Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Sağlık

Uzmanlar açıkladı: En sağlıklı uyku pozisyonu hangisi?

Yayımlandı

üzerinde

İngiltere’de Benenden Health adlı sağlık kuruluşunun desteğiyle yürütülen çalışmada, katılımcıların beşte biri alışkanlıklarının genel sağlıkları üzerinde etkili olduğuna inanmadığını söyledi.

Ancak uzmanlara göre, yanlış uyku pozisyonları omurga, eklem ve sinir sisteminde ciddi sorunlara yol açabiliyor.

Benenden Health’ten Dr. Cheryl Lythgoe, özellikle horlama veya uyku apnesi yaşayanlar için en uygun uyku pozisyonunun yan yatmak olduğunu belirtiyor. Ayrıca mide ekşimesi ya da sindirim sorunları yaşayanlar için de sol tarafa dönük yatmak en sağlıklı seçenek olarak öne çıkıyor.

YÜZ ÜSTÜ YATMAK CİDDİ SAĞLIK SORUNLARINA YOL AÇIYOR

Dr. Lythgoe, yüzüstü uyumanın omurga, boyun ve bel bölgesinde aşırı baskıya neden olarak kronik ağrılara ve solunum problemlerine yol açabileceği konusunda uyarıyor. Aynı şekilde, çok sıkı cenin pozisyonunda yatmak da omurganın doğal hizasını bozarak uyku kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Sağlık kuruluşunun baş fizyoterapisti Jordan Dehara ise, uyurken vücut üzerindeki baskıyı azaltmak için yastık kullanımının önemine dikkat çekiyor. Bacaklar arasına yerleştirilen bir yastıkla cenin pozisyonunda yatmak ya da dizlerin altına yastık koyarak sırtüstü uyumak, bel ve kalça üzerindeki yükü azaltabilir. Ayrıca, uygun yastık seçiminin boyun ve omurga sağlığı açısından kritik olduğu vurgulanıyor.

AĞRILARLA UYANANLARIN ÇOĞU ÇÖZÜM ARAMIYOR

Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 40’ı sabahları ağrı, sızı ve sertlik şikâyetleriyle uyanıyor. En sık görülen şikâyetler arasında boyun tutulması (yüzde 31), kas ağrısı (yüzde 29) ve baş ağrısı (yüzde 15) yer alıyor. Ancak katılımcıların yüzde 70’i bu sorunlar için herhangi bir tedavi ya da çözüm arayışına hiç girmemiş.

Tedavi arayanların yüzde 40’ı düzenli egzersizi tercih ederken, yüzde 34’ü reçetesiz ağrı kesici ilaçlara yönelmiş. Buna karşın, yalnızca yüzde 14’ü uyku kaynaklı ağrılarla ilgili bir sağlık uzmanına başvurmuş.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sağlık

Beyin Sisi: Çözüm magnezyumda mı?

Yayımlandı

üzerinde

Beyin sağlığı açısından kritik bir mineral olan magnezyum, enerji üretimi, nörotransmitter dengesi ve uyku kalitesinde rol oynuyor. Uzmanlara göre magnezyum eksikliği, zihinsel yorgunluğu tetikleyen temel faktörlerden biri. Uluslararası Moleküler Bilimler Dergisi’nde 2022 yılında yayımlanan bir inceleme, magnezyum dengesizliğinin beyinde iltihaplanma ve oksidatif stres riskini artırarak Alzheimer, Parkinson ve multipl skleroz gibi hastalıklara zemin hazırlayabileceğini ortaya koydu.

Beyindeki 300’den fazla biyokimyasal sürece katılan magnezyumun eksikliği, nöronlar arası iletişimi yavaşlatıyor. Bu da odaklanma güçlüğü, ruh hali dalgalanmaları ve hafıza sorunlarını beraberinde getiriyor.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Erkekler için İlk Non-Hormonal Doğum Kontrol Hapı YCT‑529 Güvenlik Testlerini Başarıyla Geçti

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama: YCT‑529, erkekler için geliştirilen ilk non-hormonal doğum kontrol hapı, Faz 1 güvenlik denemelerini başarıyla tamamlayarak erkek kontraseptiflerinde devrim niteliğinde bir adım atıyor.

Giriş: Erkek Doğum Kontrolünde Çığır Açan Gelişme

Erkeklerde şu ana kadar yaygın olarak tercih edilen doğum kontrol yöntemleri prezervatif ve vazektomi ile sınırlı kaldı. Bu seçeneklerin yan etkileri veya kalıcılığı, erkeklerin aile planlamasında daha fazla sorumluluk almasını zorlaştırıyordu. Ancak, YourChoice Therapeutics öncülüğünde geliştirilen YCT‑529 adlı non‑hormonal hap, sperm üretimini geçici olarak durduran mekanizmasıyla bu dengeleri değiştirmeye aday görünüyor

YCT‑529’un Etki Mekanizması

YCT‑529, testislerdeki retinoik asit reseptör‑α proteinini bloke ederek sperm üretimini durduruyor. Bu mekanizma hormon düzeylerini etkilemediği için libido, testosteron ve diğer cinsiyet hormonu seviyelerinde anlamlı bir değişikliğe yol açmıyor

Faz 1 Deneylerinin Sonuçları

Aralık 2023’te başlayan Faz 1a denemesinde, 32–59 yaş arasındaki 16 erkek (tümü daha önce vazektomi yaptırmış) katılımcıya doz artırım protokolüyle YCT‑529 veya plasebo verildi. Katılımcılar, hapı hem tok hem aç karnına alarak ilacın biyoyararlanımını test etti. Sonuçlar, 30–180 mg aralığındaki dozların güvenli olduğunu ve ciddi yan etkilerin gözlenmediğini ortaya koydu .

Hibrit Dozlama ve Gelecek Aşamalar

Çalışmada ilacın yarılanma ömrü 51–76 saat arasında ölçüldü; bu da haftada birkaç kez doz alımına olanak tanıyabilir. Araştırmacılar, yakın zamanda 28 günlük ve 90 günlük Faz 1b/2a denemelerine geçmeyi planlıyor. Başarılı olması durumunda, önümüzdeki 3–5 yıl içinde YCT‑529 onay süreçlerini tamamlayarak piyasaya sürülebilir .

Toplumsal ve Aile Planlaması Açısından Etkisi

Erkekler için güvenli ve geri dönüşümlü bir hapın yaygınlaşması, aile planlamasında cinsiyetler arası sorumluluk paylaşımını güçlendirecek. Ayrıca, istenmeyen gebelik oranlarının düşürülmesine katkıda bulunarak hem bireylerin hem de toplumun refahını artırma potansiyeli taşıy.


Yayın Tarihi: 29 Temmuz 2025
Yazar: [FATİH DOGAN ]

Okumaya Devam Et

Sağlık

Organları alınırken gözlerini açtı: “İnsanlara bakıyordu”

Yayımlandı

üzerinde

’nin Kentucky eyaletinde yaşanan bir olay, ülkedeki sisteminin güvenliğine dair eleştirileri yeniden gündeme taşıdı.

Aşırı doz nedeniyle beyin ölümü gerçekleştiği düşünülen TJ Hoover adlı bir adam, organları alınmak üzereyken yeniden hayat belirtisi göstermeye başladı.

LEX 18 adlı yerel haber kanalının aktardığına göre, Hoover’ın kız kardeşi Donna Rhorer, geçen hafta ABD Temsilciler Meclisi’nde düzenlenen bir alt komisyon toplantısında olayı detaylarıyla anlattı.

Rhorer, Hoover’ın Ekim 2021’de organlarının alınması için ameliyathaneye götürüldüğü sırada gözlerini açtığını ve çevresine bakmaya başladığını söyledi.

“Ameliyathaneye gidiş başlar başlamaz gözleri açıldı, insanlara bakıyordu.”

45 DAKİKA SONRA AMELİYAT DURDURULDU

Yaklaşık 45 dakika sonra, Hoover ameliyathanedeyken doktorların operasyonu durdurduğu öğrenildi.

Cerrahi doku koruma uzmanı Natasha Miller, o anları şöyle anlattı:

“Çok fazla hareket ediyordu, sakin değildi.”

Miller bu olayın ardından görevinden istifa etti.

Hayatta kalan Hoover, şu anda kız kardeşiyle yaşıyor ve olayın travmatik etkileriyle, özellikle de travma sonrası stres bozukluğuyla mücadele ediyor.

CİDDİ BİR ZAAF

Organ bağışı savunucuları, bu olayın sağlık sisteminde ciddi bir zaaf olduğunu söylüyor. Özellikle “dolaşım durması sonrası bağış” uygulaması tartışmalı. Bu yöntem, ABD’de beyin ölümü gerçekleşmemiş ancak yaşam desteği çekilen hastalardan organ alınmasına olanak tanıyor.

ABD Bakanlığı, geçen hafta ülkenin organ bağış sisteminde reform başlatılacağını duyurmuştu. Bakan Robert Kennedy Jr., yaptığı açıklamada, “Hastanelerin, hastalar yaşam belirtisi gösterirken organ alım sürecine başlamasına izin verdiğini tespit ettik. Bu kabul edilemez” dedi.

“Organ bağışı sistemi, her bireyin yaşamının kutsallığını koruyacak şekilde tamamen yeniden yapılandırılmalıdır.”

BEYİN ÖLÜMÜNE BENZEMİYORDU

TJ Hoover’ın dosyası özellikle dikkat çekici. Ameliyata hazırlık sürecine dair konuşan cerrahi koordinatör Nyckoletta Martin, “O sabah anjiyo laboratuvarına alındı, felçli ve sedasyon altındaydı. Ameliyathaneye gönderildi. Hastane personeli duruma çok şaşırdı, ‘Bu ötanaziye benziyor’ dediler” ifadelerini kullandı.

Martin ayrıca Hoover’ın dosyasını inceleyen kardiyoloğun da şaşkınlığını dile getirdiğini aktardı:

“Kardiyolog, TJ’ye neden olumsuz bir prognoz verildiğini anlamadığını, durumun beyin ölümüne benzemediğini söyledi.”

Kız kardeş Donna Rhorer’a göre TJ’nin yaşadığı olay, sistemde ciddi bir değişiklik yapılması gerektiğinin göstergesi:

“TJ hayatı için savaşabildi ve hâlâ hayatta. Ama birçok kişi bu şansı bulamadı.”

SORUMLULAR SAVUNMADA

Söz konusu organ bağışıyla ilgilenen Network for Hope adlı kuruluşun CEO’su Barry Massa ise eleştiriler üzerine yaptığı açıklamada, “En yüksek standartlara bağlıyız ve bu kutsal görevi yerine getirirken sürekli gelişmek için çalışıyoruz” dedi.

“Amacımıza sadık kalacak ve halkın güvenini kazanmaya devam edeceğiz.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar