Ekonomi
Ramazan öncesi fahiş fiyata ceza yağdı

Ticaret Bakanlığı, tüketicinin korunması mevzuatı kapsamında 2025 yılı ocak ayında 139,2 milyon TL idari para cezası; haksız ve fahiş fiyat denetimleri sonucunda da 144,5 milyon TL idari para cezası uygulandı.
Fiyat etiketi denetimlerinde ocak ayında toplam 22 bin 818 firma incelendi. Denetimler sonucunda aykırılık tespit edilen 7 bin 367 firmaya 55,6 milyon lira idari para cezası uygulandı.
13 bin 123 markette fiyat etiketi denetimi yapılırken, aykırılık tespit edilen marketlere 32,5 milyon lira idari para cezası uygulandı.
Yine aynı dönemde 6 bin 454 restoran, lokanta, kafe pastane ve benzeri yiyecek ve içecek hizmeti sunan iş yerlerinde yer alan tarife ve fiyat listeleri incelendi. Bu kapsamda toplam 9,7 milyon lira idari para cezası kesildi.
Öte yandan İç Ticaret Genel Müdürlüğü, 2025 yılı başından bu yana, otomotiv, emlak, kuyumculuk sektörlerinde, fahiş fiyat ve diğer hususlara ilişkin olarak toplam 14 bin 583 firmayı denetledi.
Denetimler neticesinde firmalara toplam 17,8 milyon lira direkt, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’nca da 126,7 milyon TL idari para cezası uygulandı.
Ekonomi
Yılmaz: İşsizlik oranı son 12 yılın en düşük seviyesinde

Yılmaz, 1 Mayıs Emek Ödülleri Töreni’nde yaptığı konuşmada, çalışma hayatının teknolojik gelişmeler, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda köklü bir dönüşümden geçtiğini belirterek yeşil ve dijital dönüşüm sürecinin iş yapma biçimlerini yeniden tanımladığını, yeni beceri ve yetkinliklere duyulan ihtiyacı artırdığını bildirdi.
ILO raporuna göre 2030 yılına kadar dünya genelinde yaklaşık 24 milyon yeni iş alanının oluşmasının beklendiğini anlatan Yılmaz, diğer yandan yapay zeka, otomasyon ve dijitalleşmenin etkisiyle mevcut mesleklerin yüzde 14’ünün ortadan kalkabileceğini ve çalışanların yüzde 40’ının yeni beceriler edinmek zorunda kalacağını belirtti.
Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, sürdürülebilir ulaşım ve döngüsel ekonomi gibi alanlarda iş gücü talebinin arttığını dile getiren Yılmaz, fosil yakıt sektörlerinde ise bir miktar iş kayıplarının yaşanmasının beklendiğini ifade etti.
Yılmaz, bölgesel olarak Asya ve Pasifik’te 14 milyon, Amerika kıtasında 3 milyon ve Avrupa’da 2 milyon net istihdam artışı öngörüldüğünü dile getirerek, döngüsel ekonomi uygulamalarının küresel ölçekte yaklaşık 6 milyon ek iş fırsatı oluşturabileceğini söyledi.
Yılmaz, Türkiye’de sendikal örgütlenmenin güçlendirilmesinden iş sağlığı ve güvenliği standartlarının yükseltilmesine, kayıt dışı istihdamla mücadeleden kadın çalışma hayatına katılımının artırılmasına kadar pek çok alanda önemli ilerlemeler sağlandığını bu süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde işçilerin, çalışanların yıllarca çözüm bekleyen birçok meselesinin çözüldüğünü, asgari ücret artışları, asgari ücrete kadar olan tüm gelirlerin vergi dışı tutulması, salgın sürecinde istihdamı korumaya yönelik tedbirler ve sosyal koruma alanındaki desteklerin emekçilerin yanında olduklarını gösterdiğini kaydetti.
2024 yılı iş gücü istatistiklerinin bu çabalarını somut sonuçlarını ortaya koyduğunu dile getiren Yılmaz, TÜİK verilerine göre işsizlik oranının bir önceki yıla göre 0,7 puan azalarak yüzde 8,7’ye gerilediğini ve bunun son 12 yılın en düşük seviyesi olduğunu söyledi.
Yılmaz, geçen yıl istihdam edilen kişi sayısının 988 bin artarak 32 milyon 620 bine ulaştığını, iş gücüne katılan kişi sayısının ise 35 milyon 733 bine çıktığını bildirerek, istihdam oranının yüzde 49,5’e, iş gücüne katılım oranının ise yüzde 54,2’ye yükselerek tarihi zirvelere ulaştığını ve bugün açıklanan mart ayı iş gücü verilerine göre işsizlik oranının yüzde 7,9 seviyesini gördüğünü ifade etti.
“YENİ ÇALIŞMA MODELLERİNİ DESTEKLİYORUZ”
Türkiye’nin iş gücü piyasasının ikiz dönüşüm süreçlerine uyum sağlaması için kapsamlı bir eylem planını hayata geçirdiklerini dile getiren Yılmaz, eğitim sisteminin bu dönüşüme hazırlanması amacıyla müfredatın güncellendiğini, öğretim kadrolarının yeni becerilerle donatıldığını söyledi.
Yılmaz, ikiz dönüşümün iş gücü üzerindeki etkilerini sektörel ve bölgesel düzeyde analiz ettiklerini, böylece adil geçiş stratejileri geliştirdiklerini anlatarak, yeşil ve dijital dönüşüm alanlarında uzmanlaşmayı desteklemek amacıyla yeni mesleki eğitim ve sertifikasyon programları oluşturduklarını, Mesleki Yeterlilik Kurumunun yeşil dönüşüme ilişkin mesleklerde ulusal meslek standardı hazırlama çalışmalarını sürdürdüğünü, Türkiye İş Kurumunun (İŞKUR) ise yeşil işlere yönelik mesleki eğitimler ve beceri geliştirme eğitimleri düzenlediğini kaydetti.
Kadınlar ve özel politika gerektiren grupların yeşil ve dijital işlerde kalıcı ve sürdürülebilir şekilde yer almalarını sağlamak için beceri geliştirme programlarını bu ihtiyaçlara göre şekillendirdiklerini belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
“Kadın istihdamı son derece kıymetli. Bir toplumun yarısı erkek, yarısı kadın. Kalkınma dediğimiz süreci hızlı bir şekilde sürdüreceksek toplumun tüm enerjisini harekete geçirmek durumundayız. Dolayısıyla kadınların iş gücü piyasalarına daha fazla katılmaları sadece çalışan olarak değil, girişimci olarak da çok daha aktif bir konuma yükselmeleri genel kalkınma stratejilerimiz bakımından da son derece kıymetlidir ve bunu da destekleyici her türlü politikayı sürdürüyoruz. Bir taraftan da nüfus politikalarımızı da dikkate alarak, başka bireysel tercihleri de dikkate alarak kadınların iş gücü ile ev hayatı arasında tercih yapmaya zorlanmadıkları yeni çalışma modellerini, ikisini bir arada sürdürmelerini sağlayan yeni çalışma modellerini de destekliyoruz.
Ulusal İstihdam Stratejisi ve Orta Vadeli Program hedeflerimiz doğrultusunda, önümüzdeki dönemde de istihdamı güçlendirmeye, iş gücü piyasamızı yeşil ve dijital ekonomiye hazırlamaya ve işsizlik oranını daha da düşürmeye kararlıyız.”
Yeşil ve dijital dönüşüm sürecinde iş gücünün beceri uyumunun geliştirilmesine yönelik projeye değinen Yılmaz, projenin özellikle KOBİ’lere odaklanmasının Türkiye iş gücü piyasasının dinamik yapısını ve çalışma hayatının temel dokusunu güçlendirmek açısından stratejik bir tercih olduğunu belirtti.
Yılmaz, şöyle devam etti:
“Türkiye’de toplam istihdamın yaklaşık yüzde 70’i, girişimlerin yaklaşık yüzde 99’unu oluşturan KOBİ’ler tarafından sağlanmaktadır. Bu gerçeklik doğrultusunda, KOBİ’lerin ikiz dönüşüm süreçlerine etkin şekilde entegre edilmesi istihdamın sürdürülebilirliği, verimliliğin artırılması, rekabetçiliğin korunması, bölgesel farklılıkların giderilmesi bakımından son derece önemlidir. Bu çerçevede, dönüşümün getirdiği fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek ve çalışma hayatımızı güçlendirmek temel önceliğimizdir. Hedefimiz, değişimin gerisinde kalmak değil, dönüşümün öncüsü olmak, emeğimizi geleceğe en güçlü şekilde taşımaktır.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Yeşil ve Dijital Dönüşüm Sürecinde İşçilerin Beceri Uyumlarının Geliştirilmesi Projesi’nin hazırlanması ve hayata geçirilmesi sürecinde emeği geçen tüm paydaşlara şükranlarını sundu, başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olmak üzere projeye katkı sağlayan sendikalara, sosyal taraflara ve sivil toplum kuruluşlarına teşekkür etti.
Ekonomi
Adidas’tan Trump Tarifelerine Sert Uyarı: ABD Ürünlerinde Fiyat Artışı Kapıda
Açıklaması
Adidas, Trump’ın yeni ABD tarifelerinin ürün maliyetlerini artıracağını ve Amerikan pazarındaki satış fiyatlarını yükselteceğini açıkladı. Güçlü çeyrek performansına rağmen şirket, belirsizlikler nedeniyle yıl sonu tahminlerini güncellemekten kaçınıyor.
Özet
Adidas, 29 Nisan Salı günü yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump’ın uygulamaya koyduğu tarifelerin tüm ABD’ye yönelik ürünlerinin maliyetini yükselteceğini ve dolayısıyla nihai satış fiyatlarına yansıyacağını bildirdi . Bu uyarı, şirketin güçlü gelen ilk çeyrek sonuçlarına rağmen yıl sonu tahminlerini güncellemekten kaçınmasına yol açtı . Adidas CEO’su Bjørn Gulden, tarife belirsizliğinin planlama süreçlerinde önemli bir engel oluşturduğunu ve henüz fiyat artışlarının boyutunu öngöremediklerini belirtti .ABD Tarifeleri ve Adidas’ın Uyarısı
Tarife kapsamı ve geldiği nokta
ABD yönetimi, Çin menşeli ürünlere ek olarak Vietnam, Endonezya ve Kamboçya’dan gelen spor giyim ürünlerine de yeni vergiler getirdi .
Adidas, ürünlerinin bir bölümü hâlâ bu ülkelerden tedarik edildiği için tarife artışlarının nihai satış fiyatlarını kaçınılmaz şekilde yukarı çekeceğini açıkladı .
“Higher tariffs will eventually cause higher costs for all our products for the U.S. market,” şeklindeki açıklama, şirketin fiyatları ilk zam yapan marka olmak istemediğini yansıttı .
Adidas’in Finansal Performansı ve Görünüm
Güçlü ilk çeyrek, temkinli bakış
Q1 2025’te Adidas’ın satışları yıllık bazda %13 artışla 6,2 milyar € seviyesine yükseldi; bu artış, beklenenin üzerinde geldi .
Net kârda ise Yeezy etkisi hariç tutulduğunda %17’lik büyüme kaydedildi .
Buna rağmen, tarife belirsizlikleri nedeniyle şirket yılın tamamı için kâr ve gelir tahminini güncellemekten kaçındı .
Fiyat Artışının Tüketiciye Olası Etkisi
Tarife maliyetleri nihai ürün fiyatlarına yansıdığında, özellikle spor ayakkabı ve performans spor giyim segmentlerinde ortalama satış fiyatlarında belirgin yükseliş beklentisi oluşuyor .
Bu durum, ABD’de halihazırda rekabetin yoğun olduğu pazarda tüketici talebini baskılayabilir
Adidas, Nike ve Puma gibi rakiplerine göre ABD gelirinin şirket toplamındaki payı %20 civarında kalarak daha az bağımlı kalma avantajına sahip .
Adidas’in Stratejik Önlemleri
Tarife öncesi stok biriktirme stratejisiyle maliyet artışını ertelemeye çalışan Adidas, envanterini küresel pazarlarda yeniden dengelemeye yöneldi .
Ürün yönlendirmesiyle ABD’ye gitmesi planlanan bazı partileri alternatif bölgelere kaydırarak yerel fiyat artışını minimize etmeye çalışıyor .
Şirket, fiyat artışını tüketiciye ilk yansıtan marka olmamak için esnek fiyatlandırma ve marj yönetimi uygulamalarını gözden geçiriyor .
Sonuç
Adidas’ın Salı günkü uyarısı, Trump yönetiminin ticaret politikasının global spor giyim devleri üzerinde ne denli doğrudan etkili olduğuna işaret ediyor. Şirket, güçlü performansına rağmen belirsizliklerden ötürü temkinli bir duruş sergiliyor ve fiyat artışını erteleme stratejileri üzerinde yoğunlaşıyor. Tüketicilerin, yaz sezonu yaklaşırken bu dalgalanmayı fiyat ceplerinde hissetmesi muhtemel görünüyor.
Ekonomi
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türk ekonomisi büyümeyi sürdürüyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İtalya‘nın başkenti Roma’da Türkiye-İtalya İş Forumu’nda konuştu.
Erdoğan Türkiye ekonomisinin büyümeyi sürdürdüğünü belirterek hedeflere doğru adımlarla ilerlediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle;
“Gümrük tarifeleri üzerinden yaşanan karşılıklı restleşmeleri takip ediyoruz. Bu dönemi fırsata çevirme gayreti içindeyiz.
Türkiye ekonomisi, bölgemizdeki çatışmalara, savaşlara ve 2023 yılında yaşadığımız asrın felaketi olan depreme rağmen büyümeyi sürdürüyor.
Ekonomi programımızı kararlılıkla uyguluyoruz. Gerek yatırım ortamının iyileştirilmesi gerekse yapısal reformların hayata geçirilmesi noktasında kararlıyız.
Depremin dolaylı maliyetli 150 milyar doları buluyor. Buna rağmen yaralarımızı hızla sarıyoruz. Hedeflerimize doğru adımlarla ilerliyoruz.
Türk firmaları İtalya’yı nasıl Avrupa’ya açılan kapı olarak görüyorsa İtalyan firmaları Türkiye’yi Asya’ya, Orta Doğu’ya Afrika’ya açılan kapı olarak görsün.”
Ayrıntılar geliyor…
-
Ekonomi1 hafta önce
Eskişehir’de Ormanlık Alanda Yakılarak Öldürülen 30 Yaşındaki Kadın Dehşeti: Sadece Saç ve Kemik Kaldı
-
Gündem5 gün önce
Şanlıurfalı Genç İşçi 3 Günlük Korkunç İşkenceyle Yüzleşti: Dişleri Kırıldı, Hamam Böceği Yedirildi
-
Gündem6 gün önce
“Silivri’de 6,2’lik Depremin Derinden Gelen Uğultusu: Sismik Kayıtların Ardındaki Gerçek”
-
Gündem5 gün önce
Konyaaltı’nda Kan Donduran Vahşet: Polisten Kaçarken Saklandığı Odunlukta Kız Arkadaşını Vuran Sezer Bozkurt
-
Son Dakika6 gün önce
İstanbul’da 6.2 Büyüklüğünde Korkutan Deprem: Vatandaşlar Panikle Sokağa Döküldü Medyatava +4
-
Gündem6 gün önce
İstanbul’da 6.2’lik Deprem Korkuttu: Aynısı Anadolu’da Meydana Gelse Sonuçlar Nasıl Olurdu?
-
Gündem1 hafta önce
Adana Çukurova’da Ayrılık Tartışması Kanlı Bitti: 24 Yaşındaki Mehmet Ayaz Öldü, 17 Yaşındaki Nazlısu C. Yaralı Kurtuldu
-
Gündem5 gün önce
Bahçelievler Kur’an Kursunda Cinsel İstismar Skandalı: Tutuklanan Belletmen İbrahim K. ve 17 Çocuğun Pedagog Eşliğinde İfadesi