Teknoloji
Trump talimatı verdi: Mahsur kalan NASA astronotlarının dönüş tarihi değişti

NASA, artan siyasi baskılar nedeniyle Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) mahsur kalan iki astronotu kurtarma misyonunu öne çekiyor.
YENİ DÖNÜŞ TARİHİ BELLİ OLDU
DailyMail’in haberine göre, uzay ajansı Sunita Williams ve Butch Wilmore’u yaklaşık 19 Mart’ta ilk planlanan Nisan başı dönüş tarihinden yaklaşık iki hafta önce Dünya’ya getirecek.
Bu tarihte astronotlar uzayda 286 gün geçirmiş olacak.
SEKİZ AY BOYUNCA MAHSUR KALDILAR
Williams ve Wilmore, Haziran 2024’ten beri ISS’te mahsur durumda ve sekiz günlük bir görev için gönderilmelerine rağmen yaklaşık sekiz ay boyunca yörüngedeki laboratuvarda kaldılar.
Yeni gelişmelerin ardından ISS’e bağlı olan uzay aracının planlanandan daha erken ayrılacağı tahmin ediliyor.
TRUMP’TAN ELON MUSK’A TALİMAT: “GİDİP ONLARI AL”
Bu karar, Başkan Donald Trump’ın Elon Musk’a “gidip onları almasını” söylemesinden ve astronotların “Biden yönetimi tarafından neredeyse terk edildiğini” iddia etmesinden sadece bir hafta sonra geldi.
NASA kaynakları, bu acil durum planının Trump göreve gelmeden önce başlatıldığını ve sadece yakın zamanda onaylandığını Ars Technica’ya bildirdi.
Perşembe günü yapılan duyuru, siyasi bir kazanım olarak görülebilir.
ELON MUSK DUYURMUŞTU
Musk, 28 Ocak’ta X platformunda yaptığı paylaşımda, Trump’ın SpaceX’ten “mahsur kalan iki astronotu mümkün olan en kısa sürede eve getirmesini istediğini” yazdı.
Milyarder iş insanı, şirketinin bunu yapacağını belirterek, “Biden yönetiminin onları orada bu kadar uzun süre bırakması korkunç bir durum” dedi.
“ELON YAKINDA YOLA ÇIKACAK”
Trump, Truth Social platformunda yaptığı açıklamada, “Elon Musk ve SpaceX’e Biden yönetimi tarafından neredeyse terk edilmiş olan iki cesur astronotu ‘gidip almaları’ talimatını verdim. ISS’te uzun süredir bekliyorlar. Elon yakında yola çıkacak. Umarım her şey güvenli olur. İyi şanslar Elon!!!” ifadelerini kullandı.
Bu açıklamalar, Musk’ın bizzat ISS’e uçacağı yönünde bir yanlış anlamaya neden oldu (ki bu doğru değil) ve SpaceX’in Williams ve Wilmore’u geri getirmekle zaten görevlendirilmiş olduğu gerçeğini gölgede bıraktı.
NASA’nın, bu açıklamalardan sadece birkaç gün sonra Starliner ekibini iki hafta önce geri getirme kararı alması, program değişikliğinin siyasi sebeplerle yapılmış olabileceği izlenimini uyandırdı.
NE OLMUŞTU?
İki NASA astronotu, 5 Haziran 2024’tev Boeing’in Starliner uzay aracıyla ISS’e uçmuştu.
Ancak kapsül, fırlatma öncesinde, sırasında ve sonrasında teknik sorunlarla karşılaşmıştı. NASA, bu sorunları çözmek için Boeing ile çalışırken, astronotların ISS’ten dönüşünü ertelemek zorunda kaldı.
Sonunda, Starliner’ın Williams ve Wilmore’u geri getirmek için uygun olmadığı değerlendirildi ve kapsül, Eylül ayında mürettebatsız olarak Dünya’ya döndü.
O zamandan beri iki astronot, ISS’e Eylül ayında ulaşan Crew-9 uzay aracıyla Dünya’ya dönmeyi bekliyordu.
Ancak Crew-9 ekibi ve Starliner astronotları, SpaceX’in Crew-10 misyonu ISS’e ulaşana kadar yerinden ayrılamıyor.
NASA’nın güvenlik protokolleri gereği, ISS’ten ayrılan bir ekibin, gelen ekiple örtüşmesi gereken bir “devir teslim süreci” bulunuyor.
Bu, ayrılacak ekibin yeni gelen ekibe bilgi aktarmasını ve sorunsuz bir geçiş sağlanmasını amaçlıyor.
