Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Prof. Dr. Türkçapar: Neden bize iyi gelmeyen kişileri ve durumları seçeriz?

Yayımlandı

üzerinde

Prof. Dr. Türkçapar: Neden bize iyi gelmeyen kişileri ve durumları seçeriz?

Birçok kişi çoğu zaman kendisine zarar veren kişilerle arkadaşlığını devam ettirir veya iyi gelmeyen durum ve kişileri seçebilir. Peki bunun asıl nedeni ne? Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Türkçapar, yazdı.

Neden hep beni aldatan insanlarla birlikte oluyorum? Neden bana zarar veren kişilerle arkadaşlığı sürdürüyorum? Niye beni tüketen bu işyerini bırakamıyorum? 

Tanıdık geldi mi? Bu soruları ya bizzat kendimizden ya da bazen tanıdığımız bir insandan duymuş olabiliriz. Bazen, dışarıdan bakıldığında bize zarar verdiği çok açık olan bir kişiyle ilişkiyi sürdürmeyi seçeriz.İster arkadaşlık, ister romantik ilişki, ister iş ortamı olsun… Zarar gördüğümüzü, içten içe fark ettiğimiz halde o ilişkide veya durumda kalmaya devam edebiliriz. Böyle durumlarda bazılarımız bir süre sonra durumu değerlendirip kendisine uygun olmayan ve zarar veren duruma bir son verebilirken bazılarımız ise o durumda kalmaya devam edebilir. Kimi insanlar yaşadıkları zararı görerek o durumdan kurtulup bir daha aynı duruma düşmemeyi başarırken, kimilerimizde bir süre tekrar benzer bir durum, benzer bir ilişki içinde bulabilir kendisini. Neden acaba bazı insanlar bu şekilde sanki onları çeken gizli bir güç varmışçasına kendisine zarar verecek kişileri ve durumları tekrar tekrar seçer ve orada kalmaya devam ederler?

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Türkçapar

BOZUK PUSULA: KENDİMİZ İÇİN İYİ OLMAYANI NEDEN SEÇİYORUZ 

Hepimize tanıdık gelen bu durumu “uyumsuz durum seçimi” olarak adlandıran Amsterdam Üniversitesi’nden iki araştırmacı Renée Visser ve Arnoud Arntz , günümüz psikolojisindeki en yaygın yaklaşımlardan olan bilişsel davranışçı perspektiften “neden bazı insanlar, çoğu kişinin kolayca kaçındığı tehlikeli durumları seçmeye devam ediyor?” sorusunun cevabını irdelemişler.

“Bozuk pusula: neden bazı insanlar kendileri için iyi olamayan durumları seçer?” başlıklı bu yazının rehberliğinde, zaman zaman hepimizi şaşırtan bu durum nasıl açıklanabilir, buna birlikte yakından bakalım:

 UYUMSUZ DURUM SEÇİMİ NEDİR? 

“Uyumsuz durum seçimi” kavramı romantik eş seçimi, arkadaşlar, yaşanacak çevre, sosyal medya ortamları, dijital ortamlar, eğitim ve işyeri seçimi gibi yaşamın birçok alanını kapsıyor. “Uyumsuz” derken, o durumda bulunmanın kişinin duygusal ve bedensel acı çekme olasılığını artıran, hatta yeni travmalar yaşama olasılığının daha yüksek olduğu durumları kastediyorlar.

Örneğin çocukluklarında istismar yaşamış kişilerin yetişkinlikte de benzer özellikler taşıyan istismarcı eşlerle ilişkiye girmesi, travma geçmişi olan kişilerin riskli meslekleri, benzer riskli etkinlikleri veya ortamları seçmesi ya da baskıcı bir aile ortamında büyüyen kişinin yine bu değerlere benzer değerleri olan eşler seçmesi gibi. Bu tercihlerin hepsi de bir yandan kişinin kendi mutluluğunu yok etme pahasına yapılır. Tabii ki burada gerçekten psikolojik bir sorun olduğunu söyleyebilmemiz için önemli detay var: söz konusu kişinin gerçekten başka seçeneği olmasına rağmen kendisine zarar veren ortam veya kişiyi tercih etmesi gerekiyor: Dış zorunluluklar, baskılar veya çaresizlik nedeniyle yapılan tercihler bu kategoriye girmiyor.

Peki, insan neden bile bile kendine zarar verdiği çok net olan seçimler yapar?

İşte bu soruya cevap verebilmek için öne sürülen dört açıklama…

NEDEN BÖYLE DAVRANIRIZ? 

1. Geçmişteki Travmaları Çözme Girişimi

İlk kurama göre, insanlar geçmişte yaşadıkları olumsuz yaşantılara benzer durumları yeniden yaşayarak o travmaları “onarma” ya da kontrol altına alma girişiminde bulunurlar. Örneğin; çocukluğunda sevgi ve onay görmemiş bir kişi, duygusal olarak mesafeli eşlerle ilişkiye girip, onları değiştirme ve onlardan sevgi ve onay alma umudunu taşıyabilir. Bu, bir nevi kendi kendine verilen terapi girişimi gibi- ama ortam terapi ortamı gibi güvenli bir ortam ve karşıdaki kişide bir terapist olmadığı için genellikle aynı travmaları yeniden yaşanır ve sonuç maalesef hüsran olur.

2. Alışkanlık ve Tanıdık Olanın Çekiciliği İkinci kurama göre, insanlar bilinmeyen durumlardan çok, bilinen durumları tercih ederler – bilinen durumlar zararlı olsa bile. Psikolojide “maruz kalma etkisi” olarak bilinen bu durum, bireylerin kendilerine aşina gelen, tanıdık uyaranları olumlu değerlendirme ve onlara yaklaşma eğilimiyle açıklanıyor. Çocukluğunda sürekli olumsuz deneyimler yaşamış kişiler, bu tür ortamları olması gereken “normal” olarak algılayabilir ve bilinmezliğin yarattığı kaygıdan kaçmak için bu tür kişileri, ilişkileri ve durumları seçmeye devam edebilir.

3. Tutarlı Kalma İsteği

Üçüncü kuram, insanların kendi benlik algılarıyla tutarlı seçimler yapma eğiliminde oldukları fikrini temel alıyor. Düşük benlik saygısı olan birisi, kendisini “değersiz” görüyorsa, sadece ve sadece bu yerleşik inancı korumak adına bu algıyla uyumlu durumları seçebilir. Bir nevi “ben bu kadar iyiyi hak etmiyorum” düşüncesiyle hareket eder. Ayrıca, çocukluktan kalma değer yargıları da bu durumu etkiler. Örneğin; nesiller boyu doktor olan bir ailede büyüyen çocuğun, hiç istemese de tıp okumayı “zorunda” hissetmesi gibi.

4. Dikkat Dağıtma

Son kuram ise, uyumsuz durumları seçmenin aslında başka duygusal sorunlardan kaçış yöntemi olabileceğini öne sürer. Sorunu olan bir eşi “düzeltmeye” çalışmak, kişiye amaç verir ve böylece kendi gerçek sorunlarından uzaklaşmasını sağlar. Bir diğer etki ise, çivi çiviyi söker misali, kişinin yoğun duygular içeren riskli durumları seçerek kendi yaşadıkları daha ağır duygusal acılarından uzaklaşma çabasıdır.

ÇÖZÜM YOLLARI 

Bu konuda henüz yeterli bilimsel araştırma yok, ancak terapistlerin klinik gözlemlerine dayalı olarak, başarılı tedavi süreci sonrası hastaların giderek kendileri için daha iyi olan tercihler yapmaya başardıkları yönünde fikirleri var. Bu da psikolojik tedavilerin “bozuk pusula” sorununu azaltmakta veya ortadan kaldırmakta bir umut olabileceğini gösteriyor.

Araştırmacılar, bu alanda daha fazla sistematik çalışmalar yapılması gerektiğini vurguluyor. Kişilerin önyargılarını azaltmaya dönük kontrollü psikoterapi çalışmaları, uzun dönemde kazanımların kalıcılığını saptamaya dönük çalışmalar bu konuda fikir verebilir. Ayrıca, bu döngüyü kırıp sağlıklı tercihler yapmayı başaran insanları incelemek de bu konuda önemli ipuçları verebilir.

Sonuçta, kendi kendimize kurduğumuz bu tuzakları anlamak, sadece psikolojik sağlığımız ve bireysel iyileşme için değil, genel olarak ilişki ağımızın olumlu yönde değişimi için de önemli. Çünkü bazen yaşam ve insanlarla aramızdaki en büyük engelimiz, kendi “bozuk pusulamız” olabilir.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Şinasi Yurtsever’in “Büyük Hayali” Satışa Çıkıyor: Ailesi Yelkenliyi İlan Edecek

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Mart 2025’te hayata veda eden oyuncu Şinasi Yurtsever’in kısa süre önce satın aldığı büyük yelkenli, ailesi tarafından satışa çıkarılacak. (Kaynak ve fotoğraflar).

Giriş :
Geçtiğimiz Mart ayında mide kanseri nedeniyle 51 yaşında hayatını kaybeden oyuncu Şinasi Yurtsever’in, vefatından kısa süre önce satın aldığı büyük motor yelkenli ailenin kararıyla satışa çıkarılmaya hazırlanıyor. Haberin kaynağı Milliyet’in aktardıklarına göre aile söz konusu tekneyi yakında ilana verecek.

Detaylar:

  • Oyuncunun denize olan tutkusu biliniyordu; yaz aylarını genellikle teknesiyle Ege ve Akdeniz koylarında geçirirdi. Ölümünden kısa süre önce daha büyük bir motor yelkenli satın aldığı ve bu tekneyle mavi tura çıktığı, sosyal medya hesaplarından paylaştığı fotoğraflarla takipçileri tarafından görülmüştü.

  • Medyada yer alan haberlere göre; Yurtsever, önceki yıllarda sahip olduğu küçük tekneyi elden çıkarıp uzun zamandır hayalini kurduğu daha büyük yatı edinmiş, ancak yeni teknesinde fazla zaman geçiremeden aramızdan ayrılmıştı. Aile, teknenin yeterince kullanılmadan kaldığını göz önünde bulundurarak satışa çıkarma kararı aldı.

Aile ve kamuya yansıyanlar:
Aile tarafından yapılmış resmi bir satış açıklaması henüz paylaşılmadı; haberler Milliyet kaynaklı haber akışları ve diğer yayın kuruluşlarının aktarımlarına dayanıyor. Ailenin satış sürecine ilişkin detaylar (fiyat, satış kanalı, ilan tarihi) kesinleştiğinde kamuoyuna duyurulacağı belirtiliyor.

Sanatçıya dair kısa anma:
“Kardeş Payı”, “Avrupa Yakası” ve çeşitli sinema/televizyon projeleriyle tanınan Şinasi Yurtsever, sektörde sevilen bir isimdi — denize olan tutkusu ise sosyal medya paylaşımlarında sıkça görülürdü. Vefatı magazin ve sanat çevrelerinde üzüntüyle karşılanmıştı.

Ne bekleniyor / takip edilecekler:

  • Ailenin satış ilanını hangi platformda (yat broker’ları, sahibinden/ilan siteleri ya da açık artırma vb.) yayınlayacağı.

  • Teknenin teknik detayları (boy, model, üretim yılı, motor gücü, donanım) ve fiyat bilgileri — bu bilgiler ilan yayınlandığında haber güncellenecek.

Okumaya Devam Et

Magazin

Türkiye Kültür Yolu Festivali: Bu kez durak Erzurum

Yayımlandı

üzerinde

Türkiye Kültür Yolu Festivali

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye’nin yedi bölgesinde, yirmi şehirde gerçekleştirilen Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin en eşsiz duraklarından biri olan Erzurum, dokuz gün boyunca kültür, sanat ve tarihle parlayacak.

Erzurum Kültür Yolu Festivali’nin açılışı, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam’ın katılımıyla Erzurum Müzesi’nde gerçekleştirilen törenle başladı.

Törene Erzurum Milletvekili Fatma Öncü, Erzurum Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Türkiye Kültür Yolu Festival Direktörü Selim Terzi, il protokolü ve çok sayıda Erzurumlu sanatsever katıldı.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam törende yaptığı konuşmada, “9 gün boyunca konserler, sergiler, gösteriler, söyleşiler, atölyeler ve gastronomi etkinlikleriyle dolu program; Türkiye’nin kültürel zenginliğini Erzurum’a taşırken şehrin sanatsal değerlerini, tarihi mekânlarını, inanç noktalarını, doğal güzelliklerini ve lezzet duraklarını da ülke gündemine taşıyacak.” dedi.

ERZURUM 400 ETKİNLİK İLE SANATA DOYACAK

Çam, Erzurum’un sadece tarihi ve doğal güzellikleriyle değil, marka şehir vizyonuyla da öne çıktığını vurgulayarak şunları söyledi:

“Türkiye Kültür Yolu Festivali, yalnızca sanat ve kültürün değil, aynı zamanda turizmin ve ekonominin de kalbinin attığı; şehirlerimizin “Marka Şehir” vizyonuna hizmet eden bir organizasyon.

Erzurum ise geçmişten bugüne marka şehir kimliğiyle bu festivale çok yakışıyor. Şehrin dört bir yanına yayılmış 40 noktada 400’e yakın etkinlik Erzurumlularla buluşacak.”

MİNARELERİN FISILTISINDA DOKUZ GÜN SANAT Erzurum Kültür Yolu Festivali, 16 Ağustos itibarıyla başlayan dopdolu programıyla dokuz gün boyunca konserlerden sergilere, söyleşilerden çocuk etkinliklerine kadar her yaşa ve ilgi alanına hitap eden yüzlerce etkinlikle Erzurumlulara ve şehri ziyaret eden sanat tutkunlarına unutulmaz bir kültür sanat deneyimi yaşatacak. Erzurum’un kadim dokusunda başlayan bu ilham dolu yolculuk, kültürle, sanatla ve yaratıcılıkla dolu bir haftaya kapı aralıyor.

Okumaya Devam Et

Magazin

Kraliyet Ailesi’nde yeni ev heyecanı

Yayımlandı

üzerinde

Kraliyet Ailesi'nde yeni ev heyecanı

Galler Prensi William ve Prenses Kate, çocuklarıyla birlikte Windsor Great Park’taki sekiz odalı Forest Lodge’a taşınıyor. Çalışmaların başladığı malikanenin değeri ise dudak uçuklattı.

Prens William ve Kate Middleton, çocukları George, Charlotte ve Louis ile birlikte Windsor Great Park’taki sekiz odalı Forest Lodge’a taşınmaya hazırlanıyor.

Kensington Sarayı’ndan yapılan açıklamada, “Galler ailesi bu yılın ilerleyen döneminde taşınacak” denildi.

The Sun gazetesine göre, kraliyet çifti hem mülkün satın alımını hem de tadilat masraflarını kendileri karşılıyor, böylece vergi mükelleflerine ek bir yük getirilmemiş oluyor.

TARİHİ YAPI YUVAYA DÖNÜŞÜYOR

Gazete ayrıca, ikinci derece tarihi yapı statüsündeki mülkte küçük çaplı tadilatların şimdiden başladığını bildirdi.

Yeni evleri, ailenin halen yaşadığı Windsor’daki Adelaide Cottage’dan kısa bir mesafe olacak. Çocuklar ise yakındaki Lambrook Okulu’na devam ediyor.

Veliaht prens olarak William, babasının tahta çıkmasının ardından, 1 milyar sterlinden fazla değer biçilen Cornwall Dükalığı’ndaki arazi, mülk ve yatırım portföyünü miras almıştı. The Sun’a göre, Forest Lodge serbest piyasada satışa çıksa yaklaşık 16 milyon sterlin değerinde olurdu. Mülkün mülkiyeti Kral’a ait.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar