Ekonomi
SON DAKİKA: Köprü ve Otoyollara Zam Geldi! 2026’da Geçiş Ücretleri Yüzde 25,49 Artacak
SON DAKİKA: Köprü ve Otoyollara Zam Geldi! 2026’da Geçiş Ücretleri Yüzde 25,49 Artacak
Yayın Tarihi 31 Aralık 2025
Son Güncelleme 31 Aralık 2025, 00:00
Okuma Süresi 3 dakika

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2026 yılında köprü ve otoyol geçiş ücretlerinin yüzde 25,49 oranında artacağını duyurdu. Zam, 1 Ocak 2026’dan itibaren geçerli olacak ve başta İstanbul’daki köprüler olmak üzere tüm otoyol güzergahlarını etkileyecek. İşte yeni tarifeler ve vatandaşa etki
Zam Oranı ve Yürürlük Tarihi
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 23 Aralık 2025’te NTV’ye yaptığı canlı yayında, 2026 yılı için yeniden değerleme oranının (YDO) %25,49 olarak belirlendiğini ve bu oran doğrultusunda Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) işletmesindeki köprü ve otoyol ücretlerine zam yapılacağını açıkladı. Zam, 1 Ocak 2026 Perşembe günü saat 00:00’dan itibaren yürürlüğe girecek.
Hangi Köprü ve Otoyollara Zam Geliyor?
Zam, devlet işletmesindeki köprü ve otoyollar ile Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) kapsamındaki yap-işlet-devret (YİD) modeliyle işletilen güzergahları kapsıyor. Bakan Uraloğlu, YİD’li yollardaki artışın sözleşme şartlarına göre belirleneceğini, bazen %10’luk bir düzenleme yapılabileceğini ifade etti.
Yeni Geçiş Ücretleri: İşte Zam Sonrası Fiyatlar
2025 tarifelerine göre otomobil sınıfındaki mevcut ücretler ve %25,49 zam uygulandığında ortaya çıkacak yeni tutarlar şöyle olacak:
Güzergah Mevcut Ücret (2025) Zam Sonrası Beklenen Ücret (2026)
15 Temmuz Şehitler Köprüsü 47 TL 58,98 TL (≈59 TL)
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü 47 TL 58,98 TL (≈59 TL)
Yavuz Sultan Selim KÖPRÜSÜ 80 TL 100 TL
Osmangazi KÖPRÜSÜ 795 TL 998 TL
Avrasya TÜNELİ 225 TL 282 TL
1915 Çanakkale Köprüsü 795 TL 998 TL
İzmir–Aydın Otoyolu 58 TL 73 T
Anadolu Otoyolu (İstanbul-Ankara) 269 TL 338 TL
Not: YİD modeliyle işletilen köprü ve otoyollarda kesin artış oranı sözleşmelere göre belirlenecek; bu güzergahlarda zam oranının %25,49’dan daha yüksek olma ihtimali de bulunuyor.

Zamın Gelir Etkisi ve Vatandaşa Yansıması
Karayolları Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2025’in ilk 10 ayında köprü ve otoyollardan 1,615 milyar TL gelir elde edildi. %25,49’luk zam sonrası, önümüzdeki yıl ek bir zam gelmezse bu gelirin 2,019 milyar TL’ye çıkması bekleniyor. Bu, bakanlık bütçesine 400 milyon TL’den fazla ek gelir anlamına geliyor.
Ancak, zamın özellikle uzun mesafe sürücüleri ve şehirler arası taşımacılık maliyetlerini doğrudan artırması öngörülüyor. Akaryakıt fiyatlarındaki yükün üzerine bir de köprü-otoyol zamları eklenince, otomobil kullanmak daha da “lüks” hale gelecek.
Bakan Uraloğlu’nun Açıklamaları
Bakan Uraloğlu, NTV’deki açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
· “Yeni yılda köprü ve otoyol ücretleri yüzde 25,49 oranında artacak.”
· “Karayolları Genel Müdürlüğü’nün işlettiği otoyollarda yaklaşımımız yeniden değerleme oranında olabilir.”
· “Yap-işlet-devret durumundaki otoyollarda sözleşmede nedir, ona bakacağız. Bazen yüzde 10 düzenleme yapabiliriz.”
Sonuç
2026 yılına girerken gelen bu zam, karayolu ulaşım maliyetlerini önemli ölçüde yukarı çekecek. Sürücüler ve nakliye firmaları, bütçelerini yeni tarifelere göre yeniden planlamak zorunda kalacak. YİD’li güzergahlardaki nihai artış oranları ise önümüzdeki günlerde netleşecek.
Ekonomi
Türk savunma sanayisinden tarihi başarı: HÜRJET, İspanya yolcusu
Türk savunma sanayisinden tarihi başarı: HÜRJET, İspanya yolcusu
29 Aralık 2025 Pazartesi – Okuma Süresi: 3 DAKİKA 23:35

Türkiye’nin ilk milli jet eğitim uçağı HÜRJET, İspanya’ya yapılacak ihracat için tarihi bir anlaşmaya imza attı. 30 adetlik filo için varılan mutabakat, Türk savunma sanayisinin en büyük havacılık ihracatlarından biri olma özelliği taşıyor.
2.6 Milyar Euro’luk Tarihi Anlaşma
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen HÜRJET, Avrupa pazarına açılıyor. İspanya Savunma Bakanlığı ile TUSAŞ-AIRBUS ortaklığı arasında imzalanan sözleşme ile İspanya Hava ve Uzay Kuvvetleri’ne 30 adet HÜRJET teslim edilecek. Anlaşmanın toplam değeri 2.6 milyar Euro olarak açıklandı.
Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “HÜRJET 30 adetlik ihracat paketiyle İspanya Hava ve Uzay Kuvvetleri tarafından resmen tercih edilerek Türk savunma sanayisi adına tarihi bir ihracat başarısına imza attı” ifadelerini kullandı.
Teslimat Takvimi ve İhracat Paketinin Detayları
· Teslimat Tarihleri: HÜRJET’lerin teslimatına 2028 yılının son çeyreğinde başlanması planlanıyor. Filo, 2036 yılına kadar tamamlanacak.
· Üretim Yeri: Tüm uçaklar, TUSAŞ tesislerinde milli imkanlarla üretilecek.
· Kapsamlı Paket: Anlaşma, sadece uçak satışını değil, ileri seviye pilot eğitim mimarisini, yer tabanlı simülasyon sistemlerini, bakım-idame altyapısını ve uzun vadeli operasyonel desteği içeren entegre bir çözümü kapsıyor.

NATO Üyesi Bir Ülkeden Güçlü Güven Oyusu
HÜRJET’in bir NATO ve Avrupa Birliği ülkesi olan İspanya tarafından seçilmesi, Türk savunma sanayisinin uluslararası arenada ulaştığı güvenilirliğin ve yetkinliğin en somut göstergelerinden biri olarak yorumlanıyor.
Haluk Görgün, bu başarının altını çizerek, “Milli imkanlarla tasarlanan ve üretilen bir jet eğitim uçağının, Avrupa ve NATO üyesi bir ülkenin envanterine girecek olması savunma sanayiimizin tasarım, üretim, sistem entegrasyonu, sertifikasyon ve sürdürülebilirlik alanlarında ulaştığı seviyeyi açık biçimde ortaya koymaktadır” dedi.
Savunma Sanayiinde İhracatın Yeni Eşiği
Bu anlaşma, Türkiye’nin yüksek teknoloji ürünü savunma sistemleri ihracatında nitelik ve ölçek bakımından yeni bir eşiğe ulaştığını gösteriyor. HÜRJET, Türkiye’nin hava platformları alanında küresel pazarda söz sahibi bir aktör haline geldiğinin de kanıtı.
TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu da İspanya’nın Entegre Gelişmiş Uçuş Eğitim Sistemi kapsamında HÜRJET’i tercih etmesinin, savunma sanayisinde kat edilen mesafeyi ortaya koyduğunu belirterek, emeği geçen tüm ekibe teşekkür etti.
Ekonomi
Suriye’de Tarihi Para Reformu: Yeni Banknotlar Tedavülde-Suriye yeni paralarını tanıttı
Suriye’de Tarihi Para Reformu: Yeni Banknotlar Tedavülde-Suriye yeni paralarını tanıttı
Haber Tarihi: 28 Aralık 2025 | Son Güncelleme: 29Aralık 2025 | 21:00 Okuma Süresi: 3 dk

