Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi: 745 Alevi Sivilin Öldürüldüğü Çatışmaların Detayları

Yayımlandı

üzerinde

Meta Açıklama:
Suriye’de perşembe gününden itibaren yaşanan çatışmalarda, SOHR verilerine göre 745 Alevi sivil hayatını kaybetti. Lazkiye ve Tartus’ta gerçekleşen operasyonların detayları, uluslararası tepkiler ve olayın arka planı makalemizde.


Giriş

Suriye’de son günlerde yaşanan şiddet olayları, ülkenin geçici yönetimi ile Beşar Esad’ı destekleyen militan gruplar arasında devam eden çatışmaların en acı sonuçlarından biri olarak kayda geçiyor. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Suriye sahili ve dağlık Lazkiye bölgesinde gerçekleştirilen operasyonlar neticesinde 745 Alevi sivilin öldürüldüğünü duyurdu. Bu durum, çatışmaların geniş çaplı ve yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor

.


Olayın Arka Planı

Çatışmaların Başlangıcı ve Operasyonun Amacı

Perşembe günü başlayan çatışmalar, Suriye’nin HTŞ (Heyet Tahrir Şam) liderliğindeki geçici yönetimin, Alevilerin merkezi olarak görülen Lazkiye ve Tartus bölgelerine yönelik geniş çaplı bir operasyonuyla başladı. Bölgedeki operasyon, eski rejime bağlı silahlı grupların etkisinin azaltılmasını ve yeni yönetimin kontrolünün sağlanmasını hedefliyor

Güvenlik Güçleri ve İlgili Grupların Rolü

SOHR’nin raporlarına göre, çatışmalar sırasında Alevi sivillerin yanı sıra, Şam’a bağlı silahlı güçler ve Alevi militan gruplardan toplam 273 kişinin de hayatını kaybettiği bildiriliyor. Bu rakamlarla birlikte, çatışmalar sonucu toplam 1.018 kişinin öldüğü ifade ediliyor. Güvenlik güçleri ile Esad yanlısı militanlar arasındaki çatışmaların yoğunluğu, Suriye’de uzun süredir devam eden istikrarsızlık ve güç mücadelesinin bir yansıması olarak değerlendiriliyor


Lazkiye ve Tartus’ta Gerçekleşen Operasyonlar

Bölgedeki Altyapı ve Sivillerin Maruz Kaldığı Zorluklar

Operasyonun yaşandığı Lazkiye çevresinde, geniş alanlarda elektrik ve içme suyu kesintileri bildiriliyor. Bu durum, sivillerin günlük yaşamını derinden etkilerken, bölgedeki insani krizin boyutunu artırıyor. Siviller, evlerinin önünde atılan toplu infazlar ve yakın mesafeden açılan ateş nedeniyle büyük kayıplar veriyor

Görüntüler ve Tanıklıklar

Çatışmalar sırasında yayılan görüntüler, cesetlerin sokaklara saçıldığını ve bazı bölgelerde, evlerin çatılarında açıkta bırakıldığını gözler önüne seriyor. Yerel tanıklar, ağır işkence, alıkoyma ve yağma olaylarına da işaret ederek, yaşanan şiddetin boyutlarını vurguluyor. Bu dramatik görüntüler, ulusal ve uluslararası kamuoyunun dikkatini çekti


Alevi Sivillerin Durumu ve Toplam Kayıplar

Kayıpların Detaylandırılması

SOHR raporlarına göre, perşembe gününden bu yana gerçekleştirilen operasyonlar sonucu 745 Alevi sivil hayatını kaybetti. Bu ölümlerin çoğunluğu, sivillerin yakın mesafeden açılan ateş sonucu gerçekleştiği belirtiliyor. Ek olarak, çatışmalarda ölen diğer 273 kişi, Şam’a bağlı silahlı güçler ve Alevi militanlar arasında yer alıyor. Toplam can kaybı 1.018’e ulaşırken, bu rakamlar Suriye’de yaşanan en büyük şiddet olaylarından birine işaret ediyor

Bölgedeki Sosyal ve Psikolojik Etkiler

Ölen sivillerin yanı sıra, bölgede yaşayan topluluklar derin bir travma yaşıyor. Sivillerin evlerini ve mahallelerini terk etmek zorunda kalması, insani kriz boyutunu artırıyor. Özellikle Baniyas gibi kasabalarda, ailelerini ve komşularını kaybedenlerin yaşadığı acı, toplumsal belleğe kazınmış durumda.


Uluslararası Tepkiler ve Açıklamalar

Geçici Devlet Başkanı Ahmed el-Şara’nın Mesajı

Geçici Devlet Başkanı ilan edilen Ahmed el-Şara, olaylarla ilgili video mesaj yayınlayarak, eski rejimle bağlantılı silahlı grupların silahlarını teslim etmeleri çağrısında bulundu. Yeni hükümete sadık olan unsurların ise sivillere yönelik saldırılardan kaçınmaları gerektiğini belirtti. El-Şara, “Etik değerlerimizden ödün verdiğimizde, kendimizi düşmanımızla aynı seviyeye indirmiş oluruz” diyerek, operasyonların meşruiyetine vurgu yaptı

Türkiye, Fransa ve AB’den Açıklamalar

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, sosyal medyada yaptığı açıklamada, Suriye’de güvenlik güçlerine yönelik saldırıların ülkenin istikrarını zayıflatabileceğine dikkat çekti. Benzer şekilde, Fransa ve Avrupa Birliği temsilcileri de sivillere yönelik şiddeti kınadı ve Suriye’de insani durumun düzeltilmesi için çağrıda bulundu

Gelecekteki Olası Senaryolar ve Güvenlik Endişeleri

Bölgedeki İstikrar Sorunu

Yaşanan çatışmalar, Suriye’deki mevcut geçici yönetimin güvenlik stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden oluyor. Lazkiye, Tartus ve Banyas gibi bölgelerde uygulanan sokağa çıkma yasakları ve geniş çaplı askeri operasyonlar, uzun vadede sosyal ve ekonomik çalkantılara yol açabilir. Bu durum, hem bölge halkı hem de uluslararası toplum açısından endişe verici olarak değerlendiriliyor.

Uluslararası Müdahale ve Diplomasinin Rolü

Suriye’de yaşanan bu olaylar, uluslararası toplumun ve bölgesel aktörlerin müdahalesinin gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor. Diplomatik çabaların artırılması ve insani yardım operasyonlarının hızlandırılması, bölgede yaşanan can kayıplarının azaltılması için kritik önem taşıyor.


Sonuç

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) raporlarına göre, 745 Alevi sivilin hayatını kaybettiği bu olay, Suriye’de yaşanan çatışmaların yıkıcı boyutunu gözler önüne seriyor. Bölgedeki operasyonlar, sadece askeri bir mücadele değil, aynı zamanda insani krizin de derinleştiğinin bir göstergesi. Uluslararası toplumun, Suriye’de kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için daha etkili adımlar atması büyük önem taşıyor.

Bu gelişmeler ışığında, hem yerel halkın hem de bölgedeki tüm paydaşların geleceğe yönelik umutlarını yeniden inşa edebilmesi için diyalog ve diplomasi çabalarının artırılması gerekmektedir.

Gündem

Deprem Sonrası İstanbul’a 2 Saatte 20 000 Kişilik Sıcak Çorba: Hızır 41 Afet Mutfağı’nın Başarı Hikayesi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :
Marmara Depremi’nden hemen sonra Hızır 41, 2 saatte İstanbul’a 20 000 kişilik sıcak çorba ulaştırdı. Afet anında beslenme desteğinin örnek operasyonu.

Özet

23 Nisan 2025 günü Silivri merkezli 6,2 büyüklüğündeki Marmara Depremi’nin ardından İstanbul’da binlerce vatandaş, evlerine giremeyerek toplanma alanlarına yöneldi. Bu kritik saate hızlı müdahale eden Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait “Hızır 41 Afet Mutfağı”, sadece 2 saat içinde İstanbul’a 20 000 kişilik sıcak çorba ulaştırarak afet anında beslenme desteğinin ne denli insan odaklı ve etkili olabileceğini gösterdi. Türkiye’nin en büyük afet mutfağı unvanına sahip tesisin altyapısı, mobil afet tırları ve deneyimli personeli sayesinde, afet altyapısı planlamasında örnek bir başarı hikâyesi ortaya konuldu.

1. Giriş: Depremin Ardından Beslenme İhtiyacı

23 Nisan 2025 günü saat 12:49’da, Silivri açıklarında 6,2 büyüklüğünde meydana gelen deprem, İstanbul’da büyük korku ve tahliye süreçleri başlattı . Güvenlik endişesiyle evlerine giremeyen vatandaşlar, parklar ve cami avluları da dâhil olmak üzere birçok toplanma alanına yönlendirildi .

Afet anlarında ilk saatler, hayatta kalma ve moral açısından kritik önem taşırken, sıcak yemek ve özellikle çorba dağıtımı, hem bedensel hem de psikolojik destek sunuyor.


2. Hızır 41 Afet Mutfağı: Türkiye’nin En Büyük Tesisi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından 6 Şubat 2025’te hizmete açılan Hızır 41 Afet Mutfağı, planlı kapasitesiyle günde 150 000 kişilik çorba ve 20 000 kişilik 3 öğün yemek hazırlayabiliyor .

  • Kuruluş Amacı: Olası büyük Marmara Depremi başta olmak üzere çevre illere yardım etmek amacıyla tasarlandı

  • Mobil Afet Tırları: Tesiste hazırlanan yemekler ve ekmekler, 3 yemek tırı ve 1 fırın tırı aracılığıyla afet bölgesine hızlıca sevk edilebiliyor .


3. 2 Saatte 20 000 Kişilik Çorba Operasyonu

Depremin hemen ardından 2 saat içinde hareket gecikmeden Haydarpaşa’daki toplanma alanlarına sevk edilen 20 000 kişilik sıcak çorba, Hızır 41 personeli ve mobil tırlarla ulaştırıldı .

“2 saat içerisinde afet tırımızı personellerimizle birlikte bölgeye gönderdik. 20 000 kişiye sıcak çorba hizmetinde bulunduk,”
diyor Hızır 41 Üretim Müdürü Yasemin Talaş .

Aynı operasyonda, tırlarda ekmek ve su da taşınarak farklı mobil ikram noktalarında toplam 10 000 kişilik destek sağlandı .


4. Lojistik ve İnsan Kaynağı

  • Personel: Saha ekiplerinde 70 gönüllü ve personel görev aldı .

  • Araç Filosu: Mobil tırlar, bağımsız 5 gün çalışabilecek altyapı ve 15 dakikada kurulum özelliği ile 24/7 faaliyete hazır .

  • Tesis Altyapısı: 5 300 m² kapalı, 10 350 m² açık alana yayılmış olup tam donanımlı yemek ve fırın üretim hattına sahip.


5. Etki ve Geri Bildirim

  • Vatandaş Memnuniyeti: Tahliye alanlarında çorba ve sıcak yemek ikramı, belirsizlik içindeki vatandaşlara moral desteği sağladı.

  • Yerel İşbirlikleri: Kocaeli Büyükşehir’in yanı sıra ilçe belediyeleri ve STK’lar da destek vererek toplam 6 000 kişiye ek çorba dağıtımı gerçekleştirdi.

Afet mutfağının esnek yapısı, normal zamanlardaki sosyal hizmet faaliyetlerine de katkı sunuyor.


6. Çıkarımlar ve Öneriler

  1. Erken Hazırlık: Afet mutfakları, önceden belirlenen lojistik ve personel planlaması ile acil durumlarda kritik roller üstleniyor.