NASA FIRLATMAYI MART AYINA ERTELEMİŞTİ
SpaceX’in Crew-10 misyonunun bu ay fırlatılması planlanıyordu, ancak SpaceX’in bu görevde kullanmayı planladığı yeni Dragon kapsülündeki (C213) teknik bir sorun nedeniyle NASA, fırlatmayı Mart ayına erteledi.
Bu gecikme, Williams ve Wilmore’un ISS’ten erken Nisan’a kadar ayrılamayacağı anlamına geliyordu. Ancak Crew-10 misyonunun daha erken fırlatılması, astronotların daha erken eve dönebilmesini sağlayacaktı.
SpaceX’in Crew-10 için kullanmayı planladığı Dragon kapsülü (C213) hala geliştirme aşamasında olup, bu misyonun ilk uçuşunu gerçekleştirecekti.
DRAGON’UN BATARYALARIYLA İLGİLİ TEKNİK SORUN İÇİN ÇÖZÜM ARIYOR
Ancak Ars Technica’ya göre, SpaceX ve NASA, C213 Dragon’daki (muhtemelen bataryalarla ilgili) teknik bir sorunu çözmek için çalışıyor.
Bu nedenle NASA, C213’ün Nisan sonuna kadar fırlatmaya hazır olmayacağını belirledi.
Bu noktada, NASA Crew-10 misyonunu C213 ile gerçekleştirmek için bekleseydi, ISS’teki mevcut astronotlar yiyecek, su ve diğer temel malzemeler açısından “kritik seviyelere” yaklaşacaktı.
Bu yüzden NASA ve SpaceX, NASA’nın mahsur kalan astronotlarını “en kısa sürede” Dünya’ya döndürebilmek için Crew-10 misyonunda C213 yerine C210 kapsülünü kullanmaya karar verdi. C210 kapsülü, Crew-7 misyonunda kullanılmıştı ve Mart 2024’te Dünya’ya geri dönmüştü.
“Endurance” olarak bilinen bu uzay aracı, Ars Technica’ya göre en erken 12 Mart’ta Crew-10 misyonu için fırlatılacak.
19 MART’TA DÜNYA’YA DÖNEBİLİRLER
Eğer Crew-10 zamanında fırlatılırsa, Williams, Wilmore ve Crew-9 ekibi 19 Mart’ta Dünya’ya dönebilir.
Kaynaklara göre, bu değişiklik Axiom-4 misyonunun ertelenmesine neden olacak.
Teknoloji
NASA verileri şaşırttı: Gizemli kuyruklu yıldız, yerçekimi olmadan hızlanıyor

Bilim insanları, Güneş Sistemi dışından gelen 3I/Atlas adlı kuyruklu yıldızın, yerçekiminin etkisi dışında hızlandığını tespit etti.
NBC News’in haberine göre, Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) verilerini inceleyen Harvard Üniversitesi’nden astrofizikçi Avi Loeb, bu olağan dışı hızlanmaya, gök cisminden çıkan gazın neden olabileceğini ifade etti.
ALMA Gözlemevinin verilerinin, kuyruklu yıldızın daha önce hesaplanan yol haritasından saptığını gösterdiğini belirten Loeb, hesaplamalarına göre 3I/Atlas’ın kütlesinin yaklaşık altıda birinin buharlaşmış olabileceğini ve bundan kaynaklı geri tepmenin bir itiş gücü sağlayabileceğini kaydetti.
Loeb, kuyruklu yıldızın bir veya iki hafta içerisinde Güneş’in arkasında kalacağını aktararak elde edilecek görüntülerde, devasa bir gaz bulutu ve “son derece parlak” bir kuyruklu yıldız kuyruğu görülebileceğini ifade etti.
Temmuz ayında keşfedilen 3I/Atlas’ın, Dünya’ya veya komşu gezegenlere herhangi bir tehdit oluşturmadığı belirtilirken aralıkta Dünya’ya en yakın geçişini yaparak 269 milyon kilometre mesafeden geçeceği tahmin ediliyor.
NASIL KEŞFEDİLDİ?
3I/ATLAS (C/2025 N1), 1 Temmuz 2025’te Hawaii’deki ATLAS teleskop sistemi tarafından keşfedildi. Bu cisim, ʻOumuamua (2017) ve 2I/Borisov’dan (2019) sonra Güneş Sistemi’ne dışarıdan gelen üçüncü ziyaretçi oldu.
Astronomi dergisi Sky & Telescope’a göre, 3I/ATLAS’ın yörüngesi ekliptiğe 175 derece eğimli, yani Güneş Sistemi düzlemine oldukça yakın.