Para Tarihinde Yeni Sayfa: İki Sıfır Atılan Yeni Suriye Lirası Piyasada
Suriye, uzun yıllardır devam eden ekonomik krizin ardından tarihi bir para reformuna imza attı. Suriye Merkez Bankası Başkanı Abdulkadir Husri, başkent Şam’da düzenlediği basın toplantısıyla, iki sıfır atılarak basılan yeni banknotların tedavüle girdiğini resmen açıkladı. Bu hamle, ülkenin ekonomik istikrar arayışında kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Husri, bu değişikliğin salt şekli bir adım olmadığını, ulusal kurumlara güveni pekiştirmeyi ve sürdürülebilir ekonomik istikrarı hedefleyen kapsamlı bir stratejinin temel aşaması olduğunu vurguladı.
Yeni dönemin teknik detayları ise şöyle:
· Yeni Değer: 100 eski Suriye lirası, 1 yeni Suriye lirası olarak kabul edilecek.
· Geçiş Süreci: Eski ve yeni banknotlar 90 gün boyunca birlikte tedavülde olacak. Bu sürenin gerek görülmesi halinde uzatılabileceği belirtildi.
· Ücretsiz Değişim: Vatandaşların ellerindeki eski paraları yeni parayla değiştirme işlemlerinde hiçbir komisyon, ücret veya vergi alınmayacak.
· Banka Hesapları: 2026 yılından itibaren tüm banka hesapları ve mali işlemler yeni Suriye lirası üzerinden tutulacak.
· Kamu ve Özel Sektör Zorunluluğu: Husri, kamu kurumları ve özel sektörün fiyat, maaş, ücret ve finansal yükümlülüklerini bu yeni standarda uyarlama zorunluluğu bulunduğunu açıkladı.
Kur Takibi: Döviz kurlarına ilişkin resmi bültenler, geçiş süreci boyunca hem eski hem de yeni para birimi üzerinden yayımlanacak.
Krizden Reforma: Paranın Arkasındaki Hikaye
Suriye lirası, 2011’de başlayan iç savaşla birlikte devasa bir değer kaybı yaşadı. 2011 öncesinde 1 Amerikan doları yaklaşık 47 Suriye lirası iken, bu oran 2024-2025 döneminde 11.000 ile 14.000 lira seviyelerine kadar gerilemişti. Uzun yıllar süren çatışmalar, ekonomik yaptırımlar ve üretimdeki düşüş, enflasyonu hiperenflasyon seviyelerine çıkardı ve paranın satın alma gücünü büyük ölçüde aşındırdı.
Merkez Bankası Başkanı Husri, yeni para biriminin “kurtuluştan sonraki mali egemenliğin bir sembolü” olduğunu ve istikrara doğru atılmış sağlam bir adımı temsil ettiğini ifade etmişti. Bu reform, uluslararası firmalarla iş birliği içinde, sahteciliği önlemek ve ödeme sistemlerini geliştirmek amacıyla hayata geçiriliyor.
Üretim ve Kimlik Vurgusu: Yeni Banknotların Tasarımı
Yeni banknotlar, sadece sayısal bir değişiklikten ibaret değil. Altı farklı kupürde basılan paraların tasarımında, ülkenin ekonomisinde ve kültüründe önemli yeri olan tarım ürünleri ve semboller öne çıkıyor.

· 10 Suriye Lirası: Şam gülü
· 25 Suriye Lirası: Karadut
· 50 Suriye Lirası: Turunçgiller
· 100 Suriye Lirası: Pamuk
· 200 Suriye Lirası: Zeytin
· 500 Suriye Lirası: Başak
Banknotlarda ayrıca, İslam sanatında ve tarihte önemli bir yere sahip olan, Emevi Camii süslemelerinde de görülen sekiz köşeli yıldız figürü kullanıldı. Bu tasarımlar, ülkenin tarımsal potansiyeline ve tarihsel kimliğine yapılan bir vurgu olarak yorumlanıyor.
Ekonomistler ve Bölge Ne Diyor?
Para reformunun başarısı, uygulamanın şeffaflığına, halkın güvenine ve en önemlisi, ülkedeki genel ekonomik ve siyasi istikrarın tesis edilmesine bağlı görünüyor. Uzmanlar, sadece sıfır atmakla enflasyonun durdurulamayacağını, üretim, yatırım ve uluslararası ticaretin canlandırılması gerektiğinin altını çiziyor.
Türkiye’den bakıldığında ise Suriye’deki bu yeni dönem, ekonomik anlamda fırsatlar olarak algılanıyor. Özellikle Bursa gibi sanayi merkezlerinden iş dünyası temsilcileri, Suriye’de yeniden yapılanma ve kalkınma sürecinin hız kazanmasıyla birlikte ortak yatırım ve ticaret fırsatlarının doğabileceğini ifade ediyor.
Güncel kur bilgisine göre, 1 Türk lirası yaklaşık 2.60 yeni Suriye lirası karşılık geliyor.
Ekonomi
Karadut hasadı başladı: Fiyatıyla yüz güldürüyor, sağlığıyla şifa dağıtıyor
Karadut hasadı başladı: Fiyatıyla yüz güldürüyor, sağlığıyla şifa dağıtıyor
Haber Tarihi: 29 Aralık 2025 – 10:37
Okuma Süresi:3 dakika

Mersin’in Silifke ilçesinde örtü altında yetiştirilen karadutun hasadı başladı. Hem yüksek verimi hem de 130 TL’lik fiyatı ile üreticiyi memnun eden karadut, doğal yetiştirme yöntemleriyle de dikkat çekiyor. Üreticiler, “Dalından koparıp yıkamadan yiyebilirsiniz” diyor.
Bereketli Hasat Üreticiyi Sevindirdi
Mersin’in Silifke ilçesi, bu sezon karadut rekoltesi ve fiyatı ile üreticilerin yüzünü güldürdü. Çavuşbucağı Mahallesi’nde yaklaşık 250 dönüm alanda örtü altında yetiştirilen karadut, sezon başında 180 TL‘den alıcı bulurken, hasadın yoğunlaşmasıyla birlikte 130 TL fiyatla satılıyor.
Dönüm başına 25 kilo verim alınan karadut, üreticiler için umut vaat eden bir alternatif ürün haline gelmiş durumda. Bölge ekonomisine önemli bir katkı sunan hasat, aile emeğiyle gerçekleştiriliyor.
Zeynep Şeker (Üretici): “Bebek gibi baktığımız karadutları hasat etmekten büyük mutluluk duyuyoruz.”

Doğal Üretim ile “Dalından Yemelik” Kalite
Silifke’deki karadut üreticileri, en çok doğal üretim yöntemleri ile öne çıkıyor. Üretimde zirai ilaç kullanılmadığını vurgulayan üretici Mehdi Şeker, zararlılarla mücadele için doğal karışımlar hazırladıklarını belirtiyor.
Bu titiz yaklaşım, tüketicilere güvenilir ve sağlıklı bir ürün sunuyor. Üreticilerin ifadesiyle, “Ürünlerimiz dalından koparılıp yıkanmadan rahatlıkla tüketilebilir”.

Türkiye’de Dut Üretimi ve Karadutun Yeri
Türkiye,dutun anavatanlarından biri olmasına rağmen, son yıllarda ağaç sayısı ve üretimde azalma görülüyor.
· Mevcut üretim: Yaklaşık 2.5 milyon meyve veren dut ağacı ile yılda 50.000 ton civarında üretim yapılıyor.
· Üretim dağılımı: Üretimin büyük çoğunluğunu beyaz dut oluşturuyor. Karadut ve kırmızı dutun toplam üretim içindeki payı yalnızca %3 civarında.
· Kullanım alanı: Üretilen dutun %70’i pekmez yapımında, yalnızca %5’i sofralık olarak tüketiliyor.
Bu tablo, Silifke’de örtü altında yapılan ve hem taze tüketime hem de yurt dışına ihraca yönelik karadut üretiminin ne kadar değerli bir niş pazar oluşturduğunu gösteriyor.
“Alternatif Ürün Denedik, Başarılı Olduk”
Karadut yetiştiriciliğine başlama hikayelerini paylaşan üreticiler, ilk yıllarda yaşadıkları zorluklara rağmen, şimdi verim ve memnuniyetin arttığını ifade ediyor. Çavuşbucağı Mahallesi’nde serada karadut üreten Bayram Şeker, “Dut ürününe alternatif ürün denedik ve başarılı olduk. Bu durumdan oldukça memnunuz” diyor.
Ürünlerin pazarlanması konusunda da başarılı olduklarını belirten Şeker, “Ürünlerimizi hem yurt içinde büyükşehirlere hem de yurt dışına gönderiyoruz. Üretici arkadaşlara örnek olabildiysek ne mutlu bize” şeklinde konuşuyor.
Sağlık Deposu: Karadutun Faydaları
Karadut, lezzetinin yanı sıra bir sağlık deposu olarak biliniyor. İçerdiği vitamin, mineral ve antioksidanlar nedeniyle birçok faydası bulunuyor.
· Bağışıklık sistemini güçlendirir.
· Kalp sağlığını destekler.
· Sindirim sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur.
· Kemikleri güçlendirici etkisi vardır.
· Cilt sağlığına olumlu katkıda bulunur.
· Doğal bir enerji kaynağıdır.
Karadut, taze olarak tüketilebildiği gibi, pekmez, reçel, pestil, meyve suyu, karadut özü gibi birçok farklı şekilde değerlendirilebiliyor. Özellikle karadut özü, son yıllarda giderek daha popüler bir tüketim ürünü haline gelmiş durumda.
Bölgede Karadut Üretimi Yaygınlaşıyor
Arama sonuçları, karadut üretiminin Mersin’in farklı ilçelerinde de benzer şekilde umut verici olduğuna işaret ediyor. Örneğin, Mersin’in Erdemli ilçesinde daha önce domates serası olan bir alanda karadut üretimine başlandığı belirtiliyor.
Karşılaştırmalı Bilgi:
· Silifke’de dönüm başına 25 kilo verim ve 130 TL kilogram fiyatı bildirilirken,
· Erdemli’de ise dönüm başına 2.5-4 ton arası verim beklentisi ve 80 TL kilogram fiyatından söz ediliyor.
· Bu farkın, bahçelerin yaşı, yetiştirme teknikleri ve pazar kanalları gibi faktörlerden kaynaklanabileceği değerlendiriliyor.
Her iki bölgedeki ortak nokta ise, üreticilerin bu yeni üründen memnun olduğu ve hem iç piyasada hem de ihracatta (özellikle Arap ülkeleri ve Rusya’ya) talep gördüğü.
Özet
Mersin’in Silifke ilçesinde başlayan karadut hasadı, yüksek fiyatı ve verimiyle üreticilere ekonomik bir canlılık getirdi. İlaçsız ve doğal yöntemlerle üretilen karadut, tüketicilere güvenilir bir sağlık deposu sunarken, bölge tarımı için de başarılı bir alternatif ürün modeli oluşturuyor. Hem yerli hem de yabancı pazarlarda talep gören karadut, Türkiye’nin tarımsal üretim potansiyelini yansıtan önemli örneklerden biri olarak öne çıkıyor.
-
Gündem1 hafta önceÇifte Cinayet Sonrası Çorbacıya Gitti: Ahmet Sarı’nın İfadesi Kan Dondurdu
-
Gündem1 hafta önceSiirt’te Dehşet: Bahis Borcu İki Çocuk Annesini Komşusuna Öldürttü
-
Spor1 hafta önceGalatasaray, Kasımpaşa’yı 3-0 Devirerek Ligi Zirvede Kapattı!
-
Sağlık1 hafta önce40 Yıl Sonra Romanya’da Cüzzam Paniği! Hırvatistan’da da Vaka Görüldü
-
Sağlık1 hafta önceTavşan Kanı Çayda Şok Hile! Bakanlık İfşa Etti: İşte Gıda Boyası Katılan Markalar
-
Magazin1 hafta önceÜnlülere uyuşturucu operasyonu: Yusuf Güney gözaltına alındı
-
Teknoloji1 hafta önceSpotify Arşivi İnternete Sızdı: 300 TB’lık Müzik Kütüphanesi Torrent’te Paylaşıldı
-
Teknoloji1 hafta önceSamsung Biologics ABD’ye Adım Attı: GSK’tan 280 Milyon Dolarlık Dev Satın Alma!