  2. Mobil Çözümler: Sahada üretim yapabilen mobil tırlar, ana mutfaktan bağımsız çalışarak dağıtım ağını güçlendiriyor.

  3. Toplum Katılımı: STK’lar ve yerel yönetimlerin koordine desteği, operasyonun ölçeğini genişletiyor.


7. Sonuç

Hızır 41 Afet Mutfağı’nın 2 saat içinde 20 000 kişilik çorba operasyonu, afet yönetiminde hız, etkin lojistik ve insan odaklı yaklaşımın başarılı bir örneği oldu. Bu model, gelecekteki afet senaryoları için standart bir referans niteliğinde.

Okumaya Devam Et

Gündem

Osman Boyner kimdir, öldü mü? İş insanı Cem Boyner’in babası Osman Boyner’in hayatı

Yayımlandı

üzerinde

Osman Boyner, 1926 yılında Kastamonu’nun Tosya ilçesinde dünyaya geldi. İş insanı Cem Boyner’in babasıdır. Hasan, Fazıl ve Güzide isimli 3 kardeşi olan Osman Boyner eğitim hayatına İstanbul’da başladı. Sultanahmet Ticaret Lisesi’ni ve ardından Yüksek Ticaret Okulu’nu tamamladı.

1952 yılında Ahmet Sadıkoğlu, Hasan Boyner ve Fazıl Boyner ile birlikte Altınyıldız’ı kurdu. İlk ihracatını 1956 yılında gerçekleştiren şirket, Türk kumaşının dünyaya tanıtımında büyük rol oynamıştı.

1960’lı yılların sonunda ‘de henüz bulunmayan hazır giyim sektörüne adım atma çalışmalarına başlayan Osman Boyner, modacı arkadaşı Kerim Kerimol ve İtalyan moda evi sahibi Silvano Corsini’nin işbirliğiyle Beymen markasının temellerini attı. Beymen’in ilk mağazası, 1971 yılında İstanbul Şişli’de açıldı. Önce erkek koleksiyonu ile büyük ilgi gören Beymen, zamanla kadın koleksiyonunu ve 1985 yılında spor giyimde farklı bir yaklaşım sunan Beymen Club koleksiyonunu da eklemiştir.

Ali Osman Boyner, sadece bir iş insanı değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk bilinciyle de tanınıyordu. TÜSİAD’ın kurucuları arasında yer almış ve 2010 yılına kadar Boyner Grubu Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütmüştü.

Osman Boyner’in eşi Ayten Boyner 2021 yılında vefat etmişti.

Okumaya Devam Et

Gündem

6 aydır takip ediliyorlardı: Düzce’de fuhuş operasyonu

Yayımlandı

üzerinde

‘de 112 Acil Çağrı Merkezi’ne 23 Ekim ve 22 Aralık 2024’te Beçiyörükler bölgesinde fuhuş yapıldığı, bazı kişilerin kadınları zorla tuttuğu, fuhşa teşvik ve aracılık yapıldığı yönünde ihbar yapıldı.

Düzce İl Emniyet Müdürlüğü Ahlak Bürosu ekipleri, ihbarın geldiği dönemde evlere baskınlar yaptı, ancak yeterli delile ulaşamadı. Polis daha sonra şüphelendikleri kişileri teknik ve fiziki takibe aldı.

Şüphelilerle ilgili deliller elde edildikten sonra önceki gün 20 polisin katılımıyla 10 farklı adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonlarda H.U., M.K., K.K., Y.U. ve B.B. gözaltına alındı.

Adreslerde yapılan aramalarda suçta kullanıldığı tespit edilen 12 cep telefonu, 23 bin 980 TL para, bir laptop, iki hard disk ve 18 telefon hattı ele geçirildi.

5 şüpheli, emniyetteki sorgularının ardından bugün adliyeye sevk edildi. Diğer yandan T.R., G.B. ve C.N. isimli fuhşa sürüklenen 3 kadın kurtarıldı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar