenli kullanan kadınların astım riski yüzde 47 oranında daha yüksek. Haftada beş veya daha fazla kez allık ve ruj kullanan kişilerin astım riski ise yüzde 18 oranında artıyor.
Sağlık
Yol kenarında çok sayıda kullanılmamış ilaç kutusu bulundu

Kentte ikaz lambasının yanan otomobilini Konya-Antalya kara yolunda yol kenarına park eden Ebru İncel, boş arazide kullanılmamış ilaç kutularının bulunduğunu ve aralarında tansiyon, vitamin, insülin, ağrı kesici, diyabet hastalarının kullandığı ilaçlar ve şırıngalar olduğunu fark etti.
İlaçları bulan Ebru İncel, “Aracımızın seyir halindeyken ikaz lambası yandı. Güvenli bir şekilde sağ tarafa durdum. Durduğumda yerde tablet olarak ilaçları fark ettim. Daha sonra meraklanarak ne olduğuna baktım. Anlam veremedim. Kızımla birlikte birkaç adım attıktan sonra bir sürü ilaç bulduk. Aralarında gerçekten kıymetli ilaçlar var.” dedi.
-
Gündem1 hafta önce
Ankara’da Kahreden Konteyner İnfazı: Anne Hayatını Kaybetti, 12 Yaşındaki Oğlu Ölü Numarasıyla Kurtuldu
-
Gündem1 hafta önce
Ankara’da Çatıya Çıkma Umuduyla Çıktılar: Yangın Faciasında Anne, Bebek ve Güvenlik Görevlisi Dumandan Zehirlendi
-
Gündem1 hafta önce
“Alarm Çalmadı, 3 Can Gitti”: Ankara Yaşamkent Valero Sitesi Yangın Faciasında Alarm Sistemi İhmal Mi Edildi?
-
Ekonomi1 hafta önce
10+1 Kuralı Resmi Gazete’de: Turizm Çalışanları 10 Gün Çalışıp 1 Gün Tatil Yapacak
-
Gündem1 hafta önce
20 Yaşındaki Mahkum Bavulda Kaçtı: Corbas Cezaevi’nden Akıllara Ziyan Firar
-
Gündem1 hafta önce
Türkiye’de Orman Yangınlarında Son Durum: Mudurnu ve Nilüfer Kontrol Altına Alındı, Tekirdağ, Konya, Çanakkale ve Manisa’da Müdahale Sürüyor
-
Gündem1 hafta önce
Dicle Nehri’nde Babasına Yardım İsterken Akıntıya Kapılan 17 Yaşındaki Ömer’in Cansız Bedeni Bulundu
-
Gündem1 hafta önce
İzmir’de Urla ve Aliağa’da Korkutan Orman Yangınları: Alevler Çanakkale-İzmir Yolunu Tehdit Ediyor