Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Politika

Tartışmalı CHP Kurultayı’nda İddianame Kabul Edildi: İmamoğlu’nun Da Aralarında Olduğu 12 İsim Hapisle Karşı Karşıya Kaldı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Şubat 2025’te gerçekleşen CHP Kurultayı’na yönelik “oy satın alma” ve “siyasi nüfuz suistimali” iddiaları üzerine hazırlanan iddianame, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, İmamoğlu ve Cemil Tugay’ın da içinde bulunduğu toplam 12 kişi hakkında 6 aydan 7 yıla kadar hapis ve siyasi yasak talep ediliyor. Bu makalede, hukuki süreçten soruşturmanın kritik noktalarına kadar tüm detayları bulabilirsiniz.

Giriş

Şubat 2025’te İstanbul’da düzenlenen CHP’nin 38. Olağan Kurultayı, “delegelerin maddi menfaat karşılığında oy kullandığı” iddialarıyla uzun süre gündemde kaldı. Kurultay sonrası savcılık, “oy satın alma” ve “siyasi nüfuz suistimali” suçlamalarına ilişkin soruşturma başlattı. 12 kişi hakkında hazırlanan iddianame, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın da bulunduğu 12 kişi için 6 aydan 7 yıla kadar hapis cezası ile “siyasi yasak” talep ediliyor .

Bu makalede;

  1. Arka plan ve iddiaların kaynağı

  2. İddianamenin içeriği ve yasal dayanak

  3. Hukuki süreç: İddianamenin kabulü ve duruşma takvimi

  4. Konuyla ilgili öne çıkan isimler ve tepkileri

  5. Olası sonuçlar ve siyasi yansımalar
    gibi tüm kritik başlıkları detaylı olarak ele alacağız.


1. Arka Plan ve İddiaların Kaynağı

1.1 Kurultay’daki İddialar

  • Oy Satın Alma İddiası: Kurultay öncesi ve sırasında bazı delegelere, belirli aday gruplarını desteklemeleri karşılığında maddi menfaat sağlandığı iddia edildi. Delegeler arasında “oy borsası”na dair söylentiler sosyal medyada ve farklı gazetelerde yer buldu .

  • Siyasi Nüfuz Suistimali: Soruşturmayı başlatan başsavcılığa göre, bazı parti yöneticileri ve belediye başkanlarının, görevinin getirdiği nüfuzu kullanarak ‘delegelere baskı uyguladığı’ öne sürüldü. Özellikle İmamoğlu ve Tugay’ın, kendi bölgelerindeki delegelerin oy tercihlerine etki ettiği iddia edildi

  • Kamuoyunda Etkisi: Olay, “CHP içi demokrasi” ve “siyasi partilerde etik” tartışmalarını yeniden alevlendirdi. İddiaların hukuki boyuta taşınması, partinin üst düzey yöneticilerinin yanı sıra delegelerin de ifadeye çağrılmasına neden oldu.

1.2 Resmi Sürecin Başlaması

  • İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “soruşturma” kararı, iddiaların partililer arasında dillendirilmesi üzerine alındı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, soruşturmanın “Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. maddesi” kapsamında değerlendirilebileceğini, somut delillerin bulunması hâlinde “kurultayın iptalinin” bile gündeme gelebileceğini açıklamıştı

  • Yaklaşık bir aylık ön inceleme aşamasının ardından, şüpheliler hakkında hazırlanan iddianame İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi.


2. İddianamenin İçeriği ve Yasal Dayanak

2.1 Şüpheliler ve Suçlamalar

  • Toplam Şüpheli Sayısı: İddianamede 12 kişi “şüpheli” olarak gösteriliyor. Bu isimler arasında büyükşehir belediye başkanları, il ve ilçe başkanları, kurultay delegeleri ve bazı iş insanları yer alıyor.

    • Ekrem İmamoğlu (İBB Başkanı)

    • Cemil Tugay (İzmir BŞB Başkanı)

    • Diğer 10 isim arasında parti yöneticileri ve kurultay delegeleri bulunuyor (tam liste henüz resmi olarak açıklanmadı).

  • Suçlamalar:

    • Siyasi Partiler Kanunu’na Aykırı Bağış ve Oy Satın Alma (SPK md. 112): Delegelere maddi menfaat sağlayarak oy kullandırma iddiası.

    • Görevi Kötüye Kullanma ve Siyasi Nüfuz Suistimali: Belediye başkanlığı sıfatıyla delegelere baskı yapıldığı, kurultay sonuçlarına etki edilmeye çalışıldığı iddiası.

    • Kamu Görevine Aykırı Fiil (TCK md. 53): Hapis cezasının yanında, “siyasi yasak” yani seçme ve seçilme hakkına geçici süreyle kısıtlama talebi.

2.2 İddianamenin Şekli ve Kabulü

  • Hazırlayan Makam: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı.

  • Kabul Eden Mahkeme: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Şubat 2025’te iddianamenin tamamını usul ve esas bakımından inceledi ve “dava şartları”nın sağlandığına kanaat ederek kabul etti .

  • İddianamenin Özeti:

    • Kolluk ve savcılık, 38. Kurultay salonunda çekilen “para dağıtma” görüntülerinin, delegelere maddi menfaat sağlama ve oy satın alma suçu çerçevesinde delil teşkil ettiğini değerlendiriyor.

    • “Cemil Tugay’ın İzmir delegelerini yönlendirdiği” ve “İmamoğlu vasıtasıyla İstanbul delegelerine yüksek miktarda para aktarıldığı” iddiası, bilirkişi raporları ve ifade kayıtlarıyla desteklendiği öne sürüldü.

    • İddianame ekinde, “delegelerin ifadelere” dayalı olarak “hangi gün, kimden, ne kadar para aldığı” listesine dair kabahat tabloları bulunuyor.


3. Hukuki Süreç: İlk Duruşma ve Takvim

  • Kabul Tarihi: 12 Şubat 2025 (İddianame, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından resmen kabul edildi) .

  • İlk Duruşma: 11 Nisan 2025 tarihinde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak ilk duruşmada şüphelilerin hakim karşısına çıkması bekleniyor .

  • Duruşma Gündemi:

    1. Davanın Taraflarının Tespiti: Savcı, şüphelileri ve avukatlarını mahkemeye sunacak.

    2. Suçlamaların Tekrarı ve İtiraz Hakkı: Şüphelilere isnat edilen suçlar tek tek okunacak; avukatlar itiraz veya ret taleplerini sunacak.

    3. Delil İnceleme Talepleri: Taraflar, dinlenmesini istedikleri tanık ve delillere dair taleplerini iletecek.

    4. Geçici Tedbir ve Kefalet Talepleri: Savcı veya şüpheli taraf, mahkemeden “seyahat yasağı” veya “kefaletle serbest kalma” gibi ara kararlar talep edebilecek.

  • Soruşturma Kapsamındaki Diğer Olaylar:

    • Bilirkişi İncelemesi: İmamoğlu’nun “bilirkişi hedef gösterme” iddiasıyla ilgili ayrı bir soruşturma devam ediyor; bu davanın akıbeti, kurultay davasını da etkileyecek hâle gelebilir .

    • Disiplin ve Parti İçi Süreçler: CHP Merkez Yönetim Kurulu, “şeffaflık odaklı” bir iç soruşturma yürüteceğini açıkladı. Kulislere göre, bazı delegeler ve il başkanları “parti disiplin kurulu”na sevk edilme riskiyle karşı karşıy


4. Öne Çıkan İsimler ve Tepkileri

4.1 Ekrem İmamoğlu (İstanbul BŞB Başkanı)

  • Suçlamalar: “Delegelere para aktarımı” ve “siyasi nüfuz suistimali”

  • Savunma: Avukatı Kemal Polat, “iddianame basına verildikten sonra ekibimize bildirilmedi” diyerek usul ve esastaki eksiklikleri vurguladı. İmamoğlu, “Kamuoyu önünde sarf ettiğim ifadeler, ifade özgürlüğü kapsamındadır, tehdit veya hakaret değil” iddiasında bulunuyor .

  • Muhtemel Cezai Müeyyide: İki yıl sekiz aydan yedi yıl dört aya kadar hapis talep ediliyor. Ayrıca TCK 53. madde uyarınca “siyasi yasak” – seçme ve seçilme hakkının sınırlandırılması isteniyor .

4.2 Cemil Tugay (İzmir BŞB Başkanı)

  • Suçlamalar: Kurultayda “delegelere çantalarla para dağıtmak” ve “delegelerin oy tercihlerine etki etmek” iddias.

  • Savunma: Tugay, “Such allegations are baseless and defamatory. I had no knowledge or involvement in any vote-buying scheme,” diyerek kendisini savundu. Disiplin ve resmi soruşturma süreçlerine hukuki itirazlarda bulunduğunu açıkladı .

  • Güncel Durum: Henüz adına resmen kabul edilmiş bir iddianame yok, ancak soruşturma dosyasına dahil edilmiş ifade tutanakları bulunuyor. Mahkeme, delil yetersizliği nedeniyle Tugay hakkında ek delil toplama talep edebilir.

4.3 Diğer İsimler (Parti Yöneticileri ve Delegeler)

  • Parti Yöneticileri: İlçe başkanları ve kurultay divan üyeleri, “delegelere makbuz düzenleme” ve “siyasi nüfuzu kötüye kullanma” iddiasıyla ifadeye çağrıldı.

  • Delegeler: Soruşturma kapsamında ifadeye çağrılan 50+ delegenin, “kimlerden ve ne için para aldığı” soruluyor. Idari kayıtlar, dijital yazışmalar ve sosyal medya paylaşımlarından elde edilen veriler delil olarak dosyaya sunuldu.


5. Olası Sonuçlar ve Siyasi Yansımalar

5.1 Hukuki Perspektif

  • Olası Hapis Cezaları:

    • İmamoğlu ve diğer şüpheliler, “Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. maddesi” gereğince 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası riski taşıyor. Ayrıca “kamu görevini kötüye kullanma” suçundan 2 yıldan 7 yıla kadar ayrı bir cezai yaptırım söz konusu.

    • Toplamda, bazı şüphelilerin 7 yıla kadar hapisle yargılanması bekleniyor; yanında TCK 53. madde gereğince “siyasi yasak” talebi de bulunuyor .

  • Siyasi Yasak İhtimali:

    • Olası mahkumiyet hâlinde, şüpheliler belirli süreyle; belediye başkanlığı, milletvekilliği veya parti yönetim pozisyonlarına seçilmekten men edilebilecek.

    • İmamoğlu hakkında “siyasi yasak” talebi, 2028 seçim sürecinde muhalefetin stratejisini derinden etkileyebilir.

5.2 Parti İçi Etkiler

  • CHP Liderliği ve Birlik Mesajı: Genel Başkan Özgür Özel, “Kurultay demokratik bir şekilde tamamlandı; sızıntı amaçlı bu soruşturmalar partimize zarar vermeye yöneliktir” .

  • İzmir ve İstanbul İl Örgütleri: Hem İstanbul hem de İzmir il örgütleri, “delegelerin baskıya maruz kalmadığını”, “adil seçim yapıldığını” savunan açıklamalar yaparak parti içinde gerilimi azaltmaya çalışıyor. Ancak delegeler arasındaki güven bunalımı hâlâ tam anlamıyla giderilebilmiş değil.

5.3 Kamuoyu ve Medya Yansımaları

  • Muhalefet Bloğu: İYİ Parti ve HDP’den bazı milletvekilleri, “AK Parti iktidarının muhalefeti yargı yoluyla dizayn etme girişimi” yorumunda bulundu. “CHP’ye yönelik bu davalar, demokrasiyi zayıflatıyor” eleştirisi yoğunlaştı.

  • İktidar Kanadı: AK Parti sözcüleri, “siyasi partilerde yolsuzluk ve usulsüzlüğün takipçisi olacaklarını”, adaletin gereğini yerine getireceklerini belirtti. “Kim demokratik kuralların dışına çıkmışsa hak ettiği cezayı alacaktır” vurgusu yapıldı.

  • Sosyal Medya: #CHPKurultaySkandalı etiketiyle açılan çok sayıda tartışma, hem yolsuzluk iddialarını hem de “yargının siyasetle ilişkisi” gündemini canlı tutuyor.


Sonuç ve Değerlendirme

Şubat 2025’te yaşanan 38. CHP Kurultayı’na ilişkin “oy satın alma” ve “siyasi nüfuz suistimali” iddiaları, partiyi ve kamuoyunu ikiye böldü. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 şüphelinin (İmamoğlu, Tugay ve diğerleri) yargılanmasına kapı aralayan iddianameyi kabul etti. Bu aşamada, teknik olarak yalnızca İmamoğlu’nun iddianamesi resmi olarak kabul edilmiş görünüyor, ancak Tugay ve diğer delegelerle ilgili soruşturma dosyalarında “şüpheli” sıfatı altında ifadeler bulunuyor .

Bu davadan çıkacak sonuçlar, yalnızca CHP içi dengeleri sarsmakla kalmayacak; 2028 seçimleri açısından muhalefetin en güçlü iki ismini (İmamoğlu ve Tugay) odak dışı bırakma riski doğuracak. Hukuki süreç, 11 Nisan 2025’te gerçekleşecek ilk duruşmayla devam edecek. Ne var ki mahkeme kararları ve delil durumu, siyasi yansımalardan ayrı gelişmeyecek; bu nedenle her iki boyutu—hukuki ve siyasi—yakından izlemek gerekiyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Politika

SON DAKİKA | Erdoğan’dan Aziz İhsan Aktaş iddianamesi sorusuna yanıt: “Lağım patladı”

Yayımlandı

üzerinde

SON DAKİKA | Erdoğan’dan Aziz İhsan Aktaş iddianamesi sorusuna yanıt: “Lağım patladı”

Tarih: 24 Ekim 2025
Saat: 11:34 (yerel)
Okuma süresi: 3 dakika

İstanbul — Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Körfez turu dönüşü uçakta gazetecilerin yönelttiği “Aziz İhsan Aktaş iddianamesi”yle ilgili soruya sert yanıt verdi: “Artık affınıza sığınıyorum, lağım patladı” dedi ve CHP’yi hedef alan ifadeler kullandı.

Erdoğan, iddianameyi ve soruşturmayı işaret ederek “Belediyeleri hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvetin odağı haline getirmekle” suçladığını; muhalefetin yaptığı savunma ve tehditlere tepki gösterdiğini belirtti. Erdoğan ayrıca CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarını “minareye kılıf hazırlama” gayreti olarak niteled

İddianamenin kapsamı ve soruşturma
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, kamuoyunda “Aziz İhsan Aktaş davası” olarak anılan soruşturmayı konu alıyor. İddianame kapsamında Beşiktaş Belediyesi merkezli süreçte 7 CHP’li belediye başkanı ile birlikte yüzlerce şüphelinin yer aldığı, dosyanın kapsamlı belge, tanık beyanı ve mali tespitler içerdiği basına yansıdı.

Savcılık iddianamesinde, Aktaş ve bağlantılı kişilere yönelik “suç örgütü kurma”, “ihaleye fesat karıştırma”, “rüşvet”, “belgede sahtecilik” ve “kara para aklama” gibi çok sayıda suçlamanın yer aldığı belirtiliyor; iddianamenin ayrıntıları ve iddialara ilişkin delil gösterimlerinin dosyada bulunduğu aktarılıyor.

Siyaset cephesinden hızlı yansımalar
Erdoğan’ın sözleri hemen siyasi tartışmayı alevlendirdi. Muhalefet kanadından, soruşturmanın siyasi etik ve yargı bağımsızlığı bağlamında değerlendirilmesi gerektiğine dair çağrılar gelirken, iktidar yanlısı köşeler Erdoğan’ın sert tutumunu yargı sürecine destek olarak yorumladı. CHP cephesinde ise iddianameyi ve ortaya çıkan bulguları “lağım patladı” benzeri ifadelerle niteleyen açıklamalar da görüldü; bu durum siyasi kriz tartışmalarını derinleştiriyor.

Ne bekleniyor?
Dosyanın İstanbul adliyesinde bir mahkeme tarafından kabulü halinde yakın dönemde kamuoyuna daha fazla ayrıntı yansıyabileceği, dava sürecinin izleneceği ve siyasi yankılarının devam edeceği öngörülüyor. Yargı sürecinin başlamasıyla birlikte hem hukuki hem de siyasi aktörlerin savunma ve karşı savunmalarının gündeme gelmesi bekleniyor.


Kısa kronoloji (özet)

  • İddianame hazırlandı/yazıldı — İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dosya tamamlandı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklaması — Körfez turu dönüşünde uçakta gazetecilere “lağım patladı” diyerek tepki verdi.

  • Soruşturmanın kapsamı — İddianamede birçok ayrı suçlama ve çok sayıda şüpheli yer alıyor.

Okumaya Devam Et

Politika

CHP KURULTAY DAVASI BAŞLADI: ANKARA’DA KRİTİK DURUŞMA

Yayımlandı

üzerinde

CHP KURULTAY DAVASI BAŞLADI: ANKARA’DA KRİTİK DURUŞMA

Tarih / Saat: 24 Ekim 2025 — 10:00
Yayın: FatihDoganMedya
Okuma süresi: 4 dk

Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde CHP’nin 38. Olağan ve 21. Olağanüstü Kurultaylarının iptali istemiyle açılan dava başladı. Duruşma, “mutlak butlan” talebi, güvenlik önlemleri ve olası senaryolar açısından siyasi gündemin merkezinde

Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) ilişkin 38. Olağan Kurultay (4–5 Kasım 2023) ile 21. Olağanüstü Kurultay (6 Nisan 2025) hakkında açılan iptal davasının beşinci duruşması bugün Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde başladı. Duruşma saat 10:00’da başladı ve adliye çevresinde sıkı güvenlik önlemleri alındı; basın mensupları ve partililer adliye önünde yoğun bekleyiş içinde.


Davanın konusu ve hukuki talep

Davacı taraf, söz konusu kurultayların usulüne aykırı düzenlendiğini ve bu sebeple “mutlak butlan” kararına hükmedilmesini talep ediyor. Mahkemenin vereceği karar, kurultayların tamamını geçersiz sayabilecek nitelikte bir hukuki sonuç doğurabileceği için siyasi dengeler açısından kritik önem taşıyor.


Bugünkü duruşmada dikkat çekenler

  • Yer ve zaman: Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi — saat 10:00.

  • Duruşma sayısı: Bugün görülen duruşma, davanın beşinci duruşması olarak kayıtlara geçti.

  • Güvenlik ve basın: Adliye çevresinde geniş güvenlik önlemleri uygulanırken, çok sayıda gazeteci ve parti temsilcisi duruşmayı takip ediyor.


Olası hukuki sonuçlar ve siyasi yansımalar

Uzmanların ve siyasi kulislerin gündeminde üç temel ihtimal öne çıkıyor:

  1. Mahkemenin “mutlak butlan” kararı vermesi: Kurultayların iptali, parti içi görev değişikliklerini ve liderlik konusunu yeniden gündeme taşıyabilir.

  2. Davanın ertelenmesi: Ek delil, bilirkişi veya ek süre talebiyle süreç ileri bir tarihe bırakılabili

  3. Davanın reddi: Mahkeme, iptal taleplerini reddederek mevcut durumun devamına hükmedebilir.

Bu üç senaryo, parti iç dengeleri ve muhtemel kurultay takvimlerini doğrudan etkileyecek. Kararın açıklanması halinde hem parti örgütleri hem de kamuoyu hızlı biçimde etkilenecek.


Tarafların pozisyonu (kısa)

  • Davacılar: Kurultaylara ilişkin usulsüzlük iddialarını ve hukuka aykırılıkları işaret ediyor; “mutlak butlan” talep ediyorlar.

  • CHP Genel Merkezi / savunma: Genel merkez kanadı, mahkemenin süreci dikkatle izleyeceğini ve hukuki savunmayı yapacağını belirtiyor; parti organlarının karar süreçlerine vurgu yapılıyor.


Ne bekleniyor?

Mahkeme bugünkü duruşmada ara karar verebilir, ek delil isteyebilir veya duruşmayı erteleyebilir. Kararın kısa vadede siyasi gündemi yeniden şekillendirebileceği, partilerarası ve kamuoyundaki yankıların güçlü olacağı öngörülüyor.

 

Okumaya Devam Et

Politika

İngiliz subayları Gazze ateşkesini izlemek üzere İsrail’e gönderildi

Yayımlandı

üzerinde

İngiliz subayları Gazze ateşkesini izlemek üzere İsrail’e gönderildi

Tarih: 21 Ekim 2025 · Saat: 17:56 UTC (20:56 TSİ) · Okuma süresi: 3 dakika

: Birleşik Krallık, ABD talebi üzerine küçük bir planlama timi ve üst düzey bir komutan da dahil olmak üzere İngiliz askeri subaylarını İsrail’e gönderdi. Personel, ABD liderliğindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi (CMCC) bünyesinde ateşkesin uygulanması ve bölgenin istikrara kavuşturulması çalışmalarına destek verecek.

Haberin ayrıntıları

Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı, sınırlı sayıda “planlama subayı” ve iki yıldızlı (major general düzeyinde) bir ismin de bulunduğu küçük bir ekibin İsrail’e gönderildiğini doğruladı. Gönderilen ekip, ABD’nin isteği üzerine oluşturulan ve ateşkes denetimine destek veren çok uluslu yapıya entegre olacak.

İngiliz subayların katılacağı yapı, ABD tarafından koordine edilen Civil-Military Coordination Centre (CMCC) olarak adlandırılıyor. CMCC, insani yardımların koordinasyonu, güvenlik ve istikrar planlaması ile ateşkesin uygulanmasının denetlenmesi gibi görevler üstlenmesi beklenen bir merkez olarak tanımlanıyor. Bu merkeze Mısır, Katar, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerden temsilciler de davet edildi veya katılım görüşmeleri sürüyor.

Savunma Bakanı John Healey ve ilgili yetkililer, İngiltere’nin rolünün “önderlik etmek” değil, uzman tecrübesi ve planlama kabiliyetiyle destek olmak olduğunu vurguladı. Londra, sahadaki operasyonlara doğrudan katılmayacağını, daha ziyade sivil-asker koordinasyonu, lojistik ve planlama desteğiyle sürece katkı sağlayacağını belirtti.

ABD yönetiminin CMCC çerçevesinde sağlayabileceği destek kapsamında, bazı açıklamalarda ABD’nin bu göreve 200’e kadar personel desteği sunabileceği, fakat bu personelin Gazze içine konuşlandırılmayacağı ifade edildi. CMCC’nin hukuki statüsü, komuta kademesi ve görev tanımları hâlâ müzakere edilmekte.

Uluslararası ve bölgesel yankılar

Gönderilen İngiliz subayları ve CMCC girişimi, ateşkesin korunması ve insani yardımların ulaştırılması açısından uluslararası toplumda desteklenen bir adım olarak görülürken, bazı kesimler bu tür askeri/planlama katkılarının tarafsızlık, hukuki çerçeve ve sivil denetim açısından sorgulanması gerektiğini söylüyor. Ayrıca sahadaki ihlaller iddiaları ve ateşkesin kırılgan doğası, gözlem ve koordinasyon merkezlerinin işini zorlaştırıyor.

Ne takip edilecek?

  • CMCC’nin tam kadro, görev tanımı ve hukuki statüsü netleşecek.

  • Çok uluslu katılımcıların listesi ve hangi rolleri üstlenecekleri açıklanacak

  • Ateşkes ihlalleri iddiaları ve insani yardım koridorlarının güvenliği gözlemlenecek

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar