Politika
Tartışmalı CHP Kurultayı’nda İddianame Kabul Edildi: İmamoğlu’nun Da Aralarında Olduğu 12 İsim Hapisle Karşı Karşıya Kaldı
Açıklaması
Şubat 2025’te gerçekleşen CHP Kurultayı’na yönelik “oy satın alma” ve “siyasi nüfuz suistimali” iddiaları üzerine hazırlanan iddianame, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, İmamoğlu ve Cemil Tugay’ın da içinde bulunduğu toplam 12 kişi hakkında 6 aydan 7 yıla kadar hapis ve siyasi yasak talep ediliyor. Bu makalede, hukuki süreçten soruşturmanın kritik noktalarına kadar tüm detayları bulabilirsiniz.
Giriş
Şubat 2025’te İstanbul’da düzenlenen CHP’nin 38. Olağan Kurultayı, “delegelerin maddi menfaat karşılığında oy kullandığı” iddialarıyla uzun süre gündemde kaldı. Kurultay sonrası savcılık, “oy satın alma” ve “siyasi nüfuz suistimali” suçlamalarına ilişkin soruşturma başlattı. 12 kişi hakkında hazırlanan iddianame, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın da bulunduğu 12 kişi için 6 aydan 7 yıla kadar hapis cezası ile “siyasi yasak” talep ediliyor .
Bu makalede;
-
Arka plan ve iddiaların kaynağı
-
İddianamenin içeriği ve yasal dayanak
-
Hukuki süreç: İddianamenin kabulü ve duruşma takvimi
-
Konuyla ilgili öne çıkan isimler ve tepkileri
-
Olası sonuçlar ve siyasi yansımalar
gibi tüm kritik başlıkları detaylı olarak ele alacağız.
1. Arka Plan ve İddiaların Kaynağı
1.1 Kurultay’daki İddialar
-
Oy Satın Alma İddiası: Kurultay öncesi ve sırasında bazı delegelere, belirli aday gruplarını desteklemeleri karşılığında maddi menfaat sağlandığı iddia edildi. Delegeler arasında “oy borsası”na dair söylentiler sosyal medyada ve farklı gazetelerde yer buldu .
-
Siyasi Nüfuz Suistimali: Soruşturmayı başlatan başsavcılığa göre, bazı parti yöneticileri ve belediye başkanlarının, görevinin getirdiği nüfuzu kullanarak ‘delegelere baskı uyguladığı’ öne sürüldü. Özellikle İmamoğlu ve Tugay’ın, kendi bölgelerindeki delegelerin oy tercihlerine etki ettiği iddia edildi
-
Kamuoyunda Etkisi: Olay, “CHP içi demokrasi” ve “siyasi partilerde etik” tartışmalarını yeniden alevlendirdi. İddiaların hukuki boyuta taşınması, partinin üst düzey yöneticilerinin yanı sıra delegelerin de ifadeye çağrılmasına neden oldu.
1.2 Resmi Sürecin Başlaması
-
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “soruşturma” kararı, iddiaların partililer arasında dillendirilmesi üzerine alındı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, soruşturmanın “Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. maddesi” kapsamında değerlendirilebileceğini, somut delillerin bulunması hâlinde “kurultayın iptalinin” bile gündeme gelebileceğini açıklamıştı
-
Yaklaşık bir aylık ön inceleme aşamasının ardından, şüpheliler hakkında hazırlanan iddianame İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi.
2. İddianamenin İçeriği ve Yasal Dayanak
2.1 Şüpheliler ve Suçlamalar
-
Toplam Şüpheli Sayısı: İddianamede 12 kişi “şüpheli” olarak gösteriliyor. Bu isimler arasında büyükşehir belediye başkanları, il ve ilçe başkanları, kurultay delegeleri ve bazı iş insanları yer alıyor.
-
Ekrem İmamoğlu (İBB Başkanı)
-
Cemil Tugay (İzmir BŞB Başkanı)
-
Diğer 10 isim arasında parti yöneticileri ve kurultay delegeleri bulunuyor (tam liste henüz resmi olarak açıklanmadı).
-
-
Suçlamalar:
-
Siyasi Partiler Kanunu’na Aykırı Bağış ve Oy Satın Alma (SPK md. 112): Delegelere maddi menfaat sağlayarak oy kullandırma iddiası.
-
Görevi Kötüye Kullanma ve Siyasi Nüfuz Suistimali: Belediye başkanlığı sıfatıyla delegelere baskı yapıldığı, kurultay sonuçlarına etki edilmeye çalışıldığı iddiası.
-
Kamu Görevine Aykırı Fiil (TCK md. 53): Hapis cezasının yanında, “siyasi yasak” yani seçme ve seçilme hakkına geçici süreyle kısıtlama talebi.
-
2.2 İddianamenin Şekli ve Kabulü
-
Hazırlayan Makam: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı.
-
Kabul Eden Mahkeme: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Şubat 2025’te iddianamenin tamamını usul ve esas bakımından inceledi ve “dava şartları”nın sağlandığına kanaat ederek kabul etti .
-
İddianamenin Özeti:
-
Kolluk ve savcılık, 38. Kurultay salonunda çekilen “para dağıtma” görüntülerinin, delegelere maddi menfaat sağlama ve oy satın alma suçu çerçevesinde delil teşkil ettiğini değerlendiriyor.
-
“Cemil Tugay’ın İzmir delegelerini yönlendirdiği” ve “İmamoğlu vasıtasıyla İstanbul delegelerine yüksek miktarda para aktarıldığı” iddiası, bilirkişi raporları ve ifade kayıtlarıyla desteklendiği öne sürüldü.
-
İddianame ekinde, “delegelerin ifadelere” dayalı olarak “hangi gün, kimden, ne kadar para aldığı” listesine dair kabahat tabloları bulunuyor.
-
3. Hukuki Süreç: İlk Duruşma ve Takvim
-
Kabul Tarihi: 12 Şubat 2025 (İddianame, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından resmen kabul edildi) .
-
İlk Duruşma: 11 Nisan 2025 tarihinde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak ilk duruşmada şüphelilerin hakim karşısına çıkması bekleniyor .
-
Duruşma Gündemi:
-
Davanın Taraflarının Tespiti: Savcı, şüphelileri ve avukatlarını mahkemeye sunacak.
-
Suçlamaların Tekrarı ve İtiraz Hakkı: Şüphelilere isnat edilen suçlar tek tek okunacak; avukatlar itiraz veya ret taleplerini sunacak.
-
Delil İnceleme Talepleri: Taraflar, dinlenmesini istedikleri tanık ve delillere dair taleplerini iletecek.
-
Geçici Tedbir ve Kefalet Talepleri: Savcı veya şüpheli taraf, mahkemeden “seyahat yasağı” veya “kefaletle serbest kalma” gibi ara kararlar talep edebilecek.
-
-
Soruşturma Kapsamındaki Diğer Olaylar:
-
Bilirkişi İncelemesi: İmamoğlu’nun “bilirkişi hedef gösterme” iddiasıyla ilgili ayrı bir soruşturma devam ediyor; bu davanın akıbeti, kurultay davasını da etkileyecek hâle gelebilir .
-
Disiplin ve Parti İçi Süreçler: CHP Merkez Yönetim Kurulu, “şeffaflık odaklı” bir iç soruşturma yürüteceğini açıkladı. Kulislere göre, bazı delegeler ve il başkanları “parti disiplin kurulu”na sevk edilme riskiyle karşı karşıy
-
4. Öne Çıkan İsimler ve Tepkileri
4.1 Ekrem İmamoğlu (İstanbul BŞB Başkanı)
-
Suçlamalar: “Delegelere para aktarımı” ve “siyasi nüfuz suistimali”
-
Savunma: Avukatı Kemal Polat, “iddianame basına verildikten sonra ekibimize bildirilmedi” diyerek usul ve esastaki eksiklikleri vurguladı. İmamoğlu, “Kamuoyu önünde sarf ettiğim ifadeler, ifade özgürlüğü kapsamındadır, tehdit veya hakaret değil” iddiasında bulunuyor .
-
Muhtemel Cezai Müeyyide: İki yıl sekiz aydan yedi yıl dört aya kadar hapis talep ediliyor. Ayrıca TCK 53. madde uyarınca “siyasi yasak” – seçme ve seçilme hakkının sınırlandırılması isteniyor .
4.2 Cemil Tugay (İzmir BŞB Başkanı)
-
Suçlamalar: Kurultayda “delegelere çantalarla para dağıtmak” ve “delegelerin oy tercihlerine etki etmek” iddias.
-
Savunma: Tugay, “Such allegations are baseless and defamatory. I had no knowledge or involvement in any vote-buying scheme,” diyerek kendisini savundu. Disiplin ve resmi soruşturma süreçlerine hukuki itirazlarda bulunduğunu açıkladı .
-
Güncel Durum: Henüz adına resmen kabul edilmiş bir iddianame yok, ancak soruşturma dosyasına dahil edilmiş ifade tutanakları bulunuyor. Mahkeme, delil yetersizliği nedeniyle Tugay hakkında ek delil toplama talep edebilir.
4.3 Diğer İsimler (Parti Yöneticileri ve Delegeler)
-
Parti Yöneticileri: İlçe başkanları ve kurultay divan üyeleri, “delegelere makbuz düzenleme” ve “siyasi nüfuzu kötüye kullanma” iddiasıyla ifadeye çağrıldı.
-
Delegeler: Soruşturma kapsamında ifadeye çağrılan 50+ delegenin, “kimlerden ve ne için para aldığı” soruluyor. Idari kayıtlar, dijital yazışmalar ve sosyal medya paylaşımlarından elde edilen veriler delil olarak dosyaya sunuldu.
5. Olası Sonuçlar ve Siyasi Yansımalar
5.1 Hukuki Perspektif
-
Olası Hapis Cezaları:
-
İmamoğlu ve diğer şüpheliler, “Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. maddesi” gereğince 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası riski taşıyor. Ayrıca “kamu görevini kötüye kullanma” suçundan 2 yıldan 7 yıla kadar ayrı bir cezai yaptırım söz konusu.
-
Toplamda, bazı şüphelilerin 7 yıla kadar hapisle yargılanması bekleniyor; yanında TCK 53. madde gereğince “siyasi yasak” talebi de bulunuyor .
-
-
Siyasi Yasak İhtimali:
-
Olası mahkumiyet hâlinde, şüpheliler belirli süreyle; belediye başkanlığı, milletvekilliği veya parti yönetim pozisyonlarına seçilmekten men edilebilecek.
-
İmamoğlu hakkında “siyasi yasak” talebi, 2028 seçim sürecinde muhalefetin stratejisini derinden etkileyebilir.
-
5.2 Parti İçi Etkiler
-
CHP Liderliği ve Birlik Mesajı: Genel Başkan Özgür Özel, “Kurultay demokratik bir şekilde tamamlandı; sızıntı amaçlı bu soruşturmalar partimize zarar vermeye yöneliktir” .
-
İzmir ve İstanbul İl Örgütleri: Hem İstanbul hem de İzmir il örgütleri, “delegelerin baskıya maruz kalmadığını”, “adil seçim yapıldığını” savunan açıklamalar yaparak parti içinde gerilimi azaltmaya çalışıyor. Ancak delegeler arasındaki güven bunalımı hâlâ tam anlamıyla giderilebilmiş değil.
5.3 Kamuoyu ve Medya Yansımaları
-
Muhalefet Bloğu: İYİ Parti ve HDP’den bazı milletvekilleri, “AK Parti iktidarının muhalefeti yargı yoluyla dizayn etme girişimi” yorumunda bulundu. “CHP’ye yönelik bu davalar, demokrasiyi zayıflatıyor” eleştirisi yoğunlaştı.
-
İktidar Kanadı: AK Parti sözcüleri, “siyasi partilerde yolsuzluk ve usulsüzlüğün takipçisi olacaklarını”, adaletin gereğini yerine getireceklerini belirtti. “Kim demokratik kuralların dışına çıkmışsa hak ettiği cezayı alacaktır” vurgusu yapıldı.
-
Sosyal Medya: #CHPKurultaySkandalı etiketiyle açılan çok sayıda tartışma, hem yolsuzluk iddialarını hem de “yargının siyasetle ilişkisi” gündemini canlı tutuyor.
Sonuç ve Değerlendirme
Şubat 2025’te yaşanan 38. CHP Kurultayı’na ilişkin “oy satın alma” ve “siyasi nüfuz suistimali” iddiaları, partiyi ve kamuoyunu ikiye böldü. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 şüphelinin (İmamoğlu, Tugay ve diğerleri) yargılanmasına kapı aralayan iddianameyi kabul etti. Bu aşamada, teknik olarak yalnızca İmamoğlu’nun iddianamesi resmi olarak kabul edilmiş görünüyor, ancak Tugay ve diğer delegelerle ilgili soruşturma dosyalarında “şüpheli” sıfatı altında ifadeler bulunuyor .
Bu davadan çıkacak sonuçlar, yalnızca CHP içi dengeleri sarsmakla kalmayacak; 2028 seçimleri açısından muhalefetin en güçlü iki ismini (İmamoğlu ve Tugay) odak dışı bırakma riski doğuracak. Hukuki süreç, 11 Nisan 2025’te gerçekleşecek ilk duruşmayla devam edecek. Ne var ki mahkeme kararları ve delil durumu, siyasi yansımalardan ayrı gelişmeyecek; bu nedenle her iki boyutu—hukuki ve siyasi—yakından izlemek gerekiyor.
Politika
Başkan Erdoğan’dan İsrail’in Katar’daki saldırısına sert tepki: “Hedeflerine asla ULAŞAMAYACAK”
Yayın: 09 Eylül 2025 — 21:45 (TSİ)
Okuma süresi: ~3 dakika
Kaynak: FATİHDOGANMEDYA
Ana Hat: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Katar’ın başkenti Doha’da Hamas heyetine yönelik düzenlenen hava saldırısını kınayarak, “Terörizmi bir devlet politikası haline getirenler hedeflerine asla ulaşamayacaktır” dedi. Türkiye, hem Filistinli kardeşlerinin hem de stratejik ortağı Katar’ın yanında olduğunu vurguladı.
Olayın özeti ve uluslararası tepkiler
İsrail, 9 Eylül 2025 günü Doha’da Hamas’ın siyasi ofisini ve üst düzey yöneticilerini hedef aldığını açıkladı; patlama ve duman görüntüleri şehirden duyuldu. Saldırının, Katar’da devam eden ateşkes/rehineler görüşmeleri sırasında gerçekleştiği bildiriliyor. Saldırıda ölü ve yaralılar olduğu bildirildi; Katar yetkilileri ise egemenliğe yönelik açık ihlal olarak nitelendirdi.
Birçok uluslararası aktör ve bölge ülkesi saldırıyı kınadı; Birleşmiş Milletler, bazı Arap ülkeleri ve Batılı başkentlerden itirazlar geldi. Olay, Doha’daki arabuluculuk çabalarını doğrudan zedeleyebilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Erdoğan’ın açıklaması — Ne dedi, ne vurguladı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya paylaşımı ve resmi açıklamalarla saldırıya tepki gösterdi: “Uluslararası hukukun ve Katar’ın egemenliğinin açık ihlali olan saldırıyı lanetliyorum. Türkiye, tüm imkânlarıyla Filistinli kardeşlerinin ve kardeş ülke Katar Devleti’nin yanındadır. Terörizmi bir devlet politikası haline getirenler hedeflerine asla ulaşamayacaktır.” Erdoğan ayrıca barış, uluslararası hukuk ve Filistin halkının özgürlüğünü savunmaya devam edeceklerini belirtti.
AK Parti sözcüleri de saldırıyı “barbarca” ve “uluslararası hukuka aykırı” olarak nitelendirirken, Türkiye’nin diplomatik ve insani destek taahhüdünü yinelediler.
Olayın bölgesel ve diplomatik yansımaları
-
Katar: Saldırıya güçlü tepki gösterdi; Doha, egemenliğinin ihlal edildiğini açıkladı ve olayın soruşturulmasını talep etti.
-
Uluslararası toplum: BM ve bazı ülkeler saldırıyı kınadı; ABD yönetimi ve bazı Batılı aktörler olayın seyrine ilişkin farklı değerlendirmeler paylaştı.
-
Müzakereler: Olay, Doha’daki ateşkes/rehine görüşmelerini tehlikeye atabilecek bir adım olarak yorumlanıyor; bölgesel gerilim artma riski taşıyor.
Sonuç ve değerlendirm
Erdoğan’ın açıklaması, Türkiye’nin bölgedeki diplomatik duruşunu ve Filistin meselesindeki tutumunu bir kez daha netleştirdi. Saldırının uluslararası hukuka etkileri, Doha’daki arabuluculuk sürecinin akıbeti ve bölgesel güvenlik dengeleri önümüzdeki saatlerde/ günlerde belirleyici olacak. Haber akışı devam ettiği için gelişmeler takip ediliyor.
Politika
Beykoz Belediye Başkan Vekili Özlem Vural Gürzel CHP’den istifa etti — “Asılsız iftiralar, psikolojik şiddet…
Tarih: 09.09.2025
Saat: 20:55 (İstanbul)
Okuma süresi: 2 dakika
Yayın: FatihDoğanMedya
Beykoz Belediye Başkan Vekili Özlem Vural Gürzel, CHP üyeliğinden istifa ettiğini sosyal medya üzerinden duyurdu. Gürzel, meclis içi iddialar ve psikolojik baskılara dayanamayarak ayrıldığını belirtti. Olayın arka planı ve hukuki süreçle ilgili detaylar.
Gelişme — Özlem Vural Gürzel partiden ayrıldığını duyurdu
Beykoz Belediye Başkan Vekili Özlem Vural Gürzel, CHP üyeliğinden istifa ettiğini sosyal medya üzerinden yayınladığı açıklamayla duyurdu. Kararın gerekçesi olarak, kendisine yönelik iddia ve saldırılar; “asılsız suçlamalar, iftiralar ve psikolojik şiddet” gösterildi.
Açıklamasında Gürzel, görev süresi boyunca “doğruluk, adalet ve kamu yararını” esas aldığını; bazı meclis üyelerinin kişisel hırsları ve parti içi uygulamalar nedeniyle maruz kaldığı psikolojik baskının sürdürülemez hale geldiğini belirtti.
Olayın arka planı — başkan vekilliği nasıl gelmişti?
Özlem Vural Gürzel, bu göreve Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in tutuklanmasının ardından meclis tarafından başkan vekili olarak seçilmişti. Gürzel’in belediye başkan vekilliğine seçilme süreci ve geçmişi hakkında daha önce yayımlanan özgeçmiş bilgileri kamuoyunda yer almakta.
Köseler hakkındaki soruşturma ve tutuklama süreci, ilçedeki siyasi dengeleri etkilemiş; son dönemde mahkeme süreçleri ve tahliye-tutuklama dalgalanmaları haber konusu olmuştu.
Destek iddiası ve yerel tepkiler
Gürzel, açıklamasında “sadece AK Parti, MHP ve Beykoz halkı tarafından destek gördüğünü” ifade ettiğini bildiren haberler yayıldı. Bu ifadeler, partilerarası ve yerel siyaset cephesinde yeni tartışmaları tetikleyen bir unsur olarak değerlendiriliyor.
Şu ana kadar parti merkezinden veya Beykoz CHP yönetiminden resmi bir açıklama haber kaynaklarında yer almamış olup, konuya ilişkin gelişmeler geldikçe FatihDoğanMedya’da güncellenecektir. (Parti görüşleri henüz resmi kanallardan paylaşılmadı.)
Ne anlama geliyor? Siyasal ve hukuki yansımalar
-
Gürzel’in istifası, Beykoz’daki belediye yönetimi ve meclis dengelerinde yeni düzenlemeleri zorunlu kılabilir.
-
Alaattin Köseler dosyasındaki hukuki süreçler ve meclisteki tutumlar, ilçede siyasi belirsizliği artıran faktörler olarak görülüyor.
Kısa profil — Özlem Vural Gürzel
-
Doğum yılı: 1984 (İstanbul).
-
Eğitim: Pamukkale Üniversitesi, Kimya Bölümü mezunu; özel sektörde ithalat-ihracat deneyimi.
-
Siyaset: CHP içinde çeşitli görevler; daha sonra Beykoz Belediye Meclisi üyeliği ve Başkan Vekilliği.
Politika
CHP Kuruluş Töreni: Tekin, Özgür Özel’le Törene Katılmadı
Tarih: 09.09.2025
Saat: 15:10
Okuma Süresi: 3 Dakika
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) kuruluş yıl dönümü kapsamında düzenlenen törene Genel Başkan Özgür Özel katılırken, partinin önemli isimlerinden Gürsel Tekin’in törene katılmaması dikkat çekti.
Ankara’da Anıtkabir ziyareti ve parti genel merkezinde gerçekleştirilen resmi kutlama programında Özgür Özel, beraberindeki heyetle birlikte Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı. Ancak uzun yıllardır CHP’de aktif görevlerde bulunan Gürsel Tekin’in programda yer almaması siyasi kulislerde farklı yorumlara neden oldu.
Tören sırasında Özel, CHP’nin 102 yıllık tarihine vurgu yaparak, partinin “Cumhuriyetin temel direği” olduğunun altını çizdi. Ayrıca, demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesine devam edeceklerini belirtti. Katılımın yoğun olduğu programda milletvekilleri, parti yöneticileri, belediye başkanları ve çok sayıda partili hazır bulundu.
Tekin’in Katılmaması Dikkat Çekti
Gürsel Tekin’in resmi programa neden katılmadığına ilişkin net bir açıklama yapılmazken, parti kulislerinde bu durumun “mesaj niteliğinde bir tavır” olabileceği iddia edildi. CHP içindeki dengeler ve yeni dönemdeki parti politikaları çerçevesinde Tekin’in tutumunun önümüzdeki günlerde daha netlik kazanması bekleniyor.
-
Gündem1 gün önce
“Kafa kesme videoları” detayı kan dondurdu: Türkiye’nin konuştuğu Eren Bigül olayı — Ailenin sözleri şok etti
-
Gündem1 hafta önce
EVLİLİK YILDÖNÜMÜ KABUSA DÖNDÜ: FİTNESS EĞİTMENİ İREM KARATUTLU TIR’IN ÇARPMAĞI SONUCU İKİ BACAKLARINI KAYBETTİ
-
Teknoloji1 hafta önce
Instagram’da yeni dönem başlıyor: Abonelik ücreti belli OLDU!
-
Sağlık1 hafta önce
Yıllarca panik atak dediler, diş çektirdikten sonra anlaşıldı! Adana’daki Emrah dünyadaki ilk hasta oldu
-
Spor1 hafta önce
Samsunspor taraftar kafilesine silahlı saldırı: 1 ölü, 1 yaralı
-
Teknoloji6 gün önce
SON DAKİKA | Küresel çapta Google krizi — erişim kesintisi
-
Sağlık1 hafta önce
Konuşmayı unutturan tümörden kurtuldu… “Çocuklarımın ismini bile unutuyordum”
-
Sağlık1 hafta önce
En mutsuz yaş grubu belirlendi