Harvard’lı bilim insanı Loeb, 3I/ATLAS’ın kütleçekim dışı ivmelenme gösterdiğini, bunun da nesneye ek bir kuvvetin etki ettiğini düşündürdüğünü savunuyor.
Teknoloji
Küçük bir bilgisayarda tüm evreni simüle etmek mümkün hale geldi

Evreni haritalamak artık sadece teleskoplarla gökyüzüne bakmak anlamına gelmiyor. Bugün astronomlar, milyarlarca galaksiden gelen ışığı analiz ederek trilyonlarca veri noktasını işliyor.
Ancak bu veri bolluğu, DESI (Karanlık Enerji Spektroskopik Aracı) ve Avrupa Uzay Ajansı’nın Euclid misyonu gibi dev kozmolojik projelerde hesaplama gücünün sınırlarına dayanmış durumda.
İşte bu noktada, Waterloo Üniversitesi’nden fizikçi Dr. Marco Bonici liderliğindeki uluslararası bir ekip, veri analizinde devrim yaratabilecek bir araç geliştirdi: Effort.jl.
BİN KAT HIZ
Effort.jl, kozmolojik simülasyonların davranışını taklit eden bir tür yapay zeka modeli, yani bir “emülatör”.
Ekip, bu aracı Julia programlama diliyle geliştirdi: Hız bakımından C seviyesinde, kullanım kolaylığı açısından ise Python’a benzer bir dil.
Araştırmacıların Journal of Cosmology and Astroparticle Physics (JCAP) dergisinde yayımlanan makalesine göre, Effort.jl geleneksel yöntemlerden yaklaşık bin kat daha hızlı hesaplama yapabiliyor. Üstelik neredeyse kusursuz doğrulukla.
Normalde evrenin büyük ölçekli yapısını modelleyen EFTofLSS hesaplamaları, her olasılık değerlendirmesi için saniyeler ila dakikalar alabiliyor. Bu tür analizlerde milyonlarca hesaplama gerektiğinden, süper bilgisayarlarla bile günler hatta haftalar sürebiliyor.
Effort.jl, bu sürecin en yavaş aşamalarını sinir ağıyla değiştirerek saniyeler yerine mikrosaniyelerde sonuç verebiliyor.
YAPAY ZEKA HIZI VE BİLİMSEL DOĞRULUK
Effort.jl, galaksilerin evrende nasıl kümelendiğini gösteren galaksi güç spektrumunu simüle ediyor. Bu, evrenin istatistiksel “parmak izi” olarak kabul ediliyor.
Araç, fizik temelli ön işlemeyle yapay zekayı birleştiriyor. Bu sayede hem fiziksel olarak yorumlanabilir hem de aşırı hızlı sonuçlar üretebiliyor.
Ekip, tek bir işlemci çekirdeğinde 15 mikrosaniye içinde hesaplama yapabildiğini, dizüstü bilgisayarda yaklaşık 10 dakikada tam Bayesian analizine ulaştığını belirtiyor. Aynı işlem, geleneksel yazılımlarla süper bilgisayar kümelerinde saatlerce sürüyor.
Araştırmacılar, Effort.jl’yi hem PT-Challenge adlı yüksek hassasiyetli sahte evren simülasyonlarında hem de BOSS (Baryon Oscillation Spectroscopic Survey) adlı gerçek gözlem verilerinde denedi.
Sonuçlar, mevcut standart yazılım olan pybird ile istatistiksel açıdan aynı doğrulukta çıktı, ancak çok daha kısa sürede tamamlandı.
Ekip ayrıca sembolik regresyon kullanarak bazı karmaşık denklemleri insan tarafından okunabilir forma dönüştürdü. Bu sayede bazı hesaplamaların süresi 150 mikrosaniyeden 200 nanosaniyeye indirildi.
KOZMOLOJİDE YENİ ÇAĞA UYUM
DESI’nin milyonlarca galaksiyi haritalandırdığı, Euclid’in ise uzaydan ilk evren haritalarını gönderdiği günümüzde, artık asıl zorluk veri toplamak değil, veriyi işlemek.
Effort.jl bu açıdan bir dönüm noktası olabilir. Araç sayesinde karanlık enerji teorileri test edilebilir, evrenin genişleme hızı ve karanlık maddenin dağılımı çok daha hassas biçimde ölçülebilir ve galaksi kümelenmeleri ile kozmik mikrodalga arka planı tek analizde birleştirilebilir.
AÇIK BİLİM
Effort.jl, GitHub’da açık kaynak (MIT lisansı) olarak yayımlandı. Kod, belgeler ve örnek veri setleri araştırmacılara sunuldu.
Ekip, bu adımla yalnızca kozmoloji değil, plazma fiziği, kuantum malzemeler, iklim modellemesi ve tıp görüntüleme gibi diğer alanlarda da karmaşık sistemlerin daha hızlı ve şeffaf biçimde modellenmesini hedefliyor.
Teknoloji
Çinli taykonotlar uzay istasyonuna ulaştı

Çin Uzay Ajansı (CMSA), cuma gecesi Jiuquan Uydu Fırlatma Merkezi’nden uzaya fırlatılan Şincou-21 uzay aracının hedefe ulaştığını duyurdu.
CMSA’dan yapılan açıklamaya göre taykonotlar Cang Lu, Vu Fey ve Cang Hongcang’ı taşıyan Şıncou-21 mekiği, uzay istasyonunun çekirdek modülüne kenetlendi.
Yaklaşık 3.5 saat süren yolculuğun ardından uzay istasyonuna ulaşan taykonotlar, mekikten modüle geçerek uzay istasyonuna girdi.
Taykonotları taşıyan Şıncou-21 uzay mekiği, dün gece Long March 2F roketiyle, ülkenin kuzeybatısındaki Jiuquan Uydu Merkezi’nden fırlatılmıştı.
İlk kez insanlı uzay görevinde yer alan isimlerden uzaya çıkan en genç taykonot unvanını kazanan 32 yaşındaki Wu Fei, insanlı uzay programına katılmadan önce Çin Havacılık Uzay Bilimi ve Teknolojisi Şirketine bağlı Çin Uzay Teknolojisi Akademisi’nde mühendis, Cang Hongcang ise Çin Bilimler Akademisine bağlı Dalian Kimyasal Fizik Enstitüsü’nde araştırmacı olarak görev yapıyordu.
Taykonotlar, Şıncou-20 mekiğiyle 24 Nisan’da istasyona gönderilen ve 6 ayı aşkın süredir görev yapan taykonot ekibinden görevi devralacak.
DÖRT LABORATUVAR FARESİ DE UZAYDA
Görevde ayrıca iki dişi ve iki erkek olmak üzere dört laboratuvar faresi de yer alıyor. Bu, Çin’in yörüngede kemirgenler üzerinde yapacağı ilk bilimsel deney olacak.
Çin, ABD’nin uzay araştırmaları alanındaki işbirliğini yasaklaması ve Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) programına katılımını engellemesi nedeniyle Dünya yörüngesinde kendi uzay istasyonunu kurmuştu.
Çin, ABD ve Rusya’dan sonra insanlı uzay uçuşu gerçekleştiren üçüncü ülke konumunda.
Tiangong istasyonu, Pekin’in “uzay rüyası” vizyonunun merkezinde yer alıyor. Ülke ayrıca Mars ve Ay’a insansız keşif araçları indirdi.
HEDEFTE AY VAR
Devlet Başkanı Şi Cinping’in liderliğinde Çin, 2030 yılına kadar Ay’a insanlı bir görev göndermeyi ve Ay yüzeyinde bir üs kurmayı hedefliyor.
CMSA, bu hedef doğrultusunda Lanyue adlı ay iniş aracı ve Mengzhou adlı insanlı uzay gemisi üzerinde “kritik testlerin” sürdüğünü açıkladı.
-
Gündem1 hafta önceCumhuriyet’in 102. yılı Ankara’da yürüyüş ve konserlerle kutlanacak
-
Teknoloji7 gün önceABD Hazine Bakanı Scott Bessent: “Çin, TikTok transfer anlaşmasını onayladı” — Anlaşma haftalar/aylar içinde ilerleyebilir
-
Magazin1 hafta önceSoykırımı dünyaya gösteren fotoğrafçıya büyük ödül
-
Sanat1 hafta önceDünyanın en büyük el yazması: İstanbul’da yazıldı
-
Teknoloji6 gün önceKaliforniya’lı Reflect Orbital’ın “Geceleri Güneş Işığı Satma” Projesi Tartışma Yarattı: “Korkunç ve Ürkütücü” İddiaları
-
Ekonomi7 gün önceMerkez Bankası, Papara Elektronik Para A.Ş.’nin faaliyet iznini iptal etti
-
Magazin1 hafta önce“Güller ve Günahlar” setinde kriz: Çalışanlar ücretlerini alamadı, çekimler durdu
-
Son Dakika6 gün önceSON DAKİKA — “İstanbul Senin” soruşturmasında 4 kişi tutuklandı
