Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Solingen’de 4 Türk öldürülmüştü: Emniyet yetkilileri hakkında suç duyurusu

Yayımlandı

üzerinde

‘nın Solingen kentinde dört Türk asıllı Bulgaristan vatandaşının hayatını kaybettiği kundaklama olayındaki mağdurların avukatlarından Seda Başay Yıldız, “kanıtların saklandığına dair şüphe olduğu” gerekçesiyle Wuppertal Emniyet yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Alman Haber Ajansı’nın (dpa) haberine göre Yıldız, 40 yaşındaki şüphelinin Wuppertal Bölge Mahkemesi’nde görülen 9. duruşmasının ardından suç duyurusu dilekçesini yetkililere teslim etti. Yıldız, dilekçede, söz konusu kundaklama olayını soruşturan Wuppertal Emniyet Müdürü ve bazı polis memurları hakkında “kanıtların saklandığına dair şüphe olduğu” ve “başka delillerin olabileceği” gerekçesiyle şikayetçi oldu.

ŞÜPHELİNİN EVİNDE NAZİ YANLISI GÖRSELLER BULUNMUŞTU

Toplamda dört cinayet ve 21 cinayet teşebbüsüyle suçlanan 40 yaşındaki tutuklu Alman şüpheli D.S’nin bir önceki duruşmasında, evinde bulunan bir sabit diskte antisemitik ve aşırı sağ görüşlü olduğunu gösteren görsellerin bulunduğu ortaya çıkmıştı.

Haberde bugünkü duruşmada, Mahkeme Başkanı Jochen Kötter’in, Nazi yanlısı bu görsellere dair şaşkınlığını gizleyemediği ve “Bunun olmaması gerektiğini size itiraf etmek zorundayım” ifadelerini kullandığı aktarıldı.

KUNDAKLAMA OLDUĞU ORTAYA ÇIKMIŞTI

Solingen’de bilirkişi raporuna göre 2024 yılında 24 Mart’ı 25 Mart’a bağlayan gece meydana gelen yangın, eski binanın merdiven boşluğunda başladı. “baca etkisi” ile 5 dakika içinde çatıya sıçradı. Ahşap merdiven boşluğunda bazı kalıntıların bulunduğu, bu kanıtlara göre yangının kasten kundaklama sonucu çıkarıldığı sonucuna varıldığı belirtilmişti. Wuppertal Savcısı Heribert Kaune-Gebhardt, ellerinde olayla ilgili “yabancı düşmanlığı saiki olduğunu gösteren” bir kanıt bulunmadığını ifade etmişti.

Höhscheid semtindeki 4 katlı binada çıkan yangında aynı aileden 2’si çocuk olmak üzere Türk asıllı Bulgaristan vatandaşı 4 kişi yaşamını yitirmiş, 2’si ağır 9 kişi yaralanmıştı. Binayı kundakladığından şüphelenilen zanlı, biri bebek, biri 3 yaşında çocuk ile 28 ve 29 yaşlarında Türk asıllı 4 Bulgaristan vatandaşının ölümünden ve aynı yangında 3 kişinin de ağır yaralanmasından sorumlu tutuluyor. Olay esnasında binada 21 kişi bulunması nedeniyle şüpheli ayrıca 21 cinayete teşebbüsle suçlanıyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Arnavutköy’de Hırsız, Değerli Metal Peşinde İndiği 25 Metrelik Kuyuda Mahsur Kaldı ve Yakalandı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
İstanbul Arnavutköy’de metro çalışmaları kuyusuna inerek değerli metal parçaları çalmaya çalışan şüpheli, ip kopunca yaklaşık 25 metre derinlikte mahsur kaldı. Orman muhafızları ve itfaiye ekiplerinin operasyonuyla kurtarılan zanlı, gözaltına alındı.

1. Olayın Detayları

İstanbul Arnavutköy İmrahor Mahallesi’ndeki ormanlık alanda, metro hattı için kazılan yaklaşık 25 metre derinliğindeki kuyuda değerli metal parçalarını hedef alan üç şüpheli, hırsızlık amacıyla bölgeye geldi. Şüphelilerden M.T., yanlarında getirdikleri ip yardımıyla kuyuya indi. Ancak bu sırada ipin kopması sonucu zanlı kuyuda mahsur kaldı. Diğer iki şüpheli ise panikleyerek olay yerinden kaçtı .

2. Kurtarma Operasyonu

Bölgedeki orman yangınlarıyla mücadele için devriye atan Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri, orman içinde şüpheli bir traktör fark edince bölgeyi kontrol etti. Kuyuda mahsur kalan şahsı gören ekipler, durumu itfaiye ve polis ekiplerine bildirdi. İtfaiye ve arama-kurtarma ekipleri, yaklaşık 25 metre derinlikteki kuyuya inerek M.T.’yi sağlık kontrolünden geçirip güvenli bir şekilde çıkardı .

3. Şüphelinin Yakalanması ve Gözaltı Süreci

Kurtarılmasının ardından gözaltına alınan M.T.’nin, hırsızlık girişimiyle ilgili ifadesi alındı. Diğer iki firarî şüpheliyi yakalama çalışmaları sürerken, M.T. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Olayın ardından başlatılan soruşturmada, kuyu etrafındaki güvenlik zaafiyeti ve kaçan şüphelilerin kimlik tespitine yönelik adli işlemler devam ediyor .

4. Hukuki Süreç ve Muhtemel Cezai Yaptırımlar

TCK 141. maddesi uyarınca “hırsızlık” suçu kapsamında değerlendirilecek bu olayda, mahsur kalınan kuyuya izinsiz girme ve mala zarar verme gibi ek suçlamalar da gündeme gelebilir. Zanlının adli kontrol şartıyla serbest bırakılması veya tutuklanması, savcılık talimatına ve sulh ceza hâkimliğinin takdirine bağlı olacak .

5. Önleyici Tedbirler

  • Güvenlik Denetimlerinin Artırılması: Metro ve inşaat sahalarındaki kazı alanlarının 7/24 gözetim altında tutulması, izinsiz girişlerin engellenmesi için çevre güvenlik kameralarının devreye sokulması.

  • Erken Uyarı Sistemleri: Derin kuyu ve tünel girişlerine hareket sensörlü alarm sistemlerinin kurulması, yetkisiz kişi tespitinde anında müdahale imkânı sağlar.

  • Eğitim ve Farkındalık: Ormanlık alanlardaki görevlilere, kuyu civarında şüpheli araç ve şahıs tespiti konusunda dönemiçi eğit­imler ve bilgilendirme toplantıları düzenlenmesi.


Sonuç
Arnavutköy’de meydana gelen bu şüpheli hırsızlık vakası, hem müessif bir kurtarma operasyonuna hem de soruşturmayı derinleştirerek benzer olayların önüne geçilmesi için alınacak tedbirlere ışık tuttu. Kamu kurumları ve özel sektör iş birliğiyle hayata geçirilecek güvenlik önlemleri, gelecekte yaşanabilecek mal kaybı ve insan güvenliği risklerini minimize edecektir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Temizlenen odunluktan 600 yıllık tarih çıktı: Nevşehir’de büyük keşif

Yayımlandı

üzerinde

Çalışmayı yürütenlerden Doç. Dr. Savaş Maraşlı, gazetecilere, ortaya çıkarılan yapıyla ilgili hiçbir literatürde bilgi bulunmadığını, Eretna Beyliği dönemine ilişkin izler taşıdığını belirtti.

Alanın ibadethane olmasının dışında yaşam alanı izlerini de barındırdığını belirten Maraşlı, “Bu bölgede 1960’lardan beri, özellikle sanat tarihçiler tarafından deşifre edilmiş külliyenin camisi, türbesi, zaviyesi bulunuyor. Fakat bu yapıya kimse değinmiyor. 600 yıllık aslında, ilk defa gün yüzüne çıkan, saklandığı için de bu şekilde korunmuş bir yapı. Selçuklulardan beri aşina olduğumuz, beylikler döneminde de devam eden süslemeler, malzeme ve teknik bir anlayışla yapılmış.” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

Gündem

Diyarbakır’da Muayeneden Geçemeyen Sürücü Çılgına Döndü: Aracını İstasyonda Ateşe Verdi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde muayeneden geçemeyen otomobiline öfkelenen bir sürücü, aracını benzin dökerek yaktı. İhbar üzerine itfaiye ve polis ekipleri müdahale etti; otomobil kullanılmaz hale geldi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Giriş

5 Ağustos 2025 akşamı, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bir sürücü, aracının araç muayene istasyonundan geçmemesine sinirlenerek otomobilini ateşe verdi. Olay, çevrede büyük yankı uyandırırken yetkililer hemen bölgeye sevk edildi.

Olayın Detayları

Edinilen bilgilere göre, sürücü aracını muayene ettirmek üzere Bağlar’daki istasyona götürdü. Uzmanlar tarafından yapılan kontrolde araç teknik kriterleri karşılamayınca muayene belgesi düzenlenmedi. Bunun üzerine öfkelenen sürücü, benzin dökerek otomobilini istasyon önünde ateşe verdi

Yangını fark eden çevredekiler durumu itfaiye ve polis ekiplerine bildirdi. Kısa sürede olay yerine ulaşan itfaiye ekipleri, çevredekilerin de yardımıyla yangını kontrol altına alarak söndürdü . Ancak alevler, otomobili kullanılamaz hale getirdi.

Resmi Açıklamalar ve Soruşturma

Olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri, sürücünün ifadesine başvururken İhlas Haber Ajansı’na (İHA) göre adli ve idari soruşturma başlatıldı . Yetkililer, yangının çıkış nedeni ve mal hasarının boyutuna yönelik rapor hazırlıyor.

Türkiye’de Araç Muayene Sistemi ve Yaptırımlar

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre trafiğe çıkan tüm binek otomobillerin periyodik araç muayeneleri yapılmak zorundadır. Muayeneden geçemeyen araçlar için TÜVTÜRK denetimleri tekrarlanır; geçerli belge alınamadığında sürücüleri para cezaları ve trafikten men cezası bekler. Bu düzenlemeler, trafikte güvenliği sağlamak amacıyla titizlikle uygulanmaktadır.

Uzman Görüşleri ve Toplumsal Tepkiler

Kazazeye mahal vermeyen müdahalenin ardından yerel halk tepkisini sosyal medyada paylaştı. Birçok kullanıcı, “Öfkenin çözümü bu olmamalı” yorumları yaparken, trafik güvenliği uzmanları ise stres yönetimi ve bilgilendirme eksikliğinin vurgulanması gerektiğini belirtiyor. Uzmanlar, sürücü eğitimlerinin güçlendirilmesi ve araç muayene süreçlerinin şeffaflığının artırılmasını öneriyor.

Sonuç

Diyarbakır’daki bu nadir fakat kuvvetli tepkisel olay, araç muayene sistemine dair bilincin önemini bir kez daha ortaya koydu. Sürücünün maddi kaybının yanı sıra trafikte oluşabilecek ek risklerin de altını çizen yetkililer, benzer olayların önüne geçmek için muayene süreçlerinin halk nezdinde anlaşılmasını sağlayacak bilgilendirme kampanyaları düzenleyeceğini açıkladı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar